Arama

Anadolu'nun Türkleşmesinde Hacı Bektaş-ı Veli'nin rolü nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Aralık 2013 Gösterim: 12.919 Cevap: 8
TheBLacK - avatarı
TheBLacK
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #1
TheBLacK - avatarı
Ziyaretçi
ANADOLUNUN TÜRKLEŞMESİNDE VE İSLAMLAŞMASINDA HACI BEKTAŞ VELİNİN ROLÜ NEDİR YARDIM EDEBİLİRMİSİNİZ
EN İYİ CEVABI ener verdi
Alıntı
TheBLacK adlı kullanıcıdan alıntı

ANADOLUNUN TÜRKLEŞMESİNDE VE İSLAMLAŞMASINDA HACI BEKTAŞ VELİNİN ROLÜ NEDİR YARDIM EDEBİLİRMİSİNİZ

13. yüzyılda Anadolu’ya Horasan’dan gelen dervişlerden biri Hacı Bektaş-ı Veli’dir. Bektaşilik tarikatının teşekkülünde, öteden beri önemli yerinin olduğu kabul edilen Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatıyla ilgili söylenenlerin çoğu, kısaca Vilayet-name ya da Velayet-name olarak tanınan Velayet-name-i Hacı Bektaş-ı Veli adlı menakıbnameyle dayandırılır. Hem Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı hem de Bektaşilik ve Alevilik tarihi için önemli kaynak olarak kabul edilen Velayet-name’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ölümünden en az iki yüz yıl sonra 15.yy’ın sonlarıyla 16. yy’ın başlarında yazıldığı tahmin edilmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak 1271’de öldüğü tahmin edilmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli Nişabur’ da doğmuş, Lokman-ı Perende adlı mutasavvıf tarafından yetiştirilmiş; Ahmed-i Yesevi’ye bağlanmıştır.

Sponsorlu Baglantilar
Hacıbektaş ilçesinin orta yerinde, büyük bir bahçenin çevirdiği, batıdan doğuya doğru uzanan, üç avlu içerisindeki türbeler ve diğer hizmet yapıları, Hacı Bektaş Veli Külliyesi'ni oluşturmaktadır. İlk yapı olan 'Çile Damı' Hacı Bektaş Veli'nin sağlığında inşa edilmiş, çeşitli zamanlarda yapılan eklentiler ve yenilemelerle Külliye bugünkü şeklini almıştır. Hacı Bektaş Veli'nin türbesi, Orhan Gazi zamanında, 1338 yıllarında, nisbeten basit bir yapı olarak Çile Damı'na eklenmiştir.

Ahmed Yesevi vesilesiyle Anadolu’ya gelerek, Kırşehir civarında Sulucakarahöyük (bugünkü adı Hacıbektaş)’e yerleşmiş; orada dergahını kurup çevredeki Türkmenler ve gayri Müslimler arasında dervişlerinin de yardımıyla Müslümanlığı yayma faaliyetlerini yürütmüş, Sulucakara-höyük’te ölmüştür.

Anadolu’da ilk tarikat kurucusu olarak bilinen Baba İlyas’ın şeyhlerinden Baba İshak’ın müridi olduğu, onun hakkında söylenenler arasındadır. Hacı Bektaş Veli, Baba İlyas’ın halifeleri arasında sayılmakta ve Baba Resul diye anılmaktadır. Baba İshak’ın müridlerine Babai dendiği gibi Hacı Bektaş Veli’nin çevresinde toplananlara da Bektaşi denmiştir. Kuruluş yeri ve ilk yayılma alanı Kırşehir ve çevresi olan Şii-Batıni inanışlara meyilli Bektaşilik, 13. yüzyıl Anadolu’sunda halktan büyük ilgi ve destek görmüş; dini, ekonomik hatta askeri ve sosyal yanı olan Ahilik teşkilatı ve daha sonra da Yeniçeri Ocağı’yla da ilişkili olarak varlığını yüzyıllarca sürdürmüştür.

Hacı Bektaş Veli, XVI. yüzyıl kaynaklarından itibaren, Anadolu'da önde gelen evliyadan kabul edilmiş ve büyük saygı görmüştür. Bunun en önemli nedeni, XV. yüzyıla gelinceye kadar Hacı Bektaş'ın bir Veli sıfatıyla halk belleğine mal olmasıdır. Halk belleğinde Hacı Bektaş Veli, tarihsel ve kişisel kimliğinden çıkartılıp ulu bir kimlik hAline gelmiştir. Onun etrafında anlatılan duvarı at yapıp yürütmesi, yılanı kamçı yapması, arslan ile ceylan figürlerini kucağında taşıması, güvercin kılığına girişi mistik kimliğinin toplumsal kimliği ile iç içe işlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu ve buna benzer kerametler edebi eserlerde sık sık işlenerek onun toplumsal önderliğini kutsallaştıran ögeler olmuştur.

Hacı Bektaş Veli'nin Hz. Muhammed'in torunlarından 7. İmam Musa KAzım soyundan geldiği birçok kaynakta görülmektedir. Bu bilgi tarihsel olarak kanıtlanmış olmamakla birlikte, onu sevenlerin kuvvetle inandığı bir görüştür.

Hacı Bektaş Veli, yaşadığı dönem dikkate alınacak olursa Anadolu'nun Türkleşmesi ve Müslümanlaştırılmasında birinci dereceden rol oynamamıştır. Sadece Anadolu'yla sınırlı kalmayan bu etki, Sarı Saltuk gibi inanç önderleriyle devam etmiştir. Vilayetname'ye göre, Sarı Saltuk, Hacı Bektaş Veli tarafından Rumeli'ye oranın Müslümanlaştırılmasıyla görevlendirilmiştir.

Hacı Bektaş Veli'nin en önemli etkisi, Türk kültürünün İslam öncesiyle sonrası arasında güçlü bir köprü oluşturmasıdır. Anadolu'da başlayıp Balkanlara kadar genişleyen Hacı Bektaş Veli düşünce sistemi, Türk kültürünün yaşatılmasında ve geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu etkinin kalıcılığında, Ahmet Yesevi ile birlikte Bektaşi dervişleri önemli roller üstlenmişlerdir.

Hacı Bektaş Veli'nin Türk kültürünün sürekliliğini ve yaşamasını sağlayan uygulamalarının başında, Türkçeye verdiği önem gelmektedir. Bektaşilik, Türkçeyi ibadet dili olarak kullanmış; Türkçe şiir geleneğini kesintiye uğratmadan sürdürmüştür. Farsça ve Arapçanın hAkim olduğu bir dönemde, Türkçeyi ibadet dili olarak kullanmaları, kültür bilincinin en önemli göstergesidir. Onların bu tutumları, Türkçenin gelişmesine ve kalıcılığına neden olmuştur. Hacı Bektaş Veli ve onun öğrencileri, Türk kültürünün, kültürlerarası mücadelede, sürekli ve güçlü bir şekilde yer almasını sağlayarak Türkçenin, büyük destekçileri arasında yer almışlardır.

kaynak
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #2
ener - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
TheBLacK adlı kullanıcıdan alıntı

ANADOLUNUN TÜRKLEŞMESİNDE VE İSLAMLAŞMASINDA HACI BEKTAŞ VELİNİN ROLÜ NEDİR YARDIM EDEBİLİRMİSİNİZ

13. yüzyılda Anadolu’ya Horasan’dan gelen dervişlerden biri Hacı Bektaş-ı Veli’dir. Bektaşilik tarikatının teşekkülünde, öteden beri önemli yerinin olduğu kabul edilen Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatıyla ilgili söylenenlerin çoğu, kısaca Vilayet-name ya da Velayet-name olarak tanınan Velayet-name-i Hacı Bektaş-ı Veli adlı menakıbnameyle dayandırılır. Hem Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı hem de Bektaşilik ve Alevilik tarihi için önemli kaynak olarak kabul edilen Velayet-name’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ölümünden en az iki yüz yıl sonra 15.yy’ın sonlarıyla 16. yy’ın başlarında yazıldığı tahmin edilmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak 1271’de öldüğü tahmin edilmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli Nişabur’ da doğmuş, Lokman-ı Perende adlı mutasavvıf tarafından yetiştirilmiş; Ahmed-i Yesevi’ye bağlanmıştır.

Sponsorlu Bağlantılar
Hacıbektaş ilçesinin orta yerinde, büyük bir bahçenin çevirdiği, batıdan doğuya doğru uzanan, üç avlu içerisindeki türbeler ve diğer hizmet yapıları, Hacı Bektaş Veli Külliyesi'ni oluşturmaktadır. İlk yapı olan 'Çile Damı' Hacı Bektaş Veli'nin sağlığında inşa edilmiş, çeşitli zamanlarda yapılan eklentiler ve yenilemelerle Külliye bugünkü şeklini almıştır. Hacı Bektaş Veli'nin türbesi, Orhan Gazi zamanında, 1338 yıllarında, nisbeten basit bir yapı olarak Çile Damı'na eklenmiştir.

