Arama

Küba ve Küba Tarihi

Güncelleme: 11 Eylül 2016 Gösterim: 13.626 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Nisan 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Küba

Sponsorlu Bağlantılar
140px Flag of Cubasvg

Fidel Castro'nun yönettiği, kurucuları arasında ünlü devrimci Che Guevara'nın da olduğu ülke. Başkenti Havana'dır. Puroları ile de tanınır. Küba'da amerikan doları döviz olarak kabul edilmez. IMF'ye borcu olmayan nadir ülkelerden biridir. Eğitim ilkokuldan üniversite dahil her yerde ücretsizdir.

Eyaletler

On dört eyaleti ve bir özel belediyesi (the Isla de la Juventud) vardır. Bu eyaletler eskiden 6 geniş eyaletin parçalarıydı: Pinar del Río, Habana, Matanzas, Las Villas, Camagüey and Oriente.

CubaSubdivisions
  1. Isla de la Juventud
  2. Pinar del Río
  3. La Habana (Havana)
  4. Ciudad de la Habana (Havana City)
  5. Matanzas
  6. Cienfuegos
  7. Villa Clara
  8. Sancti Spíritus
  9. Ciego de Ávila
  10. Camagüey
  11. Las Tunas
  12. Granma
  13. Holguín
  14. Santiago de Cuba
  15. Guantánama

Son düzenleyen Jumong; 11 Eylül 2016 17:43
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
11 Eylül 2016       Mesaj #2
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  Küba Tarihi.jpg
Gösterim: 638
Boyut:  52.5 KB

KÜBA

, Batı Hint Adaları'nın en büyüğüdür ve batı yankürede kurulan ilk sosyalist devlettir. Küba Cumhuriyeti toprakları, büyük Küba Adası'nın yanı sıra çevresindeki birçok küçük adayı da kaplar. Dar ve uzun olan büyük ada, yaklaşık 1.250 km boyundadır.

Sponsorlu Bağlantılar
Küba, Kuzeyde Meksika Körfezi ve Atlas Okyanusu'yla, güneyde de Karayib Denizi'yle çevrilidir. En yakın komşusu olan Haiti'den Windward Boğazı ile ayrılır. Küba topraklarının yaklaşık dörtte biri dağlıktır. Geri kalan alanları düz ve geniş ovalarla alçak yaylalar kaplar. Güneydoğu ucundaki sarp Maestra Dağları'nın en yüksek noktası 2.005 metreyle Turquino Doruğu'dur. Güneyde denizden dimdik yükselen yalçın kayalıklarla çevrili olan bu dağların etekleri sık tropik ormanlarla örtülüdür. Ünlü Havana tütünü vadilerde ve dağ etekleri boyunca uzanan ovalarda yetişir. Adada sarp kayalıklarla çevrili birçok derin çöküntü ya da çukur bölge vardır.
Kıyılarında çok sayıda derin ve güvenli liman bulunan Küba'ya "100 liman adası" da denir. Tek uzun akarsuyu olan Cauto Irmağı 249 km boyundadır ve yaklaşık üçte biri gemiler tarafından kullanılabilmektedir. Öbür ırmaklarının hepsi dağlardan gelen sel sularından oluşur. Zaman zaman kireçtaşı mağaralarında gözden kaybolan bu akarsular, daha sonra yeniden ortaya çıkar.

KÜBA'YA İLİŞKİN BİLGİLER

RESMİ ADI: Küba Cumhuriyeti.
YÖNETİM BİÇİMİ: Tek meclisli sosyalist cumhuriyet.
YÜZÖLÇÜMÜ: 110.861 km2.
NÜFUS (1992): 10.848.000.
BAŞKENT: Havana.
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1989): Havana (2.077.938), Santiago de Cuba (397.024), Camagüey (278.958), Holguin (222.794), Guantanamo (197.868).
BAŞLICA DIŞ TİCARET ÜRÜNLERİ: Şeker, melas, tütün, puro, balık, bakır, manganez ve krom cevherleri.
EĞİTİM: 6, 16 yaşları arasında zorunlu ve parasızdır.
Tropik iklim kuşağında bulunan Küba sıcak bir ülkedir, ama denizden gelen alize rüzgârları aşırı sıcaklığı önler. Ortalama sıcaklık ocak ayında 21°C, temmuzda ise 27°C'dir. Ada çok yağış alır. Yağmurların dörtte üçü, mayıs ve kasım ayları arasında yağar. Küba tayfunların yolu üzerindedir ve bu yıkıcı fırtınalar çoğunlukla eylül ekim arasında eser. Küba'da bulunan hayvanların çoğu küçüktür ve dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan keme türleri yaşar. Yarasalarla adatavşanları da çok yaygındır. Ülkede, aralarında kışın Kuzey Amerika'dan gelen pek çok göçmen kuşun da bulunduğu yüzlerce değişik kuş türü vardır. Ayrıca Küba'da sürüngenler, böcekler ve örümcekler de pek boldur. Küba' yi çevreleyen denizlerde çok çeşitli balık ve kabuklu deniz hayvanı yaşar. Küba nüfusunun yüzde 12'si Siyah kölelerin torunlarıdır. Halkın yüzde 66'sını çoğu İspanyol kökenli olan beyazlar ve yüzde 22'sini Afrikalılar ile beyazların soyundan gelen melezler oluşturur.
Kübalılar atletizm, yüzme, boks, beyzbol, futbol gibi sporlarda çok ileridir. Müzikleri İspanyol melodileriyle Afrika ritimlerinin bir karışımıdır. Küba dansları arasında rumba, mambo, konga ve Küba bolerosu sayılabilir. Kübalılar şiire özel bir ilgi duyar. Küba ulusal sanatı hem Siyah hem de İspanyol etkilerini yansıtır.
Küba'da kentleşme oranı yüksektir. Nüfusun yüzde 70'ten fazlası kentlerde yaşar. Başkent Havana'nın nüfusu 2.036.799'dur (1987). Ulusal bütçenin önemli bir bölümü eğitime ayrılmıştır. Havana Üniversitesi 1728'de kurulmuştur. Ülkede ayrıca başka birçok okul ve yüksekokul vardır. {Ayrıca bak. Havana.)
Başta ABD olmak üzere tüm dünyayı şaşırtan Devrimi ile gündeme geldi. Küba ‘Tarih beni anlayacaktır’ diyen Fidel Castro, ‘ Ölüm nereden gelirse gelsin, hoş geldi, sefa geldi’ ya da ‘ İki, üç daha fazla Vietnam’ diyen Che Guevara birden bire dünyanın tüm devrimcilerinin modeli oldu.

Küba 40 yıldır ABD emperyalizminin ablukasına direniyor. Şu anda dünyanın ‘ sosyalizmin tek kalesi’. Castro hala bir karizma merkezi. Bulunan kemikleri Küba’da mezarına konan Che Guevara, uluslararası medyanın onu farklı pazarlamasına rağmen, hala direnişin bir başka adı. Küba tarihi ve doğası ile dünyanın en ilginç yerlerinden biri. Küba, Küba Adası, Gençlik Adası ve 1600 küçük adadan oluşur. Küba adası bir timsaha benzeyen uzun ve dar bir biçime sahiptir. Ülke topraklarının yaklaşık dörtte birini kaplayan dağlık alanlar genelde doğu-batı doğrultusunda uzanan üç sisteme ayrılır. Doğu sistemini oluşturan Maestra Dağları (Sierra) geniş bir alana yayılmış karmaşık bir kütle görünümündedir. Ülkenin en yüksek noktası olan Turquino Doruğu(1974m.) burada yer alır. Orta sistem bir sıradağın yanı sıra eski yüksek yüzeylerin aşınmasıyla oluşmuş tepeleri (altura) kapsar. Bu bölgede bulunan Trinidat dağlarındaki San Juan Doruğu’nun yüksekliği 1156 m’yi bulur. Batı sistemi olarak bilinen Guaniguanico Sıradağları iki sarp sıradağı içine alır: Çeşitli karstik oluşumları barındıran Organos ile El Pan de Guajaibon’da 699 m’ye ulaşan Roario Dağları.
Ülkenin geri kalan kesimini oluşturan geniş ve ova havzalar birçok yerde dağların arasına sokulur.
Oldukça girintili çıkıntılı olan ve toplam uzunluğu 5746 km’yi bulan kıyı şeridini çok sayıda koy, kumsal, mangrove örtüsü, mercan resifi ve sarp uçurumlar süsler. Ülkenin iç kesiminde de bazı görkemli mağaralar vardır. Bunların en ünlüsü yaklaşık 26 km boyunca dümdüz uzanan Quemado sırtındaki Santo Tomas mağarasıdır. Küba adasını denizin altında kalmış bir platform çevreler. Derinliği hiçbir yerde 200m. yi geçmeyen bu platform, dış eşiğinde birdenbire alçalarak okyanusun derinliklerine dalar.

Akarsular, Göller ve Toprak Dokusu


Başta La Habana ilinde olmak üzere adanın hemen her yanında zengin yeraltı su kaynakları bulunur.Genelde kısa olan akarsular ise çok az miktarda su taşır. Bu akarsuların çoğu güneye doğru akar. En büyük akarsular en çok yağış alan güneydoğudadır. Salado ve öteki kollarıyla birlikte Maestra Dağlarının ve kuzeydeki platoların sularını toplayan Cauto Irmağı (370 km) ülkenin en uzun akarsuyudur. Bölgenin öteki önemli ırmakları Guantanamo ve Toa’dır. Küçük olan göller genellikle lagun özelliği taşır. Denize bazı doğal kanallarla bağlanan Leche Lagunun’un süt beyazı bir görünümü vardır. Bunun nedeni deniz hareketlerinin lagunun tabanındaki kalsiyum karbonat birikintilerini karıştırarak yüzeye çıkarmasıdır.
Karmaşık jeolojik yapı nedeniyle çok değişik türlere ayrılan topraklar genelde verimlidir. Elverişli koşullar yıl boyunca ekim yapılmasına olanak verir.

Tarım ve Sanayi


1959 Küba Devrimi öncesinde ülke ekonomisi çokuluslu ABD şirketlerinin yönetiminde sürdürülen şekerkamışı üretimine dayanıyordu. Ayrıca hayvancılık ve tütün üretimi de önemliydi. Küba'da devrimin ardından ekonominin tek ürüne bağlı olmasının sakıncaları dikkate alınarak, merkezi planlamayla ürün çeşitlemesine gidildi. Yabancı şirketler devletleştirildi ve sanayi yatırımlarına önem verildi. Bugün Küba'nın toplam yüzölçümünün yarısından fazlasında tarım yapılır ve halkın beşte biri tarım işçisidir. Tarım alanları hafif eğimli ya da düz olduğundan modern tarım araçlarının kullanımı için çok elverişlidir. Batı Küba' da daha çok küçük çiftlikler, Camagüey bölgesinde ise çok büyük şekerkamışı plantasyonları (büyük çiftlikler) ve sığır çiftlikleri bulunur. Küba, dış ülkelere şekerkamışından ürettiği şeker başta olmak üzere, tütün, pirinç, kahve, turunçgiller ve kakao satar. Ülkenin en iyi tütünü Havana'nın batısında yetişir. Daha ada Kristof Kolomb tarafından keşfedilmeden önce de Küba'da tütün yetiştirilirdi. İspanyol kâşifler tütünle ilk olarak burada karşılaştılar. Küba, dış ülkelere önemli ölçüde muz, ananas ve greyfurt satar. Bir zamanlar bütün ada ormanlarla kaplıydı. Günümüzde de hala sedir, gülağacı, maun ve başka değerli ağaçlar bulunmaktadır. Ormanlar, daha çok şekerkamışı yetiştirmek için kesildi ve ağaçlar öyle azaldı ki, Küba dışarıdan kereste satın almak zorunda kaldı, ama 1960'larda İ milyonu aşkın yeni ağaç dikildi. Küba, dünyanın en önemli nikel üreticileri arasındadır. Demir, manganez, kromit ve bakır elde edilir. Küba topraklarında kömür yoktur, ama bir miktar petrol çıkarılır. Sığ kıyı havuzlarında deniz suyu buharlaştırılarak tuz üretilir. Şeker ve tütün işleme Kübalılar'ın en önemli sanayileridir. Küba puroları dünyaca ünlüdür. Devletçe işletilen fabrikalarda çelik, çimento, gübre, petrol ürünleri, kimyasal maddeler, dokuma ve giysi üretilir. Kıyı açıklarında denizden sünger çıkartılır. Balıkçılık, giderek gelişen bir sanayi dalıdır. Ana karayolu, bütün büyük kentlere uğrayarak Küba'yı hemen hemen boydan boya geçer. 6.000 km uzunluğunda bir demiryolu ve büyük modern havaalanları vardır.
Küba’da büyük ölçüde şeker, tütün ve nikel üretimiyle ihracatına dayanan ve merkezi planlamaya göre yönlendirilen bir ekonomi yürürlüktedir. Geri ve dışa bağımlı bir ekonomiyi devralan sosyalist yönetim, eski SSCB’den alınan geniş çaplı yardımlarla kapsamlı bir kalkınma program uygulayarak özellikle tarımda önemli bir dönüşüm sağlanmıştır.

Buna karşılık sanayide yapısal bir değişimi hedef alan planlardan alınan sonuçlar hala sınırlı sayılabilecek bir düzeydedir. Tüketim mallarında sık sık ortaya çıkan tıkanıklıklar bir başka ekonomik sıkıntıyı oluşturur. Değişik verilere göre kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 2000 ABD Doları’dır. Toplam iş gücünün yaklaşık beşte birine iş olanağı sağlayan tarım sektörünün ekonomiye katkısı yüzde 16 düzeyindedir. Devrim sonrasında uygulanan iki toprak reformuyla (1959, 1963) kamulaştırılan eski latifundio (büyük çiftlik) topraklarında makineleşme, sulama ve üretimi modernleştirme yoluyla verimlilik düzeyi önemli ölçüde artırılmıştır. Öte yandan küçük çiftçilerin araziler ellerinde bırakılırken, birçok kiracıyıda işlediği araziyi mülk edinme olanağı tanınmıştır. Böylece tarımda özel mülkiyetin sürmesine izin verilmekle birlikte, kişi başına arazi 66 hektarla sınırlanmıştır.
Temel gıda ürünlerini oluşturan pirinç ve fasülye üretimi iç gereksinimi karşılamaktan uzaktır. Ayrıca mısır, tatlı patates, patates, domates ve manyok yetiştirilir. Birçok gıda ürününün yanısıra yağlı tohumlar ve pamuk da ithal edilir. En önemli ticari ürün daha çok devlet çiftliklerinde yetiştirilen şeker kamışıdır. İhracat gelirleri içinde şeker kamışının payı dörtte üçe yaklaşır. İkinci önemli ürün olan tütütnün büyük bölümü ihracata dönük puro üretiminde kullanılır. Turunçgil ve kahve üretiminde de küçümsenmeyecek bir ilerleme sağlanmıştır. Öteki önemli ürünler arasında muz, ananas ve kakao sayılabilir. Ülkenin orta ve batı kesiminlerinde yaygın hayvancılık yapılır. Sığır varlığı 6.4 milyon başı bulur. Domuz ve at yetiştiriciliği de önemlidir. Devletin yaptığı geniş çaplı yatırımlarla balıkçılık son derece gelişmiştir. Önemli deniz ürünlerinin başında istakoz ve ton balığı gelir. Ormanlar ülke topraklarının yalnızca altıda birini kaplar. Bununla birlikte kereste üretimi ekonomiye önemli bir katkıda bulunur. Küba maden kaynakları bakımından orta düzeyde ülkeler arasında yer alır. Madenciliğin temelini ihracat gelirleri içinde önemli bir payı bulunan nikel oluşturur. Ayrıca demir cevheri, kobalt, kromit, manganez ve bakır ile az miktarda kurşun, çinko, altın, gümüş ve tungsten çıkarılır. Kireç taşı, alçı, kayatuzu, dolomite, kaolin ve mermer rezervleri de yüksektir. Sınırlı bir düzeyde olan petrol yatakları ülkenin kuzeybatısında, kuzey kıyılarında ve Jatibonico del Sur Irmağı çevrelerinde bulunur. Petrol gereksiniminin büyük bölümü dışardan sağlanır.

