Arama

Çevremizde bulunan enerji kaynakları nelerdir? - Sayfa 5

En İyi Cevap Var Güncelleme: 28 Aralık 2013 Gösterim: 200.938 Cevap: 51
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Mart 2011       Mesaj #41
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çevremizde bulunan enerji kaynakları

Sponsorlu Bağlantılar
Enerji kaynağı, yakıt olarak tanımlanır. Yakıt; kömür, odun, petrol, gaz gibi yanabilen maddelerdir. Bu tanım, uranyum ve diğer nükleer enerji üreten maddeleri de içine alacak şekilde genişletilebilir.

Dünya toplam eneri gereksinimi 15 trilyon KWs’dır. Bu enerji ihtiyacının %80’lik bölümü kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardan, geri kalan %20’lik kısmı ise hidrolik, nükleer enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, bitki ve hayvan atıkları (biyokütle) tarafından karşılanmaktadır. Türkiye’de ise elektrik enerjisi üretiminde kaynakların payları;
Doğalgaz è %38
Hidrolik è %31
Kömür è %25
Petrol è %6,5
Diğer è %0,5 (rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle) olmuştur.
Termik Santraller
Elektrik enerjisini, yakıt yakıp suyu ısıtarak, oluşan sı buharının türbinleri döndürmesiyle elde eden santral türüdür. Yakıt olarak linyit, taşkömürü, fuel-oil, motorin, doğalgaz ve jeotermal ısıyı kullanırlar.

Hidroelektrik Santraller
Hidrolik enerji, suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüştürülmesiyle sağlanan bir enerji türüdür. Suyun üst seviyelerden alt seviyelere düşmesi sonucu açığa çıkan enerji, türbinlerin dönmesini sağlamakta ve elektrik enerjisi elde edilmektedir. Hidrolik potansiyel , yağış rejimine bağlıdır.

Elektrik üretiminin yanında birçok amaca hizmet ederler:
Taşkın ve baskınları önleme
Sulama işlerini düzenleme
Balıkçılığı geliştirme
Ağaçlandırmayı sağlama
Turizmi geliştirme
Ulaşımı kolaylaştırma
Hidroelektrik santraller diğer üretim tipleri ile kıyaslandığında en düşük işletme maliyetine, en uzun işletme ömrüne ve en yüksek verime haizdirler. Türkiye’nin diğer enerji alternatifleri karşısında milli kaynak olan suyu kullanan hidroelektrik santrallere öncelik vermesi ve teşvik etmesi için ekonomik, çevresel ve stratejik birçok sebep vardır.

Güneş Enerjisi
Güneş enerjisinden; su ısıtmada, konut ısıtmada, pişirmede, kurutmada, soğutmada ve elektrik enerji eldesinde faydalanılır.

Güneş enerjisinin kullanılabilmesi için toplanması gereklidir. Bu toplama işlemi ısıl (güneş kolektörleri) ve elektriksel (fotovoltaikler) olmak üzere iki değişik yol ile yapılır.

Güneş panelleri, güneş ışığını direkt olarak elektriğe çevirirler. PV (photovoltaic) hücreler, güneş ışığını emdiği zaman, elektronlar bulundukları atomlardan ayrılarak madde içinde serbest kalırlar ve böylece bir elektrik akımı oluşur. Gelen enerjinin ancak 1/6 oranında bir kısmı elektrik enerjisine dönüşebilir.

Rüzgar Enerjisi
Rüzgarın şiddetinden yararlanılarak elde edilen bir enerji türüdür. Rüzgar türbinleri aracılığıyla enerji üretilir. Son 20 yıl içinde dünyada çok önemli bir enerji üretim aracı olarak kabul edilmiş ve çalışmalar hızlandırılmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri, 2010 yılına kadar enerji tüketimlerinin %12’sini rüzgardan sağlamayı hedeflemişlerdir.

Türkiye, özellikle kıyı bölgeleri ile rüzgar enerjisinden faydalanabilecek konumdadır. 10m yükseklikteki ortalama rüzgar şiddeti 4-5 m/s olan bölgelerimizde 50-60m yükseklikteki güç yoğunluğu 500W/m2’yi aşmaktadır.

