Arama

Müzikal (Operet)

Güncelleme: 21 Aralık 2015 Gösterim: 6.982 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Müzikal (Operet)
Ana Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Müzikal (Operet) veya Müzikli Komedi, yalın ama kendine özgü bir olay örgüsü bulunan, müzik, dans ve diyaloglar içeren duygusal ve eğlendirici sahne gösterisidir. Kökleri pantomim, varyete gösterileri (sonradan vodvil), minstrel gösterileri, taşkın fantezili öyküler (extravaganza) gibi halk eğlencelerine kadar uzanır. Söz konusu eğlendirici gösteriler sonunda tek bir gösteri biçiminde birleşmiştir.
12 Eylül 1866'da New York kentinde The Black Crook (Siyah Dolandırıcı) adlı müzikal bir oyun sergilendi. Romantik Fransız balesiyle romantik Alman melodramının karması olarak tanımlanabilecek bu gösteri hem opera ve ciddi dram meraklılarına, hem de bürlesk gösterilerine düşkün izleyicileri başarıyla kendine çekti. 1874'te Johan Strauss (Genç) Viyana'da Die Fledermaus (Yarasa), 1878'de W. S. Gilbert ile Arthur Sullivan Londra'da H. M. S. Pinafore operetlerini sahnelediler. Edebi değer taşıyan librettoyu diğerlerinden farklı bir müzik ve stilize bir oyunla birleştiren
M. S. Pinafore opereti müzikal tarihinde aşama oluşturan bir yapımdı. 1890'ların sonlarında İngiliz gösteri sanatçısı ve girişimci işadamı Georges Edwardes, Londra Şen Kızlar topluluğunu New York kentine götürdü. Sahnelediği gösteriye, kendisinin daha önceki bürlesk gösterilerinden ayırt etmek için müzikal komedi adını verdi.
Victor Herbert, Rudolf Friml ve Sigmund Romberg Avrupalı bestecilerin ABD'ye götürdükleri operet formu her yönüyle müzikalin kaynağını oluşturdu. Romberg'in yapıtları, örneğin The Student Prince (Talebe Prens) ve The Desert Song (Çöl Şarkısı) filme de çekildi ve başarı kazandı.
1920'lerde ve 1930'larda müzikallerin konusu şov dünyasına yöneldi; izleyicinin isteklerine uygun, zenginleri taşlayan yapıtlar üretildi. Bunları Richard Rodgers ile Lorenz Hart, Rodgers ile Oscar Hammerstein II, Harold Arlen, Jerome Kern ve George Gershwin gibi seçkin besteciler ve yazarlar gerçekleştiriyordu.
1940'larda müzikallerde öyküye daha fazla ağırlık verilmeye başlandı. Müzik oyunun yapısına daha uygun bir öge durumuna gelmişti; dansların kareografisine de daha çok özen gösteriliyordu. Bu akımın belli başlı örnekleri Rodgers ile Hammerstein'ın Oklahama!'sı (1943) ve South Pasific'iydi (1949, Pasifik Şarkısı).
1960'larda ve 1970'lerde toplumsal eleştiri içeren müzikaller öne çıktı. Bu dönem müzikallerinin en önemli örneği rock, stroskopik ışıklandırma, izleyici katılımı, gençliğin başkaldırısı ve çığlaklığı bütünleştirerek aykırı bir ses yaratan Hair'di.
Stephen Swartz'ın Godspell'i ve Andrew Lloyd Webber ile Tim Rice'ın Jesus Christ Superstar'ı gibi birkaç yapıtta ise rock müziği, Kitabı Mukaddes öyküleri ile birleştirilmişti. Oh! Calcutta!'da (1969) ve dört yıl sonra da Earl Wilson, Jr.'ın Let My People Come'ında erotizm ile cinsel özgürlük araştırılıyordu. Marvin Hamlish ile Edward Kleban'ın A Chorus Line'ı geleneksel dekor, kostüm, olay örgüsü ve diyalogları neredeyse tümüyle gözardı etmişti. Stephen Sondheim'ın Company (1970), Follies (1971), A Little Night Music (1973), Pasific Overtures (1976) ve Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (1979) adlı müzikallerinde kullanılan alışılmamış müzik, yetişkinlere özgü temalar, imgelem gücü olan kareografi ve sahneleme gibi yenilikler müzikal alanında gelişme durumundaki bir olgunluğu ve güvenli bir özgürlüğü gösteriyordu. Son yılların başarılı müzikalleri arasında Lloyd Weber'in Evita (1978), Cats (1981, Kediler) ve The Phantom of The Opera (1986, Operadaki Hayalet) adlı yapıtları özellikle öne çıkıyordu.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Aralık 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Operet
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Operet, olayları gülünç ve toplumsal, siyasal yergi öğeleri içererek anlatan müzikal sahne oyunudur.

Dünya'da Operet
Olay ve kişilerin özelliklerinin sınırı çok belirgin olmadığından opera komikle ayrımını çizmek zordur.

Fransızca Operet
Operet, 19. yüzyılın ortasında, gittikçe ciddi konulara eğilmeye başlayan ve temsil zamanları gittikçe uzayan opera comique janrındaki eserlere bir reaksiyon olarak ortaya çıktı. Sıfatları "comique" olmakla beraber bu janr ismi yaniltici olmaya başlamıştı; örneğin Bizet'nin popüler Carmen adlı eseri opera comique adı taşımakla beraber bir trajediyi sahnelemekteydi. Operet daha kısa ve daha hafif konuları içeren müziksel eser olarak Fransız seyircisi için Jacques Offenbach tarafından kurulduğu kabul edilmektedir (örnegin (1863)de temsil edilen Güzel Helen (La Belle Helene) eseri). Offenbach operetleri Fransa'da İkinci İmparatorluk boyunca Paris'te çok tutulan bir eğlenceydi.
"Emmanuel Chabrier" (örneğin Fisch-Ton-Kan), "Edmond Audran" (örneğin La Mascotte), Hervé (örneğin Chilpéric), "Charles Lecocq" (örneğin Giroflé-Girofla), "Robert Planquette", "André Messager" (örneğin Monsieur Beaucaire), "Louis Varne" ve diğerleri bu operet geleneğini sürdüren diğer Fransiz bestecilerdir.

Almanca Operet
Viyana'da 1870'lerde daha duygusal ve sıcak melodikliğe dayanan yeni bir Almanca diliyle soylenen bir operet tipi ortaya çıktı. Bu janrin en taninmis bestecisi Johann Strauss (oğul) idi. Ilk operet eseri 1871de Indigo und die vierzig Räuber olup en taninmis ve dunya sahnelerinde en cok oynanmis operet eseri olan ucuncu opereti Yarasa (Die Fledermaus)dir. Hayati boyunca yazdigi valsler, polkalar, marslar yaninda 16 tane de operet yazmis olup Avusturya milli bestecisi olarak kabul edilmektedir. Bu operetlerin sahnelendigi Viyana'daki Theater an der Wien cok buyuk seyirci cekmistir ve bu seyirciler cok melodik hafif parcalari ankor ile tekrar dinlemeleri tiyatro tarihine gecmistir.
Strauss'un zamaninda yasayan Franz von Suppé'in operetlerinin Offenbach eserlerinden modellendigi soylenebilir. Bu Viyana tipi operet gelenegi Franz Lehár, Oscar Straus, Carl Zeller, Karl Millöcker, Leo Fall, Richard Heuberger, Edmund Eysler, Ralph Benatzky, Robert Stolz, Emmerich Kálmán, Nico Dostal ve Sigmund Romberg ta 20. yuzyil icine kadar devam etmistir. Ama giderek yergisel özelliğini yitiren operet, yumuşak müziğiyle müzikal komediye dönüşmustur.

İngilizce Operet
İngiltere'de Fransız ve Alman operet isminden ayrılmak için comic opera adı verilen operetler 19. yüzyıl sonlarında liberetto'yu yazan W.S.Gilbert ve müziği besteleyen Arthur Sullivan tarafından çok popüler hale getirilmiştir. Gilbert-ve-Sullivan ikilisi Kraliçe Viktoriya çağında Ingiltere'de, ABD'de ve diğer İngilizce konuşulan ülkelerde hala çok tutulan 14 tane "comic opera" hazırlamışlardır. Bu operetleri sahnelemek için empresaryo Richard D'Oyly Carte özel olarak Londra'da Savoy Tiyatrosunu inşa ettirmiştir. Bu nedenle Gilbert-ve-Sullivan operetlerine Savoy Operası ismi de kullanılmaktadır. Bunlar arasında "H.M.S. Pinafore", "Penzance Korsanları (The Pirates of Penzance)", "Mikado" v.b uzun yıllar aynı "D'Oyly Carte Kumpanyası" tarafından hiç değişmeden tekrarlanmış ve devamlı seyirci çekmiştir. Aynı zamanda İngiltere'de Gilbert-ve-Sullivan operetleri amatör yerel grupların en çok temsil ettikleri muziksel eğlencelerden olmuşlardır.

"Comic opera" tipi İngilizce operetler ABD'de de bestelenip sahnelenmiştir (örneğin Victor Herbert). İngilizce operet geleneği 20. yüzyılda da devam etmiştir (ornegin Edward German, Lionel Monckton, Harold Fraser-Simson). Fakat gerek Ingiltere'de gerek ABD operet ile müzikalmüzikalBrigadoon, Candide, Batı Yakası Hikayesi arasındaki farklar ortadan kalkmış ve özellikle ABD seyircisinin taleplerine uygun olan geleneğine dönüşmüştür. Yine de müzikal ismi tasiyan gibi eserlerle operetler arasındaki farkları bulmak zor olmaktadır.

Türkiye'de Operet
Operet, Türkiye'de 19. yüzyı'ın ikinci yarısı ve 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaygın bir tür oldu. Operet besteleyen ilk müzikçi Dikran Çuhacıyan Efendi oldu. Özellikle Leblebici Horhor operetiyle yaygın bir ün kazandı. İsmail Hakkı Bey, doğu müziği sistemleri içinde operetler besteledi. Daha sonra Dr. Suphi Ezgi, Hasan Ferit Alnar, Muhlis Sabahattin Ezgi, Cemal Reşit Rey bu türden ürünler verdiler.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
8 Haziran 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Operet
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Hafif eğlenceli konular üstüne yazılıp bestelenmiş sahne yapıtı. F. Herve ve J. Offenbach'ın öncülüğünü yaptığı modern operet operabuffa'dan doğdu. Bu türün temsilciliğini Fransa'da Ch. Lecocq, E. Audran, L. Varney, L. Vasseur, R. Planquette gibi besteciler yaptı. Claude Terasse, Messenger, Chabrier ve Pierne'in yapıtlarıysa opera-komiğe daha yakındır. Viyana'da Johann Strauss ve Franz Lehar'ın operetleri büyük başarı kazandı. Türkiye'de operet 19. yüzyıl boyunca İtalyan operet topluluklarının temsilleriyle tanındı. Türkiye'de operetin öncülüğünü yapan ve "Leblebici Horhor" operetiyle yurtta ve dünyada tanınan Dikran Çuhacıyan Efendi, Türk müziğine çokseslilik kazandırmaya çalıştı. Ekrem Reşit Rey-Cemil Reşit Rey'in "Lüküs Hayat", "Saz-Caz", "Üç Saat" ve "Delidolu" operetleri Batı tekniğiyle yazılmış en ünlü operetlerdir. Haydar Bey'in "Pembe Kız", "Çengi", "Sigorta", "Binbirdirek"; Hakkı Bey'in "Bülbül ve Kaşıkçılar"; Dr. Suphi Ezgi'nin "Lale Devri"; Fahri Kopuz'un "Atlı Ases"; Muhlis Sabahattin Ezgi'nin "Ayşe", "Efenin Aşkı" operetleriyle Radeglia, Ferit Alnar ve Şeyh Mehmet Paha Pars'ın birçok opereti klasik Türk Müziği makamlarıyla bestelenmiş operetlerdir. Cemal Sahir ise "Tarla Kuşu", "Küçük Daktilo" vb. Batı operetlerini adapte etti.
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Aralık 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
OPERET a. (fr. operette; "küçük opera" anlamındaki ital. operetta'dan). Şarkılı bölümlerle konuşmalı bölümlerin birbirini izlediği hafif tiyatro türü.

• Türkiyede operet. XIX. yy.'ın ortalarında İtalyan, transız, alman, yunan kumpanyalarının İzmir ve İstanbul'da yoğun ilgi görmesi üzerine, azınlıklar tarafından yerli operet kumpanyaları kurulmaya başladı. Kimi tiyatrolar, zaman zaman operetler de oynadılar, ilk yerli operetleri Dikran Çuhacıyan besteledi. Onu Kaptanzade Ali Rıza Bey, Muhlis Sabahattin Ezgi, İsmail Hakkı Bey ve başkaları izlediler. Cumhuriyet döneminde Cemal Reşit Rey, kardeşi Ekrem Reşit Rey'in librettoları üzerine bestelediği bir dizi operetle büyük ün kazandı. Bu tür, 1940'lara doğru gözden düştü.

—ANSİKL. Fransız halkının gülmeye olan düşkünlüğü, ikinci imparatorluk döneminde Offenbach'ın, güldürü anlayışına ve parodiye dayalı yapıtlarının başarı kazanmasını sağladı. Operete büyük ilgi gösteren kitle, Birinci Dünya savaşı’yla kayboldu XİX, yy.'ın İMnd yananda Viyana opftfeli, oiıauss ı'Oin Ftedemmusı ve F. tehir (Şen m Mtmûmk» diyen) «e vatsi de bünyesin» aktı. Amerikan opera, cazdan, teeüikıe ese mûBkhoiden e»nien di ve zaman zamen mûzikai komedile kaynaştı (Irvlng Berlin lass Cote Portsr).

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Sanat
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Sanat
8 Şubat 2010 / Misafir Soru-Cevap