Geleneksel sanayi dalları olan şeker üretimi ve gıda işletmeciliği imalat sektöründeki ağırlığını korumaktadır. Sanayiyi çeşitlendirme çabaları özellikle dünya şeker fiyatlarının düştüğü 1970’lerin sonlarında hızlanmaya başlamıştır. Başlıca sanayi ürünleri arasında çelik, çimento, gübre, dokuma, dayanıklı tüketim malları, tarım makineleri, lastik, puro, sigara ve kağıt sayılabilir. Yıllık elektrik üretimi (1990) 16.2 milyar kW-sa düzeyindedir. Bunun büyük bölümü ithal yakıtla çalışan termik santrallerden elde edilir. Hidroelektrik santrallerin katkısı cok sınırlıdır. 1980’lerin sonlarında alınan yardımla nükleer enerji üretimine başlanmıştır.
Hükümete bağlı Merkezi Planlama Kurulu ekonomiye yön veren en önemli organdır. Bu kurulda ekonomiyle ilgili bakanların ve genel müdürlerin yanısıra iktisadi devlet kuruluşlarının yöneticileri ve yerel işletme temsilcileri yer alır. Fiyat ve ücret denetimiyle kota sistemi sıkı bir biçimde uygulanır. Bütün işyerlerinde üretim ile ilgili yönetim kuralları, parti hücreleri ve sendika şubeleri kolektif bir örgütlenme içinde çalışır.Ülkenin tek sendikal kuruluşu olan Küba İşçi Konfedarasyonu (CTC) partinin denetimindedir. Kalifiye işçi açığı önemli bir sorun oluşturur. 1991’e değin Küba’nın başlıca ticari ortağı SSBC’ydi. SSCB yardımlar, krediler ve ticaret anlaşmalarıyla Küba’ya mali destek sağlamaktaydı. Küba’nın ticari ilişki içinde olduğu öteki ülkelerin başında Çin, Japonya ve İspanya gelir. En önemli ithalat kalemleri madeni yakıt ve yağlar, makine ve ulaşım araçları temel mamul mallar ve gıda ürünleridir. Turizm son yıllarda yeniden eski canlılığını kazanmıştır. Özellikle Kanada, İspanya ve Meksika’dan gelen turistler adaya önemli miktarda döviz bırakır.
Küba’nın diğer ülkelerle deniz ulaşımını sağlayan büyük bir ticaret filosu vardır. Adanın hemen her yanında bulunan limanların en önemlileri Havana, Cienfuegos, Santiago de Cuba ve Guayabal’dir.Demiryolu ağının büyük bir bölümü şeker sanayisine hizmet verir. En önemli karayolu, adayı boydan boya geçen Merkezi Karayoludur. Havana bütün önemli merkezlere karayoluyla bağlanır. Havana, Santiago de Cuba ve Camaguey havalimanları uluslararası seferlere de açıktır.

YÖNETSEL VE TOPLUMSAL KOŞULLAR


Küba’nın tek parti egemenliğine dayalı sosyalist bir devlet yapısı vardır. Küba Komünist Partisi’nin (PCC) devlet yönetimindeki ağğırlığı 1976 Anayasasında açıkça belirtilmişir. Demokratik merkeziyetçiliğe dayalı bir örgütlenme yapısı olan PCC’nin 16 üyeli Politburo’su yönetimle ilgili karar ve politikaları saptayan en üst organdır.Politburo bütün resmi kurum ve kuruluşları denetler. Küba Işçi Konfederasyonu, Devrim Savunma Komiteleri (CDR), Küba Kadın Federasyonu (FMC), Küçük Çiftçiler Ulusal Birliği (ANAP) ve Genç Komünistler Örgütü gibi kitle örgütleri partinin toplumun değişik kesimleriyle ilişkilerini sağlayan önemli araçlardır.
Devrimin sonrasında uzun yıllar yönetimin hukuki çerçevesini belirleyen Temel Yasa’nın yerine geçmek üzere 1965’te hazırlanmaya başlayan ve 1976’da halkoyuna sunularak yürürlüğe giren anayasaya göre yasama yetkisini Halk Iktidari Ulusal Meclisi kullanır. Sayıları 169’a varan belediye meclislerinin beş yıllık bir dönem için seçtiği 510 üyeden oluşan bir meclis yılda iki kez toplanır. Bu oturumlar arasında meclisin kendi üyeleri arasında seçtiği Devlet Konseyi daimi organ olarak görev yapar. Üyeleri atamayla göreve gelen Bakanlar Konseyi yürütme organı olarak günlük devlet ve idare işlerini yürütür. Devlet ve hükümet başkanı konumunda olan Devlet Konseyi başkanı aynı zamanda Bakanlar Kuruluna başkanlık eder. Yargı sisteminin başında 1973’teki düzenlemeyle kurulan ve dört daireden oluşan Yüksek Halk Mahkemesi bulunur. Mahkemenin yargı yetkisi ceza, hukuk ve idare davalarının yanısıra devlet güvenliğine karşı işlenen suçları ve askeri suçları kapsar.
Altı yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü davalara il halk mahkemeleri bakar. Devrim Silahlı Kuvvetleri (FAR) dört orduya ayrılmış kara kuvvetlerini yanısıra savaş gücü yüksek hava ve deniz kuvvetlerinden oluşur.
Küba’nın gelişmiş sosyal sigorta sistemi emekli, dul ve yetim aylığının yanısıra hastalık, annelik, iş kazası ve işgörmezlik yardımı gibi çeşitli hizmetleri kapsar. Tıbbi bakım ve tedavi bütün yurttaşlar için parasızdır. Personel ve araç bakımından tam donanımlı modern sağlık kuruluşları ülkenin hemen her yanında bulunur. Sağlık koşulları genelde yüksek bir düzeye ulaşmıştır. Ortalama ömür (1991) kadınlarda 78 yıl, erkeklerde 73 yıldır. Bebek ölüm oranı öteki Latin Amerika ülkelerine göre düşük düzeydedir. Devrim sonrasında uygulanan programlarla barınma koşullarında büyük bir düzenleme sağlanmış ve ailelerin çoğu konut sahibi durumuna gelmiştir. Eğitim bütün kademelerde parasız ve 6-11 yaşlar arasında zorunludur. Marksist ilkelere dayandırılmış olan eğitim sisteminde ders programlarını pratik uygulama ve çalışmayla birleştirilen bir yöntem izlenir. Yetişkinlere yönelik eğitim programlarına da önem verilmektedir. Yüzde 96’ya varan okuryazar oranıyla, bu alandaki hedefler büyük ölçüde gerçekleştirilmiştir. Kitle iletişim araçları devletin denetimindedir. En yüksek tirajli günlük gazete PCC’nin yayın organı Granma’dir. Eğitim alanında radyo ve televizyon yayınlarından geniş biçimde yararlanılır.

Tarih


1492'de Kristof Kolomb Küba'yı İspanya adına ele geçirdiğinde zengin Hindistan topraklarını bulduğunu sandı. Adanın ilk valisi olarak atanan Diego de Velazques, 1511'de bölgeyi sömürgeleştirmek üzere bir askeri birlik eşliğinde İspanya'dan geldi. Küba 400 yıldan fazla bir süre İspanya'nın sömürgesi olarak kaldı. Havana Amerika'daki İspanyol sömürgelerinin ana limanı ve deniz üssü oldu. Yerliler'in çoğu öldürüldü; İspanyollar şekerkamışı ve tütün plantasyonlarında çalıştırmak üzere Afrika'dan köle getirdiler. İspanyol yönetimine karşı hoşnutsuzluğu artan Kübalılar, 1868'de Carlos Manuel de Cespedes önderliğinde ayaklandı ve bu ayaklanma 1878'e kadar süren On Yıl Savaşı'nı başlattı. Kesin bir başarı sağlayamayan isyancılar 1878'de barış antlaşmasını imzaladılar. Bu antlaşmayla İspanya bazı reformlar yapmaya söz verdiyse de sözünü tutmadı. Daha sonraki ayaklanmalar da kanlı bir biçimde bastırıldı. İspanya 1886'da köleliği kaldırdı. Ne var ki, Küba'nın öteki istemlerini yerine getirmedi. 1895'te Küba Bağımsızlık Savaşı başladı ve başkaldıran Kübalılar bir yıl içinde adanın önemli bir bölümünü ele geçirdiler. 1898'de, ABD savaş gemisi Maine Havana limanında havaya uçuruldu. Geminin batırılmasından İspanya'yı sorumlu tutan ABD yönetimi İspanyollar'a savaş açtı {bak. İSPANYA AMERİKA SAVAŞI). İspanyollar kısa sürede yenildiler ve 1898'de Küba'yı ABD'ye bıraktılar.
1899'da Küba'nın bağımsızlığı tanındı, ama ABD işgali üç yıl daha sürdü. 1902'de Küba' nın iç ve dışişlerinde söz sahibi olma ve burada deniz üssü kurma hakkını alan ABD birlikleri, Küba topraklarını terk etti. Ama Küba'nın askeri ve ekonomik açıdan ABD'ye bağımlılığı sürdü. 1925'ten sonra Küba'da başkanlık sistemi bir diktatörlük yönetimi olarak gelişti {bak. DİKTATÖR). Bu diktatörlerin çoğunun ardında 1920'lerin sonuna doğru ordunun denetimini eline geçiren çavuş Fulgencio Batista bulunuyordu. Batista 1933'te bir darbeyle devlet yönetimini de ele geçirdi ve 1958'in sonuna kadar iktidarda kaldı. Fidel Castro aralarında ünlü devrimci Che Guevera'nın da bulunduğu bir grup arkadaşıyla birlikte Batista'ya karşı ayaklandı {bak. CASTRO, Fidel). İki yıl süren gerilla savaşı sonunda Batista ülkeden kaçtı. Havana'ya giren Castro'nun birlikleri 1959'da yönetime el koydu ve Castro başbakan oldu. Castro yönetimi, geniş bir toprak reformunun yanı sıra, şeker ve petrol rafinerilerinin kamulaştırılmasını da içine alan çeşitli reformlar yaptı. Reform hareketlerinden ve özellikle de toprakların kamulaştırılmasından en fazla zarar görenler ABD şirketleri oldu. Bunların baskısıyla ABD yönetimi Küba'ya ekonomik ambargo uygulamaya başladı. Ayrıca Küba'nın yeni yönetimine karşı olan birçok kişi ABD'ye göç etti. ABD'de askeri eğitim gören bu göçmenlerin 1961'de Domuzlar Körfezi'ne yaptıkları çıkarma girişimi Küba ile ABD'nin ilişkilerinin daha da gerginleşmesine neden oldu. Bu arada SSCB ile ilişkileri gelişen Küba, ülkenin sosyalist bir çizgi izleyeceğini açıkladı. ABD, kıyılarına bu kadar yakın bir sosyalist ülkeyi hiç hoş karşılamadı. 1962 Ekim'inde, SSCB'yi Küba'da füze üsleri kurarak batı yarıkürede barışı tehlikeye sokmakla suçlayarak adayı denizden kuşattı. Bir hafta sonra SSCB, Küba'da kurmuş olduğu üsleri sökmeyi kabul etti. Bu olay ABD ile SSCB'yi savaşın eşiğine getirmişti. Küba'nın SSCB ile ilişkileri bu olaydan sonra soğudu ve 1968 kadar Küba daha çok dünyanın azgelişmiş ülkelerindeki devrimci hareketlere destek verdi. 1968'den sonra SSCB ile ilişkileri yeniden düzelen Küba'nın sosyalist ülkelerle olan ekonomik bağları giderek arttı. Günümüzde ABD ile hâlâ gergin ilişkiler içinde olan Küba, SSCB ve öbür Doğu Avrupa ülkelerinin başlattığı reform hareketinin dışında kalacağını açıkladı. Küba 1980'lerin sonlarında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) ile Doğu Avrupa ülkelerindeki reformlara ve demokratikleşme hareketlerine karşı oldukça soğuk bir tutum benimsedi. Buna karşılık, 1988'de imzalanan anlaşmalara uyarak Angola'daki askerlerini çekti. Avrupa Toplulukları (AT) ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirdi. 1989'da açığa çıkan uyuşturucu kaçakçılığı ve zimmete para geçirme skandali Fidel Castro yönetimini ciddi sıkıntıya soktu. Dört yüksek rütbeli subay idam edildi, bazıları da uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldı. Yolsuzluklarla mücadele kampanyası sırasında İç İşleri ve Ulaştırma bakanları tutuklandı.
SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov Nisan 1989'da Küba'yı ziyaret etti. Gorbaçov SSCB'de uygulanan perestroyka (yeniden yapılanma) ve glasnost (açıklık) politikaları konusunda Küba'ya herhangi bir baskıda bulunmadı. Castro ise, Doğu Avrupa'da gerçekleştirilmekte olan reformların Küba'da uygulanmayacağını açıkladı. Hükümet MarksistLeninist ilkelere dayalı merkezi planlama yöntemine bağlı kaldı ve Küba Komünist Partisi'nin (KKP) temel rolünü vurgulamayı sürdürdü.

Öte yandan Küba ekonomisinin SSCB'ye bağımlılığı sürüyordu. Temmuz 1990'da SSCB'nin sağladığı yardımların azalacağı açıklandı. Ayrıca, iki ülke arasındaki ticari ilişkiler artık dövizle yürütülecekti. SSCB'den petrol ürünleri ithalatının azalması bu ürünlerin vesikaya bağlanması sonucunu doğurdu. Sabun, kibrit, konserve et gibi maddeler de vesikaya bağlandı. Vesikaya bağlanan mallara 1991'de yumurta, ekmek ve bitkisel yağ da katıldı. SSCB'nin Küba'dan 11 bin askerini çekeceğini açıklaması iki ülkenin ilişkilerine bir darbe daha vurdu. SSCB ve Doğu Avrupa ülkelerindeki köklü değişiklikler Küba'yı kendine yeni ticari ortaklar aramak zorunda bıraktı. Öte yandan, KübaABD ilişkilerindeki gerginlik de sürüyordu. ABD, Küba'yı ekonomik ve siyasal reformlara zorlamak amacıyla ekonomik baskısını artırdı. Gene de, Küba turizmi son yıllarda hızlı bir gelişme gösterdi. Ekonomik güçlükler yönetime karşı duyulan hoşnutsuzluğu artırdı. Rejim karşıtı sekiz grup Eylül 1991'de Demokratik Birlik adı altında birleştiler. Ülkeyi terk edenlerin sayısında da artış görüldü. KKP'nin Ekim 1991'deki kongresinde kararlaştırılan anayasa reformu Ulusal Meclis tarafından Temmuz 1992'de kabul edildi. Buna göre, artık Ulusal Meclis üyeleri halkın doğrudan oyuyla seçilecekti. Ayrıca, bazı kamu iktisadi teşebbüslerine özel sermayenin de katılmasına olanak sağlanıyor, ticaretteki devlet tekeli kaldırılıyor ve yabancı ortaklı şirketlerin gayrimenkul edinmesine izin veriliyordu. İlk doğrudan seçimler Şubat 1993'te yapıldı.

Derleme...

🌘 🚀

Benzer Konular

27 Ağustos 2009 / The Unique Tarih
25 Ocak 2009 / Ziyaretçi Taslak Konular
26 Aralık 2011 / leon Arşive Kaldırılan Konular
17 Ağustos 2009 / Misafir Taslak Konular
20 Nisan 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular