Arama

Doğru nedir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 14 Ekim 2013 Gösterim: 49.677 Cevap: 16
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Aralık 2010       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
NOĞRU = Noktalar kümesidir 2=ucu bucağı olmayan sınırsız çizgi IŞIN=Sadece bir ucu sonsuzca uzayabilen çizgi DOĞRU PARÇASI=Hiçbir ucu uzayamayan çizgi NOKTA=matematik yönden anlamı olmayan terim NOT=Bir nokta üzerinden sayısız doğru geçer
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ağustos 2011       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dogru nedir? Msn Happy
Sponsorlu Bağlantılar
Lavie - avatarı
Lavie
Ziyaretçi
24 Ağustos 2011       Mesaj #13
Lavie - avatarı
Ziyaretçi
Doğru, tabiatla ilgili olarak kullanıldığında, gerçeğe, ilgili olduğu doğal nesneye uygun olan fikirve düşünceye denir. zihin alanında ise doğru düşünme yasalarına uygun olan dü­şünceye denir (alıntı)
süper gizem - avatarı
süper gizem
Ziyaretçi
24 Ağustos 2011       Mesaj #14
süper gizem - avatarı
Ziyaretçi
Doğru
Doğru Nedir?
Doğru, tabiatla ilgili olarak kullanıldığında, gerçeğe, ilgili olduğu doğal nesneye uygun olan fikir ve düşünceye denir. zihin alanında ise doğru, düşünme yasalarına uygun olan dü*şünceye denir.

Doğrunun karşıtı yanlıştır. Doğrunun, esas anlamı, önermelerden söz edildiği zaman, ka*bul edilmesi doğru olan sözün sıfatıdır, “Doğ*ru önerme” sözünde olduğu gibi. Şahıslardan veya nesnelerden söz edildiği zaman doğru, hi*kaye ve rivayet edilen şey karşılığı olarak, ger*çekten meydana gelen, gerçek anlamına gelir. Yani göründüğü gibi olan, gerçek nesne gibi. Örneğin taklit değil, gerçek inci, gerçek bir de*lil, gerçek bir hatip, gerçek bir sanatkar gibi.

Doğru karşısında insan zihninin çeşitli lavır ve durumlarını anlatmak üzere, cahillik (bilgisizlik), şüphe, kanaat, kesinlik, bilim, inanç, yanılma (hata) gibi sözcükler kullanılır.

Özü bakımından ya da varlık itibariyle ger-Çek nesneler vardır. Ama bunun yanısıra doğ*ru, bize daha çok veya daha az açık biçimde görünebilir. Bu nedenle aynı şeyi, biz şüpheli görürken, bir başkasına çok kesin görülebilir. Şurası unutulmamalıdır ki, tam olan zihin için her doğru aynı açık durumdadır. Böyle bir zi*hin için, o durumda, şüpheli ve olası kelimele*rinin anlamı yoktur.

Ancak doğru karşısında bilgisizlik halini şüp*he hali ile karıştırmamak gerekir. Çünkü şüp*he, iki zıt iddia arasında zihnin gidip gelme ha*lidir. Burada zihin, iki karşıt sav hakkında bil-gi sahibidir ve bunların birbiri ile çeliştiğini bilmektedir, ancak bu iki iddiadan hangisini kabul edip hangisini reddedeceğine dair ayır-dedici bir bilgiye ihtiyaç duymaktadır.

Doğru hakkında zihnin kanaat hali, herhan*gi bir aldanma korku su ve p ayı ile tasdik hali*dir. Burada zihnin bir şeyi tasdik etmesinin ne*denleri vardır, ama inkar etmesinin de neden*lerine sahiptir. Fakat tasdik etme nedenleri ona daha güçlü görünmekte ise de, inkar et*me nedenlerini de ortadan kaldıracak kadar güçlü değildir.

Kabul ve tasdike götüren sebep, bizzat nes*nenin içinde bulunduğu zaman, bu kabul bi*lim adını alır. Eğer tasdik sağlayan sebep, tas*dik edilen şeyi teklif eden kimseden alıyorsa, bu tür kabul ve tasdike inanç veya iman denir.

Doğru hakkında zihnin aldanma ve yanılma durumu ile ilgili birkaç nokt Aya dikkat çekme*miz gerekeektir. Doğru, var ve mevcut olan şey diye tanımlanabilirse; yanlış da yargıların var olan şeylere uygun düşmeyen sınırlı ve za*yıf bir zihin içinde var olacaktır. Yani yanlış veya hata, zihnin yargılarını mevcut olan şeyle*re uygun kılmayı basara mayısı dır. Yani yanlış, yargımızın mevcut olmayan şeye uygun olma*yışıdır. Burada, bilmemek ile aldanmak arasın*da bir farklılık görülmektedir.

Bilgisizlik, doğruluğun bîr sınırlandırılmasıdır. Oysa yanlış ve hata, doğruluğun biçimsel inkarıdır. Bilgisiz olan kimse, aldanan kimse gibi, hiçbir şeyi bilmez; fakat aldanan kimse bir şey bilmez, ama bildiğine inanır. Öyleyse

yanılma ve yanlış, kendini bilmeyen kimsenin bilgisizliğidir. Bizzat kendisi hakkında bir bi*lince sahip olan bir cehalet, insanı yanlıştün ol*dukça fazla ve güvenli bir koruyucu olacaktır. Bilindiği üzere, bilmeyi tasarlamak; bilim için en büyük engeldir. Çünkü bu durumdaki in*san, ancak sahip olduğuna inandığı şeyin peşi*ne düşer ve ancak onu arar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Eylül 2012       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dersim var dogru boyut mudur
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Eylül 2012       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Doğru
1 . Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı.
2 . Gerçek, yalan olmayan:
"Doğru haber."- .
3 . Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun:
"Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur."- A. Gündüz.
4 . isim Gerçek, hakikat:
"Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz."- N. Ataç.
5 . isim, matematik İki nokta arasındaki en kısa çizgi:
"İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir."- .
6 . zarf Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde:
"Doğru söylüyorsun Ali, doğru söylüyorsun ama kazın ayağı öyle değil."- O. Kemal
7 . zarf Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca:
"Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu."- S. F. Abasıyanık. 8 . zarf Yakın, yakınlarında:
"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu."- F. R. Atay. 9 . edat Karşı yönünce:
"Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu."- Y. Atılgan. 10 . mecaz Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu.
Doğru (matematik)
Vikipedi, özgür ansiklopedi


Kaynak: Doğru nedir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ekim 2013       Mesaj #17
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
doğru bir değil milyonlarca noktalardan oluşan noktalar kümesidir

Benzer Konular

7 Eylül 2016 / Misafir Kahve Molası
9 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
27 Eylül 2011 / Misafir Cevaplanmış
8 Nisan 2010 / LaSalle X-Sözlük
15 Eylül 2015 / Martinaa X-Sözlük