Arama

Gezegenler - Uranüs

Güncelleme: 11 Nisan 2017 Gösterim: 16.093 Cevap: 18
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
20 Kasım 2007       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Uranüs


Güneş sisteminde, Güneş’e uzaklık bakımından yedinci sırada yer alan gezegen. 1781’de İngiliz astronom William Herschel tarafından keşfedilmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar

Ad:  uranüs.jpg
Gösterim: 1327
Boyut:  25.7 KB
Uranüs’ün kütlesi hemen hemen Yer’inki- nin 15 katı kadardır, hacmi ise Yer’in hacminin 50 katından daha fazladır. James Elliot ve öbür ABD’li araştırmacıların 1977’de gerçekleştirdikleri yıldız örtülmesi ölçümleri, 1,6-1,95 Ru aralığında keskin hatlı, ince, koyu renkli dokuz halkanın bulunduğunu ortaya çıkarmıştır (Ru, Uranüs’ün ekvatoral yarıçapı olan 26.000 km’ye eşdeğerdir). 1986’da gezegenin yakınından geçen ABD uzay sondası “Voyager 2” onuncu bir halkanın varlığını saptamıştır. Halkalardan üçü dairesel, öbürleri ise oldukça değişik dışmerkezlidir ve genişlik bakımından birbirinden farklıdır. Halkaların tümü, yaklaşık bir metre çapındaki koyu renkli kaya benzeri parçalardan oluşmaktadır. Bu malzemenin bileşimi henüz belirlenememiştir, ama astronomlar bunların siyah renkli, biçimsiz (amorf) bir polimerle karışarak bağlanmış kayaç kırıntılarından ve su buzundan oluşuyor olabileceğini düşünmektedirler. Halkalar arasındaki boşluklar, bol miktarda açık renkli toz tanecikleriyle doludur.

Halka sistemine ek olarak Uranüs’ün en az 15 uydusu bulunmaktadır. Beş büyük uydunun (Miranda, Umbriel, Ariel, Oberon ve Titania) çapı 310-1.600 km arasında değişir. Öbür uydular ise çok daha küçüktür ve gezegene en yakın uydu olan Miranda’nın yörüngesi içinde yer alırlar. Küçük uydulardan ikisinin, sırası gereğince epsilon olarak tanımlanan halkaya “çobanlık” yaptığı, küt- leçekimi etkisiyle bu halkanın malzemelerini bir arada tuttuğu sanılmaktadır.

“Voyager 2”nin gönderdiği veriler, Uranüs’ün çevresinde, Yer’in ve Satürn’ün çevresindekilerle karşılaştırılabilecek şiddette bir magnetik alanın bulunduğunu göstermiştir. Bu alanın içinde, Yer’inkinden daha yoğun bir ışınım kuşağı bulunmaktadır. Uranüs’ün magnetik alanının ekseni, gezegenin dönme eksenine yaklaşık 55° eğiktir. Öbür gezegenlerin magnetik alanlarının eğikliği dikkate alındığında bu değer oldukça büyüktür (örn. Yer’de bu değer ll°’dir). Güneş rüzgârının (Güneş tacından dışarı doğru fırlayan yüklü parçacıkların oluşturduğu akım) etkisiyle, Uranüs’ün magnetik alanı arkaya doğru (Güneş’ten öteye) uzun bir “kuyruk” yapar. Magnetik alan çok eğik olduğundan, kuyruk da neredeyse bir tirbuşon görünümü kazanmıştır.

Uranüs’ün magnetik alanından yayınlanan radyo sinyallerinin çözümlenmesine dayanılarak, gezegenin dönme periyodu yaklaşık 17,3 saat olarak saptanmıştır. Uranüs’ün dönme ekseni olağandışıdır; Güneş sistemindeki bütün öbür gezegenlerin dönme ekseni, yörünge düzlemlerine yaklaşık olarak dik iken, Uranüs’ünki yörünge düzlemi üzerinde yer alır.

