SABUN a. (ar. şaban).
1. Bir alkalinin yağlı bir madde üzerine etki ettirilmesiyle elde edilen, çamaşır yıkamada ve temizlik işlerinde kullanılan ürün. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bu ürünün kalıp durumuna getirilen katı biçimi.
3. Sabun köpüğü gibi sönmek, sözkonusu bir kimse ya da durumsa, birden parlayıp kendini göstermesine karşın çok kısa süre içinde etkisini kaybetmek, gösterişi yok olmak: Şöhreti birkaç yıl sonra sabun köpüğü gibi söndü.
—Camc. Camcı sabunu, camın rengini giderme.kte kullanılan mangan dioksit.
—Sabunc. Antiseptik sabun, bileşimine bakteri öldürücü maddelerin (heksakloro- difenilmetan, tetraklorofenol ve diklorofe- nol türevleri gibi sentetik bileşikler) katılmasına bağlı olarak az çok belirgin biçimde mikrop kırıcı ve antiseptik özellikler taşıyan sabun. || Arap sabunu, yumuşak sabun ya da potasyum hidroksit sabunu, yağlı bir madde ile bir reçinenin potasyum hidroksit ya da kimi zaman sodyum hidroksit çözeltisiyle bileştirilmesi sonunda elde edilen sabun. || Bit sabunu ya da mantar sabunu, bileşiminde parazit öldürücü maddeler, özellikle D.D.T., pireotu özütü, kükürt ya da sodyum polisülfür bulunan sabun. || Çözücü sabun, bileşimine yağları ve yağlı maddeleri çözebilen aseton, butil alkol, heksalin, izopropil alkol, benzen, kloroform, karbon tetraklorür, ksilen, terebentin, toluen, trikloroetilen ve kimi petrol türevlerinin katıldığı sabun; yağlı ve çok kirli dokumaların yıkanmasında kullanılır, kireçli sulara karşı dayanıklıdır. || Kozmetik sabun, cildi uyarmak, yumuşatmak ve beslemek amacıyla kullanılan tuvalet sabunu. (Bu ürünler, aşırı yağlı sabunlar [aşırı yağlı madde oranı % 1-3 arasında değişir] ile setil alkol, lanolin ve le- sitin gibi kimi yumuşatıcı maddeler içeren sabunlar olmak üzere iki gruba ayrılır.) H Marsilya sabunu, bileşiminde % 63 oranında yağ asitleri ile reçine asitleri ve % 28 oranında su bulunan sabun. || Metal sabunu, genellikle ağır metallerden herhangi birinin çözünen bir tuzu ile alkali bir sabunun tepkimesinden oluşan sabun. (Bu ürünler mineral yağlarla karıştırılarak yağlama işinde akışmazlık artırıcı [dop] olarak kullanılır.) || Ponza sabunu ya da mineral sabun, bileşimine ponza taşı katılan kir sökme sabunu. || Pul sabun, yağ asitleri ile reçine asitlerinin oranı en az % 78 olan, küçük ya da iri parçalı, ince ve düzgün geometrik pulcuklardan oluşan sabun. || Saydam sabun, homojenliğini koruması, elektrolitlere karşı duyarsız hale getirilmesi ve kristalleşmemesi için, yapısına şeker, gliserin ya da bir alkol katılan sabun. || Sıvı sabun, bileşiminde % 36 oranında hindistancevizi yağından elde edilmiş potasyum sabunu bulunan sulu çözelti. || Soğuk üretim sabunu, sıvı durumda katılan dolgu maddeleriyle alkali kostik çözeltinin ısıveren tepkimesi sonunda elde edilen sabun. (Soğuk üretim sabununda, önceden gliserin ayrılmadığından sabun içinde bulunur.) || Talaş sabunu, yağ asitleri ile reçine asitleri oranı % 75 olan, pulcuklar ve düzensiz şeritler biçiminde görünen sabun. || Tıbbi sabun, badem ya da çekirdek yağının sodyum hidroksit çözeltisiyle sabunlaşması sırasında ilk aşamada elde edilen sabun; bu sabunlar kir çıkarmaktan çok dezenfektan olarak kullanılır. || Toz sabun, yağ asitleri ile reçine asitleri oranı en az % 82 olan toz halinde sert sabun. (Toz sabunlar çamaşır için özel olarak hazırlanır.) || Tuvalet sabunu, banyoda kullanılan sabun. || Yan pişmiş sabun, kısmi bir tuzlama yapılsın ya da yapılmasın sıcakta hamurlaştırma işlemiyle elde edilen sabun. || Yüzer sabun, yoğunluğunu suyun yoğunluğunun altına düşürmek için karıştırma yoluyla içine hava katılan sabun.
—ANSİKL. Antikçağ’dan bu yana geleneksel yöntemlerle üretilen sabunlar, temizlik işlerinde en çok kullanılan ürünler olmakla birlikte günümüzde yerlerini kimi petrol türevlerinden elde edilen bireşim deterjanlarına bırakmaktadır. Böylesi bir gelişimin ekonomik (hammaddelerin kaynağı ve fiyatı) ve pratik (kireçli sularda istenen sonucu vermeme, sertlik, vb.) olmak üzere çeşitli nedenleri vardır Sabun sanayisi bu tür bir gelişmeye karşı üretim teknolojisini değiştirip yenileyerek, ürünlerin niteliklerini iyileştirip çeşitlerini artırarak (tuvalet sabunu, bebek sabunu, kokulu tuvalet sabunu, ilaçlı sabunlar) yanıt vermiştir.
•
Üretim. Sabun temel olarak içyağı, yerfıstığı yağı, palmiye özü yağı, hindistancevizi yağı, zeytinyağı vb. gibi yağlı maddelerden elde edilen yağ asitleri ile sodyum tuzlarının tepkimesinden oluşur. Yağlı madde karışımının seçimi, yerel ekonomik koşullara ve üründe bulunması istenen özelliklere (kir sökme, köpürme ve yüzey ıslatma, yumuşaklık verme, vb.) göre yapılır. Klasik sabun üretimi ya da tam deyimiyle Marsilya yöntemi, şu dört evreden oluşur: sabunlaşma, yıkama, pişim, sıvılaştırma. Sabunlaşma evresi, sodyum hidroksitle kimyasal tür tepkimenin gerçekleştirilmesine dayanır; yıkama aşamasında sabun üretiminin önemli bir yanürünü olan gliserol ayrılır ve sabun tek başına elde edilir; pişim sabunlaşmayı sağlar; sıvılaştırmaysa sabunun daha sonra kolayca kullanılabileceği fiziksel bir biçime sokulması işlemidir Sabuncu ustasının uzun bir çıraklık dönemi boyunca görgü yoluyla öğ renerek uyguladığı bu farklı aşamalardak kimyasal tepkimeler, yapılan araştırmalar la anlaşılmış, dolayısıyla bunların denetin altına alınması sağlanmıştır Günümüzde bu sürecin tamamı çok iyi bilinmektedir; tu dört evrenin genellikle otomatik ve en iy biçimde kesintisiz olarak uygulanması, mo dern sabunculuğun temelini oluşturur.
Bu aşamalardan sonra sıvı sabun, tüketicilerin kullandığı parça sabunlara dönüştürülür. Bitirme denen bu son aşama kurutma, yoğurma, kalıplama, kesme, markalama ve nihayet ambalajlama işlemlerini kapsar. Yoğurma sırasında sabuna kendi özelliklerini ürüne aktaran dolgu maddeleri, talk pudrası, parfümler, boyar- maddeler, alıkoyucular, deodoranlar vb. gibi katkı ürünleri ilave edilir. Bu maddelerin türleri ve miktarları, elde edilen ürünün kullanım amacına (el sabunu, tuvalet sabunu, bakteri öldürücü sabun, vb.) göre değişir. Son yıllarda çamaşır makinelerinde kullanılmak üzere özel toz sabunlar geliştirilmiştir (klasik sabunlar bu iş için kullanılamaz). Karmaşık formüllü bu tür sabunlar, patent haklarıyla koruma altına alınmışlardır. Bu ürünlerin bileşiminde sabunun yanı sıra ayrıca, sudaki kireçtaşıyla oluşan kireçli sabunları dağıtan et kenlerle, çamaşırın sertleşmesine yol açan bu kireçli sabunların çamaşır üzerine çökmesini önleyen etkenler bulunur. Günümüzde petrol türevlerinden elde edilen klasik deterjanlarla bu yeni toz sabunlar arasında yoğun bir rekabet sürmektedir.
Türkiye'de, sabun üretimi oldukça eski tarihlere kadar uzanmakta, resmi kayıtlara göre, XIX. yüzyıl başlarında Antakya'da taş kazanlarda sabun yapıldığı bilinmektedir. Günümüzde ise, birkaç büyük tesis dışında sabun üretimi, çok dağınık ve küçük kapasiteli imalathanelerde yapılmaktadır. Öte yandan, sabunun önemli hammaddelerinden sudkostik ve donyağının büyük bir bölümü yurtdışından sağlanmaktadır 1992 yılında, Türkiye sabun üretimi 160 000 ton, yurtiçi talep 100 000 ton olmuş, sabun dışsatımı 60 000 ton, dışalımı ise 2 000 ton olarak gerçekleşmiştir.
—Eczc. Badem yağının sabunlaştırılmasıyla elde edilen tıbbi sabun, fitil halinde yumuşatıcı olarak ve asitlere karşı panzehir olarak kullanılır. Çözeltisi seboreye karşı uygulanır. Sıvı sabunlar, seyreltildikten sonra ameliyatlarda kullanılır. Siyah sabun, başta uyuz olmak üzere birçok hastalıkta kullanılan preparatın sıvağıdır. Sabunlara çoğu kez salisilik asit, kükürt, rezorsin ve bakır sülfat gibi etken maddeler katılır ve elde edilen karışım deri, kadın ve çocuk hastalıklarında kullanılır. Deride asit bir pH sağlamak amacıyla, çok yağlı sabunlar, esas maddesi serbest yağ asitleri olan asitli sabunlar ve lanolinli sabunlar hazırlanır.
Kaynak: Büyük Larousse