Arama

Ekonomide insanın önemi nedir? - Sayfa 5

En İyi Cevap Var Güncelleme: 9 Nisan 2014 Gösterim: 26.560 Cevap: 52
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Ocak 2012       Mesaj #41
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya ne olur doğru düzgün cevap verin
Sponsorlu Bağlantılar
CeLebRindaL - avatarı
CeLebRindaL
VIP why did you go why
17 Ocak 2012       Mesaj #42
CeLebRindaL - avatarı
VIP why did you go why
  • Ekonomiyi ayakta tutan ve geliştiren insandır
  • İnsalar ekonomi için yeni kaynaklar uretir
  • İnsanlar olmasaydı ekonomik ilerleme olmazdı
  • ekonomi yi dengede tutan insanlardır
  • İnsanlar milletler arası ticaret yaparak ekonomiyi geliştirmektedirler

NOT:Ekonomi nin oluşmasında insanların katkı payı fazladır örnek:suda yaptıgın tasarruf bile ekonomik açıdan faydalıdır
Sponsorlu Bağlantılar
Msn Happy
O Kadar Kalabalik ki Yalnizligim..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ocak 2012       Mesaj #43
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlar yaşamlarının her döneminde birer tüketicidir.Tüketmek kaçınılmaz bir durumdur.Yaşamımızı sürdürebilmek için yemeli içmeli ve giyinmeliyiz Bütün bunlar tüketmeyi zorunlu kılar Öyleyse bir ülkeyi oluşturan bütün insanlar ekonominin tüketim yönünü gerçekleştiriyor demektir Ülkelerin gücü ekonomilerinin gücü ile ölçülür Ekonominin gücünü ise üretim faaliyetleri etkiler
Ekonominin bel kemiğini oluşturan üretim insan emeğine dayanır Çünkü insanlar ister çiftçi ormancı arıcı balıkçı pazarcı olsun ister doktor öğretmen fabrika işçisi ya da şoför olsun bir biçimde üretim yaparlarsa ekonomiyi olumlu yönde etkilerler Bir de ülke nüfusunun büyük bir bölümünün üretim etkinlikleri gerçekleştirmesi ülke ekonomisini güçlü kılar
Bu arada bir işi yapabilmek için ortaya sermaye koyarak işe girişen kimseye girişimci denir Girişimci daha önce yapılmayanı yapma konusunda cesur kararlar alabilen kişidir Hatta girişimci ruha sahip olanlar sonucunda kazanç sağlayacaklarına inandıkları bir işe kaybetme ihtimaline rağmen inatla sarılan kişidir Bu nedenle girişimci insanlar pek çok ilklere imza atar
NOT:Bu hiçbir yerden alıntı değildir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ocak 2012       Mesaj #44
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
şuna 5.sınıfın anlayacağı şekilde kısa bir cevap verseniz nolurr yaa hadi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ocak 2012       Mesaj #45
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ekonomiyi ayakta tutan insandır. ekonomiyi dengede tutan insandır. insan her zaman bir tüketicidir. çünkü insanlar yaşamını sürdürebilmek için beslenmeli giyinmelidir.üretim insan emeğine dayanır.
insanlar olmasaydı ekonomik ilerleme olmazdı. öyleyse bir ülkeyi oluşturan bütün insanlar ekonominin tüketim yolunu gerçekleştiriyor demektir. insanlar isterlerse çiftçi ormancı arıcı doktor öğretmen olsun bir biçiminde üretim yaparlarsa ekonomiyi olumlu etkiler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ocak 2012       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bence en kısası en güzeli ;



ekonomiyi ayakta tutan insandır. ekonomiyi dengede tutan insandır. insan her zaman bir tüketicidir. çünkü insanlar yaşamını sürdürebilmek için beslenmeli giyinmelidir.üretim insan emeğine dayanır.
insanlar olmasaydı ekonomik ilerleme olmazdı. öyleyse bir ülkeyi oluşturan bütün insanlar ekonominin tüketim yolunu gerçekleştiriyor demektir. insanlar isterlerse çiftçi ormancı arıcı doktor öğretmen olsun bir biçiminde üretim yaparlarsa ekonomiyi olumlu etkiler

