Arama

Asker Ocağı - Türk Askeri - Mehmetçik - Sayfa 2

Güncelleme: 7 Ocak 2012 Gösterim: 128.826 Cevap: 90
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Nisan 2006       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Emre itaatsızlıktan hapis yatan çavuş'a AİHM'den tazminat Emre itaatsızlıktan hapis yatan çavuş'a AİHM'den tazminat

Sponsorlu Bağlantılar
ANKA

Üstünün emirlerine uymadığı gerekçesiyle 21 gün askeri cezaevinde tutulan A.D. adlı çavuş ile ilgili davayı sonuçlandıran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’yi toplam 3 bin 500 euroyu ödemeye mahkum etti.

Üstünün emirlerine uymadığı gerekçesiyle 21 gün bir askeri cezaevinde tutulan A.D. adlı çavuş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye’yi mahkum ettirdi. AİHM, cavuşa toplam 3 bin 500 euronun ödenmesine karar verdi. AİHM, A.D. adlı çavuşun 1996 yılında yaptığı şikayet üzerine açılan davayı sonuçlandırdı. Çavuşa hak veren mahkeme, oybirliği ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özgürlük ve güvenlik haklarına ilişkin maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.

1994 yılında itaatsizlik gerekçesiyle bir yarbayın emri üzerine 21 gün süreyle bir askeri cezaevinde gözaltında tutulan A.D., şikayetinde cezanın yetkili bir mahkeme tarafından verilmediğini savunmuştu. AİHM de, bir kişinin özgürlükten men edilmesi kararının ancak yetkili ve bağımsız bir mahkeme tarafından verilebileceğine dikkat çekerek A.D.’ye manevi tazminat olarak 2 bin, mahkeme masrafları için ise bin 500 euro (toplam 5 bin 592 YTL) ödenmesini uygun gördü.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Nisan 2006       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bekleyiş

Sponsorlu Bağlantılar

Bir kelebeğin ömrü gibi kısa sürede
Hiç kimse, bu kadar etkilemedi beni.
Aklımı baştan alırcasına,
Beni, mutluluktan, bulutların üstüne uçururcasına...
Kimse etkileyemedi..
Tanışalı daha iki gün oldu
İki defa konuşabildik sadece
Yüzünü bile görmedim.
Ama o yakınlığının sıcaklığı, sevgisi kilometreleri aşıp
Kalbimin derinliklerini ısıtmaya yetti..
sanki senelerden beri tanıyorum seni
sanki heran görüyorum
Sesini duyuyor, nefes alışını yüzümde hissediyorum.
O kadar yakınsınki bunca mesafeye rağmen.

Gün gelecek gelen günle geleceksin biliyorum
şimdiden özledim seni
Bir asker yolu bekleyen bir ana gibi
Ölümü bekleyen bir hasta gibi
Özledim hayalimdeki seni...

Seni bunca özlemesem bunca sevemezdim ki...


Alperen Karadağ

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Nisan 2006       Mesaj #13
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Uyan Çavuş Tiz Uyan


Birinci Cihan Harbinde Jandarma çavuşluğu yapmış Mürteza Baba İstanbul'un işgal hangâmesinde sallandığı yıllarda Rumlar Batı Anadolu köylerinde muzırlık yapmaya başlayınca, oralara sevk edilen kuvvetlerin içinde Mürtaza Çavuş'da vamış.

RumIarı geri püskürte püskürte Daya Kadın diye bir yere varmışlar. Hem epey yoruldukları için, hem de gece bastırdığı için, orada, Balkan Harbinden kalma tabyalarda geceleme durumu hasıl olmuş. Bir nöbetçi dikmişler, diğerleri yatmış.


Mürtaza Çavuş da yatmış tabii, derken, bir müddet sonra nöbetçi de uyuklayınca Mürtaza Çavuş'a görünmeyen biri:

Uyan Çavuş tiz uyan!
Atik ol kurnaz davran!
Hemen kaldır eratı,
Aha geliyor düşman!


der gibi tekmelemeye başlıyor! Hemen uyanı­yr' tabii, asker tetikte uyur. Sonra dikkatlice etraflarına şöyle bir bakıyor ki, Rumlar sürüne sürüne kendilerine doğru gelyor! Ayın ondördüymüş o gün, ay ışığında görüyor bunu. Ondan sonra, askerleri uyandırarak bir cayırtı koparıyorlar! RumIarın bir kısmı ölü, bir kıs­ mı yaralı def olup gidiyorlar ..


Sabah olunca, gece kendisine görünmeyen bir kimse tarafından tekme atılan yeri kazdırınca bir Türk şehidi çıkıyor. Evet! O şehid uyandırmış Mürtaza Çavuşu!


ih0bns8ec
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Nisan 2006       Mesaj #14
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Geniş anlamı ile barış, buhran ve savaş döneminde merkezi ve mahalli seviyede olmak üzere, sivil ve askeri kesim arasında sağlanan işbirliği ve koordinasyon olarak tanımlanabilen Sivil-Asker İşbirliği, Türkiye’de en klasik anlamı ile sivil ve askeri kesimin karşılıklı olarak birbirlerini desteklemeleri olarak da anlaşılmaktadır. Tanımlanmasının geçirdiği evreler dikkate alındığında, “Sivil-Asker İşbirliği faaliyetleri ne zaman ortaya çıkmıştır?” şeklindeki bir soru akla gelebilmektedir. En basit şekliyle cevap “Sivil-Asker İşbirliği faaliyetleri insan ve savaşların olduğu her dönemde var olmuştur” şeklinde olacaktır. Bununla birlikte, insani değerlerin gelişimi ve değişimi ile toplumların demokrasi anlayışlarındaki gelişmeye paralel olarak, insan ve onun yarattığı kurumlar ve organizasyonlar toplum içinde ve uluslararası alanda önem kazandıkça, Sivil-Asker İşbirliği faaliyetleri de askeri harekatın değişmeyen, fakat gün geçtikçe önemi artan faktörlerinden biri olmuştur. Bu gelişim sürecini kısaca şöyle açıklayabiliriz.
NATO’nun Merkezi Avrupa Komutanlarından birisi, Sivil-Asker İşbirliği’nin önemini; ”Eski zamanlarda Komutanlar, Sivil-Asker İşbirliği konusunda asla düşünmezlerdi. Sivil-Asker İşbirliği, harekata katılması istenmeyen çok kıdemli albayların görevi olarak kabul edilirdi. Bugün için, bu düşünce tamamen değişmiş ve Sivil-Asker İşbirliği, bir Komutanlık Sorumluluğu olmuştur. ” ifadeleriyle dile getirmiştir.
İkinci Dünya Savaşında, Avrupa Müttefik Komutanı General Eisenhower, dönemin ve harekatın Sivil-Asker İşbirliği ihtiyaçlarına ilişkin olarak; ”Baş ağrıtan ve bir hafta içinde 10 yıl yaşlandıran sorunlar” ifadesini kullanmaktadır.
Soğuk Savaş Döneminde ise en klasik tanımı ile pek değişmeyen bir Sivil-Asker İşbirliği yaklaşımı devam etmiştir. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Sivil-Asker İşbirliği ve ilişkileri konusu, geniş kapsamlı bir incelemeyi gerektirmekle birlikte, tarih boyunca sivil-asker ilişkileri ve kurumlar arasındaki işbirliği, ordu-millet yaklaşımı içinde ele alınmış, ülke içinde söz konusu kurumlar arasında önemli bir sorun ortaya çıkmamış ve/veya devlet anlayışı bakımından olmadığı kabul edilmiştir. Özellikle, top yekûn savaşın en güzel örneklerinden biri olarak Kurtuluş Savaşı, Sivil-Asker İşbirliği’nin oldukça farklı bir yorumu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünyadaki bloklaşmanın yıkılması ile daha belirgin hale gelen milliyetçilik ve buna bağlı olarak etnik grupların kendilerini tanımlama ihtiyacı, istikrarsızlığı artırıcı diğer tehditler ve uluslar arası ortamda insani değerlerin yükselişi, ülkelerin Sivil-Asker İşbirliği anlayışında da değişimler meydana getirmiştir.
Dünya konjonktüründeki bu gelişmeler çerçevesinde; özellikle, farklı bölgelerdeki tehdit algılaması değişime uğramış, dünyanın herhangi bir bölgesindeki kriz, çatışma ve doğal/teknolojik afetler de ülkelerin ilgi ve etki alanlarına dahil olmuştur. Bütün bu gelişmelerin sonucunda; çok sayıdaki bölgesel çatışma ve kriz ortamında, istikrarın yeniden sağlanması amacıyla oluşturulan Barış Gücü faaliyetlerinin önemi ve yoğunluğu giderek artmıştır.
Yabancı ülkelerde çeşitli ve çok sayıdaki etnik ve karmaşık grup ve/veya topluluklarla karşı karşıya kalan Barış Gücü unsurları açısından en önemli sorun ise, “yerel halk ile iletişim kurulması” olarak karşımıza çıkmıştır. Bu sorunun çözümü için de; görev bölgesindeki toplumu, siyasi, ekonomik, psikolojik ve sosyal yönleri ile daha yakından tanıyan ve onlarla daha kolay iletişim kurabilen, sivil ve askeri birimlerden oluşan bir unsurun gerekliliği ortaya çıkmış, günümüzün Sivil-Asker İşbirliği anlayışının gereğini yerine getirmek maksadıyla da, başta ABD olmak üzere pek çok ülkenin ve NATO’nun askeri kuvvetleri içerisinde, Sivil-Asker İşbirliği (Civil-Military Cooperation/CIMIC) Birlik ve Unsurları diye nitelediğimiz, yeni bir oluşum yer almaya başlamıştır.
Söz konusu CIMIC Birlik ve Unsurları kısaca; kriz, çatışma ve afetler nedeniyle normal yaşam düzeni bozulan bölgenin siyasi, ekonomik, sosyal, psikolojik coğrafi v.b. resmini çıkararak, ihtiyaçları sıralayabilen, ihtiyaçların giderilmesi için projeler oluşturan, bu projeler için gerekli mali ve idari desteği yerel, ulusal ve uluslar arası organizasyonlardan temin ederek, bölgenin alt yapısının geliştirilmesinde önemli rol oynayan, sivil ve askerleri uzmanlardan oluşan bir teşkilatlanma olarak özetlenebilir.
Bunun bir adım ötesinde ise CIMIC Birlik ve Unsurları; Uluslararası Kuruluşlar (International Organization/IO) , Milli Kuruluşlar (National Organization/NO) ve Hükümet Dışı Organizasyonlar (Non-Govermental Organizations/NGO’s) ’ın dolaylı ve/veya doğrudan desteği ile söz konusu kriz bölgesi veya ülkede, ülkesinin menfaatleri doğrultusunda kendisine müzahir bir topluluk yaratabilmekte, ileride elde edilebilecek siyasi ve ekonomik çıkarlar için bir alt yapı oluşturulabilmektedir.
Özellikle Bosna-Hersek ve Kosova Krizleri de göstermiştir ki, kriz ve çatışmaların çözümüne yönelik Barışı Destekleme Operasyonları’nın başarısı ve operasyon sonrası bölgenin süratle normal yaşam düzenine geçirilmesi, büyük ölçüde CIMIC faaliyetleriyle mümkündür.
Sonuç olarakSivil-Asker İşbirliği;görevin desteklenmesi maksadıyla, Harekat Alanı Komutanı ile milli ve yerel otoriteleri ihtiva eden sivil halk arasında; irtibat, işbirliği ve koordinasyonu sağlayan, “KAYNAKLAR, DÜZENLEMELER ve FAALİYETLER”dir. Buradaki irtibat, koordinasyon ve işbirliği; Uluslararası, Milli ve Hükümet Dışı Organizasyonlar ve Ajanslıkları da ihtiva etmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2006       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutlaka unutulmamasi gerekenler!

T. C. Pasaportunuzu yaninizda götürün. Çalisma belgeniz, grencard'iniz, nüfus kagidiniz gibi belgeleri pasaportunuzdan ayri tutun. Ilk gün pasaportlar toplandigi zaman yanlislikla bu gereksiz belgeler de arasinda giderse kaybolma ihtimali var. Uyariyorlarsa da o anin karmasasi icinde bu hatayi yapanlar oluyor.

Yaninizda Türk parasi bulundurun. En son gelen bilgilere göre, tugay içinde banka ve ATM (bankamatik) açilmis! Hizmet veren banka Akbank. Teslim olmadan once Akbank'da hesap actirirsaniz daha kolay olabilir. Sadece kendi sahsi harcamanizi degil toplanacak bagislari da hesaba katin. Bu bagis için asagi yukari US$100 bedeli Turk lirasi hesab edin. (Bagislar gönüllü ama birazcik da mecburi :-). Benden sonraki dönemlerden yazanlar "gönüllü" bagis miktarinin US$100'ün birkaç kati oldugunu belirttiler. Yani rayiç degisebiliyor, hazirlikli olun.
Eger ABD'den gidiyorsaniz AT&T'nin USA Direct servisi veya benzeri servislere nasil ulasabileceginizi ögrenin ve ABD'deki telefon kartinizi yaninizda bulundurun. (Baska ülkelerin telefon sirketlerinin bu tür servisleri var mi bilmiyorum, Almanya'dan gelen arkadaslar böyle bir sey duymadiklarini söylediler.) Aslinda Turk Telekom'un yeni ücretleri ile ABD'yi aramak USA Direct benzeri servisleri kullanmaktan daha hesapli, ama normal kontur kartlari ile çalismayan arizali telefonlardan bu servisler için ücretsiz arama yapabilirsiniz. Bu da telefon kuyruklarinda size önemli bir avantaj saglar.
Orada size verilecekler

Ilk gittiginizde orada size bir mavi çanta satilacak (almak zorundasiniz). Fiyati ben aldigim zaman 490 000 TL idi (yaklasik US$9). Temmuz 98 döneminde fiyat $8 civarinda imis. Bu parayla sunlari almis oluyorsunuz:
  1. Yaklasik olarak (25cm)X(25cm)X(50cm) boyutlarinda fermuarli lacivert bir çanta. Bunun icinde vaya disinda cepleri yok. Malzemesi ince bir sentetik kumas, fermuar dikisi fazla zorlamaya gelmez.
  2. Bir kutu kendinden cilali siyah ayakkabi boyasi.
  3. Bir sabun kutusu ve bir sabun.
  4. Bir banyo havlusu.
  5. Iki tane elbise askisi.
  6. Palaska.
  7. Ufak bir dikis kutusu. (Hemen ihtiyaciniz olacak!)
  8. Tras malzemelerinizi, dis firçanizi vs. koyabileceginiz kapakli plastik bir kutu.
  9. Bir çift plastik terlik.
  10. Bir çift siyah çorap (kislik degil).
  11. Iki adet fanila, askeri yesil renkte.
  12. Iki adet külot, paçali (boxer style).
  13. Kepinize dikmeniz gereken renkli dügme (buna nüfte diyorlar.)
  14. Pantolonunuzun paçalarina gecireceginiz lastik. Son bilgilere gore artik pantolonlar pacalari lastikli olarak veriliyormus.
  15. Postal için tabanlik keçe (iyi kalite degil).
  16. Bir çift eldiven (kis dönemi için).
  17. Çengelli igneler.
  18. Mehmetcigin El Defteri, içinde marslar, yemin metni, rütbeler, takvim, adres yazacak yer vs. olan küçük bir defter.
  19. Boyuna asilan cinsten para kesesi.
Götürürseniz çok iyi olacaklar

Yukaridakiler haricinde ihtiyaciniz olacak seyler asagidaki listede. Bunlarin hemen hepsini orada (parayla) temin edebilirsiniz, ama hazirlikli giderseniz çok daha rahat edersiniz. Unutmayin ki bunlari yukarida boyutlarini verdigim çantaya sigdirmaniz gerekiyor.
  1. Para kesesi, boyundan asilan (Temmuz'98 donemi bilgilerine gore orada verilen cantada mevcut olabilir.)
  2. Iki adet ufak kilit (biri postal için diger çantanin fermuarini kilitlemek için)
  3. Pijama; mevsime göre esofmanlar ayni isi gorebilir (tugayin kantininde kamuflaj desenli ve Burdur armali pijamalar satiliyor)
  4. Esofman alt/üst
  5. Siyah Çorap (Yikamak ve özellikle kurutmak kolay degil; ayaginizin terlemesini hesaba katip, bütün gün postalin içinde olacagini da düsünerek, ne kadar götüreceginize karar verin. Soguk dönemler için masraftan kaçinmayip dagcilarin kullandigi çoraplardan alirsaniz memnun kalirsiniz.)
  6. Postal için tabanlik (ortopedik birsey alirsaniz ayaginiz daha rahat eder, yalniz o durumda postalinizi iki boy büyük almayi unutmayin)
  7. Iç çamasiri (thermal --bu kis dönemi için-- ve normal. Aynen çoraplarda oldugu gibi yikama zorlugunu unutmayin, mümkün oldugunca çok bulundurun.)
  8. Bir çift eldiven veya eldiven içi "warmer" (orada verilen eldiven soguga karsi tek basina yeterli degil)
  9. Havlu, banyo ve yüz için
  10. Gözlük kilifi, eski gözlük (lazimsa elbette)
  11. Pilli tras makinasi, pil (böyle makina kullanbiliyorsaniz çok rahat edeceksiniz, ama ufak birsey olsun ki yaninizda tasiyabilesiniz yoksa dolabinizdan gidebilir)
  12. Tras köpügü, jilet kullaniyorsaniz elbette
  13. Kolonya
  14. Dis firçasi, dis macunu
  15. Sabun, sampuan
  16. Nivea krem veya benzeri cilt kurumasini önleyici malzeme
  17. Tylenol, Advil, antibiyotik, Tylenol Cold ve Tylenol Flu, ishal ilaci, bogaz pastili, mantara karsi krem (bunlardan ihtiyacinizdan biraz fazla bulundurun çünkü sizin gibi hazirlikli olmayan arkadaslariniza da vermeniz gerekecek)
  18. Vitamin (Ilaç ve vitaminler giriste kontrol ediliyor, fazla bulurlarsa sizin isminiz altinda revirde dolaba kaldiriliyor; sonra gidip almak mümkün ama kaptirmazsaniz daha iyi)
  19. Selpak mendil
  20. Plastik bardak
  21. Tirnak makasi
  22. Ayak için pudra
  23. Yara banti, postal vurmasi halinde kullanilacak cinsten ortasi delikli nasir bantlari (ABD'de drugstore'larda ayak kisminda bulursunuz)
  24. Kulak tikaci (kogustaki horlamaya karsi)
  25. Göz bagi (koguslar her zaman karanlik degil, özellikle ranzanin üst katinda yatiyorsaniz)
  26. Agiz maskesi (toza karsi, disarida kullanamazsiniz ama kogusta takarsaniz yaz kis rahat uyuyabilirsiniz)
  27. Bulasik eldiveni, uzunca olsun (bulasik nöbeti geldigi zaman çok faydali, önce gülen arkadaslariniz sonra imrenecekler; en son haberlere gore bulasikhanelerde artik eldiven varmis.)
  28. Kalem, kagit
  29. Ufak çaki
  30. Ameliyat raporlari (saglik nedeniyle yapilmamasi gereken seyleri belgelemek için; yabanci dilde de olabilir)
  31. Çantanizin ve diger esyanizin (mesela kepiniz) üzerine numaranizi yazmak icin koyu renkli bir marker
  32. Ayak bileginizin önüne ve arkasina koymak üzere "vatka" (terzilerin omuzlar için kullandiklari cinsten). Bunu çorabinizin altindan giyebilirsiniz. [Öneri için Isik Bodur'a tesekkürler.]
  33. Pilli, ufak okuma lambasi. Tras olmak, dikis, okumak için kullanisli olabilir. [Öneri için Kürsad Kiziloglu'na tesekkürler.]
  34. Üniformalardaki dikisler cok kolay sokuluyordu. Sokulen bir iplik sarkinca onun daha fazla uzamamasi icin onu ya kesip ya cakmakla yakmak gerekiyordu, tabii bu gecici bir cozum oluyordu. Bir tutkal goturup dikislerin uclarina bir damla koymak bu sorunu engelliyebilir. [Can Bruce]
Yasak olanlar

Fotograf makinasi ve her türlü elektronik cihaz (özellikle radyo) yasak.
Not: Fotograf makinasi gotururseniz teslim olunca alip, son gün geri veriyorlarmis. Böylece ayrilmadan once hatira fotograflari çekmeniz mümkün olabilir.

Içinde uyusturucu olan ilaclar da yasak. Giriste doktorlar getirdiklerinizi kontrol ediyorlar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2006       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Askere Gidecek Olan Arkadaşlarımıza Hitaben...
Askerler Gitmeden Ezberleyin Bunları...!Msn Happy

ASKER SÖZLÜĞÜ
aztek: astegmen
Kullanim: Etrafta subay yokken çavuslarla falan konusurken kullanabilirsiniz, mesela "aztek Mustafa'ya kil oluyorum" gibi.

batarya: Dört takimdan olusan birim (piyadeler buna bölük diyorlar). Komutani bir yüzbasi.
Kullanim: Taburdaki bataryalar numaralari ile anilirlar. Mesela Hafif 3 gibi.

dogan günes: terhis olacaginiz günün sabahi.
Kullanim: Diyelimki ayin 11'inde terhis olacaksiniz, ayin onunda "Safak kac?" diye soruldugunda "Dogan günes!" diye cevap vereceksiniz.

içtima: Birligin sayilip komutana mevcudun bildirilmesi icin günün belirli saatlerinde toplanmasi.
Kullanim: Sabahlari batarya olarak içtima yapiliyor, aksamlari ve özellikle Cuma aksamlari tüm tugay birlikte toplaniyor. Içtimanin maksadi herkesin nerede olundugunun bilinmesi (nöbette, revirde, görevde, istirahatte, ...) ve firar varsa bir an önce ortaya çikarilmasi. Lakin, günün belki de en sinir bozucu anlari burada yasaniyor, defalarca sayiliyorsunuz, her zaman degisik sayi çikiyor, bir alem yani... Sunun gibi ifadelere kulaklariniz alisacak: "Batarya, sabah içtimasinda bir subay, iki astsubay ve besyüzon er ve erbas mevcudu ile emir ve görüslerinize hazirdir komutanim!"

kadro: Dagitimi yapilmis ve egitimini tamamlamis er, ayni zamanda usta er.
Kullanim: Resmi sayilan bir terim oldugu için herkesin yaninda (kadrolar dahil) kullanabilirsiniz.

komutan: Rütbesi sizden yüksek olanlara (yani herkese) hitap sekliniz.
Kullanim: Çavus ve onbasilara komutanim diye hitap etmeniz lazim. Özellikle etrafta daha üst rütbeli birisi varsa buna itina edin. Komutanlarin hiyerarsisine de dikkat edin. Önce manga komutaniniz gelir (bu bir çavus veya onbasi olabilir), isteklerinizi onu atlayip daha üstteki bir komutana söylemeniz hos karsilanmaz mesela (size sorulmus ise baska tabii)

mamus [okunus: mamush]: kisa dönem dövizli acemi erlere (mehmetciklere) verilen isim, kibarcasi Mehmet Bey.
Kullanim: Kadrolar bunu sizin için kullanacaklar.

manga: 20-25 erden olusan sizin ait oldugunuz en küçük birim.
Kullanim: Her takimin içindeki mangalar numaralari ile anilir. Mesela eger ikinci takimin birinci magasindaysaniz, "ikinin birindenim" veya "ikiye birdenim" dersiniz.

manga basi: mangadan sorumlu er, bu acemilerden birisi ve genellikle en uzun boylu olani.
Kullanim: Manga basina komutan diye hitap etmeyin.

mintika [okunus: mIntIka]: bölge anlamina gelen bu kelime sizin için takim olarak temizliginden sorumlu oldugunuz yer anlaminda.
Kullanim: "Arkadaslar minitkamizi yaptiktan sonra yemege gidecegiz." cümlesinde oldugu gibi yapmak fiiliyle birlikte kullanilir.

poset [okunus: poshet]: yüksek okul mezunu olup da askerligini yedeksubay yerine 8 aylik er olarak yapmayi tercih edenlere takilan isim; çavuslarinizin bir kismi böyle olabilir, yasca diger kadrolardan büyüktürler.
Kullanim: Kadrolarkendi aralarinda kullanirlar ama siz samimiyeti ilerletmeden kullanmasaniz daha iyi olur.

safak [okunus: shafak]: bulundugunuz günü saymadan üniformali uyanacaginiz gün sayisi. Bu kelime oradayken hayatinizin ekseni olacak.
Kullanim: Diyelimki ayin 11'inde terhis olacaksiniz. Ayin 8'inde (uyanir uyanmaz bile) "Safak kac?" diye soruldugunda "Iki!" diye cevap vereceksiniz.

tabur: Bir kaç bataryadan olusan birim. Komutani genellikle bir yarbay.
Kullanim: Ait oldugunuz birimler hiyerarsisinde numara yerine ismi olan ilk birim. Burdur'da Hafif Topçu Taburu, Orta Topçu Taburu ve Özel Tabur olmak üzere üç tabur var.

takim: Bes mangadan olusan birim.

Kullanim: Bataryanin takimlari da numaralari ile anilirlar. Mangadaki kullanim örnegine bakiniz.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #17
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Devriye dolaştım durdum
Atışta hedefi vurdum
Doğarken eğitilmişim
Çakı gibi asker oldum

Komutan dedi ki yat,kalk
Talim bitti başlar lak lak
Bir tertip var öyle ******
Tanıdığıma pişman oldum

Tezkereye kaldı aylar
Gevşedi iyice yaylar
Ayakta terlik elde çaylar
Albay görse fırça kayar

Yeni gelmiş şafak sayar
Daha toysun ulan hıyar
Kep kaldırmış yan yan bakar
Bir koyarım yıldız sayar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #18
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ahmet15ci
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #19
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Asker Ocağında Bayram Sabahı


Güneş tepelerden sancıyla doğar
Asker ocağında bayram sabahı
İçimi bin türlü acıya boğar
Asker ocağında bayram sabahı

Ne varsa kesilir neşeden hazdan
Şeker şerbet geçmez olur boğazdan
Dökülür gözümden yaşlar birazdan
Asker ocağında bayram sabahı

Tanıdık dost sesi kulaklarımda
Ayrılık bestesi dudaklarımda
Hayalim memleket sokaklarında
Asker ocağında bayram sabahı

Yavukludan gelen sır selamına
Bir kokulu mektup bir selamına
Kaç şarjör boşalır yar selamına
Asker ocağında bayram sabahı

Yanında istersin sırdaşlarını
*****, babanı gardaşlarını
Aşk olsun tutana gözyaşlarını
Asker ocağında bayram sabahı


ih0bns9lb
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Nisan 2006       Mesaj #20
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Askerlik bir nimettir
Vatan aşkı bilene
Yük verir, zahmet gelir
Vatan nedir bilmeyene

Delikanlı dediğin
Borcuna sadık olmalı, askerliğini yapmalı
Kaçacak delik aramamalı
Bileğinin ve yüreğinin gücü sınanmalı

Fedakarlığın, cesaretin ve vatan aşkının
Destanını, kanlarıyla tarihe yazan
Bu toprakları canı ile alan Aslan yüreklilerin
Duruşları ölümü korkutan, atalarımızın
Çektikleri çile, ızdırap ve zorluklar
Biraz olsun soluklanmalı- anlaşılmalı

Askerlikte her şey farklıdır
Arkadaşlık -ayrılık- hasretlik
Her şey olduğundan ağırdır
Duygular yoğun yaşanır
Askerlik insanın olgunlaştırır
Çünkü orası Peygamber Ocağıdır

Ateş olmadan yemek pişmez
Asker olmayana adam denmez
Biz böyle gördük atadan
Sözümüz anlayana
Düşüncesi derin, gönlü engin olanlara
Çayda çıra gelir geçmişiyle işi olmayana
Vatan nedir bilmeyene

Benzer Konular

6 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
23 Mart 2010 / The Unique Sosyoloji
22 Şubat 2007 / M.u.R.a.T Türkiye Cumhuriyeti
11 Ocak 2013 / ThinkerBeLL Taslak Konular