Arama

Baş Ağrıları

Güncelleme: 4 Haziran 2012 Gösterim: 19.643 Cevap: 8
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
5 Eylül 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Baş Ağrıları
Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.


Sponsorlu Bağlantılar
Baş ağrıları ne sıklıkta görülür?

Başı hiç ağrımayan insan yok denilebilir. Şiddeti ve sıklığı değişmek üzere, hastane dışı toplumda insanların yüzde 70’inde baş ağrısı olur. Bu kişilerin yüzde 50’sinde gerilim baş ağrısı, yüzde 10’unda migren, kalan yüzde 10’unda da değişik nedenli baş ağrıları vardır. Nöroloji polikliniğine başvuran hastaların yüzde 20’sinde başvuru nedeni baş ağrısıdır. Bunların çoğunluğunu migren ve gerilim tipi baş ağrısı oluşturur. Hastaneye baş ağrısı nedeniyle başvuran hastaların ancak yüzde 10’unda organik nedenli (beyin uru, beyin damar hastalığı, sinüzit…) baş ağrısı bulunur.


Yapısal (organik) nedene bağlı baş ağrısı (ikincil baş ağrıları) ne demektir?

Beyin, baş ve yüz yapılarının hastalıkları sonucu ortaya çıkan baş ağrılarına organik nedenli baş ağrısı denir. Örneğin; yüz ve kafa yapılarında bulunan ve burun boşluğuna açılan içi havayla dolu sinüs denilen boşlukların iltihabı (sinüzit), diş hastalıkları, kulak hastalıkları, çene eklemi bozuklukları, göz hastalıkları; yapısal beyin hastalıkları (ur, menenjit, beyin damarı kanama ve tıkanıklıkları) baş ağrısına yol açabilir. Bu durumlarda baş ağrısıyla ilgili hastalığın belirtilerinden biridir. Tedavi asıl hastalığa yöneliktir. Yapısal nedene bağlı baş ağrılarında, baş ağrısı nedeninin geç ortaya konulması hayatı tehdit eden durumlara yol açabilir.


Yapısal bozukluğa bağlı olmayan (birincil) baş ağrıları nedir?

Bu tip baş ağrılarında beynin yapısında bir bozukluk tespit edilmez. Hastalığa yol açan değişiklikler, kimyasal düzeydedir veya damarlarda fonksiyonel değişiklikler olur. Burada baş ağrısı hastalığın esas belirtisini oluşturur. Baş ağrısının özelliklerine ve eşlik eden bulgulara göre bu tip baş ağrıları birbirinden ayrılır. Migren gerilim baş ağrısı ve küme baş ağrısı birincil baş ağrıları başlığı altında toplanır.


Migren

Erkeklerin yüzde 10’unda, kadınların yüzde 15 - 20’sinde ortaya çıkar. Nöbetler halinde gelen, saatlerce, bazen günlerce süren, hastayı yatıran veya işinden alıkoyan, bulantı, bazen de kusma yapan, ışıktan ve sesten rahatsızlığa yol açan, başın bir yarısını tutan, zonklayıcı, şiddetli baş ağrısıdır. Bu belirtilen baş ağrısı özelliklerinin her hastada bulunması gerekmez. Değişik tipleri vardır.


Gerilim baş ağrısı

Başın tümünü tutar. Çoğunlukla boyun ense kaslarının kasılmasıyla gider. Hasta tarafından ağırlık, yanma, sıkışma, basınç şeklinde tarif edilir. Bulantı ve kusma yapmaz, hareketle artmaz, çoğunlukla hastanın aktivitelerini engellemez. 5 - 10 dakika kadar kısa olduğu gibi günlerce de sürebilir. Ataklar şeklinde tekrarlar veya hiç geçmez, devamlıdır. Yıllarca ve sık baş ağrısı olan insanları yüzde 60’ında gerilim baş ağrısı vardır.


Küme baş ağrısı
Sıklıkla ortalama bir saat süren, günde bir ya da birkaç kere gelen, göz, alın ve şakakta yerleşen, ani başlayıp, ani sona eren şiddetli baş ağrısıyla karakterizedir. Baş ağrısına gözde kanlanma, gözyaşı akması, burun akması, burunda şişme, alın ve yüzde terleme, göz kapağı şişmesi, göz kapağı düşmesi ve o taraf göz bebeğinde küçülme gibi bitkisel sinir sistemi belirtileri eşlik eder. Ağrı günde birkaç kere veya gün aşırı sıklığında gelir ve genellikle aynı saatlerde, çoğunlukla geceleri ortaya çıkar. Bu tür ağrı nöbetleri haftalar ya da aylar boyu sürdükten sonra kendiliğinden kaybolur. Fakat yılda bir iki kere veya birkaç yılda bir benzer ağrılı dönemler yine ortaya çıkar. Nadir görülen bir baş ağrısı tipidir, değişik alttipleri vardır.


Kronik günlük baş ağrısı

Hastalarda her gün gelen, sabahtan akşama kadar devam eden, zaman zaman hastayı yatıracak kadar şiddetlenen, sürekli baş ağrısı vardır. Hastaların çoğunda başlangıçta migren, bir kısmında da gerilim tipi baş ağrısı bulunur. Bunlar giderek sıklaşır ve her gün gelen baş ağrısına dönüşür. Bir kısım hasta da migren ya da gerilim tipi baş ağrısı olmaksızın doğrudan kronik günlük baş ağrısı gelişir. Kronik günlük baş ağrısı olan hastaların çoğu sürekli ağrı kesici ilaç alır. Ağrı ilaçları baş ağrısını geçirmediği halde hasta ağrı ilacı almaya devam eder, çünkü ağrı ilacı almadığı zaman baş ağrıları şiddetlenir. Bu nedenle hastada bir çeşit ağrı kesici ilaç bağımlılığı gelişir.


Ruhsal nedenli ağrı ve baş ağrıları
Ağrı; somatoform ağrı bozukluğunda ana şikayeti oluşturur veya başka çeşitli ruhsal hastalıkların semptomlarından biri olarak ortaya çıkar. Somatoform ağrı bozukluğunda belirli bir bedensel nedene bağlı olmayan, psikolojik etkenlerle ilgili olabilen ve kişinin bireysel, toplumsal ve mesleki olarak işlevlerini önemli derecede bozan ağrı şikayeti vardır. Değişik ruhsal nedenli ağrılar belirli bir anatomik yapıya uymaz, bedenin birden fazla yerinde ortaya çıkabilir. Ağrının yeri zaman içinde değişiklik gösterir. Tedaviyle bir bölgedeki ağrı geçerse, bir başka bölgede tekrar ortaya çıkar. Ağrı ilaçlarının yararı yoktur, şikayet genellikle devamlıdır. Ağrıyla ilgili bilgiler çok güç alınır; hastalar çoğu kez belirsiz, birbiriyle çelişik ya da uyumsuz cevaplar verir. Ağrı ruhsal nedenlerle ortaya çıkmasına rağmen, hastalar genellikle duygusal sorunları ve çatışmaları olduğunu kabul etmez. Ruhsal durumlarıyla ağrı arasında bağlantı kuramaz ve ağrılarının gerçekliğini ve ağır şekilde hasta olduklarını ispata yönelik abartılı durumlar sergilerler. Ruhsal nedenli ağrılarda tedavi esas olarak ilaç ve psikoterapidir.


Yapısal bozukluklara bağlı olmayan çeşitli baş ağrıları
Çoğu zaman fiziksel etkilerle ortaya çıkan, nadiren tedavi gerektiren baş ağrılarıdır. Başa dıştan baskıyla oluşan, başın soğukta kalmasına bağlı, soğuk gıda yenilip içilmesine bağlı, öksürük, egsersiz ya da cinsel aktivite sırasında ortaya çıkan baş ağrısı gibi sıralanabilir.

Yapısal bozukluklara bağlı olmayan baş ağrıları hayatı tehdit etmemekle beraber, yaşam kalitesini ciddi şekilde bozarlar ve iş gücü kaybına sebep olurlar. Bu tür baş ağrılarında baş ağrısını ortaya çıkaran sebeplerin hasta tarafından tanınıp kontrol edilmesi, yaşam şeklinin ve dış olaylara verilen tepki biçiminin değiştirilmesi ve ağrıların gelmesini önleyici (ağrı ilacı olmayan) ilaçların uygun şekilde kullanılmasıyla bazen büyük oranda düzelme sağlanır.

Organik (birincil) nedene bağlı olmayan baş ağrılarında beyin ve yüz yapılarında ne gibi değişiklikler olur?
Migren, gerilim baş ağrısı, küme baş ağrısı organik nedene bağlı olmayan baş ağrılarıdır. Bir diğer deyişle bu kişilerin baş ve beyin yapılarında inceleme yöntemleriyle baş ağrısına yol açacak ur, iltihap, damar hastalığı gibi bir bozukluk tespit edilemez. Bu hastalıklarda baş ağrısına yol açan mekanizmalar kimyasal ve damarsal düzeydedir. Örneğin; migrende, baş ağrısı atağı sırasında beyin damarların etrafına ağrı eşiğini düşüren veya ağrıya yol açan bazı kimyasal ara maddeler salgılanır. Bununla eşzamanlı olarak, baş ağrısı sırasında ağrılı bölge atardamarlarında daralma, daha sonra genişleme ve şişme şeklinde değişiklikler olur. Gerilim baş ağrısında boyun ve kafatası kaslarında gerilme olabilir. Küme baş ağrısında ağrılı taraf damar ve yapılarında otonomik sinir sistemi üstünden işleyen bozulma ve değişiklikler meydana gelir. Tüm bu ağrı tiplerinde beyinde serotonin, noradrenalin gibi, ağrı düzenlenmesinde etkili olan ve sinirsel iletimi sağlayan maddelerin miktarı düşer. Bu değişikler ağrı atağından sonra normal hale döner. Ağrı atağının başlamasına yol açan bu değişiklikler biyolojik, kalıtsal bir yatkınlık sonucu kendiliğinden veya yaşam olaylarından kaynaklanan zorlanma ve üzüntülerin tetiklediği beyin mekanizmalarıyla olur.


Birincil baş ağrıları beynin tehlikeli yapısal hastalıklarına bağlı olabilir mi?
Primer baş ağrıları (migren, gerilim baş ağrısı, küme baş ağrısı) tanım olarak beynin yapısal bazukluklarıyla ilgisi olmayan baş ağrılarıdır. Fakat beyinin yapısal hastalıkları birincil baş ağrılarını taklid eden, bu ağrıların tanı ölçütlerine uyan baş ağrıları yapabilirler. Bu durumda primer baş ağrısı tanısı konulmaz ağrıya yol açan hastalığın teşhisi konulur. Bu nedenle primer baş ağrıları tanısı konulurken, hastalar uygun inceleme yöntemleriyle araştırılmalı ve organik hastalık şüphesi ortadan kaldırılmalıdır. Böyle bir yaklaşım hastadaki “Beynimde baş ağrısına yol açan ciddi bir hastalık mı var?” endişesini de ortadan kaldıracağından, tedaviye katkısı olur.


Organik nedene bağlı olmayan baş ağrılarının tedavisi neden gerekli?
Baş ağrısının kendisi kişiyi rahatsız eden bir yaşantıdır. Doğal olarak da kişi bu ağrılardan kurtulmak ister. Hekim olarak bu ağrıları geçirecek ya da büyük oranda azaltacak imkanlar elimizde vardır. Baş ağrısı kişinin iş ve gücünden kalmasına veya çalışma veriminin düşmesine yol açar. Bu nedenlerle, yapısal bir nedene bağlı olamasa da, bu tür baş ağrılarının tedavisi gerekir.


Baş ağrısı olan kişiler mutlaka hekime gitmeli mi?
Baş ağrılarının çoğu primer baş ağrılarını oluşturur. Yani bunlarda baş oluşumlarında ve beyinde yapısal bir bozukluk bulunmaz. Baş ağrısı olan kişilerin ancak yüzde 5 - 7’sinde baş ağrısı yapısal bir bozukluğa bağlıdır. Başı ağrıyan kişilerin hepsi hekime başvurmalıdır. Böylece baş ağrısına yol açan yapısal bir bozukluk olup olmadığı araştırılır. Hastada yapısal bir bozukluk (menejit, sinüzit, beyin uru, KİBAS, beyin damar hastalığı, vs.) varsa, bu hastalığın tedavisi yapılır. Hastada yapısal bir bozukluk bulunamazsa, baş ağrısının ne tür bir baş ağrısı olduğu tespit edilir, hastayla işbirliği içinde bunun tedavisi düzenlenir.

Son düzenleyen asla_asla_deme; 15 Haziran 2010 21:40
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
9 Eylül 2006       Mesaj #2
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Baş Ağrısı Olan Kişiler Hangi Durumlarda Gecikmeden Hekime Başvurmalı?
  • Kişide ilk defa ani ve şiddetli baş ağrısı çıkmışsa,
  • Daha önce baş ağrıları olan bir kişide, öncekilere benzemeyen şiddetli bir ağrı ortaya çıkmışsa,
  • Migren ya da gerilim tipi baş ağrısı olan kişiler ağrıyı geçirmek veya ağrının gelmesini önlemek amacıyla her gün ağrı ilacı alma ihtiyacı duyuyorsa,
  • Baş ağrısıyla beraber görme bozukluğu, kolda bacakta, yüzde uyuşma, cansızlık gibi şikayetler ortaya çıkıyorsa,
  • Baş ağrısı bilinç bozukluğu, unutkanlık, ateş, boyun kaslarında sertleşme gibi durumlarla birlikte gidiyorsa,
  • Baş ağrısı nedeniyle kişinin iş ve gücü, kişilerle ilişkileri ciddi şekilde aksıyorsa, gecikmeden hekime başvurmalıdır.
Fiziksel ve kimyasal metabolik nedenlerle ve ilaç alınmasına veya gıdalara bağlı olarak baş ağrısı olur mu?
Sponsorlu Bağlantılar
Yüz ve beyin yapılarında gözle görülen bir bozukluk olmaksızın yukarda sayılanlara benzer nedenlerle baş ağrısı ortaya çıkabilir. Mesela kanda karbondioksit oranının artması, kanda oksijen miktarının azalması, kırmızı kan hücrelerinin aşırı artması ya da düşmesi, kan şekerinde düşme, bazı hormonal değişiklikler vs., baş ağrısına yol açabilir. Çok sayıda ilaç, özellikle damarları genişleten ilaçlar, yiyecek ve içeceklerle alınan bazı kimyasal maddeler, duyarlığı olan bazı kişilerde çikolata, portakal, küflü peynir gibi bazı yiyecekler, alkol, bazı baharatlar baş ağrısına yol açar. Saçın sıkı şekilde sarılması, yüzücü gözlüğü kullanılması, dil ve damak üstüne soğuk etkisi, atmosfer basıncında ani değişiklikler, bazı iklim ve rüzgar çeşitleri gibi bölgesel etkili veya genel bazı fizik etkiler de baş ağrısı yapabilir.

Fiziksel ve Kimyasal Metabolik Nedenlerle ve İlaç Alınmasına veya Gıdalara Bağlı Olarak Baş Ağrısı Olur mu?
Yüz ve beyin yapılarında gözle görülen bir bozukluk olmaksızın yukarda sayılanlara benzer nedenlerle baş ağrısı ortaya çıkabilir. Mesela kanda karbondioksit oranının artması, kanda oksijen miktarının azalması, kırmızı kan hücrelerinin aşırı artması ya da düşmesi, kan şekerinde düşme, bazı hormonal değişiklikler vs., baş ağrısına yol açabilir. Çok sayıda ilaç, özellikle damarları genişleten ilaçlar, yiyecek ve içeceklerle alınan bazı kimyasal maddeler, duyarlığı olan bazı kişilerde çikolata, portakal, küflü peynir gibi bazı yiyecekler, alkol, bazı baharatlar baş ağrısına yol açar. Saçın sıkı şekilde sarılması, yüzücü gözlüğü kullanılması, dil ve damak üstüne soğuk etkisi, atmosfer basıncında ani değişiklikler, bazı iklim ve rüzgar çeşitleri gibi bölgesel etkili veya genel bazı fizik etkiler de baş ağrısı yapabilir.


Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Arif Çelebi
Vakıf Gureba Hastanesi

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
11 Eylül 2006       Mesaj #3
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Baş Ağrısı Olan Kişiler Kendilerini Nasıl Tedavi Ediyorlar?
Kronik baş ağrıları olan hastaların çoğu, genellikle, hekime başvurmazlar ve kendi buldukları yöntemlerle baş ağrılarını geçirmeye çalışırlar. Baş ağrısı olan hastaların bir kısmı ise daha önce, hekime başvurmuş kendisinde migren ya da gerilim baş ağrısı gibi bir hastalık olduğu söylenmiş, önerilen tedavileri bir süre uygulamış, fakat sonunda yine kendi bildiği ya da değişik uygulamalar içinden etkisini görüp seçtiği tedavi yöntemlerini uygulamaya devam etmiştir.
Kimi hasta baş ağrısı sırasında çok kullanılan baş ağrısı ilaçlarından birini alarak ağrıyı geçirir. Hangi ağrı ilacının o kişide daha etkili olacağını önceden bilmek zordur. Hasta baş ağrısı sırasında değişik baş ağrısı ilaçları kullanır, bunlardan bazılarının kendisine daha iyi geldiğini farkeder ve onu kullanmayı tercih eder. Bazı kişiler ağrı sırasında bir ağrı ilacı alıp yatmayı tercih eder, bir süre dinlenip uyursa, baş ağrısı geçmiş olarak kalkar. Bazı kişiler başa soğuk kompres uygulamasından, masaj yapılmasından, zonklayan damarlar üstüne bastırmaktan veya tülbentle sıkmaktan fayda görür. Bazı hastalar patates kesip başına sarar, bazıları burunlarından değişik etkili ilaçlar ya da bitkisel maddeler çeker.
Bu yöntemlerle sonuç alamayan, baş ağrısı geçmeyen ya da sık baş ağrısı olan hastalar hekime başvurma ihtiyacı duyar.

Baş Ağrısı Olan Kişilere Genel Öneriler
Herkeste değişik nedenlerle gelip geçici baş ağrıları olabilir. Herhangi bir nedene bağlı olarak başlayan ağrı çok şiddetliyse, günlük aktiviteleri bozuyorsa, ağrı dışında başka şikayetlere yol açmışsa, beklemeden hekime gidilmesi uygun olur. Baş ağrıları çok şiddetli olmasa da, devamlıysa, sık sık geliyorsa veya giderek sıklığı ya da şiddeti artıyorsa hekime başvurulmalıdır. Hekimle görüşme, muayene ve yapılan incelemeler sonucu ağrıya yol açan bir yapısal bozukluk bulunmazsa muhtemelen gerilim baş ağrısı, migren gibi primer baş ağrılarından birinin teşhisi konulacaktır. Yıllar boyu devam eden ve tekrarlayan baş ağrılarının yüzde 90’ı bu tür primer baş ağrılarıyla ilgilidir. Bu durumda hekimin önerilerine uymak ve verdiği ilaçları kullanmak baş ağrılarında yüzde 50 - 70 oranında bir azalmaya yol açacaktır.
Süreğen baş ağrısı olan hastaların ilaç tedavisi konusunda bilmeleri gereken bazı genel bilgiler
Tekrarlayan baş ağrısı, migren ve gerilim baş ağrısı gibi teşhis konulmuş olan hastalar ataklar sırasında daha önce kullandıkları ilaçlar içinde kendilerine iyi geleni tercih etmelidirler. Ağrı bu şekilde basit ilaçlarla ya da yatıp dinlenerek, uyuyarak geçiyorsa, daha komplike ilaçlar almaya ve başka bir şey yapmaya gerek yoktur. Ağrı ilaçlarıyla ilgili aşağıdaki bazı noktaları hastaların bilmesinde fayda vardır:

1)
İlaçlar baş ağrısı ilk başladığı zaman alınırsa daha etkili olurlar. Ağrı bir kere başlayıp tepe noktasına eriştikten sonra alınan ağrı ilaçların pek etkisi olmaz, çünkü
a) baş ağrısına yol açan metabolik olaylar gelişmiştir, alınan ilaçların bu mekanizmayı geri çevirecek etkisi zayıf olur.
b) Ayrıca migrende otonomik fonksiyon bozukluğu nedeniyle, midede bir çeşit felç, tembellik olur; mide peristaltik hareketlerini yaparak muhtevasını barsaklara doğru göndermez, alınan ilaçlar mideden ileri gitmediği için, barsaklara ulaşıp emilmez, dolayısıyla etkisi olmaz. Ağrı ilaçlarından önce mideyi harekete geçiren gastrokinetik bazı ilaçların verilmesi ilaçların etkisini artırır.

2)
İlaç, oda sıcaklığındaki suda eriterek ve bol suyla alınırsa daha etkili olur.

3)
Kafein ağrı ilaçlarının etkisini artırır.

n4L4n1791 - avatarı
n4L4n1791
Ziyaretçi
17 Haziran 2008       Mesaj #4
n4L4n1791 - avatarı
Ziyaretçi
Baş Ağrısı Semptomları Tablosu'nda baş ağrısı türleri belirtilmektedir. Semptomların herkeste aynı şekilde olmadığını hatırlatmak isteriz.
Bazı insanlar hem migren ağrılarından hem de kronik gerilim tipi baş ağrılarından şikayetçi olmaktadır. Bu "karma" baş ağrısı türünün teşhisi ve tedavisi zor olabilir. Sizin yaşadığınız belirtiler tabloda varsa bu konuyu doktorunuza gittiğinizde gündeme getirmeyi unutmayın.

Semptomlar ve Olası Nedenleri

Gerilim tipi baş ağrısı

· Şiddetli olmayan, sürekli bir ağrı
· Zonklama yok
· Başta veya boyunda sıkılık hissi

· Yetersiz uyku
· Depresyon
· Stres


Migren
· Şiddetli ve zonklayıcı ağrı
· Genellikle başın bir tarafında veya bir gözün arkasında hissedilir
· Parlayan bir ışık görme hissi (aura) olabilir veya olmayabilir (görsel bir takım rahatsızlıklar, kol veya bacakta uyuşma)
· Işığa ve/veya sese karşı hassasiyet
· Mide bulantısı ve/veya kusma
· Diyet
· Hormonal değişimler (adet dönemi, menopoz)
· İlaç kullanımı (doğum kontrol hapları, hormon replasman ilaçları)
· Aile hikayesi (kalıtsal olabilir)


Demet (küme) baş ağrısı
· Şiddetli ağrı
· Genellikle tek göz çevresinde veya arkasında hissedilir
· Burun tıkanıklığı ve göz yaşarması
· Ağrı genellikle uyku sırasında gelişir
· Baş ağrıları bir yıl kadar süre görülmeyebilir ve sonra geniş bir dönem günlük olarak yaşanır.

· Alkol alınması
· Sigara içmek


Kadınlarda adet döneminde yaşanan baş ağrısı

· Çoğunlukla yumurtlama veya adet döneminde veya hemen önce veya sonra oluşur.
· Migrene benzer bir ağrı yaşanır

· Östrojen düzeyindeki artma veya azalma


Sinüs baş ağrısı
· Şiddetli, sabit bir ağrı
· Burundan kıvamlı sıvı akışı
· Genellikle burun etrafında ancak alın ve kulaklara kadar yayılabilir.
· Sinüs enfeksiyonu
· Septum deviasyonu
· Burunda tıkanma (kist, polip)


Alerjiye bağlı baş ağrısı

· Sinüslerin tıkanması
· Gözlerde yaşarma ve kaşınma
· Başta zonklama

· Polen veya küf sporları

Toz
Kafeine bağlı baş ağrısı
· Zonklayıcı ağrı

· Aşırı kafein alınması


Yorulmaya bağlı baş ağrısı

· Ağrı, baş genelinde olup belirli bir bölge ile sınırlı değildir.

· Yorucu fiziksel aktivite (koşma, egzersiz, cinsel ilişki)
· Hapşırma veya öksürme
· Anevrizma veya tümör
· Migren veya demet (küme) baş ağrısı ile birlikte görülebilir.
Eklem baş ağrısı
· Başta basınç veya sıkışma hissi
· Çenede ağrılı bir "çıtırdama"

· Çenede bozukluk veya kenetlenme
· Stres


Artrite (romatizma) bağlı baş ağrısı

· Boyunda veya başın arka bölümünde ağrı
· Hareket ettiğinde artar
· Nedeni bilinmemektedir

Göz yorgunluğuna bağlı baş ağrısı

· Ağrı alında hissedilir

· Tedavi edilmeyen görme sorunları: astigmat
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
24 Kasım 2008       Mesaj #5
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Şiddetli başağrısı beyin tümöründen kaynaklanabilir.
Memorial Hastanesi Beyin Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kaynar, baş ağrısı, apati, bulantı, kusma, vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük, epilepsi nöbetleri, kişilik bozuklukları ve bazı yeteneklerde bozulmanın beynin içinde baskı olduğuna işaret olduğunu, ancak her beyin tümörünün öldürücü olmadığını bildirdi.

Prof. Dr. Kaynar, yaptığı yazılı açıklamada, tümörün insan vücudunda olmaması gereken yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi olduğunu belirtti.
Her tümörün öldürücü olmadığını, sadece beyin dokusunun bir istisnası olduğunu belirten Kaynar, açıklamasında ''Beyin kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından, iyi huylu tümörler de baskı sonucu öldürücü olabilirler'' görüşünü dile getirdi.
Kaynar, kafa içinde yer kaplayan lezyonların bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtiler gösterdiklerini vurgulayarak, şu bilgilere yer verdi:
''Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkanı olmayan kafatası içerisinde normal beyin üzerine baskı yapmaya başlar. Beyin baskı altında normal görüntüsünü kaybeder ve işlevlerini yerine getiremez. Baş ağrısı, apati (hareket ve mimiklerde yavaşlama), bulantı, kusma, vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük, epilepsi nöbetleri, kişilik bozuklukları ve bazı yeteneklerde bozulma (hesap yapma, yazı yazma gibi) beynin içinde baskı olduğuna işarettir. Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil her yaşta görülebilir, kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı da tümör cinsine göre değişir.''

CERRAHİ TEDAVİ
Kaynar, beyin tümörünün kesin teşhisi için beyin tomografisi veya MRG tetkiki gerektiğini ve beyin tümörlerini beyin hücresi kaynaklı olmayan iyi huylu tümörler ve beyin hücresinin kendi tümörleri olan kötü huylu tümörler olmak üzere ikiye ayrıldığını kaydetti.
İyi huylu tümörlerin yavaş üreme hızına sahip olduğunu ve beyin dokusundan kolaylıkla ayrılarak tümü veya tümüne yakın kısmının çıkarılabildiğine işaret eden Kaynar, bu nedenle ameliyat sonrası sonuçların çok iyi olduğunu ve tek bir operasyon ile hayatın sonuna kadar kür şansı bulunduğunu dile getirdi.
Kötü huylu tümörlerin çok hızlı üremesi nedeniyle ameliyatla tamamen alınamadıklarını belirten Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kaynar, şunları kaydetti:
''Tümörleşen doku beynin fonksiyonlarını gerçekleştiren kendi dokusudur. Bu sebeple aslında cerrahi olarak çıkarılan her doku fonksiyon kaybıdır. Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörlere, vücudun başka bir bölgesinden beyin dokusuna yayılmış metastatik tümörler de girer. Beyin tümörlerinin tedavisi sıklıkla cerrahidir. Cerrahi tedavi sonrası kimi zaman kemoterapi, kimi zaman radyoterapi bazen her ikisiyle kombine tedavi yapılır. Beyin tümörlerinde uzman ekiplerin gerçekleştirdiği ameliyatlar ile son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir.''

HABERCEM
Son düzenleyen asla_asla_deme; 15 Haziran 2010 21:41
EagLesTeaM - avatarı
EagLesTeaM
Ziyaretçi
14 Haziran 2009       Mesaj #6
EagLesTeaM - avatarı
Ziyaretçi
Başımız neden ağrıyor?

Baş ağrısı yaşamayan insan neredeyse yok gibidir. Baş ağrısının sebepleri nelerdir? Ne zaman başlar, nasıl devam eder? İşte bunun gibi daha birçok sorunun cevabı...


Hangi fiziksel ve psikolojik hastalıklara eşlik eder? Hangi hastalıklar tetikler ve pekiştirir? Obezite, uyku düzensizlikleri, baş ağrısı ilaçlarının kontrolsüz bir şekilde fazla kullanımı, yeme düzenindeki bozukluklar baş ağrısına nasıl etki eder?
Mükemmeliyetçilik, öfkenin dışa vurulamaması, horlama, uyku apnesi, insomnia baş ağrısında nasıl bir yerde durmaktadır? Baş ağrısı dinamik bir süreçtir. Şiddetinde, sıklığında, tipinde her an değişiklik olabilen baş ağrılarında sosyo-ekonomik düzeyin düşmesi bir etken midir?
Tüm bu konulara Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi`nden Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. M. Kemal Arıkan açıklık getirdi.
- Liyezon psikiyatride ağrının yeri nedir?
Ağrı sadece konsültasyon-liyezon psikiyatrisinin değil, genel tıbbın kardinal semptomlarından birisidir. Yani `ağrı`sız tıp düşünülemez.
- Somatik belirti veren her hastalık organik midir?
Bu soruya prensip olarak hayır diyebilirim. Yani bazı somatik belirtiler organik değil, psişik kökenlidir. Hatta daha ileri giderek şunu söyleyebilirim ki, somatik bulguların ağırlıklı bir bölümü organik kökenli değildir. Ancak, günümüz tıp anlayışında her şey ince moleküler mekanizmalarla açıklanmaya çalışılmaktadır. O yönde elde edilen bulgular söz konusu anlayışı desteklemektedir.
- Baş ağrısı nedir?
Baş ağrısı kişinin yaşam kalitesini ileri derecede etkileyen non-spesifik bir semptomdur. Yani salt baş ağrısına dayanarak her hangi bir tanı konulamaz.
- Baş ağrısı hangi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar?
Birçok nedenle ortaya çıkabilir. Örneğin anemi gibi sistemik nedenleri olabilir. Ya da baş-boyun bölgesini etkileyen lokal sebeplere dayanabilir. Bunların dışında psişik kökenli baş ağrısı da ortaya çıkabilir. En sık rastlanan sebep migrendir. Diğer sık rastlanan ağrı türleri ise gerilim tipi baş ağrısı ve `cluster` baş ağrısıdır.
- Peki baş ağrısı vakalarına psikolojik sorunların fiziksel sonucu diyebilir miyiz?
Fiziksel sorunlarla psişik sorunlar baş ağrısı söz konusu ise karşılıklı bir etkileşim içindedir. Yani biri diğerinin sonucudur diyemiyoruz. Ama aynı ortak mekanizma ile ortaya çıkan iki yönlü etkileşim içindedirler. Bunun tipik örneği depresyondur. Hem migren hem de depresyon aynı nörotranstmitter mekanizmaları ile ortaya çıkmaktadır. Böylece migrende depresyona ve depresyonda migrene çok sık rastlanmaktadır.
- Baş ağrısı patalojilere eşlik eder mi?
Patoloji derken psikopatolojiden söz ediliyorsa, yukarda da ifade ettiğim gibi, örneğin depresyonda evet diyebiliriz.
- En çok hangi psikolojik hastalıklara eşlik ettiği görülür?
Depresyon, bipolar bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, panik ve obsesif kompulsif bozukluklara baş ağrısının sıklıkla eşlik ettiğini görüyoruz. Bu türden birince eksen bozukluklarının yanı sıra ikinci eksen dediğimiz kişilik bozukluklarını da içeren hastalıklardan B kümesi kişilik bozukluklarında (narsisistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu) baş ağrsına sık rastlıyoruz.
- Baş ağrısının tekrarlaması neye bağlıdır?
Baş ağrısının kronik hal almasını etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar arasında obezite, uyku düzensizlikleri, baş ağrısı ilaçlarının kontrolsüz bir şekilde fazla kullanımı, yeme düzeninde bozukluklar ilk sıraları oluşturmaktadır. Bu arada bir takım psişik faktörlerin de etkili olduğuna dair ipuçlarına sahibiz. Mesela, mükemmeliyetçilik, öfkenin dışa vurulamaması, eşlik eden psikiyatrik bozuklukları sıralayabiliriz.
- Baş ağrısı ile uykusuzluk arasında direkt bir bağlantı kurmak mümkün müdür o halde?
Kesinlikle yakın ilişki vardır. Horlama, uyku apnesi, insomnia denilen az uyuma, uykuya dalmakta ve sürdürmekte güçlük, sabah yorgunluğu. Bunlar hep baş ağrısını tetikleyen faktörlerdir.
- Baş ağrısı tanısı için laboratuardan nasıl yararlanılmaktadır?
Ne yazık ki elimizde baş ağrısını ortaya koyacak spesifik bir teknoloji yoktur. Ama baş ve boyun bölgesini etkileyen muhtemel patolojileri ortaya koymak üzere MR ve BT den yararlanabiliriz.
- Baş ağrısında EEG`nin fonksiyonu ne kadardır? Burada neyi görmeyi önemsersiniz?
Epilepsinin bazı türlerinde baş ağrısı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla böyle bir olasılığı ekarte etmek için EEG den yararlanabiliriz. Yine bazı araştırmacılar, migrene bağlı olarak ağrı tarafında EEG de zemin aktivitesinin yavaşlama ortaya çıktığını vurgulamakta ve EEG nin migrende işe yarar bir teknoloji olduğunu iddia etmektedirler.
- Baş ağrısı atakları nedir, neye bağlı olarak gelişir? Psikiyatrik sebepleri var mıdır?
Baş ağrısı atakları aniden ortaya çıkan bazen geleceği önceden kestirilebilen (aura) semtoma verilen isimdir. Atakların psikososyal streslerle tetiklendiğine dair bazı ipuçları olmakla beraber bunlar henüz spekülatif niteliktedir.
- Halk arasında en yaygın bilinen baş ağrısı tipi migren. Bunun sebebi nedir?
Halk arasındaki yaygın inanış doğrudur. Gerçekten de baş ağrılarının büyük çoğunluğu migren nedeniyle ortaya çıkar.
- Tedavi sırasında baş ağrılarında tip değişimlerine rastlanıyor mu?
Evet. Baş ağrısı dinamik bir süreçtir. Şiddetinde, sıklığında, tipinde her an değişiklik olabilmektedir. O nedenle sürekli doktor kontrolü ve tedavinin dinamik değişime paralel olarak belirlenmesi gerekmektedir.
- Baş ağrısı vakalarında aile öyküsünün önemi var mıdır?
Evet. Bazı baş ağrıları genetik geçiş göstermektedir. Ayrıca kişinin içinde yaşadığı sosyoekonomik düzeyi saptamak açısından aile hikayesi değer taşımaktadır. Malum sosyo-ekonomik düzey düştükçe baş ağrısına rastlanma olasılığı artmaktadır.
- Gerilim tipi baş ağrısının diğerleri ile temel farkı nedir?
Gerilim tipi baş ağrısı kaygıyla ortaya çıkmakta ve genellikle kronik seyir izlemektedir. Relaksasyon tekniklerinden en fazla yararlanan grup bu gruptur
- Baş ağrısı ne zaman kronik hale gelir?
Baş ağrısının kronikleşmesi, yukarıda da ifade ettiğim gibi şişmanlıkla, ilaçların kontrolsüz kullanımı ile, eşlik eden psikiyatrik bulgularla vb birlikte ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir baş ağrısı olgusunda bu türden şekil eden faktörlerin tedaviye alınması önemlidir.
- Cinsel aktivite ile baş ağrısının bir bağlantısı var mıdır?
Bazı baş ağrıları cinsel aktivite sırasında ortaya çıkabilmektedir.
- Hangi fiziksel hastalıklar baş ağrısı nedenidir?
Bu soruya `kütüphaneler dolusu` fiziksel sebep baş ağrısına yol açabilir şeklinde cevap verirsem yanlış olmaz. En basit bir diş çürüğünden, ilaç yan etkisine, ani basınç değişikliklerinden anemiye yüzlerce sebep sıralanabilir.
- Soğuk ile, enfeksiyon, öksürük ile hatta uzun süren yorucu tekdüze bir iş yapmakla baş ağrısının bağlantısını kurmak mümkün müdür?
Evet. Burada özellikle baş ve çevresini etkileyen enfeksiyonlara özel önem vermek gerekir.
- Madde kullanımı baş ağrısına sebep olur mu?
Madde kullanımı, yüksek doz alınması ve yoksunluğu ciddi baş ağrısı sebepleri arasındadır. Burada herhangi bir maddeden söz ediyorum. Sigara, alkol, opiat vs hepsi'
- Hocam havayolu uçuşları sırasında da bazen baş ağrıları görülüyor. Buradaki mekanizma nedir?
İki mekanizma akla gelmektedir. Ani basınç ve oksijen satürasyon değişiklikleri ve panik.
- Diş çürüklerinin baş ağrısı nedeni olduğu söylenir hep. Bunun gerçekliği var mıdır?
Bu olgu gözden kaçırılmaması gereken bir şeydir. Tempromandibüler eklem dediğimiz çene eklemindeki sorunların da baş ağrısının önce gelen sebepleri arasında olduğunu bu arada zikretmek isterim.
- Baş ağrılarında tedavi başarısı nedir?
Oldukça yüksektir. Eğer sıklık %50`yi aşacak düzeye gelmişse başarı sağlanmış sayılmaktadır.
- Doğru tedavi için psikiyatri ve nöroloji disiplininin beraber yaklaşmasının ne gibi avantajları vardır?
Baş ağrısı psikiyatri, nöroloji ve algolojinin ortak alanına girmektedir. İlaç aşırı kullanımı, obezite, uyku bozukluğu, depresyon, anksiyete, bipolarite ve kişilik bozukluklarının sıklığı göz önüne alınırsa psikiyatrisiz bir baş ağrısı polikliniğinin başarısız olacağı açık ve kesindir.
Nörolojisiz bir baş ağrısı polikliniği ayırıcı tanıyı imkansız kılar. Algoloji ise her tülü ağrının en ince mekanizmalarının ele alındığı bir tıp disiplini olarak süreçte mutlaka yerini almalıdır.
- İlaç tedavisi önemli bir seçenek, terapide gerekli oluyor mu baş ağrısı tedavisinde?
İlaç tedavisine ek olarak, biofeedback, kognitif davranışçı tedavi ve relaksasyon tedavilerinin büyük önemi vardır.
- Baş ağrısı terapi seçenekleri içinde EFT ve IMDR yöntemlerini değerlendirebilir misiniz?
Eğer baş ağrısı bir takım psişik travmalara tepki olarak ortaya çıkmışsa elbette.
- rTMS olarak bilinen TMU(Manyetik Uyarım Tedavisi) nin baş ağrısında önemli bir seçenek olduğu söyleniyor. Baş ağrısı tedavisinde TMU`nun işlevi ve üstünlüğü nedir?
TMU her türlü tedavi girişimine bir türlü yanıt vermeyen olgularda denenebilecek iyi bir seçenektir.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
9 Nisan 2011       Mesaj #7
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Baş ağrıları "Baş ağartıyor"
Dr. Yavuz Altunkaynak toplumun önde gelen yakınmalarından birinin de baş ağrıları olduğunu söyledi.
Altunkaynak "Baş ağrıları bireysel toplumsal ekonomik birçok soruna neden olurlar. Bu yönden tanınmaları ve tedavileri önemlidir" dedi.
İnsanların %60-70 kadarının hayatlarının herhangi bir döneminde baş ağrıları ile karşılaştığını belirten Altunkaynak "Herhangi bir şikayetle doktora başvuran hastaların hemen hemen yarısında baş ağrısı vardır ancak bunların sadece %10 kadarında baş ağrısı en önemli problemdir" diye konuştu.
2004 yılında 'Uluslararası Başağrısı Birliği'nin (İHS) baş ağrılarını 14 başlık altında topladığını belirten Altunkaynak baş ağrılarını şöyle sınıflandırdı: Migren gerilim tipi baş ağrısı (tension headache) küme baş ağrısı (cluster baş ağrısı horton nevraljisihistaminik baş ağrısı) sinüs baş ağrısı posttravmatik baş ağrısı Kafa içi basınç artışına bağlı baş ağrısı ve kombine durumlar.
Bu sınıflandırmanın çok kaba bir sınıflandırma olduğunu da hatırlatan Dr. Altunkaynak bu tablonun dışında bir çok baş ağrısı sendromunun olduğunu da dile getirdi.

Dr. Altunkaynak baş ağrıları ile ilgili şu bilgileri verdi:

Migren
Migren (hemikrani yarım baş ağrısı) çok yoğun şiddetli daha çok 10-30 yaşları arasında başlayan 50 yaşından sonra azalan ve nöbetler halinde seyreden bir baş ağrısıdır. Kesin sebepleri bilinmemekle birlikte hastaların %60-80 inde genetik faktörlerin rolü vardır. Genellikle tek taraflıdır bazen iki taraflı olabilir. En sık tuttuğu bölge şakaklar göz çevresi ve alındır. Dakikalar saatler veya günler sürebilir. Hasta nöbetin geleceğini önceden hissedebilir. Bulantı kusma ve ışıktan rahatsız olma olabilir. Ağrı aktivite ile artar.Kadınlarda daha sık görülür.
Tedavisinde; stresten uzak kalmak iyi istirahat iyi uyku gürültü ve aşırı ışıktan kaçınma gerekir. Bazı gıdalar ve ilaçlar migren nöbetini başlatabilir (monosodyum pentamat çikolata kırmızı şarap peynir doğum kontrol hapları). Ayrıca migren nöbetlerinden kaçınmak için ve tedavi için birçok ilaç geliştirilmiştir. Migren tedavisinde nöroloji uzmanından yardım istenmelidir.

Gerilim tipi baş ağrısı (tension headache)
Zorlayıcı olmayan devamlı bir ağrı vardır. Başlangıçta ensede olur sonra mengene ile sıkıştırıyor gibi bütün başa yayılır. Günlerce sürebilir akşamları ağrı daha da artar. Stres aile ve iş problemleri ağrıyı ortaya çıkarır veya artırır. Boyun bölgesi kaslarında sertleşme vardır.
Tedavisinde ağrı kesiciler kas gevşeticiler stresi ve anksiyeteyi giderici ilaçlar kullanılır. Sıcak bir duş sauna türk hamamı masaj hastaların çoğunu rahatlatır. Boyun bölgesine yönelik sıcak ve soğuk uygulamalar TENS boyun kaslarını rahatlatıcı egzersizlerbiofeedback denenebilir.

Cluster baş ağrısı (küme baş ağrısı)
Çok şiddetli ve tek taraflı bir ağrıdır. Ağrı göz yuvarlağı arkasında ve zonklayıcıdır. Erkeklerde daha yaygındır. Bu ağrılar birden başlar öncü belirtisi yoktur. Ağrıyan tarafta şişlik kızarıklık seğirme olabilir. Ortalama 30-45 dakika kadar sürer. Ancak daha uzunda sürebilir. Az miktarda alkol bile ağrıyı ortaya çıkarabilir.
Ağrının özelliği mevsimsel dönemlere bağlı olarak yılda bir-iki kere küme yapmasıdır. Erkeklerde çok daha sık görülür.

Sinüs baş ağrısı (sinüzitler)
Zorlayıcı değildir. Tek taraflı veya çift taraflı olabilir. Hasta öne doğru eğilmekle ağrısının arttığını ifade eder. Alerjik bünyeli kişilerde daha sık görülür. Nezle hali burunda dolgunluk ateş diş ağrısı halsizlik olabilir. Tedavisi sinüzitin tedavisi iledir. KBB hekimleri tarafından tedavi edilmelidir. Sinüzitler yalnızca akut dönemde başağrısı yaparlar. Bu'da sinüzitin diğer bulgularıyla birliktedir.

Posttravmatik baş ağrısı
Kafa travması sonucu ortaya çıkar. Hastanın şuurunun yerine gelmesi ile başlar 6-12 ay kadar sürer. Bazen çok daha uzun sürebilir.

Kafa içi basınç artması
Son zamanlarda başlayan orta şiddetli fakat şiddeti gittikçe artan bir ağrı şeklidir. Genellikle iki taraflıdır. Ağız ve burun kapatılıp nefes tutulduğu zaman ağrı artar. Sabahları daha kötüdür geceleri hastayı uyandırabilir. İleri dönemlerde bulantı kusma çift görme olur. Göz dibi muayenesi yapılmalıdır. Bu hastalara hemen inceleme yaptırılmalıdır. Tümörler en sık rastlanan kafa içi basınç artışı sebepleridir.

Kombine durumlar
En sık rastlanan migrenle birlikte gerilim tipi baş ağrısının birlikte bulunmasıdır. Ayrıca en sık rastlanan baş ağrılarından birisi de boyun bölgesindeki kireçlenme fıtık tümör gibi hastalıklara bağlı olanlardır. Boyun kökenli baş ağrılarında omuz ve kol ağrıları da olur.
melekay42 - avatarı
melekay42
Ziyaretçi
29 Eylül 2011       Mesaj #8
melekay42 - avatarı
Ziyaretçi
Baş Ağrısına Bitkisel Çözüm olarak birçok bitki kullanılmaktadır, son yıllarda insanların kimyasal çözümler yerine doğal olduğundan bitkilere dönmesiyle kullanımları oladukça artmıştır. Baş ağrısı için aşağıda size bir kaç alternatif vereceğim.

1- Papatya Yaprağı Suyu

Bu bitkisel suyun kullanımı aslında çok eskidir ama son yıllarda yapılan araştırmalarda baş ağrısına çok iyi geldiği anlaşıldığı için oldukça artmıştır.
Zaten araştırmalarda kronikleşen baş ağrısı tedavisinde oldukça etkili olduğunu göstermiştir. Özellikle Amerika da bu konuda çok tüketilen bir bitkisel sudur. Baş ağrısı için bilinen en etkili bitkisel destektir

2- Lavanta Kürü
Baş ağrısına karşı Lavanta, papatya, kekik, karabaş otu gibi bitkiler, 1 çay bardağı sıcak suya, 1 kahve kaşığı koyup 5 dakika demlenip süzülür. Bu karışımdan günde 2-4 bardak içilir.
Migren için, 2 su bardağı kaynar su içine birer tatlı kaşığı hafif ezilmiş fesleğen, defne ve oğul otu konularak 15 dakika demlenir. Günde 2-3 bardak içilir. Bu karışımın içilmesine düzenli olarak en az 1 ay devam edilirse, zamanla migrene şifa olur.
Baş ağrısından kurtulmak için 1 Bardak kaynar suya, yarım çay kaşığı toz zencefil konur, 10 dakika bekletilip, günde 3 bardak içilir.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
4 Haziran 2012       Mesaj #9
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Baş Ağrısını Geçiren 9 Yiyecek
Acı baharatlar: Baharatlı yiyecekler, baş ağrısından daha hızlı kurtulmanızı sağlıyor. Ağrınız özellikle sinüs tıkanıklığına dayanıyorsa baharatlı yiyecekler tıkanıklığı açmaya yardımcı oluyor, unutmayın hava yolları açılınca baş ağrısına neden olan basınç da ortadan kalkıyor.

Susam:
Salatalarınıza, çorbalarınıza susam ekleyin çünkü bu küçük tohumlar, içeriğindeki E vitamini sayesinde östrojen seviyenizi stabilize ederek adet dönemlerinde migren ağrısı çekmenizi önlüyor. Susam, kan dolaşımını düzenlemesinin yanı sıra içeriğindeki magnezyum sayesinde de baş ağrısından korunmanızı sağlıyor.

Tam tahıllı ekmek: Düşük kalorili bir diyet yapıyorsanız beynin en önemli enerji kaynağı olan glikojen depolarınızı kullanmaya başladınız demektir. Bu aynı zamanda dehidrasyona neden olan sıvı kaybının da sebebi olabiliyor. Beyine giden enerjinin azalması ve su kaybı ise baş ağrısını tetikliyor. Diyet yaparken tam tahıllı un, yulaf, meyve gibi doygun karbonatları tercih edin.

Badem: Bir araştırmaya göre bademin içeriğinde bulunan magnezyum, damarları rahatlatarak vücudu baş ağrısından koruyor. Bazı uzmanlar özellikle migren şikayeti olanların, magnezyumdan zengin besinler tükettiklerinde rahatladıklarına inanıyor. Magnezyum alımınızı artırmak için muz, kurutulmuş kayısı, avokado, badem, kaju ve esmer pirinç tüketebilirsiniz.

Ispanak salatası: Kan basıncını düşüren ıspanağı, bu sayede baş ağrısının hafiflemesini de kolaylaştırıyor. Baş ağrısı ile savaşan gıdaları bir araya getirerek güzel bir salata hazırlayabilirsiniz. İki bardak ıspanak salatası, yarım bardak küp şeklinde doğranmış karpuz, yarım bardak doğranmış kuru kayısı, iki çay kaşığı dövülmüş ceviz veya bademi karıştırın, üzerine limon ekleyin.

Karpuz: Susuzluk nedeniyle ortaya çıkan baş ağrısını bir dahaki sefer ilaç içmek yerine karpuz gibi su oranı yüksek meyveler tüketerek giderebilirsiniz. Sebze ve meyvelerde bulunan doğal su, baş ağrısından korunmak için gerekli olan magnezyum gibi mineralleri bol miktarda içeriyor.

Haşlanmış patates: Baş ağrınız özellikle alkole bağlı olarak ortaya çıktıysa güzel bir yemek size iyi gelebilir. Alkol vücutta suyun yanı sıra potasyum gibi elektrolitlerin de kaybına neden oluyor. Bu nedenle potasyumdan zengin gıdalar, akşamdan kalma olanların imdadına yetişiyor. En iyi potasyum kaynaklarından biri olan haşlanmış patates 721 mg, bir muz ise 467 mg potasyum içeriyor.

Kahve: Kafein vücutta su kaybına neden oluyor, su kaybı ise baş ağrısını tetikliyor. Bu çelişki nedeniyle kahvenin baş ağrısına karşı etkili olması da mümkün değil gibi görünüyor. Ancak eğer akşamdan kalma olduğunuz için baş ağrısı çekiyorsanız bir fincan kahve baş ağrınızın hafiflemesini sağlayabiliyor. Ancak gün boyu kahve içmek ağrıdan kurtulmanın iyi bir yolu değil.

Yoğurt:
Eğer başınız zonkluyorsa vücudunuz kalsiyum için çağrı yapıyor olabilir. Beyin fonksiyonlarının iyi çalışması için gerekli olan kalsiyum yoğurtta bol miktarda bulunuyor. Şeker ve yapay tatlandırıcı kullanılmamış olanların tercih edilmesi öneriliyor.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

22 Şubat 2010 / Misafir Tıp Bilimleri
12 Mayıs 2010 / _Yağmur_ Tıp Bilimleri
7 Ocak 2011 / _Yağmur_ Tıp Bilimleri
11 Mayıs 2010 / reyan Tıp Bilimleri
12 Mayıs 2010 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri