İstiklal Madalyası
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kanuna göre sağ göğüs üzerine her gün takılır. İstiklal Madalyası'nın çıkarılmasından sonra Osmanlı dönemine ilişkin tüm madalya ve nişanlar iptal edilmiştir.
İstiklal Madalyası Yasası
Kurtuluş Savaşı sonuçlandıktan sonra, savaş sırasında cephede ve cephe gerisinde yararlılık gösterenlere madalya verilmesi konusu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşüldü. 29 Kasım 1920 günü mecliste kabul edilen 66 sayılı kanun, 4 Nisan 1921 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Daha sonraki yıllarda çıkarılan bazı kanunlarla ana kanun olan 66 sayılı kanuna ilaveler yapılmıştır. Örneğin 1924'te çıkarılan 525 sayılı kanun, İstiklal Madalyası'nın varislere geçişi ile hükümleri, 1926'da çıkarılan 869 sayılı kanun ise ilk defa madalya alacaklar ile ilgili hükümleri içerir.
Malzemesi, Boyutları, Sembolün Tespiti, Anlamı
İstiklal madalyası oval şeklindedir. Pirinç'ten yapılmıştır. Çapı 35x40 mm, ağırlığı 15.55 gramdır.
İstiklal Madalyası’nın şeklinin belirlenmesi konusuyla Mustafa Kemal tarafından İstiklal Madalyası yasa tasarısını hazırlamak için görevlendirilen Mustafa Necati Uğural ilgilenmiştir. Darphane tarafından bir tasarım yarışması açılmış, yarışmayı 9 Ocak 1923’te heykeltraş Mesrur İzzet Bey'in yaptığı tasarım kazanmıştır.
1. Madalyanın ön yüzü
İstiklal Madalyası'nın ön yüzünün üst kısmında; ilk TBMM binası yer alır. Binanın sağında ve solundaki cami ve ev görüntüleri, dönemin Ankara'sını gösterir. Meclis binasının arkasında doğan güneşten uzunlu kısalı ışık huzmeleri yayılır. Bu ışınlar, zaferi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu simgelemektedir.
Meclis binasının altındaki kısımda dünya sembolü, orak ve tırpanlar, örs-çekiç, resim paleti-fırça gibi semboller yeni cumhuriyetin bilime, tarıma, sanayiye, sanata önem vereceğini ifade eder; dünya ile bütünleşme kararlılığını gösterir.
Simgelerin sağında ve solunda bulutlar, onların yanında zafer simgesi meşe yaprakları, yaprakların üstünde ise meclisin açılış tarihi olan 23 Nisan 1336 tarihi (bir tarafta "23 Nisan", diğer tarafta miladi 1920'nin rumi takvimde karşılığı olan "1336" yazısı) yer almaktadır.
Bulutların altında sağa doğru yürüyen ve iki öküzün çektiği, İstiklâl Savaşı’nı simgeleyen kağnı arabasıyla köylü kadın vardır.
Kağnı ve kadın görüntüsünün altında yukarıdaki bulutların ve ışınların devamı görülür. Alt-ortadaki ışınların içinde beliren şakül, devletin yapılaşmasını simgeler.
2. Madalyanın arka yüzü
İstiklal Madalyasının ara yüzünde yukarı doğru bakan ay yıldızla çevrilmiş olarak Misak-ı Milli sınırlarını gösteren Türkiye Haritası vardır. Harita üzerinde, Ankara'nın yeri bir yıldızla işaretlemiştir. Yıldızdan çıkan yedi ışın, haritanın değişik yönlerine uzanır birisi Kars'a, diğeri Edirne'ye kadar ulaşır.
Haritanın altında, madalyayı çevreleyen ayın iç tarafında barışı anlatan sağlı-sollu zeytin yapraklarının ortasında saltanatın kaldrııldığı gün olan 1 Teşrinisani 1338 (1 Kasım 1922) tarihi bulunmaktadır. Eski yazıyla 3 satır kaplayan bu yazı, 1928'de harf devriminden sonra değiştirilmiş, yeni alfabe ile 4 satır olarak yazılmıştır.
Kurdeleler
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde verilen ilk madalyaların kurdela rengi yeşildir. Ancak daha sonra milletvekillerine yeşil, cephede bulunanlara kırmızı, cephe gerisinde çalışanlara beyaz renkte kurdelası olan madalyalar verilmiştir. Cephede görev almış milletvekillerinin madalya şeritleri yarı kırmızı, yarı yeşil renklidir.
İstiklal madalyası kimlere verilir?
15 Mayıs 1919’dan 9 Eylül 1922 tarihine kadar süren Kurtuluş Savaşı’nda cephede veya cephe gerisinde kahramanlık ve fedakarlık gösterenlere İstiklal Madalyası verilmiştir.
20 Kasım 1920’den itibaren 1926 yılına kadar, milletvekili, kuvay-ı milliyeci, PTT memuru, mülk-i amir ve askerlerden oluşan toplam 6920 kişi TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. 1968’de 1005 sayılı yasanın (1 Mart 1968 tarihi itibariyle) kabulüne kadar geçen 47 yıl içinde 17.557’si subay-astsubay ve 77.704’ü erbaş ve er olmak üzere toplam 95.261 kişiye “İstiklal Madalyası” verilmiştir.
30 Ocak 1929 gün ve 3579 sayılı kanun gereğince; Kurtuluş Savaşı'nda milli orduda görev alan alay sancaklarına da birer İstiklal Madalyası verilmiştir.
Türkiye'de ayrıca İstiklal Madalyası sahibi iki şehir bulunmaktadır. Bunlar Kahramanmaraş ve Kastamonu (İnebolu ilçesi)'dur.
Kahramanmaraş, 21 Ocak 1920 – 11 Şubat 1920 arasında kurtuluş mücadelesi vererek şehri Fransız işgalinden kurtaran halkın kahramanlığı nedeniyle 5 Nisan 1925’te kırmızı şeritli istiklal madalyası ile ödüllendirildi. Kurtuluş Savaşı sonrasında Meclis’ten gelen şehirde Kurtuluş Savaşı’na katılanların bildirilmesi şeklindeki yazı üzerine toplanan şehrin ileri gelenlerinin,
İnebolu ise 9 Nisan 1924 tarihli TBMM kararıyla İnebolulu kayıkçıların gayretleri ve başarıları nedeniyle beyaz şeritli istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir. Madalya, İnebolu Belediyesi’nde muhafaza edilmektedir. Her yıl 9 Haziran’da tören alanında istiklal madalyası ile birlikte verilen berat açılıp okunur.
İstiklal Madalyası mirasçılara nasıl intikal eder?
İstiklal Madalyası, madalya sahibinin ölümü üzerine; varsa erkek oğullarından en büyüğüne, erkek oğlu yoksa kız çocuklarından en büyüğüne, kız çocuğu da yoksa babasına, o da yoksa annesine, o da yoksa karısına miras yoluyla intikal eder. İntikal işlemleri Milli Savunma Bakanlığı'nın Askere Alma Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülür.
İlk İstiklal Madalyası Sahipleri
TBMM Birinci Dönem üyelerinden bazılarına İstiklal Madalyası verilmesi için Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılan tezkere, TBMM'nin 21 Kasım 1923 Çarşamba günü 65. toplantısında görüşülmüş ve yapılan oylama sonucunda Mustafa Kemal ve 23 arkadaşına kırmızı-yeşil şeritli İstiklal Madalyası verilmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir.
Buna göre, TBMM Birinci Devre üyelerinden olup Batı Cephesi'nin Kuzey Grubu'nda yararlık gösteren asker milletvekilleriyle, sivil şahıslara 66 sayılı yasanın ikinci ve beşinci maddelerine dayanılarak İstiklal Madalyası verilmiştir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
İstiklâl Madalyasıİstiklal Madalyası, Kurtuluş Savaşı’nda yararlılık gösteren askerlere ve sivillere, o dönemde milletvekili olanlara, savaşa katılan alayların sancaklarına, Erzurum ve Sivas kongrelerine katılanlara, İstiklal Madalyası Kanunu adlı özel bir yasaya göre verilen madalyadır. 1 Kasım 1926 tarihine kadar TBMM tarafından verilmiş olan istiklal madalyalarını, bu tarihten sonra müracat edenlere Milli Savunma Bakanlığı vermektedir. Toplam 95261 kişiye verilmiştir.
Kanuna göre sağ göğüs üzerine her gün takılır. İstiklal Madalyası'nın çıkarılmasından sonra Osmanlı dönemine ilişkin tüm madalya ve nişanlar iptal edilmiştir.
İstiklal Madalyası Yasası
Kurtuluş Savaşı sonuçlandıktan sonra, savaş sırasında cephede ve cephe gerisinde yararlılık gösterenlere madalya verilmesi konusu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşüldü. 29 Kasım 1920 günü mecliste kabul edilen 66 sayılı kanun, 4 Nisan 1921 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Daha sonraki yıllarda çıkarılan bazı kanunlarla ana kanun olan 66 sayılı kanuna ilaveler yapılmıştır. Örneğin 1924'te çıkarılan 525 sayılı kanun, İstiklal Madalyası'nın varislere geçişi ile hükümleri, 1926'da çıkarılan 869 sayılı kanun ise ilk defa madalya alacaklar ile ilgili hükümleri içerir.
Malzemesi, Boyutları, Sembolün Tespiti, Anlamı
İstiklal madalyası oval şeklindedir. Pirinç'ten yapılmıştır. Çapı 35x40 mm, ağırlığı 15.55 gramdır.
İstiklal Madalyası’nın şeklinin belirlenmesi konusuyla Mustafa Kemal tarafından İstiklal Madalyası yasa tasarısını hazırlamak için görevlendirilen Mustafa Necati Uğural ilgilenmiştir. Darphane tarafından bir tasarım yarışması açılmış, yarışmayı 9 Ocak 1923’te heykeltraş Mesrur İzzet Bey'in yaptığı tasarım kazanmıştır.
1. Madalyanın ön yüzü
İstiklal Madalyası'nın ön yüzünün üst kısmında; ilk TBMM binası yer alır. Binanın sağında ve solundaki cami ve ev görüntüleri, dönemin Ankara'sını gösterir. Meclis binasının arkasında doğan güneşten uzunlu kısalı ışık huzmeleri yayılır. Bu ışınlar, zaferi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu simgelemektedir.
Meclis binasının altındaki kısımda dünya sembolü, orak ve tırpanlar, örs-çekiç, resim paleti-fırça gibi semboller yeni cumhuriyetin bilime, tarıma, sanayiye, sanata önem vereceğini ifade eder; dünya ile bütünleşme kararlılığını gösterir.
Simgelerin sağında ve solunda bulutlar, onların yanında zafer simgesi meşe yaprakları, yaprakların üstünde ise meclisin açılış tarihi olan 23 Nisan 1336 tarihi (bir tarafta "23 Nisan", diğer tarafta miladi 1920'nin rumi takvimde karşılığı olan "1336" yazısı) yer almaktadır.
Bulutların altında sağa doğru yürüyen ve iki öküzün çektiği, İstiklâl Savaşı’nı simgeleyen kağnı arabasıyla köylü kadın vardır.
Kağnı ve kadın görüntüsünün altında yukarıdaki bulutların ve ışınların devamı görülür. Alt-ortadaki ışınların içinde beliren şakül, devletin yapılaşmasını simgeler.
2. Madalyanın arka yüzü
İstiklal Madalyasının ara yüzünde yukarı doğru bakan ay yıldızla çevrilmiş olarak Misak-ı Milli sınırlarını gösteren Türkiye Haritası vardır. Harita üzerinde, Ankara'nın yeri bir yıldızla işaretlemiştir. Yıldızdan çıkan yedi ışın, haritanın değişik yönlerine uzanır birisi Kars'a, diğeri Edirne'ye kadar ulaşır.
Haritanın altında, madalyayı çevreleyen ayın iç tarafında barışı anlatan sağlı-sollu zeytin yapraklarının ortasında saltanatın kaldrııldığı gün olan 1 Teşrinisani 1338 (1 Kasım 1922) tarihi bulunmaktadır. Eski yazıyla 3 satır kaplayan bu yazı, 1928'de harf devriminden sonra değiştirilmiş, yeni alfabe ile 4 satır olarak yazılmıştır.
Kurdeleler
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde verilen ilk madalyaların kurdela rengi yeşildir. Ancak daha sonra milletvekillerine yeşil, cephede bulunanlara kırmızı, cephe gerisinde çalışanlara beyaz renkte kurdelası olan madalyalar verilmiştir. Cephede görev almış milletvekillerinin madalya şeritleri yarı kırmızı, yarı yeşil renklidir.
İstiklal madalyası kimlere verilir?
15 Mayıs 1919’dan 9 Eylül 1922 tarihine kadar süren Kurtuluş Savaşı’nda cephede veya cephe gerisinde kahramanlık ve fedakarlık gösterenlere İstiklal Madalyası verilmiştir.
20 Kasım 1920’den itibaren 1926 yılına kadar, milletvekili, kuvay-ı milliyeci, PTT memuru, mülk-i amir ve askerlerden oluşan toplam 6920 kişi TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. 1968’de 1005 sayılı yasanın (1 Mart 1968 tarihi itibariyle) kabulüne kadar geçen 47 yıl içinde 17.557’si subay-astsubay ve 77.704’ü erbaş ve er olmak üzere toplam 95.261 kişiye “İstiklal Madalyası” verilmiştir.
30 Ocak 1929 gün ve 3579 sayılı kanun gereğince; Kurtuluş Savaşı'nda milli orduda görev alan alay sancaklarına da birer İstiklal Madalyası verilmiştir.
Türkiye'de ayrıca İstiklal Madalyası sahibi iki şehir bulunmaktadır. Bunlar Kahramanmaraş ve Kastamonu (İnebolu ilçesi)'dur.
Kahramanmaraş, 21 Ocak 1920 – 11 Şubat 1920 arasında kurtuluş mücadelesi vererek şehri Fransız işgalinden kurtaran halkın kahramanlığı nedeniyle 5 Nisan 1925’te kırmızı şeritli istiklal madalyası ile ödüllendirildi. Kurtuluş Savaşı sonrasında Meclis’ten gelen şehirde Kurtuluş Savaşı’na katılanların bildirilmesi şeklindeki yazı üzerine toplanan şehrin ileri gelenlerinin,
“Maraş’ta Milli Mücadele’ye katılmayan tek bir fert bile yoktur.”cevabı üzerine TBMM, madalyayı fertlere değil bütün şehir halkına verme kararı almıştır. 1925’ten beri 12 Şubat’ta gerçekleşen törenlerde şehrin İstiklal Madalyası bayrağa törenle takılarak bu olay canlandırılır.
İnebolu ise 9 Nisan 1924 tarihli TBMM kararıyla İnebolulu kayıkçıların gayretleri ve başarıları nedeniyle beyaz şeritli istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir. Madalya, İnebolu Belediyesi’nde muhafaza edilmektedir. Her yıl 9 Haziran’da tören alanında istiklal madalyası ile birlikte verilen berat açılıp okunur.
İstiklal Madalyası mirasçılara nasıl intikal eder?
İstiklal Madalyası, madalya sahibinin ölümü üzerine; varsa erkek oğullarından en büyüğüne, erkek oğlu yoksa kız çocuklarından en büyüğüne, kız çocuğu da yoksa babasına, o da yoksa annesine, o da yoksa karısına miras yoluyla intikal eder. İntikal işlemleri Milli Savunma Bakanlığı'nın Askere Alma Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülür.
İlk İstiklal Madalyası Sahipleri
TBMM Birinci Dönem üyelerinden bazılarına İstiklal Madalyası verilmesi için Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılan tezkere, TBMM'nin 21 Kasım 1923 Çarşamba günü 65. toplantısında görüşülmüş ve yapılan oylama sonucunda Mustafa Kemal ve 23 arkadaşına kırmızı-yeşil şeritli İstiklal Madalyası verilmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir.
Buna göre, TBMM Birinci Devre üyelerinden olup Batı Cephesi'nin Kuzey Grubu'nda yararlık gösteren asker milletvekilleriyle, sivil şahıslara 66 sayılı yasanın ikinci ve beşinci maddelerine dayanılarak İstiklal Madalyası verilmiştir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!