Arama

Fenerbahçe Cumhuriyeti / 34 FB 1907 - Sayfa 7

Güncelleme: 10 Nisan 2020 Gösterim: 390.610 Cevap: 451
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #61
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
fener
2004 ve 2005'i zirvede tamamlayan F.Bahçe, Denizli'de 2006'yı şampiyon kapatmanın peşindeydi. Ama sezonu lider geçiren Kanarya son maçta şampiyonluğu G.Saray'a kaptırdı.

Sponsorlu Bağlantılar
İlk devrede Denizlispor gibi Fenerbahçe de kontrollüydü. Christoph Daum, 2006 Dünya Kupası'na çağrılmayan moralsiz Nicolas Anelka'yı kenarda tutarak Mehmet Yozgatlı'yla üstünlük kovaladı. İdeal 11'i ile mücadele veren Sarı-Lacivertliler, üç puanı almayı başaramadı. Açık vermeyen. kalesini iyi savunan ve hızlı atağa çıkan Yeşil-Siyahlılarda tek handikap Selahattin ve Mehmet Yılmaz'a tahammül etme zorunluluğuydu.
Kanarya'da futbolcuların gerginliği gözlerinden sonra ayaklarına da yansıyınca işler düğümlendi. Bu stresle 11'de Mehmet, 19'da Alex kaleciye takıldı. 40. dakikada Yusuf akıl dolu bir pasla savunma ve kaleci Rüştü'nün dalgın bakışları arasında topu Selahattin'le buluşturdu. Altı pas içinde son çizginin önünde, boş kale karşısında deneyimli futbolcu meşin yuvarlağı dışarı gönderdi. 45'te de Mehmet, sağdan sürüklediği topu kaleciye teslim etti. 61'de Daum, Semih'i oyuna alarak 3-5-2'ye dönerken uzaklaşan şampiyonluğu yakalamayı düşlüyordu. 3 dakika sonra Yusuf'un vuruşu Daum'un yüreğini ağzına getirdi. Levent'in pozisyonu da bir o kadar endişelendiriciydi. Daum'un hamlesi geride çok boşluk bırakırken ileride de sonuç vermedi. Son dakikalarda kendini bulan Selahattin, bir türlü Rüştü'yü geçemedi. Dakikalar 88'yi gösterdiğinde çok çabalayan Yusuf, Mustafa'ya golü attırdı. 90+4'te Tuncay, F.Bahçe'yi umutlandırdı. Appiah'ın kafa vuruşu üst direkten dışarıya çıktı. F.Bahçe son dakikalarda tek kale oynadı. Denizli, kale önüne etten duvar ördü. Bu skor- la F.Bahçe uzun maratonu acı sonla bitirdi.

Fener'e bir puan yetmedi
Denizli'de 3 puan alması durumunda şampiyonluğunu ilan edecek olan F.Bahçe, küme düşme tehlikesi yaşayan Denizli'yi yenemeyerek ligi ikinci sırada bitirdi. Tarihinde ilk defa üst üste 3. kez şampiyonluğa ulaşmayı hedefleyen Sarı-Kanaryalar, bu rekoru ertelemek zorunda kaldı. Bu arada F.Bahçe'de, Türkiye Kupası'ndan sonra şampiyonluğun da kaybedilmesi nedeniyle Teknik Direktör Daum'un gönderilmesine kesin gözle bakılıyor.


DENİZLİ: 1 - F.BAHÇE: 1

DENİZLİSPOR: Souleymanou 9, Bülent 7, Burak 8, Krotochvil 8, Mustafa 7, Tomas 8, İbrahim Ege 7, Serhat 6, Yusuf 8 (Dk. 90 İbrahim Çelik ?), Selahattin 7 (Dk. 90 Ahmet ?), Mehmet Yılmaz 6 (Dk. 51 Levent 6)

FENERBAHÇE: Rüştü 6, Serkan 4 (Dk. 61 Semih 3), Önder 5, Luciano 5, Ümit 5, Aurelio 4, Appiah 4, Mehmet Yozgatlı 4, Alex 4, Tuncay 4, Nobre 4 (Dk. 72 Anelka 4).

GOLLER: Dk. 82 Mustafa / Dk. 88 Tuncay.

SARI KARTLAR: Souleymanou, Selahattin / Mehmet Yozgatlı.

HAKEMLER: Selçuk Dereli, Adil Sinem, Ekrem Kan.
STAT: Denizli Atatürk
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #62
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Yanlı Kararlarından Dolayı Türkiye Futbol Federasyonuna
Yonettıgı Macdan Dolayı Sercuk Derelıye
Sponsorlu Bağlantılar
Sahada futbol oynanmasına ızın vermıyen Denizlispor Taraftarına
Aldıgı parayı ve Giydigi Formayı Haketmiyen Bagzı Fenerbahcelı Futbolculara
kendilerine tek rakıp olarak FENERBAHCE yi Goren Diger Tum kuluplere
Ve özellikle Teknik Direktör Daum a

TEŞEKKÜR EDERİM
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #63
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
"Fenerbahçe Büyüklüğünün
ADI KONAMAZ"

15 Mayıs 2006 Pazartesi
takimdenizli
FENERBAHÇE PROFESYONEL FUTBOL TAKIMI BU SEZON SÜPER LİG’DE HERKESİN YAKINDAN TAKİP ETTİĞİ VE TANIK OLDUĞU TÜM OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN , BAŞTA TARAFTARI VE CAMİASININ DESTEĞİ İLE , ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİNİ SON MAÇINA KADAR SÜRDÜRMÜŞTÜR.
ÜLKE FUTBOLUNUN YÖNETİMİNE TALİP OLURKEN DEĞİŞTİKLERİ SÖYLEMİNDE BULUNUP, EYLEMLERİ İLE SÖYLEMLERİ ÇELİŞEN, SPOR KAMUYOUNUN YAKINDAN TAKİP EDİP, TANIK OLDUĞU İCRAATLARI İLE DEĞİŞMEDİĞİNİ KANITLAYAN BU ÇARPIK DÜZEN İÇİNDE , FENERBAHÇE PROFESYONEL FUTBOL TAKIMI, ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİNİ CAMİASININ EŞŞİZ DESTEĞİ VE GÜCÜYLE LİGİN SONUNA KADAR ONURLU BİR ŞEKİLDE TAŞIMIŞTIR.

