Arama

Atatürk'ün sanatla ilgili söylediği sözler nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 5 Mart 2013 Gösterim: 81.381 Cevap: 53
easy - avatarı
easy
Ziyaretçi
16 Aralık 2008       Mesaj #1
easy - avatarı
Ziyaretçi
atatürk'ün sanatla ilgili söylediği sözler nelerdir????Msn Grin
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Atatürk ve Sanat

Sponsorlu Bağlantılar






ataturk1Atatürk ve sanat ilişkisini daha iyi değerlendirebilmemiz için, önderin yaşamından, konuyla ilgili anekdotların anımsanmasında yarar var…
Bunlardan ilki Mustafa Kemal’in Sofya’da Bulgar Ulusal Operası’nda Carmen’i izlemesidir.
Mustafa Kemal, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sofya ataşemiliteri olarak görevlidir.
Davetli olduğu Carmen’in galasında, zaman zaman durgunlaşarak yapıtı izlemiş ve operanın bitiminde, perdenin en az yirmi kez açılıp kapanmasını, sahneye çiçekler taşınmasını, izleyicinin coşkun alkışlarını, artistlerin sevincini hayranlıkla gözlemlemiştir. Ancak, yüzündeki burukluğun ayırtına varan Varna Türk Milletvekili Şakir Zümre’ye eğilip şunları söylemekten de geri durmamıştır:
“Balkan Savaşı’nda yenik düşmemizin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum. Ben Bulgarları çiftçi halk olarak biliyordum. Oysa adamların operaları bile var… Sanatçıları, müzisyenleri, dekoratörleri, hepsi var. Hepsi de eğitimli… Şu opera binalarına bak!”
Kokteyl sonrası Mustafa Kemal ve Şakir Zümre Splendid Palas’a gidiyorlar. Yol boyunca hiç konuşmuyor Mustafa Kemal… Durgunluğu sürüyor.. Ve odalarına çekiliyorlar…
Aradan birkaç dakika geçiyor geçmiyor Şakir Zümre odasının kapısında Mustafa Kemal’i görüyor…
“Uyku tutmadı, biraz konuşalım diye geldim” diyor Gazi heyecanlı bir görünümle…
“Ne kadar müthiş bir olaydı..” diye ekliyor… “Çok sesli müzik, çağın gereğidir… Bulgarlar bunu başarmış..Bizim ülkemizde de operaya kavuşacağımız günleri görebilecek miyiz acaba?”
* * *


Son devrin hat üstatlarından Macit Ayral’ın başından geçen olay da beni derinden etkiledi. Bu olayı Ocak l988’de yayımlanan Atatürk Kültür Merkezi Dergisi’nin l0 uncu sayısından aktaralım:
“Çanakkale Savaşları’nın sürdüğü günlerde Macit Ayral Çanakkale’de asker olarak bulunmaktadır. Savaş derince kazılmış çukurlarda sürerken Macit Ayral sıtmaya yakalanır.
Sıtma nöbetinin gelmediği zamanlarda güzel yazı örnekleri hazırlamakta ve bunları da moral olsun diye siperlerin duvarlarına asmaktadır üstat… Mustafa Kemal bir gün siperleri gezerken bu güzel yazı örneklerini görür ve “Bunları yazan kimdir?” diye sorar. Macit Ayral bir adım öne çıkarak
“Ben…” der.
Mustafa Kemal hemen yanındakilere dönerek aynen şöyle söyler:
“Bunların hepsi de sanat eseri… Ülkeler böyle sanatçıları kolay yetiştiremez… Böyle bir sanatçının burada ne işi var? Kendisini yarın terhis edip memleketine göndereceksiniz…
O eller silah değil kalem tutarsa daha yararlı olur ülkemiz için…”

* * *

14 Ekim 1925’te İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda
öğrencilerin "Hayatta müzik gerekli midir?’’ sorusuna verdiği ironik yanıt, sanatla ilişkisi bağlamında çok iyi bir örnektir:
"Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan mahlukat insan değildir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, müzik behemehal vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.”