Jeotermal Enerji
Suyu ısıtmak ve buharlaştırmak için fosil yakıt yerine kullanılır. Bu nedenle jeotermal enerji, çevre dostu olarak bilinir. Türkiye, jeotermal zenginlik bakımından dünyanın 7. ülkesidir. Yüzey sıcaklığı 40oC’ın üzerinde olan alanlar, merkezi ısıtma, sera ısıtması, endüstri ve kaplıcalarda ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.

Türkiye’de 140 jeotermal sahadan sadece 4 tanesi elektrik üretimine uygundur:
Denizli – Sarayköy (240 derece)
Aydın – Germencik (230 derece)
Aydın – Salavatlı (170 derece)
Çanakkale – Tuzla (170 derece)
Rüzgar jeneratörleri,
Çiftlikler, villalar, dağ evleri
Sanayi tesisleri
Tarım, sulama-pompalama tesisleri
GSM santralleri
Telekomünikasyon, radyo ve tv istasyonları
Yatlar ve deniz fenerleri
Turistik işletmeler
gibi birçok alanda kullanılmaktadırlar.

Ülkemizde rüzgar enerjisi potansiyeli yüksek olan bölgeler;
Marmara
Ege
Akdeniz
Karadeniz

bölgeleridir.

Özellikle Çeşme ve Bozcaada, rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından çok verimlidirler.

Türkiye’nin kurulu rüzgar gücü 200MW’tır. Yeni kurulacak santrallerle 475 MW’lık rüzgar gücü planlanmaktadır.

Biyokütle Enerjisi
Hayvansal ve bitkisel organik atık/artık maddeler, çoğunluklaya doğrudan doğruya yakılmakta veya tarım topraklarına gübre olarak verilmektedir. Bu tür atıkların özellikle yakılarak ısı üretiminde kullanılması daha yaygın olarak görülmektedir.

Bu şekilde istenilen özellikte ısı üretilemediği gibi, ısı üretiminden sonra atıkların gübre olarak kullanılması da mümkün olmamaktadır. Biyokütle teknolojisi ise organik kökenli atık/artık maddelerden hem enerji eldesine hem de atıkların toprağa kazandırılmasına imkan vermektedir.

Biyokütle enerjisi, klasik ve modern biyokütle enerjisi olmak üzere ikiye ayrılır.

Klasik biyokütle enerjisi, ormanlardan elde edilen yakacak odun, bitki ve hayvan artıklarıdır. Bunlar doğrudan yakılarak enerji elde edilebilir. Fosil yakıtlara göre daha az zararlıdır.

Modern biyokütle kaynakları ise orman ve ağaç endüstrisi atıkları, tarımsal endüstri atıklarıdır. Bazı bitkilerden dizel yakıtı yerine kullanılabilen yağlar elde edilebilmektedir.
SÜRMELİ,KARADAĞ - avatarı
SÜRMELİ,KARADAĞ
Ziyaretçi
9 Mart 2011       Mesaj #42
SÜRMELİ,KARADAĞ - avatarı
Ziyaretçi
ENERJİ KAYNAKLARIN KULLANIM ALANLARI....... ACİL LAZIM, YAZMAM LAZIM
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Nisan 2011       Mesaj #43
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çevremizde bulunan enerji kaynakları

Enerji kaynağı, yakıt olarak tanımlanır. Yakıt; kömür, odun, petrol, gaz gibi yanabilen maddelerdir. Bu tanım, uranyum ve diğer nükleer enerji üreten maddeleri de içine alacak şekilde genişletilebilir.

Dünya toplam eneri gereksinimi 15 trilyon KWs’dır. Bu enerji ihtiyacının %80’lik bölümü kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardan, geri kalan %20’lik kısmı ise hidrolik, nükleer enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, bitki ve hayvan atıkları (biyokütle) tarafından karşılanmaktadır. Türkiye’de ise elektrik enerjisi üretiminde kaynakların payları;

Doğalgaz è %38
Hidrolik è %31
Kömür è %25
Petrol è %6,5
Diğer è %0,5 (rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle) olmuştur.
Termik Santraller
Elektrik enerjisini, yakıt yakıp suyu ısıtarak, oluşan sı buharının türbinleri döndürmesiyle elde eden santral türüdür. Yakıt olarak linyit, taşkömürü, fuel-oil, motorin, doğalgaz ve jeotermal ısıyı kullanırlar.

Hidroelektrik Santraller
Hidrolik enerji, suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüştürülmesiyle sağlanan bir enerji türüdür. Suyun üst seviyelerden alt seviyelere düşmesi sonucu açığa çıkan enerji, türbinlerin dönmesini sağlamakta ve elektrik enerjisi elde edilmektedir. Hidrolik potansiyel , yağış rejimine bağlıdır.

Elektrik üretiminin yanında birçok amaca hizmet ederler:

Taşkın ve baskınları önleme
Sulama işlerini düzenleme
Balıkçılığı geliştirme
Ağaçlandırmayı sağlama
Turizmi geliştirme
Ulaşımı kolaylaştırma
Hidroelektrik santraller diğer üretim tipleri ile kıyaslandığında en düşük işletme maliyetine, en uzun işletme ömrüne ve en yüksek verime haizdirler. Türkiye’nin diğer enerji alternatifleri karşısında milli kaynak olan suyu kullanan hidroelektrik santrallere öncelik vermesi ve teşvik etmesi için ekonomik, çevresel ve stratejik birçok sebep vardır.

Güneş Enerjisi
Güneş enerjisinden; su ısıtmada, konut ısıtmada, pişirmede, kurutmada, soğutmada ve elektrik enerji eldesinde faydalanılır.

Güneş enerjisinin kullanılabilmesi için toplanması gereklidir. Bu toplama işlemi ısıl (güneş kolektörleri) ve elektriksel (fotovoltaikler) olmak üzere iki değişik yol ile yapılır.

Güneş panelleri, güneş ışığını direkt olarak elektriğe çevirirler. PV (photovoltaic) hücreler, güneş ışığını emdiği zaman, elektronlar bulundukları atomlardan ayrılarak madde içinde serbest kalırlar ve böylece bir elektrik akımı oluşur. Gelen enerjinin ancak 1/6 oranında bir kısmı elektrik enerjisine dönüşebilir.

Rüzgar Enerjisi
Rüzgarın şiddetinden yararlanılarak elde edilen bir enerji türüdür. Rüzgar türbinleri aracılığıyla enerji üretilir. Son 20 yıl içinde dünyada çok önemli bir enerji üretim aracı olarak kabul edilmiş ve çalışmalar hızlandırılmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri, 2010 yılına kadar enerji tüketimlerinin %12’sini rüzgardan sağlamayı hedeflemişlerdir.

Türkiye, özellikle kıyı bölgeleri ile rüzgar enerjisinden faydalanabilecek konumdadır. 10m yükseklikteki ortalama rüzgar şiddeti 4-5 m/s olan bölgelerimizde 50-60m yükseklikteki güç yoğunluğu 500W/m2’yi aşmaktadır.

Jeotermal Enerji
Suyu ısıtmak ve buharlaştırmak için fosil yakıt yerine kullanılır. Bu nedenle jeotermal enerji, çevre dostu olarak bilinir. Türkiye, jeotermal zenginlik bakımından dünyanın 7. ülkesidir. Yüzey sıcaklığı 40oC’ın üzerinde olan alanlar, merkezi ısıtma, sera ısıtması, endüstri ve kaplıcalarda ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.

Türkiye’de 140 jeotermal sahadan sadece 4 tanesi elektrik üretimine uygundur:

Denizli – Sarayköy (240 derece)
Aydın – Germencik (230 derece)
Aydın – Salavatlı (170 derece)
Çanakkale – Tuzla (170 derece)
Rüzgar jeneratörleri,
Çiftlikler, villalar, dağ evleri
Sanayi tesisleri
Tarım, sulama-pompalama tesisleri
GSM santralleri
Telekomünikasyon, radyo ve tv istasyonları
Yatlar ve deniz fenerleri
Turistik işletmeler
gibi birçok alanda kullanılmaktadırlar.