Ahmed Yesevi vesilesiyle Anadolu’ya gelerek, Kırşehir civarında Sulucakarahöyük (bugünkü adı Hacıbektaş)’e yerleşmiş; orada dergahını kurup çevredeki Türkmenler ve gayri Müslimler arasında dervişlerinin de yardımıyla Müslümanlığı yayma faaliyetlerini yürütmüş, Sulucakara-höyük’te ölmüştür.

Anadolu’da ilk tarikat kurucusu olarak bilinen Baba İlyas’ın şeyhlerinden Baba İshak’ın müridi olduğu, onun hakkında söylenenler arasındadır. Hacı Bektaş Veli, Baba İlyas’ın halifeleri arasında sayılmakta ve Baba Resul diye anılmaktadır. Baba İshak’ın müridlerine Babai dendiği gibi Hacı Bektaş Veli’nin çevresinde toplananlara da Bektaşi denmiştir. Kuruluş yeri ve ilk yayılma alanı Kırşehir ve çevresi olan Şii-Batıni inanışlara meyilli Bektaşilik, 13. yüzyıl Anadolu’sunda halktan büyük ilgi ve destek görmüş; dini, ekonomik hatta askeri ve sosyal yanı olan Ahilik teşkilatı ve daha sonra da Yeniçeri Ocağı’yla da ilişkili olarak varlığını yüzyıllarca sürdürmüştür.

Hacı Bektaş Veli, XVI. yüzyıl kaynaklarından itibaren, Anadolu'da önde gelen evliyadan kabul edilmiş ve büyük saygı görmüştür. Bunun en önemli nedeni, XV. yüzyıla gelinceye kadar Hacı Bektaş'ın bir Veli sıfatıyla halk belleğine mal olmasıdır. Halk belleğinde Hacı Bektaş Veli, tarihsel ve kişisel kimliğinden çıkartılıp ulu bir kimlik hAline gelmiştir. Onun etrafında anlatılan duvarı at yapıp yürütmesi, yılanı kamçı yapması, arslan ile ceylan figürlerini kucağında taşıması, güvercin kılığına girişi mistik kimliğinin toplumsal kimliği ile iç içe işlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu ve buna benzer kerametler edebi eserlerde sık sık işlenerek onun toplumsal önderliğini kutsallaştıran ögeler olmuştur.

Hacı Bektaş Veli'nin Hz. Muhammed'in torunlarından 7. İmam Musa KAzım soyundan geldiği birçok kaynakta görülmektedir. Bu bilgi tarihsel olarak kanıtlanmış olmamakla birlikte, onu sevenlerin kuvvetle inandığı bir görüştür.

Hacı Bektaş Veli, yaşadığı dönem dikkate alınacak olursa Anadolu'nun Türkleşmesi ve Müslümanlaştırılmasında birinci dereceden rol oynamamıştır. Sadece Anadolu'yla sınırlı kalmayan bu etki, Sarı Saltuk gibi inanç önderleriyle devam etmiştir. Vilayetname'ye göre, Sarı Saltuk, Hacı Bektaş Veli tarafından Rumeli'ye oranın Müslümanlaştırılmasıyla görevlendirilmiştir.

Hacı Bektaş Veli'nin en önemli etkisi, Türk kültürünün İslam öncesiyle sonrası arasında güçlü bir köprü oluşturmasıdır. Anadolu'da başlayıp Balkanlara kadar genişleyen Hacı Bektaş Veli düşünce sistemi, Türk kültürünün yaşatılmasında ve geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu etkinin kalıcılığında, Ahmet Yesevi ile birlikte Bektaşi dervişleri önemli roller üstlenmişlerdir.

Hacı Bektaş Veli'nin Türk kültürünün sürekliliğini ve yaşamasını sağlayan uygulamalarının başında, Türkçeye verdiği önem gelmektedir. Bektaşilik, Türkçeyi ibadet dili olarak kullanmış; Türkçe şiir geleneğini kesintiye uğratmadan sürdürmüştür. Farsça ve Arapçanın hAkim olduğu bir dönemde, Türkçeyi ibadet dili olarak kullanmaları, kültür bilincinin en önemli göstergesidir. Onların bu tutumları, Türkçenin gelişmesine ve kalıcılığına neden olmuştur. Hacı Bektaş Veli ve onun öğrencileri, Türk kültürünün, kültürlerarası mücadelede, sürekli ve güçlü bir şekilde yer almasını sağlayarak Türkçenin, büyük destekçileri arasında yer almışlardır.

kaynak
TheBLacK - avatarı
TheBLacK
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #3
TheBLacK - avatarı
Ziyaretçi
hacı bektaş velinin hayatını istemiyorum anadolunun türkleşmesindeki rolünü soruorm
TheBLacK - avatarı
TheBLacK
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #4
TheBLacK - avatarı
Ziyaretçi
Yardım Bekliyorum
TheBLacK - avatarı
TheBLacK
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #5
TheBLacK - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlar Hayatını İstemiyorum...
TheBLacK - avatarı
TheBLacK
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #6
TheBLacK - avatarı
Ziyaretçi
YARDINM EDEBİLECEK KİMSE YOKMU
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
30 Aralık 2010       Mesaj #7
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
TheBLacK adlı kullanıcıdan alıntı

YARDINM EDEBİLECEK KİMSE YOKMU

Hacı Bektaş Velî 'nin yaktığı îman ve inanç çerağı, tekkeleri yoluyla Anadolu' ya ve hatta Balkan ülkelerinin içlerine, Avrupa 'ya kadar ulaşmış, neticede İslâm kültürü, diğer milletlerin hayatında da tesirini göstererek, günümüzde Amerika 'ya kadar yayılmıştır.
Bu yıllarda Anadolu bir yandan Moğol istîlâsı altında ezilirken, bir yandan da büyük bir siyâsi ve ekonomik buhran ile beraber, taht kavgalarına sahne oluyordu. Böyle bir ortamda Anadolu 'ya gelen ve Kapadokya yöresindeki Hıristiyanlık merkezine karşı bir Türklük merkezi tesis etmek isteyen Hacı Bektaş Velî; bugünkü ismi Hacı Bektaş (O zaman yedi haneli bir köy ve adı Sulucakarahöyük) olan yere gelerek buraya yerleşir.

Çok ilgi çekici bir biçimde Kapadokya yöresindeki Hıristiyanlık merkezine karşı verilen savaş , sessiz bir savaş olarak tarihe

medet geçer. Ihlara vadisi ve çevresindeki yerleşim birimleri Hacı Bektaş Velî ‘nin derin felsefesinden etkilenerek birer birer İslamiyete geçerken, ilginçtir ki bu bölgede o tarihlerde harhangi bir savaşa tarih kayıtlarında rastlanmamaktadır!!

Türkistan 'dan gelen Hacı Bektaş Velî, Türklerin yoğun olduğu Anadolu 'yu gezmiş, Türk gelenek ve göreneklerinden korunabilenleri birer birer tespit etmiştir. Bunları, Sulucakarahöyük ''te kurmuş olduğu ilim yuvasında, İslâm inancı ve Türk kültürü ile yoğurarak birleştirmiş, ileri sürdüğü düşüncelerini, bu birleşiğin üzerine yerleştirmiş ve burada öğrenci yetiştirmeye başlamıştır.

Hacı Bektaş Velî 'nin, hoşgörü ve insan sevgisine dayalı düşünce sistemi; kısa bir sürede Hıristiyanlığın büyük bir merkezi durumundaki Kapadokya'da bile, geniş halk kitlelerine ulaşmış ve benimsenmeye başlanmıştır. Hacı Bektaş Velî 'nin felsefi düşüncelerinin temelinde, insanın varoluşu ve insan sevgisi vardır.

Velayetnamede Hz. Pir'in Rum'a güvercin donunda geldigi anlatılsada, ilerde daha geniş açıklamasını da verecegimiz gibi bu anlatımlar Bektaşilikte sıkça kullanılan ve bazı manaları anlatmaya çalışan remzlerdir. Velayetname bunun gibi her biri batında bazı manalara sahip hikayelerle doludur. Bir hikayede Hz. Pir ile tanışmaya gelirken aslana binen, eline de kamçı olarak bir yılan alan Akşehirli Seyit Mahmut Hayran'a cevap olarak Hz. Pir'in bir kayanın üzerine bindigi ve onu yürüttügü yazılıdır. Bundan maksat da Hz. Pirin cansıza can veren olduğunu anlatmaktır.

kaynak

Bu kadar bulabildim Bilmem
blgn41 - avatarı
blgn41
Ziyaretçi
18 Nisan 2011       Mesaj #8
blgn41 - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar anadoluda kurulan ilk tarikat nedir ? biliyor musunuz ?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Aralık 2013       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yha hacıbektaşı velinin insana verdiği değer acil ya Msn Sad

Benzer Konular

15 Kasım 2016 / Keten Prenses Felsefe tr
15 Kasım 2016 / ***kubosh*** Cevaplanmış
14 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
26 Kasım 2013 / TheBLacK Soru-Cevap
17 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış