Arama

Kur'an-ı Kerim ne zaman bir araya getirilmiştir? - Sayfa 9

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Ocak 2013 Gösterim: 138.026 Cevap: 81
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
13 Ocak 2013       Mesaj #81
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
KUR’AN’IN MUSHAF HALİNE GETİRİLMESİ:

Sponsorlu Bağlantılar
Hz. Peygamber’in vefatından sonra ilahi rehber Kur’an metninin, ümmetin icmaından geçmek suretiyle, tek kelimesinden şüphe edilmeyecek tarzda; kıyamete kadar hiç kimsenin itiraz edemeyeceği tarzda toplanması gerekmişti. Zeyd İbn Sabit diyor ki: “Yemame Savaşında ashabın öldürülmesini müteakib, Hz. Ebu Bekir beni çağırttı. Yanına vardım. Hz.Ömer de orada idi. Ebu Bekir bana dedi ki: Ömer bana gelip dedi ki: “Yemame ‘de Kur’an hafızları çok zayiat verdi. Bu gibi vakalarda hafızların ölmeleriyle Kur’an’ın birçoğunun zayi olmasından endişe ederim. Bana kalırsa Kur’an’ın cem edilmesi için bir emir çıkarman gerekir.” Ben de Ömer’e şöyle cevap verdim: “Resulullah’ın yapmadığı bir işi nasıl yapabilirsin?”, Ömer: “Vallahi bu hayırlı bir teşebbüstür, dedi.” Sonra bu iş üzerinde o kadar durdu ki, bana söyleye söyleye neticede Allah kalbime bu işi yatırdı, ben de onun görüşünü benimsedim.” Zeyd devamla diyor ki: “Ebu Bekir bana dönüp şöyle dedi: “Sen genç, dinç, zeki bir adamsın. Kimse ittiham edemez. Zaten Resulullah’ın da vahiy katibi idin. Kur’an metnini topla.” Vallahi bir dağı yerinden nakletmemi isteselerdi, Kur’an’ı toplama mes’uliyeti kadar bana ağır gelmezdi.” Neticede Kur’an’ı hurma dallarından, yassı taşlardan ve insanların hafızalarından derlemeye başladım.” (Buhari)

Kaynakların ittifakla bildirdiğine göre, Hz. Ebu Bekir, Zeyd’e asla hafızasına güvenmemesini, her ayet için 2 delil olmak üzere, 2 şahıstan yazılı nüsha aramasını emretti. Bu iş için Zeyd, Hz.Ömer’in yardımını şart koşmuş, O da ciddi bir şekilde kendisine yardım etmiştir. Zeyd bizzat kendisi iyi bir hafız olduğu halde, kendisi gibi başka hafızlarla da yetinmeyip, her ayet hakkında mukabele görmüş 2 yazılı şahid aramak gibi son derece titiz ve ilmi bir usul takib etmiştir. Yalnız Tevbe Suresinin sonundaki 2 ayet hakkında, araştırmasına rağmen 2 yazılı şahidi bulamamış, Ebu Huzeyme’deki yazılı nüshaya istinad etmek durumunda kalmıştır. Bu şekilde Hz.Ebu Bekir devrinde biraraya getirilen sahifelere “el- Mushaf” denilmiştir.

Electrify - avatarı
Electrify
Ziyaretçi
13 Ocak 2013       Mesaj #82
Electrify - avatarı
Ziyaretçi
Kur'an-ı Kerim ne zaman bir araya getirilmiştir?

Sponsorlu Bağlantılar
Kur’an nasıl yazıldı, nasıl toplandı, günümüze nasıl geldi?
Kur'an-ı Kerim ayet ayet veya sûreler halinde vahiy oldukça Peygamberimiz vahiy katiplerinden birisini çağırır ve hemen yazdırırdı. Yeni nâzil olan ayeti, daha önce gelen sûre ve ayetlerin neresine konacağını bildirirdi. Ancak gelen bu vahiyler kronolojik bir sıraya göre değil de, Kur'an'ın kendisine özgü üslûbuna göre sıralanırdı. İnen bütün ayet ve sûreler bizzat Peygamberimiz'in (a.s.m.) huzurunda yazılırdı.

Bu arada vahiy kâtipleri bir nüsha da kendileri için yazardı. Bu şekilde ayetlerin kaydı ve zabtı sağlanmış olurdu. Yazılan ayetler daha sonra Peygamberimiz'e okunur, gözden geçirilir; yazım hatası varsa düzeltilirdi. Bundan sonra ilk yazılan nüsha Peygamberimiz'in evinde bulundurulurdu. Yazılan nüshalar Peygamberimiz'in (a.s.m.) evinde muhafaza edilirdi.

O zamanlar yeterli miktarda kâğıt bulunmadığından, gelen vahiyler tabaklanmış derilere, tahta levhalara, develerin kürek kemiklerine, beyaz yassı taşlara, hurma dallarına, kâğıt parçalarına ve porselenlere yazılırdı. Ayetlerin düzenlenmesi, kesin bir emir ve hükümle yapılıyordu. Hz. Cebrail, Peygamberimiz'e, "Falan ayeti falan yere koyun" diye tarif eder, Peygamberimiz de ona göre sırasını ve düzenlemesini yaptırırdı.

Pek çok İslam alimine göre, "sûrelerdeki ayetlerin düzenlenmesi Hz. Cebrail'in tarifiyle Resulullah tarafından yapılmıştır." Sûrelerin düzenlenmesi ayetlerde olduğu gibi vahye dayalı olarak yapılmıştır. Zaten her yönüyle vahiy eseri olan Kur'an-ı Kerim'in düzenlenmesinin de vahiy sonucu olarak yapılması gerekirdi.

Çünkü Peygamberimiz'in (a.s.m.) zamanında pek çok Sahabi tarafından Kur'an'ın tamamı ezberlenmişti.

O zamanlar çok sayıda Kur'an hafızı mevcuttu. Sahabilerin bu okuyuşu da belli bir sıraya göreydi. Kur'an'ın Peygamberimiz tarafından düzenlendiği ayrıca Kur'an'da da yer alıyor: "Onu toplamak ve okutmak bize aittir. O halde biz onu sana okuduğumuz zaman okunuşunu takip et." 11 Peygamberimiz'in zamanında Kur'an-ı Kerim bizim bildiğimiz şekliyle bir cilt halinde değildi. O zaman böyle bir şeye ihtiyaç duyulmamıştı. Çünkü henüz vahiy kesilmişti ve Peygamberimiz hayattaydı.

Peygamberimiz'in vefatından sonra Yemame Savaşı gibi yetmiş kadar hafızın şehit olması ve benzeri olaylar Kur'an'ın müstakil bir cilt halinde derlenmesi zaruretini ortaya çıkardı.

Hz. Ebû Bekir'in halifeliği günlerinde bu görev vahiy kâtiplerinden Zeyd bin Sâbit'e verildi. Hz. Zeyd de çeşitli maddeler üzerine yazılan Kur'an ayetlerini topladı, hepsini bir araya getirdi. İşte ilk defa meydana getirilen bu Kur'an'a "Mushaf" ismi verildi. (Bu konuda daha geniş bilgiyi "Hayatımızdaki Kur'an" isimli kitabımızda bulabilirsiniz.)

1. Kıyâme Sûresi, 17-18.



Benzer Konular

22 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
22 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
27 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
13 Nisan 2015 / Misafir Cevaplanmış