Ad:  Uranüs-5.jpg
Gösterim: 1777
Boyut:  48.8 KB
Uranüs’ün, olasılıkla eriyik halde bulunan kayaç malzemelerinden oluşan ağır bir çekirdeği olduğu sanılmaktadır. Çekirdeğin çevresinde ise, su ile önemli miktarlarda metan ve amonyaktan oluşan, binlerce kilometre kalınlığında bir manto yer alır. Bu “okyanus”un sıcaklığı birkaç bin derece santigrat düzeyindedir, ama üstündeki atmosferin ağırlığından kaynaklanan devasa basıncın etkisiyle kaynamaz. Bu aşırı sıcak okyanusun elektriksel olarak iletken olduğu ve gezegenin magnetik alanını ürettiği sanılmaktadır.

Uranüs’ün atmosferi, okyanusun üzerinden katmanlar halinde binlerce kilometre yükseğe uzanır. Okyanus yüzeyine en yakın katmanın metan bulutlarından, daha üst katmanların ise temel olarak hidrojen ve biraz da helyumdan oluştuğu sanılmaktadır. Atmosferin üst kesiminin sıcaklığı yaklaşık -212°C’dir. Aşağı inildikçe sıcaklık yükselir. Jüpiter ve Satürn’de olduğu gibi Uranüs’te de bulut kuşaklan bulunur. Bu tür bir atmosfer bandı sisteminin sıcaklık farklılaşmalarından kaynaklandığı sanılmaktadır; yukarı doğru gerçekleşen atmosfer akıntıları yükseklerde açık renkli bulutları, aşağı doğru gerçekleşen akıntılar ise alçaklarda görece karanlık kuşaklara yol açar. Gezegenin atmosferinde, yaklaşık 25°-50° enlemleri arasında, Yer’deki fırtına bulutlarını andıran birkaç tekil bulut kümesi saptanmıştır. Ölçümler bu bulutların, gezegenin dönme doğrultusuyla aynı yönde, saatte yaklaşık 355 km hızla esen rüzgârlarca oluşturulduğunu göstermektedir. Bu rüzgârlara neyin yol açtığı ise henüz anlaşılamamıştır.

MsXLabs.org & Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
21 Kasım 2007       Mesaj #2
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Uranüs
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Uranüs, 2.872.460.000 km.lik mesafe ile güneşe yakınlık sırasında 7. gezegendir. 1781 yılında Sir W. Herschel tarafından gözlenmiştir. Çapı yaklaşık olarak 25600 km kadardır. 17 saat civarında tamamladığı eksen periyodunu yuvarlanarak yapar. Bu nedenle kutuplardaki basıklığı yüksektir. Güneşe olan uzaklığı nedeni ile hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktır. Gezegenin yapısı ve atmosferi hakkındaki bilgiler çoğunlukla tahminlere ve 1986 yılında gezegenin yakınlarından geçen Voyager 2 sondasından alınan bilgilere dayanmaktadır. Bu bilgiler ışığında; gezegenin, hidrojen bakımından zengin, metan ve helyum içeren çok yoğun bir atmosfere sahip olduğu, yüzey sıcaklığının -221 º
C civarlarında olduğu, dünyanınkinden daha büyük bir mağnetik alana sahip olduğu ve kayalık bir çekirdeğinin bulunduğu gibi tahminler ileri sürülmektedir.

Uranüs'ün şu ana kadar gözlene bilinmiş 17 uydusu bulunmaktadır. Bu uydulardan ikisi olan Titana ve Oberon gezegeni ilk gözlemleme ünvanına da sahip olan Sir W. Herschel tarafından gözlenmiştir. 1948 yılına kadar beş büyük ana uydusu gözlenile bilinmişti. Fakat 1986'da Voyager 2 sondası bu uydulara ek olarak 10 küçük uydu daha bulmuştur. 31 Ekim 1997'de ise yarı çapları 160 ve 80 km olan iki uydu daha gözlenmiştir.

Gezegenin çevresinde 9 ince halka bulunmaktadır. Bu halkalar 10 Mart 1997 yılında bir yıldızın gezegenin arkasında kalması sonucunda yapılan gözlemler ile keşfedilmiştir. Halkalar gezegenin merkezinden 42000 km sonra başlamaktadır ve en genişi bile kalınlığı bile 10 Km'den fazla değildir. En içten dışa doğru halkalara 6, 5, 4, α, β, γ, δ, ε isimleri verilmiştir. Sırası ile bu halkaların gezegenin merkezine olan uzaklıkları 41980, 42360, 42663, 44844, 45799, 47323, 47746, 48423 ve 51000 km dir. En dıştaki halka olan ε halkası elips şeklindedir ve her iki ucunda yarıçapları 40-50 km olan iki uydu yer almaktadır.

Ad:  ur12.jpg
Gösterim: 1292
Boyut:  17.4 KB


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 25 Mart 2016 23:46
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
27 Mart 2008       Mesaj #3
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Güneşe Olan Uzaklığı 2.872.460.000 km
Yarı Çapı 25600 km
Kütlesi 86,832 x 10 24 kg
Yoğunluğu 1270 kg/m3
Atmosferik Basınç —-
Sıcaklığı -221 Cº
Görünür Parlaklığı 5.8 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi 84 yıl
Kendi Ekseninde Dönme Süresi 17 saat
Dönme Hızı 6.81 km/sn
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Ağustos 2011       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
URANÜS

Güneş Sistemi'nde, Güneş'ten uzaklık sırasına göre yedinci gezegen.

1781 yılında Sir William Herschel tarafından keşfedildi. Güneş'e ortalama uzaklığı 2.870.000.000 km.dir. Dünya'ya uzaklığıysa 2.500.000.000 km. ile 3.100.000.000 km. arasında değişir. Çapı 51.800 km. olan Uranus'un ekseni yörünge düzlemine 90°'den fazla bir eğiklik gösterir.

Diğer önemli özelliği, Güneş Sistemi'ndeki öteki gezegenlere göre dönüş yönünün ters olmasıdır. Güneş çevresindeki dönüşünü 84,015 Dünya yılında, kendi çevresindeki dönüşünü ise 11 saatte tamamlar. Kutuplarında gecelerin uzunluğu 40 yıl sürer. Spektral analizle yapılan gözlemlere göre atmosferinde metan ve hidrojen olduğu sanılmaktadır.

Yine bu gözlemlere göre yüzey sıcaklığı -200°C dolayındadır. Uranus'un çevresinde 9 halka bulunduğu saptanmıştır. Uranus'un kütlesi Dünya kütlesinin 14,58 katıdır. Yoğunluğu da Dünya yoğunluğunun 0,23'üne, su yoğunluğununsa 1,3'üne eşittir. Uranus'un 5 tane uydusu vardır.
Ad:  Uranus uyduları.jpg
Gösterim: 1394
Boyut:  19.8 KB

Gezegene uzaklık sırasına göre uyduları ve çapları şöyledir:
  • Miranda (330 km.),
  • Ariel (800 km.),
  • Umbriel (600 km.).
  • Titania (1.100 km.)
  • Oberon (1.000 km.).
Uranus'un merkezinde bir kaya çekirdek, onun üzerinde buz tabakası, daha üstte de moleküler hidrojen tabakası bulunmaktadır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 26 Kasım 2016 12:48
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Nisan 2012       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı

Hubble, Uranüs'teki Kutup Işıklarını Görüntüledi


Hubble, Uranüs'teki kutup ışıklarını görüntüledi.Güneş sisteminin yedinci gezegeni olan Uranüs’ün buz gibi atmosferinde oluşan ışıkların küçük beyaz noktalar gibi olduğu görüldü.Dünya’da genellikle yeşil renkte beliren ve saatlerce görünür kalan kutup ışıklarının aksine, Uranüs’tekilerin birkaç dakikada kaybolduğu gözlemlendi.

Kaynak: Gençbilim / Global Post (17 Nisan 2012,11:24)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 26 Kasım 2016 13:33
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
22 Ekim 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı

Gerçek Yüzünü Göstermeye Başladı



Ad:  uranus-keck-gozlemevi.jpeg
Gösterim: 1241
Boyut:  65.1 KB

Keck II teleskobu tarafından elde edilen görüntüde, beyaz kısımlar atmosferin üst kısımlarındaki bulut kümelerini, mavi-yeşil kısımlar ise ince bulut kümelerini temsil ediyor. Kırmızımsı bölgeler, daha alçak bulutları temsil ediyor. Soldaki karede, ekvatorun güneyinde (gezegenin soluna doğru) görülen bulanık yapının sebebi kesin olarak bilinmiyor.

Gök bilimciler, gaz devi Uranüs’ün bugüne kadar çekilmiş en detaylı fotoğrafını elde etti. Fotoğraflarda gezegenin karmaşık hava modelleri tesbit edildi. Dahası, bilim insanlarının ne olduğuna kesin olarak karar veremedikleri bazı özellikler fark edildi. Güneş Sistemi’ndeki yedinci gezegen olan buzul gaz devi, ağırlıklı olarak donmuş metan, su, amonyak ve hidro karbonlardan oluşuyor.

Uranüs, ilk olarak Voyager-2 uzay aracı tarafından 1986 yılında net bir şekilde görüntülenmiş ancak pürüzsüz, mavi-yeşil bir küre görünümü, gaz devinin gerçek yüzünü göstermekten çok uzak kalıyor. Kendisinden daha büyük olan Satürn ve Jüpiter gibi, Uranüs’ün atmosferinde de karma karışık bulut grupları yer alıyor. Güneş’ten 3 milyar kilometre mesafede bulunan Uranüs’e düşen ışınların yoğunluğu, Dünya’ya oranla 400 kat daha az.

Çok uzakta bulunması nedeniyle bugüne kadar Voyager-2’nin çektiği görüntünün çok ötesine geçemeyen görüntüler elde edebilen gök bilimciler, ABD’nin Hawaii eyaletindeki Mauna Kea dağının tepesindeki Keck Gözlemevi tarafından görüntülendi. 4.145 metre yükselikliğindeki dağın zirvesinde yer alan gözlemevinin kızılötesi kameralarından elde edilen fotoğraflar bir araya getirilince, ortaya Uranüs’ün atmosferine ait en detaylı fotoğraflar çıktı.

Dev Fırtınalar,Karmaşık Bulutlar

Amerikan Astronomi Topluluğu Gezegen Bilimleri Bölümü’nün, Nevada eyaletindeki Reno kentinde düzenledği toplantıda sunulan araştırmada, Uranüs’un oldukça hareketli bir atmosfere sahip olduğu belirtildi. Gök bilimciker, gaz devinin atmosferini kaplayan karmaşık bulut dağılımı ve dev fırtınalar tesbit etti. Dahası, ekvator çizgisinin hemen güneyinde, daha önceden hiç görülmemiş bir hava modeli tesbit edildi. Örgülü bir uzantıya benzeyen yapının rüzgar kırılması veya bilinmeyen bir başka atmosferik düzensizlikten kaynaklanabileceği düşünülüyor. Elde edilen sonuçlar, Uranüs’ün atmosferinin alt katmanlarındaki bulutların ağırlıklı olarak hidrojen, helyum ve metandan oluştuğunu gösterdi. Bu elementlerin gezegenin atmosferindeki sirkülasyon hızı ise saatte yaklaşık 900 km civarında.

Ad:  uranus-voyager-2-1986.jpg
Gösterim: 1432
Boyut:  24.2 KB

Voyager-2'nin 1986'da çektiği fotoğraf.

Yana Eğik Gezegen

Uranüs’ün detaylı fotoğrafı, ortaya çıkardığı atmosferik özelliklerin yanı sıra gezegen hakkında ilginç bir özelliği de açıkça gösteriyor. Neredeyse yan yatmış olan gezegenin üzerindeki bulutlar, Jüpiter ve Satürn’deki gibi gezegenin yüzeyinde değil, aşağı-yukarı geziniyor. Gezegenin kuzey kutup noktası, fotoğrafın sağında, son derece güçlü fırtınaların noktalı halde gösterdiği kısımda yer alıyor. Güneş’e olan mesafesinden dolayı, Uranüs’un atmosfer olaylarında Güneş’in etkisi Dünya’ya kıyasla 900 kat daha düşük. Güneş Sistemi’ndeki birçok gezegende olduğu gibi Uranüs’ün hava olaylarında bir anormallik yok. Ancak Güneş’in bu kadar az enerji gönderdiği gezegende buna rağmen tüm atmosferini saran fırtınalar çok şiddetlenebiliyor.

Kaynak : Ntvmsnbc / Astronomi Topluluğu Gezegen Bilimleri (19 Ekim 2012,14:02)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 26 Kasım 2016 13:33
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Mart 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
URANÜS Genel Bilgiler
1. Güneş sisteminin üçüncü en büyük gezegeni Uranüs'tür. Dünyadan 60 kat daha büyüktür.

2. Gezegen hakkında son gelişme Mart 1977'de gerçekleşti. NASA bu târihte yaptığı bir açıklamada gezegenin etrafında Satürn'ün etrafında olduğu gibi halkalar mevcut olduğunu bildirdi. Yapılan ilk tes-pitler halkaların gezegen ekvatorundan 18.000-26.000 km yükseklikte ve 10-97 km genişliğinde yerleşmiş bulunduğunu ortaya çıkardı. ABD ve SSCB nin Uranüs yakınından geçen insansız uzay araçlarının verdiği bilgilerle de halkaların en büyüğünün çapı 1,5 km'yi geçmeyen kaya parçalarından müteşekkil olduğu anlaşıldı.

DEVAMI: Gezegenler



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 29 Mart 2016 23:12
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Mart 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
URANÜS
Güneş'e Ort. Uzk.: 19,194 AB= 2,871x109 km
Güneş'e En Büyük Uzk.: 20,017 AB= 2,995x109km
Güneş'e En Küçük Uzk.: 18,371 AB= 2,748x109km
Yörünge Dış Merkezliği: 0,0429
Ortalama Yörünge Hızı: 6,83 km/sn
Ad:  ur10.jpg
Gösterim: 1111
Boyut:  19.1 KB

Yörünge (Yıldızıl) Dönemi: 84,099 yıl
Kavuşum (Sinodik) Dönemi: 370 gün
Dönme Dönemi: 17,24 saat
Ekvatorun Yörüngeye Eğikliği: 97,86°
Yörüngenin Ekliptiğe Eğimi: 0,77°
Ekvator Çapı: 51.118 km = 4,007 Dünya çapı
Kütle: 8,682x1025kg = 14,53 Dünya kütlesi
Ortalama Yoğunluk: 1318 kg/m3
Kurtulma Hızı: 21,3 km/sn
Yüzey Çekim İvmesi: (Yer=1) 0,90
Yansıtma Gücü: 0,56
Bulut Tepelerinde Ortalama Sıcaklık: -218°C= 55°K

Uranüs, Güneş sisteminin Güneş'ten yakınlık sırasına göre 7. gezegenidir. Çap açısından Jüpiter ve Satürn'den sonra üçüncü, kütle açısından bu iki gezegen ve Neptün'ün ardından dördüncü sırada gelir. Jüpiter, Satürn ve Neptün ile birlikte Gaz devleri sınıfına girmektedir.

URANÜS NASIL OLUŞTU?

Önerilen bir teoriye göre, Uranüs'ün ilk oluşum aşamaları, Jüpiter ve Satürn'e oranla daha uzun sürmüştür. Çevresindeki parçacık sayısının düşük olması sonucu uzun zaman alan çekirdek oluşumu süresince, çevresindeki hidrojen ve helyumun önemli bir miktarı yıldızlararası ortama kaçmıştır.

Sonuç olarak Uranüs, çevresinden daha az hidrojen ve helyum yakalayabilmiştir. Ancak bu teorinin açıklamakta zorluk çektiği önemli bir ayrıntı bulunmaktadır. Eğer Uranüs bugünkü izlenen konumunda oluşmuşsa, bu uzaklıktaki seyrek maddeden bugünkü kütlesine ulaşabilmesi için geçmesi gereken süre, Güneş sisteminin yaşını geçmektedir.

Bu sorun Uranüs'ün, Güneş bulutsusunun daha iç bölgesinde oluştuğu varsayımı ile aşılabilmektedir. Bu koşulu dikkate alan diğer bir teoriye göre, Uranüs, Güneş'ten 4 AB uzaklıkta oluşmaya başlamıştır. Bu uzaklıkta yeterince büyük çekirdeği oluşarak, ilk aşamayı geçmiş, ancak ikinci aşamayı tamamlayamadan, ön-Jüpiter ön-Satürn'ün birleşik çekim etkisiyle, bugün izlenen daha geniş yörüngesine yerleşmiştir. Yeni yörüngesi civarındaki düşük parçacık yoğunluğu nedeniyle yeterince hidrojen ve helyum yakalayamamış ve gelişimini sona erdirmiştir.
Ad:  ur1.jpg
Gösterim: 1397
Boyut:  7.9 KB

URANÜS'ÜN KEŞFİ

Uranüs, 13 Mart 1781 tarihinde Alman kökenli İngiliz astronom William Herschel tarafından, kendi yaptığı teleskopla tesadüfen keşfedilmiştir. Herschel, bu tarihte yaptığı tarama gözlemleri sırasında, yıldız haritalarında yer almayan sönük bir cisim görmüş ve başlangıçta oldukça uzak bir kuyruklu yıldız olarak yorumlamıştır. Ancak 1781 yılı sonuna kadar sürdürdüğü gözlemleri sonucunda, bu cismin yörüngesinin çembere çok yakın ve Satürn yörüngesinin de dışında yer aldığını görmüştür. Halbuki kuyruklu yıldızların yörüngeleri oldukça basık elipslerdir ve görünür olmaya başladıkları anda Güneş'e çok yakındırlar. Herschel, bu gözlemleri sonucunda Güneş sisteminin 7. gezegenini keşfettiğini anlamış ve Güneş sisteminin o tarihte bilinen sınırlarını 9,5 AB'den (Satürn'ün Güneş'e uzaklığı), 19,2 AB'ye (Uranüs'ün Güneş'e uzaklığı) çıkarmıştır (AB=Yer-Güneş uzaklığı). Aslında Uranüs, bu keşiften önce çok sayıda gözlemci tarafından görülmüş ancak sönük bir yıldız olarak yorumlanmıştır.

Karşı-konum anında Yer'den bakıldığında, ancak insan gözünün alt limiti olan 6 kadirdir. Kadir; parlaklık ölçüsü birimidir, negatif, 0 ve pozitif olabilir ve parlaklık, pozitiften negatife doğru kaydıkça artmaktadır. Uranüs, bu nedenle 1670-1781 tarihleri arasında oluşturulan yirmiye yakın haritada bir yıldız olarak noktalanmıştır. Uzun bir zaman aralığında izlendiğinde, Uranüs'ün yavaş yörünge hareketinin (Yer'den bakıldığında sabit yıldızlara göre yılda ~4°) bir takım tedirginlik etkileri altında kaldığı görülmüştür. Yer'deki modern ve büyük teleskoplarla bakıldığında Uranüs, sisli ve belirgin yüzey şekli göstermeyen yeşil-mavi renklerde görünür. Yer'den görünen açısal çapları, büyük uzaklıkları nedeniyle çok küçüktür. Karşı-konum anında Yer'den bakıldığında Uranüs 4" açısal çap altında görülmektedir.

URANÜS'ÜN ATMOSFERİ
Ad:  Ur3.jpg
Gösterim: 1164
Boyut:  22.1 KB

Voyager 2 uzay aracı, Ocak 1986'da Uranüs'e yakın geçişini gerçekleştirdiğinde, bilim adamları, Uranüs atmosferindeki bulutların detaylarını görebilmeyi umut ediyorlardı. Elde edilen bu yakın plan görüntülerde, Uranüs'ün atmosferinin neredeyse pürüzsüz ve bulut içermeyen bir yapıya sahip olduğu anlaşılmıştır. Voyager 2 verileri, Uranüs atmosferinin %82,5 oranında hidrojenden ve %15,2 oranında helyumdan oluştuğunu göstermiştir. Bunlara ek olarak %2,3 metan (CH4) bulunmaktadır ve bu metan bolluğu, Jüpiter ve Satürn atmosferinde izlenen metan oranından 10 kat daha fazladır.

Metan, Güneş ışığındaki uzun dalga boylarını daha fazla soğurma özelliğine sahiptir. Bu nedenle Uranüs'ün üst atmosfer katmanlarından yansıyan Güneş ışığı, daha fazla kısa dalga boyları içermekte ve izlenen yeşil mavi rengi oluşturmaktadır.

Uranüs'ün üst atmosfer katmanlarındaki sıcaklığın -218°C olduğu belirlenmiştir. Bu sıcaklıkta amonyak(NH3) ve su buharı katılaşarak donmaktadır. Dolayısıyla uzun bir zaman önce Uranüs atmosferinde yer alan amonyak(NH3) ve su(H2O) katılaşarak iç bölgelere doğru inmiştir.

Sonuç olarak bugün Uranüs atmosferinde amonyak ve su oranı yok denecek kadar azdır. Bu moleküllerin, Jüpiter ve Satürn bulutlarını oluşturan ana bileşikler olduğunu hatırlayacak olursak, Uranüs atmosferinde neden bulut yapısı gözlenemediğini daha kolay anlarız. Uranüs atmosferinde bazen izlenen zayıf bulutların kökeni, yeterli basınç altında damlacıklar halinde yoğunlaşabilen metandan gelmektedir.

kaynak: "Encyclopedia of the Solar System"
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Mart 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TUHAF BİR ŞEKİLDE YAN YATMIŞ GEZEGEN

Ad:  ur11.jpg
Gösterim: 1156
Boyut:  30.9 KB
Voyager 2 gözlemleri, Uranüs'ün dönme ekseninin eğiminin, diğer gezegenlerden çok farklı olduğunu doğrulamıştır. İlk kez 1787 yılında Herschel, Uranüs'ün dönme ekseninin neredeyse ekliptik düzlemi içinde kaldığını keşfetmiştir. Herschel, 1787 yılında keşfettiği iki uydunun, Uranüs etrafındaki hareketini izleyerek bu sonuca varmıştır. Uyduların gezegen etrafındaki yörüngelerinin; gezegenin, Güneş etrafındaki yörünge düzlemine neredeyse dik olduğunu görmüştür. Herschel, Jüpiter ve Satürn'ün uydularının, gezegenin ekvator düzleminde dolandıklarını dikkate alarak, Uranüs'ün dönme ekseninin yörünge düzleminde bulunması gerektiğini tahmin etmiştir.
Uranüs kutuplarının bir yörünge dönemi boyunca Güneş'e yönelimi.

Voyager 2 gözlemleriyle de doğrulanan bu durum için yapılan detaylı hesaplar, Uranüs'ün dönme ekseninin 98°lik bir eğime sahip olduğunu göstermiştir. 90°den büyük eğim açısı, Uranüs'ün ekseni etrafında retrograt(ters) yönde döndüğünün bir göstergesidir.

Bilim adamları, Uranüs'te izlenen bu tuhaf eğim açısını, milyarlarca yıl önceki oluşumu sırasında gerçekleşen, büyük boyutlu bir başka ön-gezegen ile çarpışmasına bağlamaktadırlar.

Bügün de kabul gören bir başka teoriye göre ise dev komşularının, yer çekim etkisi ile yan yattığı düşünülmektedir. Dünya'nın bir an için bu şekilde yan yattığı varsayılsa; ekvator ormanlarının buza dönüştüğü, kuzey kutup dairesinin yazın buharlaşarak tropik bir cennete dönüştüğü görülürdü.
Ad:  ur8.jpg
Gösterim: 1320
Boyut:  80.8 KB

Uranüs'ün dönme ekseninin bu yüksek eğimi, 84 yıl süren yörünge dönemi boyunca, kuzey-güney kutup noktasının ardışık olarak Güneş'e yönlenmesine ve iki yarım küresinin ileri düzeyde mevsimsel etkiler altında kalmasına neden olmaktadır. Voyager 2 yakın geçişi sırasında; Uranüs'ün güney kutup noktası Güneş'e doğru yönlenmiş durumdaydı. Bu tarihlerde güney kutup bölgesi yaz mevsimini yaşarken, kuzey kutup bölgesinde dondurucu bir kış mevsimi hüküm sürmektedir. Bu tarihten sonra Uranüs'ün yörüngesinde yavaşça ilerlemesi ile kuzey yarım küresi, Güneş ışığı almaya başlar.

1998 yılında Hubble Uzay Teleskobu'ndan elde edilen kızılötesi görüntüden, kuzey yarım küre üzerine düşen Güneş ışığı arttıkça, "fırtına yapıları"nın ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Yandaki görüntü; dev gezegenlerde gözlenen "fırtına oluşumları"nda, esas enerji kaynağının Güneş ışınları olduğunu, bir kez daha kanıtlamaktadır. Kızılötesi dalga boylarında elde edilen bu görüntüde Uranüs'ün halkaları ve birkaç uydusu da görülebilmektedir. İzlenen her bir kuzey yarım küre fırtınasının boyutları 1000 km civarındadır. Sadece kızılötesi dalga boylarında görülebilen bu fırtınalar ve sönük kuşaklar, uzun zaman aralıklarında izlenmiş ve Uranüs'ün üst atmosfer katmanlarında oluşan rüzgarlar hakkında ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır.

kaynak: "Gezegenler Klavuzu"
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Mart 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
URANÜS MANYETİK ALANI
Ad:  ur2.JPG
Gösterim: 1000
Boyut:  12.4 KB


Uranüs'ün manyetik alanın Voyager 2 manyetometreleriyle yapılan ölçümleri, manyetosferindeki yüklü parçacıkların radyo gözlemleri ile birleştirildiğinde şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Uranüs'ün manyetik ekseni, dönme ekseni ile çok büyük açı yapmaktadır. Jüpiter ve Satürn için 12°den daha büyük olmayan bu açı Uranüs'te 59°dir. Ayrıca manyetik merkezi, kütle merkezi ile çakışık değildir ve büyük sapmalar göstermektedir.

Manyetik karakterindeki bu beklenmedik yapının bir zamanlar karşı karşıya kaldığı büyük boyutlu çarpışmalarla oluştuğu düşünülmektedir. Uranüs'ün dönme ekseni, eğiminde izlenen sıra dışı açının kökeni de bu varsayıma dayandırılmaktadır. Bir başka teoriye göre, gezegenin manyetik kutuplarını değiştirme aşamasında olduğu düşünülmektedir. Yer'in uzak geçmişinde manyetik kutupların birkaç kez değiştiğine dair elimizdeki kanıtlardan hareketle, bu varsayım yapılmaktadır.
Ad:  ur5.jpg
Gösterim: 1097
Boyut:  51.6 KB


Manyetik kutup değişimi sırasındaki kararsızlıklar, Uranüs'de izlenen tuhaf manyetik alan yönelimini doğurabilecek niteliktedir. Uranüs, içerdiği hidrojeni metalik karaktere ulaştırabilecek iç basınca sahip değildir. Bu koşul altında, bu gezegenin, manyetik alanının, sıvılaşmış buz içeren manto katmanı tarafından üretildiği düşünülmektedir. Bu katmandaki yüksek basınç altında elektronlarını kaybeden amonyağın, ortamın elektrik iletkenliğini arttırdığı varsayılmaktadır. Bu şekilde yüklü parçacık içeren mantoda gerçekleşen akışkan hareketleri, gözlenen manyetik alanı üretmektedir.






kaynak: Solar System Update
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Temmuz 2014 / Misafir Cevaplanmış
25 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
18 Haziran 2009 / KisukE UraharA Burçlar
17 Ağustos 2011 / _KleopatrA_ Mitoloji