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ OLARAK ÖZELLİKLE TARAFTARIMIZA , YURT İÇİNDEKİ VE DIŞINDAKİ TÜM FENERBAHÇELİLERE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
HEDEF VE AMAÇLARININ ŞAMPİYONLUK OLMASI GEREKEN TÜM RAKİPLERİMİZİN FENERBAHÇE’YE KARŞI BU SEZON BİLİNÇLİ OLARAK BİRLEŞMELERİNİN TEK NEDENİ , FENERBAHÇE’NİN BÜYÜKLÜĞÜNDEN KAYNAKLANMAKTADIR.

BAŞTA SPORTİF OLMAK ÜZERE, ALTYAPI, EKONOMİ , KURUMSAL KİMLİK DEĞİŞİMİ İLE FENERBAHÇE’NİN RAKİPLERİ İLE ARASININ AÇILMIŞ OLMASI , BU ÇEKEMEMEZLİKTEN KAYNAKLANAN BİRLEŞİMİN ODAK NOKTASIDIR.

FENERBAHÇE’NİN BU SEZON ÜÇÜNCÜ KEZ ÜST ÜSTE KAZANACAĞI ŞAMPİYONLUK , TÜM RAKİPLERİN KORKUSU OLMUŞ , ELDE EDİLECEK BU BAŞARI İLE RAKİPLERLE ARANIN DAHA DA AÇILACAK OLMASI BU ORTAK HEZAYANININ DOĞUMUNU SAĞLAMIŞTIR. VE DE BİR BAKIMA FENERBAHÇE BİR TARAFTA , DİĞERLERİ DİĞER TARAFTA OLARAK SÜRDÜRÜLEN BU YARIŞTA ,FENERBAHÇE’NİN ÜST ÜSTE ÜÇÜNCÜ KEZ ŞAMPİYONLUĞU KUCAKLAMASINA ENGEL OLUNMUŞTUR.
BELİRTTİĞİMİZ BU GERÇEKLER IŞIĞINDA FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ OLARAK BİZ BAŞKALARININ ALIN TERİ VE BAŞARISINI GÖRMEMEZLİKTEN GELMİYORUZ. ONLARIN DA ALIN TERİ VE EMEKLERİNİ ORTAYA KOYUYORUZ.

ANCAK BİZİM ALIN TERİMİZE KARŞI YILLARDIR ELDE ETTİĞİMİZ HER BAŞARI SONRASI OLUŞTURULAN CEPHE VE ORTAK EYLEMLERDE GÜNDEN GÜNE ARTARAK SÜRMEKTEDİR. BU DURUM VE RAKİPLERİMİZİN DURUŞU DA FENERBAHÇE’NİN NERELERE GELDİĞİNİ VE NE GİBİ HEDEFLERE ULAŞTIĞININ KANITIDIR.

NE YAZIK Kİ FENERBAHÇE’YE KARŞI KENDİ ARALARINDA BÜTÜNLEŞEN RAKİPLERİMİZE YERİ GELMİŞKEN ŞUNU HATIRLATMAK İSTİYORUZ Kİ ; FENERBAHÇE CAMİASI VE TARAFTARI İLE DAHA DA BÜTÜNLEŞİP ÖNCE 100.YILINDA ŞAMPİYON OLACAK ARDINDAN DAHA ÖNCE BELİRLEDİĞİ TÜM HEDEFLERİNE ULAŞACAKTIR.

FENERBAHÇE SPOR KÜLÜBÜ OLARAK BİZ TEK GÜCÜMÜZÜ CAMİA VE TARAFTARIMIZDAN ALMAKTAYIZ. BUNUN BİLİNCİ İLE DE TARAFTARIMIZIN VERDİĞİ BU DESTEĞE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.

FENERBAHÇE BÜYÜKLÜĞÜ NE ŞAMPİYONLUK BÜYÜKLÜĞÜ NE KUPA BÜYÜKLÜĞÜDÜR. O’NUN BÜYÜKLÜĞÜ BAŞKA BİR BÜYÜKLÜKTÜR İŞTE, ADI KONAMAZ…

FENERBAHÇELİLERE VE KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.

FENERBAHÇE SPOR KÜLÜBÜ YÖNETİM KURULU
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
20 Mayıs 2006       Mesaj #64
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
bu yazdıklarım malatya spor kulubu resmı web sitesinden alınmıştır yorum sizlerin
_____________________________

Malatyaspor`dan Federasyon`a Başvuru
newlogo Malatyaspor Kulübü, Turkcell Süper Ligi’nin 33. haftası Rize’de oynanan Çaykur Rizespor-Denizlispor ve 34. haftası (son hafta) oynanan Denizlispor-Fenerbahçe maçlarıyla ilgili olarak Futbol Federasyonu’na başvurdu. Malatyaspor, bahse konu 33. hafta maçının “şike” yönünden incelenmesini isterken, 34. hafta maçının tehir edilmesi gerektiği iddiasında bulundu.

Malatyaspor yönetim kurulu üyesi Ali Cengiz, konuyla ilgili bir açıklamada bulundu.

Açıklama şöyle:

Turkcell Süper Ligi 2005-2006 sezonunun ikinci yarısı devam ederken kamuoyuna yaptığımız açıklamada ‘Futbolun adaleti varsa, Malatyaspor’un ligde kalması gerektiğinin’ altını çizmiştik. Maalesef ligin son haftalarında yaşananlar, futbolda adaletin olmadığını bizlere gösterdi.

Henüz lig devam ederken, Denizlispor Başkanı Sayın Ali İpek bir anda ortaya çıkıp şaibelerden bahsetti, “havada uçuşan para çantalarından” bahsetti. Sayın İpek’in takımı Denizlispor, Çaykur Rizespor deplasmanında 2-1 kazanırken, Rize takımının bir oyuncusu kendi takımının attığı gole sevinmek şöyle dursun, ellerini başının arasına alıp adeta üzüldü. Bu durum yayıncı kuruluşun yaptığı çekimle kamuoyunun gündemine taşındı; herkes neyin ne olduğunu tüm çıplaklığıyla gördü.

Haktan-hukuktan, adaletten, doğruluktan bahseden Sayın İpek’in takımı Denizlispor, ligin son haftası Fenerbahçe ile dünya futbol tarihine geçecek bir maç oynadı. Hatırlanacağı üzere, Malatyaspor Kulübü, olacakları önceden duymuş, sahaya yabancı madde atılarak oyunun geciktirileceğini öğrenmiş ve Futbol Federasyonu’na başvurup gerekli önlemlerin alınmasını istemişti. Yani biz Denizlispor’un sayın başkanı gibi “lig bitsin, konuşalım” demedik; bildiğimiz, duyduğumuz şeyi o anda kamuoyuna duyurduk. Malatyaspor’un tespitinin doğruluğu malum maç sırasında kanıtlandı. Denizli taraftarları sahayı konfeti yağmuruna tutup karşılaşmanın gecikmesine sebep oldular. Denizlispor-Fenerbahçe maçı normal bitmesi gereken süreden 20 dakika geç bitti.

Futbolda adaletten bahsediyoruz? Hangi adalet? Adalet olsa, maçlar aynı saatte biterdi. Adalet olsa Türkiye Futbol Federasyonu gerekli önlemleri alır veya aldırır, karşılaşmaların aynı saatte başlamasını ve bitmesini sağlardı. Statlara yabancı madde alınması yasak olmasına karşın, neredeyse bir kamyon konfeti içeri sokulmuş, meşalelerle yangın tehlikesine bile sebebiyet verilmiştir. Bu kadar konfeti ve meşalenin onca güvenliğin arasından stada sokulmuş olması, tam bir ibret vesikasıdır.

Kamuoyunun ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun şu noktayı çok dikkatle düşünmesini tavsiye ediyoruz: Bir Türk takımı bir başka ülkenin takımıyla resmi bir müsabaka yapsa, sahaya böylesine yoğun biçimde konfeti yağsa, o maç diğer maçlardan değil 20, bir 5 dakika geç bitse, FIFA veya UEFA ne karar verirdi? O Türk takımına nasıl bir yaptırım uygulanırdı? Hepimizin tahmin edebileceği gibi, maç o an ertelenir ve sorumluları en ağır cezalara çarptırılırdı.

Malatyaspor Kulübü olarak, Çaykur Rizespor-Denizlispor ve Denizlispor-Fenerbahçe maçlarıyla ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu’na başvuruda bulunduk. Denizlispor’un Rize’de kazandığı maçın federasyonun şikeyle ilgilenen birimince yeniden incelenmesini talep ettik; bu maçın mercek altına alınmasını istedik.

Denizlispor-Fenerbahçe maçıyla ilgili talepte de bulunduk. Uyarmamıza karşın, oyun alanına o kadar konfeti yağarken karşılaşmanın tatil edilmesi gerektiğini düşündüğümüzü bildirdik. Denizlispor’un bu davranışından dolayı ağır cezaya çarptırılması gerektiğinin altını çizdik.


Denizlispor Başkanı Sayın İpek’i şiddetle kınıyoruz. Mücadele devam ederken ortaya çıkıp şaibelerden bahseden, “sonuç ne olursa olsun konuşacağım ve her şeyi açıklayacağım” diyerek ortamı bulandıran Başkan, her şey kendi istedikleri gibi sonuçlanınca susmayı yeğleyip, şaibe iddiasının içerisine kendisini ve kulübünü gömmüştür.

Sayın İpek’e soruyoruz: Çaykur Rizespor maçında kendi takım arkadaşının attığı gole üzülen ve rakibe ceza alanı içinde faul yapıp penaltıya sebebiyet veren malum oyuncu kimden etkilenmiştir?

Biz Sayın İpek’in suskunluğunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Dikkatleri başka yöne çekip kendi senaryolarını uygulamaya sokanların yaptıkları bir gün mutlaka karşılarına çıkacaktır. Ne var ki, Anadolu’daki takımları ile oynadıkları maçlarda en ince ayrıntıları cımbızla çekip çıkarma ve kendilerine göre senaryo yazma marifetini başarıyla gösteren bazı yorumcu ve medya mensuplarının İpek’in bu suskunluğu karşısında suskun kalmalarına anlam vermek mümkün değildir.

Biz Malatyaspor olarak onurlu bir mücadele sonrası küme düşmüş olmanın üzüntüsünü yaşarken, aldığımız her puanın alın terimizle hanemize yazıldığının bilinci içerisinde Süper Ligi başımız dik terk ediyoruz. İnanıyoruz ki, Malatyaspor bu onurlu mücadelesinde kişilikli çizgisini sürdürecek ve hak ettiği yer olan Süper Lige dönecektir. Süper Lig A kategorisinde önümüzdeki sezon misafiriz. Alnımızın teri ve onurumuzla mücadelemizi sürdürüp Süper Lige döneceğiz.”


Tarih : (17.05.2006 13:30:00)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Mayıs 2006       Mesaj #65
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
spor Aziz Yıldırım'ın istifasıyla sarsılan Fenerbahçe, Arsenalli Sol Campbell’dan sonra Premier Lig'in bir başka yıldız oyuncusu Fernando Moriantes'te sona doğru yaklaştı. Yöneticilerin Nobre'nin yerine 100. yılın kadrosuna İspanyol golcüyü katmasına kesin gözle bakılıyor.
Fenerbahçe, 100. yıl için süper transferleri bir bir çözüme kavuşturuyor. Kulübün kuruluş yılına güçlü bir kadroyla girmek isteyen Sarı-Lacivertliler kolları sıvadı. Süper Lig'in sona ermesinin ardından soluğu yurtdışında alan yöneticiler başarılı olacak yeni bir oyuncu topluluğu oluşturmak için büyük çaba harcıyor. Paris'te Sol Campbell transferini bitiren Fenerbahçe'nin idarecileri şimdi de Zürih'te Fernando Moriantes'i ‘Sarı-Lacivert’ renklere bağlamak için çaba sarf ediyor.
Fenerbahçe kulislerinde Aziz Yıldırım’ın, giderayak 100. yılın teknik direktörünü takımın başına getirip, dünyaca ünlü futbolcuları da kadroya katmayı planladığı konuşuluyor. Böylece Yıldırım’ın gönül rahatlığıyla kulübe veda edeceği ifade ediliyor. Bu nedenle Yıldırım’ın Sol Campbell’in ardından İspanyol futbolunun ünlü forvet oyuncusu Moriantes’i de Fenerbahçe’ye gelmesi için ikna ettiği öğrenildi. Transfer için İkinci Başkan Nihat Özdemir, asbaşkanlar Murat Özaydınlı ve Mahmut Uslu’nun yaklaşık iki aydır İspanyol golcüyle görüştükleri ortaya çıktı. Moriantes’i ikna etmeyi başaran idarecilerin, Dünya Kupası öncesi futbolcuyu İstanbul’a getirmesi bekleniyor.
Hatta yöneticilerin Moriantes’i transfer ettikleri için Marcio Nobre'nin Beşiktaş'a gitmesine seyirci kaldıkları da anlatılıyor. Ayrıca Fenerbahçe’nin son iki yıldır Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısızlığı göz önünde tutularak dünyaca ünlü bir yıldız arandığı, Liverpool'un gol yükünü çeken Moriantes’in ısrarla istendiği kaydediliyor. Geçtiğimiz yıllarda Monaco'yu ‘Devler Ligi’ finaline çıkaran Moriantes, Sarı-Lacivertliler için öncelikli transfer edilmesi gereken isim olarak görülüyor. 30 yaşındaki Moriantes, şimdiye dek oynadığı 43 milli maçta 26 gol attı. Bu yıl Premier Lig'de çok sık forma bulamayan İspanyol futbolcu, ancak beş kez ağları sarsabildi. Liverpool'un satış listesine koyduğu deneyimli golcünün yıldızı Real Madrid'de parlamıştı. Öte yandan Fenerbahçe taraftarı, istifa kararı alan Başkan Aziz Yıldırım'ı döndürmek için yoğun çaba sarf ediyor. ‘Sarı-Lacivert' renklere gönül veren seyirciler, bugün Bağdat Caddesi'nde büyük bir yürüyüşe hazırlanıyor. Yıldırım'ın dönmesi için sloganlar atacak taraftarlar, birlik ve beraberliklerini göstermek için ‘Bayrak Asma’ kampanyası da başlatıyor.
Hoca için rota Brezilya’ya çevrildi
Kaçan şampiyonluğun sorumlusu olarak gösterilen Christoph Daum'un ayrılışının ardından teknik direktör arayışlarını sürdüren Fenerbahçe, transferde rotasını çizdi. Sarı-Lacivertli yöneticilerin gündeminde Brezilyalı çalıştırıcılar var. İtalya'da patlak veren şike iddialarından sonra zor günler yaşayan Juventus'un çalıştırıcısı Fabio Capello ve Milli Takım Teknik Direktörü Marcello Lippi'ye ilk olarak teklif götüren asbaşkanlar Mahmut Uslu ve Murat Özaydınlı, Avrupa'dan istediğini alamadı. Bu başarısız girişimden sonra dümeni Güney Amerika'ya kıran Mahmut Uslu ve Murat Özaydınlı, Brezilyalılar'ı yokladı. Felipe Scolari, Vanderlei Lüxemburgo ve Carlos Alberto Parreira'yı gözüne kestiren idareciler, gelecek yıl takımın başında Brezilyalı bir çalıştırıcı görmek istediklerini ortaya koydu. Başarılı bu üç teknik direktörden Felipe Scolari ismi daha sık Fenerbahçe'yle tekrarlanıyor. Bu arada Fenerbahçe Kulübü’nde dün üç yıllık mukaveleye imza atan Servet Çetin, şampiyonluğu G.Saray’a kendi elleriyle verdiklerini söyledi.
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
28 Mayıs 2006       Mesaj #66
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Atletizmde Türkiye A grubuna yükseldi
28 Mayıs 2006 Pazar
atlet2
Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası (B) Grubu Atletizm Yarışmaları İstanbul’da sona ererken, Takımımızın ikinciliği Türkiye’yi Msn Angel grubuna yükseltti. Kulübü’müzün ev sahipliğinde, Burhan Felek Spor Kompleksi Ekrem Koçak Atletizm Sahasında iki gün süren yarışmalarda başarılı bir performans ortaya koyan Fenerbahçemiz, 93 puanla ikinci olarak, Türkiye’yi Msn Angel grubuna çıkardı. Erkeklerde 97 puanla İngiltere’den Woodford Green takımı birinci olurken, İngiltere de Msn Angel grubuna yükseldi.
Danimarka’dan Sparta A.M ekibi 66 puanla üçüncü, İsrail’den Maccabi Tel-Aviv takımı 61 puanla dördüncü, Sırbistan-Karadağ’dan Kızılyıldız takımı 49 puanla beşinci olurken, Hollanda’dan Amsterdamse A.C. takımı 48 puanla son sırada yer aldı.
BAYANLARDA ALMANYA BİRİNCİ, DANİMARKA İKİNCİ OLDU
Bayanlar yarışmalarını 101 puanla birinci sırada tamamlayan Almanya’nın USC Mainz takımı ve 92 puanla ikinci olan Danimarka’nın Sparta A.M takımı, ülkelerini Msn Angel Grubu’na çıkardı.
Bayanlarda İsviçre’nin ST Bern takımı 85 puanla üçüncü, Sırbistan- Karadağ’ın Kızılyıldız takımı 83 puanla dördüncü, Hollanda’dan Amsterdamse A.C 74 puanla beşinci, İsrail’den Maccabi Rishon-Lezion takımı 74 puanla altıncı olurken, İrlanda’nın Abbey A.C takımı 44 puanla son sırada yer aldı.
FENERBAHÇELİ SPORCULARIN DERECELERİ
Yarışmaların ikinci ve son gününde Fenerbahçeli sporcularımızın elde ettiği dereceler şöyle:
Disk atma: 1. Ercüment Olgundeniz (61.35)
Sırıkla atlama: 4. Abdullah Sarı (3.00)
Cirit atma: 3. Şevket Taş (67.58)
Üç adım atlama: 2. Ferhat Çiçek (14.87)
4x400 bayrak: 2. Fenerbahçe (3.14.62)
110 metre engelli: 5. Erkin Değirmencioğlu (15.19)
200 metre: 3. İsmail Aslan (21.72)
800 metre: 2. Youssef Baba (1.51.35)
3000 metre engelli: 1. Ali Dereli (9.07.70)
3000 metre: 1. Kemal Koyuncu (8.06.68)

