Arama

Erdil Yaşaroğlu

Güncelleme: 25 Eylül 2016 Gösterim: 2.310 Cevap: 0
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
25 Eylül 2016       Mesaj #1
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  Erdil Yaşaroğlu.JPG
Gösterim: 444
Boyut:  37.2 KB

Erdil Yaşaroğlu

, 1971 yılında doğmuştur. Daha 12 yaşındayken karikatür çizmeye başladı. İlk profesyonel karikatürleri 1989 yılında Güneş gazetesinde yayımlandı. Aynı yıl Limon dergisine girdi. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykel bölümünde okudu. 1990 yılında Plastip Show adlı programla televizyon dünyasına da adım attı. Laf Lafı Açıyor, Televizyon Çocuğu, Beyaz Show gibi 50’ye yakın televizyon programında görev aldı. Çalıştığı Limon dergisinin adı Leman oldu, onun yarattığı Komikaze köşesinin yanına Marlon tipini de ekledi. 1999 yılında Komikaze.net diye bir site yaptı. 2002 yılının sonuna doğru arkadaşlarıyla Penguen Mizah Dergisi’ni kurdu, orada çizmeye devam etti. Erdil Yaşaroğlu “Galaksiye Notumuz Var!” projesi kapsamında 2012 yılında dünyanın en büyük karikatürünü çizerek Guinness Rekorunu kırdı. 20 yılı aşkın süredir Limon, Leman ve Penguen dergisinde çizdiği karikatürlerinin bir bölümünü şimdiye kadar 20 kitapta topladı. Erdil Yaşaroğlu, 16 Eylül 2010 tarihinde oyuncu Begüm Kütük ile evlendi.

Sponsorlu Bağlantılar
Onu ilk hatırladığım zamanlarda bebekti daha. Konuşamıyordu, sürekli ağlıyordu ve altına yapıyordu. Küçük, iğrenç ve zararlı bir yaratıktı. Fakat onu sevmek zorundaydım. Çünkü seçme şansım yoktu. Onla beraber gelmiştik bu dünyaya, onla beraber gidecektik. Anaokuluna giderken öğretmeni ona kağıt ve boya kalemleri vermişti. İlk çizgilerini o zaman gördüm. Çok eğlenceliydi çizdikleri. Diğer salak çocuklar gibi çizmiyordu. Evleri,arabaları, böcekleri değil, rüyalarını ve hiçbir zaman anlamadığım garip ama güzel o şekilleri karalıyordu kağıtlarına. Sonra ilkokula başladı. O kadar yaramazdı ki, belki uslanır diye her sene sınıf başkanı seçilirdi. Görünürde usluydu. Ama sevmediği öğrencileri yaramazlık yapıyor diye tahtaya yazar ve dövdürürdü onları. Annesi onu gece onikilere kadar eve sokamazdı. Hep sokaklardaydı ama derslerini de ihmal etmezdi. Başarılı bir öğrenciydi. Resim yapmaya devam etti ilkokul boyunca. Ödüller aldı. Okulda yaptığı 23 Nisan ve Kurtuluş Savaşı resimleri dışındakiler çok keyif veriyordu bana. Bazı gerizekalı öğretmenleri onun çizdiği resimleri babası çiziyor zannediyordu. Bu yüzden defalarca azar işitmişti. Yakın bir arkadaşı vardı. Kuzeni Varol. Sürekli onunla oynardı çocukluktan beri. Sonra bir ara Varol karikatür çizmeye başladı. Bütün aile karikatür çizebiliyor diye Varol'u daha çok seviyordu. Veya o öyle zannediyordu. Bu kıskançlık yüzünden o da karikatüre başladı. 12 Yaşlarındaydı. Yarışmalara katıldı. Bir sürü ödül aldı. Bu tarafta iyi olmasına rağmen, dersleri kötü gidiyordu. Neyse ki iyi yürekli anne ve babası ona hiç kızmıyordu. Hep yanındaydılar. Liseyi bitirdiği zaman karikatürlerini koltuğunun altına aldı ve Limon dergisine gitti. Her hafta çok çalışıyor ve birsürü karikatür götürüyordu dergiye. Fakat ya bir, ya da iki tanesi yayımlanıyordu. Çok çalışıyordu ama mutluydu. Limon dergisinde köşe sahibi olmak istiyordu. Altı yedi ay gibi kısa bir sürede de başardı bunu. Derginin en genç çizerlerinden biriydi ve yaptığı işleri o zamanlar çok beğeniyordu. Şimdi soracak olursanız, aslında çok kötü işlerdi. Esprileri basit, çizgileri kötüydü. Zamanla düzeltti işlerini. Şu sıralar fena çizmiyor diyebilirim ama hala yeterli değil.
Dergiye girdikten bir süre sonra televizyon için çalışmaya başladı. Plastip Show adını verdikleri kukla programını yapıyorlardı. Sonra bu işten ayrıldı ve yakın arkadaşları ile birlikte Mr. Veb Yaratım Ekibi'ni kurdu. Bir sürü talk show, dizi ve eğlence programları hazırladılar. Bir yandan da okula gidiyordu. Güzel Sanatlar Akademisi'nde heykel nasıl yapılır dersleri alıyordu. Bu arada Limon Leman oldu. Dergiye girdiğinden bu yana sekiz sene geçmişti. Komikaze köşesinin yanına Marlon tipini de eklemişti. 2002 yılının sonuna doğru arkadaşlarıyla Penguen Dergisi'ni kurdu. Artık orada çiziyor. Komikaze.net diye bir site yapmıştı 99 yılında, onunla da ilgileniyor. Sürekli sinemaya gidiyor. Hayatta hiçbir zaman işine yaramayacak olan bilgileri öğreniyor. Bunun için saatlerce ansiklopedi okuyor. Bir ayının kış uykusunda yarı yarıya kilo kaybettiğini bilmek onu sevindiriyor. Resim yapıyor. Büyük tuallerle oynarken onu ana okulunda daha yeni tanıdığım yılları hatırlıyorum. Resimleri hala o çocuk resimleri. Aynı renkler, aynı çizgiler. Mutlu, her zaman mutlu. Derdi yok değil. Herkesin derdi var. Ama o bu dertlerin bir süre sonra bitebileceğini hatırlayabiliyor. Hayatın sıkıntılarının kendisini üzmesine izin vermiyor. Bu hayata beraber geldiğimiz için ve onunla beraber gideceğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. Çünkü o iyi birisi. En azından bana karşı iyi. Benim kadar tanısanız siz de onu severdiniz. Ama hiçbir zaman ona benim kadar yakın olamayacaksınız...

Erdil Yaşaroğlu

Ad:  Erdil Yaşaroğlu Karikatürist.JPG
Gösterim: 405
Boyut:  53.3 KB
Daha 12 yaşındayken karikatür çizmeye başladı. İlk profesyonel karikatürleri 1989 yılında Güneş gazetesinde yayımlandı. Aynı yıl Limon dergisine girdi. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'nde heykel bölümünde okudu. 1990 yılında Plastip Show adlı programla televizyon dünyasına da adım attı. Laf Lafı Açıyor, Televizyon Çocuğu, Beyaz Show gibi 50’ye yakın televizyon programına sanatsal emek gösterdi. Çalıştığı Limon dergisinin adı Leman oldu, onun yarattığı Komikaze köşesinin yanına Marlon tipini de ekledi. 1999 yılında Komikaze.net diye bir site yaptı. 2002 yılının sonuna doğru arkadaşlarıyla Penguen Mizah Dergisi'ni kurdu, orada çizmeye devam etti. Erdil Yaşaroğlu “Galaksiye Notumuz Var!” projesi kapsamında 2012 yılında dünyanın en büyük karikatürünü çizerek Guinness Rekorunu kırdı. 20 yılı aşkın süredir Limon, Leman ve Penguen dergisinde çizdiği karikatürlerinin bir bölümünü şimdiye kadar 20 kitapta topladı. Erdil Yaşaroğlu, 16 Eylül 2010 tarihinde oyuncu Begüm Kütük ile evlendi.

Röportaj



Mizahçı olmaya karar veren biri kendini nasıl geliştirir?
En büyük kaynağım elbette o dönemin ünlü karikatür dergileriydi. Deli gibi dergi okuyordum. Gırgır, Çarşaf ve Limon okuruydum. Bir de tabi karikatürleri alıp, dergilerin kapılarını çalarak dadanman gerekiyor. “Ben de çizmek istiyorum, bana da öğretin,” diyorsun. Bana, “Tamam, gel öğretelim,” dediler. Şanslıydım yani. İlk zamanlar, direterek zorla gidiyorsun dergilere çünkü kendi çıkış yolunu bulmaya çalışıyorsun. Epey inatçı olmak gerekiyor.

Aileniz ne yaptı peki bu kararınız karşısında peki?
Ne yapacağım konusunda hiç müdahale etmediler ama yine de bir okul bitirmemi istediler. Okumamı desteklediler. Aile açısından çok şanslıyım çünkü ailesinden gizli gizli dergiye gidip çizim yapanları biliyorum. Ama ben o yollara girmeden, özgürce ilerledim. Okuluma da devam ettim. Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü’ne girdim.

Heykel okumak çiziminizi de etkilemiştir mutlaka?
Okulda Temel Sanat Eğitimi aldım ve bu eğitim her sanatçı için çok önemli. Kompozisyon, perspektif, anatomi gibi dersler alıyorsun. Bu da çizimini direkt etkiliyor. Karikatürün temelinde de bunlar var. Çizenlerin çoğuna bakın, benzer eğitim aldıklarını görürsünüz.

Peki işinizin en zor yanları hangisi?
Espri bulamamak çok zor bir konu. Acı çekiyorsun, sıkıntılı, kırgın, mutsuz oluyorsun. Mümkünse Sahra Çölü’nde tek başıma olmayı tercih edebilirim böyle anlarda. Hiçbir şey istemem, hiç ses duymak istemem etrafımda. Bu da elbette çok zor.

Gelelim magazin sorumuza. Bir de tabi çapkın olarak biliniyorsunuz. Entelektüel bir kadın mı sizi çeker yoksa manken ölçülerine sahip bir kadın mı?
Çapkın kelimesi benim için çok abartılı. Genellikle düzenli ilişkiler yaşarım ve sürmediğinde ayrılırım. Yaşadığım ilişkiler de kısa sayılmaz. Öyle yüzlerce sevgilim olmadı, böyle bir şey yok. Tanıdık insanlara denk gelmiş olmasının sebebi de şu, uzun yıllar televizyona çalıştım ve oradaki insanlarla yan yana düştüm. Eğer bir firmada çalışsaydım, oradakilerle yan yana düşerdim. Bir insanın içini tanımak istiyorsan önce dışını beğeniyorsun. Güzelse, onu tanımak için çaba sarf ediyorsun. Ama tanıdığın zaman içinde bir şey yoksa o güzelliğin bir anlamı kalmıyor. İçinde bir şey de bulduysan süper bir şey oluyor. Çok güzel kızlar tanıdım; arkadaşlarım, onların sevgilileriyle bir arada oldum. Ama bir hafta sonra şapşallıklarını görünce o güzelliklerini bir kenara koyuyorsun.

Karikatürist olmak isteyenler nasıl bir yol izlemeli? Neyin ve kimin peşinden koşturmalı?
Onlara hiçbir tavsiyede bulunmuyorum! İsteyenler bir yolunu bulur ve olur. Ama şunu unutmamalılar: Edebiyatı, sanatı, çizimi daha doğrusu her şeyi biraz yüzeyselde olsa anlamaları gerekiyor. Karikatürün konusu her şey çünkü. Genel kültür, politik bilgi, sosyal bilginin çok fazla faydası var. Özellikle çoğunluğun bildiği şeyleri iyi bilmeliler. Kimsenin bilmediği bir şeyi okuyucu da anlamaz. Bunu bilerek hareket etmeleri şart.

Derleme...

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Erdil Yaşaroğlu nereli hayatı kimdir.
🌘 🚀

Benzer Konular

13 Ekim 2012 / Jumong Sanat tr
22 Mart 2009 / HipHopRocK Asker tr
24 Eylül 2014 / Jumong Spor tr
20 Haziran 2015 / Safi Bilim tr