Devletin millî bir bilim politikası olmasını,
Bilimcilerimizin çağdaş standartlara göre yetiştirilmelerini,
Üniversitelerimizde çağdaş ölçütlere uygun eğitim ve öğretim yapılmasını,
Bilimsel araştırmalara ayrılan ödenekleinr arttırılmasını sağlayarak bilim alanında Türkiye'nin çağdaş medeniyetlere yaklaşmasını sağlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce sisteminde akıl ve bilim iki temel öge durumundadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1924 yılında yapmış olduğu konuşmasından “ Dünyada her şey için, uygarlık için, hayat için, başarı için, en gerçek mürşit ilim ve fendir. İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir “ sözleri çok anlamlıdır.
Mustafa Kemal Atatürk, düşüncesinin oluşmasında büyük etkisi olan Avrupa’da aydınlama dönemi felsefesini, Büyük Fransız İhtilali düşünsel temelini ve Sanayi Devrimini çok iyi algılamış ve değerlendirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’e göre toplumlar bilim üretmelidir, bu ifadeyi en iyi “ İlim tercüme ile olmaz, inceleme ile olur ” sözleri ortayla koymaktadır. 1933 Üniversite Reformu’da bu yaklaşımın ürünüdür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirası, ilim ve akıldır.
Bu hedefleri, kendi döneminde yeni Türkiye'nin ayakta kalıp yaşaması ilk hedef olduğu için tam olarak gerçekleşmemişse de günümüze kadar aydınlarımızın, bilim adamlarımızın, kurduğu vakıf ve kuruluşların ana ilkesi olmuştur canum arkadaşlarım teşekürler......!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!