Arama

Hayvancılığın gelişmesi için neler yapılmalıdır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 9 Şubat 2012 Gösterim: 8.806 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
28 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
ÜLKEMİZDE HAYVANCILIĞIN GELİŞMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKEN ÇALIŞMALARI MADDELER HALİNDE YAZIN....
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Hayvancılıkta Verimin Arttırılması Çareleri
İşletme Organizasyonunun Geliştirilmesi
Sponsorlu Bağlantılar
Geçmişin hayvancılık anlayışı ile asrımızın ikinci yarısındaki hayvancılık anlayışı arasında çok farklar vardır.Hayvancılığın “Tarımın vazgeçilmez bir kolu” olduğu hususundaki görüş,bugünün teknik,sağlık ve ekonomik anlayışı içinde anlamını yitirmiş durumdadır. Hayvancılık,müstakil işletmeciliğin,hatta endüstrinin kendisi olmuştur.
Türkiye’de kelimenin gerçek anlamında hayvancılıkla meşgul işletme sayısı pek azdır.Hayvancılıkla ilgili faaliyetler genellikle tarımsal faaliyetlerle birlikte yürütülmektedir.Hayvan yetiştiriciliği genellikle modern teknolojinin uygulanabilme yeteneğinden yoksun küçük köy işletmeleri içersinde ve göreneklere bağlı olarak oldukça ilkel bir şekilde yapılmaktadır.Hayvancılık işletmeciliği genel olarak ailede 2-5 sığır,15-20 koyunla yapılmaktadır.
Türkiye’deki hayvan işletmeleri rasyonel büyüklükte olmaktan uzaktır.Hayvan yetiştiriciliği tarımsal faaliyetlerle birlikte yürütüldüğünden,tarım işletmelerinin büyüklüğü arttırılmadıkça,verim artışı gerçekleştirilmeksizin hayvan sayısı artmaya devam edecektir.


Türkiye’de büyük tüketim merkezleri yakınlarında kurulmuş ve entansif süt ve besi sığırcılığı yapan işletmeler yeni yeni gelişmektedir.Bunlar süt ve et ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynadıkları gibi,kültür ırklarının ülkede yayılabilmesini sağlayacak damızlıklarla ilgili ihtiyacın karşılanmasında da yararlı olabilir.Bu tip işletmelerin teşkilatlandırılıp desteklenmesi, Türkiye hayvancılığının gelişmesi bakımından yararlı olacaktır.


Mali Olanakların Sağlanması Ve Hayvan Yetiştiricilerinin Teşkilatlanması
Türkiye hayvancılığında prodüktiviteyi engelleyen önemli bir faktör, hayvan yetiştiricilerinin mali olanaklardan yoksun bulunmalarıdır.Ülkemizde hayvancılıkla uğraşan işletmelerin hemen hemen tamamı küçük aile işletmesi tipindedir.Bunların düşük olan gelirleri tasarrufa ya hiç imkan vermez veya sınırlı kalır.
Diğer taraftan,krediler tapulu gayri menkullere karşılık verildiğinden ve halkın bir kısmının elindeki mülkün tapusu olmadığından, üreticiye verilebilen kredi sınırlı kalmaktadır. Ayrıca küçük hayvancılık işletmelerinin garanti gösterememesi, teşkilatlanmamış olması sebebiyle hayvan yetiştiricilerinin Tarım Bakanlığının verdiği kredilerden faydalanması da söz konusu değildir; Mali imkanları sınırlı, bu arada kredi sağlama olanaklarından da yoksun olan işletmeler, üretimi arttırıcı teşebbüslerde bulunamaz, gerekli tedbirleri alamaz.
Türkiye’de üretici muhtaç olduğu krediyi istediği zamanda ve miktarda elde edemediğinden, ya tefecilere başvurmakta veya ürününü düşük fiyatla satmaktadır. İçinde bulundukları koşullar dolayısıyla hayvan üreticileri mümkün olduğu nispette masrafsız bir üretim sistemi uygulamakta, meraya dayanan hayvancılık yapmaktadır. Bu yüzden mevcut köy şartlarına en uygun ve mukavim, fakat verimi düşük bir hayvan popülasyonu meydana gelmiştir.
Bütün bunlardan ayrı olarak, hayvan yetiştiriciliğinde ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi faaliyetlerinde üreticilerin teşkilatlandırılması ve kooperatifleştirilmesi, aracıların yetiştiriciyi sömürmesinin önlenmesi ve bilhassa üretimi arttırılması bakımından şarttır.


Hayvansal Ürünlerin Pazarlanmasının Sağlanması
Günümüzün ekonomik anlayışına göre hayvancılığın verimli bir üretim kolu olabilmesi,modern bilgi ve teknolojiye yer verilmesi ve başlıca üretim unsurlarının en uygun şekilde kullanılmasına bağlıdır.Hayvancılık bilgi,hesap ve ölçü ile idare edilen ve belirli büyüklüğe erişmiş pazara bağlı bir üretim kolu haline gelmiştir.Üretim ve pazarlama,modern hayvancılığın birbirinden ayrılmaz,birbirini tamamlayan kısımları durumundadır. Pazarlamayı,üretimin en son ve en önemli parçası olarak nitelendirmek mümkündür.
Hayvansal ürünlerin pazarlanmasında gaye ürünlerin teknik ve ekonomik yönden yeterli bir şekilde toplanması,işlenmesi ve nihai tüketiciye ulaştırılmasıdır. Ülkemizde yetiştiricinin pazarlık gücü genellikle zayıftır ve alıcıya tabidir. Her şeyden önce ürünlerin değerlendirilmesi için yeteri kadar tesis yoktur, değerlendirme ilkel şartlar içinde yapılmaktadır.


Türkiye’de ekonomik düzen hayvan ve hayvan mahsullerine yeterince gelir sağlayacak seviyeye ulaşmadığından,yetiştirici hayvanına fazla para sarf etmeyecektir. Hayvanın ve onun mahsullerini kolaylıkla değerlendiremeyen köylü için hayvanında verim artışı sağlamanın faydası yoktur.Üretimde gerek kalite,gerekse kantite yönünden bir ilerlemenin olabilmesi için,üretilenin değer fiyatına satılması şarttır.Hayvancılık karlı ve faydalı olduğu müddetçe bir ilerleme kaydedilebileceğine göre,bunu temin edecek olan pazarlama işlerinin düzenlemesi bir zorunluluktur.
1.3.4. Hayvan Yetiştiricilerinin Eğitim Seviyesinin Yükseltilmesi Ve Araştırma Faaliyetlerinin Hızlandırılması
Irkların geliştirilmesinde rasyonel besleme ve modern yetiştirme teknikleri belli başlı tedbirlerdir. Bunların büyük ölçüde insan faktörüne bağlı olduğu aşikardır. Prodüktivite her şeyden önce bir zihniyet meselesidir. Prodüktivitenin arttırılabilmesi, insanın ekonomik ve sosyal hayatın yeni şartlarını benimsemesine,yeni teknikleri ve metodları uygulamasına bağlıdır.


Tarımsal geliri içinde hayvancılık sektörü gelirlerinin payı yüksek olan memleketlerde hayvan ve hayvan ürünleri üretimi,belirli bir kültür seviyesine sahip kişilerce yürütülmektedir.Türkiye’de hayvancılık sahasında çalışanların büyük bir kısmının hayvancılık bilgi ve tekniğinden yoksun oldukları bilinen bir gerçektir. Yetiştiricilerin büyük bir çoğunluğu ilkokul mezunu dahi değildir. Türkiye’de üreticilerin eğitim eksikliğinden ayrı olarak,görenek ve geleneklere bağlılık derecesi, salgın ve paraziter hayvan hastalıkları ile mücadele ve kontrolünde, dolayısıyla da üretimin arttırılmasında rol oynar.Türkiye hayvancılığının geliştirilmesi söz konusu olduğu zaman ortaya çıkan bir çok ayrıntılı meseleyi bilimsel metodlarla ortaya koyabilmek, bunların çözüm yollarını bulabilmek araştırma faaliyetleriyle sağlanabilir. Daha iyiye ulaşabilmek için hayvancılık çalışmalarının her yönünde geniş araştırmalara ihtiyaç vardır.Türkiye gerçeklerine ve gelişimlerine uygun,pratik sonuçlar verecek bilimsel ve teknik araştırmaların meselelere getireceği çözümlerden,teknolojinin yeni imkanlarından yetiştiricilerin faydalanabilmesi için,onların teknik bilgi ve görgülerini arttıracak bir eğitimin uygulanması mutlaka zorunludur.Türk hayvan yetiştiricilerinin işletmecilik konularına adapte olabilmeleri bilim ve tekniği kabul edip uygular hale gelmeleri için eğitim, yayın ve uygulama imkanları mutlaka seferber edilmelidir

fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
28 Ocak 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Hayvancılıkta Verimin Arttırılması Çareleri
İşletme Organizasyonunun Geliştirilmesi
Sponsorlu Bağlantılar
Geçmişin hayvancılık anlayışı ile asrımızın ikinci yarısındaki hayvancılık anlayışı arasında çok farklar vardır.Hayvancılığın “Tarımın vazgeçilmez bir kolu” olduğu hususundaki görüş,bugünün teknik,sağlık ve ekonomik anlayışı içinde anlamını yitirmiş durumdadır. Hayvancılık,müstakil işletmeciliğin,hatta endüstrinin kendisi olmuştur.
Türkiye’de kelimenin gerçek anlamında hayvancılıkla meşgul işletme sayısı pek azdır.Hayvancılıkla ilgili faaliyetler genellikle tarımsal faaliyetlerle birlikte yürütülmektedir.Hayvan yetiştiriciliği genellikle modern teknolojinin uygulanabilme yeteneğinden yoksun küçük köy işletmeleri içersinde ve göreneklere bağlı olarak oldukça ilkel bir şekilde yapılmaktadır.Hayvancılık işletmeciliği genel olarak ailede 2-5 sığır,15-20 koyunla yapılmaktadır.
Türkiye’deki hayvan işletmeleri rasyonel büyüklükte olmaktan uzaktır.Hayvan yetiştiriciliği tarımsal faaliyetlerle birlikte yürütüldüğünden,tarım işletmelerinin büyüklüğü arttırılmadıkça,verim artışı gerçekleştirilmeksizin hayvan sayısı artmaya devam edecektir.


Türkiye’de büyük tüketim merkezleri yakınlarında kurulmuş ve entansif süt ve besi sığırcılığı yapan işletmeler yeni yeni gelişmektedir.Bunlar süt ve et ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynadıkları gibi,kültür ırklarının ülkede yayılabilmesini sağlayacak damızlıklarla ilgili ihtiyacın karşılanmasında da yararlı olabilir.Bu tip işletmelerin teşkilatlandırılıp desteklenmesi, Türkiye hayvancılığının gelişmesi bakımından yararlı olacaktır.


Mali Olanakların Sağlanması Ve Hayvan Yetiştiricilerinin Teşkilatlanması
Türkiye hayvancılığında prodüktiviteyi engelleyen önemli bir faktör, hayvan yetiştiricilerinin mali olanaklardan yoksun bulunmalarıdır.Ülkemizde hayvancılıkla uğraşan işletmelerin hemen hemen tamamı küçük aile işletmesi tipindedir.Bunların düşük olan gelirleri tasarrufa ya hiç imkan vermez veya sınırlı kalır.
Diğer taraftan,krediler tapulu gayri menkullere karşılık verildiğinden ve halkın bir kısmının elindeki mülkün tapusu olmadığından, üreticiye verilebilen kredi sınırlı kalmaktadır. Ayrıca küçük hayvancılık işletmelerinin garanti gösterememesi, teşkilatlanmamış olması sebebiyle hayvan yetiştiricilerinin Tarım Bakanlığının verdiği kredilerden faydalanması da söz konusu değildir; Mali imkanları sınırlı, bu arada kredi sağlama olanaklarından da yoksun olan işletmeler, üretimi arttırıcı teşebbüslerde bulunamaz, gerekli tedbirleri alamaz.
Türkiye’de üretici muhtaç olduğu krediyi istediği zamanda ve miktarda elde edemediğinden, ya tefecilere başvurmakta veya ürününü düşük fiyatla satmaktadır. İçinde bulundukları koşullar dolayısıyla hayvan üreticileri mümkün olduğu nispette masrafsız bir üretim sistemi uygulamakta, meraya dayanan hayvancılık yapmaktadır. Bu yüzden mevcut köy şartlarına en uygun ve mukavim, fakat verimi düşük bir hayvan popülasyonu meydana gelmiştir.
Bütün bunlardan ayrı olarak, hayvan yetiştiriciliğinde ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi faaliyetlerinde üreticilerin teşkilatlandırılması ve kooperatifleştirilmesi, aracıların yetiştiriciyi sömürmesinin önlenmesi ve bilhassa üretimi arttırılması bakımından şarttır.


Hayvansal Ürünlerin Pazarlanmasının Sağlanması
Günümüzün ekonomik anlayışına göre hayvancılığın verimli bir üretim kolu olabilmesi,modern bilgi ve teknolojiye yer verilmesi ve başlıca üretim unsurlarının en uygun şekilde kullanılmasına bağlıdır.Hayvancılık bilgi,hesap ve ölçü ile idare edilen ve belirli büyüklüğe erişmiş pazara bağlı bir üretim kolu haline gelmiştir.Üretim ve pazarlama,modern hayvancılığın birbirinden ayrılmaz,birbirini tamamlayan kısımları durumundadır. Pazarlamayı,üretimin en son ve en önemli parçası olarak nitelendirmek mümkündür.
Hayvansal ürünlerin pazarlanmasında gaye ürünlerin teknik ve ekonomik yönden yeterli bir şekilde toplanması,işlenmesi ve nihai tüketiciye ulaştırılmasıdır. Ülkemizde yetiştiricinin pazarlık gücü genellikle zayıftır ve alıcıya tabidir. Her şeyden önce ürünlerin değerlendirilmesi için yeteri kadar tesis yoktur, değerlendirme ilkel şartlar içinde yapılmaktadır.


Türkiye’de ekonomik düzen hayvan ve hayvan mahsullerine yeterince gelir sağlayacak seviyeye ulaşmadığından,yetiştirici hayvanına fazla para sarf etmeyecektir. Hayvanın ve onun mahsullerini kolaylıkla değerlendiremeyen köylü için hayvanında verim artışı sağlamanın faydası yoktur.Üretimde gerek kalite,gerekse kantite yönünden bir ilerlemenin olabilmesi için,üretilenin değer fiyatına satılması şarttır.Hayvancılık karlı ve faydalı olduğu müddetçe bir ilerleme kaydedilebileceğine göre,bunu temin edecek olan pazarlama işlerinin düzenlemesi bir zorunluluktur.
1.3.4. Hayvan Yetiştiricilerinin Eğitim Seviyesinin Yükseltilmesi Ve Araştırma Faaliyetlerinin Hızlandırılması
Irkların geliştirilmesinde rasyonel besleme ve modern yetiştirme teknikleri belli başlı tedbirlerdir. Bunların büyük ölçüde insan faktörüne bağlı olduğu aşikardır. Prodüktivite her şeyden önce bir zihniyet meselesidir. Prodüktivitenin arttırılabilmesi, insanın ekonomik ve sosyal hayatın yeni şartlarını benimsemesine,yeni teknikleri ve metodları uygulamasına bağlıdır.


Tarımsal geliri içinde hayvancılık sektörü gelirlerinin payı yüksek olan memleketlerde hayvan ve hayvan ürünleri üretimi,belirli bir kültür seviyesine sahip kişilerce yürütülmektedir.Türkiye’de hayvancılık sahasında çalışanların büyük bir kısmının hayvancılık bilgi ve tekniğinden yoksun oldukları bilinen bir gerçektir. Yetiştiricilerin büyük bir çoğunluğu ilkokul mezunu dahi değildir. Türkiye’de üreticilerin eğitim eksikliğinden ayrı olarak,görenek ve geleneklere bağlılık derecesi, salgın ve paraziter hayvan hastalıkları ile mücadele ve kontrolünde, dolayısıyla da üretimin arttırılmasında rol oynar.Türkiye hayvancılığının geliştirilmesi söz konusu olduğu zaman ortaya çıkan bir çok ayrıntılı meseleyi bilimsel metodlarla ortaya koyabilmek, bunların çözüm yollarını bulabilmek araştırma faaliyetleriyle sağlanabilir. Daha iyiye ulaşabilmek için hayvancılık çalışmalarının her yönünde geniş araştırmalara ihtiyaç vardır.Türkiye gerçeklerine ve gelişimlerine uygun,pratik sonuçlar verecek bilimsel ve teknik araştırmaların meselelere getireceği çözümlerden,teknolojinin yeni imkanlarından yetiştiricilerin faydalanabilmesi için,onların teknik bilgi ve görgülerini arttıracak bir eğitimin uygulanması mutlaka zorunludur.Türk hayvan yetiştiricilerinin işletmecilik konularına adapte olabilmeleri bilim ve tekniği kabul edip uygular hale gelmeleri için eğitim, yayın ve uygulama imkanları mutlaka seferber edilmelidir

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
birşey daha sorucam peki yurdumuzda hayvancılığın gelişimi nedir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Şubat 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hayvancılıgı nasıl tanıtılır

Benzer Konular

20 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
7 Ocak 2011 / Misafir Soru-Cevap
28 Şubat 2011 / Misafir Soru-Cevap
18 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap