
Ziyaretçi
KONU

1. Üzerinde konuşulan, yazılan, sözü edilen şey; mevzu: Bir tartışmanın konusu. Filmin konusu neydi? Romanına iyi bir konu seçmiş.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir etkinliğin, bir duygunun vb. yöneldiği şey: Bir araştırmanın konusu.
4. Bir şeye konu olmak, bir düşünceye, bir eyleme vb. yol açmak: Bu olay, ayrıntılı araştırmalara konu oldu.
5. Bir şey, bir kimse konusunda, o şeyle, o kimseyle ilgili olarak: İş konusundaki tutumu nedeniyle eleştiriliyor. Adaylık konusunda bilgi istemek.
—Dilbil. Saussure’de, dilin kullanımına bağlı ve dilbilimin araştırma alanını oluşturan olgular bütünü; Hjelmslev'de, her tür dilsel kullanımdan bağımsız olarak ele alınan (Saussure’ün töz dediği) sesçil ve anlamsal gerçek.
—Hukuk
- Davanın konusu, karara bağlanmak üzere mahkemenin önüne getirilen sorun. (Hukuk davalarında davanın konusu davacının dava dilekçesinde istediği şeydir. Örneğin, boşanma, belirli paranın ödenmesi vb. Ceza davalarında davanın konusu, sanığın işlediği iddia edilen suçun niteliğidir. Örneğin, adam öldürme, hırsızlık vb)
- Ortaklığın konusu, ortaklığın kuruluş amacında belirtilen çalışma alanı.
- Sözleşmenin konusu, sözleşmenin içeriği; taraflara yüklediği yükümlülük, edim, (Bir sözleşmenin konusu, yasanın gösterdiği sınır içinde, serbestçe saptanabilir. Ancak, yasanın emredici kurallarına, kamu düzenine, ahlak ve adaba, kişilik haklarına aykırı sözleşme yapılamaz [Borçlar k. md. 19].)
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 1 Şubat 2019 04:24
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.