* * *

ataturk2 Mustafa Kemal’in Muhsin Ertuğrul’la ilgili olayı da yazılmaya değer. Özellikle bu günlerde, sanat kurumlarında yönetici konumunda olanların kulağına küpe olacak önemli bir dersi de içermektedir çünkü.
Muhsin Ertuğrul, bugünkü adıyla İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Genel sanat yönetmenidir.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Dolmabahçe’de kalmaktadır o günlerde…
Bir gece Gazi’nin oyun izlemeye geleceği duyurulur Muhsin Ertuğrul’a…
Herkes telaş içindedir… Çünkü oyunun başlama saati gelmiştir ancak Mustafa Kemal gecikmiştir…
Ne olacaktır şimdi?
Muhsin Ertuğrul tam saatinde başlatır oyunu …
Bir süre sonra Gazi gelir…
Yanındakiler korkarak oyunun başlatıldığını haber verirler Gazi’ye…
“Ya, öyle mi? Bitimde görüşürüz Muhsin Ertuğrul’la..”
der ve locaya girip oyunu izler…
Oyunun bitiminde beğeniyle alkışlamaktadır aktörleri…
Muhsin Ertuğrul girer Gazi’nin yanına.
Gazi ayağa kalkar:
“Sizi kutlarım..” der. “İşinizle ilgili ciddiyetiniz, ülkenin gelişimini ciddiye aldığınızı da gösterir. Biz geç geldik… Oysa böyle bir kurum perdesini zamanında açmak zorundadır. Görevinizi yaptığınız için özellikle kutlarım sizi..”
Muhsin Ertuğrul’a böyle söylediği için kimse şaşırmamalı…
Çünkü daha ileriki yıllarda yanındaki yönetici takımını “Efendiler! Bakan, Başbakan hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz… Ancak sanatçı olamazsınız!” diye uyaracak kadar yanında olacaktır sanatçının ve sanatın…

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
16 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Atatürk ve Sanat

Sponsorlu Bağlantılar






ataturk1Atatürk ve sanat ilişkisini daha iyi değerlendirebilmemiz için, önderin yaşamından, konuyla ilgili anekdotların anımsanmasında yarar var…
Bunlardan ilki Mustafa Kemal’in Sofya’da Bulgar Ulusal Operası’nda Carmen’i izlemesidir.
Mustafa Kemal, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sofya ataşemiliteri olarak görevlidir.
Davetli olduğu Carmen’in galasında, zaman zaman durgunlaşarak yapıtı izlemiş ve operanın bitiminde, perdenin en az yirmi kez açılıp kapanmasını, sahneye çiçekler taşınmasını, izleyicinin coşkun alkışlarını, artistlerin sevincini hayranlıkla gözlemlemiştir. Ancak, yüzündeki burukluğun ayırtına varan Varna Türk Milletvekili Şakir Zümre’ye eğilip şunları söylemekten de geri durmamıştır:
“Balkan Savaşı’nda yenik düşmemizin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum. Ben Bulgarları çiftçi halk olarak biliyordum. Oysa adamların operaları bile var… Sanatçıları, müzisyenleri, dekoratörleri, hepsi var. Hepsi de eğitimli… Şu opera binalarına bak!”
Kokteyl sonrası Mustafa Kemal ve Şakir Zümre Splendid Palas’a gidiyorlar. Yol boyunca hiç konuşmuyor Mustafa Kemal… Durgunluğu sürüyor.. Ve odalarına çekiliyorlar…
Aradan birkaç dakika geçiyor geçmiyor Şakir Zümre odasının kapısında Mustafa Kemal’i görüyor…
“Uyku tutmadı, biraz konuşalım diye geldim” diyor Gazi heyecanlı bir görünümle…
“Ne kadar müthiş bir olaydı..” diye ekliyor… “Çok sesli müzik, çağın gereğidir… Bulgarlar bunu başarmış..Bizim ülkemizde de operaya kavuşacağımız günleri görebilecek miyiz acaba?”
* * *


Son devrin hat üstatlarından Macit Ayral’ın başından geçen olay da beni derinden etkiledi. Bu olayı Ocak l988’de yayımlanan Atatürk Kültür Merkezi Dergisi’nin l0 uncu sayısından aktaralım:
“Çanakkale Savaşları’nın sürdüğü günlerde Macit Ayral Çanakkale’de asker olarak bulunmaktadır. Savaş derince kazılmış çukurlarda sürerken Macit Ayral sıtmaya yakalanır.
Sıtma nöbetinin gelmediği zamanlarda güzel yazı örnekleri hazırlamakta ve bunları da moral olsun diye siperlerin duvarlarına asmaktadır üstat… Mustafa Kemal bir gün siperleri gezerken bu güzel yazı örneklerini görür ve “Bunları yazan kimdir?” diye sorar. Macit Ayral bir adım öne çıkarak
“Ben…” der.
Mustafa Kemal hemen yanındakilere dönerek aynen şöyle söyler:
“Bunların hepsi de sanat eseri… Ülkeler böyle sanatçıları kolay yetiştiremez… Böyle bir sanatçının burada ne işi var? Kendisini yarın terhis edip memleketine göndereceksiniz…
O eller silah değil kalem tutarsa daha yararlı olur ülkemiz için…”

* * *

14 Ekim 1925’te İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda
öğrencilerin "Hayatta müzik gerekli midir?’’ sorusuna verdiği ironik yanıt, sanatla ilişkisi bağlamında çok iyi bir örnektir:
"Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzikle ilgisi olmayan mahlukat insan değildir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise, müzik behemehal vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.”

* * *

ataturk2 Mustafa Kemal’in Muhsin Ertuğrul’la ilgili olayı da yazılmaya değer. Özellikle bu günlerde, sanat kurumlarında yönetici konumunda olanların kulağına küpe olacak önemli bir dersi de içermektedir çünkü.
Muhsin Ertuğrul, bugünkü adıyla İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Genel sanat yönetmenidir.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Dolmabahçe’de kalmaktadır o günlerde…
Bir gece Gazi’nin oyun izlemeye geleceği duyurulur Muhsin Ertuğrul’a…
Herkes telaş içindedir… Çünkü oyunun başlama saati gelmiştir ancak Mustafa Kemal gecikmiştir…
Ne olacaktır şimdi?
Muhsin Ertuğrul tam saatinde başlatır oyunu …
Bir süre sonra Gazi gelir…
Yanındakiler korkarak oyunun başlatıldığını haber verirler Gazi’ye…
“Ya, öyle mi? Bitimde görüşürüz Muhsin Ertuğrul’la..”
der ve locaya girip oyunu izler…
Oyunun bitiminde beğeniyle alkışlamaktadır aktörleri…
Muhsin Ertuğrul girer Gazi’nin yanına.
Gazi ayağa kalkar:
“Sizi kutlarım..” der. “İşinizle ilgili ciddiyetiniz, ülkenin gelişimini ciddiye aldığınızı da gösterir. Biz geç geldik… Oysa böyle bir kurum perdesini zamanında açmak zorundadır. Görevinizi yaptığınız için özellikle kutlarım sizi..”
Muhsin Ertuğrul’a böyle söylediği için kimse şaşırmamalı…
Çünkü daha ileriki yıllarda yanındaki yönetici takımını “Efendiler! Bakan, Başbakan hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz… Ancak sanatçı olamazsınız!” diye uyaracak kadar yanında olacaktır sanatçının ve sanatın…

Quo vadis?
ŞEYMANUR - avatarı
ŞEYMANUR
Ziyaretçi
14 Mart 2009       Mesaj #3
ŞEYMANUR - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk'ün sanat ve sanatçıya verdiği sözler nelerdir?
Son düzenleyen fadedliver; 14 Mart 2009 20:54
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
14 Mart 2009       Mesaj #4
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
angel_fairy adlı kullanıcıdan alıntı viewpost
ATATÜRK VE MÜZİK
Atatürk, şiir ve edebiyat dışında müziğe de büyük bir ilgi duymuştur. Şarkı ve türküleri dinlemekten büyük bir zevk alan Atatürk, zaman zaman okunan şarkılara eşlik etmiş, oynanan halk oyunlarına katılmıştır. Bazı Rumeli türküleri, onun sesinden notalara dökülmüş ve müzik repertuarımızda yer almıştır.
Atatürk, askerî ataşe olarak Sofyada görevli bulunduğu dönemde çok sesli müziğe ilgi duymaya başlamıştır. Klâsik müzik konserlerine ve operalara giderek bu müzik türlerini tanıma fırsatı bulmuştur. Cumhuriyetin ilânından sonra, ülkemizde bu müzik türlerinin sevilmesini ve müzik kültürümüzde yer almasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara önderlik etmiştir. Ülkemizde müzik sanatının gelişmesi için bütün olanaktan kullanmıştır.
Atatürkün zamanında yapılmış bazı binaların güzelliği, ülkemizdeki çağdaşlaşma hareketini ifade edebilecek nitelik taşımaktadır. Ayrıca mimarî eserlerin korunmasına verdiği önem de Atatürkün mimarîye olan ilgisinin önemli kanıtlarındandır.
Atatürkün, tiyatro, bale, edebiyat, heykeltıraşlık, mimarî, resim, müzik gibi sanat dallarıyla ve sanatçılarla ilgilenmesi, onları desteklemesi Atatürkün sanatla çok yakın bir ilişki içinde olduğunun göstergesidir.
Atatürk,sanatla ilgili düşüncelerini,Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konuşmalarında, Çankaya Köşkünde sanatçılarla yaptığı sohbet ve tartışmalarda belirtmiştir. Atatürkün bu konuşma ve tartışmalarda dile getirdiği sanatla ilgili düşünceleri, Türk halkına ileti niteliği de taşımaktadır.
Atatürk, sanatın tanımını şu sözlerle açıklamıştır: "Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir, ezgi ile olursa müzik, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur."
Sanatın, bir toplumun ilerlemesindeki öneminin ve vazgeçilmezliğinin bilincinde olan Atatürk, bu düşüncesini şu sözlerle ifade ediliştir: "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir," "Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur," "Dünyada medenî, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir." Atatürkün bu sözleri, sanalla ilgili temel düşüncelerini ifade etmesi bakımından önemlidir.
Atatürkün sanatçılarla ilgili düşüncelerini ifade ettiği sözleri ise şunlardır: "Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır." "Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız."
"Adımız Andımızdır" adlı şarkıyı öğrenelim. Şarkıyı, sınıfımızda seslendirelim.
Büyük bir sanatsever olan Atatürkün gönlünde, müziğin ayrı bir yeri vardı. Bu nedenle millî kültürümüzde önemli bir yer tutan güzel sanatlar içinde müziğe ayrı bir önem vermiştir. Müziğin önemiyle ilgili düşüncelerini, şu sözleriyle ifade etmiştir: "Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar, insan değildirler.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ekim 2009       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürkün sanatla ilgili süylemiş olduğu güzel süzler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2009       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürkün sanat ile ilgili sözlerı ve açıklaması
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2009       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sanatçı el öpmez eli öpülür
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Kasım 2009       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
herkes başbakan cumhur başkanı olabilir ama sanatkar olamaz
misafir - avatarı
misafir
Ziyaretçi
3 Aralık 2009       Mesaj #9
misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürkün sanatla ilgili söylediği söz nedir? mesela atatürk başbakan milletvekili olabilirsiniz ama asla sanatkar olmazsınız demiştir. peki bundan başka atatürkün söylediği söz var mı?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Aralık 2009       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
evet var 1. sanatçı esaslı kültür sahibi olmalı ve tarıhi bilgiler bilmeli 2. sanatkarlar el öpmez sanatkarların eli öpülür 3. hayatlarını büyük bir sanata vakfedir bu çocukları sevelim

Benzer Konular

11 Kasım 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
28 Ekim 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
8 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
11 Nisan 2013 / Misafir Soru-Cevap
7 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap