Arama

Samsun - Sayfa 2

Güncelleme: 21 Ekim 2018 Gösterim: 28.758 Cevap: 14
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
16 Ekim 2018       Mesaj #11
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Samsun


Ad:  Samsun.jpg
Gösterim: 792
Boyut:  57.5 KB

Sponsorlu Bağlantılar

Tarihi


Samsun’un târihi Hititlere dayanır. Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititler, bu bölgeye hâkim olup, Orta Karadeniz’deki eyâletlerine “Gasgas” ismini vermişlerdir.

M.Ö. 8. asırda Miletliler, Samsun limanında ticârî bir koloni olarak “Amisos” şehrini kurdular. Kafkaslardan gelen Kimmerler, bu bölgeyi ele geçirdiler. Frikyalılar bu toprakların bir kısmına sâhip oldular. M.Ö. 6. asırda Persler, Anadolu’nun büyük kısmı gibi bu bölgeyi de ele geçirdiler.

M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek Anadolu ve İran’ı istilâ etti. Yunanlaşmış Pers asıllı Pontus kralları, Kuzey Karadeniz ve Kırım’a hâkim oldular. Pontus Kralı Mitridates, Roma İmparatorluğu ile savaştı. Roma İmparatorluğunun gâlibiyeti üzerine, M.Ö. 1. asırda bütün Anadolu gibi bu bölge de Roma İmparatorluğunun eline geçti.

M.S. 395 senesinde Romaİmparatorluğu ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi bu bölge de, Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans İmparatoru Justinianus devrinde M.S. 4. asırda şehir gelişti ve Piskoposluk merkezi oldu. Muhtelif târihlerde İslâm orduları bu bölgeye akınlar yaptılar. Fakat devamlı kalmadılar. İranlı Sâsâniler de, zaman zaman bu bölgeye akınlar yaptılar. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Türklerinden Anadolu fâtihi Kutalmışoğlu Süleyman Şâhın komutanlığındaki Türk ordusu bütün Anadolu gibi bu bölgeyi de fethetti. Bizansın tahriki ve Roma kilisesinin teşvikiyle başlayan Haçlı Seferlerinin birincisinden sonra Selçuklular, bâzı kıyı şehirleri gibi bu şehri de terk ederek Anadolu içlerine çekildiler. Dördüncü Haçlı Seferinin sonunda başşehir Trabzon olmak üzere Pontus Rum İmparatorluğu kuruldu. Cenevizlilerin Karadeniz ticâretini ele geçirmeleri üzerine Samsun limanının önemi arttı.

Selçuklu sultanlarından Sultan Keykâvus ve kardeşi Sultan Alâeddin Keykubât, Trabzon Rum İmparatorluğunu doğuya doğru iterek küçülmesine sebep oldu. Samsun ve Sinop’u yeniden fethettiler. Samsun limanı Sinop yanında sönük kaldı. Bu devirde iki Samsun bulunuyordu: Bugünkü Samsun’un bulunduğu yerde “Müslüman Samsun” ile 2-3 km ötede ve çoğunluğunu gayri müslimlerin teşkil ettiği Ceneviz ticâret sitesi olan “Gâvur Samsun” veya “Kara Samsun” idi. Ceneviz sitesi olan Samsun, 14. asırda Osmanlı hâkimiyetini kabul etmekle beraber, 15. asırda kesin olarak Osmanlı Devletine katılmıştır. Bugün Gâvur Samsun’dan birşey kalmamıştır.

Müslüman Samsun ise, Anadolu Selçuklu Devleti çökmek üzereyken Canik Beyliğinin başşehri oldu. 1398’de Yıldırım Bâyezîd Han Samsun’u alarak, Toroslara ve Fırat’a kadar Anadolu’yu Osmanlı hâkimiyetinde birleştirdi. 1402 AnkaraSavaşında Tîmûr’a karşı yenilmesinden sonra Timur, Samsun’u Kubadoğlu Cüneyd Beye verdi. Birkaç yıl sonra Tâceddinoğlu Hasan Bey, Cüneyd Beyi öldürerek Samsun’u aldı. Az sonra Samsun, Kastamonu’da oturan İsfendiyar (Candar) oğullarının eline geçti. 1413’te Çelebi Sultan Mehmed Samsun’u alarak kesin bir şekilde Osmanlı Devletine kattı.

Osmanlı Devrinde Samsun, “Canik Sancağı” (vilâyeti) adıyla Rumiye-i Suğra Beylerbeyliğinin (eyâletinin) bir vilâyetiydi. Tanzimattan sonra Trabzon vilâyetinin (eyâletinin) 4 sancağından biri oldu. 6 kazâsı vardı.

Samsun, Osmanlı devrinde, Sinop ve Trabzon limanları yanında ikinci derecede bir Karadeniz limanı olmuştur. Bu şehirde askerî ve sivil tersâneler bulunuyordu. Anadolu’ya açılan bir kıyı şehri olarak sâkin bir târihi vardır. Ancak bu sâkin târihî hayat, merkezi Trabzon’da olmak üzere Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop şehirlerini içine alacak şekilde kurulmak istenen “Rum Pontus Devleti”nin teşkili için girişilen vahşet ve katliâmlarla, zaman zaman bozulmuş ve yüzlerce köy haritadan tamâmen silinirken, on binlerce Müslüman Türk, Pontusçu Rum Çeteleri tarafından öldürülmüştür.

İstiklâl Harbinde, Samsun’un mühim yeri vardır. Mustafa Kemal Paşa, ordu müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmış, bu târih, Millî Mücâdelenin başlangıcı sayılmıştı.

Cumhûriyet devrinde 1924’te, Samsun il olmuştur. 1932’de demiryolunun gelişiyle güneye bağlandı. Samsun limanı, yeni tesislerle Karadeniz’in en mühim limanlarından biridir.


Ad:  Samsun-2.jpg
Gösterim: 433
Boyut:  40.4 KB

İklim


Samsun genellikle ılıman bir iklime sahiptir. Ancak sahil şeridi ve iç kesimlerinde iklim iki ayrı özellik gösterir. Sahil şeridinde (Merkez ilçe Terme Çarşamba Bafra Alaçam 19 Mayıs Tekkeköy ve Yakakent ) Karadeniz ikliminin etkileri görülür. Bunun için sahil şeridinde yazlar Sıcak kışlar ılık ve yağışlı geçer. İç kesimler (Vezirköprü Havza Ladik Kavak Asarcık ve Salıpazarı) yüksekliği 2.000 metreyi bulan Akdağ ve 1.500 metreyi bulan Canik dağlarının etkisi altında kalır. Buradaki dağların etkisinden dolayı kışlar soğuk yağmur ve Kar yağışlı yazlar ise serin geçer. Sıcaklık ve yağış yönünden Samsun hiç bir bölgeye benzemez. Samsun’da aynı Gün içerisinde Havanın bir kaç kez değiştiği görülür. Bazı yıllar kış ortalarında yazdan Günler yaşanır. Sahil şeridinde kar ile kaplı günlerin sayısı 2-3 Günü geçmez. İç kesimlerde ise kar yağışından bazen ulaşım aksar.


Samsun genelde ılıman iklime sahiptir. Ancak sahil şeridinde ve iç kesimlerde iklim 2 ayrı özellik gösterir. Sahil şeridinde (Merkez ilçe Terme Çarşamba Bafra Alaçam 19 Mayıs Tekkeköy) Karadeniz ikliminin etkileri görülür. Yazlar sıcak kışlar ise ılık ve yağışlı geçer. İç kesimde ise (Vezirköprü Havza Ladik Kavak Asarcık ve Salıpazarı) yüksekliği 2000 m’ yi bulan Akdağ ve 1500 m’ yi bulan Canik Dağları’nın etkisiyle yazlar serin kışlar ise soğuk yağmurlu ve kar yağışlı geçer.


Yıllık ortalama sıcaklık 15 ºC’dir. Yıllık ortalamalara göre en sıcak geçen aylar; Temmuz (23,1 ºC) ve Ağustos (23,2 ºC) en soğuk geçen aylar ise Ocak (6,9 ºC) ve Şubat (6,6 ºC) aylarıdır. En yüksek sıcaklık ortalaması yıllık 18,1ºC en düşük sıcaklık ortalaması ise 11 ºC’dir. İlin sahil kesiminde ölçülen Sıcaklıklar ile sahilden 10-15 km iç kısımlarda ölçülen sıcaklıklar arasında 10 ºC’ye varan farklılıklar bulunmaktadır. Özellikle kış aylarında deniz kıyısından uzaklaştıkça iç kısımlara doğru gidildiğinde sıcaklık değerleri büyük değişim göstermektedir. Güneş Temmuz ve Ağustos aylarında çok etkilidir.

Karla örtülü gün sayısının olduğu aylar; Aralık (2 gün) Ocak (3 gün) Şubat (4 gün) Mart (2 gün) ve Nisan (1 gün) olup 1993 yılı Kasım ayında 1 gün ve 1995 yılı Nisan ayında 1 gün kar örtüsü tespit edilmiştir. En yüksek kar örtülü gün sayısı Şubat ayında 4 gün olarak belirlenmiştir. Donlu gün sayısı yıllık ortalama 8’dir.

Yıllık ortalama yağış ülke ortalamasının üzerindedir (676,5 mm). Buna karşılık ildeki yağış oranı Batı Karadeniz Bölgesi illerindekinden farklıdır. İlde yağış en çok Ekim (86,5 mm) ve Kasım (81,2 mm) aylarında olmaktadır. İlin doğusundaki yağış miktarı batısına göre daha fazladır. Yıllık ortalama yağışlı gün sayısı 156 gün civarındadır.

Samsun kuzey rüzgarlarına devamlı olarak açıktır. En şiddetli esen rüzgarın yönü güney-güneybatı olup bu rüzgarın adı Aralık ayında esen Kıble rüzgarıdır.

Bitki Örtüsü


Verimli Çarşamba ve Bafra Ovaları ile bu ovalara hayat veren Yeşilırmak ve Kızılırmak, Samsun'un belirgin coğrafi karakteristik özellikleridir. Bu ovalarda yetiştirilen tarımsal ürünler, bölgemizin ticari ve sınai varlığının da asıl etkenleridir. İlimizin 957.888 ha toprak büyüklüğünün % 46.87 si tarım alanı olup, bu alanlarda başta tütün, buğday, pirinç, şekerpancarı, mısır, fındık, ayçiçeği, meyve ve sebze olmak üzere, çok çeşitli ürün yetiştirilmektedir. İlin tarımsal durumu nedeniyle, tarıma dayalı sanayinin teşviki ve geliştirilmesi gereklidir.

Flora


TR83 Bölgesi’nde yer alan Samsun İli ormanları çeşitli tıbbi, hoş kokulu, endüstriyel ve süs bitkileri türleri ile bitki örtüsü ve yabanıl hayvan çeşitliliği bakımından zengin olup, ana ağaç türü olarak, deniz seviyesinden 400 m yüksekliğe kadar kızılçam, kızılağaç, kestane, çınar, ıhlamur, 400 m ile 900 m arasında karaçam, meşe gürgen, 900 m üzerinde ise sarıçam, köknar ve ardıç türleri mevcuttur. TR83 Bölgesi’nde yaklaşık 4.000 endemik bitki türü bulunmakta olup, safran, kekik, salep, adaçayı, nane, ısırgan, oğulotu, defne, mersin, düğün çiçeği, kuşburnu, sumak, çiğdem, geven, papatya, sığır kuyruğu, su kamışı, hasır sazı, ebegümeci, ıhlamur, kestane, kızılcık, ahlat, alıç, böğürtlen, ahududu, melengiç, madımak, ballıbaba, mahlep, kapari doğal olarak yetişen başlıca bitkilerdir. Dağ çileği, safran ve çavuş üzümü bölgeye özgü çeşitlerdir. Arazi yapısı ve iklim özellikleri nedeni ile Samsun İli büyük zenginlik göstermektedir. Yağışın yıl içinde dağıldığı, sıcaklık farkının az olduğu bu bölgede bol orman alanlarına rastlanır. Kıyı şeridinde 200–300 m yükseltiye ve vadi ağızlarında birkaç km içerilere kadar uzanan yeşil çalılıklar bir yalancı maki şeridi görünümündedir. Akdeniz tipin göre daha sık ve uzun boylu olan bu maki formunu defne, kocayemiş, sandal, orman gülü, kızılcık, yabani fındık, akçakesme, geyik dikeni, böğürtlen ve sarmaşıklar oluşturur. Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalardaki düzlüklerde yakın zamana kadar dişbudak, kızılağaç, akçaağaç, kavak ve meşelerden oluşan geniş düzlük ormanları ve subasar ormanları yer almaktaydı. Ancak bunların büyük bir kısmı tahrip edilmiş, geriye küçük orman parçaları kalmıştır. (Semih Demirbaş: Editör, Samsun Doğa Turizmi Mastır Planı 2013 - 2023, TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yayınları, Samsun 2013,)

Fauna


Bölge yaban hayvanları için doğal bir ortam özelliği oluşturur. Bölge yabanıl hayvanları; ayı, sansar, tilki, çakal, kurbağa, yılan, kirpi, yarasa, porsuk, kurt, tavşan, karaca, geyik, yabani domuz, gelincik, sincap, kaplumbağa, kertenkele, vaşak, kınalı keklik, karatavuk, doğan, kartal, çulluk, şahin, su tavuğu, kılkuyruk, elmabaş, üveyik, karabatak, balıkçıl, leylek, kırlangıç, bıldırcın, bülbül, baykuş, ağaçkakan, kırlangıç, deniz kenarında martı, iç sular ve göllerde sazan, kefal, alabalık, yayın, su yılanı, mersin balığı, tatlı su kaplumbağası, kurbağa türleri, semenderler gibi canlılardan oluşmaktadır. (Semih Demirbaş: Editör, Samsun Doğa Turizmi Mastır Planı 2013 - 2023, TC Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yayınları, Samsun 2013,)

Ekonomik Yapı


Samsun İlinin ekonomik yapısını oluşturan sektörlerin başında tarım sektörü gelmekle birlikte sanayi, hayvancılık ve turizm de önemli bir yer işgal etmektedir. İl ekonomisinde büyük etkisi olan tarımsal ürünler; buğday, tütün, mısır, ayçiçeği, şeker pancarı, fındık, çeltik ve sebzedir. İl tarımında önemli bir yere sahip olan Bafra ve Çarşamba ovaları toplam 122.410 hektarlık tarım alanına sahiptir. Buralarda yetişen sebzeler (domates, biber, kavun, karpuz, vb.) öncelikle bölge ihtiyacını gidermekle birlikte, yurdun dört bir yanına da pazarlanmaktadır. Tarım bu bölgede ağırlıklı sektör olduğundan Samsun İli istihdam yapısı da ilk aşamada tarımdan etkilenmiştir. İstihdam gücünün % 67'si tarımsal alanda çalışmaktadır. Bununla birlikte, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Türk Cumhuriyetlerine yakınlığı, deniz, kara, hava ve demir yolu ulaşım imkânlar ile büyük potansiyele sahip bulunan İlimiz sanayide istenilen seviyede gelişme gösterememiştir. Samsun İli imalat sanayiinin yaratmış olduğu katma değerinin % 55.6'sı kamu, % 44.4 'ü ise özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir. Samsun, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en büyük kentidir. Kentin Nüfus yoğunluğu sebebiyle ticari ve sınai yaşantısı canlıdır. Özellikle 1980 yılından sonra kentte daralan istihdamın geliştirilmesi için endüstri çağına uygun olarak gerek kent civarında gerekse ilçelerinde küçük sanayi siteleri oluşmuş, istihdam yavaş yavaş sermaye yoğun olan küçük işletmelere doğru yönelmeye başlamıştır. Bunların yanı sıra Organize Sanayi Bölgeleri de önemli katkılar sağlayacak duruma gelmek üzeredir. Samsun ve yöresindeki imalat sanayiinde üretilen ürünlerin en önemlileri; çimento, gübre, bakır, yapay jüt, oto yedek parçası, muhtelif boyutlarda pompa, mobilya ve tekstil, demir, hazır giyim, ilaç ve tıbbi aletlerdir. Büyük ve orta ölçekli işletmelerin yanı sıra, küçük ölçekli işletmelerde emek yoğun bir şekilde kalorifer kazanı, PVC tesisleri, zirai alet ve makineleri, bakır mamulleri, inşaat demirleri, plastik poşet, muhtelif şekerleme, reçel ve sanayi tipi mutfak eşyası yapan küçük tesisler de mevcuttur. Samsun' da yapılan hayvancılık tamamen ailelerin kendisini geçindirmesine yöneliktir. Turizmin Samsun ekonomisindeki payı az olmakla birlikte il merkezinde olduğu gibi ilçe ve köylerde de gezip görülmeye değer çok sayıda tarihi ve turistik yerler mevcuttur. Yaz aylarında denizden ve kumdan yararlanılabildiği gibi kış aylarında da av turizmi yapılabilmektedir.

Samsun Yeryüzü Şekilleri ve Bilgileri


Kızılırmak : [Nehir] , 1182 km. uzunluğu ile Türkiye'nin kendi sınırları içinde denize ulaşan en uzun nehri olan Kızılırmak, Sivas’ın İmranlı İlçesinin doğusundaki Kızıldağ’dan doğar ve Samsun Bafra ilçesinden denize akar.
Akdağ : [Yayla] , 1.500 metre yükseklikteki yaylanın ilçeye uzaklığı 7 km'dir. Akdağ Kayak Tesisleri de bu yayladadır.
Kunduz : [Dağ] , Samsun İli Vezirköprü İlçesi toprakları üzerinde bulunan Kunduz Dağlarının yüksekliği 1783 metredir. Ünlü kunduz ormanları ile birlikte anılan dağ orman ürünlerinin çokluğu ile ünlüdür.
Yeşilırmak : [Nehir] , Sivas’ın Koyulhisar İlçesinin güneyindeki Kösedağ’ın yamaçlarından doğar ve Samsun Çarşamba ilçesinden denize dökülür. Uzunluğu 768 kilometredir.
Çangal : [Dağ] , Samsun İli sınırlarının batı ucundan içeri giren Çangal Dağlarının büyük bir kısmı Sinop İli sınırları içerisindedir. Çangal dağlarının ortalama yüksekliği 1500 metredir.
Küpecik : [Yayla] , 1.600 metre rakımlı yaylanın Ladik ilçesine uzaklığı 23 km'dir. Bu yaylanın suyunun böbrek taşlarını erittiği halk tarafından söylenmektedir.
Sıralı : [Dağ] , Samsun İlinin önemli yüksekliklerinden birisi olan Sıralı Dağlar Kavak İlçesinin doğusunda yer alır ve yüksekliği 1300 metredir.
Hacılar : [Dağ] , Ankara -Samsun karayolu üzerinde,Kavak ilçesinden sonra yer alan Hacılar dağının yüksekliği 1150 metredir.
Büyükkızoğlu : [Yayla] , 1.600 metre yükseklikteki yaylanın Ladik ilçesine uzaklığı 10 km'dir. Yolu ham yol olup arazi araçları gidebilir. Yayla evleri ve suyu vardır.
Çarşamba : [Ova] , Kirazlık’tan başlayan Çarşamba Ovasının yüz ölçümü 89.500 hektardır. DSİ tarafından yaptırılan su kanalları sayesinde arazinin % 70 i tarıma elverişli hale getirilmiştir.
Derbent : [Baraj Gölü] , Derbent Barajı Altınkaya’nın 30 km mansabında olup yüzer baraj sınıfına girer. Derbent barajı Bafra’ya 7 km uzaklıktadır. Baraj enerji üretimi ve yapılan kanallarla Bafra ovası sulama amaçlıdır.
Suat Uğurlu : [Baraj Gölü] , Hasan Uğurlu barajının 18 km aşağısında Yeşilırmak’ın Çarşamba ovasına açıldığı yerdedir.
Terme : [Nehir] , Terme Çayı Kara ormandan doğar. Simenit etrafındaki sazlıkları besleyen Terme Çayı İlçeyi ikiye bölerek Karadeniz'e dökülür. Genişliği 30 metre derinliği yaklaşık 1 metredir.
Nebiyan : [Dağ] , Samsun’un kuzey batısında bulunan Koca Dağın batısında bulunan Nebiyan Dağlarının yüksekliği 1224 metredir.
Liman : [Göl] , Bafra ya 20 km uzaklıktadır. 3 km büyüklüğündeki göl bazı kollarla denize açılmıştır. Bu kolların uzunluğu bazı yerlerde 2000 metreyi bulur. Gölde kefal ve sazan balığı avcılığı yapılmaktadır.
Vezirköprü : [Baraj Gölü] , İstavroz Çayı üzerinde, sulama amacıyla inşa edilmiş bir barajdır.
Ondokuzmayıs : [Baraj Gölü] , Engiz Çayı üzerinde, sulama ve içme suyu amacıyla inşa edilmiştir. Kaya gövde dolgu tipi olan baraj 1.665 hektarlık bir alana sulama hizmeti verirken, yıllık 38 hm³'lük de içme suyu sağlamaktadır.
Altınkaya : [Baraj Gölü] , Altınkaya barajı ve HES Bafra ilçe merkezinin 35 km güney batısında Kızılırmak üzerinde yer almaktadır. Baraj elektrik enerjisi üretimi için ve taşkın önleme maksadıyla yapılmıştır.
Canik : [Dağ] , Canik Dağlarının batı uçları Samsun topraklarında bulunur. Yükseklikleri az olan bu dağ sıraları Karadeniz ile iç kesimler arasındaki ulaşıma engel olmazlar. Yüksekliği ortalama 1500 metredir.
Nebiyan : [Yayla] , 19 Mayıs ilçesi sınırlarındaki Nebiyan dağında pek çok yayla bulunmaktadır.
Çakırgümüş : [Yayla] , 1.500 metre yükseklikteki yaylanın Ladik ilçesine uzaklığı 12 km'dir. Yolu ham yol olup, her türlü araçla ulaşım mümkündür.
Aktaş : [Yayla] , 950 metre yükseklikteki yaylanın Ladik ilçesine uzaklığı 9 km'dir. Yolu asfalt olup, her türlü araç gidebilir.
Simenit : [Göl] , Terme Çayı yatağının değişmesi ile meydana gelmiştir. Terme ilçesinde bulunan gölde balıkçılık yapılmaktadır. Terme'ye 20 km uzaklıkta bulunan göl, kanalla birbirine bağlanmış iki göl görünümündedir.
Akdağ : [Dağ] , Samsun İlinin en yüksek dağı olan Akdağ ın yüksekliği 2062 metredir. Ladik İlçesi ve Amasya arasında bulunan Akdağ zengin orman yapısına sahiptir.
Çakmak : [Baraj Gölü] , Çakmak Barajı içme-kullanma-sanayi suyu temini için inşa edilmiş bir barajdır. Barajdan verilen toplam su miktarı 4000 litre/saniye olup içme suyu için 3540 l/s su verilmektedir.
Gürcü : [Yayla] , 1500 metre yükseklikteki yaylanın Ladik ilçesine uzaklığı 5 km'dir. Yolu stablize olup her türlü araç gidebilir. Gürcü Yaylası’ndaki gölün donmasıyla doğal buz pisti oluşmaktadır.
Kocadağ : [Dağ] , Samsun İlinin kuzey kesiminde Kavak ilçesi yakınlarında bulunan Kocadağ 1310 metre yüksekliktedir.
Şahinkaya : [Kanyon] , Altınkaya Barajı sayesinde Vezirköprü ilçe sınırlarında oluşan kanyon, muhteşem bir doğal manzaraya sahiptir.
Ladik : [Göl] , Tersakan ırmağının kaynağını teşkil eden Ladik Gölü Ladik’e 10 km uzaklıktadır. Gölde alabalık ve turna balığı bulunmaktadır. Balıkçılık yanında üzerinde yüzen adacıkları ve geniş sazlıkları vardır.
Bafra : [Ova] , 47727 hektarlık ova nın 6150 ha'lık alan halihazırda sulanmaktadır. Türkiye'nin en verimli ovalarından biridir.
Hasan Uğurlu : [Baraj Gölü] , Ayvacık ilçesi sınırlarında bulunan hidro elektrik santralidir.
Kunduz : [Yayla] , Vezirköprü ilçesine 52 km. uzaklıkta bulunan Kunduz yaylası orman dokusu Altınkaya Baraj Gölüyle birleşmiştir. Yayla turizminin yanı sıra pek çok doğa turizmi için idealdir.

İlçeler


Samsun ilinin 17 ilçesi vardır.
3 merkez ilçesi ve nüfusu(2009):
  • İlkadım 311.885
  • Atakum 116.503
  • Canik 89.758
14 İlçesi ve nüfusu(2009):
  • Tekkeköy 49.462
  • Bafra 145.393
  • Çarşamba 138.527
  • Vezirköprü 105.890
  • Terme 77.178
  • Havza 45.933
  • Alaçam 30.351
  • Ayvacık 25.087
  • Ondokuzmayıs 24.959
  • Kavak 21.557
  • Salıpazarı 20.941
  • Asarcık 19.068
  • Ladik 18.022
  • Yakakent 9.560

Samsun'un Gelenek ve Görenekleri


Doğum, sünnet, düğün, ölüm gibi hayatın farklı aşamalarında Samsun'da yer alan gelenek ve görenekler diğer illere göre farklılık göstermektedir.

Doğum'dan sonra bebek görmeye gelenler yiyecek ya da giyecek getirirler. Kırkı çıkan anne ve bebeğin gittiği yerlerde genelde yumurta yedirilir. Yumurta gibi tutasın derler. Annenin yüzüne bahtı açık olsun diye un sürerler.

Sünnet olan erkek çocuğu için verilen yemek, düğün sahibinin maddi durumu ile orantılıdır. Maddi durumu iyi olanlar kurban keserek etli sulu yemeğin yanı sıra pirinç ve bulgur pilavı, makarna ve tatlı gibi ikramda bulunulur. Maddi durumu iyi olmayanlar mevlit esnasında sadece şeker veya şerbet ikram ederler.

Askere gidecek gencin evine göz aydınlığına ve asker görmeye gidilir. Akrabalar, komşular ve yakın dostlar hediyelerle gelirler, yerler içerler ve helalleşirler. Asker dünüşü de asker görme tekrar edilir. Adaklar varsa kesilir. İkramda bulunulur. Yemek davetini bazen askere gidenler ortaklaşa gerçekleştirirler.

Evlenme, Oğlan yakınları kız evine, kız istemeye gider. Kızın ailesi uygun görürse evlilik işine karar verilir. Buna "söz kesme" denir. Daha sonra nişan yapılır. Buna yörelere göre "şerbet" veya "şerbet içmek" adı verilir. Şerbetten iki gün önce oğlan evi kız evine şerbet için şeker, kahve, çay ve nişan takımı gönderir. Dini bayramlar olan Ramazan ve Kurban bayramları ile Hıdrellez günü oğlan evi kız evine kurbanlık koç gönderir. Düğünde gerek kız ve gerekse erkek evinin, gelen konuklara ziyafet vermesi geleneği vardır. Konukları düğüne davet etmek için Lâdik köylerinde "şeker" dağıtılır. Buna "okuntu" denir. Köy düğünleri genellikle Perşembe akşamları davul zurna çalarak başlar. Lâdik köylerinde asma günü ‘’soku’’günüdür. Köyün ortasında bulunan taş bir dibekte yarma dövülür. Gelin oğlan evine gelince üzerine su serpilir. Eve girerken başına damat ve kaynana tarafından para ve çerez serpilir. Gelin geldikten sonra akşamüzeri oğlan evinde yemek yenir.

Ölüm, Kavak, Lâdik ve Havza’nın bazı köylerinde ölünün kapısında bir kurban keserek etini komşuların getirdiği yemeklerle beraber misafirlere ikram ederler. Cenaze defnedildikten sonra yedisi, kırkı, elli ikisi gibi günler sayılarak bu günlerin tamamlandığı günlerde komşulara ve akrabalara yemekler verilir. Ölenin ruhu için Kuran’ı Kerim ve mevlit okutulur.

Şenlikler ve Festivaller


Uluslararası Halk Dansları Festivali: Samsun Milli Fuarı bünyesinde 23-29 Temmuz tarihleri arasında düzenlenmektedir.

Hıdırellez: Mayıs ayının 6'sında kutlanır. Bolluk ve bereket günlerinin başlangıcı sayılır.

Karpuz Festivali: Bafra ilçesinde 1987 tarihinden beri düzenlenmektedir. Ağustos ayının son haftasında, iki gün süreyle çeşitli eğlence, müsabaka ve etkinliklerle kutlanır.

Bengü Karakuçak Güreşleri: Bafra ilçesinin Bengü köyünde düzenlenmektedir. 1994 yılında başlatılmış olan şenlikler 10 temmuzda bir gün yapılmaktadır.

Altın Fındık Yağlı Pehlivan Güreşleri: Terme ilçesinin Köybucağı kasabasında 1986 yılında başlayan şenlikler her yıl 9 eylül günü düzenlenir.

Yaşar Doğu Şenlikleri: Kavak ilçesinde daha çok güreş ağırlıklı olarak eylül ayında düzenlenmektedir.

Geleneksel Karakucak Güreşleri ve Atyarışları: Asarcık ilçesinde Eylül ayının son günleri ve Pazar günleri düzenlenmektedir.

Yeşilırmak Kültür ve Sanat Şenliği: Çarşamba ilçesinde 1994 yılından beri düzenlenmektedir. 20-23 Mayıs tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Göller Bölgesi Güreşleri: Ayvacık ilçesinde yaz aylarında düzenlenmektedir.

Hüseyin Dede Şenlikleri: Alaçam ilçesinde düzenlenmekte olup, 7 mayısta kutlanmaktadır.

Neyzen Tevfik Kültür Şenliği: 24 Mart 1879'da Kolay'da doğan ünlü hiciv ustası Neyzen Tevfik adına düzenlenmekte olup, ekim ayında kutlanmaktadır.

Köprülü Mehmet Paşa Kültür Sanat ve Spor Festivali: Vezirköprü ilçesinde Eylül ayının ilk Cuma günü başlayan festival 10 gün sürmektedir.

Altın Pirinç Festivali: Terme ilçesinde düzenlenmektedir. 1991 yılından beri yapılan festival, yörenin ünlü Kocaman pirinci adına haziran ayının 3. ve 4. günleri yapılmaktadır.

Karadeniz Kısa Film Festivali: Merkez ilçede ilk defa 1996 yılında düzenlenmiştir. Uluslararası nitelikte olup, 23-31 mart tarihleri arasında her yıl düzenlenmesi amaçlanmıştır.

Deniz Oyunları Festivali: Yakakent ilçesinde düzenlenmektedir. İlk başlangıç tarihi 1995 yılıdır. 22-23 temmuz tarihleri arasında yapılmaktadır.

Önemli Haftalar


19 Mayıs Kültür ve Sanat Haftası: Merkez ilçede Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca organize edilmektedir. 1981 yılından beri her yıl 16-19 mayıs tarihleri arasında çeşitli etkinliklerde kutlamaktadır.

25 Mayıs Kültür ve Sanat Haftası: Atatürk'ün Havza'ya gelişlerinin yıldönümünde Havza Belediye Başkanlığı'nca düzenlenmektedir.

MsXLabs.org
-derlemedir.

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
16 Ekim 2018       Mesaj #12
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye


Sponsorlu Bağlantılar
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Ekim 2018       Mesaj #13
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SAMSUN
Ad:  samsun.JPG
Gösterim: 434
Boyut:  39.2 KB

Karadeniz Bölgesi'ndeki en gelişmiş illerimizden biri olan Samsun aynı zamanda bölgenin en kalabalık ilidir.

Güneyde Kuzey Anadolu Dağları'nın (KUZEY ANADOLU DAĞLARİ) kıyı dağları ile iç sıralarını birbirinden ayıran çukurluklardan, kuzeyde Karadeniz kıyısına kadar uzanan il toprakları fazla yüksek sayılmaz. Karadeniz'e kıyısı olan iller arasında düzlüklerin en çok bulunduğu il Samsun'dur.
Samsun adı geçince. Kurtuluş Savaşı'nın (KURTULUŞ SAVAŞİ) başlangıcı sayılan, Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da burada Anadolu kıyısına çıkışı akla gelir. Her yıl 19 Mayıs'ta kutlanan Atatürk'ü Anma,

SAMSUN İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER


YÜZÖLÇÜMÜ: 9.579 km2.
NÜFUS: 1.108.710 (1985).
İL TRAFİK NO: 55.
İLÇELER: Samsun (merkez), Alaçam, Asarcık, Ayvacık, Bafra, Çarşamba, Havza, Kavak, Lâdik, 19 Mayıs, Salıpazarı, Tekkeköy, Terme, Vezirköprü, Yakakent.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Çakırlar Korusu, Çamgöl ve Vezirköprü orman içi dinlenme yerleri; Havza ve Lâdik kaplıcaları; Kale, Pazar (Samsun), Hacı Hatun, Yalı, Tayyar Paşa, Mustafa Paşa, Rıdvan Bey, Abdullah Paşa, Değirmenbaşı, Taceddin Paşa, Pazar (Terme) Taşkale camileri; Büyükcami (Samsun); Şeyh Seyyid Kudbeddin ve isa Baba camileri ile türbeleri, Büyükcami (Bafra), Fazıl Ahmed Paşa Medresesi; Fazıl Ahmed Paşa Bedesten ve Arastası; Havza İmareti; Kızgözü Aslanağzı Kaplıcası; Küçükhamam (Şifa Kaplıcası); Taşkale ve Şifa hamamları; Çiftehamam; Atatürk ve İlk Adım anıtları; Samsun Arkeoloji ve Etnografya, Samsun 19 Mayıs ve Samsun Atatürk müzeleri.

Gençlik ve Spor Bayramı için Ankara'da düzenlenen törende atletler tarafından Samsun'dan başlayarak ilden ile taşınan bayrak ve toprak cumhurbaşkanına verilir.

Doğal Yapı
Samsun ili toprakları güney ve batı kesimdeki dağlık alanlardan Karadeniz kıyısına doğru gidildikçe alçalır. Güneybatıdaki küçük bir kesimi Batı Karadeniz Bölümü'nün sınırları içinde kalan Samsun ili topraklarının büyük bölümü Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır.

