Ziyaretçi
Ege Bölgesi
Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri.
Sponsorlu Bağlantılar
85.000 km2 dolayındaki yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık yüzde ll’ini kaplar. Anadolu’nun batısındadır ve adını komşu olduğu denizden alır. Batı doğu doğrultusunda genişliği, Çeşme’den Emirdağ’ın Davulga bucak merkezine kadar 450 km’yi geçer. Kuzey güney doğrultusunda uzunluğu ise Bursa’nın güneyi ile Marmaris arasında 400 km’yi bulur.
Ege Bölgesi Marmara, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleriyle komşudur. Bölgeyi kuzeyde komşu olduğu Marmara Bölgesinden ayıran sınır, batıda Baba Burnundan başlayarak Edremit Körfezinin kuzeyinde yükselen Kaz Dağına uzanır. Daha sonra güneye doğru kıvrılır ve Sındırgı kasabasının güneyine kadar Ege Denizine su gönderen alanlarla Marmara Denizine su gönderen alanları ayıran su bölümü çizgisini izler. Sındırgı yöresinde birdenbire kuzeye döner ve Marmara kıyılarına yaklaştıktan sonra yeniden doğuya yönelir. Böylece Marmara’nın güneyinde yer alan ovaların kenarından başlayan dağlık bir eşik durumundaki İçbatı Anadolu, bütünüyle Ege Bölgesi içinde kalır. İç batı Anadolu Eşiğinin bir parçası olan Uludağ, Bursa kenti ve ovasıyla sıkı bağlarından dolayı Marmara Bölgesi’nden bırakılmıştır.
Ege Bölgesi’ni İç Anadolu' dan ayıran sınır çizgisi kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanarak İçbatı Anadolu’nun engebelerinden olan, Eskişehir’in güneybatısındaki Türkmen Dağı ile Afyonkarahisar’ın doğusundaki Emir Dağını içine alır. Emir Dağından sonra birdenbire dik açıyla güneybatıya döner ve Sultan Dağlarının kuzey ucuna ulaşır. Bu noktadan sonra Akdeniz Bölgesi’yle olan sınır çizgisi başlar. Güneybatıya doğru oldukça düzgün bir çizgi biçiminde devam eden bu sınır çizgisi, Marmaris’in doğusundaki Karaağaç Körfezi olarak adlandırılan koyda Akdeniz’e ulaşarak sona erer. Bölgenin Ege Denizindeki sınırları ise, doğal yapı bakımından Anadolu’nun devamı görünümündeki Yunanistan’a ait çok sayıdaki adayı karadan ayıran boğaz ve kanallarda saptanmış ulusal sınırdır.
Türkiye’nin öteki coğrafi bölgelerinde olduğu gibi, Ege Bölgesi’nin sınırları da her yerde il sınırlarıyla çakışmaz. Aydın, Uşak, çok küçük bazı kesimleri dışında İzmir, Manisa ve Kütahya illeri tümüyle bölge içinde kalır. Muğla’nın Köyceğiz, Ortaca, Fethiye, Dalaman; Denizli’nin Acıpayam, Çameli, Serinhisar, Çardak; Afyonkarahisar’ın Dinar, Dazkırı ve Başmakçı ilçeleri Akdeniz Bölgesi’ne, Sultandağı ilçesi ise İç Anadolu Bölgesi’ne taşar. Bu illerin büyük kesimleri Ege Bölgesi’ndedir. Genelde komşu bölgelerde kalmakla birlikte, bir bölüm toprakları Ege Bölgesi’ne taşan iller de vardır. Balıkesir’in Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Edremit, Havran ve Dursunbey; Bursa’nm Orhaneli, Büyükorhan, Harmancık ve Keleş ilçeleri Ege Bölgesi’ne taşar. Çanakkale, Bilecik ve Eskişehir illerinden Ege Bölgesi’ne taşan topraklar varsa da bu alanlar önemli yer tutmaz. Ege Bölgesi Asıl Ege ve İçbatı Anadolu olmak üzere iki bölüme ayrılır.
Yüzey şekilleri.
Özellikle Ege Bölümü’nde belirgin olmak üzere parçalı bir yapı gösteren Ege Bölgesi, pek yüksek değildir. Bununla birlikte yer yer 2.000 m’yi geçen dağ kütleleri görülür. Bunlar, İçbatı Anadolu’nun 1.000 m’yi geçebilen düzlüklerinden daha alçak olan Ege Bölümü’ndeki ovalar üzerinde çok daha heybetli bir görünüm kazanır. Ege Bölümü’nde yüzey şekillerinin ana çizgilerini doğu-batı doğrultulu oluk biçimli çukurluklar oluşturur. Bu çukurluklar, aralarında kalan doğu-batı doğrultulu yüksek kütlelere dağ sıralan görünümü kazandırır. Çukurların batı uçları yakın bir dönemde deniz basmasıyla koy ya da körfez biçimini almış, ama daha sonra kısmen ya da tamamen alüvyonlarla dolmuştur.
Ege Bölgesi’nde yereyin temelini jeologların Menderes Masifi adını verdikleri Saruhan Menteşe Masifi oluşturur. Paleozoyik (Birinci) Zaman (y. 570-225 milyon yıl önce) ortalarında kıvrılmalara uğramış, daha sonra aşınarak düzleşmiş olan bu eski temel, Tersiyer (Üçüncü) Dönem (y. 65-2,5 milyon yıl önce) içinde yeniden yer hareketlerine uğrayınca, bir daha kıvrılamayıp kırılmıştır. Belli kırık çizgileri boyunca bazı parçaların çökmesiyle sözü edilen oluk biçimli çukurlar (graben) ortaya çıkmış, bunların arasında da sert ve kristal yapılı kayaçlardan oluşan eski dağ kütleleri (horst) yükselmiştir. Bu eski kütle yeniden kıvrılmamakla birlikte, çevresinde biriken deniz dibi tortulları kıvrılırken onlara kalıp olmuştur. Doğu batı doğrultulu çukur alanlarla bunları ayıran aynı doğrultulu yüksek alanlar kuzeyden güneye şöyle sıralanır: Edremit Körfezi ve Edremit Ovası çukur alanı, Bakırçay Ovasından Madra Dağı (1.344 m) ve Kozak Dağıyla (1.051 m) ayrılır.
Bakırçay Ovası ile Gediz Ovası arasında Yunt Dağı (1.075 m) yer alır; Gediz Ovasına kuzeyden Akhisar, güneyden de Nif (Kemalpaşa) ovaları birer körfez gibi katılır. Gediz Ovasıyla daha güneydeki Küçük Menderes Ovası arasına Bozdağlar (2.159 m) kütlesi girer. Bu kütle doğu kesiminde güneydeki Aydın Dağlarıyla birleşir; batı kesiminde ise Nif Dağına (1.506 m) ve kuzeyindeki Spil Dağına (1.513 m) bağlanır. Daha güneyde Küçük Menderes Ovasıyla Büyük Menderes Ovası arasında Aydın Dağları (1.819 m) uzanır. Bu dağlar batıya doğru bükülüp incelerek Samsun (Dilek) Dağı (1.237 m) üzerinden komşu Sisam (Sâmos) Adasına geçer. Geniş bir alanı kaplayan Büyük Menderes Ovası, Menteşe yöresi içine Çine ve Bozdoğan ovalarıyla sokulur. En güneydeki çukur alanı, Bodrum ve Datça yarımadaları arasında yer alan Gökova Körfezidir.
Bölgenin İçbatı Anadolu Bölümü’nde dağ sıraları yerine aralıklı dağ dizileri görülür. Bu dağlar, güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda birkaç dizi oluşturur. Bu dizilerden en doğuda yer alan Emir (2.307 m), Türkmen (1.826 m), Domaniç (1.845 m) dağları bölge sınırlan dışındaki Uludağ’a kadar uzanır. Bu dağlar dizisi batıda aynı doğrultudaki Afyonkarahisar Kütahya Orhaneli üzerinden geçen bir çukur alanla izlenir. Bu çukur alanın batısında Kumalar (2.247 m), Ahır (1.915 m), Murat (2.309 m), Şaphane (2.120 m), Akdağ (2.089 m), Eğrigöz (1.931 m) dağları yer alır. Bu dizinin daha batısında, geniş bir plato uzanır. Gediz Ovasına dik yamaçlarla inen ve yüksekliği kuzeydoğuda 1.000 m’yi aşan bu platoya Gördes-Uşak Platosu adı verilir. Platonun güney kenarındaki Kula kenti çevresinde sönmüş volkan konileri ve oldukça yeni lav akıntıları görülür.
Ege Bölgesi sularının büyük bir bölümü Ege Denizine dökülür. Bakırçay, Gediz ve Küçük Menderes ile daha küçük bazı akarsuların havzaları bütünüyle Ege Bölgesi’ndedir. Büyük Menderes Havzasının küçük bir bölümü Akdeniz Bölgesi’ne taşar. Yukarı ve orta çığırları da bölgede olan Kirmastı Suyu, Simav Çayı, bölgenin bir bölüm sularını Susurluk Çayıyla Marmara Denizine götürür. Bölgenin kuzeydoğusunun sularını buradan çıkan Sakarya ve onun kolu olan Porsuk Çayı Karadeniz’e taşır. Bölgenin doğu kesiminin suları ise Afyonkarahisar’dan geçip bölge dışında Eber ve Akşehir göllerine ulaşan Akarçay’ın kapalı havzasıyla Iç Anadolu Bölgesi’ne gider.
Ege Bölgesi akarsularının akışlarında bölgeye düşen yağışın mevsimlere dağılışına bağlı olarak yazın genel bir azalma görülür. Ağustos, akarsuların en az su taşıdığı aydır. Sonbaharda ilk yağmurların etkisiyle başlayan kabarma, şubat ayında en yüksek düzeyine ulaşır. Ege Bölgesi göl bakımından zengin değildir. En önemli göller. Büyük Menderes ağzı yakınlarında eski bir körfez ağzının tıkanmasıyla oluşmuş Bafa Gölü ile Gediz Vadisi kenarındaki Marmara Gölüdür. Bunların dışında, akarsu ağızlarındaki deltalarda delta göllerine rastlanır. Ayrıca Gediz üzerindeki Demirköprü ve Büyük Menderes üzerindeki Adıgüzel, kollarından Akçay üzerindeki Kemer baraj gölleri bölgedeki önemli yapay göllerdendir.
İklim ve bitki örtüsü.
Ege Bölgesi genellikle yazlan sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidir. İçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullannda değişiklik görülür. Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür (Bodrum’da 18,9°C, İzmir’de 17,6°C, Dikili’de 16,3°C; içlere doğru Manisa’da 16,6°C, Uşak’ta 12,1°C, Afyonkarahisar’da 11,1°C). En soğuk ay ortalamaları kıyı boyunda 11°-6°C arasında değişir; bu düzey iç kesimlere doğru gidildikçe Ege Bölümü ovalannda biraz azalarak 7°C-5°C’ye, İçbatı Anadolu Eşiği üzerinde ise l°C-0°C’ye iner. En sıcak ay ortalamaları da kıyı kesiminde güneyden kuzeye doğru azalma gösterir (Bodrum’da 27,9°C, İzmir’de 27,5°C, Dikili’de 25,2°C). Ege Bölümü ovalarında yaz sıcakları kıyıdaki gibi kavurucudur (Aydın’ da 28,1°C, Manisa’da 27,2°C). Ama kuzeye doğru (Akhisar’da 26,6°C) ve yüksekliğin arttığı yerlerde (Muğla’da 26°C, Denizli’de 26,6°C) en sıcak ay ortalaması biraz düşer. İçbatı Anadolu’da yaz mevsimi Ege kıyıları ve ovalarıyla karşılaştırılmayacak kadar serindir (Afyonkarahisar’da 21,9°C, Kütahya’da 20,4°C, Uşak’ta 23,2°C). Ege Bölgesi’nde en yüksek sıcaklık 25 Ağustos 1958’de Marmaris’te 47°C olarak, en düşük sıcaklık ise 29 Aralık 1948’de Kütahya’da -28,1°C olarak saptanmıştır.
Ege Bölgesi’nde yıllık yağış miktarı genelde 500-1.000 mm arasında değişir ve önemli farklılıklar görülmez. 500 mm’nin altında ve 1.000 mm’nin üstünde yağış alan ancak birkaç yöre vardır. Yağışın mevsimlere dağılımı kıyı boyunda Akdeniz yağış rejimine uyar. Yazlar çok kurak geçer. Yaz aylarına düşen yağış payı İzmir’de yüzde 2, Marmaris ve Bodrum’da ise yüzde1’ den azdır. Bu oranlar kışın İzmir’de yüzde 59, Bodrum’da yüzde 64’tür. Ege Bölümü ovalarında da benzer bir yağış rejimi görülür. İçbatı Anadolu’da en az yağışlı mevsim, yağış payı fazla düşük olmamakla birlikte gene yazdır. Afyonkarahisar’da yağışlar mevsimlere göre kışın yüzde 30,5, ilkbaharda yüzde 34,5, yazın yüzde 16, sonbaharda yüzde 19 biçiminde bir dağılım gösterir. Orman alanları Ege Bölümü’nün alçak kesimlerinde makiliklerin, İçbatı Anadolu’ da ise step görünüşlü alanların üstünde yer alır.
Ormanların alt basamaklarında çeşitli meşelere rastlanır. Kızıl çam, Ege Bölümü dağlarında makiliklerden sonra başlar ve genellikle 1.000 m’den yukarılarda yerini ara çama bırakır. Kızıl çam bazı yerlerde deniz kenarından başlar ve Dilek Yarımadası Milli Parkı’ndaki Samsun Dağında olduğu gibi bazen meşe kümeleriyle birlikte bütün dağları kaplar. Karaçam daha çok İçbatı Anadolu Eşiğinde bulunur ve Murat, Eğrigöz, Alaçam dağlarında kayınlarla birlikte yer alır. Daha doğuya gidilince meşe çalılıkları ve step bitkileri görülür. Ayrıca Bozdağlar, Aydın Dağlan ve Menteşe yöresindeki dağlar üzerinde de kara çamlar çok yer tutar. Fıstık çamlan Bergama’nın kuzeyindeki Kozak Dağı yamaçlarını yoğun bir biçimde kaplar; burası Türkiye’nin en önemli çamfıstığı üretim alanıdır. Bütün kıyı kesimlerinde zeytinlikler görülür. Kuzeyden gelen soğuk hava etkilerinden korunan turunçgiller bölgenin güneyine sığınmıştır. Akdeniz Bölgesi sınırı yakınındaki Marmaris çevresinde sınırlı bir alanda bölgeye yabancı olan sığla (günlük) ağaçlarına rastlanır. Bölgedeki başlıca koruma alanları Başkomutan Tarihi, Dilek Yarımadası ve Spil Dağı milli parklarıdır.
Nüfus.
21 Ekim 1990’da yapılan son nüfus sayımına göre, Ege Bölgesi’nin sınırları içinde yaklaşık 7.400.000 kişi yaşamaktadır. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 13’ü Ege Bölgesi’ndedir. Türkiye’de km2’ye yaklaşık 73 kişi düşerken, Ege Bölgesi’nde yaklaşık 87 kişi düşer. Bu yoğunluk bölgeyi oluşturan iki bölüm arasında büyük fark gösterir (Ege Bölümü’nde km2’ye 107 kişi, içbatı Anadolu’da 44 kişi). Bölge nüfusunun yüzde 42’si bucak merkezi ve köylerde, yüzde 58’i ise il ve ilçe merkezlerinde oturur. İzmir’in nüfusu 1,7 milyonu aşmakta, Denizli, Manisa, Kütahya’nınki 100-200 bin arasında, Afyonkarahisar, Nazilli, Akhisar, Turgutlu, Salihli, Ödemiş ve Söke’ nin nüfusu ise 50-100 bin arasında bulunmaktadır.
Ekonomi.
Ege Bölgesi ekonomik etkinlikler bakımından oldukça çeşitlilik gösterir. Ekili ve dikili alanlar özellikle Ege Bölümü’nde geniş yer tutar. İçbatı Anadolu’da tahıl ekimi, Ege Bölümü’nde ise sanayi bitkileri ekimi, meyvecilik ve bağcılık öne çıkar. Türkiye tütün üretiminin yarısından çoğunu Ege Bölgesi karşılar. Pamuk üretimindeki payı ise üçte birden fazladır. Yağ bitkilerinden haşhaş ve bölgeye Cumhuriyet döneminde girmiş bulunan şeker pancarı üretimi de önemli yer tutar. Kurutularak yurt içine ve yurtdışına satılan Gediz Vadisinin çekirdeksiz üzümü ile Büyük Menderes Vadisinin inciri ve Edremit Körfezi kıyılarında yoğunlaşmış olan zeytin ve zeytinyağı üretimi bölge ekonomisine büyük katkıda bulunur. Ege Bölgesi Türkiye üzüm üretiminin üçte birinden fazlasını, incir üretiminin ise beşte dördünü karşılar. Türkiye’deki zeytin ağaçlarının yarısından fazlası bu bölgededir. Turunçgiller önemli bir ihracat geliri sağlar.Bölgenin hayvan varlığında koyun başta gelir. Bunun yarısından çoğu İçbatı Anadolu’da bulunur. Kıl keçisi sayısı yıldan yıla gerilemektedir. Arıcılık yaygındır; Muğla ili Türkiye bal üretiminde Ordu’dan sonra ikinci sırada yer alır (1989).
Deniz ürünleri çeşitlidir. Ege Denizinin özellikle kuzey kesimlerinde avlanan ve ticari bakımdan önem taşıyan barbunyabalığı, tekirbalığı, kefal, kolyoz, levrek, mercanbalığı, orfoz, orkinos, çipuranın bir bölümü ihraç edilir. Süngercilik eski önemini yitirmiş durumdadır. Bölgede kültür balıkçılığı yöntemiyle çok sayıda alabalık yetiştirilir.
Ege Bölgesi’nde madencilik çok eski bir geçmişe dayanır. Lydia kralı Kroisos’un zenginliğini sağlayan altınların Salihli yakınlarındaki Sardes’ten çıkarıldığı bilinmektedir. Günümüzde Emet’te bor mineralleri, Harmancık’ta krom, Soma,,Tunçbilek, Değirmisaz, Yatağan, Seyitömer’de linyit; Salihli, Eşme ve Koçarlı’da uranyum; İzmir, Aydın, Denizli, Manisa ve Muğla’da zımpara taşı; Alaşehir, Banaz, Karaburun ve Ödemiş’te cıva; Denizli, İzmir, Kütahya, Aydın, Manisa, Uşak ve Afyonkarahisar’da mermer yataklan vardır. İzmir Körfezindeki Çamaltı Tuzlası Türkiye’nin başta gelen tuz üretim merkezidir.
Ege Bölgesi Soma, Tunçbilek, Yatağan Yeniköy termik, Kemer, Adıgüzel ve Demirköprü hidroelektrik santrallarıyla Türkiye enterkonekte sistemine katkıda bulunur. Ayrıca İzmir yakınlarındaki Aliağa’da bir petrol rafinerisi vardır. Ege Bölgesi sanayi etkinlikleri bakımından Marmara Bölgesinden sonra ikinci sıradadır. Dokuma ve gıda sanayisi başta olmak üzere makine, yedek parça ve öteki sanayi kuruluşları İzmir’de yoğunlaşmıştır. Yağ sanayisi Ayvalık ve Edremit yöresinde toplanmıştır. Uşak, Kütahya ve Afyonkarahisar’da şeker, Kütahya’da azot fabrikaları bulunur. Pamuklu dokumacılık İzmir’den başka Aydın, Nazilli, Denizli ve Uşak’ta yaygınlaşmıştır. Halıcılık, İçbatı Anadolu’daki Uşak, Kula, Gördes, Simav, Demirci’de gelişmiştir.
Ege Bölgesi yüzey şekillerinin elverişliliği nedeniyle karayolu ulaşımı bakımından çok gelişmiştir. Bölgeye doğudan Afyonkarahisar, Uşak ve Denizli, Aydın üzerinden gelen işlek karayolları İzmir’de kesişir. E-24 Karayolu ise Denizli ve Aydın üzerinden Selçuk’a ulaşıp kuzeye doğru genellikle Ege kıyılarını izler. Türkiye’de yapılan ilk demiryolu hattı, 1866’da açılan İzmir-Aydın Demiryolu’dur. Denizyolu bağlantıları İzmir limanında toplanmıştır. Öteki iskeleler daha çok turistik bakımdan önem taşır. Bölgenin başlıca havaalanı İzmir’deki Adnan Menderes Havalimanıdır. Bölge sınırları dışındaki Dalaman Havalimanı da bölgeye gelen turistlere hizmet verir.
Ege Bölgesi zengin tarihsel değerleri, doğal güzellikleri, ulaşım ve konaklama olanaklarıyla Türkiye’nin en önemli turistik yöresidir. Bölgedeki yükseköğretim kurumları, İzmir’deki Ege ve 9 Eylül üniversiteleri ile Eskişehir’deki Anadolu Üniversitesi’nin Afyonkarahisar, Kütahya ve Bolvadin’deki çeşitli birimleridir.
Kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Baturalp; 26 Kasım 2016 02:17