Arama

Abdullah Cevdet

Güncelleme: 4 Mart 2012 Gösterim: 5.126 Cevap: 2
NeutralizeR - avatarı
NeutralizeR
ADM Webmaster
11 Ocak 2008       Mesaj #1
NeutralizeR - avatarı
ADM Webmaster
ABDULLAH CEVDET (1869-1932), II. Abdülhamid'e karşı siyasal etkinlikleriyle tanı­nan bir düşünür, siyaset adamı ve gazetecidir. Malatya'da doğan Abdullah Cevdet, askeri ortaokul ve liseyi bitirdikten sonra İstanbul' da tıp öğrenimine başladı. O dönemde, mo­dern biyolojinin ve batının yeni düşünce akımlarının izlenip tartışıldığı kurumların ba­şında Askeri Tıp Fakültesi gelirdi. Abdullah Cevdet de öğrenciliği sırasında Alman tıp doktoru ve düşünürü Ludwig Büchner'in gö­rüşlerinden etkilendi. Büchner'in Madde ve Kuvvet (Kraft und Stoff; 1855) adlı kitabının bir bölümünü kendi ekleriyle birlikte Fizyolo-ciya-i Tefekkür (1892; "Düşünmenin Fizyolo­jisi") adıyla yayımladı. Sonraki yıllarda da modern biyolojiyi temel alan görüşleri doğ­rultusunda kitaplar yazmayı, çeviriler yapma­yı sürdürdü.

Sponsorlu Bağlantılar
1889'da Tıbbiye'deki arkadaşlarıyla birlik­te, II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine karşı gizli bir dernek kurdu. Sonradan Os­manlı İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alan bu dernekteki çalışmaları yüzünden birkaç kez tutuklandıysa da 1894'te Tıbbiye'yi bitire-bildi. Haydarpaşa Hastanesi'nde göz hastalık­ları asistanıyken geçici olarak görevlendi­rildiği Diyarbakır'da, İttihat ve Terakki Ce-miyeti'nin şubesini açtı. Orada tanıdığı Ziya Gökalp'i etkileyerek örgüte girmesini sağladı. Gene siyasal etkinliklerinden dolayı 1895'te tutuklanarak Trablusgarp'a sürülen Abdullah Cevdet, oradan önce Tunus'a, sonra Avrupa' ya kaçtı. II. Abdülhamid yönetimine karşı olan Jön Türkler'e katılarak, Cenevre'de arkadaşlarıyla birlikte Osmanlı gazetesini çı­karmaya başladı. Örgütün yayın organı olan bu gazetede Osmanlı halkını ayaklanmaya çağıran yazılar yazdı. Bu yazılardan çekinen Abdülhamid, Abdullah Cevdet'in mesleği dı­şında yazı yazmaması koşuluyla Trablusgarp ve Fizan'daki tutukluları serbest bırakacağını bildirdi. Abdullah Cevdet bu anlaşmayı kabul ettiği için 1899'da Viyana elçiliğinin doktorlu­ğuna atandı, ama örgütün gazetesinde gizlice yazmayı da sürdürdü.

Bir tartışma sırasında Osmanlı İmparator-luğu'nun Viyana'daki elçisini tartakladığı için 1903'te Avusturya'dan sınır dışı edilince Ce­nevre'ye geçti. Osmanlı İttihat ve İnkılap Cemiyeti'ni kurarak gazeteyi yeniden çıkar­maya başladı. Ayrıca bir basımevi kurdu, İçtihad (Görüş) adıyla batı toplumlarını, kül­türünü ve düşünce akımlarını tanıtmayı amaç­layan bir dergi yayımladı. Osmanlı hükümeti­nin baskısıyla İsviçre'den de sınır dışı edilin­ce, basımevini ve dergisini Kahire'ye taşıdı. Oradayken Reinhardt Dozy'den çevirip yayımladığı Tarih-i İslamiyet, peygamberin yaşamına dil uzattığı gerekçesiyle Osmanlı hükümetince yasaklandı ve Galata Köprü-sü'nden atılarak yok edildi. Abdullah Cevdet bu dönemde demokrasiyi ve çalışanların hak­larını savunan Osmanlı Demokrat Fırkası'nı (partisini) destekledi.

II. Meşrutiyet'in ilanından sonra 1910'da İstanbul'a dönen Abdullah Cevdet İçtihad dergisinin yayımını sürdürdü. Çok sayıda kitap yayımlayarak Kütüphane-i İçtihad dizisini oluşturdu. Bu sırada dinsel konulardaki eleştirel yazıları hükümetin tepkisini çektiği için dergisi sık sık kapatıldı, ama Abdullah Cevdet dergiyi değişik ve benzer adlarla çıkarmayı sürdürdü. Sonunda İttihatçılar'ın baskısıyla 1914'te derginin yayımını durdur­mak zorunda kaldı.
I. Dünya Savaşı'nı izleyen ateşkes döne­minde İngiltere yanlısı bir tutum benimseyen ve başlangıçta Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkan Abdullah Cevdet'in devlet görevi alması Cumhuriyet yönetimince yasaklandı. Bu ne­denle Abdullah Cevdet ömrünün geri kalan yıllarını şiir kitaplarını ve dergisini yayımlaya­rak geçirdi.

Abdullah Cevdet, batıda gelişen yeni bilim­lerin Türkiye'de de tanınabilmesi için Arap harfleri yerine, halkın kolayca öğrenebileceği Latin harflerinin kullanılmasını savunmuştur. Ayrıca işçi ve kadın haklarının savunucusu olmuş, Osmanlı ülkesinde yaşayan çeşitli halklara eşit olanaklar tanınması için uğraş­mıştır. Buna karşılık zaman zaman, insan zekâsını kafatası çevresinin ölçüsüne bağla­yan bilimdışı görüşler de öne sürebilmiştir.

Tıp, felsefe, siyaset ve toplumbilim konula­rında, bir bölümü çeviri olmak üzere 70'e yakın kitap yayımlayan Abdullah Cevdet'in yapıtlarından bazıları şunlardır: Fen ve Felsefe (1906), Yaşamak Korkusu (1911), Beyin Fiz­yolojisi ve Korunması (1917), İslam Dünyası­na Tarihi ve Felsefi Bir Bakış (1922).

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Biyografi Konusu: Abdullah Cevdet nereli hayatı kimdir.
Son derece gururlu insanlar, susmayı ve yalnızlığı sever.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Mart 2011       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Abdullah Cevdet
Sponsorlu Bağlantılar

Doğumu:
1869, Arapkir
Ölümü: 1932, İstanbul
Şair ve yazar.

Yükseköğrenimini Askerî Tıbbiye Okulu'nda tamamladı. II. Abdülhamit yönetimine karşı eylemlerde bulunmaktan ötürü Trablus Merkez Hastanesi göz hekimliği göreviyle İstanbul'dan uzaklaştırıldı. Daha sonra Avrupa'ya kaçtı. Cenevre'ye yerleşerek, Osmanlı gazetesini çıkardı. 1910'da İstanbul'a gelerek Cenevre'de çıkarmaya başladığı İçtihat dergisinin yayımını sürdürdü. Abdullah Cevdet, yeni yazının ilk savunucularındandır.

Shakespeare'in "Julius Caesar", "Hamlet", "Macbeth", "Antonius ve Kleopatra", "Kral Lear"; Dozy'nin "Essai sur L'Histoire de L'İslamisme" adlı yapıtlarını dilimize çevirmiştir.

Başlıca yapıtları:
  • "Fizyolocya-i Tefekkür" (1892),
  • "Fünun ve Felsefe" (1906),
  • "Kahriyat" (şiirler, 1906),
  • "Dimağ ve Melekât-ı Akliye'nin Fizyolocya ve Hıfzıssıhhası" (1917),
  • "Cihan-ı İslâm'a Dair bir Nazar-ı Tarihi ve Felsefesi" (1922),
  • "Karlı Dağdan Ses" (şiirler, 1931),
  • "Düşünen Musiki" (şiirler, 1931).
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
4 Mart 2012       Mesaj #3
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
Abdullah Cevdet Karlıdağ, (d. 9 Eylül 1869, Arapgir, Malatya;Osmanlı Devleti - ö. 29 Kasım 1932, İstanbul; Türkiye) Siyasetçi, düşünür, göz hekimi, şair, çevirmen.
Türkiye’de Batıcılık akımının önde gelen isimlerinden birisidir. II. Meşrutiyet dönemi düşünce yapısının şekillenmesinde etkili oldu. Sonradan İttihat ve Terakki’ye dönüşecek İttihad-i Osmani Cemiyeti adlı gizli örgütü kuran beş tıbbiyeliden birisi Abdullah Cevdet idi (diğerleri İbrahim Temo, İshak Sükûti, Mehmet Reşit ve Hikmet Emin). Ancak yaşantısı siyasal alanda etkin görevler alarak değil, bir düşünce üreticisi olarak devam etti. Dönemindeki ana düşünce akımlarının çerçevesinde kendine özgü görüşler geliştirerek düşünce tarihinde özel bir yer edindi. Türkiye’nin ilk kadın ve işçi hakları savunucularındandır. Tıp, felsefe, sosyoloji, siyaset alanlarında yetmişten fazla eserin yazarı veya çevirmenidir.

Benzer Konular

27 Mart 2017 / GusinapsE Siyaset tr
19 Aralık 2015 / kompetankedi Siyaset ww
4 Ekim 2010 / GusinapsE Edebiyat tr
10 Temmuz 2015 / KisukE UraharA Edebiyat tr
23 Temmuz 2009 / Kral_Aslan Siyaset tr