Arama

Dünyaca ünlü Türk halk bilimine örnek verir misiniz? - Sayfa 12

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Kasım 2013 Gösterim: 165.509 Cevap: 225
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2011       Mesaj #111
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
türk halk bilimi hakkında örnrkler verebilirmisiniz
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2011       Mesaj #112
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kullandığı metaryelleri verimisiniz
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2011       Mesaj #113
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kullandığı metaryelleri verimisiniz
misafir - avatarı
misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #114
misafir - avatarı
Ziyaretçi
herkez duysun
1-yoğurt
2-ayran
3-baklava
4-güleş
5-maraş dondurma
6-kebap
7-truva atı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #115
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
keloğlan masalları
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #116
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
•Orhun Kitabeleri
•Dîvânü Lügâti't Türk (Kaşgarlı Mahmut)
•Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip)
•Dede Korkut Hikayeleri
•Keloğlan Masalları
•Nasreddin Hoca
•Karagöz ile Hacivat
•Yunus Emre
•Mevlana
•Yağlı güreş
•Cirit sporu
•Okçuluk
•Nevruz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #117
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bende daha ayrıntılı istiyorum <3 <3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #118
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ömer Seyfettin'in Hayatı

1884 yılında Gönen'de (Balıkesir) doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'le, Fatma Hanım'ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönen'de bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Bey'in görevinin nakli dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi.
Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî'ye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesi'ne kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsi'ne devam etti. 1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. 1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız mezun oldu.
Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordu'nun İzmir Redif Tümeni'ne bağlı Kuşadası Redif Taburu'na tayin edildi. 1906'da İzmir Jandarma Okulu'na öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçü'den ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı.
Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Ordu'da görevlendiridi. Selanik'te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncu'nun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemler'e çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı.
Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşı'nın başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatması'nda esir düştü. Nafliyon'da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. "Mehdi", "Hürriyet Bayrakları" gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdu'nda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı.
Ömer Seyfettin 1913'te esareti bitince İstanbul'a döndü. 23 Ocak 1913'te Enver Paşa'nın organize ettiği Babıali Baskını'na katıldı. Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. 1914 yılında Kabataş Sultanisi'nde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü.
1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Bey'in kızı Calibe Hanım'la evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü.
1917'den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920'ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran 125 hikâye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü.
Hastalığı 25 Şubat 1920'de artınca yazar, 4 Mart'ta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığı'na defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na nakledildi.
En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #119
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen daha ayrıntılı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #120
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dünyaca ünlü türk halk bilimi örnekleri
Orhun Kitabeleri
Dîvânü Lügâti't Türk (Kaşgarlı Mahmut)
Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip)
Dede Korkut Hikayeleri
Keloğlan Masalları
Nasreddin Hoca
Karagöz ile Hacivat

Yunus Emre
Mevlana
Yağlı güreş
Cirit sporu
Okçuluk
Nevruz


Kaynak: Dünyaca ünlü Türk halk bilimine örnek verir misiniz?

Benzer Konular

29 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
2 Mart 2010 / Misafir Cevaplanmış
6 Mayıs 2010 / Misafir Soru-Cevap