URUGUAY (Fr. ve İng.: Uruguay),
Uruguay'ın Dünya üzerindeki konumu.
Güney Amerika'nın orta kuşak bölgesinde, Atlas Okyanusu'na açılan geniş Rio de Plata halicinde devlet. Brezilya ile Arjantin arasında kalır. Lâtin Amerika'nın en küçük ülkesidir.
Yüzölçümü 177.508 km2, nüfusu 3.149.000 (1993). Bu nüfusun % 92'si beyazdır ve çoğu İspanyol, İtalyan, Alman ve Fransız kökenli Avrupalılardır. Buna karşılık 500.000 kadar Uruguaylı da dış ülkelerde yaşar (Arjantin, Brezilya, Avustralya, Kanada ve ABD'de).
Resmî dili İspanyolca, dini Katolik'tir; başkenti, Rio de la Plata halicinde önemli bir liman olan Montevideo, öteki önemli kentleri Las Piedras, Salto, Paysandu, Punta del Este ve La Paloma'dır.
İklim koşulları çok elverişlidir. Yıllık yağışlar 800-1.500 mm. arasında değişir. Brezilya platosu ile Arjantin pampaları arasında kalan Uruguay, tarım ve hayvancılıkta, tarım ve özellikle hayvancılığa dayanan endüstrilerde (et konserveciliği, dericilik) ileri gitmiş bir ülkedir.
Halkının kültürel ve sosyal koşullarının gelişmiş olmasıyla da dikkati çeker. İç kısımlarla gerek ırmak yolları (Uruguay ve Rio Negro) ve gerekse şose ve demiryollarıyla oldukça sık bir ulaştırma olanağına sahiptir. 1516'da Diaz de Solis tarafından keşfedilen bu kıyılarda 17. yüzyıla kadar Portekizliler, 1726'dan 1814'e kadar İspanyollar egemen oldular. Kısa bir süre Brezilya'nın bir eyaleti hâline gelen Uruguay, 1828'de bağımsız bir ülke oldu. Ancak, Arjantin ile savaştı; Arjantin 1843-1851 yılları arasında Montevideo'yu kuşattı.
Bundan sonra Brezilya da zaman zaman Uruguay'ın içişlerine karıştı. 20. yüzyılın başlarında, 2 kez cumhurbaşkanı seçilen Jose Batlley Ordones, ülkeyi modernleştirmeye çalıştı; İsveç tipi bir yönetim biçimi benimsendi. Uruguay, 1917-1933 ve 1951-1966 yılları arasında üçü muhalefetten olmak üzere dokuz kişiden oluşan bir kurulca yönetildi.
Ülkedeki otoriter rejime karşı Tupamaro gerillaları silâhlı eylemlerini artırdılar. 1968'de Cumhurbaşkanı Areco olağanüstü hâl ilân etti. 28 Kasım 1972 seçimlerinden sonra Mario Bordaberry, ordunun desteğiyle cumhurbaşkanı oldu. Parlamento, sendikalar ve sol partiler kapatıldı. Ülkede ekonomik bunalım ve olaylar başladı; 1976'da ordu, Bordaberry'yi devirerek Aparicio Mendez'i cumhurbaşkanı seçtirdi.
Ülkede baskıcı bir rejim uygulanmaya başlandı. Siyasî tutuklamalar yoğunlaştı. Ayrıca ekonomik bunalım derinleştiğinden ülkeden ayrılanların sayısı 500.000'i buldu. 1980'de yeni bir anayasa için yapılan referandumda yönetimin önerisi %53,4'le reddedildi (Kasım 1980). General Gregorio Alvarez, Aparicio Mendez'in yerine devlet başkanı oldu (1981).
Yeni başkan, muhalefetin baskıları karşısında demokrasiye dönülmesi için gerekli adımların atılmasına izin vermek zorunda kaldı. 1984 yılında sol partiler yeniden yasallık kazandı. Aynı yılın kasım ayında yapılan seçimlerde Julio Sanguinetti cumhurbaşkanı oldu. Siyasî faaliyetler serbest bırakıldı, partilerin kurulmasına izin verildi ve basındaki sınırlamalar kaldırıldı (1985).
Siyasî hükümlüler için af yasası çıkarıldı. Bu arada askerî yönetim döneminde yönetimde olan ve sonradan suçlu bulunan subaylar için de af çıkarılması halkın oyuna sunuldu ve yapılan referandumla af yasası onaylandı (Nisan 1989). Kasım 1989'da başkanlık ve Kongre seçimleri yapıldı. Başkan Sanguinetti'nin desteklediği Renkli Parti seçimi kaybetti. Başkan adayı Luis Alberto Lacalle'nin seçimi kazanmasıyla Milliyetçi Parti iktidara geldi. 1990'da devlet başkanlığına Blanco partisinden M. Lacalle geçti. 1995'te J. Sanguinetti yeniden iktidara geldi.
MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi