Arama

Türkiye'deki Müzeler - İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Güncelleme: 1 Ağustos 2012 Gösterim: 11.008 Cevap: 3
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
4 Ağustos 2008       Mesaj #1
karayel - avatarı
Ziyaretçi
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ


Sponsorlu Bağlantılar

kolon y kare
arkeolojimuzesi



Telefon:0212 520 77 42
Fax: 0212 527 43 00
İlçe: Sultanahmet
Adres: Osman Hamdi Bey Yokuşu, Gülhane Eminönü İstanbul


T.C Kültür Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü`ne bağlı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü Sultanahmet semtindeki Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi`ne çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu üzerindedir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç müzeden oluşmaktadır.

19. yüzyıl sonlarında ünlü ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzeleri 13 Haziran 1891`de ziyarete açılmıştır. "İlk Türk Müzesi" olarak taşıdığı önemin yanısıra dünyada müze olarak inşa edilmiş az sayıdaki müze binası arasında yer almasıyla da büyük önem ve ayrıcalığa sahiptir. Çeşitli kültürlere ait bir milyonu aşkın eseriyle bugün de dünyanın en büyük müzeleri arasındaki seçkin yerini korumaktadır.

Müze koleksiyonları, Balkanlar`dan Afrika`ya, Anadolu ve Mezopotamya`dan Arap Yarımadası`na ve Afganistan`a kadar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer alan bölgelerden değişik uygarlıklara ait zengin ve çok önemli eserleri barındırmaktadır.
Arkeoloji Müzesi iki ayrı binadan oluşmaktadır;

I) ANA BİNA (ESKİ BİNA)
Osman Hamdi Bey tarafından 1891 yılında yapımına başlanmış, 1902 ve 1908 yıllarında ilaveler yapılmış; kuruluşunun yüzüncü yılı olan 1991`de modern büyük bir bölüm eklenmiş ve yapılan düzenlemelerle bugünkü şeklini almıştır. Mimarı Alexadre Vallaury’dir. Binanın dış cephesi İskender Lahti ve Ağlayan Kadınlar lahitlerinden esinlenerek yapılmıştır. İstanbul’daki Neoklasik yapıların güzel bir örneğidir.
İki katlı binanın üst katında küçük boyutlu taş eserler, çanak çömlekler, pişmiş toprak heykelcikler, Hazine Bölümü ve yaklaşık 800.000 sikke, mühür, nişan, madalya ve sikke kalıplarının bulunduğu Gayri İslami ve İslami Sikke Kabineleri ile 70.000 civarında kitabı bulunan kütüphane yer almaktadır.
Binanın alt kat salonlarında; İskender Lahti, Ağlayan Kadınlar Lahti, Satrap Lahti, Lykia Lahti, Tabnit Lahti gibi Sayda kral mezarlarında bulunan ünlü lahidler sergilenmektedir.
Lahitler sergilemesinin yanı sıra, önemli antik kent ve bölgelerden gelen heykel ve kabartmaların yer aldığı Antik Çağ heykelciliği sergilemesi de alt katta bulunmaktadır.Bu sergilemede Arkaik Dönemden Bizans Dönemine kadar olan heykel sanatı gelişimi kronolojik sıralama içinde en seçkin örneklerle verilmektedir.

II) EK BİNA (YENİ BİNA)
Ana binanın güneydoğu bitişiğinde yer alan ek bina 6 katlıdır. Zemin altındaki iki katta depolar yer almaktadır.
Binanın dört katı ise sergileme salonu olarak düzenlenmiştir. Binanın 1. katında "Çağlarboyu İstanbul", 2.katında "Çağlarboyu Anadolu ve Troia" ile en üst katta "Anadolu`nun Çevre Kültürleri; Kıbrıs, Suriye - Filistin" sergileme salonları bulunmaktadır . Ek binanın giriş katında ise Çocuk Müzesi ile mimari eserler sergilemesi yer almaktadır. Ağustos 1998`de ziyarete açılan Thrakia-Bithynia ve Bizans sergileme salonu "İstanbul`un Çevre Kültürleri" adı altında giriş katının hemen altındaki kotta gezilebilmektedir.
Müze 100. kuruluş yıldönümü olan 1991 yılında alt kat salonlarında yapılan yeni düzenleme ve ek bina sergilemesi ile Avrupa Konseyi Müze Ödülü`nü almıştır.

ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ
1883 yılında Osman Hamdi Bey tarafından Sanayi-i Nefise (Güzel Sanatlar Okulu) olarak yaptırılan bina 1917-1919 ve 1932-1935 yılları arasında yapılan çalışmalarla müze olarak düzenlenmiştir. 1963 yılında ziyarete kapatılmış olan bina, 1974 yılında iç mekanları değiştirilip yeni bir sergileme ile tekrar ziyarete açılmıştır.
İki katlı binanın üst katında Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve Arap eserleri sergilenmektedir Akad Kralı Naramsin`in steli, Kadeş Antlaşması ve Zincirli heykeli müzenin ünik eserleri arasında yer almaktadır.
Bu müzede ayrıca 75.000 çivi yazılı belgenin korunduğu "Tablet Arşivi" bulunmaktadır.

ÇİNİLİ KÖŞK MÜZESİ
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1472 tarihinde yaptırılan köşk İstanbul`daki en eski Osmanlı sivil mimarlık örneklerinden birisidir. l875-1891 yılları arasında Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak kullanılmıştır. l953 yılında Türk ve İslam eserlerinin sergilendiği Fatih Müzesi adı altında ziyarete açılmış, 1981 yılında konumu nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzeleri`ne devredilmiştir.
Köşkün giriş cephesi tek, arka tarafı ise iki katlıdır. Girişte 14 sütunlu mermer bir revak vardır. Giriş eyvanı mozaik çinilerle süslüdür. 6 oda ve bir orta salondan oluşan köşkte Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait çeşitli çini ve seramikler sergilenmektedir. Müze ve depolarında yaklaşık 2000 eser bulunmaktadır.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi hariç her gün 09.00-18.00 saatleri arasında.
Ücret: Tam: 6 YTL.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
8 Temmuz 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Tür­kiye'deki Eski Yunan ve Roma yapıtlarının sergilendiği İstanbul Arkeoloji Müzesi; Sü­mer, Akad, Babil, Asur, Hitit uygarlıklarına ilişkin bulguların sergilendiği Eski Şark Eser­leri Müzesi ile Türk Çini ve Seramikleri Müzesi'nden oluşur. Arkeoloji Müzesi ve onun yanında bulunan Eski Şark Eserleri Müzesi, Gülhane Parkı ile Topkapı Sarayı arasında yer alır. Arkeoloji Müzesi kendi alanında dün­yanın önde gelen müzelerinden olmasının yanı sıra yapısı ve düzenlenişiyle Türkiye'nin çağdaş anlamda ilk müzesidir.
Müzenin çekirdeğini, Tophane Müşiri Ahmed Fethi Paşa'nın girişimiyle 1846'dan baş­layarak Topkapı Sarayı bahçesini çevreleyen surların içinde bulunan Aya İrini Kilisesi'nde toplanmaya başlanan tarihsel değeri olan ya­pıtlar oluşturur. Bu yapıtlar 1891'de mimar Alexandre Vallaury'nin tasarladığı yeni müze binasına taşındı. 1917'de müzenin yanındaki Sanayi-i Nefise Mektebi'nin (bugün Mimar Sinan Üniversitesi) Cağaloğlu'ndaki yeni bi­nasına taşınmasıyla bu yapı da Eski Şark Eserleri Müzesi olarak düzenlendi. 1875'te müze haline getirilen Çinili Köşk, 1967'de Türk Çini ve Seramikleri Müzesi adını aldı. Bu müzede Türk seramik ve çini sanatının çok çeşitli ve seçkin örnekleri sergilenmek­tedir.
