Buzulların erimesiyle gelen tehlike Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Küresel iklim değişikliği buzulların da dengesini bozuyor. Erimeye başlayan buzullar yaşam alanlarını tehdit ediyor. Himalayalar ile ilgili son çalışmalar, tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Bazıları, Antarktika ve Grönland’dan sonra, Himalayalar’ı, dünyanın üçüncü büyük buzul başlığı olarak adlandırıyor. Aslında “Dünya’nın Çatısı“ hakkında çok az şey biliniyor. Himalayalar'da 16 bin dağ buzulu ve 6 binden fazla buzul gölü var. Uluslararası Entegre Dağ Gelişimi Merkezi (ICIMOD) tarafından Himalayalar’da yapılan yeni iklim araştırmasına göre 200'den fazla buzul gölü, küresel ısınma nedeniyle daha fazla suyla doluyor. Araştırmada yer alan İsveçli coğrafyacı Mats Erikkson, çalışmalarını şöyle anlatıyor:
“BM’nin çevre programıyla işbirliği içerisinde tehlikeli gölleri belirlemek için uydu fotoğraflarını değerlendirdik. Geçici sonuçlara vardık. Yerel olarak tehlikeleri kesin olarak belirleyebilmek için saha çalışmaları yapmamız gerekiyor. Ancak bu çok kolay değil. Buzul gölleri 5 bin metre kadar yükseklikte. Saha çalışması için çok güçlü bir ekibe ihtiyacımız var.”
68 yılda 25 yeni buzul gölü Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:
Eğer buzullar çözülür ve çekilirse, erime suyu dil ile buzultaşları arasındaki bir cebe akıyor. Ve biriken sular bir göl biçimini alıyor. 1940’tan bu yana Nepal’de 25 yeni buzul gölü meydana geldi. Yeni Himalaya İklim Raporu’na göre bu oluşumlar zaman içinde çoğalıyor. Eriksonn bunun bazı tehlikelere yol açabileceğini söylüyor:
“Bu artış ciddi tehlikelere yol açabilir. Evlerde, yollarda, köprülerde ve aynı zamanda hidroelektrik enerji santrallerinde. Göller çok büyük, bazıları 5 ya da 10 kilometre uzunluğunda. Eğer taşarlarsa, bu bir ışık seline yol açar. Ve 100 kilometre kadar aşağıdaki yerleri etkileyebilir.”
Eriyen buzullar nehirleri besliyor
Himalayalar’da buzullardan eriyen su ve kar alanları Asya’nın en büyük 10 nehrini besliyor. Bunlar arasında şüphesiz İndus, Brahmaputra ve Yangtze de var. Özellikle kurak dönemlerde, yüksek dağlardan gelen akıntı, nehirlerin ulaşım alanı içerisindeki 1 milyar 300 milyon insan için kritik öneme sahip.
Eğer iklim değişimi Himalayalar’daki buzulların daha çok erimesine yol açacaksa, nehir bölgelerindekilerin aslında bu durumdan memnun olmaları gerekir. Çünkü daha fazla akıntı, endüstri ve tarım için daha fazla su anlamına geliyor. Fakat Erikkson durumun görünenden farklı olduğunu söylüyor:
“Sadece buzullar çekilmiyor. Aynı zamanda pek çok kar bölgesi de yok oluyor. Ve günümüzde yağış daha çok yağmur olarak düşüyor kar olarak değil. Bu, Himalayalar’ın artık daha fazla akıntı haznesine sahip olmadığı anlamına geliyor.“
Himalayalar 10 yılda 0.6 derece ısınıyor
Özellikle yaz aylarında hiç yağmurun yağmadığı kurak dönemler, pirinç ve tahıl üretimini zorlaştırıyor ve Himalayalar’daki pek çok hidroelektrik santrali de zorluk yaşıyor. Çünkü çoğu santralin yapay gölü yok, eriyen suların akıntısı aracılığıyla kendi nehirlerini oluşturuyorlar. Günümüzde Himalayalar, 10 yılda 0.6 derece kadar ısınıyor ve bu dünyanın diğer bölgelerine nazaran çok daha güçlü bir artış. Böyle devam ederse ilkbaharda Asya’daki en büyük nehirlerin akıntı miktarı düşecek. Çin Dünya Tarım ve Orman Merkezi Direktörü Biyolog Jianchu Xu ise, çalışmalarını şöyle aktarıyor:
“Çalışmamızın bir diğer önemli özelliği ise uzun dönemli sonuçları ile ilgili. Asya nehirleri şu anda Himalayalar’dan daha çok erimiş su alıyor. Ancak gelecek daha farklı görünüyor. Pek çok küçük buzul yok olacak ve büyükler çekilmeye başlayacak. Yüzyılın yarısından, belki de 2030’dan başlamak üzere pek çok nehrin akıntı miktarı azalacak.”
Volker Mrasek
alıntı