Arama

Servis Nedir?

Güncelleme: 20 Ekim 2015 Gösterim: 9.284 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
6 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Servis
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim Fransızca service
1 . Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti.
2 .
Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü.

3 .
Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer.

4 .
Burada görevli kimselerin tümü.

5 .
Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı.

6 .
Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer:
"Önce arabayı servis garajına çektik."- Ç. Altan.
7 . (spor) Voleybol, masa tenisi, tenis vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşu.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • servis atmak
  • servise çıkmak
  • servis edilmek
  • servis yapmak
Birleşik Sözler
  • servis arabası
  • servis aracı
  • servis asansörü
  • servis istasyonu
  • servis kapısı
  • servis merdiveni
  • servis otobüsü
  • servis sayısı
  • servis tabağı
  • servis takımı
  • acil servis
  • gizli servis
  • yetkili servis
  • çay servisi
  • istihbarat servisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Ekim 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SERVİS a. (fr. service).
1. Bir restoranda, bir dükkânda, bir otelde müşterilere hizmet etmekle görevli bir kimsenin işi; bu işi yerine getirme biçimi: Yemek servisi, oda servisi. Çabuk, özenli bir servis.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir yiyeceği, içeceği sunma: Çay servisini yapayım mı, yoksa daha erken mi?
3. Bir kişi için sofraya konan yemek takımı (Bazı servisler, biçimleriyle boyutlarından dolayı, belirli bir yiyecek türüne özgüdür: tatlı, balık servisi): Konuğumuz için sofraya bir servis daha koyun.
4. Bir kurumun, bir kuruluşun vb. belirli işlevleri olan organlarından her biri; bu organda görevli kimselerin tümü; bunların çalışma yeri: Bir şirketin muhasebe servisi. Servis şefi. Bütün servis onları konuşuyor.
5. Bir kuruluşta ya da bir işletmede çalışanları işyerine getirip götüren taşıt; servis arabası: Servis şoförü. Servisi kaçırmak.
6. Servis kapısı, kimi yapılarda dışandan getirilen şeylerin içeri alındığı ya da hizmetlilerin kullandığı giriş kapısından ayrı kapı. || Servis tabağı, yemeğin sofraya getirildiği büyük tabak. || Servis takımı, yemek dağıtımında kullanılan büyük kaşık, çatal, bıçak, kepçe vb. araç gereç. || Servis yapmak, sofrada oturanların yemeklerini dağıtarak onlara hizmet etmek.

—Ask. Servis yolu, herhangi bir engelle karşılaşıldığında ya da koşullar gerektirdiğinde kullanılan yol.

—Bayınd. Servis yolu, ana yolların kenarında zorunlu durumlarda kullanmak üzere düzenlenmiş hizmet yolu. || Bir işletmenin hizmet birimleri için özel olarak düzenlenmiş yol. || Servis yolu ağı, tek amacı, araçları ve yayaları ana yol sınırlarından konut toplulukları yakınına ulaştırmak olan ve yalnızca sınırlı bir bölgeye hizmet eden yollar bütünü.

—Denize. Gemilerin kendi aralarında ya da karayla bağlantılannı sağlamak için küçük teknelerle yapılan hizmet. || Servis botu, demirli bir gemi ile kıyı arasında ya da iki gemi arasında bağlantı sağlayan kürekli ya da motorlu küçük tekne. || Servis hızı, bir ticaret gemisinin seferini sürdürdüğü en ekonomik hız. || Servis ücreti, servis hizmeti gören tekneye ödenen ücret.

—Eşy. Servis arabası, sofrayı kurarken ya da toplarken ya da bir lokantada müşteriye yemek çeşitlerini sunarken kullanılan, tekerlek üzerine oturtulmuş kat kat raflardan oluşan masa.

—Mim. Servis penceresi, tabakları ve sofra takımlarını geçirmek için mutfakla ye mek odası arasındaki bölme düvarında bırakılan kapaklı boşluk.

—Oto Otomobillerin bakımını, onarımını yapan ticari kuruluş. || Yetkili servis, belli markadaki otomobillerin belli süreler içinde bakımını yapan ve gerektiğinde onaran ticari kuruluş.

—Spor. Teniste, masatenisinde, voleybolda oyuna başlama atışı. (Servis, özellikle tenis ve masatenisinde çok önemli bir kozdur; servisin güzelliği ve etkililiği doğrudan bir sayı kazandırabileceği gibi, servisi karşılayan oyuncunun topu istediği gibi karşılayamaması da, karşı taraf için sayı getirici bir hücum olanağı yaratır.) || Servis atmak, tenis, masatenisi, voleybol vb. sporlarda topu ağın üzerinden karşı tarafa göndererek oyuna sokmak. (Teniste, servis atan oyuncu, topu servis dörtgenine düşecek biçimde atmak zorundadır, iki servis atma hakkı vardır. Tenis ve masatenisinde top ağa dokunarak düşerse, servis yeniden atılır; voleybolda bu durumda top karşı tarafa verilir. [Bu duruma net denir.])

—Tic. Servis dahil, bazı otel ve lokantalarda, ilan edilen fiyatların servis ücretini de kapsadığını belirten deyim.

—Ulaş. Servisten çıkma ya da servisten çıkarma, vagon, lokomotif, otobüs gibi taşıma araçlarının bakım ve onarım gibi işler için geçici olarak hizmetten alınması. || işletme, malzeme ve manevra, yol ve bina servisleri, bir demiryolu işletmesine bağlı hizmet birimlerinden her biri.

—ANSİKL. Antikçağ’da servisin tek zengin parçasını kupalar oluşturuyordu. Çatal, yalnızca tabaktan yiyecek almaya yarardı; kaşığın biçimi bugünkünün aynıydı. Çatal XIII. yy.'da ortaya çıktı, ama uzun süre yalnızca meyve yemek için kullanıldı; et elle yeniyordu. XVI. yy.’ın sonuna doğru çatal kullanımı yaygınlaştı; servis, içinde bir çatal, bir bıçak, bir de kaşık bulunan bir kılıftan oluşmaya başladı. VI. yy.'da kullanılmaya başlanan sofra örtüsü XII. yy.'da yaygınlaştı. Peçete kullanımıysa XVI. yy.’da yaygınlık kazandı. Ortaçağ'ın ilk yüzyıllarında soyluların sofralarında kullanılan içme kaplan, altın ve gümüş bezemeli boynuzlar, kil, fayans, altın, gümüş ve özellikle kristal hanaplar ve kupaları; çeşitli güğümler, su kapları, sıvı ölçüm kapları vb. değerli maddelerden yapılıyor ve özenle biçimlendiriliyordu. XVIII. yy.'dan başlayarak sofra gelenekleri bugünkü biçimini almaya başladı.
Türklerde, bugünkü anlamda servisin kullanılması, XVIII. yy. sonlarında yoğunlaşan batı etkisiyle başladı, ilkin saray ve konak çevrelerinde, daha sonra büviik kentlerde yaygınlaştı. Yer sofrasının yerini masa, sofra örtüsünün yerini masa örtüsü, tahta kaşıkların yerini kemik, maden vb’den yapılmış çatal, bıçak, kaşık takımı; güğümlerin yerini sürahiler aldı. Porselen, seramik ya da madenden yapılmış servis tabakları, cam ya da maden bardaklar, kâseler servisin tamamlayıcı öğeleri oldu. Batılı anlamda sofra kurma Cumhuriyet döneminden sonra daha da yaygınlaştı. Bununla birlikte, Anadolu'nun birçok yöresinde geleneksel sofra düzeni, bugün de sürdürülmektedir. Sofra örtüsü üzerine yerleştirilen tahta ayak üzerine konan siniye tek kap içinde yiyecekler konmakta ve aynı kaptan yemek yenmektedir. Kaşık başlıca servis öğesidir. Peçete olarak dize alınan sofra örtüsü ya da yağlık adı verilen büyükçe mendiller kullanılmaktadır. Ayran güğümü, su testisi servisin tamamlayıcı öğeleridir.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

23 Kasım 2011 / berkay_44 Soru-Cevap
15 Eylül 2009 / GusinapsE Taslak Konular
14 Temmuz 2009 / Daisy-BT Tıp Bilimleri
14 Ocak 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
20 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap