Arama

Tarihi Mekanlar - Sayfa 8

Güncelleme: 19 Ocak 2012 Gösterim: 221.027 Cevap: 77
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
12 Ocak 2007       Mesaj #71
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
ULUCAMİİ_BURSA

Sponsorlu Bağlantılar
ulucami2
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
20 Ocak 2007       Mesaj #72
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
konu8 mercek2 b
Fotoğraf: Murat Düzyol
Sponsorlu Bağlantılar


Zafer

Çanakkale anıtı gökyüzüne uzanan devasa yapısıyla zaferi ve onun haklı gururunu hala ilk günki heyecanla yaşatıyor.
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
20 Ocak 2007       Mesaj #73
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
AFYON--KARAHİSAR

ÇEŞMELİEV

cesmeliev eski
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
25 Ocak 2007       Mesaj #74
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
konu7 mercek3 b


Fotoğraf: Tolga Sezgin


Anadolu Türk Mimarisi

Beypazarı'nın eski konaklarından bazıları firmaların desteği ve belediyenin girişimleriyle restore edildi.


konu7 mercek1 b


Fotoğraf: Murat Türemiş


Osmanlı Mezar Taşları ( Enez - Edirne )

Fatih Sultan Mehmet 1456'da Enez'in kapılarına dayandığında limanı kuşatan Osmanlı Donanmasının başında Has Yunus Paşa bulunuyordu. Yaşamı Enez'de sona eren Has Yunus eski bir Bizans Şapelin içine gömülmesiyle dini yapı "türbe" haline geliyor. Çevresi de Osmanlı mezar taşlarının en güzel örnekleriyle dolduğu bir Müslüman mezarlığı oluyor.
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
10 Şubat 2007       Mesaj #75
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
göreme - - eski kilise.

greme129go4



greme133kq4


greme138cf3
mutlu_57 - avatarı
mutlu_57
Ziyaretçi
19 Kasım 2010       Mesaj #76
mutlu_57 - avatarı
Ziyaretçi
kizkulesi9nc

kız kulesi
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
Ziyaretçi
4 Şubat 2011       Mesaj #77
AndThe_BlackSky - avatarı
Ziyaretçi
Kapadokya'da mimari doku kimi zaman coğrafi mekanla bütünleşmiş bir yapı sergilemektedir.

800pxhouseincappadocia2

Kapadokya
Vikipedi, özgür ansiklopedi


Kapadokya'da mimari doku kimi zaman coğrafi mekanla bütünleşmiş bir yapı sergilemektedir.
Kapadokya, (Kappadokia) Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.
İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Hititler'in yaşadığı topraklar daha sonraki dönemlerde Hrıstiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Kayalara oyulan evler ve kiliseler bölgeyi putperestlerin zulmünden kaçan Hıristiyanlar için devasa bir sığınak haline getirmiştir.
Kapadokya bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmış bir bölgedir.
Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir. Coğrafi olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya'nın yazılı tarihi Hititlerle başlar. Tarih boyunca ticaret kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya, İpek Yolu'nun da önemli kavşaklarından biridir.
M.Ö. XII. yüzyılda Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle bölgede karanlık bir dönem başlar. Bu dönemde Asur ve Frigya etkileri taşıyan geç Hitit Kralları bölgeye egemen olur. Bu Krallıklar M.Ö. VI. yüzyıldaki Pers işgaline kadar sürer. Bugün kullanılan Kapadokya adı, Pers dilinde "Güzel Atlar Ülkesi" anlamına geliyor. M.Ö. 332 yılında Büyük İskender Persleri yenilgiye uğratır, ama Kapadokya'da büyük bir dirençle karşılaşır. Bu dönemde Kapadokya Krallığı kurulur. M.Ö. III. yy. sonlarına doğru Romalıların gücü bölgede hissedilmeye başlar. M.Ö. I. yy ortalarında Kapadokya Kralları, Romalı generallerin gücüyle atanmakta ve tahttan indirilmektedir. M.S. 17 yılında son Kapadokya kralı ölünce bölge Roma'nın bir eyaleti olur.
MS III. yy'da Kapadokya'ya Hıristiyanlar gelir ve bölge onlar için bir eğitim ve düşünce merkezi olur. 303-308 yılları arasında Hıristiyanlara uygulanan baskılar iyice artar. Fakat Kapadokya baskılardan korunmak ve Hıristiyan öğretiyi yaymak için ideal bir yerdir. Derin vadiler ve volkanik yumuşak kayalardan oydukları sığınaklar Romalı askerlere karşı güvenli bir alan oluşturur.
IV. yy, daha sonra "Kapadokya'nın Babaları" olarak adlandırılan insanların, dönemi olur. Fakat bölgenin önemi, III. Leon'un ikonları yasaklamasıyla doruk noktasına ulaşır. Bu durum karşısında, ikon yanlısı bazı kişiler bölgeye sığınmaya başlar. İkonoklazm hareketi yüz yıldan fazla sürer (726-843). Bu dönemde birkaç Kapadokya kilisesi İkonoklazm etkisinde kaldıysa da, ikondan yana olanlar burada rahatlıkla ibadetlerini sürdürdüler. Kapadokya manastırları bu devirde oldukça gelişir.
Yine bu dönemlerde, Anadolu'nun Ermenistan'dan Kapadokya'ya kadar olan Hıristiyan bölgelerine Arap akınları başlar. Bu akınlardan kaçarak bölgeye gelen insanlar bölgedeki kiliselerin tarzlarının değişmesine sebep olur. XI. ve XII. yüzyıllarda Kapadokya Selçukluların eline geçer. Bu ve bunu takip eden Osmanlı zamanlarında bölge sorunsuz bir dönem geçirir. Bölgedeki son Hıristiyanlar 1924-26 yıllarında yapılan mübadeleyle, arkalarında güzel mimari örnekler bırakarak Kapadokya'yı terkettiler.

cavedwellingsofcappadoc

Jeolojik oluşumu

60 milyon yıl önce 3. Jeolojik devirde Toroslar yükseldi. Kuzeydeki Anadolu Platosu'nun sıkışmasıyla yanardağlar faaliyete geçti. Erciyes, Hasandağı ve ikisinin arasında kalan Göllüdağ, bölgeye lavlar püskürttü. Platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgârlar da oluşuma katıldı. Böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı: "Peri bacası".
Bazalt örtüsü olmayan tüf tabakları ise erozyonla vadilere dönüştü. İlginç şekilli oluştu. Daha sonraları insan eli, emeği ve duygusu işe koyuldu. Dokuz-on bin yıl öncesine ait yerleşimlerden ilk Hıristiyanların kayalara oydukları kiliselere, büyük ve güvenli yer altı kentlerine kadar uzun bir dönemde büyükana bir uygarlık yaratıldı.
Bölge günümüzde turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Paşabağ- Zelve belli başlı görülmesi gereken yerlerdir.Kayalara oyulmuş geleneksel Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler ondokuzuncu yüzyılda yamaçlara ya kayaların ya da kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. Bölge şarapçılık ve üzüm yetiştiriciliği ile de ünlüdür. Kapadokya'yı eskiden ev olarak kullanıyorlardı.Bu yüzden şimdi kalıntılar çıkartılıyor. Bunlar tarihi eser olarak koruma altına


viewofcappadociaedit
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
19 Ocak 2012       Mesaj #78
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi
monastery

Benzer Konular

13 Ekim 2014 / Misafir Soru-Cevap
26 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
12 Ocak 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
27 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
20 Haziran 2011 / Daisy-BT Mimarlık