Ülkemizde rüzgar enerjisi potansiyeli yüksek olan bölgeler;

Marmara
Ege
Akdeniz
Karadeniz

bölgeleridir.

Özellikle Çeşme ve Bozcaada, rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından çok verimlidirler.

Türkiye’nin kurulu rüzgar gücü 200MW’tır. Yeni kurulacak santrallerle 475 MW’lık rüzgar gücü planlanmaktadır.

Biyokütle Enerjisi
Hayvansal ve bitkisel organik atık/artık maddeler, çoğunluklaya doğrudan doğruya yakılmakta veya tarım topraklarına gübre olarak verilmektedir. Bu tür atıkların özellikle yakılarak ısı üretiminde kullanılması daha yaygın olarak görülmektedir.

Bu şekilde istenilen özellikte ısı üretilemediği gibi, ısı üretiminden sonra atıkların gübre olarak kullanılması da mümkün olmamaktadır. Biyokütle teknolojisi ise organik kökenli atık/artık maddelerden hem enerji eldesine hem de atıkların toprağa kazandırılmasına imkan vermektedir.

Biyokütle enerjisi, klasik ve modern biyokütle enerjisi olmak üzere ikiye ayrılır.

Klasik biyokütle enerjisi, ormanlardan elde edilen yakacak odun, bitki ve hayvan artıklarıdır. Bunlar doğrudan yakılarak enerji elde edilebilir. Fosil yakıtlara göre daha az zararlıdır.

Modern biyokütle kaynakları ise orman ve ağaç endüstrisi atıkları, tarımsal endüstri atıklarıdır. Bazı bitkilerden dizel yakıtı yerine kullanılabilen yağlar elde edilebilmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Nisan 2011       Mesaj #44
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
herhangi bir hareketiyapan yadayapmaya hazır olan kabiliyete enerji denir
misafir - avatarı
misafir
Ziyaretçi
24 Nisan 2011       Mesaj #45
misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çevremizde bulunan enerji kaynakları

Enerji kaynağı, yakıt olarak tanımlanır. Yakıt; kömür, odun, petrol, gaz gibi yanabilen maddelerdir. Bu tanım, uranyum ve diğer nükleer enerji üreten maddeleri de içine alacak şekilde genişletilebilir.

Dünya toplam eneri gereksinimi 15 trilyon KWs’dır. Bu enerji ihtiyacının %80’lik bölümü kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardan, geri kalan %20’lik kısmı ise hidrolik, nükleer enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, bitki ve hayvan atıkları (biyokütle) tarafından karşılanmaktadır. Türkiye’de ise elektrik enerjisi üretiminde kaynakların payları;

Doğalgaz è %38
Hidrolik è %31
Kömür è %25
Petrol è %6,5
Diğer è %0,5 (rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle) olmuştur.
Termik Santraller
Elektrik enerjisini, yakıt yakıp suyu ısıtarak, oluşan sı buharının türbinleri döndürmesiyle elde eden santral türüdür. Yakıt olarak linyit, taşkömürü, fuel-oil, motorin, doğalgaz ve jeotermal ısıyı kullanırlar.

Hidroelektrik Santraller
Hidrolik enerji, suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüştürülmesiyle sağlanan bir enerji türüdür. Suyun üst seviyelerden alt seviyelere düşmesi sonucu açığa çıkan enerji, türbinlerin dönmesini sağlamakta ve elektrik enerjisi elde edilmektedir. Hidrolik potansiyel , yağış rejimine bağlıdır.

Elektrik üretiminin yanında birçok amaca hizmet ederler:

Taşkın ve baskınları önleme
Sulama işlerini düzenleme
Balıkçılığı geliştirme
Ağaçlandırmayı sağlama
Turizmi geliştirme
Ulaşımı kolaylaştırma
Hidroelektrik santraller diğer üretim tipleri ile kıyaslandığında en düşük işletme maliyetine, en uzun işletme ömrüne ve en yüksek verime haizdirler. Türkiye’nin diğer enerji alternatifleri karşısında milli kaynak olan suyu kullanan hidroelektrik santrallere öncelik vermesi ve teşvik etmesi için ekonomik, çevresel ve stratejik birçok sebep vardır.

Güneş Enerjisi
Güneş enerjisinden; su ısıtmada, konut ısıtmada, pişirmede, kurutmada, soğutmada ve elektrik enerji eldesinde faydalanılır.

Güneş enerjisinin kullanılabilmesi için toplanması gereklidir. Bu toplama işlemi ısıl (güneş kolektörleri) ve elektriksel (fotovoltaikler) olmak üzere iki değişik yol ile yapılır.

Güneş panelleri, güneş ışığını direkt olarak elektriğe çevirirler. PV (photovoltaic) hücreler, güneş ışığını emdiği zaman, elektronlar bulundukları atomlardan ayrılarak madde içinde serbest kalırlar ve böylece bir elektrik akımı oluşur. Gelen enerjinin ancak 1/6 oranında bir kısmı elektrik enerjisine dönüşebilir.

Rüzgar Enerjisi
Rüzgarın şiddetinden yararlanılarak elde edilen bir enerji türüdür. Rüzgar türbinleri aracılığıyla enerji üretilir. Son 20 yıl içinde dünyada çok önemli bir enerji üretim aracı olarak kabul edilmiş ve çalışmalar hızlandırılmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri, 2010 yılına kadar enerji tüketimlerinin %12’sini rüzgardan sağlamayı hedeflemişlerdir.

Türkiye, özellikle kıyı bölgeleri ile rüzgar enerjisinden faydalanabilecek konumdadır. 10m yükseklikteki ortalama rüzgar şiddeti 4-5 m/s olan bölgelerimizde 50-60m yükseklikteki güç yoğunluğu 500W/m2’yi aşmaktadır.

Jeotermal Enerji
Suyu ısıtmak ve buharlaştırmak için fosil yakıt yerine kullanılır. Bu nedenle jeotermal enerji, çevre dostu olarak bilinir. Türkiye, jeotermal zenginlik bakımından dünyanın 7. ülkesidir. Yüzey sıcaklığı 40oC’ın üzerinde olan alanlar, merkezi ısıtma, sera ısıtması, endüstri ve kaplıcalarda ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.

Türkiye’de 140 jeotermal sahadan sadece 4 tanesi elektrik üretimine uygundur:

Denizli – Sarayköy (240 derece)
Aydın – Germencik (230 derece)
Aydın – Salavatlı (170 derece)
Çanakkale – Tuzla (170 derece)
Rüzgar jeneratörleri,
Çiftlikler, villalar, dağ evleri
Sanayi tesisleri
Tarım, sulama-pompalama tesisleri
GSM santralleri
Telekomünikasyon, radyo ve tv istasyonları
Yatlar ve deniz fenerleri
Turistik işletmeler
gibi birçok alanda kullanılmaktadırlar.

Ülkemizde rüzgar enerjisi potansiyeli yüksek olan bölgeler;

Marmara
Ege
Akdeniz
Karadeniz

bölgeleridir.

Özellikle Çeşme ve Bozcaada, rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından çok verimlidirler.

Türkiye’nin kurulu rüzgar gücü 200MW’tır. Yeni kurulacak santrallerle 475 MW’lık rüzgar gücü planlanmaktadır.

Biyokütle Enerjisi
Hayvansal ve bitkisel organik atık/artık maddeler, çoğunluklaya doğrudan doğruya yakılmakta veya tarım topraklarına gübre olarak verilmektedir. Bu tür atıkların özellikle yakılarak ısı üretiminde kullanılması daha yaygın olarak görülmektedir.

Bu şekilde istenilen özellikte ısı üretilemediği gibi, ısı üretiminden sonra atıkların gübre olarak kullanılması da mümkün olmamaktadır. Biyokütle teknolojisi ise organik kökenli atık/artık maddelerden hem enerji eldesine hem de atıkların toprağa kazandırılmasına imkan vermektedir.

Biyokütle enerjisi, klasik ve modern biyokütle enerjisi olmak üzere ikiye ayrılır.

Klasik biyokütle enerjisi, ormanlardan elde edilen yakacak odun, bitki ve hayvan artıklarıdır. Bunlar doğrudan yakılarak enerji elde edilebilir. Fosil yakıtlara göre daha az zararlıdır.

Modern biyokütle kaynakları ise orman ve ağaç endüstrisi atıkları, tarımsal endüstri atıklarıdır. Bazı bitkilerden dizel yakıtı yerine kullanılabilen yağlar elde edilebilmektedir.

--------------------------------------------------------------------------------
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mayıs 2011       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çevremizde bulunan enerji kaynakları

Enerji kaynağı, yakıt olarak tanımlanır. Yakıt; kömür, odun, petrol, gaz gibi yanabilen maddelerdir. Bu tanım, uranyum ve diğer nükleer enerji üreten maddeleri de içine alacak şekilde genişletilebilir.

Dünya toplam eneri gereksinimi 15 trilyon KWs’dır. Bu enerji ihtiyacının %80’lik bölümü kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardan, geri kalan %20’lik kısmı ise hidrolik, nükleer enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, bitki ve hayvan atıkları (biyokütle) tarafından karşılanmaktadır. Türkiye’de ise elektrik enerjisi üretiminde kaynakların payları;
Doğalgaz è %38
Hidrolik è %31
Kömür è %25
Petrol è %6,5
Diğer è %0,5 (rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle) olmuştur.
Termik Santraller
Elektrik enerjisini, yakıt yakıp suyu ısıtarak, oluşan sı buharının türbinleri döndürmesiyle elde eden santral türüdür. Yakıt olarak linyit, taşkömürü, fuel-oil, motorin, doğalgaz ve jeotermal ısıyı kullanırlar.

Hidroelektrik Santraller
Hidrolik enerji, suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüştürülmesiyle sağlanan bir enerji türüdür. Suyun üst seviyelerden alt seviyelere düşmesi sonucu açığa çıkan enerji, türbinlerin dönmesini sağlamakta ve elektrik enerjisi elde edilmektedir. Hidrolik potansiyel , yağış rejimine bağlıdır.

Elektrik üretiminin yanında birçok amaca hizmet ederler:
Taşkın ve baskınları önleme
Sulama işlerini düzenleme
Balıkçılığı geliştirme
Ağaçlandırmayı sağlama
Turizmi geliştirme
Ulaşımı kolaylaştırma
Hidroelektrik santraller diğer üretim tipleri ile kıyaslandığında en düşük işletme maliyetine, en uzun işletme ömrüne ve en yüksek verime haizdirler. Türkiye’nin diğer enerji alternatifleri karşısında milli kaynak olan suyu kullanan hidroelektrik santrallere öncelik vermesi ve teşvik etmesi için ekonomik, çevresel ve stratejik birçok sebep vardır.

Güneş Enerjisi
Güneş enerjisinden; su ısıtmada, konut ısıtmada, pişirmede, kurutmada, soğutmada ve elektrik enerji eldesinde faydalanılır.

Güneş enerjisinin kullanılabilmesi için toplanması gereklidir. Bu toplama işlemi ısıl (güneş kolektörleri) ve elektriksel (fotovoltaikler) olmak üzere iki değişik yol ile yapılır.

Güneş panelleri, güneş ışığını direkt olarak elektriğe çevirirler. PV (photovoltaic) hücreler, güneş ışığını emdiği zaman, elektronlar bulundukları atomlardan ayrılarak madde içinde serbest kalırlar ve böylece bir elektrik akımı oluşur. Gelen enerjinin ancak 1/6 oranında bir kısmı elektrik enerjisine dönüşebilir.

Rüzgar Enerjisi
Rüzgarın şiddetinden yararlanılarak elde edilen bir enerji türüdür. Rüzgar türbinleri aracılığıyla enerji üretilir. Son 20 yıl içinde dünyada çok önemli bir enerji üretim aracı olarak kabul edilmiş ve çalışmalar hızlandırılmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri, 2010 yılına kadar enerji tüketimlerinin %12’sini rüzgardan sağlamayı hedeflemişlerdir.

Türkiye, özellikle kıyı bölgeleri ile rüzgar enerjisinden faydalanabilecek konumdadır. 10m yükseklikteki ortalama rüzgar şiddeti 4-5 m/s olan bölgelerimizde 50-60m yükseklikteki güç yoğunluğu 500W/m2’yi aşmaktadır.

Jeotermal Enerji
Suyu ısıtmak ve buharlaştırmak için fosil yakıt yerine kullanılır. Bu nedenle jeotermal enerji, çevre dostu olarak bilinir. Türkiye, jeotermal zenginlik bakımından dünyanın 7. ülkesidir. Yüzey sıcaklığı 40oC’ın üzerinde olan alanlar, merkezi ısıtma, sera ısıtması, endüstri ve kaplıcalarda ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.

Türkiye’de 140 jeotermal sahadan sadece 4 tanesi elektrik üretimine uygundur:
Denizli – Sarayköy (240 derece)
Aydın – Germencik (230 derece)
Aydın – Salavatlı (170 derece)
Çanakkale – Tuzla (170 derece)
Rüzgar jeneratörleri,
Çiftlikler, villalar, dağ evleri
Sanayi tesisleri
Tarım, sulama-pompalama tesisleri
GSM santralleri
Telekomünikasyon, radyo ve tv istasyonları
Yatlar ve deniz fenerleri
Turistik işletmeler
gibi birçok alanda kullanılmaktadırlar.

Ülkemizde rüzgar enerjisi potansiyeli yüksek olan bölgeler;
Marmara
Ege
Akdeniz
Karadeniz

bölgeleridir.

Özellikle Çeşme ve Bozcaada, rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından çok verimlidirler.

Türkiye’nin kurulu rüzgar gücü 200MW’tır. Yeni kurulacak santrallerle 475 MW’lık rüzgar gücü planlanmaktadır.

Biyokütle Enerjisi
Hayvansal ve bitkisel organik atık/artık maddeler, çoğunluklaya doğrudan doğruya yakılmakta veya tarım topraklarına gübre olarak verilmektedir. Bu tür atıkların özellikle yakılarak ısı üretiminde kullanılması daha yaygın olarak görülmektedir.

Bu şekilde istenilen özellikte ısı üretilemediği gibi, ısı üretiminden sonra atıkların gübre olarak kullanılması da mümkün olmamaktadır. Biyokütle teknolojisi ise organik kökenli atık/artık maddelerden hem enerji eldesine hem de atıkların toprağa kazandırılmasına imkan vermektedir.

Biyokütle enerjisi, klasik ve modern biyokütle enerjisi olmak üzere ikiye ayrılır.

Klasik biyokütle enerjisi, ormanlardan elde edilen yakacak odun, bitki ve hayvan artıklarıdır. Bunlar doğrudan yakılarak enerji elde edilebilir. Fosil yakıtlara göre daha az zararlıdır.

Modern biyokütle kaynakları ise orman ve ağaç endüstrisi atıkları, tarımsal endüstri atıklarıdır. Bazı bitkilerden dizel yakıtı yerine kullanılabilen yağlar elde edilebilmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mayıs 2011       Mesaj #47
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yyhaaaa maddeleer halinde istiyhorummmmmmmmm
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mayıs 2011       Mesaj #48
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
daha genişşşşşş açıklama yapın lütfen
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Aralık 2011       Mesaj #49
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
enerji nedir lütfen hemen bulun performan ödevi
asil - avatarı
asil
Ziyaretçi
6 Aralık 2011       Mesaj #50
asil - avatarı
Ziyaretçi
enerji nedir enerji kaynakları nelerdir enerji kaynaklarının oluşumu enerji kaynaklarının kullanım alanları
enerji kaynaklarının çevreye olan olumlu ve olumsuz etkileri buda performans

Benzer Konular

16 Ağustos 2016 / hümanur Cevaplanmış
16 Ağustos 2016 / Misafir Cevaplanmış
20 Nisan 2011 / Misafir Soru-Cevap
24 Kasım 2010 / Misafir Cevaplanmış