FİLİSTİN KURTULUŞ ÖRGÜTÜ, Filistin ulusal varlığını sürdürmek, bu topraklarda demokratik, laik ve ulusal bir Filistin devleti kurmak amacıyla kurulmuş çeşitli siyasal ve askeri kuruluşların tümünün oluşturduğu bir örgüttür. 1948'de Filistinli Araplar'ın toprakları üzerinde İsrail Devleti'nin şiddet yoluyla kurulması bir direniş hareketinin doğmasına yol açtı. Yurtlarında kalan ya da komşu Arap ülkelerine göç eden Filistinliler'ce çeşitli siyasal ve askeri direniş örgütleri kuruldu. Ama bu örgütlerin hiçbiri öbür ülkeler ve uluslararası kuruluşlarca Filistinliler'in sözcüsü olarak kabul edilmiyor; bu görevi komşu Arap ülkeleri yürütüyordu.
1960'lara gelindiğinde Arap ülkeleri arasında baş gösteren anlaşmazlıklar Filistin'in kurtuluşu için savaşacak ve sorumluluk üstlenecek bir örgüt kurma düşüncesini yarattı. Gerçekleştirilen çeşitli toplantı ve çalışmaların sonunda 28 Mayıs 1964'te toplanan Filistin Ulusal Kongresi, Filistin Kurtuluş Örgütü' nün kurulması kararını aldı ve başkanlığına da Ahmet Şukeyri'yi getirdi. Aynı yıl eylül ayında toplanan Arap Zirvesi, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kuruluşunu onayladı ve Arap ülkelerinin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne karşı yükümlülüklerini saptadı. Toplantıda ayrıca örgüte bağlı Filistin Kurtuluş Ordusu adı altında düzenli bir silahlı gücün oluşturulmasına da karar verildi. 1967'de çıkan savaşta Araplar'ın İsrail karşısında ağır bir yenilgiye uğraması Filistin Kurtuluş Örgütü'nü de sarstı. Ahmet Şukeyri başkanlıktan ayrıldı; yerine
Yahya Hammuda geçti. Filistin Kurtuluş Örgütü'nün parlamentosu konumunda olan Filistin Ulusal Konseyi 1968 Haziran'ındaki dördüncü toplantısında Filistinli gerilla örgütlerinin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne alınmasını kararlaştırdı. 1969'da toplanan beşinci kongrede gerilla örgütlerinin en güçlü ve etkini olan el-Fetih'in önderi Yaser Arafat, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yürütme kurulu başkanlığına getirildi
Filistin Kurtuluş Örgütü İsrail'e komşu Arap ülkelerini birer askeri üs olarak kullandı. Ama Arap ülkeleri, İsrail'in Filistinliler'i bahane ederek kendi ülkelerine saldıracaklarından korkuyor, Filistinliler'den rahatsız oluyordu. Bu durum Filistin Kurtuluş Örgütü ile Arap ülkeleri arasında ciddi çatışmalara yol açtı. 1970'te gene bu yüzden Ürdün Kralı Hüseyin'in Filistin gerilla kamplarını yok etme çabası büyük bir katliamla sonuçlandı. Daha sonra Lübnan'a yerleşen Filistinliler, 1975'te Tel Zaatar, 1982'de Sabra ve Şatilla kamplarında İsrail ordusunun havadan bombardımanı ve Lübnanlı Hıristiyan Falanjistler' in saldırısı sonucu büyük kayıplar verdiler.
Filistin Kurtuluş Örgütü 1973'ten sonra diplomatik çalışmalara ağırlık vermiş ve kendisinin bir sürgün hükümeti olarak tanınmasını istemiştir. Filistin Ulusal Konseyi 1974'teki 12. toplantısında 10 maddelik bir programla örgütü genişletti. Program işgal altındaki Filistin topraklarından kurtarılacak her yerde Filistin Kurtuluş Örgütü'nün egemenliğini öngörüyordu. Aynı yıl Arap ülkeleri Filistin Kurtuluş Örgütü'nü Filistinliler'in tek meşru örgütü olarak tanıdı. Ardından Birleşmiş Milletler'de de tanınan örgüt, Birleşmiş Mil-letler'de ve bağlı kuruluşlarında üye konumuna geldi. 100'ü aşkın ülkede örgütün büroları açıldı. Filistin Kurtuluş Örgütü'nü tanıyan ülkelerden biri de Türkiye oldu.
1960'lara gelindiğinde Arap ülkeleri arasında baş gösteren anlaşmazlıklar Filistin'in kurtuluşu için savaşacak ve sorumluluk üstlenecek bir örgüt kurma düşüncesini yarattı. Gerçekleştirilen çeşitli toplantı ve çalışmaların sonunda 28 Mayıs 1964'te toplanan Filistin Ulusal Kongresi, Filistin Kurtuluş Örgütü' nün kurulması kararını aldı ve başkanlığına da Ahmet Şukeyri'yi getirdi. Aynı yıl eylül ayında toplanan Arap Zirvesi, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kuruluşunu onayladı ve Arap ülkelerinin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne karşı yükümlülüklerini saptadı. Toplantıda ayrıca örgüte bağlı Filistin Kurtuluş Ordusu adı altında düzenli bir silahlı gücün oluşturulmasına da karar verildi. 1967'de çıkan savaşta Araplar'ın İsrail karşısında ağır bir yenilgiye uğraması Filistin Kurtuluş Örgütü'nü de sarstı. Ahmet Şukeyri başkanlıktan ayrıldı; yerine
Sponsorlu Bağlantılar
Filistin Kurtuluş Örgütü İsrail'e komşu Arap ülkelerini birer askeri üs olarak kullandı. Ama Arap ülkeleri, İsrail'in Filistinliler'i bahane ederek kendi ülkelerine saldıracaklarından korkuyor, Filistinliler'den rahatsız oluyordu. Bu durum Filistin Kurtuluş Örgütü ile Arap ülkeleri arasında ciddi çatışmalara yol açtı. 1970'te gene bu yüzden Ürdün Kralı Hüseyin'in Filistin gerilla kamplarını yok etme çabası büyük bir katliamla sonuçlandı. Daha sonra Lübnan'a yerleşen Filistinliler, 1975'te Tel Zaatar, 1982'de Sabra ve Şatilla kamplarında İsrail ordusunun havadan bombardımanı ve Lübnanlı Hıristiyan Falanjistler' in saldırısı sonucu büyük kayıplar verdiler.
Filistin Kurtuluş Örgütü 1973'ten sonra diplomatik çalışmalara ağırlık vermiş ve kendisinin bir sürgün hükümeti olarak tanınmasını istemiştir. Filistin Ulusal Konseyi 1974'teki 12. toplantısında 10 maddelik bir programla örgütü genişletti. Program işgal altındaki Filistin topraklarından kurtarılacak her yerde Filistin Kurtuluş Örgütü'nün egemenliğini öngörüyordu. Aynı yıl Arap ülkeleri Filistin Kurtuluş Örgütü'nü Filistinliler'in tek meşru örgütü olarak tanıdı. Ardından Birleşmiş Milletler'de de tanınan örgüt, Birleşmiş Mil-letler'de ve bağlı kuruluşlarında üye konumuna geldi. 100'ü aşkın ülkede örgütün büroları açıldı. Filistin Kurtuluş Örgütü'nü tanıyan ülkelerden biri de Türkiye oldu.
Msxlabs & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....