Arama

Türk Lokumu (Turkish Delight)

Güncelleme: 11 Şubat 2008 Gösterim: 11.308 Cevap: 1
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
22 Aralık 2007       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
yemekhikayelerilokumb15qx1

Sponsorlu Bağlantılar
Lokum, Su, şeker, nişasta kullanılarak yapılan bir Türk tatlısıdır.
Lokum doğal ve sağlıklı bir besin kaynaği olup, pek çok yararının olduğu bilinmektedir. Örneğin, proteinli besinler, kullanıldıktan sonra vücutta yakılır ve bunun sonucu üre, ürik asit ve kreatinin gibi atık maddeleri açığa çıkar. Bu maddeler böbrek hastalarında idrarla vücuttan atılamaz ve kanda yükselir. Sade lokum karbonhidrat kaynağı olduğundan, böbrek hastalarınca devamlı tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca, yerelde lokumun hala yara ve çıbana tedavi amaçlı sarıldığı da bilinmektedir.

Tarihi

Osmanlıca rahat ul-hulküm yani boğaz rahatlatan kelimesinden türeyen Lokum, yaklaşık 15. yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyilda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaştı. Avrupa’da ise bir İngiliz gezgin aracılığıyla 'Turkish Delight' adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlandı. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyilda 'Kelle şekeri' olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişti.



Osmanlı’nın Şekercibaşısı Hacı bekir aslen Kastamonulu. Ancak şekerciliğe İstanbul’da çıraklıkla adım atıyor. Çıraklık, kalfalık derken, 1777 yılında kendi dükkanını açmasıyla ustalık dönemi başlıyor.

Dükkanını açtığı günlerde en ünlü şekerleme lokum ve akideymiş. Yapımında bal ve pekmez kullanılıyormuş.

Bahçekapı’daki “dar cepheli dükkan”da (Bugünkü Milli Piyango İdaresi’nın tam karşısı) satılan Türk lokumlarının en iyisi, Prens Misbah Haydar’ın “Arabesk” adlı kitabında yazdığına göre; kaymak katmanlarıyla yapılan ya da şam fıstıklı ve fındıklı olanıymış.

Misbah Haydar, kitabında Avrupalı’nın talihsizliğine değinmeden de geçmiyor: “Ne var ki bu lokumların en iyilerini ancak birkaç Avrupalı tatmıştır.”

Hacı Bekir’in kaymaklı lokumunun tadı gerçekten övgüye değer. Öyle bir tat ki bu, II. Murat kendisi için yapılan binbir çeşit şekerleme önüne gelince içinden Hacı Bekir’i seçiyor.

Hacı Bekir lokumlarından hoşlanan sadece padişahlar değil. Şekerlemelerinin ün salmasında, prenslerin, yazarların ya da ressamların etkisi de var. Rum yazar Maria Yordanidu, “Loksandra” adlı romanında, çocukluğunun İstanbul’undaki Hacı Bekir’den şöyle söz ediyor: “Nefesin muhalebi ve gül şerbeti kokuyor ve narin boynun Hacı Bekir lokumu gibi, senin her sözün revani tatlısı gibi tatlı ve ballı, Ayvansaray lokması gibi mis kokulu.”

Hacı Bekir’in bugünkü sahibi Doğan Şahin. Aslında bugün de düne göre değişen bir şey yok. Şahin’in ifadesine göre sadece Padişahların yerini milletvekilleri almış. Bir de artık “müdavimleri” olan yabancılar.

Bu “müdavimliğin” hikayesi de ilginç. Yüz yıl kadar önce Hacı Bekir’in dükkanını ziyaret eden ve lokumlarını çok beğenen bir turist, İngiltere’ye bir kutu lokum götürünce, “Turkish Delight” dünya çapında ün kazanmış.

Eski rağbet hâla var Hacı Bekir’e... Ancak eski tatlardan bazıları eksik. Örneğin, üzeri şekerle kaplı batırma fondan, kuru şekerlemeler, meyveli karamelalar ya da portakal kabuğu.
Cinnamon - avatarı
Cinnamon
Ziyaretçi
11 Şubat 2008       Mesaj #2
Cinnamon - avatarı
Ziyaretçi
lokumumuza da yunanlılar sabip cıktılar Msn Sad
Sponsorlu Bağlantılar

Benzer Konular

26 Ocak 2008 / BARIŞ Türkiye Cumhuriyeti
6 Mart 2013 / Gülgeceler Taslak Konular
14 Mayıs 2012 / ThinkerBeLL Arşive Kaldırılan Konular
23 Aralık 2011 / LaDyGaGa Taslak Konular