Arama

Kekemelik nasıl düzelir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 11 Ekim 2015 Gösterim: 73.334 Cevap: 108
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
16 Nisan 2010       Mesaj #11
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
2763 adlı kullanıcıdan alıntı

PEKİ BENİM ANLAMADIGIM ŞEY KİTAP OKUYUNCA NASIL GEÇER BU KEKEMELİK ONU Bİ TÜRLÜ ANLAMIYORUM AMA BENDE KİTAP OKUYORUM TABİKİ FAYDASI VAR AMA NEDENİ NEDİRMsn Happy

Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Ben pek çok kere "yüksek sesle kitap okumanın yararlı olduğunu" duydum.

Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Mayıs 2010       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sesli ve dengeli konuşmak gerekir konuşurken dilin ne şekilde hareket ettiğini görmek için ayna kullanın.Sesinizi kontrol edin kağıda düz çizgi çizin, çizginin başından sonuna kadar bir harfi tekrarlayın.Sonra yine çizgi yardımıyla çizginin bir ucundan diğer ucuna nefes alıp verin.Kitap okuyun bol bol nefesinizi kontrol ederek, normal konuşma gibi ama çok yavaş halde tekrarlayın zamanla konuşmanız hızlanıcaktır.Kendinizi motive edin insan bol olduğu yerlerde bulunun konuşun arkadaş edinin.Kendinize güvenin ve bunun bir hastalık olmadığını bilin bu bir alışkanlık olduğunu bilin.Her zaman şunun farkında olun siz tek kişilik bir ordusunuz eğer birisi birşey başardıysa sizde başara bilirsiniz.Unutmayınki sizden çok daha fazla kötüleride var şükredin.SAKIN GİDİPDE KEKEMELİK İÇİN BİR TEDAVİ UZMANINA BAŞ VURMAYIN SADECE SİZİ SOYARLAR.BEN UZUN YILLAR BİR SERVET HARCADIM AMA GÖRDÜMKİ HERŞEY İNSANIN KENDİSİNDE BİTİYOR.BUNU SİZ BAŞARICAKSINIZ DÜZELTİP KONUŞUCAKSINIZ BAŞKASI DEĞİL....
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Haziran 2010       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben kekeliyorum ama çokta degil bazen oluyo iyi bazen kötü
oluyo bunun nedenin isitiyorum
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
19 Haziran 2010       Mesaj #14
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben kekeliyorum ama çokta degil bazen oluyo iyi bazen kötü
oluyo bunun nedenin isitiyorum

Sürekli olmuyorsa, kendinize güveniniz arttıkça düzelecek demektir.
Alttaki mesajları okuyun. Unutmayın ki sorununuz düzelmez bir durum ya da hastalık değildir, herşey size ve çevrenize bağlı.


Alıntı
Daisy-BT adlı kullanıcıdan alıntı

Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Ben pek çok kere "yüksek sesle kitap okumanın yararlı olduğunu" duydum.

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Sesli ve dengeli konuşmak gerekir konuşurken dilin ne şekilde hareket ettiğini görmek için ayna kullanın.Sesinizi kontrol edin kağıda düz çizgi çizin, çizginin başından sonuna kadar bir harfi tekrarlayın.Sonra yine çizgi yardımıyla çizginin bir ucundan diğer ucuna nefes alıp verin.Kitap okuyun bol bol nefesinizi kontrol ederek, normal konuşma gibi ama çok yavaş halde tekrarlayın zamanla konuşmanız hızlanıcaktır.Kendinizi motive edin insan bol olduğu yerlerde bulunun konuşun arkadaş edinin.Kendinize güvenin ve bunun bir hastalık olmadığını bilin bu bir alışkanlık olduğunu bilin.Her zaman şunun farkında olun siz tek kişilik bir ordusunuz eğer birisi birşey başardıysa sizde başara bilirsiniz.Unutmayınki sizden çok daha fazla kötüleride var şükredin.

ottoman54 - avatarı
ottoman54
Ziyaretçi
20 Haziran 2010       Mesaj #15
ottoman54 - avatarı
Ziyaretçi
bende "dikkat ettim kendime güvenim geldiğinde çok düzgün konuşuyorum..ama moralim bozuk olduğunda veya benden üstün görünen insanların içinde konuştuğumda kekelemiyorum ama çok hızlı konuşuyorum..kimsede anlamıyor tabi..herkes diyor yakışıklı başarılı bir çocuksun,konuşmanı düzelt yoksa hayatta başarısız olursun..aynı zamnda ben yazları bodrumda garsonluk yapıyorum..ingilizceyi çok güzel konuşuyorum..hiç türk kız arkadaşım olmadı..ama ingiliz kız arkadaşım,sevgili anlamında çok sayıda oldu..merak ettiğim şey şu ;herzamn kendime güven duygumu nasıl sağlayabilirim..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Temmuz 2010       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bende 12 yasındayım kekeme sorunum var doktor amca ve abiler yardımcı olursa çok sevinirim msnem
Son düzenleyen Daisy-BT; 2 Temmuz 2010 12:55 Sebep: İletişim adresi silindi.
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
2 Temmuz 2010       Mesaj #17
ener - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bende 12 yasındayım kekeme sorunum var doktor amca ve abiler yardımcı olursa çok sevinirim msnem

KEKEMELİK
Tanımı: Çok sık rastlanan bir konuşma bozukluğudur.
Nedenleri: Gırtlak çevresi kaslarının uyumlu çalışmaması neden olur. Kekemelik çocukluk döneminde olduğu gibi yetiş­kinlikte ya da daha ileri yaşlarda da belirebilir. Fizyolojik ola­bildiği gibi psikolojik olarak da otaya çıkabilir. Kekemelikle birlikte, solaklığın, bir ailenin çeşitli bireylerinde görülebilmesi; asıl nedenin beynin üstün olan yanküresinin tam olmayan haki­miyetinden doğduğuna işaret etmektedir.
Fizyolojik tip kekemelikte, konuşma ve soluk alma egzersizleriyle birlikte varsa kekemelikten ötürü belirebilen psikolo­jik sorunlann uzmanlar tarafından bertaraf edilmesine çalışılma­lıdır. İleri yaşlarda ortaya çıkan psikolojik kekemeliğin tedavisi ise, asıl endişe durumunun giderilmesiyle mümkündür.
Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.
orhan oduncu - avatarı
orhan oduncu
Ziyaretçi
8 Temmuz 2010       Mesaj #18
orhan oduncu - avatarı
Ziyaretçi
iyi günler ben antakyadan sizlere katılıyorum benim oğlum sekiz yaşında kekemelik problemi var nasıl yardımcı ola bilirsiniz ne yapmamız lazım öneriniz nedir yardımcı olursanız sevinirim.
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
8 Temmuz 2010       Mesaj #19
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
orhan oduncu adlı kullanıcıdan alıntı

iyi günler ben antakyadan sizlere katılıyorum benim oğlum sekiz yaşında kekemelik problemi var nasıl yardımcı ola bilirsiniz ne yapmamız lazım öneriniz nedir yardımcı olursanız sevinirim.

Alıntı
ener adlı kullanıcıdan alıntı

KEKEMELİK
Tanımı: Çok sık rastlanan bir konuşma bozukluğudur.
Nedenleri: Gırtlak çevresi kaslarının uyumlu çalışmaması neden olur. Kekemelik çocukluk döneminde olduğu gibi yetiş­kinlikte ya da daha ileri yaşlarda da belirebilir. Fizyolojik ola­bildiği gibi psikolojik olarak da otaya çıkabilir. Kekemelikle birlikte, solaklığın, bir ailenin çeşitli bireylerinde görülebilmesi; asıl nedenin beynin üstün olan yanküresinin tam olmayan haki­miyetinden doğduğuna işaret etmektedir.
Fizyolojik tip kekemelikte, konuşma ve soluk alma egzersizleriyle birlikte varsa kekemelikten ötürü belirebilen psikolo­jik sorunlann uzmanlar tarafından bertaraf edilmesine çalışılma­lıdır. İleri yaşlarda ortaya çıkan psikolojik kekemeliğin tedavisi ise, asıl endişe durumunun giderilmesiyle mümkündür.
Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.

.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2010       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
mrb ben kekemelik sorunu yaşıyorum6 yaşondan beridir bu sorun var yaşım 23 askerlikten yeni geldim bu sorundan bir an önce kurtulup hayata atılmak istiyorum çünkü bu sorun varken hayata atılmaktan korkuyorum

Benzer Konular

17 Mayıs 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
11 Mayıs 2015 / sanar Soru-Cevap
12 Eylül 2009 / kazzem Soru-Cevap
31 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap