Arama

Türkiye ve Türklerde Tarihteki İlkler - Sayfa 3

Güncelleme: 27 Şubat 2013 Gösterim: 73.101 Cevap: 230
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
12 Eylül 2008       Mesaj #21
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
İLK TELEFON

Sponsorlu Bağlantılar
Yurdumuzda ilk telefon, Meşrutiyet' in ilanından sonra girdi. İlk telefon santralını da, İstanbul' da 1911' de İngilizler kurdu. İkinci telefon santralı İzmir' de, üçüncüsü de 1926' da Ankara' da açıldı. Ankara santralı, ülkemizin ilk " otomatik " telefon santralıdır.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
13 Eylül 2008       Mesaj #22
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
İLK SİNEMA GÖSTERİSİ
Sponsorlu Bağlantılar

İstanbul Galatasaray' da, ünlü Sponek birahanesinde Polonyalı Vaynberg tarafından düzenlendi. Bu olayı, Ercüment Ekrem Talu, " Perde - Sahne " dergisine yazdığı " İstanbul' da ilk sinema ve ilk gromofon " başlıklı yazısında şöyle anlatır:
"Çocuktum, sekiz - dokuz yaşlarında vardım. Tam tarihini söyleyemeyeceğim ama, sanırım 1896 - 97 yıllarıydı. Bir cumartesi günü, rahmetli ağabeyim Nejat' la birlikte okuldan çıktık. Cihangir' deki evimize gidecektik. Yatılı olmayan arkadaşlarımızdan birisi, ' Duydunuz mu? ' dedi. ' Şurada Sponek' in salonunda bugün sinematograf (sinema sözcüğünün kısaltılmamışı) göstereceklermiş. İlginç bir şeymiş diyorlar, yeni bulunmuş... Fotoğrafın canlısı gibi bir şey imiş '. Ağabeyimle ben, çocuk, bizimle alay ediyor sandık, ama o içtenlikle konuşuyordu. ' Saa t 4' te başlıyormuş, ben gideceğim ' diye sözünü tamamladı. "
Ercüment Ekrem Talu, ilk sinema gösterisini, yukarıdaki cümlelerle anlattıktan sonra, şöyle tamamlar:
" Bütün gösteri, yarım saat sürdü. Seans, geceye de birkaç kez yinelenecekti. Çıktık. Fennin bu buluşunu birbirimize anlatmaya, çözümlemeye çalışıyorduk. Aklımız bir türlü eriniyordu. İstanbul halkının çoğunluğu da bu konuyu konuşuyordu. Kimi, bu sihirli buluşu günah sayıyor; kimi, gidip gördüğünden ötürü tövbe edip, Tanrı' ya bağışlanmasını yakarıyordu. İşte ilk sinema, sinematograf adıyla İstanbul' a böyle geldi. "
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
13 Eylül 2008       Mesaj #23
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

İLK SİNEMA SALONU

1908' de açıldı. İstanbul' da, Tepebaşı Şehir Tiyatrosu' nun eski komedi binasında Pate şirketinin Türkiye temsilcisi Vaynberg tarafından yaptırıldı. " Pate " adlı bu ilk sinema salonunun mimarı, Kampanaki idi. Sinemanın adı sırasıyla Pate, Anfi, Asri ve Ses olarak değişti. 1912 yılında İzmir Kordon' da açılan ikinci sinemadan sonra, 1914 başlarında İstanbul Beyoğlu' nda " Palas " sineması kuruldu. Onu, Taksim Alanı' nda şimdiki Devlet Tiyatrosu salonunun yanındaki yerde bulunan " Majik " sineması izledi. İlk Türk sinema salonu ise, 19 Mart 1914 günü " Milli Sinema " adıyla İstanbul' da Fevziye Kıraathanesi' nde açıldı.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
13 Eylül 2008       Mesaj #24
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
SESLENDİRİLEN İLK FİLM

Senaryosunu Nazif Tepedelenlioğlu' nun yazdığı " Bir Millet Uyanıyor " adlı filmdir. 1932 yılında çevrilen film, Türkiye' de seslendirildiği ve Muhsin Ertuğrul' un en önemli yapıtlarından birisi olduğu için ilginçtir. Filmin belli başlı oyuncuları Ferdi Tayfur, Atıf Kaptan, Naşit Özcan, Emel Rıza ve Kevser' di. Mustafa Kemal Atatürk' ün Söylev' inden derlenmiş olaylardan esinlenerek yazılmış senaryonun, sağlam bir yapısı olmadığı için bu film, beklenen başarıyı elde edemedi.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
13 Eylül 2008       Mesaj #25
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
İLK SESLİ FİLM STÜDYOSU

1932 yılında İpek Film Şirketi kuruldu. İstanbul' da Nişantaşı' ndaki bir büyük fırın, yeni baştan düzenlenerek " stüdyo " durumuna getirildi. Bu sesli film stüdyosunun ilk eseri, Muhsin Ertuğrul' un yönetmenliğini yaptığı, " Bir Millet Uyanıyor " adlı filmdi. Sesli film stüdyosunun yönetmeni ise, Morhen adlı bir Alman ses mühendisiydi.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
13 Eylül 2008       Mesaj #26
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

İLK KADIN SİNEMA OYUNCUMUZ

" Ateşten Gömlek " te oynayan Bedia Muvahhit ile Neyyire Neyir (Ertuğrul)'dir. Sahnede olduğu gibi beyazperdede de o zamanlar, Müslüman kadınların çalışması yasaktı. 1918' de bazı Türk kızları, öğrenci olarak " Darülbedayi "ye alınmışlarsa da, bunlar sahneye çıkamamışlardı. İçlerinde Afife Hanım, 1920' de Kadıköy' deki Apollon (Hale ) Tiyatrosu ' nda " Jale " takma adıyla sahneye çıkınca, işe polis karışmıştı. 1921' de Darülbedayi' de Müslüman kadınların çalıştırılmaması, resmi yoldan bildirildi, ancak aynı yıl Afife ile Şaziye Moral hanımlar, bir başka temsilde oynadılar. İki sanatçı da, bu yüzden mahkemelik oldular.
Muhsin Ertuğrul, " Ateşten Gömlek " i çevirirken, filmin ulusal konusundan cesaret alarak, başlıca kadın kahramanlar olan Ayşe ile Kezban' ı, Türk oyuncularının canlandırmasına çalıştı. Ayşe için Darülbedayi oyuncularından Muvahhit' in eşi Bedia Muvahhit seçildi. İkinci rol için gerekli kimse bulunamayınca, gazetelere ilan verildi. Vasfi Rıza Zobu, bir anısındaki ikinci rol için, " nasıl kız oyuncu " bulunduğunu şöyle anlatır:
"İkinci rol için genç bir Türk kızı bulunamamıştı. Gazetelere ilan ettiler. Ertesi gün tek bir Türk kızı başvurdu. Kemal Film' in bürosu, Sirkeci' de, Ali Efendi Sineması' nın üstündeki iki küçük odanın içinde idi. O gün, büroya uğradığımda, Neyyire' yi gördüm. Kolejde öğrenciymiş. ' Film için müracaat etti. Muhsin' i bekliyor ' dediler."
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
13 Eylül 2008       Mesaj #27
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

TÜRK TARİHİNDE İLK SANSÜR

Türk tarihinde basına " ilk sansür ", 11 Mayıs 1876 'da " Âli Kararnamesi " ile konuldu. Gazetelerin, yayınlanmadan önce denetlenmesini emreden bu kararname üzerine, " Basiret "
gazetesi şöyle bir ilanla çıkmıştı: " Matbaamızın makinesii bozulduğundan, gazetemiz birkaç gün yayınlanmayacaktır. "
" Sabah " gazsetesi ise ilk gün " sansür " ün yasakladığı yazıların yerini " boş " bırakarak yayınlandı. Ancak, tüm bu direnişler, tarih boyunca hemen her dönemde, sansürün basının üzerinde " Demokles' in Kılıcı " gibi sallanmasını önleyemedi.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
15 Eylül 2008       Mesaj #28
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

TÜRK TARİHİNDE İLK SEÇİM

II. Abdülhamit' in tahta geçmesinden kısa bir zaman sonra, Kanun-ı Esasi kabul edilerek Osmanlı Devleti' nde meşruti bir idare başladı. Kanun- ı Esasi' de seçim yapılarak bir meclisin kurulması öngörülmüştü. Bu nedenle, Türk tarihinde ilk seçim 1877' de yapıldı. Ancak, bu seçimler bir seçim yasasına göre gerçekleştirilmedi. İllere, önemlerine göre kaç milletvekili çıkarabilecekleri bildirildi. İlk seçimlerde halk, oy kullanmadı. İl meclisleri seçim yaptı. Bu seçimler sonunda seçilen temsilciler, padişahın tayin ettiği Âyân Meclisi üyelerinden meydana geldi. İlk Milli Meclis de 19 Mart 1877' de Dolmabahçe Sarayı' nda ilk toplantısını yaptı. Daha sonra Sultanahmet' teki Darülfünun binasında çalışmalarına başlayan bu meclisin ilk görevi, bir seçim kanunu hazırlamaktı. Ancak, 1877-78 Osmanlı - Rus Savaşı' nın başlaması üzerine, Meclis 20 Haziran' da dağıldı. Aynı yıl içinde yine seçim kanunu olmadan, birinci seçimde olduğu gibi yeni bir seçim daha yapıldı. Türk tarihinde ilk " Seçim Kanunu " da, bu ikinci meclis tarafından yapılmıştır. Ama, bunun ömrü de uzun sürmedi ve II. Abdülhamit tarafından feshedildi.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
15 Eylül 2008       Mesaj #29
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
SATRANÇ ŞAMPİYONASI

Satranç oyununun ülkemizdeki geçmişi oldukça eskidir. Bu gerçeği, günümüzden 450 - 500 yıl önce yazılmış yapıtlardan öğreniyoruz. Bunlardan ilki, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Seferihisarlı İsmail Şaban' ın derlediği elyazmasıdır. Bu kitap, satrancın yararları ve geçmişini anlatmaktadır. İkinci kitap da, 1680 yılında Kahire Mevlevihanesi Şeyhi Vanlı Dede' nin Mısır Valisi Abdurrahman Paşa' ya gönderdiği kitaptır. Bu kitapta, oyunun ilk kez Hindistan' dan çıkıp, İran' a, oradan da Anadolu' ya geçtiği anlatılmaktadır. Türkiye' de ilk ferdi satranç yarışması ise, 1965' te yapıldı. Bu ilk yarışmayı, Seracettin Bilyap kazanmıştı.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
15 Eylül 2008       Mesaj #30
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
İLK RESİMLİ MİZAH GAZETESİ

Tarihimizde ilk resimli mizah gazetesi, " Diyojen" dir. 19. yüzyılda mizah ve oyun yazarlarından Kayserili Teodor Kasap tarafından yayınlandı.
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...

Benzer Konular

17 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
21 Eylül 2008 / sagopa kajmer Edebiyat
15 Aralık 2008 / CrasHofCinneT Taslak Konular
26 Haziran 2016 / Misafir Spor
27 Haziran 2012 / nünü Osmanlı İmparatorluğu