Arama

Karadeniz Bölgesi - Genel Bilgi

Güncelleme: 10 Aralık 2017 Gösterim: 183.073 Cevap: 12
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
1 Ekim 2006       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı

Karadeniz Bölgesi

, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri. Yaklaşık 141.000 km2 yüzölçümüyle ülke yüzeyinin yüzde 18’ini kaplar.Karadeniz Bölgesi, özelliklerini ve adını bitişik olduğu denizden alır ve doğuda Gürcistan sınırından batıda Adapazarı Ovasının doğu kenarına kadar uzanır. Bölgenin doğu-batı doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık 1.000 km’dir. Doğuda 100 km’yi bulmayan genişliği, ortada 200 km’yi aşar ve batıda 150 km’ye düşer.
Ad:  turkiye_karadeniz_bolgesi_haritasi.jpg
Gösterim: 14844
Boyut:  112.4 KB
Bölge, kuzeyde Karadeniz, doğuda Gürcistan, güneyde Doğu Anadolu ve İç Anadolu, batıda da Marmara bölgelerine komşudur. Güneyindeki bölgelerden Kuzey Anadolu Dağlarının, Doğu ve İç Anadolu’nun yüksek düzlüklerine bakan yamaçlarından geçen bir sınırla ayrılır. Marmara Bölgesi’yle olan sınırı, güneyde Sakarya’nın kollarından Karasu’nun dar vadisini izledikten sonra kuzeydoğuya döner ve Adapazan Ovasını tümüyle Marmara Bölgesi’nde, Adapazarı ve Düzce ovalarını ayıran Gümüşova eşiğini ise Karadeniz Bölgesi’nde bırakacak biçimde Karadeniz kıyısına ulaşır.
Sponsorlu Bağlantılar

Türkiye’nin öteki coğrafi bölgelerinde olduğu gibi, Karadeniz Bölgesi’nin sınırları da her yerde il sınırlarıyla çakışmaz. Artvin, Rize, Trabzon, Bayburt,Gümüşhane, Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak ve Bolu illeri bütünüyle bölge sınırları içindedir. İç Anadolu Bölgesi sınırları içinde kalan Artova, Yeşilyurt ve Sulusaray ilçeleri dışında Tokat ilinin büyük kesimi Karadeniz Bölgesindedir. Çorum ve Çankırı illerinin yarısı Karadeniz Bölgesi’nde, yarısı da İç Anadolu Bölgesindedir. Büyük bölümleriyle Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Marmara bölgelerinde yer alan ve bazı bölümleri Karadeniz Bölgesi’ne taşan iller ise şunlardır:
  • Olur, Oltu, Uzundere, Narman, Tortum, İspir, Pazaryolu ilçeleriyle Erzurum;
  • Refahiye ilçesiyle Erzincan;
  • Gölova, Akıncılar, Suşehri, Koyulhisar, Doğanşar, Zara, Hafik ilçeleriyle Sivas;
  • Kızılcahamam, Çamlıdere, Güdül, Beypazarı, Nallıhan ilçeleriyle Ankara;
  • Yenipazar, İnhisar, Söğüt ve Gölpazarı ilçeleriyle Bilecik;
  • Taraklı, Akyazı, Kocaali ilçeleriyle Sakarya.
Bu illerin sayılan ilçelerinden bazıları tümüyle, bazıları kısmen bölge sınırları içinde kalır.

1941’de Ankara’da toplanan ve Türkiye’ nin coğrafi bölge sınırları üzerinde çalışmalar yapan I. Türk Coğrafya Kongresi, Karadeniz Bölgesi’ni Doğu Karadeniz, Orta Karadeniz ve Batı Karadeniz bölümlerine ayrılmıştır.

Yüzey şekilleri

. Karadeniz kıyısına ve birbirine koşut bir dizi sıra biçiminde uzanan Kuzey Anadolu Dağları yüzey şekillerinin ana çizgilerini oluşturur. Kuzey Anadolu Dağları bölgenin doğusunda iki, batısında ise üç sırayı kapsar. Çok yüksek olan doğudaki kıyı dağları Kaçkar Dağında 3.932 m’ye erişir. Kıyı dağlarından Çoruh-Kelkit Vadi Oluğuyla ayrılan iç sıraların en yüksek noktası Mescit Dağıdır (3.239 m). Yüksekliği Orta Karadeniz Bölümü’nde azalan Kuzey Anadolu Dağları, Batı Karadeniz Bölümü’nde yeniden yükselir. Burada denize en yakın olan sıra Küre Dağlarıdır. Bu dağlar ile ikinci sırayı oluşturan Ilgaz-Bolu Dağları Gökırmak Vadisiyle birbirinden ayrılır. İkinci sıradan Kızılırmak’ın kollarından Devrez Çayıyla ayrılan Köroğlu Dağları üçüncü sırayı oluşturur. Doğu Karadeniz’de kıyı dağları iç sıralardan, Batı Karadeniz’de ise iç sıralar kıyı dağlarından daha yüksektir.
Karadeniz kıyılarının girinti ve çıkıntısı azdır. Genellikle yüksek olan kıyıların bazı kesimlerinde dar kıyı ovaları uzanır. Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları iki yerde Karadeniz’e doğru oldukça ilerleyen çıkıntılar oluşturur.

Karadeniz Bölgesi akarsu kaynakları bakımından zengindir. Bölgenin bazı akarsuları, Trabzon’un doğusunda Karadeniz’e dökülen Değirmendere gibi kıyı dağlarının yamaçlarından inen kısa ve hızlı akışlı akarsulardır. Çoruh Irmağı ile Harşit (Doğankent), Filyos, Melet, Devrekâni çayları gibi bazı akarsular da kıyı dağlarının gerisinden doğar. Yeşilırmak’ın kollarından Çekerek Çayı ile Kızılırmak ise bölge dışından gelerek Karadeniz Bölgesi’nde denize dökülür. Bölge sınırları dışından doğan Sakarya ise Karadeniz Bölgesi’nden geçip Marmara Bölgesi’nde Karadeniz’e ulaşır.
Karadeniz Bölgesi’nde oluşum bakımından farklılıklar gösteren çok sayıda küçük göl vardır. Bunlardan Yedi Göller ve Abant Gölü gibileri turizm bakımından önem taşır. Ulaşım olanaklarının gelişmediği Doğu Karadeniz Sıradağlarındaki buzul göllerinin de turizm potansiyeli yüksektir. Bölgenin öteki gölleri, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarındaki delta gölleri, Doğu Karadeniz Bölümü’nde sıkça rastlanan heyelanlar sonucunda oluşan heyelan gölleri ile akarsular üzerinde çeşitli amaçlarla kurulan barajların ardında oluşan yapay göllerdir.

İklim ve bitki örtüsü.

Karadeniz Bölgesi’nde iklimi belirleyen başlıca etkenler denize yakınlık ve kıyıya koşut olarak uzanan dağ sıralarıdır. Deniz, kıyı yakınında mevsimlik sıcaklık farklarının azalmasına ve nemliliğin artmasına neden olur. Dağ sıraları ise, denize bakan yamaçlar ile gerideki kesimler arasında sıcaklık ve yağış bakımından önemli farklar yaratır. Bölgenin doğu kıyılarında kışların ılık geçmesine karşın, batı kıyılarında zaman zaman soğuk baskınları olur.
Bölgenin kıyı kesiminde en soğuk ay ortalamaları batıdan doğuya doğru artar (Zonguldak’ta 5,8°C, Samsun’da 6,8°C, Trabzon’da 7,2°C, Hopa’da 7,4°C). En sıcak ay ortalamaları Zonguldak’ta 21,6°C, Samsun’da 23,l°C’dir. Kıyı kesiminde ölçülen en düşük sıcaklıklar Hopa’da —5,1°C, Samsun ve Giresun’da —9,8°C’dir; bu kesimdeki hiçbir meteoroloji istasyonu günümüze değin — 10°C’den daha düşük bir sıcaklık kaydetmemiştir. Karadeniz kıyılarında bugüne değin saptanan en yüksek sıcaklıklar Sinop’ta 34,5°C ve Hopa’da 42,2°C’dir.
Bölgenin iç kesimlerindeki en soğuk ay ortalamaları, kıyı kesiminden oldukça farklıdır (Bolu’da 0,1°C, Merzifon’da 0,8°C, Çorum’da -0,6°C, Kastamonu’da 1,4°C, Gümüşhane’de -2,2°C). En sıcak ay ortalaması 19,4°C (Bolu) ile 23,9°C (Amasya) arasında değişir. Bu kesimde ölçülen en yüksek sıcaklıklar Merzifon’da 41,9°C, Amasya’da 43,2°C’dir. İç kesimlerde saptanan en düşük sıcaklıklar İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki istasyonların verilerini anımsatır (Merzifon’da —21°C, Tokat’ta - 23,4°C, Bolu’da -34°C).

Bölgenin yağış rejimi,

kıyı ile iç kesimler arasında olduğu gibi birbirinden çok uzak olmayan kıyılar arasında da önemli farklılıklar gösterir. Örneğin Rize’de yıllık ortalama yağış miktarı, 2.300 mm’yken, kuş uçuşu 60 km kadar uzaktaki Trabzon’da 834 mm’dir. Genel olarak doğu kıyılarında yüksek olan yağış miktarı (Hopa’da 1.978 mm, Giresun’da 1.263 mm), Orta Karadeniz Bölümü kıyılarında azalır (Samsun’da 650 mm) ve batı kıyılarında gene yükselir (İnebolu’da 1.025 mm, Zonguldak’ta 1.220 mm, Ereğli’ de 1.122 mm).

Kıyı dağlarının gerisindeki iç kesimlerde yağışlar birdenbire azalır. Yıllık ortalama yağış miktarı bu kesimdeki meteoroloji istasyonlarının çoğunda 500 mm’nin altında (Gümüşhane’de 424 mm, Çorum’da 418 mm, Kastamonu’da 461 mm, Tokat’ta 435 mm), hatta Merzifon’da 392 mm düzeyindedir.
Karadeniz Bölgesi’nde yağışların mevsimlere dağılışı, Türkiye’nin öteki bölgelerinde rastlanmayan ölçüde düzenlidir. Bölgenin kıyı kesiminde yağışlı günlerin sayısı genellikle yılın üçte birini aşar ve batıdan doğuya doğru da artar (ortalama olarak Sinop’ta 129 gün, Giresun’da 158 gün, Rize’de 177 gün). Kıyılarda 10’un altında olan kar yağışlı günlerin sayısı, iç kesimlerde 20 gün dolayındadır (ortalama olarak Bolu’da 26 gün). Kıyıda yerin karla örtülü bulunduğu günlerin sayısı, genel olarak, kar yağışlı günlerin sayısını çok aşmaz. Ama iç kesimlerde yerin karla örtülü olduğu günlerin sayısı, kar yağışlı günlerin sayısından çoktur (Bolu’da 39 gün).

Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimi, kıyıdan 600-800 m yüksekliğe kadar gür ve sık bir nemcil orman örtüsüyle kaplıdır. Trabzon yöresi gibi yağışın azaldığı ya da Zonguldak yöresi gibi kalkerli arazi yapısının yaygın olduğu kesimlerde yer yer Ege ve Akdeniz kıyılarındaki maki topluluklarına benzeyen bir doğal bitki örtüsü görülür. Yüksek alanlarda 1.200 m’ye kadar kayın, gürgen ve kızılağaç gibi geniş yapraklı ağaçlar, 1.600 m’ye kadar geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçların oluşturduğu karışık orman toplulukları egemendir. Daha yukarıda göknarların nar, ladin ve san çamların oluşturduğu iğne yapraklı ormanlara rastlanır. Batıda 1.900 m olan orman üst sınırı, doğuda 2.000 m’ye ulaşır. Dağların iç sıralarındaki ormanlar kurakçıl niteliktedir. Kıyı dağları ile iç sıralarda, orman üst sınınndan sonra dağ otlakları başlar. Bölgenin vadi boylarındaki ovalarında ağaçlı step, daha iç kesimlerde ise ağaçsız step görünümü egemendir.

Nüfus

. 1985 nüfus sayımına göre Karadeniz Bölgesi’nin nüfusu 8,7 milyona yakındır. Bölgede nüfus yoğunluğu km2 başına yaklaşık 62 kişidir. Nüfus daha çok alçak kesimlerde toplanmıştır; en kalabahk yerleşim alanları kıyı şeridiyle akarsu vadilerindeki ovalarda yer alır. Öteki kesimlerde belli bir yüksekliğe kadar yerleşim alanlarına rastlanır. Dağ otlaklarında yalnızca yazlık yerleşmeler vardır. Dağlık alanların en üst kesimleri tümüyle nüfustan yoksundur.
Bölge nüfusunun yüzde 61’i bucak merkezi ve yüzde 39’u il ve ilçe merkezlerinde yaşar. Vadilerle yarılmış olan engebeli doğal yapı nedeniyle kırsal kesim dağınık bir yerleşme dokusu gösterir. Kentlerden yalnızca Samsun, Trabzon, Çorum, Zonguldak, Karabük ve Ordu’nun nüfusu 100 bini aşar. Tokat, Turhal, Giresun, Bafra, Ereğli, Düzce, Bolu, Amasya, Rize ve Kastamonu’nun nüfusu 50-100 bin arasındadır.

Ad:  karadeniz-demir-dokum-yatirimla-buyuyecek_421.JPG
Gösterim: 8767
Boyut:  37.0 KB

Ekonomi

. Karadeniz Bölgesi halkının büyük çoğunluğu geçimini topraktan sağlar. Bölge tarımının kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öteki bölgelerde egemen tahıl türü olan buğday, bu bölgenin kıyı kesiminde yerini mısıra bırakır. 1989’da Türkiye mısır üretiminin beşte ikisi Karadeniz Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir. Kıyı dağlarının gerisindeki ovalarda ise daha çok buğday elalir. Bölgede önemli miktarda arpa da yetiştirilir. Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları ile Gökırmak Vadisinin Boyabat kesimi ve Devrez Vadisinin Tosya kesiminde pirinç yetiştirilir. Baklagiller ekiminde ilk sırayı fasulye, sanayi bitkilerinde ise şeker pancarı alır.
Eskiden başta Samsun olmak üzere Tokat ve Amasya’da yaygın olan tütün üretimi giderek gerilemektedir. Bölgede yetiştirilen öteki önemli ürünler patates, soğan, ayçiçeği ve kendirdir. 1989’da Türkiye patates üretiminin beşte birinden fazlası Karadeniz Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir.
Karadeniz Bölgesi’nin özellikle doğu kesiminin en ünlü meyvesi fındıktır. Karadeniz kıyı şeridi yaygın olarak fındık ağaçlarıyla kaplıdır. Rize kıyılarında seyrek olan fındık alanları, Trabzon kesiminde sıklaştıktan sonra Giresun ve Ordu illerinde en yüksek düzeye ulaşır ve Orta Karadeniz Bölümü’nde gene seyrekleşir. Batı Karadeniz Bölümü’nde Bolu ilinin kıyı kesimindeki Akçakoca ile iç kesimde yer alan Düzce yöresinde de fındık bahçeleri vardır. Bağ bakımından zengin olmayan bölgede elma üretimi yüksek düzeydedir. Türkiye’de yalnızca Doğu Karadeniz Bölümü’nde yetişen çay ülkenin en önemli ürünlerindendir. 1989’da 662.549 ton yaş çay yaprağı üretilmiştir. Türkiye’nin öteki bölgelerinde koyun sayısı sığır sayısının iki katına ulaşmasına karşın, Karadeniz Bölgesi’nde sığır varlığı daha çoktur (1984). Eskiden bölgenin başlıca hayvansal ürünü, büyük kentlerde aranan ve önemli ölçüde tüketilen, ama bitkisel yağ kullanımının yaygınlaşmasından sonra önemini yitiren Vakfıkebir yağıydı. Tavukçuluk ve arıcılık, hayvancılığın önemli dallarıdır. Bölgenin kıyı kesiminde balıkçılık önemli bir geçim kaynağıdır. Ülke balık üretiminin büyük bölümünü bölge karşılar; başlıca deniz ürünü hamsidir.

Karadeniz Bölgesi’nin başlıca yeraltı zenginliği Ereğli-Zonguldak Kömür Havzasındaki taşkömürü yataklarıdır. Öteki önemli yeraltı kaynakları ise Borçka’daki altın ve gümüş, Murgul ve Küre’deki bakır, Amasya ile Samsun arasındaki linyit yataklarıdır.
Karadeniz Bölgesı’nin başlıca sanayi kuruluşları Karabük ve Ereğli’deki demir-çelik tesisleri, Çatalağzı Termik Santralı ile bölgenin çeşitli kesimlerinde kurulan şeker, kâğıt, sülfürik asit, bitkisel yağ, çay, fındık kırma ve fındık ürünleri, orman ürünleri, balık unu, sigara, çimento ve ateş tuğlası fabrikalarıdır.

Ulaşım.

Doğal yapısının özellikleri nedeniyle eskiden bölgede ulaşım, büyük ölçüde denizyoluyla yapılırdı. Hem kıyı, hem de iç kesim yerleşmeleri, kıyıdaki iskeleler aracılığıyla yapılan ulaşımdan yararlanırdı. Özellikle İstanbul’a gitmek için başka yol yoktu. Karayollarının son yıllardaki gelişmesi denizyoluna bağımlılığı ortadan kaldırmıştır. Günümüzde denizyolu ticari mal taşımacılığı dışında çok az önem taşımaktadır. Karadeniz kıyı yolu, 1988’de açılan Sarp sınır kapısına kadar uzanır. Doğu kesiminde önemli olan kıyı yolu, batı kesiminde yeterli duruma getirilememiştir. Ülke demiryolu ağı yalnız Samsun ve Zonguldak’ta Karadeniz kıyısına ulaşır. Bölgenin Samsun ve Trabzon kentleri hava ulaşımından yararlanır. Sinop’ta da yeni bir havaalanı açılmıştır.
Karadeniz Bölgesi’nin yükseköğretim kuramları Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniyersitesi ile Samsun’daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi’dir. Bölgenin çeşitli kentlerinde bu üniversitelerin birimleri, bazı kentlerde de başka üniversitelere bağlı fakülte ve yüksekokullar vardır.

Doğal ve tarihsel değerlerin iç içe geçtiği Trabzon ilinin Maçka ilçesinde Maçka Altındere Vadisi Milli Parkı kurulmuştur. Öbür önemli koruma alanları Ilgaz Dağı, Soğuksu ve Yedigöller milli parklarıdır. Karadeniz Bölgesi kıyıları, dağları, akarsuları ve tarihsel değerleriyle yüksek bir turizm potansiyeline sahiptir.


Kaynak : Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 1 Aralık 2016 21:31
probLem girL - avatarı
probLem girL
Ziyaretçi
9 Kasım 2007       Mesaj #2
probLem girL - avatarı
Ziyaretçi
İlleri
İl merkezleri baz alındığında Karadeniz Bölgesi sınırları içerisinde kalan iller şunlardır:
  • Amasya
    Ad:  uzungöl.jpg
Gösterim: 34127
Boyut:  85.4 KB
  • Artvin
  • Bolu
  • Çorum
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Kastamonu
  • Ordu
  • Rize
  • Samsun
  • Sinop
  • Trabzon
  • Zonguldak
  • Bayburt
  • Bartın
  • Karabük
  • Düzce
Nüfus ve yerleşme
Sponsorlu Bağlantılar
Türkiye nüfusunun yaklaşık %15'i Karadeniz Bölgesi'nde yaşar. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Nüfus daha çok kıyı şeridinde toplanmıştır. İç kesimlerde nüfus çok daha seyrektir ve akarsu boylarında yoğunlaşmıştır.En fazla nüfus Samsun dadır
Tarım alanları dar, endüstri fazla gelişmemiş olduğundan, bölge göç vermektedir. Kentleşme oranı düşük, kırsal nüfus daha fazladır. Ormanların bolluğu kırsal kesimde ahşap evlerin yaygın olmasına neden olmuştur. Karadeniz Bölgesinde ayrıca balıkçılık ön planda tutulur.Fakat dar çalışma alanları bakımından gittikçe çökmeye başlayan bir sektördür.Ayrıca buna deniz ve çevre kirliliği sebep olmaktadır.Bu bakımdan göç daha yaygınlaşır.

Coğrafya
Batı Karadeniz Bölümü
Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanır. Bölüm genel olarak dağlıktır. En gelişmiş şehri Kastamonu'dur. Orman ürünleri ve ormancılık önemli gelir kaynağıdır. Bolu ve Düzce çevresinde çok sayıda kereste fabrikası bulunmaktadır. Zonguldak çevresi maden çıkarımı, Ereğli-Karabük çevresi maden işletmeleri ile Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunur. Batı Karadeniz'in en önemli katkısı ise maden çıkarma ve işleme alanındadır. Bölgenin önemli şehirlerinden birisi olan Karabük'de giderek gelişimini sürdürmektedir.
Özellikle son yıllarda Batı Karadeniz bölgesinin en önemli gelir kaynaklarından biri turizmdir. Bölgedeki Amasra, Kastamonu, Safranbolu, Ereğli, Eskipazar, İnebolu, Abana, Cide ve Bolu gibi turistik merkezler yerli ve yabancı turistlere alternatif turizm hizmetleri sunarak ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır. Eskipazar'da Hadrinapolis antik kenti bulunmaktadır. Yağış miktarı 1500-1600 milimetre arasındadır. En büyük kenti Zonguldak olan Batı Karadeniz kentinin en büyük şehri bu olsada , yüzölçümü çok küçük olan Zonguldak ilinin merkez dahil 6 ilçesi vardır.

Orta Karadeniz Bölümü
Karadeniz Bölgesi'nin orta bölümüdür. Ordu'nun doğusunda yer alan Melet Çayı'ndan Sinop'un doğusuna kadar uzanır. Samsun ve Amasya ilinin tamamı, Ordu'nun %99'u ve Doğu Karadeniz Bölümü'ne göre güneye daha fazla sokularak Tokat ve Çorum illerini içine alır.
Yer şekilleri Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha sadedir. Dağların yükseltisi azalmış ve dağlar içeriye çekilmiş durumdadır. Bunun sonucunda tarım alanları ve ulaşım çok gelişmiştir. En gelişmiş şehri Samsun'dur.
Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz'e nazaran en az yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en az olduğu bölümdür. Yine de yağış boldur ve yağışlar her mevsime dengeli olarak dağıldığından kurak mevsim yoktur. Türkiye ekonomisine katkısı daha çok tarım alanındadır. Ülkemzdeki Fındık üretiminin yaklaşık yarısı (%41'lik bölümü) Ordu ilinde yapılmaktadır. Yağış miktarı 1000 milimetreye kadar çıkmaktadır. Dağları kıyıya paralel uzanır. Başlıca dağları Canik Dağları, Akdağ ve Kocadağ'dır.
Bu bölümde tarım alanları daha çoktur. Yeşilırmak, Kızılırmak ve Kelkit Çayı'nın aşağı kesimleri buradadır. Yeşilırmağın denize döküldüğü kesimde Çarşamba delta ovalarını oluşturmuşlardır. Ayrıca iç kesimlerde Suluova, Niksar, Erbaa ve Merzifon ovaları yer alır. Bu bölümde yağışlar doğu bölümüne göre daha azdır. Çünkü burada ki dağlar,doğudakiler kadar yüksek değildir. Denize etkisi iç kesimlere kadar sokulabilmektedir.Bu durum,kıyı ile iç kesimler arasındaki iklim farklılıklarının belirgin olmamasına neden olmuştur.

Doğu Karadeniz Bölümü
Karadeniz Bölgesi'nin en dağlık, en fazla yağış alan, bulutlanmanın çok olduğu, nem oranının en fazla olduğu bölümdür. Bölgede en çok balıkçılık ve tarımcılık olan bölümdür ve halk geçimini balıkçılık ve tarımdan kazanır. Ayrıca Karadeniz Bölgesi'nin en çok çay, fındık ve mısır yetiştirilen bölümüdür. Ulaşımın en zor, engebeli ve en çok göç veren bölümüdür. Tarım alanı kıyı şeridi boyunca dardır. Bölgenin engebeli olmasından dolayı makineleşme azdır Rize, Artvin, Trabzon, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, önemli yerleşim merkezidir. Bölgenin en gelişmiş illeri Trabzon, Ordu ve Rize'dir. Türkiye'de yaylacılık merkezi olan alpin çayırlıkların en güzel örnekleri Doğu Karadeniz Bölümü'nde, özellikle Rize çevresinde görülür. Ayder, Anzer, Çağırankaya yaylaları bunlara örnektir. Yıllık yağış oranı 2500 milimetreye kadar ulaşır.
Bölgede eski adı Şerah olan bir krater gölü Uzungöl bulunur. Uzungöl yaklaşık 1000 metre boyu, 500 metre eni ve ortalama 15 metre derinliğe sahip bir dağ gölüdür. Ormanlar arasında yer alan gölde alabalık yetiştirilir. Of'a olan uzaklığı yaklaşık 38 kilometredir ve Of'dan dolmuşlar bulunmaktadır. Yolun büyük kısmı asfalttır. Kıyı ile iç kesimler arasında iklim ve bitki örtüsü birbirinden tamamen farklıdır. Kıyı şeridinde tipik Karadeniz iklimi hüküm sürer. Doğu Karadeniz Bölümü'nde işletilen en önemli yer altı zenginliği, Artvin yakınlarındaki Murgul'da bulunan bakır madenidir. Türkiye'de üretilen bakırın büyük bir kısmı bu bölümdeki yataklardan elde edilir. Çıkarılan bakır cevheri Murgul ve Samsun'daki fabrikalarda işlenir. Trabzon'daki Atatürk Köşkü; Giresun Kalesi, Doğu Karadeniz'deki tek ada olan mitolojik Giresun Adası (Aretias), Kümbet Yaylası ve Bektaş Yaylası, Maçka'daki Sümela Manastırı ve Ordu Mesudiye'deki keyfalan yaylası, Ordu'daki çambaşı yaylası ve Ordu daki bir çok yaylalarda her yıl düzenlenen yayla şenlikleri bölümün önemli turizm değerleridir.
En büyük şehri Trabzon olan bu bölümde Vakfıkebir ilçesinde ekmek, Akçaabat ilçesinde köfte ve diğer ilçelerde hamsi meşhurdur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 15 Kasım 2016 11:23
arrjin - avatarı
arrjin
Ziyaretçi
22 Haziran 2008       Mesaj #3
arrjin - avatarı
Ziyaretçi
Akarsu ve göller
Bölgenin en önemli akarsuları, Çoruh (Türkiye'nin en hızlı akışlı akarsuyudur), Yeşilırmak, Kızılırmak, Bartın(Üzerinde ulaşımın yapılabildiği tek akarsuyumuzdur) ve Yenice ( Filyos) çayları ile bir bölümü bölgede yer alan Sakarya'dır.
Kaynağını dağ sıralarının denize dönük yamaçlarından alan akarsular bol yağış ve eğim nedeniyle, gürdür. Ancak küçük dereler halindedir.
Bölgede göller az ve küçüktür. Başlıcaları; Tortum, Sera, Abant ve Yedigöller (heylan set gölleri), Uzungöl (alüvyon set gölü)'dür.

İklim ve bitki örtüsü
Bölgede Karadeniz iklim şartları etkilidir. Her mevsim yağışlıdır. Yıllık sıcaklık farkı azdır. Yazları serin, kışları ılıktır.
Türkiye'nin en fazla yağış alan bölgesi Karadeniz'dir. İl olarak Rize (2400 mm)en fazla yağış alan ilimizdir ( Sebebi güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olmasıdır.) Yıllık yağış miktarı 1500 mm kadardır.
Dağlar kıyı kesimin nemli havasının iç kısımlara geçmesini engeller Bölgenin kıyı ile iç kesimleri arasında önemli iklim farkları görülür.
Kıyıdan iç kesimlere doğru gidildikçe hem yağış oranı azalmakta, hem de karasallık nedeniyle sıcaklıklar düşmektedir. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Dağların yükselti ve doğrultusu nedeniyle Orta Karadeniz'de denizel iklimin yayılma alanı, Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha geniştir.
Orta Karadeniz Bölümü'nde dağların iç kısımlardan başlaması nedeniyle yağış miktarında azalma görülür. Yıllık yağış 700 mm'ye kadar iner. Batıya doğru yağışlar tekrar artış gösterir, yıllık 1000 mm'yi geçer.
Doğu Karadeniz'in kıyı kesiminde kış sıcaklık ortalamaları fazla düşmediğinden burada narenciye (turunçgiller) tarımı yapılabilmektedir.
Bölgede dağların denize bakan yamaçları bol yağış aldığından gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlara gidildikçe soğuğa dayanıklı ağaç türleri ile bozkırlar bitki örtüsünü oluşturur. Kıyıdan yamaç boyunca yükseldikçe sıcaklığın düşmesine bağlı olarak bitki örtüsünün değiştiği görülür. Kıyıdan 800 metre yüksekliğe kadar olan alanda yayvan yapraklı ağaçlar, 800 - 1500 metre arasında karışık yapraklı, 1500-2000 metreye kadar olan alanda iğne yapraklı ağaçlar, 2000 metreden sonra ise dağ çayırları görülmektedir.
Bölgenin yağış dağılışında hakim rüzgâr gönü ile yamaçların konumu ve yükseltisi en önemli etkenlerdir. Batı Karadeniz ile Doğu Karadeniz'in yıllık ortalama yağış miktarının Orta Karadeniz'den fazla olmasında; Batı ve Doğu Karadeniz'de kıyının hakim rüzgâr yönüne dik uzanması ve yükseltinin artması rol oynar. Kıyılardaki yağış miktarının fazla ve düzenli oluşuna bağlı olarak; Akarsuların debileri yüksektir. Tarımda sulama fazla gerekmez ve nadas tarımı çok az görülür. Orman alanları geniştir. Orman yangınları görülmez.

Tarım
Her mevsim yağış görülmesi, yaz kuraklığı isteyen ( buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk) ürünlerin yetişmesini önlemiştir. Kıyı kesimde tahılın yerini mısır almıştır.
Kış mevsiminde Doğu Karadeniz'de kış ılıklığı fındık, çay, turunçgil, zeytin gibi ürünlerin yetişmesini kolaylaştırmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı orman örtüsünün azlığına, tahıl ve şekerpancarı gibi ürünlerin öne çıkmasına yol açar. Bölgede çalışan nüfusun %70'i geçimini tarımdan sağlamaktadır. En verimli tarım arazileri kuzeye bakan yamaçlarda görülür.
Bölgede yetişen başlıca tarım ürünleri şunlardır:
Fındık : Trabzon, Giresun ve Ordu başlıca üretim alanlarıdır. Türkiye toplam üretiminin % 85'i bölgeden karşılanır.
Çay : Giresun'dan Gürcistan'a kadar olan kıyı şeridinde yetiştirilir. Rize çevresinde yoğunlaşır. Türkiye toplam çay üretiminin %100'ü bu bölgeden karşılanır. Tabii ekim alanı en dar olan ürünlerimizdendir.
Tütün : Daha çok Orta Karadeniz Bölümü'nde (Samsun, Amasya ve Tokat çevresi) yetiştirilir. Ayrıca Batı Karadeniz'de Düzce dolaylarında da üretimi yapılır. Türkiye toplam tütün üretiminin %13'ü bölgeden karşılanır.
Mısır : Bütün kıyı boyunca yetiştirilir.
Elma : Bölgede Amasya başta olmak üzere Kastamonu ve Tokat çevresinde yetiştirilir.
Şekerpancarı: Amasya, Tokat, Kastamonu çevresinde tarımı yapılmaktadır.
Keten-kenevir: Kastamonu başta olmak üzere Sinop, Zonguldak çevresinde tarımı gelişmiştir.
Soya Fasulyesi: Ordu- Giresun çevresinde tarımı yapılmaktadır.
Zeytin: Soğuktan korunmuş Çoruh vadi oluğunda ( Artvin -Yusufeli) tarımı yapılır.
Turunçgiller: Kış ılıklığı sebebiyle Rize çevresinde tarımı yapılır.
Kivi: Son yıllarda Rize ve Trabzon çevresinde tarımı yapılmaya başlamıştır.

Hayvancılık
Bölgede hayvancılık faaliyeti önemli bir ekonomik etkinliktir. Kıyı kesiminde bitki örtüsünün gür olması, yüksek dağ çayırlarının bulunması ve arazinin engebeli olması ve nemli iklim nedeniyle büyükbaş hayvancılık yapılır.Bölgenin kuzeyindeki Karadeniz, balık potansiyeli bakımından zengindir. Türkiye balık üretiminin yaklaşık % 80'i Karadeniz'den karşılanır. Son yıllarda aşırı avlanma ve denizin kirlenmesi nedeniyle balık üretiminde düşme görülmüştür. Karadeniz'de 200 m den daha derinlerde zehirli gazlar sebebiyle canlı hayatı yoktur.Küçükbaş hayvancılık bölgenin iç kesimlerindeki ovaların kenarlarında yaygındır.
Arıcılık faaliyetleri de bölgede gelişmiştir. Özellikle Rize-Anzer yöresinin balları çok ünlüdür.

Yeraltılı zenginlikleri
Taşkömürü : Ereğli - Zonguldak havzasından çıkarılır. Önemli bir kısmı demir-çelik üretiminde enerji kaynağı olarak kullanılır. Ayrıca Çatalağzı Termik Santralinde de taşkömürü kullanılmaktadır.
Bakır : Murgul ( Artvin), Küre ( Kastamonu)'de çıkarılmaktadır.
Linyit : Merzifon ( Amasya) ve Havza (Samsun) çevresinden çıkarılmaktadır.
Manganez: Demirin sertleştirilmesinde kullanılır. Zonguldak-Ereğli ve Artvin-Borçka çevresinde çıkarılır.

Endüstri
Demir - çelik Endüstrisi : Divriği (Sivas)'den çıkarılan demir cevheri, Samsun limanı vasıtasıyla taşınarak Karabük ve Ereğli'deki fabrikalarda işlenir.
Bakır Endüstrisi : Murgul (Artvin)'daki bakır cevheri, bu yörede kurulan bakır fabrikasında işlenir. Küre (Kastamonu)'de çıkarılan bakırlar ise Samsun bakır işletmelerinde işlenir ( Sebebi Samsun'un iç kesimlere olan bağlantısının kolay sağlanmasıdır).
Şeker Endüstrisi : Karadeniz Bölgesi'nde üretilen şekerpancarı Turhal (Tokat), Suluova (Amasya) ve Kastamonu şeker fabrikalarında işlenir.
Tütün Endüstrisi : Karadeniz'in, özellikle Orta Karadeniz Bölümü'nün tütünleri, Samsun ve Tokat'taki sigara fabrikalarında işlenir.
Fındık İşleme Endüstrisi : Giresun çevresinde gelişmiştir.
Çay Endüstrisi : Rize ve yöresinde toplanmıştır.
Kağıt Endüstrisi : Aksu ( Giresun), Çaycuma (Zonguldak) ve Taşköprü (Kastamonu) da bulunmaktadır.
Kereste-tomruk Endüstrisi: En fazla Batı Karadeniz Bölümünde gelişmiştir (Sinop, Bartın, Zonguldak, Bolu, Düzce ve Kastamonu çevresinde).
Bölge, maden kömürü, bakır, orman ve deniz ürünleri, çay, fındık, tütün, demir - çelik, keten - kenevir, pirinç, soya fasulyesi bakımından ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlar.
Yer şekillerinin ulaşımı engellemesi, doğal limanlardan yoksun olması, ana ulaşım yollarına sapa kalması. Karadeniz Bölgesi'nin gelişimini yavaşlatmıştır.

Turizm
Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyellerinin başında tabii güzellikler gelir. Karadeniz kıyıları çok çeşitli bitki ve ağaçlar ile bunların oluşturduğu manzaralara sahiptir. Yaylacılık faaliyetleri son yıllarda gelişen turizm faaliyetlerinden biridir. Bolu Kartalkaya'da ve Ilgaz Dağları'nda kış turizmi yaygındır. Abant gölü ile Yedigöller çevresindeki sayfiye yerleri, Bolu, Düzce, Kızılcahamam kaplıcaları, Amasra, Cide, Sinop, Trabzon ( Sümela Manastırı) ve Amasya'da ( Kral mezarları) yer alan tarihi eserler Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyellerini oluşturur.
Çoruh nehrinde rafting yapılmaktadır.
Her mevsim yağışlı olmasından dolayı deniz turizmi gelişmemiştir.

Nüfus ve yerleşme
Doğal koşullar nedeniyle nüfusun büyük bölümü kıyıda toplanmıştır. İç kısımlar kıyılar kadar yoğun nüfuslu değildir.
Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Fakat Orta ve Doğu Karadeniz bölümlerinin özellikle kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğu fazladır.
Kıyı ovaları, maden ve endüstri bölgeleri yoğun nüfusludur. Bölgede doğal koşullar nedeniyle şehirleşme oranı düşüktür.
Bölge nüfusunun yaklaşık %70'i kırsal kesimde oturur. Türkiye genelinde en fazla kırsal nüfusa sahip bölgedir. En önemli şehir merkezleri kıyı şeridindedir. Bunlar Samsun, Zonguldak ve Trabzon'dur. Bölgedeki tarım alanlarının sınırlı oluşu, hızlı nüfus artışı, endüstrinin gelişmemesi, açık deniz balıkçılığının yapılamayışı, bölgeden diğer bölgelere (özellikle Marmara'ya) yoğun göçlere neden olmaktadır.
Diğer bölümler göç verirken Batı Karadeniz göç almaktadır. Sebepleri: Ereğli-Zonguldak taşkömürü havzalarının varlığı, Karabük ve Ereğli'de demir -çelik endüstrisinin gelişmesidir.
Orta Karadeniz Bölümü dışında iç kesimler seyrek nüfusludur. Orta Karadeniz'de ise, küçük ovaların iç kesimlerde de yer alması nüfusun kıyı ile dengelenmesini sağlamıştır.
Bölgede iç kesimlerde toplu, kıyıda dağınık yerleşme görülür. Yurdumuzda dağınık yerleşmenin en fazla görüldüğü bölge Karadeniz Bölgesi , bölüm ise Doğu Karadeniz Bölümüdür.Bu durum yağışın bol, arazinin engebeli olması ve tarım alanlarının dağınık olmasından kaynaklanır

Bölümleri

1. Doğu Karadeniz Bölümü
Gürcistan sınırından başlayarak Ordu'nun doğusundaki Melet çayına kadar uzanır. Karadeniz'in en dağlık ve yükseltisinin en fazla olduğu bölümüdür.
En fazla yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en fazla olduğu bölümdür.
Heyelan olayının en fazla olduğu bölümdür.
Tarımda makinalaşmanın en az geliştiği bölümdür.
Kırsal nüfusun ve dağınık yerleşme şeklinin en fazla olduğu bölümdür.
Bölümün en gelişmiş kentleri Rize ve Trabzon'dur. Doğu Karadeniz'in Türkiye ekonomisine en önemli katkıları tarım alanındadır.

2. Orta Karadeniz Bölümü
Melet çayından Sinop'un doğusuna kadar uzanır. Doğu Karadeniz Bölümü'ne göre güneye daha fazla sokularak Tokat ve Çorum illerinin büyük bölümleri ile Amasya ilinin tamamını içine alır.
Yer şekilleri Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha sadedir. Dağların yükseltisi azalmış ve dağlar içeriye çekilmiş durumdadır. Bunun sonucunda tarım alanları ve ulaşım çok gelişmiştir. En gelişmiş şehri Samsun'dur.
Bölgenin en az yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en az olduğu bölümdür.
Türkiye ekonomisine katkısı daha çok tarım alanındadır.

3. Batı Karadeniz Bölümü

Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanır. Bölüm genel olarak dağlıktır.
En gelişmiş şehri Zonguldak'tır. Orman ürünleri ve ormancılık önemli gelir kaynağıdır. Bolu ve Düzce çevresinde çok sayıda kereste fabrikası bulunmaktadır. Zonguldak çevresi maden çıkarımı, Ereğli -Karabük çevresi maden işletmeleri ile Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
plum - avatarı
plum
Ziyaretçi
17 Kasım 2009       Mesaj #4
plum - avatarı
Ziyaretçi

Karadeniz Bölgesi Gölleri


Karadeniz Bölgesi sınırları içinde birçok doğal ve yapay göl vardır. Bölgede büyük göller yoktur. Sik sik heyelan görülen bölgede bu sebeple olusmus heyelan set göllerine rastlanir. Bunlar Tortum, Sera, Abant, Yedigöller ve Zinav gölleridir, bunun disinda Trabzon yakinlarindaki Uzungöl bir alüvyal set gölüdür.Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak, bölgenin Orta Bölgede 3 büyük şehirin gerisindeki diğer gelişmiş iller Rize Bolu Kastamonu Zonguldak Sinoptur.Karadeniz bölümü kıyısında denize dökülmektedir. Orta Karadeniz bölümünün bir diğer önemli akarsuyu da Samsun ilinin Çarşamba ilçesinden Karadeniz'e dökülen Yeşilırmak'tır. Sakarya Nehri de Marmara Bölgesi sınırları içinde denize dökülmektedir.
Çoruh Nehri, dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri ve en derin nehridir. Artvin ilinin en büyük akarsuyudur. Bu illerdeki hemen hemen bütün çay ve dereler Çoruh’un kollarını oluştururlar.
Kaynağını Mescid Dağı'nın (3.255 m) batı yüzünden alır. Önce batı doğrultusunda akıp Bayburt ve İspir’den geçtikten sonra bir yay çizerek. Yusufeli'nin Yokuşlu köyü önünde Artvin il sınırlarına girer. Yusufeli, Artvin ve Borçka’nın içerisinden geçtikten sonra Borçka’nın Muratlı kasabasından geçerek burada il ve ülke sınırlarını terk eder ve Batum’da Karadeniz’e dökülür. Toplam uzunluğu 376 km'dir.
Karadeniz Bölgesi sınırları içinde birçok doğal ve yapay göl vardır. Başlıca doğal göller Çağa, Melen (Efteni) ve Abant gölleridir.
Karagöl, Şavşat ilçe merkezinin 48km. kuzeyinde yer almaktadır. Sahara Yaylası ise ilçe merkezine 17 km. uzaklıktadır.
Başlıca yapay göller Hasanpolatkan, Çamlıdere ve Gökçekaya Barajı ve Hidroelektrik Santrali baraj gölleri ve Tortum, Sera, Abant, Yedigöller ve Zinav gölleridir. Ordu'nun Ulubey ilçesi Ohtamış köyünde bulunan Ohtamış Şelalesi 30 metre yüksekliğiyle Karadeniz'in ikinci büyük şelalesidir. Turizm için ideal yerlerden biridir. Bunun dışında Karadeniz Bölgesi'nde fındık, çay, kivi gibi besinler çok üretilir. Bu da ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Fındıklar yol boyunca uzanır.
Türkiye'nin kuzeyinde, Sakarya’nın doğusundan Gürcistan’a kadar Karadeniz’e paralel olarak bir şerit gibi uzanır. Gürcistan, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Marmara Bölgeleriyle ve adını aldığı deniz ile komşulardır.


Karadeniz Bölgesi'nin Gölleri:


  • Çağa
    Ad:  abant-ilkbahar-3.jpg
Gösterim: 25431
Boyut:  84.2 KB
  • Melen (Efteni)
  • Abant
  • Karagöl ( Şavşat)
  • Hasanpolatkan Baraj Gölü
  • Çamlıdere Baraj Gölü
  • Gökçekaya Baraj Gölü
  • Tortum
  • Sera
  • Yedigöller
  • Zinav Gölü
  • Uzungöl


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 15 Kasım 2016 18:53
rapishare - avatarı
rapishare
Ziyaretçi
11 Mart 2010       Mesaj #5
rapishare - avatarı
Ziyaretçi
KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:
Yurdumuzun kuzeyinde, Sakarya'nın doğusundan Gürcistan'a kadar Karadeniz'e paralel olarak bir şerit gibi uzanır.
Gürcistan, D. Anadolu, İç Anadolu ve Marmara Bölgeleriyle ve adını aldığı deniz ile komşudur.

ALANI VE NÜFUSU:

Gerçek alanı olan 143.537 Km2 ile Türkiye topraklarının %18'ini kaplar. Alan bakımından 3. Büyüklükteki bölgemizdir. Bölge Doğu-Batı doğrultusunda 1400 Km, Kuzey-Güney doğrultusunda 100-200 Km ile bir şeride benzer.
Nüfusu 2000 sayımına göre 8.4 milyondur. Nüfus yoğunluğu Km2'ye 59 kişidir. Bu Türkiye ortalamasının altındadır. (Türkiye ortalaması Km2'ye 83 kişi)

BÖLÜMLERİ:

1.Batı Karadeniz
2.Orta Karadeniz
3.Doğu Karadeniz

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ:

Kıyıları:
Dağlar kıyıya paralel olarak uzandığı için kıyılar az girintili-çıkıntılıdır. Bu kıyı tipine Boyuna Kıyı Tipi denir.
Tek doğal limanı Sinop'tur. Arkasındaki dağların ulaşımı zorlaştırması nedeniyle fazla gelişmemiştir. Buna rağmen Trabzon, Samsun gibi limanlar yapay olmasına rağmen ulaşımları sayesinde gelişmişlerdir.
Bu kıyı tipinde bir kıyı aşındırma şekli olan Falez (Yalıyar) çok görülür.

Dağları:
Batı K.: Küre (İsfendiyar) Dağları, Bolu Dağları, Ilgaz Dağları, Köroğlu Dağları
Orta K.: Canik Dağları
Doğu Karadeniz (Rize) Dağları ( Zirvesi: Kaçkar D.3932), Giresun Dağları,
Çimen, Kop, Mescit, Akdağ ve Yalnızçam Dağları
D. Karadeniz'de Zigana ve Kop geçitleri vardır.

Akarsuları:
Bartın Çayı (Ulaşım yapılabilir.), Yenice (Filyos) Çayı
Kızılırmak (Türk.'nin en uzun ırmağı), Yeşilırmak ve Çoruh (Gürcistan'dan dökülür.)

Ovaları:
Kastamonu, Bolu ve Düzce Ovaları. Bafra ve Çarşamba Delta Ovaları

Gölleri:
Sera ve Tortum gölleri (Heyelan Gölleri), Abant ve Yedigöller. Baraj Gölleri: Almus, Suat Uğurlu, Hasan Uğurlu (Yeşilırmak), Hirfanlı ve Altınkaya (Kızılırmak), Sarıyar (Sakarya)

İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ:

Bölgenin kıyı kesiminde Karadeniz İklimi görülür. İklim bu alanlarda her mevsim yağışlı ve ılımandır. En fazla yağışı sonbaharda, en azını yazın alır. Bitki örtüsü Ormandır. Bölge orman bakımından ilk sırada gelir. Yağışlı ve ılık olduğu için yangın çok azdır. En fazla yağış alan bölgemizdir. Rize'de en fazla alan şehirdir.
İç kesimlerde iklim karasallaşır. Dağların bu güney yamaçlarında yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve kar yağışlı bir iklim görülür. En fazla yağışı ilkbaharda, en azını yazın alır. Bitki örtüsü ise buralarda Bozkırdır.
Yağışın bol olması sayesinde orman ve akarsuların debileri (su miktarları) fazladır. Yağışın yeterli olması sayesinde nadasa bırakmanın en az olduğu bölgemizdir. Bölge kuzeye yakın olduğu için güneşten yararlanma süresi azdır, gölge boyu uzundur, gece-gündüz süresi arasında fark en fazladır. Kimyasal çözülmenin de en fazla olduğu bölgemizdir.

TARIM VE HAYVANCILIK:

Fındık: Ordu ve Giresun çevresinde. Türkiye'de ve Dünyada 1.Sıradadır.
Çay: Rize kıyılarında. Bol yağış ve yıkanmış toprak ister. Türkiye'de 1.Sıradadır.
Tütün: Orta Karadeniz ve Bolu-Düzce ovası. Yağışı sevmez. Türkiye'de 2.Sıradadır.
Mısır: Bölgenin yağışlı kıyılarında. Bölgede tüketilir. Türkiye'de 1.Sıradadır.
Şekerpancarı: Orta Karadeniz'de, Soya Fasulyesi ve Keten-Kenevir: Kastamonu, Sinop, Zonguldak ve Ordu'da. Tahıl: Karasal iklimin görüldüğü iç kesimlerde. Sebze ve Meyve: Sulamanın yapılabildiği kıyı ve iç ovalarda. Zeytin ve Turunçgiller: D. Karadeniz'de az bir alanda yetiştirilir.
Kıyı kesiminde yağışlı ve gür otlaklara sahip alanlarda büyükbaş hayvan, iç kesimdeki düzlüklerde ise küçükbaş hayvan yetiştirilir. Arıcılık ve balıkçılıkta diğer hayvancılık faaliyetleridir.

YER ALTI ZENGİNLİKLERİ:

Taşkömürü: Zonguldak , Bartın ve Kastamonu'da. Türkiye'de tek.
Bakır: Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize). Türkiye'de 1.Sıradadır.
Linyit: Bolu, Çankırı, Amasya, Samsun, Ankara'da. Demir: Ordu'da.
Manganez: Trabzon, Artvin, Amasya ve Kastamonu'da çıkarılır.

ENDÜSTRİ:

Demir-Çelik Sanayisi: Karabük ve Ereğli'de. Bakır Tesisleri: Samsun'da.
Şeker Sanayisi: Turhal, Amasya, Suluova, Çorum, Kastamonu ve Çorum'da.
Tütün Sanayisi: Samsun ve Tokat'ta. Kağıt Sanayisi: Batı Karadeniz'de.
Çay Sanayisi: Rize ve çevresi. Fındık Sanayisi: Ordu ve çevresi.
Gıda ve Dokuma Sanayisi: Büyük kentlerin yakınlarında Kurulmuştur.

NÜFUS VE YERLEŞME:

2000 Sayımına göre bölgenin nüfusu 8.4 Milyondur. .Nüfus yoğunluğu Km2'ye 59 kişidir. Nüfus yoğunluğu bakımından Doğu Anadolu'dan sonra en az 2. yoğunluktaki bölgedir. Bu Türkiye ortalamasının altındadır. Çünkü bölgenin geçim kaynakları kısıtlı olduğu için çok göç verir. Nüfus kıyı bölümüne, iç ovalara ve Batı Karadeniz'deki maden ve sanayi alanlarına toplanmıştır.
Nüfus Artış Hızı %o 4'tür (Türkiye %o18.34) Yeryüzü şekilleri nedeniyle Dağınık Kır Yerleşmesi çok görülür. Ev yapımında ağaç sık kullanılır. Nüfusun %51'i kırsal kesimde yaşar (Türkiye'de % 35) , Halkı genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşır.

TURİZM:

Bolu'da Abant Gölü ve Yedigöller. Kastamonu'da Safranbolu Evleri. Bolu-Kartalkaya ve Ilgaz Dağlarında Kayak Turizmi. Samsun ve Tokat'ta Kaplıcalar. Trabzon-Maçka'da Sümela Manastırı.
Plajlar ve Karadeniz Yaylalar.

TARİHİ ÖNEMİ:

Samsun M. Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Anadolu'ya ayak bastığı yerdir. Havza, Tokat ve Amasya Milli Mücadeledeki diğer önemli kentlerdir.
Kastamonu'da M. Kemal'in şapka takarak. Kılık Kıyafet İnkılabını başlattığı şehirdir.

BÖLGE HAKKINDA NOTLAR:

* Alan bakımından %18 ile 3. Büyük bölgemizdir.
* Kırsal nüfusun en fazla olduğu bölgemizdir.
* Ormanlarımızın %27'sine sahip olarak 1.Sıradadır.
* En fazla yağış alan bölgedir.
* Nadasa bırakmanın en az olduğu bölgedir.
* Temel geçim kaynağı tarımdır.
* En çok göç veren bölgedir.
* Güneşten yararlanma oranı en az bölgedir.
* Gölge uzunluğu en fazla bölgedir.
* Gece-Gündüz süresi arasındaki farkın en fazla olduğu bölgedir.
* Kimyasal çözülmenin en fazla olduğu bölgedir.
* En fazla heyelan olan bölgedir.
* En fazla falez (yalıyar) olan bölgedir.
* Çay, Fındık, Mısır, Keten-Kenevir, Soya Fasulyesi üretiminde 1. Sıradadır.
* Taşkömürünün tamamı ve Bakırın yarısı bu bölgeden sağlanır.
* Kereste en çok Sinop, Kastamonu ve Bolu'da üretilir.
* Boyuna kıyı tipi görülür.
* Sıcaklık ortalaması 14-15 derece, yağış ortalama 1000 mm'dir.
* Çatalağzı Termik Santrali bu bölgededir.
* Kızılırmak Türkiye'nin en uzun ırmağıdır.
* Batın Çayının kısa bir bölümünde akarsu ulaşımı yapılabilmektedir.
* Yeryüzü şekilleri nedeniyle İnsan ve hayvan gücüyle tarım yaygındır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 15 Kasım 2016 11:25
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
24 Temmuz 2012       Mesaj #6
buz perisi - avatarı
VIP Lethe

Karadeniz Bölgesi


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Türkiye'nin coğrafî bölgelerinden biri. Türkiye'nin kuzeyi boyunca uzanır. Genişliği kimi yerlerde 100, kimi yerlerde ise 200 km.yi bulur. Türkiye'nin en büyük bölgelerinden biri olan Karadeniz Bölgesi doğuda Gürcistan sınırından başlayarak batıda Adapazarı ovasına dek uzanır. Bolu, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Samsun, Amasya, Tokat, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin'in tamamı; Erzurum, Erzincan, Sıvas, Çorum, Yozgat, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Bilecik ve Bayburt illerinin topraklarının bir bölümü Karadeniz Bölgesi'ndedir. Karadeniz Bölgesi'nin yüzölçümü 132.000 km2'dir. Bölgede bütünüyle yer alan 15 kentin toplam nüfusu 10 milyona yakındır. Kuzey Anadolu sıradağlarının baştan başa geçtiği Karadeniz Bölgesi'nde, dağların yükseklikleri doğuya doğru gidildikçe artar, en büyük yükselti Kaçkar Dağı'dır (3.937 m). Kışları ılık, yazları serin olan Karadeniz Bölgesi'nde her mevsim yağışlıdır. Bu iklim denizden içeriye doğru uzaklaşıldıkça sertleşir. Batı kıyılarında daha soğuk geçen kış, doğu kıyılarında ılıklaşır. Karadeniz Bölgesi zengin bir bitki örtüsüne ve sık ormanlara sahiptir. Dağların üzeri belirli bir yükseltiye kadar ormanlar, ondan sonra da geniş otlaklarla kaplıdır. Fakat dağların içeriye bakan yamaçları daha çok ağaççıklar ve çalılarla kaplıdır. Bölgenin gelişmiş bir ekonomisi vardır. Toprağın 1/5'i tarıma ayrılan bölgede buğday, tütün, şekerpancarı, keten, kenevir, turunçgiller, fındık, elma, ceviz, erik ve çay üretimi yapılır. Hayvancılığın da geliştiği bölgede; koyun (çeşitli türler), inek, tiftik keçisi, tavuk yetiştirilir ve balık avcılığı (hamsi, mersin balığı) yapılır. Bölgede enerji kaynağı olarak ya da endüstride hammadde olarak kullanılan madenler vardır. Bakır, kurşun, demir, pirit, kömür bunların başlıcalarıdır. Endüstri daha çok kıyı bölgelerinde gelişkindir. Şeker (Amasya, Kastamonu) tütün (Samsun), çay (Rize), fındık (Giresun, Ordu) soya yağı (Ordu), demir-çelik (Karabük ve Ereğli), kâğıt (Ordu, Çaycuma) ve bakır (Murgul) fabrikaları ve işletmeleri kurulmuştur.
Son düzenleyen perlina; 25 Ocak 2017 20:08
In science we trust.
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Kasım 2016       Mesaj #7
perlina - avatarı
Ziyaretçi

KARADENİZ BÖLGESİ

, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun kuzey kesiminde yer alan bölge, kıyısında boydan boya yer aldığı denizin adıyla anılır.
Doğuda SSCB sınırından batıda Adapazarı Ovası'nın (Akova) doğusuna kadar 1.000 km boyunca uzanan Karadeniz Bölgesi'nin güney sınırı Kuzey Anadolu Dağlar'nın (bak. KUZEY ANADOLU DAGLARİ) güney yamaçlarından geçer. Doğuda SSCB, güneyde Doğu Anadolu ve İç Anadolu, batıda Marmara bölgeleriyle çevrilen bölgenin kuzeyinde de Karadeniz yer alır. Genişliği 100-200 km arasında değişen bölgenin yüzölçümü 141.000 km2'yi bulur. Karadeniz Bölgesi bu yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde 18'ini kaplar.

Ad:  karadeniz bölgesii.jpg
Gösterim: 9192
Boyut:  43.7 KB
Rize, Trabzon, Bayburt, Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop, Kastamonu, Zon-guldak ve Bolu illerinin tüm toprakları Karadeniz Bölgesi'nin sınırları içindedir. Artvin ve Gümüşhane illerinin çok küçük bazı bölümleri Doğu Anadolu Bölgesi'nde kalır. Tokat ilinin büyük bölümü bölge sınırları içindedir. Çorum ve Çankırı illerinin yaklaşık yarısı İç Anadolu Bölgesi'nin sınırlarına taşar. Büyük bölümleri Doğu Anadolu Bölgesi'nde kalan Erzurum, Erzincan; İç Anadolu Bölgesi'nde kalan Sivas, Yozgat, Ankara, Eskişehir; Marmara Bölgesi'nde kalan Bilecik ve Sakarya illerinin bazı bölümleri Karadeniz Bölgesi'nin sınırları içindedir.
Ordu ilinde yer alan Melet Çayı'nın doğusu Doğu Karadeniz bölümü, Melet Çayı vadisinden Gerze yakınlarına kadar uzanan kesim Orta Karadeniz bölümü, Gerze'nin batısında kalan topraklar ise Batı Karadeniz bölümü adıyla anılır.

1985'te yapılan son nüfus sayımı sonuçlarına göre Karadeniz Bölgesi'nde 8 milyondan çok insan yaşamaktadır. Bölgede ortalama olarak kilometrekareye 62 kişi düşer. Doğu Karadeniz bölümünde kıyı şeridinin bazı ke¬simlerinde nüfus yoğunluğu kilometrekarede 200 kişiyi bulur. Bölge halkının yüzde 70'ini aşan bölümü kırsal yörelerdeki yerleşim yerlerinde, yüzde 30'a yakın bölümü de nüfusu 10 bini aşan 72 kentte yaşar. Bölgenin en önemli kentlerinden olan Zonguldak, Samsun ve Trabzon'un nüfusu 100 binden çoktur.

Doğal Yapı


Karadeniz Bölgesi'nin yüzey şekillerini büyük ölçüde Karadeniz kıyısına paralel olarak uzanan Kuzey Anadolu Dağları belirler. Genellikle kıyının hemen ardında bir duvarı andırırcasına yükselen bu dağlar, Doğu ve Orta Karadeniz bölümlerinde iki, Batı Karadeniz bölümünde ise üç sıra oluşturur. Bu dağların Doğu Karadeniz bölümünde birbirine paralel olarak uzanan sıralarına Doğu Karadeniz Sıradağları denir. İki önemli akarsuyun birbirine ters yönde aktığı Çoruh-Kelkit Vadi Oluğu bu sıradağları, kıyı dağları ve iç sıralar olmak üzere ikiye ayırır. Bu oluğun Orta Karadeniz bölümünde bulunan Kelkit Vadisi kesimi, Canik Dağları adıyla anılan kıyı dağları ile İç Anadolu Bölgesi'ne doğru alçalarak bir plato görünümü kazanan iç sıraların arasına girer.

Kuzey Anadolu Dağları'nın Batı Karadeniz bölümündeki kesimleri kıyıdan içlere doğru birbirine paralel olarak Küre (İsfendiyar), İlgaz, Bolu ve Köroğlu dağları denen sıralardan oluşur. Kuzey Anadolu Dağları'nın en yüksek noktası, doğu kesimde 3.932 metreye ulaşan Kaçkar Dağı'dır. Bu dağların yüksek kesimlerinde yer alan ve gür çayırlarla kaplı sulak yaylalar hayvancılık açısından önem taşır.
Karadeniz Bölgesi'nde ovalar fazla yer tutmaz. Başlıca düzlükler, dar kıyı şeridiyle vadi tabanlarının genişlediği kesimlerde yer alan ovalardır. Bölgenin en büyük düzlükleri, Yeşilırmak ve Kızılırmak'ın getirdiği alüvyonların birikmesiyle oluşan Çarşamba ve Bafra ovalarıdır. Ayrıca Batı Karadeniz bölümünde yer alan Düzce Ovası da önemli bir tarım alanıdır.

Akarsu kaynakları bakımından en zengin bölgelerimizden biri olan Karadeniz Bölgesi'nden çıkan sular Karadeniz'e dökülür. Türkiye sınırları içinde doğan ve gene ülke sınırları içinde denize ulaşan en uzun akarsu olan Kızılırmak, bölgenin Orta Karadeniz bölümü kıyısında denize dökülür. Kızılırmak'tan başka Karadeniz Bölgesi'nden kaynaklanan suları toplayan başlıca akarsular Çoruh Irmağı, Harşit (Doğankent) Çayı, Yeşilırmak, Filyos Çayı ve Sakarya Irmağı'dır. Çoruh Irmağı SSCB topraklarında, Sakarya Irmağı da Marmara Bölgesi sınırları içinde denize dökülür.

Karadeniz Bölgesi sınırları içinde birçok doğal ve yapay göl vardır. Başlıca doğal göller Tortum. Lâdik. Çağa. Melen (Efteni) ve Abant gölleridir. Çarşamba Ovası'ndaki Simenlik (Simcnit) Gölü ve Akgöl ile Bafra Ovası'ndaki Uzun, Balık, Liman ve Karaboğaz gölleri birer delta gölüdür. Doğu Karadeniz Dağları'nın yüksek kesimlerinde buzul aşındırması sonucunda oluşmuş çok sayıda buzyalağı (sirk) gölü vardır. Bölge sınırları içindeki başlıca yapay göller Almus, Suat Uğurlu. Hasan Uğurlu, Karaçomak, Hasanlar. Sarıyar ve Gökçekaya baraj gölleridir.
Karadeniz Bölgesi kıyıları açığında Giresun Adası dışında önemli bir ada yoktur. Bölge kıyıları, denize kıyısı olan öteki bölge kıyılarına oranla daha az girintili çıkıntılıdır. Bu kıyıdaki en dikkat çekici çıkıntı Sinop Ya-rımadası'dır. Yarımadanın kuzeybatı ucunda yer alan Inceburun. Anadolu'nun en kuzey noktasıdır.

İklim ve Bitki Örtüsü


Bölgenin doğal yapısını büyük ölçüde belirleyen Kuzey Anadolu Dağları, iklim ve bitki örtüsü açısından kıyı ile iç kesimler arasında önemli farklılıkların ortaya çıkmasına yol açar. Deniz etkisiyle kıyı kesimi ılıman ve nemlidir. Bu etki mevsimler arasındaki sıcaklık farklarının azalmasına da yol açar. Dağ sıralarının arasında yer alan iç kesimlerde ise kara ikliminin etkisi görülür. Kıyı kesiminin genellikle ılık ve yağışlı olmasına karşın iç kesimlerde yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer.
Dağların Karadeniz'e bakan yüzünde kışlar genellikle ılıktır, ama batı kesiminde Balkanlar ya da Karadeniz üstünden gelen soğuk havanın etkileri görülür. Doğu Karadeniz bölümü kıyılarında çok yüksek olan yıllık ortalama yağış miktarı, Orta Karadeniz bölümünde azalır, Batı Karadeniz bölümü kıyılarında gene artar. Bölge kıyılarında kar yağışlı gün sayısı yılda ortalama olarak 10'u aşmaz.
Karadeniz Bölgesi'nin iç kesimlerinde mevsimler arasındaki sıcaklık farkları birden artar, yağışlar ise azalır. Kıyı dağlarının ardında yer alan kesimlerde yıllık ortalama yağış miktarı genellikle 500 milimetrenin altındadır. İç kesimlerde kar yağışlı gün sayısı yılda ortalama 20 dolayındadır.
Karadeniz Bölgesi'nin çeşitli kesimleri arasında iklim farklılığı olduğu gibi doğal bitki örtüsünün yayılışı açısından da farklılıklar vardır. Kıyı dağlarının Karadeniz'e bakan yamaçları, ülkemizin orman açısından en zengin alanıdır. Bu ormanlar bazı kesimlerde yerini yalancı maki topluluklarına, bazı kesimlerde de çay ve fındık bahçelerine bırakır. Bu dağların orta yükseklikteki kesimleri geniş yapraklı ağaçlardan, yüksek kesimleri ise iğneyapraklı ağaçlardan oluşan gür ormanlarla örtülüdür. Ormanların sona erdiği yüksek kesimlerde Alp tipi çayırlar yer alır. Karadeniz Bölgesi'nin iç kesiminden Doğu Anadolu Bölgesi'ne doğru alçalan kesimlerin doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir.

Ekonomi


Karadeniz Bölgesi'nde yaşayan halkın büyük bölümü geçimini tarımdan sağlar. Doğu ve Orta Karadeniz bölümlerinde tarımsal üretim ve tarıma dayalı ticaret yaygınken Batı Karadeniz bölümünde tarımın yanı sıra sanayi de ağırlık kazanır.
Karadeniz Bölgesi'nin tanıtıcı bitkisel ürünü çay, fındık ve mısırdır. Ülkemizde çay yalnızca Doğu Karadeniz bölümünün kıyı kesiminde yetişir. Bölgenin doğu ve batısındaki kıyı kesimlerinde yaygın olarak üretilen fındık, Türkiye'nin dış ülkelere sattığı başlıca tarımsal ürünler arasında yer alır. Bölgede yetiştirilen öteki tarla bitkileri şekerpancarı, patates, arpa, pirinç, soğan, ayçiçeği ve kendirdir. Eskiden yaygın olan tütün üretimi önemini yitirmektedir. Yetiştirilen başlıca meyveler elma ve armut; sebzeler ise domates, lahana, hıyar, fasulye ve pırasadır. Miktarı az olmakla birlikte bölgenin doğu kıyısında mandalina, portakal ve limon da yetiştirilir.

Karadeniz Bölgesi hayvancılığında sığırcılık başta gelir. Yaygın olarak yetiştirilen bir başka büyükbaş hayvan çeşidi de mandadır. Bunların yanı sıra küçükbaş hayvan da yetiştirilen bölgede tavukçuluk ve arıcılık da önem taşır. Karadeniz Bölgesi'nde nitelikli bal üretimi de oldukça fazla miktarda yapılır.
Balık ve orman ürünleri azımsanmayacak düzeyde önem taşıyan gelir kaynaklarındandır. Bölgenin en ünlü deniz ürünü hamsidir. Bölgedeki ormanlardan önemli miktarda kerestelik tomruk elde edilir.

Karadeniz Bölgesi'nde yaygın olan sanayi kuruluşları tarımsal ürünlerin işlenmesi amacıyla kurulan tesislerdir. Bunların başlıcaları çay, fındık işleme, bitkisel yağ, sigara, şeker, kâğıt, süt ürünleri ile deniz ve orman ürünleri fabrikalarıdır. Ağır sanayi tesisleri Batı Kara-deniz bölümünde yer alır. Karabük ve Ereğli'deki demir-çelik tesisleri ile Ereğli-Zonguldak Kömür Havzası'ndan çıkarılan taşkömürünün kullanıldığı Çatalağzı Termik SantralıTürkiye ölçeğinde önem taşır. Birçok hidro-elektrik santralın da bulunduğu bölgede yer alan öteki sanayiler çimento ve ateş tuğlası fabrikalarıdır.
Yeraltı kaynaklan bakımından oldukça zengin sayılan Karadeniz Bölgesi topraklarındaki başlıca maden yatakları altın ve gümüş, taşkömürü, linyit ve bakırdır. Taşkömürü üretimi yapılan Zonguldak ili ile bakır üretimi yapılan Artvin ilinde bu madenlerin çıkarımı, arıtımı ve işlenmesi amacıyla kurulmuş birçok tesis vardır. Bölgede kaplıca turizmi açısından önem taşıyan şifalı su kaynakları da vardır.

Kıyılarındaki doğal kumsalları, dağlarında değişik yeşillikteki ormanları ve buzul golleriyle eşsiz doğal güzellikler sunan Karadeniz Bölgesi, yeterince tanınmamasına karşılık turizm ve dağcılık açısından Türkiye'nin en ilginç bölgelerindendir. Doğal bitki ve yabanıl hayvan toplulukları için koruma alanları ayrılmış, alabalık üretme istasyonları kurulmuş olan bölgede eğlenme ve dinlenme olanakları sağlayan birçok orman içi dinlenme yeri vardır. Bunların yanı sıra bölge sınırları içinde üç ulusal park alanı yer alır. Bunlar Trabzon ilindeki Maçka-Altındere Milli Parkı ile Kastamonu ilinin Çankırı iline komşu olduğu yörede bulunan Ilgaz Dağı Milli Parkı ve Bolu ilinin Zonguldak iline komşu olduğu kesimde kurulan Yedigöller Milli Parkı'dır. Maçka-Altındere Milli Parkı'nın sınırları içinde yer alan Sümela Manastırı her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir.

Eskiden denizyolundan başka ulaşım olanağı olmayan Karadeniz Bölgesi, günümüzde ulaşım olanağı açısından gelişmiş bir düzeydedir. Birçok iskelesi de bulunan bölgenin başlıca limanları Zonguldak, Samsun ve Trabzon kentlerindedir. Zonguldak ve Samsun limanları birer demiryolu hattıyla Anadolu'nun iç kesimlerine bağlanır. Trabzon limanını, Erzurum ve Ağrı'dan geçerek Gürbulak sınır kapısıyla İran'a bağlayan karayolu, Doğu Karadeniz Sıradağları'nı Zigana ve Kop geçitlerinde aşar. Karadeniz kıyı yolu, bölgenin kıyı kesiminde yer alan birçok kenti birbirine bağlar. Bu yolun en doğusunda yer alan Sarp sınır kapısı, ülkemiz ile SSCB arasındadır. Trabzon, Samsun ve Sinop'ta havaalanları vardır

Kaynak : Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Kasım 2016       Mesaj #8
perlina - avatarı
Ziyaretçi

Karadeniz Bölgesi


Bölge adını komşu olduğu Karadeniz’den almıştır. Bölgenin tümü doğal, ekonomik ve beşeri özellikler bakımından benzer özellikler gösterir. Ancak yer şekilleri, iklim, tarım, yerleşme ve ekonomik etkinliklere bağlı olarak 3 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’dir.

Yer şekilleri
Dağlar : Batı Karadeniz’de birbirine paralel 3 sıra halinde uzanan dağlar, Orta Karadeniz’de kıyıdan uzaklaşıp, tek sıra halinde uzanır. Ortalama yükselti azalmıştır. Doğu Karadeniz’de ise dağlar iki sıra halinde uzanır. Bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir. Dağ sıraları arasında batı-doğu yönlü uzanan çöküntü ovaları ile Çoruh-Kelkit, Gökırmak ve Devres vadiler yer alır.

Ovalar : Bölgenin en geniş kıyı ovaları Çarşamba ve Bafra delta ovalarıdır. İç kesimlerde Suluova, Taşova, Turhal, Merzifon, Tosya, Boyabat gibi çöküntü ovaları yer alır. Bu çöküntü ovaları Türkiye’nin en aktif deprem bölgeleridir.

Akarsular ve Göller
Akarsular : Yenice, Bartın, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh bölgenin önemli akarsularıdır. Yatak eğimleri fazla, rejimleri düzensiz akarsulardır. Kar erimelerine bağlı olarak ilkbahar aylarında akım yüksektir.

Göller : Bölgede buzul gölleri ve heyelan set gölleri fazladır. Özellikle Doğu Karadeniz Dağları’nda buzul etkisiyle oluşmuş buzul gölleri yaygındır. Sera (Uzungöl), Tortum, Borabay, Abant ve Yedigöller başlıca heyelan set gölleridir. Ayrıca bölgede çok sayıda baraj gölü bulunmaktadır.

İklim
Bölgenin kıyı şeridinde her mevsim yağışlı, yazları serin, kışları ılık geçen Karadeniz iklimi etkilidir. Bu iklimi etkileri Orta Karadeniz’de yer şekillerine bağlı olarak iç kesimlere kadar ulaşır. Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde iklim karasallaşır, yağış miktarı azalır.

Doğal Bitki Örtüsü
İklim koşullarının orman yetişmesine uygun olduğu Karadeniz Bölgesi’nde özellikle denize dönük dağ yamaçlarında sık orman örtüsü görülür. Ormanlar deniz seviyesinden başlar ve 2200 metrelere kadar ulaşır.

Nüfus ve Yerleşme
Bölge, nüfus sayısı bakımından 3. sırada yer alır. Nüfusun büyük bölümü Doğu Karadeniz kıyıları , Orta Karadeniz’deki ovalar ve Batı Karadeniz’de Zonguldak Yöresi’nde toplanmıştır. Bölgede iklimin nemli olması ve tarımsal koşullar, kırsal nüfusun fazlalığına yol açmıştır. Arazinin engebeli olması, su kaynaklarının bolluğu dağınık yerleşmeyi yaygınlaştırmıştır. Konut tipi olarak ahşap evler yaygındır.

İller
Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak.

Ekonomik Özellikler
Tarım
Ad:  karadeniz.jpg
Gösterim: 27942
Boyut:  55.2 KB

Bölge ikliminin nemli olması, kıyıda yaz mevsiminin yağışlı geçmesi, buğday arpa gibi tahıl tarımını engellemiştir. Bol neme gereksinim duyan tarım ürünlerini yaygınlaştırmıştır. Tarım arazileri parçalı ve dar olup, genellikle eğimli arazilerdir. Bu durum tarımda makine kullanımını engellemiştir. Doğu Karadeniz kıyılarında bahçe tarımı yaygındır.

Tarım Ürünleri
Mısır : Kıyı kesiminde buğdayın yerini almıştır. Halkın temel besin maddesidir. Bölge mısır üretiminde 1. sırada yer alır. Ancak üretilen mısırın tümü bölge içinde tüketildiğinden ticari değeri yoktur.

Tütün : Karadeniz Bölgesi, üretimde Ege Bölgesi’nden sonra 2. sırada yer alır. Bafra Ovası (Samsun) en yoğun ekim yapılan alandır. Ayrıca Tokat, Amasya, Düzce Ovası (Bolu) ve Rize Yöresi’nde yetiştirilir.

Fındık : Kış ılıklığına gereksinim duyan fındık Karadeniz iklimine en uyumlu üründür. Türkiye üretiminin %84’ü Karadeniz Bölgesi tarafından karşılanır. Bütün Karadeniz kıyılarında, yer yer iç kesimlerde yetişmesine karşın, en yoğun olarak Ordu ve Giresun’da üretilir.

Çay : Muson iklimine uyumlu bir tarım ürünüdür. Bol nem ve kış ılıklığına gereksinim duyar. Trabzon – Rize arasında Doğu Karadeniz kıyılarında, denize dönük yamaçlarda yetiştirilir. Ülke üretiminin tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar.

Pirinç : Bol suya gereksinim duyar. Akarsu vadi tabanlarında ekimi yapılır. Tosya, Boyabat, Çarşamba ovaları başlıca ekim alanlarıdır.

Şekerpancarı : Bol yağışlı olan Doğu Karadeniz kıyıları dışında tüm bölgede yetişme koşulları vardır. Ekim alanları Kastamonu, Çorum, Tokat, Amasya illerinde geniştir.

Keten-kenevir : Nemli iklim bitkisi olan keten Batı Karadeniz Bölümü’nde Kastamonu ve Sinop’ta yetiştirilir. Kenevir ise uyuşturucu özelliği nedeniyle devlet kontrolünde üretilir.

Meyve : Amasya’da elma, Kastamonu’da erik, Rize’de turunçgiller, Orta Karadeniz’de üzüm, Batı Karadeniz’de kestane tarımı yaygındır.

Hayvancılık
Gür otlaklar ve nemli iklimi büyükbaş hayvancılığı yaygınlaştırmıştır
Batı ve Orta Karadeniz iç kesimlerinde tiftik keçisi yetiştirilir.
Balıkçılık önemli geçim kaynağıdır.
Bolu Yöre’sinde arıcılık ve kümes hayvancılığı yaygındır.

Ormancılık
Ormanların geniş yer kaplaması, ormancılığı önemli bir geçim kaynağına dönüştürmüştür. Batı ve Doğu Karadeniz’de kereste, tomruk, parke ve kağıt fabrikaları bulunur.

Madenler ve Enerji Kaynakları
Madenler : Doğu Karadeniz’de Artvin ve Murgul (Göktaş), Batı Karadeniz’de, Kastamonu – Küre’de bakır çıkartılır. Bölgede çıkarılan bakır, Samsun bakır fabrikasında işlenir.

Enerji Kaynakları : Zonguldak havzasında taşkömürü çıkartılır. Türkiye üretiminin tamamını burası karşılar. Demir-çelik endüstrisinde enerji kaynağı olarak kullanılır. Taşkömürü tozundan Çatalağzı termik santralinde elektrik üretilir. Bolu, Çorum, Amasya ve Havza’da linyit yatakları işletilmektedir.

Enerji Üretim Tesisleri : Kızılırmak üzerinde Altınkaya, Yeşilırmak üzerinde Almus, Hasan ve Suat Uğurlu hidroelektrik santralleri kuruludur. Hopa’da petrolle çalışan termik santral yer alır.

Endüstri
Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

UYARI : Endüstri Batı Karadeniz Bölümü’nde gelişmiştir. Zonguldak Havzası Türkiye’nin ağır sanayi bölgesidir.

Şeker : Kastamonu, Turhal (Tokat), Suluova (Amasya), Çorum, Çarşamba (Samsun)
Çay : Rize ve çevresi
Demir – çelik : Ereğli (Zonguldak) ve Karabük
Kağıt : Çaycuma (Zonguldak), Taşköprü (Zonguldak), Aksu (Giresun)
Kereste : Bolu, Düzce, Bartın, Ayancık

Ulaşım
Yer şekilleri nedeniyle Orta Karadeniz Bölümü dışında bölgede ulaşım zordur. Samsun ve Zonguldak dışında demiryolu ile ard bölgesine bağlı olan liman yoktur. Samsun ve Trabzon bölgenin gelişmiş liman kentleridir. Trabzon Limanı, Zigana ve Kop geçitleri ile bölge içine ve oradan da komşu ülkelere bağlanmıştır.

Turizm
Bölgede gerek tarihi kalıntılar gerekse doğal güzellikler turizm için önemli potansiyel oluşturmaktadır. Bölge iklimi deniz turizminin gelişmesini engellemiştir. Batı Karadeniz’de Amasya ve Sinop’ta deniz turizmi gelişmeye başlamıştır. Özellikle Kaçkar Dağları’ndaki buzul gölleri, değişik bitki türleri bölgenin deniz turizmindeki açığını kapatacak derecede ilgi görmektedir. Bolu Aladağlar ve Abant çevresi kış sporlarının yapıldığı önemli merkezlerdir.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri
Karadeniz Bölgesi ekonomik gelişmişlik açısından 5. sırada yer alır. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.
  • Çay
  • Fındık
  • Kenevir
  • Pirinç
  • Mısır
  • Tütün
  • Deniz ürünleri
  • Taşkömürü
  • Bakır
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 6 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 15 Kasım 2016 11:17
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Kasım 2016       Mesaj #9
perlina - avatarı
Ziyaretçi

Karadeniz Yemekleri

Ad:  karadeniz mutfağı.jpg
Gösterim: 8905
Boyut:  122.9 KB

MUHLAMA

Malzemeler:Üç tahta kaşığı mısır unu, üç kaşık tereyağı, bir kase tel veren peynir, ılık su veya süt ve tuz.
Yapılışı:Bakır bir tavada tereyağı eritilir. Mısır unu konulup penbeleş inceye kadar kavrulur. Tavaya ilik su ve peynir ilave edilir. Peynirin tuzuna göre tuzu ayarlanır. Hafİf ateşte karıştırılarak yağını üzerine verinceye kadar pişirilir.
Muhlama tel veren peynirle yapılabileceği gibi hertürlü peynirle veya minci ile de yapılabilir. Peynir ve minci sade olarak da yağda pişirilebilir. (Buna pişirmek yerine ısıtmak demek daha doğru olur). Yağda sade olarak pişirilen peynire peynir muhlaması, yağda sade olarak pişirilen minciye de minci muhlaması denir.
Hemşin yöresinde bir miktar kaymak alınarak tavaya konur, ateş üzerinde kaynatılır, içerisine yavaş yavaş mısır unu ilave edilir. Daha sonra bir miktarda ince ince doğranmış köy peyniri konmak suretiyle sıcak olarak servis yapılır. Bu muhlama şekline adı geçen yöremizde "kaymak muhlaması' denmektedir.

HAMSİ PİLAVI


Malzemeler.:Bir kilo veya bir tas hamsi. (Taze veya tuzlu hamsi olabilir), dört bardak pirinç, 3 baş soğan, bir avuç nane, Bir buçuk bardak zeytinyağı veya tereyağı.
Yapılışı.: Hamsi tuzlu ise suya konur ve tuzu alınır. Taze veya tuzlu olsun önce hamsilerin kılçildan tenıizlenir. Pirinç yıkamp tenıizlenir, hamsi hariç, diğer hazırlannıış malzeme ile karış tınlır, iki bardak pirinc üç bardak su hesabıyla suyu konur. Tepsiye bir sıra hamsi dizildikten sonra üzerine hazırlanmış malzeme konur ve en üstünede bir sıra daha hamsi dizilir. Tepsi pelekide veya fırında pişirilir. Sıcak veya soğuk olark salatalık veya ayranla yenir.
Bu gün hamsi pilavı baharat, maydonoz , kuş üzümü ile zenginleştirilmektedir. Hamsili pilava, kuş başı doğranmış pateteste konabilir. Genellikle hamsili plav yapılınca başka yemek yapmaya gerek görülmez.

Turşu Kavurma yada Turşu Tavalisi


Malzeme :Bir kilo fasülye turşusu, üç baş soğan veya buna denk prasa yaprağı, beş diş sarmısak, iki kaşık tereyağı veya buna denk zeytinyağı
Yapılışı:Fasulye turşusu bir gün önceden suya konur, tuzu çıkartılır. Hiç su kalmayacak şekilde elle sıkılır. Soğanlar, ay şeklinde bir tavaya doğranırlar ve zeytinyağı ile penbeleşinceye kadar kavrulurlar. Daha sonra hazırlanan turşu, tavaya ilave edilir, ezilmiş sarmısak ve az bir miktar biber konarak 10-15 dakika kavrulur. Sıcak veya soğuk olarak yenebilir.
Eskiden ilk yemek olarak ve mısır ekmeği ile birlikte yeniyordu. Bir lokma ekmek tavaya uzanıyor ve parmaklar yardımıyla bir tutam turşu alınıp ağıza getiriliyordu. Günümüzde ise turşu kavurma, salata gibi sofraya konulmakta ve iştah açıcı olarak alınmaktadır.

Lahana Haşlaması


Malzemeler:Altı bağ lahana, bir domates büyüklüğünde içyağı, bir kase fasülye, iki kaşık mısır unu, iki kaşık tereyağı, bir kiloya yakın kemik, bir miktar acı biber
Yapılışı:Lahanalar önce yıkanıp temizlenir. Daha sonra elle bükülerek doğranır, fasülye ile beraber veya ayrı ayrı haşlanır ve süzlür. Lahana kaynatılıp süzülmezse tadı acı olur. Kazana su koyarak bütün malzeme buna ilave edilir. Tuzu biberi konur, yarım saat pişirilir.

EZME LAHANA VEYA VURMA LAHANA


Malzemeler: Altı bağ kara lahana, bir domates büyüldüğünde içyağı, bir kaşık tereyağı, bir bardak içyağı, bir bardak un, az miktarda acı biber.
Yapılışı: Once, temizlenmiş ve doğranmış lahana ve fasülye ayrı ayrı haşlanır ve süzülürler. Mısır unu dışında bütün malzemeler ve tuz kazana konur, kaynatılmış su ilave edilir ve pişirilir. Suyu bir başka kapa alınıp ezme işine girişilir. Lahanayı ezmek için özel bir kutali (Kepçe uzunluğunda düz yontulmuş ağzı dört parmak kalınlığında ve genişliğinde bir araç) veya kepçe kullanılır ve lahana muhallebi kıvamı alıncaya kadar ezilir. Ezme işi bitince lahanadan daha önce alınmış olan su ve bir miktar mısır unu kazana yavaş yavaş ilave edilir ve 5 ila 10 dakika karıştırılarak kaynatılır.
Ezme lahanaya damak zevkine göre tatlı kabağı, taze fasülye, taze mısır veya pazı ilave edilebilir.

LAHANA ROHTIKOSU


Lahana rohtikosu ayrı bir yemek olmayıp ezme lahanadan yapılan bir yiyecektir. Ezme lahanaya ufalanmış mısır ekmeği ve tereyağı katarak kaynatilır. Eğer kavurma konursa daha lezzetli olur.

LAHANA SARMASI VEYA ETLİ LAHANA DOLMASI


Malzemeler:Altı veya yedi bağ kara lahana, üç baş soğan, bir kilo ince kıyılmış et, bir kase korkoto, maydonoz.
Yapılışı: Soğanlar ince ince doğranır. Yeteri kadar tuzla ovulur, ince kıyılmış et, korkoto, maydonoz, tuz, su ilave edilerek dolma içi hazırlanır, daha önce haşlanmış süzülmüş lahanayaprakları ile sarılır. Dolmaların üzerini geçmiyecek kadar su konulup kazanda pişirilir, sıcak servis yapılır. Kazanın en altına kemik konursa daha lezzetli olur. Korkoto yerine bulgur veya pirinç konabilir.

HAMSİKOLİ (HAMSİLİ EKMEK)


Malzemeler:Bir bağ pazı, bir bağ taze soğan veya buna denk kuru soğan, Bir bağ prasa yaprağı, bir iri domates büyüklüğünde içyağı, dört bardak mısır unu, iki kaşık tereyağı, bir avuç nane, iki kase hamsi.
Yapılışı:Önceden suya konmuş hamsiler kılçıklarından ayıklanır. Bütün sebzeler ve içyağı ince ince doğranır, elenmiş un ve kaynar su ilave edilerek karıştırilır ve ekmek hamuru şeklinde hafifçe yoğrularak mısır ekmeği gibi pelekide pişirilir. Pişirmeden önce tuzu kontrol edilmelidir. Hamsi ve içyağı kendiliğinden tuzlu olduğundan tuz ayarı buna göre yapılmalıdır. Hamsili ekmeğin hamuruna su yerine kaymaklı süt ve yumurta katılırsa daha da lezzetli olur. Sıcak olarak yenirse daha lezzetlidir.

Hamsi Buğlama


Malzemeler:500 gr hamsi 2 domates 2 yeşil biber 1 kurusoğan 1/2 demet maydanoz 2 defne yaprağı 2 dilim limon 3/4 kahve fincanı sıvıyağ 1 su bardağı su 1 yemek kaşığı salça tuz
Yapılışı:Soğanı piyazlık, domatesleri halka halka kesin. Sivribiberleri enine kesip, temizlediğiniz maydanozu ince ince kıyın.
• Hamsileri temizleyip yıkayın ve kılçıklarını çıkarın.
• Soğan, domates, biber ve maydanozu bir kapta karıştırın. Buğlama kabının tabanına önce harç malzemesinden, sonra sırasıyla bir kat hamsi, bir kat iç malzemesi şeklinde dizin.
• Salça, su, sıvıyağ ve tuzu karıştırıp üzerine gezdirin. Defne yapragını ilave edip, ağzı kapalı şekilde 20 dakika kadar pişirin.

Hamsi İzgara


Mazlemeler:
1 kg hamsi 1 fincan zeytinyağı (balıkları ve ızgara telini yağlamak )2 kırmızı soğan1 limon1 demet roka tuz
Yapılışı:
• Hamsileri temizleyip, yıkadıktan sonra tuzlayın. Balıkları ve ızgara telini yağlayarak, baş kısımları aynı hizaya gelecek şekilde ızgara teline dizin.
• Izgarada her iki tarafını da beşer dakika pişirdikten sonra, roka, kırmızı soğan ve limon dilimleriyle servis yapın.

Hamsi Tava


Malzemeler:1 kg hamsi 1.5 çay bardağı mısırunu 1 su bardağı zeytinyağı (kızartmak için) 2 kırmızı soğan 1 limon 1 demet roka tuz
Yapılışı:Hamsileri temizleyip yıkayarak süzgece alın. Üzerine tuz serperek mısırununa bulayın.
• Bir tavaya hamsilerin kuyrukları tavanın içine, baş kısımları tavanın kenarına gelecek şekilde sırt sırta dizin.
• Yağı ilave edip, bir yüzü pişen hamsileri kapak yardımıyla çevirerek pişirin.
• Yanında roka, kırmızı soğan ve limon dilimleriyle servis yapın.

Laz Böreği


Malzemeler:10 yaprak yufka 4 yumurta 8 su bardağı süt 2 paket vanilya 3 su bardağı kıyılmış fındık içi 5 su bardağı tozşeker2 paket buğday nişastası 5 çay bardağı eritilmiş tereyağı 1 su bardağı su
ŞERBET MALZEMESİ
10 su bardağı su
10 su bardağı toz şeker
1/2 limon suyu
Yapılışı:
• 8 su bardağı süte şeker ekleyerek kaynatırı.
• Başka bir kapta buğday nişastası, yumurta, vanilya ve biraz suyu karıştırın.
• Hazırladığınız malzemeyi kaynayan sütün üzerine dökerek muhallebi haline gelene kadar karıştırın.
• Bir tepsinin altını yağlayın. Yufkaların üstlerim yağlayarak 5 kat halinde tepsiye dizin. Dizdiğiniz 5 kat yufkanın üzerine hazırladığınız muhallebiyi dükün.
• Yufkaların üzerindeki muhallebiye dövülmüş fındıkları yayın.
• Kalan 5 kat yufkayı üstlerim yağlayarak muhallebili yufkaların üzerine dizin.
• Şerbet malzemelerini karıştırarak pişirdikten sonra soğumaya bırakın.
• Hazırladığınız böreği dilim dilim keserek fırında pişirin. Börek soğuduktan sonra soğumuş tatlı şerbetini ekleyin.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Rower - avatarı
Rower
VIP MazessezaM
15 Kasım 2016       Mesaj #10
Rower - avatarı
VIP MazessezaM
Karadeniz Bölgesinin Yöresel Kıyafetleri
Ad:  karadeniz yöresel kıyafet.jpg
Gösterim: 7532
Boyut:  32.3 KB

Karadeniz insanının geleneksel giyim kuşamında Trabzon etkisi belirgindir. Daha çok içlik "fanile" gibi iç giysilerde kullanılan "Rize bezi" ve keten dokumaları yöreye özgüdür. Başlıkların iklim koşullarınca biçimlendiği bir gerçek. Karadenizli için başlık, bir süs değil bir şemsiyedir. Şık olmak kaygısı ile değil, fesinin etrafına sardığı mendil, fırtına ve rüzgara karşı yeterli olmadığı zaman başını korumak için başlığını kullanır.

Erkek giyiminde geleneksel özellikler yitmekte, çağdaş giyim kuşam belirmektedir. Kadın giyiminde değişim çok kısıtlıdır. Çarşaf kalktıktan sonra aynı örtünme biçimi atkı yada peştemalle sürdürülmüştür.
Entariler oldukça uzun ve bol dikimlidir. Keşan ve Peştamal; desen biçiminde bir parça bele sarılır, öbürüde başa alınır. Yüksek kesimlerde veya eskiden benimsenen bu giyside, çevre etkilerinin yoğunluğundan kaynaklanan bir değişme görülmektedir. Hazır giysiler kadın giyim-kuşamına girmiştir.

Bunların dışında takılarda yörenin kadın giyim-kuşamında değişmeyen öğelerdir.Yüzyıllar boyunca Anadolu’nun Ünye’den Hopa’ya kadar uzanan Karadeniz yalısı halkının gemicilik ile geçinenleri ile yalı boyu gerisindeki dağlı köylülerin kendilerine has bir kılık ve kıyafeti ola gelmişti; baştan ayağa kapkara gayetle tipik bir giyim kuşam olup “Laz Kıyafeti” diye anıla gelmiştir. XVI. Ve XVII. Yüzyıllarda korsan ve dağ haydudu kılığı iken giderek o yalının bütün gemicileri ile dağ köylülerinin sırtında görülmüştür. Başa, üstlüğe bağlanmayan müstakil kara bir kukuleta geçirilir; “Başlık”, “Kara Puşu” veya “Kukula” isimleri ile anılır; bu kukuletanın gayetle uzun iki ucu, kukuletanın üstünden sarık gibi dolanarak uzun kulaklı bir düğümle bağlanır; o düğüm kulakları kukuletaya, başlığa kendine has bir manzara verir. Sırta, gömlek ve mintan üstüne bir kara cepken giyilir; bu cepkene “Yelek” de denilir; uzun kollu olup kolların üst kısmı dar, alt kısmı geniş, hatta bazan yırtmaçlı olup yenler bilek üstüne kolayca kıvrılır.

Ad:  Karadenizin Yöresel Giysileri1.jpg
Gösterim: 4454
Boyut:  66.3 KB
Cepkenin göğsünde bazen sağlı sollu iki fişeklik-cep yapılır. Kışın cepkenin altına ve mintanın üstüne omuzdan ilikli kara bir zıbın-yelek giyilir; cepkenin önü bu zıbın-yelek üstüne kavuşuk kapanır. Bacaklara “Zıpka” denilen kara bir potur giyilir, buna “Laz Poturu”, “Laz Donu” da denilir; Zıpka bir iç donu üstüne giyilir ve iç donu gibi bele uçkur ile bağlanır; kalçadan ayak bileğine kadar bacağa sımsıkı yapışır, fakat ağı körüklüdür; yüze yakın kırma ile yapılan bu körüklü ağ, zıpka giymiş kimsenin bacaklarına, tamamen çıplak bir insanın bacak hareketindeki mutlak serbestîliğini temin eder; zıpkalı bir gemici veya dağlı dilediği gibi koşar, zıplar, atlar, tırmanır. Bele karaya boyanmış hafif bir pamuk kuşak sarılır; kuşağın üstüne geniş bir meşin kemer bağlar; bu kemerin, gümüşten yapılmış yaprakçıklar, dilcikler halinde sarkıtılmış bir sıra süsü vardır. Hallice olanlar beş altı kolan halinde uzun bir gümüş saat kösteği takarlar; boyundan geçme bu uzun kösteğin ucundaki iri bir koyun saati kuşakta muhafaza edilir.

Gemiciler yazın daima yalın ayak olurlar, karaya çıkar iken ayaklarına Çapula denilen, kendilerine mahsus ayakkabılarını giyerler; kışın ayağa yün çorap giyilir. Dağlılar ise kış ve yaz ayaklarına “Salenk” giyerler, Salenk hem mest hem çizme, Çapula gibi bu yalı halkına mahsus bir ayakkabıdır. Başlık-Kukula, Zıbın-Yelek, Cepken-Yelek ve Zıbka kara çuhadan, bazen kalın ve yüzü parlak saten-bezden yapılır ve hepsi yine kara şeritten zırhlarla süslenir.”
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Gölgen misali yanındayım!Msn Thunder

Benzer Konular

21 Kasım 2016 / kompetankedi Türkiye Coğrafyası
22 Kasım 2016 / perlina Türkiye Coğrafyası
21 Kasım 2016 / Mystic@L Türkiye Coğrafyası
26 Kasım 2016 / Misafir Türkiye Coğrafyası
26 Kasım 2016 / Misafir Türkiye Coğrafyası