Arama

Fc Barcelona

Güncelleme: 31 Mayıs 2016 Gösterim: 43.394 Cevap: 14
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Ekim 2006       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

FC Barcelona

Ad:  FC Barcelona.jpg
Gösterim: 317
Boyut:  74.7 KB

Futbol Club Barcelona, İspanya La Liga’da mücadele veren bir İspanyol takımıdır. İspanya’nın Katalan bölgesini temsil eden Barcelona, Avrupa’nın gelmiş geçmiş en çok Avrupa kupası kaldırmış takımlarından birisidir. 1899 yılında İsviçreli, İngiliz ve İspanyol bir gurup futbolcu tarafından kurulan Barcelona, İspanya’nın en güzide takımlarından biri olarak kabul edilmektedir. Katalan kültürüne sahip olan Barcelona, dünyanın en değerli ikinci takımı konumundadır. Forbes Dergisi’nin araştırmasına göre kulübün marka değerinin yaklaşık olarak 3.2 milyar $ olduğu tahmin edilmektedir. Kulübün ortalama olarak yıllık net karı, 484.6 milyon Euro civarındadır ve buda onu dünyanın en çok kar eden 4. kulübü yapmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Dünyanın en köklü geleneklerinden birine sahip Barcelona, son 8 yıl öncesine kadar forma reklamı dahi almayan bir kulüptü ancak 8 yılda Katarlılarla kurduğu ilişki sonrası forma reklamı almaya başlayan Barcelona buradan da hatırı sayılır bir meblağı kasasına koymuş oldu. Barcelona La Liga’da toplam 22 kez şampiyonluk sevinci yaşarak bu alanda Real Madrid’in ardından en çok şampiyonluk yaşayan ikinci kulüp olmayı başarmıştır. La Liga’da elde edilen 22 şampiyonluğun yanı sıra 26 kez de İspanya Kral Kupası’nı kazanma başarısı gösteren Barcelona bu alanda en başarılı İspanyol kulübü olmayı başarmıştır. 11 tane de İspanya Süper Kupası bulunan Barcelona, en büyük başarılarını Avrupa arenasında elde etmiştir. 4 kez UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan Barcelona, 4 kez de UEFA Kupa Galipleri Kupası’nı kazanarak erişilmesi oldukça güç bir rekora imza atmıştır.

Ad:  FC Barcelona Tarihi.jpg
Gösterim: 484
Boyut:  23.1 KB

FC Barcelona Tarihi


​29 Kasım 1899 yılında Hans Gamper, kendi gibi futbol oynayan 11 arkadaşıyla birlikte Futbol Club Barcelona’yı kurmuştur.

Barcelona Dünyadaki milyonlarca insanın kendisiyle özdeşleşmesini sağladı.Sadece sportif anlamda değil , toplumsal , politik ve kültürel anlamda da bunu sağladı.FC Barcelona, Katalan insanlar için istedikleri özgürlüğü temsil etmeye başlamıştı.İspanya’da Barcelona demokratik bir kulüp olarak görülür.Barcelona çocuklar için yaptığı Unicef anlaşması gibi çeşitli nedenlerle ilgili duyulan bir kulüptür.

100 yılı aşkın sürede doğal olarak farklı toplumsal ve sportif dönemler yaşandı.İlk yıllar olan 1899-1922 yılında , Les Corts stadyum inşası ile Barcelona , Barcelona’da bulunan diğer kulüplerden ayırt edilmesi gereken kulüp oldu ve şehirle özdeşleşti.Kısa sürede Katalonya’da liderliğe yükseldi.Aynı zamanda Katalonya’da gittikçe büyüyen hislerle birlikte ulusal kimliğe benzemeye başlamıştır.

1922 yılından 1957 yılında kadar yani Les Cort’dan 1957 yılına kadar kulüp bazı dönemlerden geçti.Üye sayısı ilk başlarda 10.000’e ulaştı.Futbol gelişip , kulüp profesyonel olmaya başlarken ,bu döneme Alcantara ve Samitier damgasını vurmuştur.Ancak kulüp, İspanya iç savaşı ve sonrasında gelen maddi zorluklar ve “Spor ve Vatandaşlık” sloganının yayılımcısı olan Başkan Josep Sunyol’un 1936’da ki suikastininde içinde bulunduğu siyasal sıkıntılar yüzünden bazı zorluklar yaşadı.Ancak kulüp bu durumdan kurtulmayı başardı ve toplumsal ve sportif anlamda Camp Nou’da cisimleşti.Ve Ladislau Kubala’nın gelişiyle çıkışa geçti.

1957 – 1974 dönemlerinde yani Camp Nou’un inşasından 75.yıla kadar olan dönem.Barcelona vasat sonuçlar alıyordu ancak varlık olarak güçleniyordu.Yavaş ama sabit olarak artan üyelikle.Barcelona’nın “bir kulüpten daha fazlası” olduğu sözü dönemin başkanı Nercis de Carreras tarafından ilan ediliyordu.Başkan Agusti Montal, Barcelona'ya kulübün tarihini değiştirecek bir oyuncu getirdi , Johan Cruyff.

7.yıl dönümünden Avrupa şampiyonluğuna yani 1974-1992 dönemi.Kulüp futbol kulüplerinin demokrasiye dönüşümünü gördü.Josep Nunez’in uzun sürecek olan başkanlığında ki gelişmeler; Camp Nou’un genişletilmesi , 1982 Dünya kupası ev sahipliği ,Basel kupası, 1979’da ki Kupa Galipleri Kupası.Bu başarılar sadece sportif anlamda değildi.Aynı zamanda toplumsal anlamda Avrupa, Barcelona’nın çıkışını, Barcelona ve Katalan bayraklarını görüyordu.Cruyff’un teknik direktör olarak kulübe dönmesi ve “Rüya Takım” (1990-1994) olarak anılan takımı yaratması , Wembley’de 1992 yılında Koeman’ın attığı şık golle Avrupa şampiyonu olması bu dönemin olayları arasındadır.

​ Wembley’den Paris’e olan dönem, yani 1992-2006 yılları arasında Nunez’in uzun süren başkanlığının sonuna gelinmiş , 2003 yılında Laporta görevi Joan Gaspart’tan almıştır.Laporta toplumsal anlamda genişlemeye baktı.Ulaşılan üye sayısı 150.000.Bunun yanında saha da ki şampiyonluk ve şampiyonlar ligi başarıları kazanıldı.Dünyada çok az kulüp bu kadar başarıyı kazandı.Kıtalar arası kupa , Barcelona müzesinde olmayan tek kupadır.Barcelona ,Avrupa’da Kupa galipleri kupasını 4 kere kazanarak bu kupayı en çok kazanan takımdır.
Ayrıca kulüp 1958,1960 ve 1966 yılında UEFA kupası gibi bilinen Fairs kup’ı 3 kere alma başarısını göstermiştir.Barcelona İspanya kupasını 24 kere alarak bu kupayı en çok alan takımdır.18 kere de İspanya ligini kazanmıştır.Özellikle 90’larda bu kupayı 6 kere almıştır.2000’lerde ise 2 kere kazanmıştır.Toplamda 18 kere de bu kupayı kazanmıştır.

Büyük Barcelona Projesi


Yeni yapılan başkanlık seçimlerini kazanan Avukat Joan Laporta, Büyük Barcelona Projesi'ne girişti ve ilk olarak Antiç'in görevine son verdi ve yerine ünlü Hollandalı isim Franklin Edmundo Rijkaard'ı getirdi. İlk yılında Barça'ya son dört sezonda aldığı en iyi dereceyi yani İspanya Ligi'nde ikinciliği getiren Rijkaard'ın önderliğindeki Barça, ikinci yılda Real Madrid'in önünde şampiyonluk ipini göğüsledi. Fakat Barça, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde şampiyonluk hedefi ile çıktığı yolun henüz ikinci turunda Chelsea'ye elenerek bu rüyasına erken veda etti. Şimdi herkes Barça'nın 2005/06 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde ne yapacağını merak ediyor.

MsXLabs.org
-derlemedir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:52
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
antifener - avatarı
antifener
Ziyaretçi
1 Şubat 2007       Mesaj #2
antifener - avatarı
Ziyaretçi
FC Barcelona - 2006-2007 Kadrosu
1 Valdés | 2 Belletti | 3 Motta | 4 Márquez | 5 Puyol | 6 Xavi | 7 Gudjohnsen | 8 Giuly | 9 Eto'o | 10 Ronaldinho | 11 Zambrotta | 12 van Bronckhorst | 15 Edmílson | 16 Sylvinho | 18 Ezquerro | 19 Messi | 20 Deco | 21 Thuram | 22 Saviola | 23 Oleguer | 24 Iniesta | 25 Jorquera | 28 Ruben | 29 Valiente | 31 dos Santos | 32 Crosas | 33 Jeffrén
Sponsorlu Bağlantılar
Teknik Direktör Frank Rijkaard
Ad:  Ronaldinho.jpg
Gösterim: 828
Boyut:  137.0 KB

Yıldız Oyuncu RONNALDİNHO:


Tüm zamanların en büyük futbol ustalarından biri. Asıl adı Ronaldo de Assis Moreira'dur, fakat daha çok Ronaldinho veya Ronaldinho Gaûcho olarak bilinir. Ronaldinho, Portekizce "Küçük Ronaldo" anlamına gelir. Bu lakabın sebebi ise Ronaldinho'nun küçük yaşlarda (o sırada Inter'de oynayan) Ronaldo'ya duyduğu hayranlıktır. Gaûcho ise Rio Grande do Sul bölgesinde bazı futbolculara takılan "mutlu" anlamında bir lakaptır. Ronaldinho hala devam eden güleryüzlülüğü ve neşesiyle bu lakabı en çok hak eden futbolculardan biridir.

Hayatı


20 Mart 1980 tarihinde Brezilya'nın Porto Alegre şehrinde doğdu. Fakir bir ailenin üç çocuğundan en küçüğüdür. Baba Joao Da Silva Moreira bir havuz kazasıyla öldüğünde Ronaldinho 8 yaşındaydı. Aile geçimini Ronaldinho'nun ağabeyi Assis'in futboldan kazandıklarıyla sağlamaktaydı. Ülkenin yarısından fazlasının fakirlik çektiği Brezilya'da hemen hemen her çocuğun kurtuluş yolu olarak görülen futbol Ronaldinho için de bir hedefti. İlk idolü ve hocası da Assis oldu.

Kulüp Kariyeri



Grêmio Yılları


İlk futbol deneyimini plaj futbolunda yaşayan Ronaldinho, ağabeyinin yönlendirmesiyle Gremio futbol kampında ilk ciddi çalışmalarını yapmaya başladı. Bu çalışmalar sırasında dikkat çekti ve 1997 yılında Mısır'da yapılan 17 yaş-altı Dünya Kupası için Brezilya takımına çağrıldı. Kupanın hem gol kralı hem de en değerli oyuncusu seçildi. Bu performans Gremio Kulübü'nden gelen ilk profesyonel sözleşme teklifine sebep oldu. 1998 yılında Gremio kulubüyle yaptığı anlaşma, aile bütçesine büyük olmasa da ilk gerçek katkısı anlamına geliyordu.

İlk sezonunda sadece 4 maçta yer aldı ve gol atamadı. Fakat ikinci sezon 17 maç oynayıp 5 gol attı, yeteneklerini yavaş yavaş ortaya koymaya başladı. Üçüncü ve son senesinde attığı 8 golden çok oynadığı futbol dikkat çekti.

PSG Yılları


Ronaldinho 2000-2001 sezonu boyunca birçok Avrupa kulübünün ve menejerin dikkatini çekti. Gremio kendisine gelen her astronomik teklifi geri çevirdi. Tekliflerin 75 Milyon Euro'ya kadar çıktığı iddia ediliyordu. Bu futbola kayıtsız kalamayan Luis Fernandez, Ronaldinho'yuParis Saint Germain'e getirmek için ısrarlı davrandı. Ronaldinho'nun menajerliğini yapan Assis sonunda PSG'ye evet dedi ve 2001 yılında 5 yıllık bir anlaşmaya imza attı. İki takım arasında bonservis bedeli konusunda çıkan anlaşmazlık sonucu olay hukuki alana taşındı ve Ronaldinho 6 ay futboldan uzak kaldı. Sonunda 4,5 milyon dolarlık bonservis bedeli tespit edildi ve Ronaldinho tekrar futbola döndü.

PSG'deki ilk yılı pek de parlak geçmedi. Özellikle Paris gecelerine düşkünlüğü yüzünden zamanın teknik direktörü Luis Fernandez ile araları açıldı ve bir daha da yıldızları barışmadı. İlk yılında 28 maç oynadı ve 9 gol attı. Fakat 2002 yılında biraz da olda adaptasyon sorununu atlatmış göründü. Oysa PSG'deki sıkıntısı sürüyordu, daha büyük bir takıma gitmek istediğini açık açık söyledi. Fakat sözleşmesi yüzünden zorunlu olarak takımında kaldı. 2003 yılında, PSG Avrupa Kupaları'na katılma hakkı kazanamayınca sözleşmesindeki madde uyarınca Ronaldinho'yu satış listesine koymak zorunda kaldı.

Barcelona Yılları


Beckham'ı FC Barcelona'ya getireceği vaadiyle başkan olan Joan Laporta, bu transfer denemesinde başarısız olmuş, üstelik Beckham ezeli rakip Real Madrid'e kaptırılmıştı. Daha önce de Figo'yu ezeli rakibine kaptıran Katalanlar bu fiyaskoyu da kaldıramazdı. Bu gerçeği iyi bilen Laporta kendisini kurtarabilecek tek transferin Ronaldinho transferi olduğunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden PSG ile Manchester United arasında süren pazarlıkları fırsat bilerek 19 Temmuz 2003 tarihinde, 27 Milyon Euro bonservis bedeliyle transferi bitirdi.

FC Barcelona'daki ilk maçına 27 Temmuz 2003 tarihinde çıktı. İlk maçından itibaren, PSG günlerinin tersine çok istekli, çok mücadeleci ve çok başarılı bir futbol ortaya koydu, her geçen gün de futbolunu geliştirdi. İlk senesinde Barcelona La Liga'yı ikinci bitirdi. Ronaldinho 32 maçta 15 gol atmıştı. Çok istediği İspanya lig şampiyonluğunu ise ikinci senesi olan 2004-2005 sezonunda ulaşabildi. Bu sırada en büyük hedefinin Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak olduğunu söyleyen Ronaldinho, bu amacına da 2005-2006 sezonunun sonunda ulaşabilmiş ve dünyanın hayranlıkla izlediği bir futbolcu olmuştur.

Milli Takım Kariyeri


1999 yılında Wanderley Luxemburgo tarafından Amerika Kupası için milli takıma çağrılan Ronaldinho ilk milli maçını da 26 Haziran 1999 tarihinde bu turnuvada Letonya'ya karşı oynadı. Milli forma altında attığı ilk gol ise yine aynı tunuvada Venezuella'ya attığı goldü.

2001-2002 yılında futboldan uzak kaldığı 6 ay yüzünden 2002 Dünya Kupası için Brezilya Milli Takım'ına alınmayacağı düşünülüyordu. Fakat dönemin teknik direktörü Felipe Scolari beklentileri boşa çıkardı. Ronaldinho oynadığı futbol ve attığı iki gol ile Scolari'nin seçiminin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Özellikle 30-35 metreden İngiltere'ye attığı gol jeneriklikti. Zaten Dünya Kupasını da kazanan Brezilya oldu.

Brezilya 2005 yılında Almanya'da düzenlenen Konfederasyon Kupası'nda şampiyon oldu. Ronaldinho bu kupada 3 gol attı. Birini grup maçlarında 2-2 biten Japonya maçında (dk.32), birini yarı finalde 3-2 Brezilya galibiyetiyle biten Almanya maçında (dk.43) ve birini de finalde 4-1 biten Arjantin maçında (dk.47) attı. Ayrıca final maçında maçın adamı seçildi.

2006 Dünya Kupası, Ronaldinho için iyi geçmemiştir. Turnuvanın en büyük yıldızı olacağı gözüyle bakılan Ronaldinho, turnuvayı kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılan takımıyla birlikte hayal kırıklığı yaratan bir futbol oynamış ve çeyrek finalde Fransa Milli Takımı'na yenilmekten kurtulamamıştır. Oynadığı 4 maçta gol atma başarısı da gösteremeyen Ronaldinho, (takımı gibi) aşırı favori gösterilmesinin yarattığı baskıyı kaldıramamış, oyun konsantrasyonunu ve hücum gücünü sahaya yansıtamamıştır.Bu olaylardan sonra sinirlenen Brezilya taraftarları tarafından Brezilya'da bulunan heykeli yıkılmıştır.

Öz Nitelikleri


Dünyada yükselen pres, fizik-kondisyon ve oyun bozmaya dayalı, savunma ağırlıklı futbol anlayışına karşı sürat, teknik, yaratıcılık ve oyun kurmaya dayalı estetik futbol anlayışının en büyük temsilcisi olan Ronaldinho'nun en büyük futbol yeteneği hiç kuşkusuz topa olan hakimiyeti. Kısa vuruşlarla top sürme, kısa alanda çalım, bacak arası gibi bilinen her türlü adam adama hücum varyasyonlarında üstün bir yeteneğe sahip olmasının yanında kendine has yan çalımlarında top, ayağına yapışıkmış görüntüsü verir. Bu top hakimiyeti, sürati ve vücut çalımı ile birleşince neredeyse tutulmaz bir oyuncudur. 2 Aralık 2004 tarihinde Şampiyonlar Ligi grup maçlarının dördüncüsünde, AC Milan'a karşı maçın sonlarına doğru, bütün bir takıma vücut çalımı atarak kaydettiği gol yeteneklerinin özeti gibidir. Sürati dolayısıyla açık alanda da çok tehlikelidir, ayrıca çok teknik bir oyuncudur.

Ağırlıklı olarak sağ ayağını kullanır. Doğal bir serbest vuruşçu değildir ama maç esnasında ya da serbest vuruşlarda mesafe tanımaksızın kaleyi bulabilir. Gol atmak konusunda sıkıntısı olmasa da asıl işlevi gol attırmaktır. Verdiği uzun mesafeli pasların isabeti, derinlemesine gönderdiği asistlerin zamanlaması çok başarılıdır. Hem süratli hem de çabuk olma vasfına sahip ender oyunculardandır. Bu yüzden açık alanda da dar alanda da çok tehlikelidir.

Her ne kadar oyun kurucu vasıfları olsa da Ronaldinho klasik anlamda bir oyun kurucu değildir. Daha çok hücum hattı ile orta sahanın arasında serbest adam veya ileriye dönük orta saha oyuncusu olarak sol iç koridorda oynar. Oyun kurgusunu değiştirme, gerekirse oyunu yavaşlatma gibi kabiliyetleri olması gereken oyun kurucu gibi takım sisteminin gerçek ağırlık merkezi değildir. Fakat sahip olduğu hücum gücü, ağırlık merkezinin ona kaymasını sağlar.

Maradona, Pele gibi gösteri özellikli kaliteli futbolcuların günümüz temsilcisidir. Çalım yeteneğini geliştiren ve yeni çalım stilleri bulan/uygulayan bir futbolcu olarak -yaşı da dikkate alınırsa- futbol tarihine geçeceği kesin gibidir. Fakat kendine has bu hareketleri yalnızca gösteri amacıyla yaptığı söylenemez. Bazı durumlarda, verdiği spektaküler paslar, gelen topu saliselik bir hareketle hiç beklenmeyen bir şekilde ve yere göndermesini sağlar. Bu da rakip defansın düşmesine neden olup pası alan kişiye zaman ve alan kazandırır.

Ayrıca diğer teknik futbolculardan farklı olarak savaşçı ve mücadeleci yapısı farklılığını belirginleştirmektedir.Artık en güzel oynuyan ilk futbolcudur ve tarihe geçmiştir.

Başarıları



Kulüp
  • 2005-2006 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu
  • 2005-2006 İspanya Lig Şampiyonluğu
  • 2005 İspanya Süper Kupası
  • 2004-2005 İspanya Lig Şampiyonluğu
  • 2005 Konfederasyon Kupası
  • 2002 Dünya Kupası Şampiyonluğu
  • 1999 Amerika Kupası Şampiyonluğu
  • 1997 17 yaş-altı Dünya Şampiyonluğu
Bireysel
  • 2005 Altın Top
  • 2005 France Football Avrupa'da Yılın Futbolcusu Ödülü
  • 2005 FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu Ödülü
  • 2004 FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu Ödülü
  • 1997 17 yaş-altı Dünya Şampiyonası Gol Krallığı
  • 2006 İspanya Süper Kupası

Son düzenleyen _Yağmur_; 16 Haziran 2016 23:45
bergstockholm - avatarı
bergstockholm
Ziyaretçi
16 Nisan 2007       Mesaj #3
bergstockholm - avatarı
Ziyaretçi

Barcelona son nefeste


La Liga'nın lideri Barcelona, Real Madrid'in kaybettiği haftayı iyi değerlendirdi. Mallorca'yı konuk eden Katalanlar, son dakikada Navarro'nun kendi kalesine attığı golle üç puana uzandı.

Nou Camp'taki maç Ronaldinhosuz çıkan Barcelona, ilk 30 dakikada Etoo ile etkili olmaya çalıştı ama ilk şutunu 27. dakikada atan Mallorca, 31 dakikada Jonas'ın düşürülmesiyle bir penaltı kazandı. Arjantinli yıldız, 11 metreden topu adeta Valdes'e teslim etti. İspanyol kaleci böylece bu sezonki 3. penaltısını kurtarmış oldu. Maç boyunca Mallorca savunmasını aşamayanr Barcelona, son dakikada aradığı golü buldu. Xavi'nin ortasına Saviola vurdu. Direkten dönen top Navarro'ya çarparak ağlara gitti. Katalanlar, böylece 1-0'la üç puanı kazandı ve puanını 59'a yükseltti.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:33
bergstockholm - avatarı
bergstockholm
Ziyaretçi
20 Nisan 2007       Mesaj #4
bergstockholm - avatarı
Ziyaretçi

İşte gerçek veliaht


Buenos Aires'te ölüm kalım savaşı veren Maradona'nın veliaht olarak gösterdiği isimlerden biri olan Barcelonalı Lionel Messi, dün Getafe karşısında attığı golle adeta Diego'nun sözlerini onayladı.

Dünya Kupası tarihinin en güzel golünü 1986'nın çeyrek finalinde İngiltere filelerine gönderen Diego Armando Maradona'nın 7 İngiliz'i çalımlayarak attığı nefis golün aynısını Barcelona'nın genç yıldızı Messi Kral Kupası'nda Getafe'ye attı. Xavi'nin pasını kendi yarı alanından alıp, tüm rakiplerini çalımlayan ve topu filelere gönderen Messi, 21 yıl sonra halefinin golünü kopyalamış oldu. Kendi mevkisinde oynayan her Arjantinli için yorum yapan Maradona daha önce Riquelme için 'veliahtım' demiş ancak Messi'yi izledikten sonra "İşte gerçek veliahtım" şeklinde konuşarak genç yıldızı övmüştü. Maradona Aimar için ise 'dünyada para verip izleyeceğim tek isim' demişti.

Getafe maçında 2 gol atan Messi, Katalanlar'ın rakibini 5-2 yenerek final için büyük avantaj yakalamasını sağladı.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:33 Sebep: kırık link temizlendi
bergstockholm - avatarı
bergstockholm
Ziyaretçi
15 Mayıs 2007       Mesaj #5
bergstockholm - avatarı
Ziyaretçi

Rijkaard'ın gözü Fener'de


Barcelona, F.Bahçe’ye şampiyonluğu getiren isimlerin başında yer alan milli yıldıza kancayı taktı. Katalan ekibinin Hollandalı hocası, "Büyük yetenek. Onu takımda görmek istiyorum" dedi.

F.Bahçe!nin 100. yılındaki şampiyonluğunda büyük rol oynayan Tuncay Şanlı, Avrupa’ya göz kırparken, Barcelona’nın da gözdesi oldu. Yunanistan’ın ünlü kulübü Olympiakos’un da peşinde olduğu ve 10 milyon Euro’luk teklif yaptığı milli futbolcu adını Avrupa’daki transfer listelerinin en başına yazdırmayı başardı. Barcelona Teknik Direktörü Frank Rijkaard, son yıllarda büyük bir çıkış gösteren Tuncay’ı dikkatle izlediğini belirtirken, "Alacağım tek adam" diyerek genç oyuncuyu yere göğe sığdıramadı.

ÇOK YETENEKLİ


Hollandalı çalıştırıcı, önceki gün Nou Camp Stadı’ndaki ofisinde misafir ettiği Türk ve vatandaşı olan yakın dostlarına Tuncay itirafında bulundu. Aralarında Beşiktaş kongre üyesi Erdal Torunoğlu’nun da bulunduğu ortamdaki sohbette, "Türkiye’de iki oyuncu çok dikkatimi çekiyor. Birinin ismini vermeyeceğim. Genç ve henüz yıldız adayı. Ama, diğeri inanılmaz bir yetenek. Gençliğini ve bilhassa fiziğini çok iyi kullanıyor. Son dönemlerde yeşil sahalarda böyle süratli bir oyuncu görmedim. Bu değer F.Bahçeli Tuncay. Yeni sezonda onu mutlaka takımda görmek istiyorum" dedi.

YÜREĞİYLE OYNUYOR


Türkiye’nin elde ettiği dünya üçüncülüğü sonrasında çok yetenekli bir jenarasyonun ortaya çıktığını vurgulayan Rijkaard, Tuncay’ın maç kasetlerini sürekli izlediğini ve genç futbolcuyu ekibiyle de sürekli takip ettirdiğini söyledi.

Hollandalı hoca, "Kalitesini milli maçlarda daha rahat sergileyebiliyor. Tekniğinin yanı sıra, yüreğini de ortaya koyarak oynuyor. Çok yönlü. Bilhassa, bu sezonki performansı etkileyici. Barcelona forması altında onu görmek, beni çok mutlu edecek" dedi. Eski öğrencisi Rüştü aracılığıyla da Tuncay hakkında bilgiler aldığını kaydeden Rijkaard, "Barcelona futbol kenti. Rüştü’ye şans verecektim. Savaşıp, kaleyi devralmalıydı. Ama olmadı" diye konuştu.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:34
BYAYD SPEOPLE - avatarı
BYAYD SPEOPLE
Ziyaretçi
3 Temmuz 2007       Mesaj #6
BYAYD SPEOPLE - avatarı
Ziyaretçi
fc barcelona football tickets 14 imagelarge
Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 24 Nisan 2011 17:50
MMDMR - avatarı
MMDMR
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #7
MMDMR - avatarı
Ziyaretçi
1176738859 g 1
işte gerçek oyuncu
Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 24 Nisan 2011 17:51
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #8
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi

Real, Barçalı yıldız için atağa kalktı


İspanya 1. Futbol Ligi Şampiyonu Real Madrid'in, Barcelona'nın yıldız futbolcusunu Bernabeu'ya getirmek için 60 milyon euroyu gözden çıkardığı iddia ediliyor.

Real Madrid'in, Barcelona'nın yıldız futbolcusu Andres Iniesta'yı Bernabeu'ya getirmek için 60 milyon euroyu gözden çıkardığı iddia ediliyor.

Javier Saviola'yı ezeli rakibi FC Barcelona'dan transfer ederek dikkatleri üzerine çeken La Liga Şampiyonu Barcelona'nın şimdi de Katalan ekibinin İspanyol yıldızı Andreas Iniesta'nın peşinde olduğu iddia ediliyor.

İspanyol basınında yer alan haberlerde Real Madrid'in Iniesta transferi için 60 milyon euroyu gözden çıkardığı vurgulanıyor. İspanyol basını, Real Madrid'in Arsenal'in yıldızı Cesc Fabregas'ı renklerini bağlamayı başaramayınca Iniesta'ya yöneldiğini de okurlarına aktarıyor.

23 yaşındaki İspanyol orta saha oyuncusu 2002-2003 sezonundan beri Barcelona'nın formasını giyiyor.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:34
_aSiLPreNs_ - avatarı
_aSiLPreNs_
Ziyaretçi
23 Ağustos 2007       Mesaj #9
_aSiLPreNs_ - avatarı
Ziyaretçi

Ronaldinho İspanyol oluyor!


İlk 11'de en fazla 3 AB dışından futbolcunun oynatılmasına izin verildiği La Liga'da, AB dışı ülkelerden gelen özellikle Brezilyalı futbolcuları İspanyol vatandaşı yapma yöntemi devam ediyor. Geçmişte Real Madrid'de Brezilyalı futbolculardan Ronaldo, Roberto Carlos, Baptista, Barcelona'da Arjantinli Lionel Messi ve Meksikalı Rafael Marquez gibi futbolcular İspanyol vatandaşlığı da alarak, yabancı statüsünde futbolcu olmaktan çıkarken, son olarak Brezilyalı Ronaldinho bu gruba eklenecek. 2003 yazından bu yana İspanya'da oturan ve yaklaşık 1 yıl önce vatandaşlık için başvuran Ronaldinho'nun gelecek pazartesi günü İspanyol bayrağı önünde anayasasına yemin ederek vatandaşlık hakkını elde edeceği belirtildi. Ronaldinho, İspanyol vatandaşlığı alsa da Brezilya Milli Takımı'nda oynamaya devam edecek.

Barcelona'da mevcut durumda yabancı statüsüne sadece Kamerunlu Samuel Eto'o ve Fildişi Adaları'ndan Toure Yaya bulunuyor.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:34
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
24 Eylül 2007       Mesaj #10
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Nou Camp yenileniyor


Barcelona, ünlü stadı Nou Camp'ı yenileme kararı aldı. Katalan ekibinin başkanı Joan Laporta, geçen cumartesi akşamı oynanan Barcelona-Sevilla maçında 50. yaşını kutlayan, dünyaca ünlü statlarını yenileyeceklerini taraftarlarına müjdeledi.

Stadyumun yeni halini tasarlayan İngiliz mimar Norman Foster ile bir basın toplantısı düzenleyen başkan Laporta, yenileme çalışmalarının 4 yıl süreceğini ve çalışmaların kesinlikle futbol maçlarını aksatmayacağını ifade etti. Stadın kapasitesinin UEFA kriterleri göz önünde bulundurularak 98.000'den 108.000'e çıkarılacağını söyleyen başkan Laporta, stadın tamamını kapatabilecek açılır-kapanır, mozaik görünümlü bir çatı sisteminin oluşturulacağını da sözlerine ekledi.

Stadyumun dış görünüşünde yapılacak ışık efektlerinin, şehrin tarihi dokusunu yansıtacağı bildirildi.

Nou Camp stadyumunun yenileme çalışmalarının yaklaşık 300 milyon dolara mal olması bekleniyor.
Son düzenleyen _Yağmur_; 31 Mayıs 2016 09:34 Sebep: kırık link
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....

Benzer Konular

1 Temmuz 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
9 Ocak 2012 / KisukE UraharA Turizm