Arama

Majör depresyon geçirdim ve kimseden destek alamadım yardımcı olur musunuz?

Güncelleme: 19 Haziran 2016 Gösterim: 3.646 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ocak 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Majör depresyon geçirdim ve kimseden destek alamadım yardımcı olur musunuz?

Ben 2003 yılında majör depresyon geçirdim ve çok şiddetli bır şekılde devam etti yıllarca o gunlerde askeri okul okuyodum ve suan meslegımdeyım ama halen bır takım sorunlarım var sorunlarımın başını çeken konu ise çok para harcamam dı, tedavimi kesınlıkle aksatmadım , fakat kafamı karıştıran konu şu neden bazıları 6 ay yada 1 yıl gıbı kısa bır surede iyileşmeyi başarırıken ben 7 yıldır iyileşemedim bunuda bu sebebe bağlıyorum içinde bulun duğum ortam çok disiplinliydi ve özgürlüğüm kısıtlıydı ve hastalık çok şiddetli gelmişti ayrıca kımseden destek almadım ve basıma anlam veremedıgım bır takım olaylar geldı ve kımseden zerre kadar bır destek alamadım bu konuda ne yapmam gerektiğini hakkında yardımınızı beklıyomn teşekkürler
Son düzenleyen Safi; 19 Haziran 2016 01:00
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
24 Ocak 2010       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Önemli bir rahatsızlık, kendi haline bırakırsanız ilerler ya da geçmemesi, arasıra olarak sürmesi bile size zarar verecektir. Mutlaka yardım almayı bırakmayın. Yakın çevrenizden de doktorunuzun önereceği şekilde yardım isteyin. Geçmiş olsun.
Alttaki yazıyı okuyun.
Sponsorlu Bağlantılar

Yaşam boyu yaygınlığının % 17-19, bir yıllık yaygınlığının ise % 1-9 arasında olduğu bildirilen “Majör Depresif Bozukluk”; sık görülen, atakları uzun süren, süreğenleşme, depreşme ve yineleme oranları yüksek, şiddetli fiziksel ve psikososyal yeti yitimine neden olan yıkıcı bir bozukluktur. Depresyonun neden olduğu yeti yitimi, sosyal ve mesleki alanlarda olabilir ve kişinin aile düzeni ile ekonomik durumuna olumsuz etkiler yapabilir. Depresyon, birey kadar çevresi ve bakımını üstlenenler üzerinde de olumsuz etkiler yaratır . İntihar girişimi sonucu ölüm oranı % 15 olan ve intihar sonucu ölümlerin yaklaşık % 50’sinden sorumlu olan MDB’nin toplumsal maliyeti oldukça yüksektir.
Hastalık esnasında kişide ruhsal açıdan, ani sinir bozuklukları, deporsanalize olma, aşırı kaygı ve korku, özsaygı yitimi görülür. Fiziksel etkileri ruhsal semptomlara bağlı olarak, aşırı kilo kaybı, sinirsel mide bozuklukları, kusma, aşırı terlemedir. İlaçla tedavi edilmeden, kendiliğinden geçme olasılığı düşük bir hastalık olduğu gibi olumsuz dış etkenler hastalığı tetikler ve nöbetlerin artmasına yol açar.
Tedavi süreci hastanın iyileşme isteğiyle doğru orantılı olarak gelişme kaydederek ilerler. İlaç tedavisi sırasında, ilacın dozuna bağlı olmaksızın ara ara nöbetler ve/veya ataklar yaşanabilen bir hastalıktır.
Son düzenleyen Safi; 19 Haziran 2016 01:00
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
MAJÖR DEPRESYON (Ağır depresyon)
Ağır depresyon diyebilmek için aşağıdaki belirtilerden en az dördünün en az iki haftadır sürüyor olması gerekir:
  1. Uyku bozuklukları sıktır. Uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma şeklinde olabilir.
  2. Yeme sorunları sıktır. Az yeme ve buna bağlı kilo kaybı veya fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
  3. Değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. Hastalar genelde bir işe yaramadıklarını düşünürler. Gelecek ümitsiz ve karanlıktır. Hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. Depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o kadar şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. Cinsel isteksizlik görülür ve hastalar çoğu zaman yataktan çıkmak ve yemek yemek istemezler Hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. Suçluluk duyguları genelde yersizdir. Örneğin çok eskiden yaşanmış olaylar ve yapılan hatalar tekrar hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. Veya nedensiz yere bir takım olaylardan kendisinin sorumlu olduğu ve suçun kendisinde olduğu düşünceleri gelişir. Hastalar genelde bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin sürekli eski hatalarla meşgul olduğunu bunun çok saçma olduğunu bildiklerini ancak düşüncelerini frenleyemediklerini söylerler.
  4. Konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. İşe veya derse konsantre olmak güçleşmiştir. Örneğin hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna geldiğinde dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış olduğunu görür aynı sayfayı tekrar tekrar okurlar. En ufak konularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
  5. Enerji azlığı, sürekli yorgun hissetme, herşeye karşı isteğini kaybetme, duygusal olarak birşey hissedememe. Genelde sabahları yataktan yorgun kalkılır.Gün boyunca yorgunluk hissi devam eder. Eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. Hastalar bazen çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki duygularının öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
  6. Ölme isteği olabilir. En hafif şeklinde hastalar “allahım canımı al da kurtulayım” diye düşünürler. İntihar düşünceleri veya intihar girişimi olabilir. Çoğu hasta intihar düşüncelerinin yoğun olduğunu ancak dini açıdan intiharın kabul edilemez olduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. Veya ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. Bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. Bazıları da ancak intihar girişiminde bulunduktan sonra tedaviye gelir.
Psikolojik tedavi şart:
Bu hastalığa bağlı ortaya çıkan belirtiler genelde başka hastalıkları akla getirir ve çoğu kişi bu belirtilerin depresyona bağlı olarak ta oluşabileceğini düşünmez. Sıklıkla bu hastalar piyatri dışında doktorlara başvururlar veya kendi başlarına tedavi etmeye çalışırlar. Piyatriye başvuran hastaların çoğu başka bölümlerde çalışan hekimler tarafından bize yönlendirilmiştir. Çoğu hastada diğer hekimler tarafından piyatriye yönlendirildikleri için öfkelidir. Bazıları toplumsal baskıdan çekinip gelmek istemez, gelenler de bir an önce işini bitirip gitmek ister. Ancak çağımızın en sık görülen hastalıklarından biri olan ve tedavi edilmediği taktirde ölümle sonuçlanabilen bu hastalığın tedavisi için uzmana başvurmak şarttır.

Bir an önce tedavi:

Uygun tedavi edildiği taktirde tamamiyle düzelen bu hastalık uzun sürdüğü taktirde kişinin aile, iş ve sosyal uyumunu bozmakta kişinin evliliğinin yıkılmasına, işinden ayrılmaya, arkadaş ilişkilerinin bozulmasına yol açabilmektedir. Son yıllarda üzerinde durulan bir başka konuda depresyon geçirmekte olan anne ve babaların çocuklarının bundan nasıl etkilendiğidir. Yapılan araştırmalar bu çocuklarda küçük yaşlarda kaygıda artma olduğunu ergenlik döneminde olan kız çocuklarında görülen depresyon oranında artma olduğunu gençlik dönemindeki erkek çocuklarda ise alkol ve madde kullanımına yönelme olduğunu göstermektedir.. Bir an önce tedavi olmak çocukların maruz kaldıkları bu travmanın süresini kısaltacak ve dolayısı ile yaşamın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkan bu bozuklukların oranında düşme olacaktır.

DEVAMI Depresyon Nedir?
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
15 Aralık 2010 / serdenn Soru-Cevap
4 Ocak 2010 / BEDRUN_NİSA Soru-Cevap