Arama

Sağlık Turizmi

Güncelleme: 17 Şubat 2012 Gösterim: 17.166 Cevap: 5
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
23 Kasım 2007       Mesaj #1
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Sağlık Turizmi
Sağlık Turizmi Yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle sağlık politikalarını değiştiren çeşitli avrupa ülkeleri, diş ve göz bakımını sigorta kapsamından çıkarıyor. Avrupa'da yaşayanlar, bu yüzden, tedavilerini, sağlık hizmeti ücretlerinin düşük olduğu ülkelere giderek yaptırmaya başladı. Bu ülkeler arasında ilk tercih edilen yer de Türkiye oldu
Buna rağmen hastalar, protezlerini veya dental implantlarını kendi ülkelerinde yaptırırlarsa, protez ve implant ücretini devlet ve özel sigortaları karşılamaz. Yapılan bu implant ve protezlerin ücretini hasta kendisi ödemek zorundadır. Aşağıda listede gösterdiğimiz gibi bu ücretler çok yüksek rakamlar tutmaktadır. Ancak hastalar protezlerini sağlık turizmi kapsamında Türkiye'de yaptıracak olurlarsa, hem kendi ülkelerindeki fiyatın neredeyse dörtte birini öderler hem de seyahat etmiş olurlar.
Sponsorlu Bağlantılar
Yani hastalar protezlerini Türkiye’de yaptırmakla, hem seyahat etmiş olurlar hem de önemli miktarda tasarruf etmiş olurlar.
Aşağıda açık bir şekilde Türkiye'de protez ücretleri ve avantajları gösterilmiştir.
Tedavi ve tatil birarada. Diş tedavisi ve estetiği için ayırdığınız para cebinizde kalacak. Nasıl mı?..
Ülkenizde bir kron (porselen-seramik) diş maliyeti: ~(600 – 750) Türkiye'de bir kron (porselen-seramik) diş maliyeti: ~(100-200) Ülkenizde üçlü (porselen-seramik) köprü maliyeti:
~700 x 3 = 2.100
Türkiye'de üçlü (porselen-seramik) köprü maliyeti: ~300-600 Ülkenizde dokuzlu (porselen-seramik) köprü maliyeti: ~700 x 9 = 6.300 Türkiye'de dokuzlu (porselen-seramik) köprü maliyeti: ~800-1.800 Ülkenizde tek diş implant maliyeti (üst yapı dahil) ~3000 - 20.000 Türkiye'de tek diş implant maliyeti (üst yapı dahil) ~800 - 1700

Örnek Tedavi Planı Türkiye'de dokuzlu (porselen-seramik) köprü maliyeti ~1.000-1.800 €
Türkiye'de otel maliyeti ~80-150 €
Türkiye'ye geliş gidiş uçak ücreti ~250-500 €
Toplam
~ 1.320-2.450

Sonuç Ülkenizde dokuzlu (porselen-seramik) köprü maliyeti 700 x 9 = ~ 6.300
Türkiye'de Uçak+Otel+diş Tedavisi Toplam ~2.435 €
Kazancınız
~ 3.865
5.215 € tedaviniz ve seyahatiniz çıktıktan sonra cebinizde kalan para.
Türkiye'de bir günlük oda maliyeti tek kişilik 25 €,iki kişilik 45 € dur.

Nasıl olacak?...
Ülkenizde herhangi bir yerde panoromik röntgen (panoromik x-r) çektirerek bunu e-mail veya kargo ile Türkiye'ye ulaştıracaksınız.
Panoromik röntgeninizi inceleyerek yapılacak tedavileri tesbit edilerek tedavinin maliyeti size bildirilecektir. Sizden onay aldıktan sonra tedavi başlangıcı için karşılıklı olarak randevu günü tesbit edilecektir.
gerekli değerlendirmler sonucunda, dolgu, diş eti tedavisi, diş çekimleri ve röntgen gibi normal tedavilerini, bulunduğunuz ülkede yaptırarak Türkiye'de uygulanacak diş tedavi sürenizi kısaltmak mümkündür.
İster üçlü köprü veya kron, ister tam bir ağız, yani 28’li porselen kron veya köprü yapılsın, tedavi süresi en fazla bir hafta sürmektedir. Hafta sonunda ülkenize dönebilirsiniz.
Bu bir haftalık süre içinde;
  • İlk gün tedaviye başlanıyor.
  • İkinci gün serbestsiniz.
  • Üçüncü gün 2 saat sabah, 2 saat öğleden sonra tedavinize devam edilecek.
  • Dördüncü gün yine serbestsiniz.
  • Beşinci gün son provalar yapılır ve tedaviniz o gün bitirilir.
Hafta sonu ülkenize dönebilirsiniz.
Ayrıca Bakınız, Estetik Dişhekimliği
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
9 Şubat 2008       Mesaj #2
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
Jeotermal enerji potansiyeli açısından zaten çok zengin olan Anadolu, jeotermal sağlık (termal kaplıcalar, hamamlar) konusunda da zengin bir tarihe sahiptir. özellikle Romalılar Dönemi'nde bu konu oldukça yaygınlaşmış ve klasik bir Roma geleneği olarak dünyaya yayılmıştır. Hatta Sezar'ın "Kaplıcaları ve hamamları olmayan kavimler barbardır." sözü de bilinmektedir. Kaldı ki Romalılardan önce de özellikle Batı Anadolu'daki bazı antik kentlerin merkezi ısıtma sistemleri ve hamamları termal su ile çalıştırılmıştır. Bu eski Anadolu geleneğine Selçuklular ve Osmanlılar çok iyi sahip çıkmış ve Türk Hamamı kavramının, Roma Hamamı gibi uluslararası kabul görmesini sağlamışlardır. Günümüz jeotermalcileri termal tesis tanımını SPA veya HAMAM olarak kısaltılmış şekilde kullanmaktadırlar. SPA, eski Roma dilinde çeşme-hamam anlamına gelmektedir.
Günümüz Türkiye'sinde birçok termal bölgede bulunan tarihi Selçuklu ve Osmanlı Hamamlarının yanısıra, çağdaş fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitelerinin de yer aldığı modern tesislerin sayısı giderek artmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
13 Eylül 2008       Mesaj #3
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Sağlık Turizmi

Turizmin amacı; yalnız eğlence, yeni yerler ve insanlar görmek değil; aynı zamanda şifalı su kaynaklarından ve iklim tedavisinden de yararlanmaktır. Sağlık nedeniyle turizme katılma aşağıda belirtilen biçimlerin doğmasına yol açmıştır :

* Klimatizm, açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için dağ istasyonlarında ve deniz kenarlarında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Buna "temiz hava tedavisi" yöntemi de denilmektedir.

* Termalizm, kaplıca, ılıca, içmeler gibi şifalı doğal su kaynaklarının sağlık kurallarına uygun bir biçimde tedavi aracı olarak kullanılmasıdır. Bilinen en eski tedavi ve güzellik yöntemlerinden biridir.

* Üvalizm, bazı yörelerin belli başlı ürünü olan meyve ve sebzelerle yapılan kür (tedavi) yöntemi ya da bu ürünlerin kullanımının bundan hoşlananlara sunulmasıdır.

Kaplıca ve içme suyu kaynaklarından yararlanmak için yapılan turizm ve kaplıca turizmi uzun bir konaklama süresini gerektirmektedir. Kaplıca turizminin bu özelliği işletme ve ülke bazında ekonomik katkının artmasına neden olmaktadır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ekim 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SAĞLIK TURİZMİ NEDİR



Sağlık Turizmi; kısaca tedavi amacı ile yapılan seyahatlerdir. Başka bir ifadeyle, sağlık turizmi, fizik tedavi ve rehabilitasyon gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür. Sağlık turizmi hastaların ve hasta ailelerinin rahatlığını sağlamak için tıbbi seçenekleri sunmayı hedeflemektedir. Gelişmiş ülkelerdeki eğitim ve refah seviyesinin yüksek olmasına paralel olarak sağlık hizmetleri sunumu da yüksek maliyetli olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusun sağlık ihtiyaçları ve sağlık giderlerinin payı her geçen gün artmaktadır. Sosyal güvenlik maliyetlerinin artan giderleri sosyal güvenlik kurumlarını zorlamaktadır. Bu sıkıntıları aşmak için, gelişmiş ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları ve özel sigorta kurumlarının kaliteli tıbbi hizmet sunan ve yakında yer alan ülkelerle paket anlaşmalar yaparak sağlık hizmetlerini düşük maliyetli alma çabaları görülmektedir. Son yıllarda, ülkemizin de gelişmiş ülkelerdeki nitelikli sağlık hizmetleriyle rekabet edebilecek düzeyde sağlık hizmetleri sunmasından dolayı ülkemize dünyanın dört bir yanından tedavi amacıyla turistler gelmektedir. Özellikle 1990'lı yıllar sonrasında ülkemizde kamu sağlık hizmetlerine ilaveten özel sektörün de sağlık hizmetlerine ciddi yatırımlar yaptığı görülmüştür. Bu gelişmeler sonucunda, Avrupa standartlarıyla yarışabilecek düzeyde özellikle büyük illerde özel sağlık kuruluşları artmaya başlamıştır. Yapım ve işletme bakımından yüksek maliyetleri olan sözkonusu sağlık tesislerinin yurtdışı pazarlara açılması bu maliyetlerin azaltılması açısından giderek zorunlu bir durum almaktadır. Ayrıca, ülkemizin coğrafi konumu ve sağlık sektöründeki yetişmiş ve eğitimli insan gücü sağlık turizminde Türkiye'nin önemli avantajları arasındadır.




SAGLIK TURİZMİNİN ÜLKE EKONOMİSİ AÇISINDAN ÖNEMİ

a) Ülkeye döviz girdisi sağlar
b) Turizme yapılan yatırımlar ülke ekonomisine canlandırır
c) Ülkede işsizliğin azalmasına neden olur
d) Ülke vatandaşlarının gelir seviyesinin artmasına neden olur










SAĞLIK TURİZMİ ÖZELLİKLERİ


Sanayileşme ve kentleşme sonucu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde cevre sorunlari insan sagligini bozan, iş gücü verimini azaltan bir yaşama ortamina neden olmaktadir. Beslenme bozukluklari , sinirsel yogunluklari artiran, bu ortamin yarattigi sorunlari gidermek amaciyla Almanya, Fransa, Italya vb. ülkeler kaplıca, deniz ve iklim gibi kaynak değerlerinden yararlanma yollarını aramış, başlangıçta halk sağlığını ve işgücü verimini korumak amacıyla sürdürülen bu çabalar, sonraları iç ve iklim kürleri gibi uygulamalara dönüşmüştür.
Kür ve tedavi amacı ile belirli bir zaman için yer değiştiren insanlar, gittikleri yerlerde konaklama, beslenme, kür ve tedavi uygulaması, dinlenme ve eğlenme gereksinimlerini karşılayarak alt-üst yapısı tesislerine gerek duymaktadırlar.Ekonominin arz ve talep kuralı içinde işlerlik kazanan bu olay günümüzde sağlık turizmi olarak adlandırılan önemli bir turizm türünü oluşturmuştur.
Doğanın sağlık verici özelliklerinden yararlanmak isteyen insanların sıcak su, maden suyu, hamam, kaplıca ve bunaları tamamlayan kür merkezlerini ve bazı tıbbi hizmetlerin sunulduğu sağlık merkezlerini ziyaret etmeleridir. Tıbbi turizm deniz, iklim ve mağara tedavisini içine almaktadır.
Kür tedavisi zamanla tüm yıl boyu sürdürülebilmesi, turizm sektörüne ayrı bir çekicilik kazandırmıştır.Kür kuralları gereğince kaplıca, deniz ve iklim kürlerinde 3 hafta süre ile kür yapılmasının öngörülmesi ise, sağlık turizmi merkezlerinde yer alanyatırımlar için çok güvenilirli ve karlı işletme türü yaratır.Sağlık turizmini 2 alt başlık şeklinde ele almamız olasıdır.Bunlar:
1-Termalizm
2-Klimatizm





Mineralize termal sular ile çamurları kaynağın yöresindeki çevre ve iklim faktörleri bileşiminde insan sağlığına olumlu katkı sağlama üzere, uzman doktor denetim ve programında, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, diyet gibi destek tedavilerle koordineli kür uygulamalarına termalizim denmektedir. Bu amaçla yapılan turizm harekatı da termal turizm olarak algılanır.
Jeotermal kaynak zenginliği bakımından dünya ilk ona (10) giren Türkiye de sıcak ve soğuk mineralli su kaynağı 1300 civarındadır. Bunlardan yaklaşik 600 kadari sicak ve mineralli su kaynaklarıdır. Termal suların en yaygın kullanımı balneolojik kullanımdır. Balneoterapi; mineralize termal sularda yapılan kür uygulanmaktadır. Balneoterapi genel olarak şu birimlerden oluşur;

1. Genel yüzme havuzu
2. Tedavi havuzu
3. Özel tedavi banyosu
4. Genel banyo havuzları
5. Masaj duşlari
6. Masaj birimleri (genel, kısmi, su altı masajı)
7. Çamur küvetleri
8. Buhar banyosu
9. İçme kürü
10. Gaz banyosu
11. Deri altı enjeksiyon
12. Sauna
13. Türk hamamı



KLİMATİZİM
Sağlıklı iklim ortamında bulunmayı ifade etmektedir. Klimatik kaynaklar; dağlar, mağralar, vb. yerlerdir. Bir başka deyişle dag istasyonundaki acık havanın sağlık üzerindeki şifa veriçi etkisinden yararlanmak için uygulanan bir tedavi sistemi ve sağlıklı iklimde yapılan temiz hava kürüdür.
Sağlıklı iklim tanımına uygun ve insan sağlığına yararı bakımından en çekici yerler arasından deniz seviyesinden 800 m yükseklikten başlayarak 2000 m’ye kadar uzanan yükseklik kuşagi yer alir. Bu yükseklik kuşagi orta yükseklikteki daglik yörelerle yogun olunan örtülerinin yayiliş gösterdigi alanlari kapsar. Bu yükseklikler aynı zamanda rekreasyon alanları olamaktadır.
Yapılan araştırmalara göre deniz seviyesinden yükseklerde yaşayanlarda hamoglobin artışı görülmektedir. Bunun sonucu kan basıncı, kan dolaşımı hızlanmaktadır.Bu olay kas ve hücrelerin güçlenmesine olanak sağlar.Sonuç olarak insan bedeninin hareketlilik ve güç performansını yükseltmektedir.
Türkiye'de sağlık turizmine konu olan tesislerden termal kaynak işletmelerinin önemli bir bölümünün işletmesi İl Özel İdareleri tarafından yapılmaktadır.Kaplıca, ılıca olarak faaliyet gösteren bu işletmelerin çoğu nitelikli hizmet vermemektedir.Bu gereksinimden hareketle, devletçe sağlık tesisi yatırımlarının teşvik edildiği görülmektedir.
Türkiye'de sağlık turizm tesislerini incelediğimizde, alt ve üst yapı tesislerinin sınırlı olmasına karşın:Yalova, Gören, Bolu, Balçova, Sandıklı, Pamukkkale, Harlek, Sivas-Çermik ve Erzurum-Pasinler gibi kaplıca merkezlerinde yılın altı ayı yer bulmak olanaklı değildir.Bazı kaplıcaların çevresinde ise çadırlarda konaklayan sağlık turizminden yararlanmaya çalışan insanlar olduğu görülmektedir.
Gerekli potansiyele sahip olan ülkemizde, sağlık turizminin geliştirilmesi için yapılan çalışmaların ivme kazanması gerekliliği kaçınılmazdır.
Tıbbın bu yeni görevi, şifalı sular, iklim, deniz, dağ, mağara tedavisi gibi çeşitli kaynaklara dayanmaktadır.Bunlarda tıbbi turizmin varlığını biçimleştirmektedirler.Tıpla turizmin bir araya geldiği bu konuda çalışırken her şeyden önce tedavi yerlerinin örgütlenmelerinde hekimlere geniş bir sorumluluk payı bırakmak gerekir.
Sağaltma (tedavi), dinlenme, zayıflama ve güçsüzlüğü giderme istasyonlarının halkın gereksinimine göre ayarlanması, değerlendirilmesi, bir yandan sosyal bir problem olarak çok önemlidir.
Türkiye'de romatizma, şeker ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelen kaplıcalarımız:
·Ankara haymana kaplıcaları (kadın ve cilt hastalıkları)
·Aydın Ortakçı kaplıcaları (içme ve banyo hastalıkları)
·Denizli Yenice Kaplıcaları(romatizma, kalp ve damar sertliği)
·Eskişehir Kaplıcaları (romatizma, bedeni ve zihni yorgunluklar)
·İzmir Urla içmeceleri
·İzmir Balçova ılıcaları
·İzmir Çeşme şifalı sular merkezi (katranlı çamur güzelleştirici)
·İzmir Bergama tabakları ılıcası
·İstanbul- Tuzla içmeceleri (karaciğer, safra yolu, böbrek ve bağırsak rahatsızlığı)
·Manisa Kurşunlu kaplıcaları (romatizma)
·Ahmetli Kaplıcaları
·Manisa-Sert Kaplıcaları
·Niğde-Çiftehane Kaplıcaları



HackerInside - avatarı
HackerInside
Ziyaretçi
21 Ekim 2009       Mesaj #5
HackerInside - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'nin Marmara ve Ege Bölgelerinde yoğunlaşan bu termal merkezlere İstanbul, İzmir, Pamukkale ve Marmaris Fethiye alanı gibi popüler destinasyonlardan kolaylıkla ulaşılabilir.
100x100 balik thermal04

Eski Hieropolis şehri, dağdan akan kaynak suyunun yamaçları göz kamaştıran beyaz kalkerli taşlardan yumuşak katmanlarla bezendirerek muazzam dairevi havuzlar oyduğu, Pamukkale'nin zengin maden suları mekanı üzerinde inşa edilmiştir. Kuşkusuz, eski Likya şehri Kaunos'un sakinleri, yakınlarındaki Köyceğiz Gölünün maden bakımından zengin çamurunda banyo yapmışlardır.

İzmir - Balçova termal kaynakları, Roma çağında sularının tedavi özelliği bilinen ve yararlanılan, Agamemnon Hamamları mekanı içinde yer almaktadır. Osmanlı Hanedanı'nın ilk payitahtı Bursa, eskilerin Olimpos Dağı olarak bildiği Uludağ karşısında kurulmuştur. Burada doğal termal Çekirge kaynakları, Osmanlıları, 1. Murat (1359 - 1389 ) döneminde daha önceki Roma ve Bizans hamam kompleksinin yer aldığı mekanda daha büyük kubbeli hamam kompleksi inşa etmeye özendirmiştir.

Ege kıyında bulunan Çeşme, doğal termal kaynakları ve deniz sularının tedavi etkisi ile ünlüdür ve Marmara Denizi'nin güney sahilindeki yeşil ormanlar arasında, Yalova termal kaynakları çeşitli rahatsızlıkları tedavi ettiğine inanılan, maden bakımından zengin sulara sahiptir.

Orta Anadolu Bölgesinde yer alan "Balıklı Kangal Termal Merkezi" olağanüstü nitelikte ve dünyada kendi türünde önde gelen bir termal merkezdir. Sivas ili Kangal ilçesine 13 km. mesafede yer alan bu merkez 36 derece sıcaklıktaki şifalı suları, bikarbonat, kalsiyum, magnezyum ve çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde hayati rol oynayan, (2 - 10 cm. uzunluğunda) küçük balıklar barındırmaktadır. Bu ilde değerli sağlık kazandırıcı tedavileri ile ünlü Sıcak Çermik ve Soğuk Çermik isimli iki termal merkez daha bulunmaktadır.

Termal tedavi alanında uluslararası standardını koruması ile ünlü diğer bir termal kompleks Kütahya yakınında Yoncalıda yer almaktadır ve "TÜTAV Termal Tesisleri" adıyla ün yapmıştır.

Ünlü Sandıklı (Afyon), Gönen (Balıkesir), Kestabol (Çanakkale), Ilgın (Konya), Kızılcahamam (Ankara), Haruniye (Adana), Ayder (Rize), Ladik (Samsun), Hasanapdal (Van) ve Billoris (Siirt) termal merkezleri, termal tesisleri ile ün yapmış ve tavsiye edilmektedirler.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
17 Şubat 2012       Mesaj #6
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Sağlık ve Termal Turizmi

Sağlık turizmi tedavi amaçlı kaplıca veya diğer sağlık merkezlerine seyahat eden kişinin fiziksel iyilik halini geliştirmek amacıyla veya estetik cerrahi operasyonlar, organ nakli, diş tedavisi fizik tedavi, rehabilitasyon vb. gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür.


Farklı tanımları olsa da, sağlık turizmini, ikamet edilen yerden başka bir yere (yurtiçi veya yurtdışı) her hangi bir sağlık sebebiyle hizmet almak için yapılan seyahatler olarak özetleyebiliriz.

Genelde Sağlık Turizmi;
• Medikal (Tıp) Turizmi
• Termal Turizmi (Kaplıca + Spa & Wellness)
• Yaşlı Bakımı amaçlı ziyaretlerden oluşan organize bir turizm hareketi olarak değerlendirilmektedir.
Dünya nüfusunun artması, yaşam kalitesinin yükselmesi, çeşitli ülkelerde sağlık maliyetlerinin yükselmesi sebebiyle, tedavileri daha kaliteli ve ekonomik yapan ülkeler ortaya çıkmış ve sağlık turizmi sektörünün oluşmasına neden olmuştur. Dünyada yaşlı nüfusun artması da sektörü tetiklemiştir.

Sağlık turizmini geliştiren etkenler;
• Uzun süren hasta bekleme listelerinden kurtulmak,
• Daha kaliteli ve daha kısa zamanda hizmet almak,
• Yüksek sağlık teknolojilerine ulaşmak,
• Sağlık hizmeti maliyetini düşürmek,
• Kronik hastaların, yaşlıların ve engellilerin başka ortamlara gitme
ve tedavi olma isteklerinin oluşması,
• Uyuşturucu ve farklı bağımlılıkları olan kişilerin farklı veya daha uygun ortamlarda olma istekleri,
• Tedavi olmanın yani sıra gezme ve kültür ziyaretlerinde bulunma isteği,
• Kişinin hayata tutunma ve yaşam isteği.
Sağlık Turizminde Yeni Dönem
2007 yılında Amerikan sağlık turistlerinin sayısı, sağlık turizmi tarihindeki en yüksek rakam olan 300.000’e yükseldi. 2012 yılında bu sayının 1 milyona yaklaşması beklenmektedir.

İklim dezavantajları nedeniyle özellikle romatizmal hastalıkların yoğun olarak görüldüğü Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkelerinde termal turizme olan talep daha fazla hissedilmektedir. İklim, fiyat, güvenlik ve ulaşım açısından göreceli avantajlara sahip ülkemiz tıp turizmi, spa&wellness ve kaplıca turizmi, ileri yaş ve spor turizmi açılarından olağanüstü avantajlı bir konumda olup her kesime hitap edebilecek niteliklere haizdir. Ayrıca, coğrafi yakınlık, ülkelerinde bulunmayan doğa ve iklim şartları nedeniyle ve kültürel benzerlik faktörleri de göz önünde bulundurulduğunda Türkiye Ortadoğu ülkeleri içinde önemli bir sağlık ve termal turizm destinasyonu ülkesi olabilecek konumdadır.

Orta Doğu ülkeleri ile son zamanlarda sağlanan vize muafiyetleri, sınırlarda sağlanan kolaylıklar ve diğer siyasi ve kültürel ilişkiler marifeti ile bu bölgelerden yapılan seyahatlerde önemli artışlar kaydedilmektedir. Gelişmiş ülkelerde sağlık giderlerinin fazla olması nedeniyle hastaların tedavi hizmetlerini azaltmaya yönelik olarak sağlık hizmetlerinin daha düşük maliyetli ülkelerden temin edilmesi eğilimi artmaktadır. İsveç, Norveç ve Danimarka’dan sonra Almanya ve Hollanda’daki bazı özel sigorta şirketlerinin de termal tedavileri için Türkiye’ye göndereceği hastalarının masraflarını karşılama kararı almaları ülkemiz termal turizmi açısından önemli bir pazar payı oluşturmaktadır.

Sağlık turizmi, insanların sağlıklarına gösterdikleri özen arttığı, sağlık hizmetleri rekabetçi duruma geldiği ve maliyet farkları ana unsur olarak kaldığı takdirde ülkemizde gelecekte daha da hızlı bir artış gösterecektir. Özellikle plastik cerrahiye olan talep artışının devam edeceği, böylece denizaşırı hizmetler için de önemli bir talep oluşacağı ve sağlık turizmin temel öğesi olan kalp ameliyatları ile yer değiştireceği uzmanlarca tahmin edilmektedir.

Sorumlu Kuruluşlar ve Yürütülen Çalışmalar
Türkiye dünya genelinde bakıldığı zaman sağlık turizmi ve özellikle medikal turizmde henüz gelişme aşamasındadır. Ancak iyi bir gelişme potansiyeline sahip olduğu da söylenebilir. Sektörün gelişmesi için bir dizi önlem ve uygulamanın yararlı olacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye’de Sağlık Turizmi konusunda özellikle Sağlık ve Kültür ve Turizm Bakanlıkları sürekli işbirliğini ve koordinasyonu sağlanmaktadır. Tıp (medikal) Turizmi, Kaplıca Turizmi, Spa & Wellness Turizmi ve Yaşlı Bakımı Turizmi şeklinde ana başlıklara ayrılabilecek Sağlık Turizmi sektöründe iki Bakanlık; mevzuat, teşvik, denetim, eğitim, yatırım ve planlama konularında mutlak işbirliği içinde olması ve özel sektör yatırımlarının önünü açması idari ve mali konularda ise birbirini tamamlaması gerekmektedir. İdari, teknik, işletme ve denetim gibi konularda Sağlık Bakanlığının sorumluluk alanı artarken, yatırım (teşvik), yatırım yeri planlaması (imar mevzuatı) ve tanıtım konularında ise Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumluluk alanı genişlemektedir. Termal Turizmin geliştirilmesi yönünde Bakanlığımızca 2007 yılı içerisinde hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi ve Termal Turizm Master Planı kapsamında çalışmalar yürütülmektedir.

theMira

Benzer Konular

13 Eylül 2008 / HayLaZ61 Turizm
19 Ağustos 2009 / HayLaZ61 Turizm
13 Eylül 2008 / HayLaZ61 Turizm
19 Ağustos 2008 / Bia Turizm
23 Kasım 2007 / HayLaZ61 Turizm