Arama

Şiddet Nedir?

Güncelleme: 7 Eylül 2015 Gösterim: 7.016 Cevap: 1
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
24 Ekim 2008       Mesaj #1
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi

şiddet
Sponsorlu Bağlantılar

isim Arapça şiddet


1 .
Bir hareketin, bir gücün derecesi, yeğinlik, sertlik.
2 . Hız.
3 . Bir hareketten doğan güç:
"Rüzgârın şiddeti."- .
4 . Karşıt görüşte olanlara, kendilerini kabul ettirme, inandırma veya uzlaştırma yerine kaba kuvvet kullanma.
5 . mecaz Kaba güç.
6 . mecaz Duygu veya davranışta aşırılık:
"Sesinin tonunda siteminin şiddetini azaltan bir yumuşama vardı."- N. Cumalı.


Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

Şiddet göstermek, Şiddete başvurmak




Birleşik Sözler

Şiddet olayı

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Eylül 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ŞİDDET, -ti a (ar. söze.).
1. Bir olgunun gücü, yoğunluğu, sertliği; yeğinlik: Işığın şiddeti. Depremin şiddeti ve merkez üssü belirlenemedi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Yoğun, sert ve çoğu zaman yıkıcı bir güçle kendini ya da etkisini gösteren bir şeyin özelliği: Bir çarpmanın, bir darbenin şiddeti.
3. Soyut bir şeyin gücü, yoğunluğu: Şiddeti gün geçtikçe artan ekonomik bir bunalım yaşamak.
4. Beden gücünün kötüye kullanılması, silahlı etkinlikler ve aşırı bir saldırganlık özelliği taşıyan ilişkilerle belirginleşen edimlerin tümü; kaba kuvvet: Şiddete başvurmak. Şiddet kullanmak. Şiddetten nefret etmek. (Bk. ansikl. böl. Fels.)
5. Bir duygunun aşırılığı, taşkınlığı: Tutkuların şiddeti.
6. Şiddet göstermek, sert ve kaba bir biçimde davranmak. || Şiddet olayı, ortalığa korku ve yılgı salmak, çevredekilerı sindirmek için yapılan her türlü silahlı eylem; tedhiş.

—Esk. Şiddet-i basar, görme gücü, görüş keskinliği. || Şiddet-i hal, durumun, şartların ağırlığı. || Şiddet-i havas, duyum keskinliği. || Şiddet-i şehvet, tutkunun fazlalığı, yoğunluğu. || Şiddet-i tazyik, baskının gücü.

—Akust., Elekt., Fizs. mekan. YEĞİNLİK' in eşanlamlısı.

—Jeofiz. Bir yer sarsıntısının özel bir ölçekle (genellikle Richter ölçeğiyle) ölçülen kuvveti.

—Nörobiyol. Şiddet/süre eğrisi, sinirsel bir elemanın uyarılma eşiği ile bir doğru elektrik akımının geçişi arasındaki değişimleri gösteren deneysel eğri. (Bk. ansikl. böl.) || Başlama şiddeti, sinirsel bir akım elde etmek için gerekli etkili şiddetlerle etkisiz olanlar arasındaki sınır. (Sabit bir değer değildir, akımın çeşidiyle değişir. Anı verilen doğru akım sözkonusu olduğunda reobaz adını alır.)

—Opt. YEĞİNLİK’in eşanlamlısı.

—Siyas. bil. Şiddete başvurmama öğretisi, şiddeti siyasal bir araç olarak kullanmayı reddeden öğreti. (Şiddete başvurmama çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir: şiddete başvurmadan yapılan itaatsizlik, açlık grevi, gönüllü olarak tehlikeye göğüs germe, saldırgan olmayan gösteri. Şiddete başvurmama, özellikle, XX. yy.'da, Gan- dhi ve Martin Luther King tarafından uygulandı.)

—ANSİKL. Fels. Şiddeti, bir girişimin başarısını sağlayan temel erdem durumuna getiren Machiavelli, idealist davranış ve zoru karşı karşıya getirir. Şöyle der: "Burada bir noktaya iyice dikkat etmek gerekir. Yenilik getirmek isteyenlerin ya bu işin altından kalkabilecek güçleri vardır ya da başkalarına dayanarak böyle bir işe girişirler. Yani bu girişimlerini sonuçlandırabilmek için ya rica ve yalvarma yoluna ya da zora başvuracaklardır. Rica ve yalvarma yolundan hiçbir sonuca varılamaz. Ancak yalnız kendi gücüne dayanarak zor (ital. forza) kullanabilirse, başarısızlık olasılığı son derece azalır” (Hükümdar [il Principe], 6).
Hobbes geleneğini izleyen Marx, şiddet ya da kaba güç kavramıyla devlet kavramını birleştirir. Şöyle der: "Kapitalist dönemin ortaya çıkardığı çeşitli ilk birikim yöntemleri önce, az çok kronolojik bir sırayla birbirini izler [...]. Bu yöntemlerin bazıları kaba güç (brutalste Gevvalt) kullanımına dayanırlarsa da istisnasız hepsi, kapitalist iktisat düzenine geçişi zorla hızlandırmak ve geçiş evrelerini kısaltmak için toplumun bir elde toplanmış ve örgütlenmiş gücü olan devlet iktidarını kullanır. Gerçekten de zor, dönüşmekte olan her eski toplumun ebesi ve iktisadi bir etkendir (Kapital [Das Kapital], 1, 3, 31). Buna göre marxçı kuramda şiddetin (alm. Gevvalt) bir yergi ya da övgüsü değil, tüm dönemler için geçerli olduğu ileri sürülen bir saptama vardır. Engels şöyle der: “Şiddet [...] tarihte [...] devrimci bir rol oynar; bağrında yeni bir toplum taşıyan her eski toplumun ebesi, şiddettir" (Anti-Dühring, 2, 4)
.
—Nörobiyol. Kurbağada siyatik sinirin şiddet/süre eğrisi Lapicque tarafından tanımlanmıştır (1909). Sinirsel bir elemanın uya- rılabilmesi için gerekli en düşük akım şiddeti (akımın geçiş süresi çok uzun olduğu zaman) reobaz adını alır; kronaksi ise reobazın iki katı bir uyarım elde etmek için akımın geçmesi gereken süredir.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

22 Aralık 2011 / kompetankedi Sağlıklı Yaşam
31 Temmuz 2007 / NihLe Sosyoloji
13 Mayıs 2017 / B.L.A.C.K Psikoloji ve Psikiyatri
5 Ekim 2008 / karayel İletişim Bilimleri
17 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri