Arama

Hacivat'la Karagöz oyununa kısa örnekler bulabilir misiniz? - Sayfa 9

En İyi Cevap Var Güncelleme: 4 Mayıs 2015 Gösterim: 231.425 Cevap: 97
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mart 2013       Mesaj #81
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

offf ben bilgi istiyorum oyun değil Msn Sad

ben de kısa oyununu istiyorum
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Mart 2013       Mesaj #82
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hacivat’ın son zamanlarda işleri iyi gider. Çok para kazanır. Bu birikimi değerlendirmek için, bir yarış atı satın alır. Girdiği her yarışı kazanan meşhur bir at: Küheylan. Olayı duyan Karagöz, Hacivat’ın evine gidip kapıyı çalar. Hacivat pencereye çıkar ve sorar: “ Buyur Karagöz’üm, bir şey mi istemiştin? “

Sponsorlu Bağlantılar
Karagöz: “ Evet Hacivat, bir şey istemiştim. Duyduğuma göre, Küheylan’ı satın almışsın. Onu bana satar mısın? “
Hacivat: ” Neden olmasın Karagöz’üm. İyi bir fiyat verirsen satarım. De bakalım, ne veriyorsun? “
Karagöz: “ Hı?..”
Hacivat: “ Yani kaç para verirsin? Küheylan’ı kaça alırsın? “
Karagöz: “ On altın veririm. Sattın mı? “
Hacivat: “ Dur bakalım, Karagöz’üm. Hemen sattın mı olur mu? Bir pazarlık yapalım, değil mi? “
Karagöz: “ Nazarlık taktırırım, Küheylan’a. Anlaştık o zaman. “
Hacivat: “ Yapma Karagöz’üm. Alışverişi oldubittiye getirme. On altına Küheylan mı satılırmış? Çık biraz, çık çık. “

Hacivat’ın ne dediğini tam olarak anlayamayan Karagöz evin merdivenlerini çıkmaya başlar. Sonunda, burnu kapıya dayanır.
Hacivat: “ Çık Karagöz’üm, çık çık. “
Karagöz: “ Kapıya kadar çıktım. Daha fazla çıkamıyorum. “
Hacivat: “ Ben sana merdivenleri çık demedim. Fiyatta çık, yani on altın dedin ya onu arttır, yirmi de, otuz de. “
Karagöz: “ Yirmi, otuz. “
Hacivat: “ Çık, çık. “
Karagöz: “ Elli, altmış. “
Hacivat: “ Çık, çık. “
Hacivat’ın çok para istemesine kızan Karagöz bağırır: “ Çık çıkı, çık çık. Sanki zil takıp oynuyorsun. Bre Hacivat, sen ne istiyorsun bu ata, onu söyle bakalım. “
Hacivat: “ Bak Karagöz’üm, ben atı yüz altına aldım. Üstüne kar da koy.Yüzü geç, yüzü geç.”
Karagöz: “ Yüzgeç balıklarda olur, alık. “
Hacivat: “ Hemen sinirlenme Karagöz’üm. Şunun şurasında ne güzel pazarlık yapıyoruz. Bak Karagöz’üm, Küheylan’ı sana veririm ama yüz yirmi altınını alırım. Bir kuruş aşağı olmaz. “
Hacivat’ın konuşmasına içerleyen ve Küheylan’ı alamadığına üzülen Karagöz, Hacivat’a küser. Bir hafta ne Hacivat’ın evinin önünden geçer, ne de onunla konuşur. Daha sonra iki eski dost tekrar barışırlar.
-winx- - avatarı
-winx-
Ziyaretçi
25 Mart 2013       Mesaj #83
-winx- - avatarı
Ziyaretçi
Hacivat: Merhaba Karagöz’üm.
Karagöz: Hoş geldin suda pişmiş bal kabağı.
Hacivat: Aman Karagöz’üm benimle güzel konuş. Gel seninle Bursa’yı gezip dolaşalım.
Karagöz: Kime dalaşalım.
Hacivat: Dalaşalım değil Karagöz’üm dolaşalım.
Karagöz: Nereyi dolaşalım?
Hacivat: Bursa’yı dolaşalım dedim ya Karagöz’üm sen beni dinlemiyorsun.
Karagöz: Hı peki anladım Hacivat’ım.
Hacivat: Gel şuradan dolmuşa binelim.
Karagöz: Ne dolmuş Hacivat’ım. Tepemin tasını attırma. Açtırma benim bayramlık ağzımı tepelerim ha!
Hacivat: Seninle arabaya binip Bursa’yı dolaşalım diyorum, anlamıyorsun.
Karagöz: Hı tamam anladım. Hadi arabaya binelim.
-Beraber arabaya binerek Bursa’yı gezerler. Son olarak Kapalıçarşı’ya giderler.
Karagöz: Hacivat’ım bu insanlar delirmiş, kendi kendilerine konuşuyorlar.
Hacivat: Sen de bir şey bilmiyorsun Karagöz’üm telefonla konuşuyorlar.
Karagöz: Telefon da nedir?
Hacivat: İletişimi sağlıyor Karagöz’üm.
Karagöz: İyi, çok güzel Hacivat’ım. Teknoloji çok gelişmiş.
Karagöz: Neyse benim gitmem lazım.
Hacivat: Tamam sonra görüşürüz hoşçakal.
Karagöz: Oh çok şükür senden kurtuluyorum.
Hacivat: Haydi git gideceğin yere uğurlar olsun.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Nisan 2013       Mesaj #84
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

yaaa çok tşkrlr...
sizim sayenizde bütün ödevlerimi sadece burdan buluyorummmm...
size bir şey sorcammm?????
gölge uyunlarında kulanılan araçlarrrr nelerdir...
lütfennnn
hemen bugün 28.02.2011Msn Happy'

arkdaşım sahnemi istiyorsun kuklamı yapmak istiyorsun kukla yapımı mesala kara gözüğn bacağını kolunu çıkrt kafasını filan onları boya raptiyelede oynaması için tak bu kadar sahne yapımında bir karton al onu boya üstüne yağlı kağıd yapılştır perde yap
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ekim 2013       Mesaj #85
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
[aynı şeyi ben de istedim ama hiç kısa yok ki
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ekim 2013       Mesaj #86
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hacivat Karagöz Oyunu Metni; Hacivat Karagöz Konuşmaları, Diyologları, Sözleri

BİLMECE

Hacivat (Gelir.): Karagöz’üm, ben sana bir şey söyleyeceğim.

Karagöz: Söyle bakalım.

Hacivat: Bilmece bilir misin?

Karagöz: Maşallah!

Hacivat: Efendim?

Karagöz: Maşallah!

Hacivat: Demek bilirsin!

Karagöz: Hem de nasıl…

Hacivat: Yaa!

Karagöz: Yaa! Ne sandın? Bilmece demek ben demek, ben demek bilmece demek. Söyle bilmeceni, al cevabını!

Hacivat: Peki Karagöz’üm, bir tane sorayım.

Karagöz: Sor bakalım.

Hacivat: “Sokakta aldım bir tane, evde oldu bin tane.” Nedir bu, bil bakalım?

Karagöz: Bunu bilmeyecek ne var?

Hacivat: Ne peki?

Karagöz: Tahtakurusu.

Hacivat: Hay körolmayasıca Karagöz’üm.Tahtakurusu olur mu?

Karagöz: Pekâlâ olur. Sokaktan bir tane kap da evde nasıl çoğalırlar gör.

Hacivat: Benim söylediğim bilmece nar.

Karagöz: Haaa, nar. (Güler.) He he heee!

Hacivat: Bir tane daha sorayım mı?

Karagöz: Sor bakalım?

Hacivat: Efendim,”Çınçınlı hamam, kubbesi tamam, bir gelin aldım, babası imam.”

Karagöz: (Atılır.) Onu bilirim. Hacivat: Kim?

Karagöz: Bizim mahallenin imamının kızı.

Hacivat: Değil Karagöz’üm. Bu benim söylediğim başka bir şey. Canlı değil fakat canlı gibi. Efendime söyleyeyim çalışır.

Karagöz: (Düşünür.) Canlı değil de canlı gibi Canlı gibi, canlı gibi… Bildim Hacivat! Hamam kurnası

Hacivat: Bilemedin, yahu saat derler buna saat… Hani sen bilmece biliyordun

Karagöz: Biliyordum ama unutmuşum…

Hacivat: Bir tane daha sorayım mı?

Karagöz: Sor bakalım.

Hacivat:”Yer altında kırmızı minare.”

Karagöz: Kim bilmez onu yahu?

Hacivat: Neymiş bakalım?

Karagöz: Kırmızı minare işte.

Hacivat: Değil! Bu yenir.

Karagöz: Yenir mi? (Düşünür.) Bilemedim.

Hacivat: Efendim, havuç.

Karagöz: (Hacivat’ı dövmeye başlar.) Sen de tokatları ye avuç avuç!

Hacivat: Dur Karagöz’üm, bir tane daha soracağım. Bilemezsen karışmam.

Karagöz: Hadi sor, bakalım.

Hacivat: “Bir ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk.”

Karagöz: Turşu fıçısı.

Hacivat: Değil efendim.

Karagöz: Fıçı turşusu.

Hacivat: Değil canım.

Karagöz: Lahana turşusu.

Hacivat: Değil gözüm.

Karagöz: Pırasa turşusu.

Hacivat: Değil ciğerim.

Karagöz: Turşuların turşusu.

Hacivat: Değil Karagöz’üm, değil. “Bir ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk” Karagöz: Adam turşusu.

Hacivat: Bak Karagöz’üm. Benim sorduğum bilmece hastalara şifa, dertlilere deva…

Karagöz: Verin şu fakire beş on para sadaka…

Hacivat: Ne oluyor Karagöz’üm?

Karagöz: Ne olacak. Dilenci duası yapıyorsun.

Hacivat: Bir ipucu daha vereyim. Sana sorduğum bilmece sarıca, suluca. Karagöz: Haaa, bildim! Aksaray hamamı.

Hacivat: Öyle değil efendim… Şimdi Karagöz’üm, seninle burdan kalksak…

Karagöz: Evet.

Hacivat: Bir misafirliğe gitsek.

Karagöz: Gitsek.

Hacivat: Efendim, kapıyı çalarız.

Karagöz: Neye çalıyoruz kapıyı?

Hacivat: Efendim, yani kapıyı açsınlar diye.

Karagöz: Haa… Ben de kapıyı şöyle gizlice aşıracaksın sandım.

Hacivat: Efendim, bize kapıyı açarlar mı? Karagöz: Açarlar.

Hacivat: “Buyurun” derler değil mi? Karagöz: Ya demezlerse?

Hacivat: Canım, derler. Efendim, gider misafir odasında otururuz. Bize birer kahve, birer de çay getirirler.

Karagöz: Ya getirmezlerse?

Hacivat: Canım, getirirler.

Karagöz: Getirirler, getirirler.

Hacivat: Efendim, hatta yemek vakti gelince tabi bize bir yemek yedirecekler.

Karagöz: Kim yedirecek yahu?

Hacivat: Kim yedirecek, ev sahibi.

Karagöz: Haa, ev sahibi.

Hacivat: Efendim, yemek vakti gelip de yemek yedirecekleri zaman, ilkönce yemek odasının ortasına bir şey sererler. Ne sererler Karagöz’üm?

Karagöz: Yemek odasının ortasına mı? Hacivat: Evet.

Karagöz: Çamaşır sererler.

Hacivat: Canım, ne münasebeti var?

Karagöz: Sokakta yağmur, yağış olur, kurusun diye.

Hacivat: Hayır efendim, sofra kurarlar.

Karagöz: Haa, sofra kurarlar.

Hacivat: Sofranın üstüne dört ayaklı ne korlar?

Karagöz: Dört ayaklı… (Düşünür.) Kedi korlar.

Hacivat: Değil Karagöz’üm masayı korlar.

Karagöz: Peki, canım koysunlar.

Hacivat: Sonra birer tas çorba getirirler.

Karagöz: Benimki işkembe olsun!

Hacivat: Peki, canım! Sonra bu çorbalara bir şey sıkarlar. Nedir bu?

Karagöz: Sıkarlar, sıkarlar… Kaşık sıkarlar.

Hacivat: Hayır canım, kaşık dizilir.

Karagöz: Sıkarlar, sıkarlar… Tuz sıkarlar.

Hacivat: Birader, tuz ekilir.

Karagöz: Sıkarlar, sıkarlar… Ekmek sıkarlar.

Hacivat: Canım, ekmek doğranır.

Karagöz: Sıkarlar, sıkarlar… Biber sıkarlar.

Hacivat: Hayır, biber serpilir.

Karagöz: Sıkarlar, sıkarlar, sıkarlar… Eee, artık misafirler dişlerini sıkarlar.

Hacivat: Canım, neden?

Karagöz: Birisi başlasın da sonra biz başlayalım, diyerekten.

Hacivat: Efendim, değil. Çorbanın içine ne sıkarlar? Onu soruyorum.

Karagöz: Hoppalaa! Sıkarlar, sıkarlar…

Hacivat: Ne sıkarlar?

Karagöz: Tabanca sıkarlar.

Hacivat: Tabancanın ne işi var?

Karagöz: Şehriyelerle pirinçler kavga ediyorlarsa ayrılsınlar diye.

Hacivat: Karagöz’üm, limon sıkarlar. Benim de sana söylemiş olduğum “Bir ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk”, “limon” değil mi?

Karagöz: Bunu kim bilmez be! Şurada oturan mini mini yavrular bile bilir. Sen şimdi bilmeceyi benden dinle.

Hacivat: Benim bilmecelere karnım tok.

Karagöz: Dinle bakalım.

Hacivat: Söyle Karagöz’üm!

Karagöz: Çabuk bilme haa!

Hacivat: Canım, söyle bakalım nedir?

Karagöz: E üstünde kaydırmaca.”

Hacivat: Gayet basit: Sabun.

Karagöz: Peki,”Dil üstünde kaydırmaca.”

Hacivat: Efendim, dondurma.

Karagöz: (Hacivat’ı dövmeye başlar.) Ben sana çabuk bilme demedim mi?

Hacivat: (Gider.)
hediyenur ünal - avatarı
hediyenur ünal
Ziyaretçi
28 Kasım 2013       Mesaj #87
hediyenur ünal - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben de kısa oyununu istiyorum

bende oyun istemiyorumyaaaaaa hacivatın bilmecesinde hacivat ile kara gözden başka neler var onu istiyorum
oyun1 - avatarı
oyun1
Ziyaretçi
3 Mart 2014       Mesaj #88
oyun1 - avatarı
Ziyaretçi
Karagöz Ve Hacivat

Hacivat: Merhaba Karagöz’üm.
Karagöz: Hoş geldin suda pişmiş bal kabağı.
Hacivat: Aman Karagöz’üm benimle güzel konuş. Gel seninle Bursa’yı gezip dolaşalım.
Karagöz: Kime dalaşalım.
Hacivat: Dalaşalım değil Karagöz’üm dolaşalım.
Karagöz: Nereyi dolaşalım?
Hacivat: Bursa’yı dolaşalım dedim ya Karagöz’üm sen beni dinlemiyorsun.
Karagöz: Hı peki anladım Hacivat’ım.
Hacivat: Gel şuradan dolmuşa binelim.
Karagöz: Ne dolmuş Hacivat’ım. Tepemin tasını attırma. Açtırma benim bayramlık ağzımı tepelerim ha!
Hacivat: Seninle arabaya binip Bursa’yı dolaşalım diyorum, anlamıyorsun.
Karagöz: Hı tamam anladım. Hadi arabaya binelim.
-Beraber arabaya binerek Bursa’yı gezerler. Son olarak Kapalıçarşı’ya giderler.
Karagöz: Hacivat’ım bu insanlar delirmiş, kendi kendilerine konuşuyorlar.
Hacivat: Sen de bir şey bilmiyorsun Karagöz’üm telefonla konuşuyorlar.
Karagöz: Telefon da nedir?
Hacivat: İletişimi sağlıyor Karagöz’üm.
Karagöz: İyi, çok güzel Hacivat’ım. Teknoloji çok gelişmiş.
Karagöz: Neyse benim gitmem lazım.

Hacivat: Tamam sonra görüşürüz hoşçakal.
Karagöz: Oh çok şükür senden kurtuluyorum.
Hacivat: Haydi git gideceğin yere uğurlar olsun.

Kaynak: Hacivat'la Karagöz oyununa kısa örnekler bulabilir misiniz?
misafir - avatarı
misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2014       Mesaj #89
misafir - avatarı
Ziyaretçi
Efsaneye göre Karagöz ve Hacivat bir inşaatta çalışıyordur.Kendileri iş yapmadıkları gibi diğer işçilerin de iş yapmasını engel olurmuş.Bir gün mimar onu padişaha şikayet etmiştir ama padişah onlara bir şans daha vermiştir.Gösterilerini izlemiş ama beğenmemiş ve idam edilmişler.Kesin yaşayıp yaşamadıkları belli değildir ama hala mezarları aranıyor.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Nisan 2014       Mesaj #90
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çok kişilik kısa örnekler istiyorum

Benzer Konular

29 Ekim 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
1 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
10 Ocak 2012 / Misafir Cevaplanmış
29 Ekim 2016 / Misafir Cevaplanmış
16 Ağustos 2013 / esmaaaaa Soru-Cevap