Samsun ilinin doğu ve güney kesimini Canik Dağları, batı kesimini de Küre (İsfendiyar) Dağları engebelendirir. Bu topraklardaki en önemli yükselti, güneybatıda doruğu 1.791 metreye erişen Kunduz Dağı'dır. Bu dağlar akarsular tarafından derin biçimde parçalanmıştır. Ülkemizin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak ile Yeşilırmak (bak. KIZILIRMAK; YEŞİLIRMAK) Samsun ili sınırları içinde Karadeniz'e dökülür. İl topraklarından kaynaklanan suları toplayan öteki akarsular Terme, Abdal, Mert ve Kürtün çaylarıdır.

Samsun ilindeki başlıca düzlükler, akarsuların taşıdığı alüvyonların Karadeniz kıyısında yığılması sonucunda oluşmuş olan delta ovalarıdır. Bunların başlıcaları Kızılırmak'ın deltası olan Bafra Ovası ile Yeşilırmak ve Terme Çayı'nın taşıdığı alüvyonlarla oluşan Çarşamba Ovası'dır. Samsun kenti yakınındaki düzlükler ise Kürtün ve Mert çaylarının getirdiği alüvyonlarla oluşmuş kıyı ovalarıdır. Bu ovalar ilin başlıca tarım alanlarıdır.

Samsun ilinde birçok doğal ve yapay göl vardır. Başlıca doğal göller kıyı ovalarında yer alan lagünler (denizkulağı) ile Lâdik Gölü'dür. Yapay göller ise Yeşilırmak üzerinde kurulmuş olan Suat Uğurlu ve Hasan Uğurlu barajlarının ardında suların toplanmasıyla oluşan baraj gölleridir.

Kızılırmak ve Yeşilırmak deltası geniş ve küt birer yarımada gibi Karadeniz'e uzanır. Bafra Ovası'nın kuzeyinde yer alan, Kızılırmak'ın Karadeniz'e ulaştığı kesimdeki çıkıntı Bafra Burnu, bu ovanın doğusundaki çıkıntı da İncir Burnu adıyla anılır. Bafra Ovası kıyılarında doğal kumsallar uzanır. Kumsalın hemen ardında yer alan lagünlerin çevresi sazlık ve bataklıktır. Bu ovadaki başlıca lagünler Karaboğaz, Liman ve Balık gölleri ile Uzungöl'dür. Çarşamba Ovası'nın doğu ucunda Çaltı Burnu, batı ucunda da Cıva Burnu yer alır. Bu ovadaki kumsalların gerisinde bulunan başlıca lagünler ise Dumanlı göl, Akgöl ve Simenlik Gölü'dür.

Çevresinde ülkemizin en etkin deprem bölgelerinden biri bulunan Kuzey Anadolu kırık kuşağı, Samsun ilinin güney kesiminden geçer. Tarih boyunca bu kesimde oluşan depremlerin önemli ölçüde yıkıma ve can kaybına neden olduğu bilinmektedir.

Samsun ili nemli ve ılıman bir iklimin etkisi altındadır. Yıllık ortalama yağış miktarı 1.000 milimetreyi geçmeyen Samsun iline en çok sonbahar ve kış mevsimlerinde yağış düşer. Uzun yıllardır yapılan gözlemler sırasında hava sıcaklığının — 10°C'nin altına düştüğü görülmeyen Samsun'da ölçülen en yüksek hava sıcaklığı da 37°C'den azdır.

Kıyıdan uzaklaştıkça yağış miktarı azaldığından doğal bitki örtüsü dağılışında bazı farklılıklar görülür. Karadeniz'e bakan kıyı dağlarındaki ormanlar daha çok kestane, meşe, gürgen ve kayın gibi genişyapraklı ve kızıl çam gibi iğneyapraklı ağaçlardan oluşur; iç kesimdeki dağlık alanlarda daha az ormana rastlanır. İç kesimdeki ormanlarda meşe ile kayınların yanı sıra soğuğa ve kuraklığa dayanıklı kara çamlarla sarı çamlar daha yaygındır.

Tarih
Yapılan kazı ve araştırma sonuçlarına göre çok eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşılan Samsun yöresi, İÖ 8. yüzyıla kadar Kaşkalar'ın yurdu olan topraklar arasında yer alıyordu. İÖ 7. yüzyıldan sonra Miletli denizcilerin Karadeniz kıyısında bazı ticaret kolonileri kurmaya başlaması ve Anadolu'ya çeşitli yönlerden göç dalgalarının gelmesine bağlı olarak bu yöreye de başka halk toplulukları yerleşti.

İÖ 6. yüzyılda Persler'in denetim kurmaya çalıştığı Samsun yöresi, İÖ 3. yüzyılda Pontos Krallığı'na bağlandı. Daha sonra Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine giren Samsun, 11. yüzyılda Bizans İmparatorluğu' nun yerel yönetim birimlerinden Armeniakon Theması'nın sınırları içindeydi. Bu sırada Anadolu'ya doğudan girmeye başlayan Türkmenler 11. yüzyıl sonlarına doğru Samsun yöresine kadar yayıldılar. Bir süre Bizanslılar ile Anadolu Selçukluları arasında el değiştiren Samsun, 13. yüzyılda Komnenos hanedanı tarafından kurulan Trabzon Rum İmparatorluğuma bağlandı. Bazı girişimlerine karşın Anadolu Selçukluları tarafından ele geçirilemeyen Samsun yöresi bir süre İlhanlılar'ın, Pervaneoğullan'nın, Eretna Beyliği'nin, Kadı Burhaneddin Devleti'nin denetiminde kaldıktan sonra 1398'de Osmanlılar'ca alındı.

Ama Osmanlılar 1402'de Timur'a yenilince Anadolu'nun birçok bölgesi gibi Samsun yöresi de bazı yerel yöneticiler arasında paylaşıldı. Bir süre Candaroğulları, Kubadoğulları ve Taceddinoğulları tarafından yönetilen Samsun ili toprakları 1428'de tümüyle Osmanlı Devleti'ne katıldı. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcında Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkması ve Samsun ile Havza'da bazı çalışmalar yapması ilin yakın tarihinde önemli bir yer tutar.

Ekonomi
Yarısından fazlası kırsal kesimde yaşayan Samsun ili halkı geçimini tarım ile daha çok tarıma dayalı sanayi ve ticaretten sağlar.
Meyve yetiştirilen bağ ve bahçelerin dışında, il yüzölçümünün yüzde 37'si bitkisel üretim yapılan tarım alanlarından oluşur. İlin en önemli tarımsal ürünleri fındık, tütün ve soyafasulyesidir. Ayrıca domates, şekerpancarı, mısır, buğday, lahana, dolmalık biber, taze fasulye, hıyar, patates ve arpa da yetiştirilir.
Samsun'da hayvancılığın da ekonomik yaşamda önemli bir yeri vardır.

İl tarımının geliştirilmesi amacıyla kurulmuş olan Gelemen ve Karaköy tarım işletmelerinin hayvan soylarının ıslahı konusundaki katkıları hayvancılığın ileri bir düzeye ulaşmasına yardımcı olmuştur. Çeşitli küçükbaş ve büyükbaş hayvanların yetiştirildiği ilde arıcılık ve tavukçuluk da yapılır. Ama bitkisel üretim alanlarında yaygın kimyasal ilaç kullanımı arıcılığın gerilemesine neden olmaktadır. İlin gelir kaynaklarından biri de balıkçılıktır. Karadeniz'de son yıllarda görülen balık azalmasına bağlı olarak deniz balıkçılığı eski önemini yitirmiştir. İldeki akarsu ve göllerde de tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır.

Samsun ilinde sanayi Karadeniz Bölgesi'nin doğu kesimindeki başka illere göre daha gelişmiş bir düzeydedir. İldeki en önemli sanayi kuruluşları Etibank'a ait bakır cevheri işleme fabrikalarıdır. Bundan başka un, salça, süt ürünleri, bitkisel yağ, şeker, sigara, yem, orman ürünleri, gübre, çimento ve plastik fabrikaları Samsun ilindeki başlıca sanayi kuruluşlarıdır. İlde oldukça canlı bir küçük sanayi etkinliği vardır.

Samsun ili yeraltı kaynakları açısından yoksul sayılır. İl topraklarında linyit ve mermer yataklarıyla şifalı madensuyu kaynakları vardır.

Halkın dinlenmesi ve eğlenmesi için birçok mesire yeri ve plaj bulunan ilde yabanıl yaşamı korumak amacıyla bazı alanlar da oluşturulmuştur. Bu alanlar Vezirköprü ilçesindeki geyik üretme istasyonu ile Terme ilçesinde sülün ve su kuşları için kurulmuş olan koruma ve üretme alanıdır.

Toplum ve Kültür
Anadolu'da anlatılan bazı efsanelerde adı geçen Amazonlar'ın (AMAZONLAR) İÖ 20. yüzyıl ile İÖ 12. yüzyıl arasında Samsun yöresinde yaşadıkları ileri sürülür. Yaşamlarında erkeklere sürekli olarak yer vermeyen savaşçı kadınlar topluluğu olduğu sanılan Amazonlar, bu efsanelerden birine göre Terme Çayı'nın Karadeniz'e döküldüğü kesimde kurdukları bir kentte yaşıyorlardı. Karadeniz'den gemilerle gelen bir denizci halk, yüzyıllardan beri kıyıda yaşayan Amazonlar'ın egemenliğine son vermiş. Bunun üzerine uzun saçlarıyla tanınan Amazonlar yaşamlarını sürdürebilmek için iç bölgelere çekilmek zorunda kalmış ve buralarda gizlenmişler. Amazonlar, tanınmamak için saçlarını keserek toprağa gömmüşler. Daha sonra saçların gömüldüğü topraklardan tütün filizleri çıkmış. Kıyıldığında tütünlerin kadın saçını andırır biçimde tel tel olmasının bu efsanenin anlatılmasına neden olduğu sanılmaktadır.

Çeşitli kaynaklar verimli topraklara sahip olan Samsun yöresinin tarih boyunca birçok halk topluluğuna yurtluk ettiğini yazar. Kırım ile yapılan ticarette önem taşıyan Samsun limanı 11. yüzyılda bir Ceneviz kolonisiydi. 19. yüzyıl başlarında küçük bir kasaba olan Samsun'a Osmanlı Devleti'nin yitirdiği Kafkasya ve daha sonra da Rumeli'den gelen göçmenlerin bir bölümü yerleştirildi. Özellikle Kafkasya'dan göçen topluluklar yurt edindikleri yerlerde eski toplumsal yaşamlarını ve kültürlerini sürdürdükleri adacıklar oluşturdular.

19. yüzyılın ikinci yarısında tütün tarım ve ticaretinin gelişmesi Samsun'un toplumsal ve kültürel yapısını önemli ölçüde etkiledi. Kent kısa sürede önemli bir ticaret merkezi oldu. Doğu ticaretiyle uğraşan Fransızlar, Belçikalılar, ABD'liler ve Ruslar kentte ticari işletmeler ve bankalar kurdular. Bu gelişmeler batı kültürünün bazı öğelerinin kent yaşamına girmesine yol açtı.

İlde bugün önemini yitiren halı ve bez dokumacılığı en önemli el sanatlarıydı. Bafra ve Çarşamba ilçelerinde keten dokumacılığı yaygındı. Kalın dokunan keten bezinden orak gömleği, dış giyimlik ve örtü yapılırdı. Halı dokumacılığı ise Lâdik'te gelişmişti. Günümüzde de sürdürülen bu el sanatı özellikle seccadeleriyle ilgi toplamaktadır.

Samsun ilinde konut mimarisi Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu etkisi altındadır. İldeki düz alanların varlığı Doğu Karadeniz' deki dağınık yerleşimlerin tersine daha toplu yerleşmelere olanak sağlamıştır.

İl Merkezi: Samsun


Samsun, Karadeniz Bölgesi'nin en büyük kentidir.
Bugünkü kent alanında yer alan ilk yerleşme, Miletli denizciler tarafından bir ticaret kolonisi olarak İÖ 7. yüzyılda kurulan Amisos'tur. Daha sonra kısa bir süre Peiraieus olarak anıldıysa da bu ad yerleşmedi ve kente gene Amisos dendi. Kent Bizans döneminde bir piskoposluk merkeziydi. Daha sonra Cenevizliler'in eline geçen bu yöre günümüze kadar çeşitli aşamalarda Hıristiyan Amisos, Gâvur Amisos, Gâvur Samsun ve Karasamsun adlarıyla anıldı. Türkmenler tarafından kurulan yerleşme ise Yeni Amisos ve Müslüman Samsun olarak adlandırıldı. Eskiden bu iki yerleşme arasında canlı bir ticaret ilişkisi vardı. Osmanlı döneminde bütünleşen bu iki yerleşme, 15. yüzyıla ait kayıtlarda Canik adıyla geçer. 20. yüzyıl başında önemli bir ticaret merkezi olan kent, I. Dünya Savaşı sırasında birkaç kez Rus donanması tarafından topa tutuldu.

Günümüzde Samsun Karadeniz Bölgesi' nin en büyük kentidir. Mert Çayı'nın Karadeniz'e ulaştığı kesimde güneye, batıya ve kuzeye doğru gelişen kent, hızlı nüfus artışı nedeniyle konut sorunuyla karşı karşıyadır. Hızlı gelişme sonucunda eski bir liman kenti olan Samsun kent merkezinin denizle ilişkisi kesilmiş durumdadır. Bunun nedeni limanın yapılması sırasında denizin doldurulması ve fuar alanı için kıyı ile kent arasındaki geniş bir kesimin seçilmiş olmasıdır.

Samsun kenti demir, deniz, hava ve karayollarıyla Türkiye'nin öteki merkezlerine bağlanır. Kentteki başlıca eğitim ve kültür kurumu Ondokuz Mayıs Üniversitesi'dir.
Bir bölümü kent içinde yer alan fabrikalardan Karadeniz'e akıtılan sanayi atıkları Samsun kıyısında yoğun bir deniz kirliliğine yol açmaktadır.
Kentin nüfusu 240.674'tür (1985).
kaynak: Temel Bitannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Ekim 2018       Mesaj #14
Safi - avatarı
SMD MiSiM

SAMSUN (55)


Orta Karadeniz bölümünde il;
1 158 400 nüf. (1990);.
9 579 km2;
merkez ilçe dışında 14 ilçe, 10 bucak, 882 köy.
Merkezi Samsun, 303 979 nüf. (1990).

İl topraklarının büyük kesimi, Karadeniz kenar dağlarının iç ve kıyı sıralan ile kaplıdır. Daha yüksek ve birbirinden ayrı kütleler oluşturan iç sıraların başlıca dorukları, ilin G. sınırında yer alır (D.'da Akdağ 1 925 m, ortada Tavşan dağı 1 901 m, B.'da Kunduz dağı 1 791 m). Bunların K.’inde Lâdik'ten Durağan’a kadar bir çukur alan uzanır. K. Anadolu fay sisteminin belirlediği bu çukurluğu Tersakan ve Kuz çaylan ile Kızılırmak'ın bir kesimi izler. Lâdik gölü de bu alanın D. kesimindedir. Canik dağlarının 1 500 m'yi aşmayan orta yükseklikteki B kesimi ile Küre dağlarının D. uzantısı bu çukurluğu Karadeniz kıyılarından ayırır. Kıyıya doğru daha hafif eğimlerle alçalan bu dağları, Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirleri dar ve gömük boğazlar içinde yararlar.

Ama bu kesimde kıyıdan içeriye uzanan başlıca yol, Samsun yakınında denize dökülen Mert ırmağı vadisini izler. İl, kıyılarının özelliği ile dikkati çeker. Karadeniz kıyılarımızın en büyük iki deltası (Kızılırmak ve Yeşilırmak deltaları) il sınırları içinde kalır. Bafra ve Çarşamba ovaları olarak bilinen bu alüvyal düzlükler, önemli birer tarım alanıdır. İlin bu morfolojik birimleri yapısal bakımdan da farklı özellikler gösterir. Pontidler'in bir kesimi olan Canik ve Küre dağlarında en geniş yeri volkanik maddelerle de karışık Üst Kretase flysch'leri kaplar. K.’e devrik nispeten gevşek kıvrımlı bu oluşukları, kıyı boyunca dar bir şerit halinde Eosen ve Neojen çökelleri izler. G.'deki dağlık alan Anatolidler'in bir parçasıdır ve çok daha karmaşık bir yapı gösterir. Burada billurlu kayaçlardan ofiyolftlere, Paleozoyik'ten Neojen’e kadar çok çeşitli oluşuklar görülür.

Bu iki dağlık birimi ayıran çukur alan, K. Anadolu fay sistemini oluşturan kırıklarla parçalanmış ve çok yüksek depremsellik gösteren bir kenet kuşağıdır Bu kuşak boyunca Neojen tortulları ile kaplı bazı havzalar (Lâdik, Havza, Vezirköprü) birbirini izler İlin kıyı kesiminde denizin etkisiyle kışlar ılık (Samsun ocak ort. 6,8 °C; ölçülen en düşük sıcaklık - 9,8 °C), yazlar sıcaktır (Samsun ağustos ort. 23,1 °C). Çoğu soğuk mevsimde olmak üzere bol yağış düşer (yıllık yağış ort. Samsun 722 mm; Çarşamba 928 mm; Terme 975 mm). Kıyı dağlannın G.’inde karasal etkilerle kışlar şiddetlenir, yağış azalır (yıllık yağış ort. Havza 531 mm, Vezirköprü 491 mm). Bu farklılıklar bitki örtüsüne de yansır. K.'de Canik ve Küre dağlarında kayın, gürgen ve meşe türlerinden oluşan ormanlar geniş yer kaplar Oysa dağların G.'indeki daha az yağışlı çukur alanda, orman çok daha az yer tutar ve nemcil türlerin yerini, düşük sıcaklık ve az yağışa uyan türler alır (sarıçam, kızılçam ve karaçam).

İl, Türkiye’nin en yoğun nüfuslanmış yörelerinden biridir. Ortalama yoğunluk (km2'ye 121 kişi) Türkiye ortalamasının iki katına yakındır. Buna karşılık nüfus artış oranı (1985-1990 döneminde % 9) Türkiye ortalamasından çok daha azdır. Bu oran il merkezi dışındaki kasabalarda, Havza ve Ladik gibi ilçe merkezlerinde daha da düşüktür. Bu durum hızla gelişen il merkezine ve yurdun diğer büyük kentlerine yönelen iç göçlerin sonucudur. Nüfusun yarıdan fazlası (% 55) kırsal yerleşmelerde, kentsel nüfusun yarıdan çoğu da (% 58) il merkezinde yaşar. Verimli tarım alanlarının kenarında önemli birer yerel ticaret merkezi olan Bafra (65 600 nüf.) ve Çarşamba (38 863 nüf.) dışındaki ilçe merkezleri küçük birer kasabadır.

Samsun, kıyı ve iç kesimlerinin! değişik iklimi ile çeşitli ürünlerin yetiştirip meşine olanak sağlayan önemli bir tarım alanıdır. Ekili topraklar ilin % 35'ten çoğunu kaplar; bunun yarıdan çoğu (% 63) tahıllara ayrılmıştır. Yetiştirilen tahılların en önemlileri (iç kesimde) buğday, (kıyı kesiminde) mısır ve pirinçtir. Ayrıca tütün (Türkiye üretiminin yaklaşık % 13'ü), şekerpancarı ve çeşitli sebzeler ile kıyı kesiminde fındık (Türkiye üretiminin % 8 kadarı) üretilir. Hayvancılık (özellikle koyun ve büyükbaş hayvan) ve hayvan ürünleriyle kıyıda balıkçılık kırsal kesimin önemli gelir kaynağıdır. İlin bilinen başlıca yeraltı kaynağı Çeltek linyitleridir. Sanayi fazla gelişmemiştir; başlıca kuruluşlar çeşitli besin sanayisi dalları, sigara, yem ve azot fabrikasıyla Karadeniz Bakır işletmeleri izabe tesisleri ve Lâdik çimento fabrikası' dır. Engebeliğin alçaldığı bir alanda yer alan il topraklan, Karadeniz kıyılan ile Anadolu'nun iç kesimleri arasında Antikçağ’ dan beri önemli bir geçiş alanıdır. Bu geleneksel işlev günümüzde de sürmektedir. Samsun, yurdun diğer bölgelerine deniz, kara ve hava yoluyla (Samsun havalimanı) bağlıdır.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Ekim 2018       Mesaj #15
Safi - avatarı
SMD MiSiM

SAMSUN


antik Amisos, Orta Karadeniz bölümünde liman kenti
aynı addaki ilin merkezi; 303 979 nüf. (1990).

COĞRAFYA
Bütün tarih boyunca Orta Karadeniz kıyılarını iç ve G.-D. Anadolu’ya bağlayan ve bu bölgelere bir iskele rolünü oynayan Samsun, bugünkü yerinde geçmişi ancak Ortaçağ'a tadar inen nispeten yeni bir kenttir. Antik Amisos’un kalıntıları, 1 km tadar K.-B'da, yaklaşık 100 m yükseklikteki bir sırt üzerindedir. Günümüzde burada Samsun'un Karasamsun mahallesi yer alır.

Kent, K.'de Kalyon burnu ile G.'de Mert ırmağının ağzı arasında geniş bir yay biçiminde uzanan bir koyun kenarında kurulmuştur. En eski yerleşme çekirdeği koyun orta kesimindedir. Samsun, buradan başlayarak zamanla bir yandan gerideki hafif eğimli yamaçlar üzerinde, bir yandan da koy boyunca K.'e ve G.'e doğru genişlemiştir. Kıyı boyunca çeşitli iskeleler ve koyun K.’inde Fener burnu yakınında dalgakıranlarla korunmuş yeni liman tesisleri yer alır.

Elverişli konumu sayesinde, daha XX. yy. başlarında, Trabzon vilayetine bağlı Canik (Samsun) sancağının merkezi olduğu sırada 25 000 nüfuslu işlek bir ticaret merkezi olan kent, özellikle 50’li yıllardan başlayarak hızla kalabalıklaşmış, 1935'te 32 482 olan nüfusu 1950'de 44 019’a. 1960'ta 87 688'e, 1970’te 107 510'a, 1985'te 240 000'e ulaşmış, 1990'da ise 300 000'i aşan nüfusuyla bütün Karadeniz kıyılarımızın en büyük kenti durumuna gelmiştir. Bu hızlı gelişmede, bir ticaret merkezi ve liman olarak kentin işlevini kolaylaştıran, demiryolu ağına bağlanması, liman ve karayollarının düzenlenmesi, havaalanının yapımı ve yeni sanayi kuruluşları başlıca etken olmuştur. Bugün Samsun, aynı zamanda çeşitli öğretim kurumlan ile (19 Mayıs üniversitesi) önemli bir kültür merkezidir. Kentte her yıl, Samsun 19 Mayıs Karadeniz fuarı adı ile bir fuar açılır.

TARİH
Antikçağ'da Miletliler tarafından “Amisos'' adıyla kurulan kent, İ.Û. V. yy.'da Sinop (Sinope) ile Trabzon (Trapezus) arasında tek kullanımlı liman olarak Atinalılar'ın eline geçti ve adı Peiraeos (Pire) oldu. Daha sonra Persler'in (İ.Û. 370) ve İskender imparatorluğu nun (İ.O. 334) egemenliğinde kaldı. Pontos krallığı'nın (I.Ö. III. yy.), bu krallığı ortadan kaldıran Romalıların (İ.Û. I. yy.) yönetimine girdi. Roma imparatorluğu ikiye bölününce (İ.S. 395), Bizans devletinin (Doğu Roma) payına düşen kent, yeniden Amisos adıyla bir piskoposluk merkezi oldu.

İslamlığın doğuşundan sonra arap ordularının saldırısına uğrayan kent, yıkılıp yağmalandı (863). Malazgirt zaferinin (1071) ardından Türkler'in "Canik” dedikleri Amisos'un fethiyle Danişmentliler görevlendirildi. Ancak, Danişment Gazi, Canik kuşatması sırasında yaralanarak öldü (1174). Kentin bir bölümünü ele geçiren Nizamettin Yağıbasan, burada bizans egemenliğindeki Amisos kalesinden bir ok atımı uzaklıkta bir türk kalesi (Kale mahallesi) kurdu (1158). Böylece Karadeniz kıyısında biri hıristiyan Amisos (gâvur Samsun ya da Karasamsun), öteki de müslüman Canik (Samsun) olmak üzere iki kent ortaya çıktı. Anadolu Selçuklu hükümdarı Kılıç Arslan II, ülkesini 11 oğlu arasında paylaştırdığında (1185) müslüman Samsun, hükümet merkezi Tokat olan Rüknettin Süleymanşah'ın payına düştü.

Çok iyi berkitilmiş bir yer olan gâvur Samsun ise, önce Bizanslılar'ın, XIV. yy.'ın ilk yıllarından başlayarak da uzun süre Cenevizlilerin yönetiminde kaldı. Müslüman Samsun, Kösedağ savaşı'ndan (1243) sonra sırasıyla İlhanlIlar, Pervaneoğulları (1297), Candaroğulları (1322) ve Tacettinoğullan'nın (1348) denetimine girdi. Yıldırım Bayezit tarafından alındı (1393). Ancak, padişahın Rumeli'de uğraşmasından yararlanan Kubatoğulları'nın eline geçti (1395). Müslüman Samsun’u ikinci kez alan Yıldırım Bayezit, bulgar kralı Mihail Şişman’ın müşlümanlığı kabul eden oğlu Aleksandr'ı (İskender Paşa) da bu ranın valiliğine getirdi (1398). Ankara savaşı'ndan (1402) sonra Anadolu beyliklerini yeniden canlandıran Timur, müslüman Samsun'u Canik beylerinden Kubatoğulları’na verdi (1403).

Timur Anadolu'dan çekilip gittikten sonra osmanlı şehzadesi Süleyman Çelebi, müslüman Samsun'u Kubatoğulları’ndan alarak Taşanoğlu Ahmet Bey’e verdi (1404). Süleyman Çelebi'nin İstanbul yolunda öldürülmesinden (1411) sonra toparlanıp güçlenen Kubatoğlu Cüneyt Bey, savaşta yenilgiye uğrattığı Taşanoğlu Ahmet Bey'i öldürerek müslüman Samsun ve yöresine egemen oldu (1414). Candaroğlu İsfendiyar Bey ile birleşen Tacettinoğlu Hüsamettin Haşan Bey, Samsun üzerine yürüyerek savaşta Cüneyt Bey'i öldürdü ve topraklarını ele geçirdi (1418). Ancak, daha sonra Karakoyunlular’ın Erzincan valisi Pir Ömer'le anlaşan isfendiyar Bey, müslüman Samsun'u Haşan Bey’den alarak küçük oğlu Hızır Bey'i buranın valiliğine atadı. Fetret devri'ne son veren Çelebi Mehmet I, osmanlı tahtında durumunu sağlamlaştırdıktan sonra Anadolu seferine çıktı.

Her iki Samsun'u da fetheden Mehmet I, tek yönetim altında birleştirdiği kentin valiliğini Tacettinoğlu Hüsamettin Haşan Bey’e bırakırken, Canik yöresini de oğlu şehzade Murat’ın (sonradan Murat II) Amasya sancağına bağladı (1419). Murat ll'nin cülusu sırasında (1421) çıtan karışıklıklardan yararlanarak Osmanlılar’a karşı ayaklanan Tacettinoğlu Haşan Bey'le kardeşi Mehmet Yavuz, bağımsızlıklarını ilan ettiler ve Samsun’da ortak bir yönetim kurdular Canik bölgesini denetim altına almakla görevlendirilen Amasya sancakbeyi Lala Yörgüç Paşa, Samsun'u bir kez daha osmanlı topraklarına tattı (1428).

Osmanlı yönetiminde Samsun, Canik bölgesinin merkezi olarak önce Amasya'ya, sonra da Sivas'a (Paşa sancağı) bağlandı. Kentin ağırlık merkezi gâvur Samsun’dan müslüman Samsun’a geçerken, limanı da Sinop’un gölgesinde kaldı. Yavuz Sultan Selim döneminde kent, Trabzon ve Karahisar'la birlikte yeni oluşturulan Erzincan eyaletine bağlandı (1514). Mehmet III döneminde (1595-1603) Kazaklar'ın sürekli saldırısına uğrayarak büyük hasar gören Samsun kalesi, daha sonra onarılıp berkitildi ve içine yerleştirilen muhafızlarla denizden gelebilecek akınlara karşı kentin güvenliği sağlandı. XVIII. yy.'ın ilk yarısından başlayarak Samsun ile Karadeniz'in öteki limanları, özellikle Kırım arasında yapılan deniz ticareti kentin önemini artırdı. Ancak, Kırım'ın osmanlı denetiminden çıkmasından (1774) sonra bu ticaretin gerilemesi, Samsun'u olumsuz yönde etkiledi.

Yörede ıslahat amacına yönelik olarak konan yeni vergilerden hoşnut olmayan eşraftan bazı kişilerin desteğini kazanan Canikli Ali Paşa, yönetime karşı ayaklanıp Samsun'u işgal etti (1779). Ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Çapanoğulları’ndan Cabbarzade Mustafa Bey, Canikliler’i Kavak'ta yendikten (1780) sonra Samsun'la yöresinde dirlik ve düzeni yeniden kurdu. Bu kez de Alipaşazade Hüşeyin Bey'le birleşen mütesellim Tayyar genel görünüm Paşa, Samsun’da ayaklanarak Çapanoğulları'nın yönetimindeki Amasya’yı ele geçirdi (1805). Ayaklanmacıların üzerine gönderilen Erzurum valisi Yusuf Ziya Paşa, Çapanoğulları'nın yardımıyla Tayyar Paşa kuvvetlerini Trabzon yakınlarında yendi. Alipaşazade yakalanarak idam edildi; Tayyar Paşa Anapa'ya taçtı (1806).

XIX. yy.’ın ilk çeyreğinde valilerin bile üstünde bir güç kazanan canikli Hazinedaroğulları, Samsun ve yöresini denetimleri altına aldılar. Ancak Tanzimat'tan sonra etkisiz durumda talan Hazinedaroğulları, özellikle yüzyılın ikinci yarısında kent ve yöredeki tüm nüfuzlarını yitirdiler. Bu arada, Karadeniz’in buharlı gemilere açılması ve Bafra ile yöresinde nitelikli tütün ekiminin başlaması, Samsun için yeni bir gelişim kaynağı oldu. Kentin türk nüfusu arttığı gibi, avrupalı tütün alıcıları ve çeşitli hammadde tüccarları da şehre yerleşmeye başladılar. İlk partisi 1864'te olmak üzere değişik zamanlarda kente Kaftaslar'dan gelen çerkez ve Bulgaristan'dan gelen tatar göçmenler yerleştirildi. 1869'da çıtan büyük bir yangında, kentin hemen tümü yandıysa da rengin bir ticaret merkezi olan Samsun çok çabuk talkındı.

Birinci Dünya savaşı sırasında deniz ticareti felce uğradığı için ekonomik yönden büyük sıkıntılar çeken Samsun, rus savaş gemilerince 4 kez topa tutuldu; önemli ölçüde hasar gördü (1915). Savaşın son yıllarında yörede başlayan pontos rum çetelerinin etkinlikleri, kentte de oldukça büyük tedirginlik yarattı. Mondros ateşkesi'nden sonra Samsun'a bir İngiliz birliği çıtanldı (1918). Samsun limanına 3. Ordu müfettişi olarak ayak basan Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) [19 mayıs 1919], Anadolu'da Kurtuluş savaşı'nı başlatacak ve kent de bu özelliği nedeniyle ulusal savaşımın bir simgesi durumuna gelecekti.

XIX. yy. soniarında Trabzon vilayetine bağlı bir mutasarrıflık olarak yönetilen Samsun, Cumhuriyetken sonra kendi adını taşıyan ilin merkezi oldu.

ARKEOLOJİ VE MİMARLIK
İ.Û. VII. yy.'da kurulan ve günümüzde Karasamsun olarak anılan Amisos'tan yalnızca küçük buluntular vardır. Dündartepe ve Tekkeköy tazıları ilçede tarihöhcesi yerleşmelerin varlığını ortaya çıkarmıştır. Kent surlarından hiçbir kalıntı kalmamıştır' Türk dönemi yapıları çoğunlukla tek kubbeli, yalın örneklerdir. 1312 tarihli Yalı (Hocahayrettin) camisi, Sadık bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı ana mekân, sekizgen kasnağa oturan, tonoz bingili bir kubbeyle örtülüdür. Kale camisi İlhanlIlar döneminde Emir Timurtaş Paşa adına inşa edilmiş (1314), onarımlarla mescide dönüştürülmüştür. XIV. yy.’dan kalma bir İlhanlI yapısı olan Pazar camisi dikdörtgen planlı, ahşap çatılıdır (1819'da onarıldı). Şeyhseyitkutbettin camisi dikdörtgen planlı, ahşap çatılıdır, önünde.L biçiminde son cemaat yeri vardır. G.'inde beşik tonoz örtülü, kare planlı türbe yer alır.

Kare planlı küçük bir mescit ve türbeden oluşan isababa camisi XV. yy. yapısıdır; 1895'te ve 1975-1976'da onarılmıştır. 1694' te Hatice bin Abdullah tarafından inşa ettirilen Hacıhatun camisi kesme taştan, kare planlı, tek kubbeli bir örnektir; duvarlar tuğla hatibidir. Kentin dikkati çeken en önemli anıtı Batumlu Hacı Ali Efendi’nin yaptırdığı (XVII. yy.) Büyük cami'dir. XIX. yy.’ın ikinci yarısında Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan tarafından onartıldığından 'Valide camisi' olarak da tanınır. Sarımsı renkte kesme taştan cami tek kubbeyle, son cemaat yeri beşik tonozlarla örtülüdür Kubbe içi kalem işleri, ahşap minber yıldız ve madalyon motifleriyle süslüdür. Klasik osmanlı hanları planındaki Taş han'ın XVII. yy. sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.

AvusturyalI heykelci H. Krippel'in yapıtı olan Atatürk anıtı’nın (1931) kaidesinde, Atatürk'ün Samsun’a çıkışı betimlenmiştir. Tunçtan heykelde Atatürk şaha kalkmış at üzerinde asker giysili olarak gösterilmiştir Kurtuluş savaşı'ndaki dayanışmayı simgeleyen İlk adım anıtı Seçkin Viter’in eseridir (1969).
Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM