Arama

Aft (Ağızda Yara)

Güncelleme: 9 Nisan 2011 Gösterim: 8.307 Cevap: 5
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009       Mesaj #1
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
AFT
(Ağız yaraları, Ağızda yara, Ağız yarası)
Sponsorlu Bağlantılar

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.

Aft ağız içerisinde sıklıkla yanak ve dudak mukozasında, dil üzerinde, yumuşak damakta, farenkste, diş eti üzerinde görülen solgun sarı-kırmızı hale ile çevrili oldukça ağrılı ülserleşmiş lezyonlardır. Toplumun %18-20 az ya da çok aft sorunu ile karşı karşıyadır. Bayanlarda daha sıklıkla rastlanır. Aft genellikle tek olarak seyretse de aynı anda birkaç bölgede birden görülebilmektedir.
Aftın oluş nedenini belirlemek için çeşitli araştırma yapılmıştır. Ancak aftın oluşumunu hızlandırıcı ve seyrini kötüleştirici birçok faktör faktör saptanmasına karşın oluş nedeni tam olarak belirlenememiştir.
Bu nedenle aft oluşumunu hızlandıran ve iyileşmesini geciktiren faktörlerden bahsetmek mümkündür.
Aft oluşumunda hangi faktörler önemlidir?
  • STRES
    Günümüzde migren, yüksek tansiyon ve gastrit gibi birçok hastalığın nedenleri arasında kabul edilen stres aft oluşmasının en önemli nedenlerinden birisidir.
    Hanımlarda premenstural gerginlik(adet öncesi dönem) de aft oluşumunu hızlandıran faktörlerdendir.
  • YİYECEKLER
    Turunçgiller, sirke, turşu, patates cipsi, tuzlu ve baharatlı çerezler gibi ağız mukozasını tahriş edebilen yiyecekler aft oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında sayılmaktadır.Bunların yanı sıra bazı bünyeler için alerjik olabilen kara buğday, çavdar, arpa, çikolata, fındık, kabuklu deniz hayvanları, soya, domates, bazı patlıcan, elma, incir, peynir gibi yiyecekle.de aft oluşumunu hızlandırırlar.
  • TRAVMA
    Yanak dil dudak ısırma, sert yiyeceklerin tahrişi ve yumuşak olmayan diş fırçalama işlemleri ve iyi adapte olmayan protezlerin neden olduğu vuruklar aft için uygun zeminin oluşmasına yardımcı olurlar.
  • DİŞ MACUNU
    Diş macunlarının temizleme özelliğini artırmak için köpük yapıcı olarak yapılarına katılan "sodyum lauryl sulhate" ( SLS ) mukoza hücrelerinin yıkımını artıran tahriş edici bir kimyasaldır. SLS bu özelliği ile aft oluşumu üzerine direkt etkili olan bir maddedir.
    Özellikle aft sorunu olan kişilerin kullanabilmesi için günümüzde daha az oranda (%1.25) SLS içeren diş macunları üretilmektedir. (Tom's of Maine Natural Toothpaste , Oral-B Sensitive Fluoride Toothpaste.)
  • SİSTEMİK HASTALIKLAR
    Behçet Hastalığı: Genital ülser, konjuktivit, retinit, lokositoz gibi, birçok sistemik belirtiler yanında ağız içerisinde oluşan tekrarlayıcı aftlarla kendini gösteren bir hastalıktır.
    Birçok malign ve otoümmin hastalıklarla birlikte de tekrarlayıcı aftlar görülebilmektedir.
  • DİĞER NEDENLER
    B12 vitamini ve demir noksanlığı,sigara içme, tütün çiğnemenin gibi alışkanlıkların de aft oluşumuna katkıda bulunan önemli faktörler olduğu bilinmektedir.
Tedavi
Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle 7-10 gün sonra kendiliğinden iyileşmektedir. Aft sorunu ile karşı karşıya olanların aşağıda sıralanan işlemlerden birini yada birkaçını uyguladıklarında daha rahat bir periyot geçirmeleri mümkündür:


Ağrıyı azaltmak ve iyileşme periyodunu kısaltmak için:

  • Sıcak, asidik ve tahriş edici gıdalardan kaçınılmalır.
  • "2% hydrogen peroxide" solusyonuna batırılan pamuk yada gazlı bez ile aft bölgesi temizlenebilir.
  • Su ile karbonat karışımından hazırlanan ince yapılı bir krem aft üzerine sürülebilir.
  • Yarım bardak suya yarım kaşık tuz ilavesi ile elde edilen solusyonla günde üç kez gargara yapılabilir,
  • Yemeklerden önce aft bölgesine "xylocaine" solusyonu ya da ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir.
  • Aft üzerine uygulanacak "orabase", "Gly-oxide", "Cankaid","Ambesol" gibi ağız içi kremler uygulanabilir.
  • "sucralfate" tableti ılık suda eritip gargara yapılabilir.
  • Özellikle aftı başlangıç aşamasında "tetrasiklin" tableti suda eriterek elde edilen solusyon ile gargara yapmak aftın fazla büyümesini engeller ve ağrıyı azaltır.
  • Gene aftın başlangıç safhasında bölgeye bir topikal steroid "%0.1 lik triamcinalone" uygulanması ya da steroidli bir gargara "betamethasone syrup" ile gargara yapmak aftın fazla büyümesini engeller ve ağrıyı azaltır.
  • "Chlorhexadine" gargaralar iyileşme periyodunu kısaltır.
  • "Tetrasiklin" şurup la hazırlanan 12,500 unite "nystatin", 1.25 mg "diphenhydramine", ve 0.25 mg/m "hydrocortisone" karışımı 'shotgun' solusyonu olarak kullanılabilir.

Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 12:06
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
AFT (canker sores=mouth ulcers) ile UÇUK (fever blisters=cold sores) arasındaki farklılıklar:

Sponsorlu Bağlantılar
Aft ile uçuk genellikle aynı belirtileri gösterdikleri için birbirleri ile karıştırılabilmektedir. Ancak aralarında birçok temel farklılık vardır:
AFT
1. Kesinlikle ağız içersinde oluşur.
2. Bulaşıcı değildir.
3. Aftın oluşmasına virüsler neden olmaz.

UÇUK
1. İçi su toplamış küçük kabarcıklar (blisters) şeklinde başlar.
2. Nadiren ağız içerisinde olsalar da genellikle ağız dışında meydana gelirler. Aft ağız içerisinde tüm bölgelerde olabilmesine karşın uçuk genellikle ağız içerisinde damak tavanı gibi hareketsiz bölgeleri tutar.
3. Bulaşıcıdır.
4. Virüsler tarafından meydana getirilir.

UÇUĞUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Uçuk çıkmadan önce kendini belli eder (0-24 saat önceden); karıncalanma, kaşınma, yanma, sızlama hissedilir. Bunu o bölgenin kızarması, şişmesi ve daha sonra da içi sıvı dolu kabarcıkların ortaya çıkışı izler. Bu kabarcıklar konuşurken, gülerken, yiyip içerken acı ve ızdırap verir. Zamanla kuruyup çatlar, sızıntı yapar ve açılarak görüntüyü bozan çirkin bir yara haline gelir.

NASIL BULAŞIR?
Uçuk, ön belirtileri ile açık yaranın kapanması süresi arasında bulaşıcıdır. Uçuğu olan bir kişinin kullandığı, havlu, bardak, çatal, kaşık vb. eşyalardan ve uçuklu kişinin öpmesi sonucu bulaşır. Uçuk virüsü (Herpes simpleks) ile insan genellikle ilk defa küçükken (0-5 yaş) tanışır. Uçuğu olan aile bireylerinden birinin 'Sevgi dolu' öpücüğü sonucunda uçuk virüsü vücuda girer. Çoğunlukla fark edilmeyen küçük kızarıklıklar şeklinde ortaya çıkar; ağız içi, diş etleri ve dudaklar enfekte olur. Ama kimi hassas bünyelerde ciddi enfeksiyon şeklinde görülebilir.

DİKKAT! UÇUK BULAŞICIDIR!
  • Uçuğa dokunulmamalıdır. Dokunulursa eller çok iyi yıkanmalıdır.
  • Bayanlar makyajlarını çıkarırken özellikle çok dikkat etmelidirler. Kesinlikle gözlere dokunulmamalıdır.
  • Özellikle bebekler, çocuklar ve diğer insanlar öpülmemelidir.
  • Uçuklu insanın kullandığı havlu, bardak, çatal, kaşık vb. eşyalar ayrılmalı ve başkalarının kullanmasına izin verilmemelidir.
  • Yerken, içerken kullanılan malzemeler özellikle çocuklar ile paylaşılmamalıdır.
  • Uçuk ve uçuk yarasının kabuğu ile oynanmamalıdır. (Parmaklara uçuk virüsü bulaştırırken, uçuk yarasına da diğer mikroplar bulaştırılmış olur.)
NİÇİN NÜKSEDER?
Uçuk virüsü (Herpes simpleks) vücuda girip ilk enfeksiyonu yaptıktan sonra o bölgedeki isnir düğümüne girip yerleşir ve istenmeyen bu misafir, vücudun zayıf düştüğü durumlarda çoğalır ve uçuk çıkar.

  • Stres
  • Aşırı yorgunluk, uykusuzluk
  • Aşırı güneş ışığı ve UV ışınları
  • Diğer enfeksiyonlar
  • Adet dönemi, hamilelik gibi durumlarda virüs aktif hale geçebilir.

KONTROL EDİLEBİLİR Mİ?
Öncelikle uçuğun nüksetmesine sebep olan durumlardan sakınmak gerekir. Örneğin strese bağlı olarak gelişir ise; stresimizi azaltacak gevşeme tekniklerini öğrenmek. Yorgunluk ve uykusuzluk sebep ise; dinlenmek ve iyi uyumak. Güneş sebep oluyor ise; dudaklar için koruyucu krem ya da yüksek koruma faktörlü güneş yağı kullanmak ve şapka ile yüzü güneşten korumak gerekir. Tüm alınan önlemlere rağmen uçuk yine de nüksedebilir.
Ön belirtiler (karıncalanma, kaşınma, yanma, sızlama) hissedildiğinde o noktaya kısa aralarla antiviral bir uçuk kremini uygulamak gerekir. Uçuk ya hiç çıkmayacaktır ya da çıksa bile hafif seyredecektir.


EN ETKİLİ ŞEKİLDE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Önceden bazı madde ve ilaçlar uçuğun verdiği rahatsızlığı azaltmak için kullanılmıştır:

  • Alkol ve antiseptik ilaçlar, Uçuğun üzerindeki bakteri enfeksiyonunun gelişmesini engeller

  • Ağrı kesici ilaçlar; Uçuğun sebep olduğu ağrıyı azaltır.
  • Buz uygulamak; Ağrı azaltılabilir
  • Oysa günümüzde etkili tedavide kullanılan antiviral uçuk kremleri, deriden geçerek uçuk virüsüne (Herpes simpleks) etki eder ve deriye zarar vermelerini engeller.

KİMLER ÖZELLİKLE RİSK ALTINDADIR?

  • Sık sık veya uzun süreli olarak uçuk çıkıyorsa (Örneğin tedaviye rağmen 10 günden daha uzun süre devam ediyorsa)
  • Uçuk, bir bebekte ya da 6 yaşından küçük bir çocukta çıkmışsa
  • Dudak, ağız ve burun çevrenizin dışındaki vücut bölgelerinde, özellikle de gözlerinizde, parmaklarınızda ya da cinsel organınızda uçuk çıkmışsa
  • Uçuk ile birlikte baş ağrısı, ateş ve kas ağrısı gibi başka şikayetleriniz varsa
  • Uçuk sarı renkte cerahatli ise
  • Bağışıklık sisteminizi baskı altına alan ilaçlar, örneğin kortizonlu ilaç kullanıyorsanız
  • Bağışıklık sisteminizin zayıflığı (yani bulaşıcı hastalıklarla mücadele etme gücünüzün azalmış olması) nedeniyle tıbbi kontrol altındaysanız.

Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
aft4
aft3
aft2
aft
Çeşitli aft vak'aları
Quo vadis?
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
16 Ekim 2009       Mesaj #4
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Uykusuzluk ve sevinç uçuklatır

İnsanın tam da iyi görünmek istediği önemli bir günde, dudağının kenarında için için bir kaşıntı başlar sonra ufak bir yara belirir! Bu yaranın içi su ile doludur. Ve böylece uçuklu günler başlar.



- Neyse ki birkaç gün sonra uçuk kurur ve kaybolur. Ama ya yeniden çıkarsa! Kuşkunuz olmasın, bir başladı mı artık her fırsatta yeniden çıkar.


Uçuk zayıf taraflarımızın aynası gibidir
Uçukların nedeni, ‘herpes simplex’ virüsüdür. Bu virüs yerleştiği vücuttan kolay kolay ayrılmaz. Faaliyete geçmek için direncimizin düşmesini bekler. Bu yönüyle zayıf taraflarımızın bir aynası gibidir. Uykusuzluk, heyecan, sevinç, kırıklık, soğuk algınlığı, sıcak, rüzgar, adet öncesindeki hormonal dalgalanmalar ve özellikle güneş gibi pek çok neden, uçukların geri gelmesine yol açabilir.

Aynı yerde çıkar
Uçuk çıkaran bir bünyeniz varsa ve günün birinde gözleriniz ağrımaya, ışıktan rahatsız olmaya başlarsa hemen doktora gidin. Çünkü uçuklar göze bulaşırsa görme yeteneğine zarar verebilir. Uçuklar diş etlerinde ve damaklarda da çıkabilir. Farklı bir uçuk virüsü ise cinsel organlarda uçuk çıkmasına yol açar. Bu oldukça tatsız ve dikkatle tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Dudaklarınız bozulmasın!
Uçuklar pek yer değiştirmezler. Genellikle aynı yerde çıkmaya devam ederler. Uçuklarınız dudaklarda çıkıyorsa, zamanla dudak kontürünün bozulmasına yol açabilir. Sık sık tekrarlıyorsa, dudakların rengi solabilir ve üzerinde yer yer beyaz lekeler belirebilir. Aklınızda olsun bu tür kontür sorunlarını kalıcı makyajla düzeltebilirsiniz. Yanakta veya yüzün başka bir yerinde çıkıyor ise, güneşten korunmak önem taşır. Çünkü leke kalabilir.

Bulaşıcı özelliği var
Uçuklar son derece bulaşıcıdır. Her iki tip uçuk virüsü de temasla bulaşır. Bir kez bulaştıktan sonra da direnç her düştüğünde tekrar edebilir. Böyle dönemlerde kimseyle öpüşmemek gerekir. Özellikle çocukların güzel yüzüne karşı daha da hassas davranmalıyız.

Yararlı tedaviler
Ne yazık ki, yüzümüze ve dudaklarımıza yerleşen Herpes simplex virüsünün, yani uçuk sorununun, henüz kesin bir tedavisi bulunamamıştır. Aşı araştırmaları yapılmakta, lazer ve ozon terapileri denenmektedir. Bugüne kadar en iyi sonuç veren tedavilerin başlıcalarını şöyle sıralayabilirim;

Lysin: Uçuğun en etkin tedavisi ‘Lysine’ adı verilen bir amino asittir. Lysine’i hem hap, hem de krem şeklinde bulabilirsiniz. Önerilen doz, uçuk iyileşinceye kadar günde 3 defa 1000 mg. alınmasıdır. Daha sonra da koruyucu olarak günde 500 mg. Lysine almaya devam edilir. Bu hapları aç karnına su ile almanız gerekir. Bu ilacı asla süt ile birlikte kullanmayın. Lysine uzun süreli kullanımda uçukların yeniden çıkmasını önler. Ama tabii önce doktorunuza danışın ve kullandığınız diğer ilaçlar hakkında bilgi verin.
Antiviral kremler: Uçuğun çıkmasını önlemez ama daha çabuk iyileşmesini sağlar ve yayılmasını engeller.
Melisa kremi: Bu kremi uçuğun ilk belirtilerini fark edince hemen sürün ve günde 2-4 kez uygulamaya devam edin. Oldukça etkilidir.
Melisa çayı: Yoğun bir melisa çayı hazırlamak için; 2-3 tatlı kaşığı melisayı kaynamış suda 15 dakika bekletin, sonra soğumaya bırakın. Bir kulak temizleme pamuğu ile günde birkaç kez uçuğun üzerine sürün.
A-C vitaminleri ve flovonoidler: Bu destek vücut direncinizi ve bağışıklık sistemini güçlendirerek size yardımcı olur. Uçuk çıktığında günde 1000 mg C vitamini / 500 mg flavonoid almanızı tavsiye ederim. Ek olarak, şekersiz C vitaminini suda eritip bir pamukla dışarıdan uygulayabilirsiniz. A vitaminli kremler tahriş edici olduğu için uçuk varken sürmeyin.
Ozon tedavisi: Genel vücut direncini artırdığı için birçok uçuklu hastayı iyileştirebiliyor.
Buz uygulaması: Günde birkaç kere, uçuğunuzun üzerine buz koyun ve birkaç dakika tutun. Bu uygulama uçuğun acısını azaltır ve daha çabuk kurumasını sağlar.

Bu önlemleri alın...
Uçuklara dokunmayın.
Uçuğunuz varken hiç kimseyi öpmeyin. Havlu, bardak, yastık kılıfı gibi özel eşyalarınızı başkalarınınkinden ayırın.
Dudaklarınıza en az 15 faktörlü güneşten koruyucu bir ruj sürün.
Yoga-meditasyon gibi stresle baş etmenizi kolaylaştıran yöntemleri deneyin.
Önlem olarak, çerez, çikolata, tam tahıllar ve jelatinden uzak durun. Bu gıdalarda arginine adı verilen bir amino asit bulunur. Arginine Lysine’in etkisizleştirir ve kanıtlanmamış olsa da, birçok doktor bu maddenin uçukları tetiklediğini düşünüyor


biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
13 Haziran 2010       Mesaj #5
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
AĞIZ YARALARI
Ağız yaraları “basit” ve “derin” veya “sert kenarlı” yaralar olmak üzere iki gurupta toplanabilir.
Çoğunlukta, üşütme veya hazımsızlıktan kaynaklanırlar.
Yaraların etrafı, kırmızı bir çizgi ile çevrilidir.
Başlangıçta, su dolu kabarcıklar halindedirler.
Sonradan patlayarak etrafa yayılır ve sancılı ağrılara sebep olurlar.
Çocuklarda kızamık ve çiçek hastalıkları sırasında da aynı yaralar meydana gelebilir.

bitkisel destek için; Nöbet Şekeri
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
9 Nisan 2011       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Aft

Ağız mukozasının ufak yüzeysel ülseri.

Kırmızı lekelerle başlayıp daha sonra üzerlerinde kırmızı bir çizgiyle çevrili kabarcıklar oluşur. Bunlar sonradan ülserleşir. Kenarları dik, dipleri sarıdır, çiğnemeyi güçleştirir. 2-3 gün içinde kaybolur. Genellikle sayıları azdır. Vitamin eksikliğinden ya da alerjiden ileri gelebilir. Antiseptiklerle ya da astrenjanlarla ağzı yıkayarak tedavi edilir.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLbs

Benzer Konular

23 Ekim 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap
15 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
7 Ağustos 2018 / ThinkerBeLL X-Sözlük
3 Mart 2018 / Misafir Tıp Bilimleri
20 Haziran 2015 / ahmetseydi X-Sözlük