İstanbul Arkeoloji Müzesi, yalnızca Anado­lu'dan değil, kurulduğu dönemde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kalan Yunanis­tan, Ege Adaları, Kıbrıs, Libya, Suriye ve Lübnan'dan getirilmiş yapıtları da içeren zen­gin bir koleksiyona sahiptir. Müzenin alt kat salonlarında Yunan, Helenistik, Roma, Bi­zans dönemlerinden kalma yapı parçalan, hey­keller, lahitler, mezar taşları sergilenmekte­dir. Dönemlerine ve geldikleri yerlere göre düzenlenen bu bölümdeki yapıtların en önemlileri arasında Sisam (Samos) Adası'nda bulunan mermerden yapılma genç adam başı; müze müdürlerinden Osman Hamdi Bey'in günümüzde Lübnan sınırları içinde kalan Sayda'daki (Sidon) kral mezarlarında yaptığı ka­zılarda bulduğu satrap, Ağlayan Kadınlar, Likya, İskender lahitleri; Bergama'dan getirilmiş mermer İskender başı; Manisa'dan ge­tirilen mermer İskender heykeli; Aydın' dan getirilen Ephebos heykeli de denen Din­lenen Genç Atlet heykeli sayılabilir. Assos Athena Tapınağı'ndan, Menderes Magnesia'sındaki Artemis Tapınağı'ndan ve Afrodisias'tan elde edilen yapı parçalan da bu bölüm­de sergilenen önemli örnekler arasındadır.
Müzenin üst kat salonlarındaki vitrinlerde tarihöncesinden Bizans'a kadar uzanan dö­nemlerden kalma çanak çömlek, süs eşyası, heykelcikler gibi küçük buluntular sergilen­mektedir. İlgi çekici çanak çömlek örnekleri arasında Anadolu'nun Hacılar, Fikirtepe, Yortan, Truva gibi tarihöncesi kültürlerinden getirilenlerin yanı sıra, Filistin, Kıbrıs gibi Anadolu dışındaki kültürlerin çeşitli dönem­lerinden örnekler de bulunmaktadır. Toprak heykelciklerin en önemlileri Rodos'taki Lin-dos ile İstanbul, Samsun ve Priene'den (Ay­dın) getirilmiştir. Takı koleksiyonu içinde en dikkat çekici örnekler Efes Artemis Tapınağı ve Truva kazılarından elde edilenlerdir.
Müzede, İslam öncesi ve İslam dönemlerin­den zengin bir sikke (para) koleksiyonu da vardır. Müzenin bahçesinde heykel, lahit, ya­pılarla ilgili parçalar ve başka yapıtlar sergi­lenmektedir. Bunların yanı sıra müzede tarih, arkeoloji, güzel sanatlarla ilgili çok sayıda ya­pıtın bulunduğu bir kitaplık, bakım, onanm ve fotoğraf bölümleri bulunmaktadır.
Eski Şark Eserleri Müzesi'nde ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde Yakındoğu'dan getirilen buluntular yer alır. Babil, Sümer, Asur ve Hitit dönemlerine ilişkin son derece değerli heykel, kabartma ve çanak çömlekler Mezopotamya'nın gelişimini belgeleyecek bi­çimde tarih sırasına göre sergilenmektedir. Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından 1894'te armağan edilen Mısır sanat yapıtlan da müzenin ilgiyle izlenen bölümüdür. Yapıt­lar arasında tunç heykelcikler, ağaç lahitler gibi buluntular vardır. Ayrıca Arabistan'ın İs­lam öncesi dönemlerine ilişkin mezar taşı ola­rak kullanılan heykeller de bulunmaktadır.
Eski Şark Eserleri Müzesi'nin bir başka çarpıcı yanı da on binlerce parçadan oluşan pişmiş topraktan çiviyazılı tabletlere sahip ol­masıdır. Dünyanın en önemli koleksiyonlarından biri olan bu tabletler Sümer, Akad ve Hitit dönemlerine ışık tutmuştur.
Müzenin en değerli yapıtları arasında Asur Kralı II. Şalmanezer'in heykeli, Hitit Kralı IV. Tuthalya'nın kanatlı sfenks heykeli, mız­raklı Asur askerlerini gösteren kabartma, İÖ 10. yüzyıla ilişkin bir mumya ve Sümer Kralı Gudea'nın heykeli sayılabilir.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
karanlık kabus - avatarı
karanlık kabus
Ziyaretçi
18 Şubat 2011       Mesaj #3
karanlık kabus - avatarı
Ziyaretçi
Yapılış tarihi açısından bakıldığında İstanbul Arkeoloji Müzeleri kompleksi içerisinde en eski yapı Çinili Köşk'tür. Şu anda Türk çini ve seramik örneklerinin sergilendiği Çinili Köşk Müzesi, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'da yaptırdığı sivil mimari örneklerinin en eskisidir. Yapıdaki Selçuklu etkisi göze çarpmaktadır. Kapısı üzerindeki çini kitabede inşa tarihinin Miladi 1472 olduğu yazılıdır ancak mimarı bilinmemektedir.

Sonradan yapılan diğer iki bina ise Çinili Köşk'ün çevresinde yer alır. Bu binalardan biri Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk Güzel Sanatlar Akademisi olarak inşa edilmiş olan ve sonradan Eski Şark Eserleri Müzesi olarak düzenlenmiş binadır.

Eski Şark Eserleri'nin bugün içinde bulunduğu bina, Osman Hamdi Bey tarafından 1883 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi yani Güzel Sanatlar Akademisi olarak inşa ettirilmiştir. İleride Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin temellerini oluşturacak olan bu akademi Osmanlı İmparatorluğu'nda açılmış olan ilk güzel sanatlar okuludur. Binanın mimarı daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri Klasik binasını inşa edecek olan Alexander Vallaury'dir. 1917 yılında içindeki akademinin Cağaloğlu'nda başka bir binaya taşınması üzerine bu bina müzeler müdürlüğüne tahsis edilmiştir.

Dönemin müze müdürü Halil Edhem Bey Yakındoğu ülkelerinin eski kültürlerine ait eserleri Yunan, Roma ve Bizans eserlerinden ayrı sergilenmesinin daha uygun olacağını düşünmüş ve binanın Eski Şark Eserleri Müzesi olarak düzenlenmesini sağlamıştır. Bu iş için davet edilen Alman uzman Eckhard Unger, 1917-1919 ve 1932-1935 yıllarında İstanbul'da çalışmış, müzenin teşhirini tamamlamış ve eserler üzerine bir dizi yayın yapmıştır.

II. Dünya Savaşı sırasında savunma amacıyla boşaltılan müze, daha sonra Osman Sümer tarafından Unger'in ilkelerine göre tekrar düzenlenmiştir. 1963 yılında müze yapısında büyük bir düzenleme yapılarak 1974 yılında tekrar ziyarete açılmıştır. En son 1999-2000 yıllarında bakım ve onarımları yapılan Eski Şark Eserleri Müzesi 8 Eylül 2000'de bugünkü haline kavuşmuştur.

Arkeoloji Müzesi ise dünyada müze binası olarak inşa edilmiş ender yapılardan biri olma özelliği ile göze çarpar.

İstanbul'daki Neo-Klasik mimarinin en güzel ve görkemli örneklerinden biri olan Arkeoloji Müzesi, cephesinin ihtişamı ile son derece dikkat çekici bir mimariye sahiptir. Uzun cephede geniş merdivenlerle ulaşılan iki girişi, dörder sütun ve alınlıklarla bir tapınak görünümündedir. Alınlık üzerinde bulunan kufi üsluptaki Osmanlıca yazıda 'Asar-ı Atika Müzesi' (Eski Eserler Müzesi) yazmaktadır. Bu yazının üzerinde bulunan Tuğra, Klasik Bina'yı inşa ettiren Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid' e aittir.

1887 ve 1888 yılları arasında Osman Hamdi Bey tarafından yapılan Sidon (Sayda Lübnan) Kral Nekropolü Kazısı'ndan İstanbul'a getirilen, aralarında İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi, Tabnit Lahdi gibi ihtişamlı eserlerin sergilenebilmesi için yeni bir müze binasına ihtiyaç duyulmuştur. Osman Hamdi Bey'in isteği üzerine Çinili Köşk'ün karşısına dönemin ünlü mimarı Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen ve Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzeleri 13 Haziran 1891'de ziyarete açılmıştır. Müzenin ziyarete açıldığı 13 Haziran günü halen ülkemizde müzeciler günü olarak kutlanmaktadır.

Arkeoloji Müzesi binasına, 1903 yılında kuzey ve 1907 yılında güney kanadın eklenmesi ile bugünkü ana müze binası oluşturulmuştur.

Ana Müze binasının güney doğu bitişiğine, yeni sergi salonlarına duyulan ihtiyaç nedeni ile 1969-1983 yılları arasında bir ilave yapılmış ve bu bölüm Ek Bina (yeni bina) olarak adlandırılmıştır.
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
1 Ağustos 2012       Mesaj #4
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı, İstanbul'da arkeolojik eserlerin sergilendiği müzeler topluluğu. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin kuruluşu 1846'da Damat Fethi Paşa'nın zamanına rastlar. Bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'ne bağlı 3 müze vardır: 1) Eski Şark Eserleri Müzesi (Mezopotamya grubu: Sümer, Akad, Asur ve Babil uygarlıkları. Mısır grubu; çeşitli dönemlere ait arkeolojik buluntular. Anadolu grubu: Hitit dönemine ait heykel ve önemli yapıtlar. Eski Arap grubu: İslâmiyet'ten önceki dönemi kapsayan çeşitli buluntular). Müzedeki, bu dönemlere ait kil levhalar üzerine yazılmış çiviyazılı belgeler, dünyanın en zengin koleksiyonları arasında sayılır. 2) Klasik Eserler Müzesi: İ.Ö. 10. yüzyıldan, Bizans dönemi sonuna kadar olan süreyi kapsayan eserler yer almaktadır. Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimarî eserlerle heykeller, Yunan-Pers devrinin eserleri, özellikle Helenistik devir eserleri büyük değerdedir. İmparatorluk döneminden bu yana yapılan kazılarda elde edilen çeşitli buluntular sergilenmektedir. Ayrıca, bu bölümlerin dışında sayıları 450.000'i bulan sikkelerin sergilendiği bir bölüm daha vardır. Sikkeler, İslâm devletlerine ait olanlar ve olmayanlar diye iki gruba ayrılmıştır. 3) Mozaik Müzesi: Bu bölümde, Bizans mozaiklerinden çeşitli örnekler sergilenmektedir.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Benzer Konular

29 Haziran 2009 / asla_asla_deme Taslak Konular
16 Ağustos 2013 / _EKSELANS_ Turizm