bu yahuuu kesin 100 gelcekk
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Şubat 2012       Mesaj #47
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaaa ne ki insan ve ekonomiii
woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
6 Şubat 2012       Mesaj #48
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
İnsan ve ekonomi artık birlikte düşüneceğimiz iki kavram İyi anlamalısınız Bankalar karlarını dağıtmasın dedi BDDK Devlet krizi aşmak isterken egemen sınıfların karlarını bu kez almayıp piyasaya vermesini istiyor Kriz devletin değil piyasanın krizi Piyasa krediyle yürüyor yatırım yapacaksan işini üretimini sürdüreceksen krediye ihtiyacın var üretim ihracat ithalat buna bağlıKardeşim ben sadece özsermayemle iş yaparım dersen bile uzun sürmeyecektir
Kredi alamazsan gübrede alamazsın ,ne ekersen onu biçersin
Sistemin yürümesi için kredi sisteminin rantabl çalışması gerek ancak bankalar kriz endişesi içinde kredi taleplerinde nazlı davranıyor , geri çeviriyor oysa bankaların yaşam kaynağıda kredi faizi
Sadece kamu çalışanlarına verilecek ihtiyaç kredisiyle yürümez sistem
Zarar eden şirketlere devletin el koyması doğru değildir derken tüm devlet işletmelerinin kar ediyoruz deseler bilanço gösterseler de reel de sürekli zarar ettiğini unutmayalım
Çünkü devlet işletmesi batsa da asla zarar etmez patron devlettir para basma yetkisi devlettedir zararı para basarak karşılar , size enflasyon olarak döner
Enflasyon yasal emek hırsızlığıdır
Türkiye de yıllardır enflasyonist politika denen uygulama buydu
Devletin işlettiği tüm kurumlar zarar ediyordu yani geliri giderinden azdı
Bunu reel olarak söylüyorum tekelci zihniyetle elde edilen gölge karların adı kar değildir zorunlu gasptır Bir liraya üreteceğin malı beş liraya üretir on liraya satarsın verimsizlikten kar edemezsin bir sürü aracı tefeci yolunu bulur stok karaborsa vesaire ile haksız sektör yaratırsın
Bunları yaşadık
Devlet zarar eden şirketleri satın alsın deniyor peki nasıl yapacaktır devlet Bir kendi bütçesinden şirketin zararını kapatmak için batan şirketi satın alacak yani içeriden borçlanacaktır kimden halktan İki: dışardan borç alacaktır yani IMF den borç talep edece-k şartlarına razı olacaktır eskiden olduğu gibi, Üç : para basacaktır basılan para enflasyon getirecektir eskisi gibi …Biz bunları yaşadık
Her fatura sadece ve sadece bütçeyi verdikleriyle dolduran emekçi üretici kesime yani halka çıkar Zenginlere yada kira ve rant yiyenlere çıkmaz
Devlet şimdilik sermayenin yani egemen sınıfın yani burjuvanın egemenlik ve politik mücadele alanıdır yöneten onlardır ve onlar yapacaklarını yaparlar buna engel olacak herhangi bir güç henüz yoktur belki beş senede bir sahnedekiler değiştirilebilir o kadar
Demokrasi bu arenada sadece bir oyundur
Cumhuriyet denilen halk yönetimi ise henüz bir kandırmacadır
Özelleştirmek demek kar denilen gelirlerin özelleştirmesidir ki devlet vergi yoluyla bir kısmını alır ve sosyal hizmetleri genelleştirir , ne kadar yaparsa o kadar, devletleştirmek kötü işletmecilikten kaynaklanan zararların devletleştirilmesidir ki buda zararın üreten kesimin halkın sırtından çıkması demektir ki buda sosyalleşmeyi engeller
Yani ak kara yada kara ak diye kolayca gösterilir ekonomide
İnsan ve ekonomi iç içedir
Kısaca kapitalist sistemde devlet işletmeciliği felakettir
Keynesçi yaklaşımlar geçici bir köprüdür
Devlet ne kadar egemen sınıfların elinde olsa da ücretli kölelik sistemini değiştirmek için mutlaka çoğunluk lehine çaba gösterecektir bunun içinde yeterli baskı unsurları oluşturmak kitlenin görevidir ve devletin egemen sınıflar yerine halkın istekleri doğrultusuna yönlenmesi de herhalde sosyal demokrasi dediğimiz geçiş süreçlerindeki işbirlikçi rejimlerin görevidir
Elimize verenlerin elimizden tutanlardan az olacağı bir dünya için
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Şubat 2012       Mesaj #49
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaaaaaaaa daha fazla bigiiiiiiiiii bu ne?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Şubat 2012       Mesaj #50
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
EKONOMİ VE İNSAN

İnsan ve ekonomi artık birlikte düşüneceğimiz iki kavram. İyi anlamalısınız. Bankalar karlarını dağıtmasın dedi BDDK. Devlet krizi aşmak isterken egemen sınıfların karlarını bu kez almayıp piyasaya vermesini istiyor.. Kriz devletin değil piyasanın krizi. Piyasa krediyle yürüyor yatırım yapacaksan işini üretimini sürdüreceksen krediye ihtiyacın var üretim ihracat ithalat buna bağlı.Kardeşim ben sadece özsermayemle iş yaparım dersen bile uzun sürmeyecektir.
Kredi alamazsan gübrede alamazsın ,ne ekersen onu biçersin.
Sistemin yürümesi için kredi sisteminin rantabl çalışması gerek ancak bankalar kriz endişesi içinde kredi taleplerinde nazlı davranıyor , geri çeviriyor oysa bankaların yaşam kaynağıda kredi faizi.
Sadece kamu çalışanlarına verilecek ihtiyaç kredisiyle yürümez sistem.
Zarar eden şirketlere devletin el koyması doğru değildir derken tüm devlet işletmelerinin kar ediyoruz deseler bilanço gösterseler de reel de sürekli zarar ettiğini unutmayalım.
Çünkü devlet işletmesi batsa da asla zarar etmez patron devlettir para basma yetkisi devlettedir zararı para basarak karşılar , size enflasyon olarak döner.
Enflasyon yasal emek hırsızlığıdır.
Türkiye de yıllardır enflasyonist politika denen uygulama buydu.
Devletin işlettiği tüm kurumlar zarar ediyordu yani geliri giderinden azdı.
Bunu reel olarak söylüyorum tekelci zihniyetle elde edilen gölge karların adı kar değildir zorunlu gasptır. Bir liraya üreteceğin malı beş liraya üretir on liraya satarsın verimsizlikten kar edemezsin bir sürü aracı tefeci yolunu bulur stok karaborsa vesaire ile haksız sektör yaratırsın.
Bunları yaşadık.
Devlet zarar eden şirketleri satın alsın deniyor peki nasıl yapacaktır devlet. Bir kendi bütçesinden şirketin zararını kapatmak için batan şirketi satın alacak yani içeriden borçlanacaktır kimden halktan. İki: dışardan borç alacaktır yani IMF den borç talep edece-k şartlarına razı olacaktır eskiden olduğu gibi, Üç : para basacaktır basılan para enflasyon getirecektir eskisi gibi …Biz bunları yaşadık .
Her fatura sadece ve sadece bütçeyi verdikleriyle dolduran emekçi üretici kesime yani halka çıkar .Zenginlere yada kira ve rant yiyenlere çıkmaz.
Devlet şimdilik sermayenin yani egemen sınıfın yani burjuvanın egemenlik ve politik mücadele alanıdır yöneten onlardır ve onlar yapacaklarını yaparlar buna engel olacak herhangi bir güç henüz yoktur belki beş senede bir sahnedekiler değiştirilebilir o kadar.
Demokrasi bu arenada sadece bir oyundur.
Cumhuriyet denilen halk yönetimi ise henüz bir kandırmacadır.
Özelleştirmek demek kar denilen gelirlerin özelleştirmesidir ki devlet vergi yoluyla bir kısmını alır ve sosyal hizmetleri genelleştirir , ne kadar yaparsa o kadar, devletleştirmek kötü işletmecilikten kaynaklanan zararların devletleştirilmesidir ki buda zararın üreten kesimin halkın sırtından çıkması demektir ki buda sosyalleşmeyi engeller.
Yani ak kara yada kara ak diye kolayca gösterilir ekonomide.
İnsan ve ekonomi iç içedir.
Kısaca kapitalist sistemde devlet işletmeciliği felakettir .
Keynesçi yaklaşımlar geçici bir köprüdür.
Devlet ne kadar egemen sınıfların elinde olsa da ücretli kölelik sistemini değiştirmek için mutlaka çoğunluk lehine çaba gösterecektir bunun içinde yeterli baskı unsurları oluşturmak kitlenin görevidir ve devletin egemen sınıflar yerine halkın istekleri doğrultusuna yönlenmesi de herhalde sosyal demokrasi dediğimiz geçiş süreçlerindeki işbirlikçi rejimlerin görevidir.
Elimize verenlerin elimizden tutanlardan az olacağı bir dünya için.



Kaynak: Ekonomide insanın önemi nedir?

Benzer Konular

2 Şubat 2015 / Misafir Soru-Cevap
7 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap
10 Kasım 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
23 Kasım 2007 / Tiglon Ekonomi