Arama

Joseph Goebbels - Tek Mesaj #1

KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
27 Şubat 2008       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Goebbels, (Paul) Joseph

Ad:  Joseph Goebbels1.jpg
Gösterim: 1164
Boyut:  49.9 KB

(d. 29 Ekim 1897, Rheydt - ö. 1 Mayıs 1945, Berlin, Almanya),
Alman Nazi yönetiminin propaganda bakanı.

Alman halkına Nazi rejimini olumlu biçimde tanıtmaktan sorumlu tutulur.
Katolik bir fabrika kâtibinin beş çocuğundan üçüncüsüydü. Lise ve yükseköğrenimini ailesinin desteğiyle tamamladı. Ayağındaki bir sakatlıktan ötürü I. Dünya Savaşı sırasında askerlikten muaf tutuldu; sonradan düşmanları bu ayağı, şeytanın çatal tırnaklı ayağına benzeteceklerdi. Çocukluğunda geçirdiği bir hastalıktan kaynaklandığı sanılan bu sakatlık kişiliğinin biçimlenmesinde etkili oldu.

Goebbels, 1922’de Heidelberg Üniversitesinde Alman filolojisi dalında doktorasını tamamladıktan sonra edebiyat, tiyatro ve gazetecilikle uğraştı. O sıralar henüz siyasal etkinliklere girmemekle birlikte çağdaşlarının çoğu gibi, savaştaki yenilgiyle birlikte daha da ateşlenen milliyetçi duygularla doluydu. Üniversite yıllarında bir arkadaşının aracılığıyla sosyalist ve komünist düşüncelerle de tanıştı. Sonraki özentili davranışlarına karşın, gençliğindeki burjuva karşıtı tavrını hep korudu. Antisemitizmi de sonradan benimsedi; okuldayken en değer verdiği öğretmenleri ve nişanlısının ailesinin bir tarafı Yahudiydi. Bu noktada politikaya atılmaya karar verse pek çok seçeneği olabilirdi, ama hangi partiye katılacağını bir rastlantı belirledi.

1924 sonbaharında bir grup Nasyonal Sosyalistle arkadaşlık kurdu. Yetenekli bir hatip olduğundan, kısa sürede Nazi Partisi'nin (NSDAP; Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) Elberfeld bölge yöneticisi ve 15 günde bir yayımlanan Nasyonal Sosyalist bir derginin yayın yönetmeni oldu. Kasım 1926’da Hitler tarafından Berlin bölge şefliğine atandı. Nazi Partisi, Bavyera’da kurulup gelişmişti ve o zamana değin Berlin’de gerçek anlamda bir parti örgütlenmesi yoktu. Goebbels yeni görevini, NSDAP’nin antikapitalist “sol kanat” temsilcisi Gregor Strasser ile “sağ kanat” önderi Hitler arasındaki çatışmada yaptığı tercihe borçluydu; kendi inançlarına ters düşmek pahasına, Hitler’in tarafını tutmuştu.

Cesur bir kişiliği olan Goebbels, Ocak 1933’te Hitler’in iktidarı ele geçirmesine değin Berlin’de Nazüerin güçlenip tutunmalarını sağladı. 1928’de Hitler, hitabet ve propaganda gücünü kanıtlamış olan bu parlak gazeteciye (Goebbels önce Der Angriff in, 1940’tan 1945’e değin de Das Reich'ın yayın yönetmeniydi) tüm Almanya için NSDAP’ nin propaganda müdürlüğü görevini verdi. Goebbels, Hitler’in kişiliği çevresinde Führer mitini yaratmaya ve kitlelerin Nazizme yönelmelerinde etkili olan parti kutlamalarıyla gösterileri kurumlaştırmaya başladı. Bir yandan da, oldukça yüklü konuşma programıyla Nazizm propagandasını yayıyordu.

“İktidara el konması”nm ardından ulusal propaganda mekanizmasını da eline geçirdi. Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı onun için kuruldu. Ayrıca Goebbels, yeni oluşturulan “Kültür Odası”nın başkanı oldu. Artık, propagandanın dışında dolaylı olarak basın, radyo, tiyatro, sinema, edebiyat, müzik ve güzel sanatları da denetleme gücü vardı. Ama aslında dış propaganda, basın, tiyatro ve edebiyat üzerindeki denetimi kısıtlıydı ve bunun için, öteki kamu görevlileriyle pek hoş olmayan hukuksal mücadelelere girmeyi göze alması gerekiyordu. Ayrıca müzik ve güzel sanatları bir düzene sokmaya da pek istekli görünmüyordu. Gücünü, liselerde olduğu gibi başka alanlara yaymakta da pek başarılı olamadı.

Goebbels’in kültür politikası liberal sayılabilirdi, ama aşırı milliyetçilerin isteklerini de dikkate almak zorundaydı. Propaganda mesajları bile, kesintisiz ajitasyonun dinleyicinin algılama gücünü dumura uğratmaktan başka işe yaramayacağı gerekçesiyle sınırlandırılmıştı. Oysa Goebbels’e kalsa, işlerlik dogmatizmden, işbitiricilik ilkelerden önce gelirdi.

Goebbels 1931’de üst sınıftan bir kadınla evlenmiş ve ondan altı çocuğu olmuştu. Ama 1937-38 yıllarında Çekoslovak bir film yıldızıyla ilişki kurması evliliğini olduğu kadar mesleğini ve siyasal yaşamını da tehlikeye attı; bu dönemde etkisi azaldı. Zafer zamanında propagandacılara pek gerek duyulmadığı için II. Dünya Savaşı’nın başlaması da (Goebbels savaşı onaylamıyordu), konumunda önemli bir değişiklik yaratmadı. Stalingrad (bugün Volgograd) ve Afrika’daki yenilgiler savaşın gidişatını değiştirince Goebbels’in şansı açıldı; yenilginin üstesinden gelme konusunda parlak bir propaganda ustası olduğunu kanıtladı.

Goebbels’in, içinde bulunulan durumu farklı yansıtarak gerçekleri çarpıttığını söylemek yanlış olur. Tersine, kişisel olarak yürüttüğü ve anında basın ve radyo aracılığıyla yayımlanan propagandasının temel dayanağı, tarihsel koşutluklar kurma, karşılaştırmalara gitme, tarihin sözde kaçınılmaz yasalarından dem vurma, hatta son koz olarak mucizeler yaratacak gizli silahlardan söz etme yoluyla umutları sürekli artırmak üzerine kuruluydu. Öteki önde gelen Nazilerin korunak ve sığınaklarına çekilmelerinden çok sonra bile Goebbels, sürekli halkın önüne çıkarak, bir kez daha kişisel cesaretini göstermiş oldu. Bu yıllarda halkın önünde yaptığı konuşmalar, o zamana değin genelde olumsuz olan imajının düzelmesini sağladı. Çalışmaları özellikle Alman cephesindeki savunma çabalarının yoğunlaşmasında etkili oldu: Goebbels, topyekûn savaşı savunmaya başladı ve birkaç yanlış ataktan sonra, 20 Temmuz 1944’te Hitler’e yapılan suikast girişimi, ona bu amacını gerçekleştirme olanağı sağladı. 25 Ağustos’ta, “Tam Yetkili Topyekûn Savaş Sorumlusu” oldu; ama kendisinin de kısa bir süre sonra yakınarak itiraf edeceği gibi, artık çok geçti.

Goebbels, son ana değin Hitler’in yanından ayrılmayan tek Nazi önderiydi. 1 Mayıs 1945’te Berlin’de Hitler’in kuşatma altındaki sığınağında çocuklarını da öldürerek karısı ile birlikte intihar etti. Bu, yetenekli sahne yönetmeninin, en kanlı değilse bile, en dehşetli ve son gösterisiydi. Bir gün önce, Hitler kendi arzusuyla onu Reich şansölyesi ilan etmişti. Böylelikle Goebbels bir günlüğüne ve birkaç metrekarelik bir alanda bile olsa, Otto von Bismarck’ın son halefi oldu.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Şubat 2017 23:40
Gerçekçi ol imkansızı iste...