Bu arada, sırıkla atlamada yarışan Abdullah Sarı, sakatlanmasına rağmen takımına puan kazandırmak için yarışmaya devam etti.
Fenerbahçeli sporcularımız, elde ettikleri ikinciliğin ardından büyük sevinç yaşadı.
Fenerbahçe Kulübü Atletizm Şubesi İdari Koordinatörü Cumhur Can’ı, koşu pistinin yanındaki engel havuzundaki suyun içine atan sporcular, kupa sevincini doyasıya yaşadı.
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #67
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
EFSANE GERİ DÖNDÜ


Fenerbahçe Spor Kulübü Olağan Genel Kurul Toplantısı sona erdi. Başkanımız Aziz Yıldırım başkanlığında toplanan yönetim kurulumuzda Asbaşkanlarımızdan Zeynep Sabancı dışında tüm yönetim kurulumuz katıldı.
Toplantı sonrasında Başkanımız Aziz Yıldırım şu açıklamalarda bulundu: “Bundan yaklaşık 25 gün önce başkanlığı bırakmak üzere bir açıklama yapmıştım. Aslında o günkü olumsuz şartlar bugün de devam etmekte. ancak bana ve arkadaşlarıma duyulan güven nedeni ile bunun olamayacağını gördük. Yöneticilerimizin, derneklerimizin, eski yöneticilerimizin, yönetimimize devam etmek konusunda devam etmek için baskılar olmuştur. Biz de arkadaşlarla şu karara vardık. Bu hafta sonu yapılacak Olağanüstü Genel Kurulu’nda aday olma kararı olduk. Eğer Genel Kurulumuzda göreve uygun görülürsek devam edeceğiz. Biz en azından Fenerbahçemizin 100. yılında görevde olup bugün gördüğümüz sıkıntıları aşması için karar aldık.Bugünün ve geleceğin Fenerbahçemiz için hayırlı olmasını diliyorum."
Kulübümüz Başkan Vekili Nihat Özdemir, Başkanımızın açıklamasının ardından şunları söyledi: “Başkanımız bir açıklama yaptı Genel Kurulumuz da uygun görürse Başkanımız adaylığını koyacaktır. Fenerbahçe şirketlerinin mali anlamda olsun sosyal anlamda olsun yönetim kurulu görevdeymiş gibi devam etmektedir. Bugün yönetim kurulu olarak almış olduğumuz bölümde Medya Takip ve İletişim Çalışma Grubu kuracağız ve devam edeceğiz. Teknik direktör konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Bütün spor adamları, futbolcular yani tüm futbol kamuoyu Almanya’dadır. Transfer konusunda ve teknik direktör konusunda çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Fenerbahçemizi en iyi noktalara getirecek olan bir teknik adam ve heyeti gelecektir. Takımımız İrfan Hocamız ile çalışmalara başlayacak.”
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #68
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Yeni Teknik Direktörümüz ZICO
04 Temmuz 2006 Salı
zico

Brezilya’nın efsane futbolcusu “Beyaz Pele” Arthur Antonios Coimbra Zico ile kulübümüz arasında anlaşma sağlandı. Profesyonel Futbol takımımızın yeni teknik direktörü Zico ile külübümüz arasında 2 yıllık sözleşme imzalandığı ve yeni hocamızın yarın saat 14.30’da Türkiye’de olacağı açıklandı. Moraci Santanna ve Edu’nun teknik kadroda yer alacağı, yeni teknik direktörümüzün yarın İstanbul’da imza töreninden sonra oyuncularla tanışmak üzere Samandıra Kamp tesislerine gideceği ve cuma günü Dereağzı tesislerinde İnegölspor ile oynanacak olan hazırlık maçını izleyeceği bildiriliyor.
Arthur Antunes Coimbra yani Zico 3 Mart 1953’de doğdu. Brezilya’nın yetiştirdiği en iyi futbolculardan biri olarak bilinen Zico 80’lerde dünyanın en iyi orta saha oyuncularından biri olarak ön plana çıktı. Japonya Milli Takımı’ndaki görevinden kısa süre önce ayrılan Zico bir süredir Daum’dan boşalan koltuğu doldurmak için arayışlarda bulunan Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü oldu.
Pele tarafından Mart 2004’de Dünya’nın Yaşayan En İyi 125 Futbolcusu listesinde alınan Zico 1978, 1982 ve 1986 Dünya Kupası finallerinde Brezilya Milli Takımı’nın formasını taşıdı. 88 kez Brezilya formasi giyen Zico 66 gol kaydetti ve Dünya’nın en iyi futbolcularından biri olarak gösterilmesine rağmen kazanamadığı Dünya Kupası O’nun en büyük eksiği oldu.
Kaydettiği güzel gollerle de bilien Zico özellikle en iyi Brezilya Milli Takımı denen 1982 kadrosunda ülkesi adına Dünya Kupası finallerinde en çok golü kaydeden isim oldu.
JAPONYA’DA HEYKELİ DİKİLDİ
Zico oyuncu olarak dünya futbol sahnesinde önemli başarılar kazandıktan sonra Japonya’yı 3. kez Dünya Kupası finallerine götürerek çalıştırıcı olarak da kendini ispatladı. Daha önce 3 Dünya Kupası gören ve 88 kez milli olup 66 gol kaydeden oyuncu, Güney Amerika’da yılın futbolcusu ödülünü 3 kez kazanırken, 3 ayrı kıtada top oynadı.
Bu kıtalardan 3.’sü Asya oldu ve Zico futbol kariyerine Japonya’da son verdi. Kariyerine futbolcu olarak Japonya’da son veren Zico teknik direktör olarak Kashima Antlers ve daha sonra Japonya Milli takımında başarılarla dolu bir kariyer yaptı.
Zico 1953’te Rio de Janeiro’da doğdu. Yetenekli futbolcu genç yaşta Flamengo’nun dikkatini çekti ve 1973’te bu kulübe transfer oldu. Çok yakın zaman içinde "Galinho de Quintinho" takma adını kullanmaya başladı.
Zico Uruguay’a karşı 1976’da ilk milli golü kaydetti ve 12 ay içinde ilk kez Güney Amerika’da "Yılın Futbolcusu" seçildi. 1978’de ilk kez Dünya Kupası heyecanını yaşarken takımının tüm maçlarında oynadı ve Peru karşısında alınan 3-0’lık galibiyette golünü atarak pay sahibi oldu.
1981’de Flamengo’ya CONMEBOL Copa Libertadores ve Toyota Kupası’nı kazanmasında yardım ettikten sonra, 82 Dünya Kupası’nda 4 kez fileleri havalandırdı. Bu çabaları onun Güney Amerika’nın en önemli futbolcularından biri olmasını sağladı.
1983’te Zico 3 kez lig şampiyonluğu yaşadığı Flamengo’dan ayrıldı ve İtalya’da Udinese’nin yolunu tuttu. Fakat bundan 2 yıl sonra tekrar ülkesine döndü ve ertesi sene çeyrek finalde Fransa’ya kaybedilen Meksika 86’da son kez ülkesinin formasını giydi.
Zico 1991’de çok kısa bir süre Brezilya spor sekreterliği yaptıktan sonra eski Japon Futbol Ligi’nin son senesinde Sumitomo Metal Endüstrisi takımının başına geçti. J-ligi nin başlamasıyla birlikte Kashima Antlers takımının yolunu tuttu. Futbolu bırakmasının ardından 1995’de aynı klüpte teknik direktörlük yaptı ve bu dönemde elde edilen başarılar ile klübün stadının dışında bulunan meydana O’nu onurlandırmak amacıyla heykeli dikildi.
Zico 2002 yılında Philip Troussier’nin yerine Japonya Milli Takımı’nın başına geçti ve takım 2004’te Çin’i 3-1 mağlup ederek Asya Kupası’nda zafere ulaştı.
Doğum Tarihi: 3 Mart 1953
Doğduğu Kent: Quintino Bocaiúva, Rio de Janeiro
Oynadığı Kulüpler
Flamengo (1967-1983 e 1985-1989)
Udinese-ITA (1983-1985)
Sumitomo Metals/Kashima Antlers-JAP (1991-1994)
Diğer Aktiviteleri
Brezilya Uluslararası Spor Sekreteri (1990)
Kashima Antlers Teknik Menajer ve Koordinatör (1995,1996 - 2002)
Brezilya Ulusal Takımı Koordinatörü (1998)
Brezilya 2006 Organizasyon Komitesi Başkanı (2000)
CFZ’s Founder and President (1995)
Temmuz 2002 – 2006 Japonya Milli Takımı Antrenörü
Takım Oyun Gol
Pre-Olympic Milli Takım 8 1
Brezilya Milli Takım 88 66
Flamengo: Genç Takım 53 44
Flamengo: 18 yaş altı 63 37
Flamengo: A Takım 731 508
Udinese 79 56
Sumitomo 31 27
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
3 Ağustos 2006       Mesaj #69
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
100yilforma Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımımızın 100 yıl formaları tanıtıldı. Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlenen geceyle Fenerbahçe A Takım 100 yıl formaları ve eşofman ile yeni sezon koleksiyonu tanıtıldı. Yüzlerce davetlinin katıldığı ve basın ordusunun takip ettiği gecede ayrıca 100. yıl logomuz ve 100. yıl organizasyonları hakkında bilgi de verildi.

Metin Uca’nın sunuculuk yaptığı tanıtım gecesinde öncelikle Adidas Genel Müdürü Haluk Özmutlu söz aldı. Özmutlu; “Fenerbahçe ile sürdürdüğümüz ortaklıktan gurur duyuyoruz. Bu büyük kulübün ve lider takımın ihtiyaçlarına cevap verecek bir koleksiyon hazırladık. Fenerium’un dizayn ettiği, bizim tecrübelerimizle ürettiğimiz formaları sizlere tanıtacağız. Fenerbahçe’ye, Şampiyonlar Ligi ve Turkcell Süper Lig’te başarılar dileriz.” dedi.

Daha sonra Avea Satıştan Sorumlu Genel Müdürü Tayfun Okter sahneye çıkarak bir konuşma yaptı. Okter, Türk futbolunun lideri ve ayrıca bir cumhuriyet olan Fenerbahçe’ye, 100. yılında da hizmet vermenin gururunu ve 100. yıla tanık olacak bu formaları tanıtmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Double You Genel Müdürü Rıfat El Hadef ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Fenerbahçe Spor Kulübü, şirketimizle anlaşarak bana göre 100. yılın en büyük transferini yapmıştır. Fenerbahçe sporcularının özellikle böylesine önemli bir senede firmamızın kıyafetlerini taşıyacak olması bizim en büyük gururumuzdur. Fenerbahçe’nin bütün alanlarda başarılı olacağına can-ı gönülden inanıyorum. Biz de ufak bir katkıda bulanabildiysek ne mutlu bizlere!”

Gecede daha sonra Fenerbahçe 100. yıl komitesi başkanı Ender Alkaya, barkovizyon gösterisi eşliğinde 100. yılda Fenerbahçemizin neler hissettiği ve düşündüğüne dair ve 100. yıl etkinlerini nelerin kapsadığını içeren bir sunuş yaptı. Işık gösterileri, müzik şöleni, dans ve ateş gösterileri, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadımızdaki kareografik ve animatif gösteriler, Çırağan ya da Dolmabahçe Sarayı’nda yapılacak 100. yıl balosu, kültür ve sanat; sportif; topluma katkı ve anma ve ödüllendirme etkinliklerinin sunulduğu gösteri davetlilerden alkış aldı.

Başkanvekilimiz Nihat Özdemir de bu özel gecede söz aldı ve Fenerium’a, Fenerium’a destek veren şirketlere ve taraftarlarımıza teşekkür ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fenerium, 43 mağaza ve 200 satış noktası ile Fenerbahçe’nin 9 şubesi, 1200 sporcusu, 5000 spor okulunun malzemelerini temin ederek ve taraftarlarımıza kaliteli ürünler sunarak dünyada tek olma özelliğini devam ettirmektedir. Bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen taraftarımıza ve 2 yıldır bizlerle işbirliği içerisinde olan Adidas ve Avea firmalarına, Başkanımız ve yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum."

Öte yandan, Başkanımız Aziz Yıldırım 100. yıl logomuzu tasarlayan Ali Taran’a bir teşekkür plaketi takdim etti.
İstanbul Defterdarlığı Vergi Dairesi Başkan Yardımcısı Hakkı Koçen, Fenerium’un Göztepe Vergi Dairesi’nce 100 firmadan 4. firma olduğunu açıkladıktan sonra Başkanımız Aziz Yıldırım’a bir teşekkür plaketi verdi.

Ve gecenin en çok beklenen anı olan Fenerbahçe’nin 100 yıl formalarının tanıtımı profesyonel futbolcularımız ve mankenler tarafından podyumda davetlilerin beğenisine sunuldu. Çift taraflı olarak kullanılan 100 yıl forması herkes tarafından alkış aldı. Tanıtım gecesi; bir hafta boyunca boğazda formamızı tanıtacak olan geminin tesislerimize yanaşması ve havai fişek gösterileri ile son buldu.
PiSiK0PATR - avatarı
PiSiK0PATR
Ziyaretçi
15 Ağustos 2006       Mesaj #70
PiSiK0PATR - avatarı
Ziyaretçi
Fenerbahçenin Galatasarayı 6-0 gibi farklı bir skorla yenmesinden sonra Galatasaraylı arkadaşlar bizde sizi 7-0 yendik gibi bir şey söylediler saçmalıyolardı tabi ve ben bunu araştırdım en farklı yenilgimizin 6-1(Aydınspor), 5-0 (Galatasaray) oldugunu ögrendim galatasarayın en farklı yenilgisi ise 6-0 Fenerbahçe tabi bunlar şu anda bulundugumuz Süper ligin sonuçları galatasaraylıların bahsettigi maç ise bayaa eski futbolcular yaşamıyodur öyle diyim işte Galatasaraylıların bir kitaptan aldıkları bölüm sanırım çünkü lig 45 46 senelik tarihi var bunların dedigi tarih tarih olmuş Msn Grin
Galatasaraylılarda bunu okuyup söylüyolar işte bir çogu bunu bile duymamış lige bak gel bakalım fln diyolar nereye bakcaz 45 46 sezonluk lig tarihinde öyle bir olay yok işte aşagıda gslilerin bahsettikleri olay

Lodos Fırtınası
Aman o ne lodos firtinasi... Istanbul'un her yani sismis, denizi kabarmis alga dalga, lodos kiyameti desek yerinde olacak... Günlerden 30 Aralık 1911.

Yilbasina bir gün kalmis, evlerde kestaneler çiziliyor, hazirlik
girla...

Vapurlarin kalkis saatleri birbirine girmis, kalkip kalkamiyacaklari bile meçhul. Ama kalkan bir vapura zor bela yetisen dört Galatasarayli oyuncu, dalgalarla mücadele eden vapur'un içerisinde, Fenerbahçe ile oynayacaklari maç'a dogru yol aliyorlardi.. Galatasaray olarak Fenerbahçe karsinda oynadiklari ilk üç maç'ta da galip gelmislerdi, 2-0, 3-0, 5-0, eh, heyecanli degillerdi pek, ama lodos onlari perisan ediyordu.
Kadiköy'e geldiklerinde diger takim arkadaslari ile bulusacaklardi, ama iskelede sadece iki arkadaslarini gördüler. Önce pek üstünde durmadilar, nede olsa Union Kulüp Stat'inda (Fenerbahçe Stati) diger arkadaslarini bulabileceklerini ümit ediyorlardi. Alti Galatasarayli oyuncu yollandilar Stat'a... Baskan Ali sami Yen onlari orada buldu, baska da kimse yoktu. Ali Sami Yen oynamak istiyordu ama sakatti, maç saati de yaklasiyordu, yedi Galatasarayli oyuncunun gözleri saat'in üzerindeydi, ne gelen vardi, ne giden! Aralarinda konusup, oyunun ertelenmesini istediler; Istanbul sehri bir lodos afetine yakalanmis, vapurlar iptal olmus, oyuncular gelememis, bu maç böyle oynanirmi, iptal en dogal hakkimiz diye düsündüler elbette.
Ama rakip takim Fenerbahçe buna razi olurmuydu hiç? Bizim yedi kisi kalmis Galatasaray takimimiza, "Sahaya çikmazsaniz, hükmen yenik sayilirsiniz!" diyip, tutturukluklarina devam edince, Galatasaray ruh'u bunu kaldirirmi, yenileceksek, aslanlar gibi çikariz, saha'da yeniliriz diyip, yedi kisi çikip, oynamayi kabul ettiler. Bir önemli sorunlari daha vardi, kaleci yoktu! Lodos firtinasi yüzünden, kalecimiz de gelemeyenler arasindaydi! Ali Sami Yen kaleci olmayi kabul edince, biri kalede olmak üzere, yedi Galatasarayli Aslan, gururla saha'ya yayiliverdiler.
Ali, Bekir Bircan, Horace Armitage, Celal, Idris, Emin Bülent ve kalede Ali Sami Yen. Hey gidi ASLANLAR hey, yelelerini diklettirip, pençelerini çikarip, gerinip, rakiplerine baktilar. Onbir tane Kanarya, lodos'un da etkisi ile biraz ürperdi ama, içlerinden de kis kis güldüler, arenaya sadece yedi aslan çikabilmis, saha vicik vicik, alirlardi elbet bu maçi! Aman Allahim oda neydi? Saha'da kükreyen aslanlar sanki yüzlerce oluvermisti... Ali Sami Yen'in durdugu kale, rakipleri tarafindan ziyaret bile edilemedi, 90 dakika boyunca top bir adet kere eline bile gelmedi... Aslanlar hem atak yaptilar, hemde kalelerine kimseyi aklastirmadilar. Ne lodos, ne vicik vicik bir saha, nede onbir kisilik rakip takim onlarla bas edemedi.
Galatasaray, Fenerbahçeyi 30 Aralık 1911 günü, yedi kisi ile, 7 - 0
yendi.

Aslan Galatasaray'i lodos afeti bile durduramamis, büyük ruh'u ile, yedi kisi ile oynadigi maç'tan alninin akiyla çikmisti. Yani Infaz gerçeklesmisti.
Evlerinde yilbasi gecesi için kestane çizen aileler ise, haberi alinca çok sasirip, Fenerbahçe kestaneden beter çizilmis diyip, gülüsmüslerdi diye büyüklerimden hep duyarim!!!! O gece lodos tüm gücü ile devam etmis, bizim Aslanlar ise vapurlar iptal oldugundan, geceyi rakiplerimizin evlerinde geçirmek zorunda kalmislardi.
Bence, bizimkiler bir güzel uyumustur da, karsi tarafi tam bilemiyorum! Nede olsa tatli tatli uyurlarken bir iki kükreme sesi çinlatmislardir o evlerde Aslanlarimiz, rakiplerimizin tetikteki uykularini bölen!
Iste Galatasaray ruh'u, inanci ve gerçeklerinden bir tanesi daha.
Bir rivayete göre, ne zaman lodos firtinasi çiksa, rüzgar'in içerisinden bir kükreme sesi yayilirmis Kadiköy semalarina, içleri ürperten, dolana dolana Fenerbahçe Stat'ina yayilan... Ali Sami Yen'in, Ali'nin, Bekir Bircan'in, Horace Armitage'in, Celal'in, Idris'in, Emin Bülent'in sesleri, hani artik bizlere bulutlarin arkasindaki o güzel yerden bakanlarin kükremeleri bunlar.
Selam sizlere kahramanlar, selam.

Alpaslan Dikmen

Arkadaşın Biri Sallamış bunlarda inanmış yani asılsız bir şey Msn Grin böyle yalan yanlış ligde 7-0 8-0 10 gibi şeyler sallamayalım normal yollarla kazanamıyosanız bırakın oluruna dökümanı kendim hazırladım

Benzer Konular

31 Temmuz 2013 / PiSiK0PATR Tarih
19 Mayıs 2011 / Kral_Aslan Tarih
30 Nisan 2011 / thedoctor_611 Tarih
25 Haziran 2011 / Misafir Tarih
2 Ocak 2013 / _Yağmur_ Taslak Konular