Arama

Tampon Nedir?

Güncelleme: 17 Temmuz 2015 Gösterim: 3.246 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
8 Mart 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Tampon
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim Fransızca tampon
1 .
Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış büyük tıkaç.

2 .
Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey.

3 .
Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım.

4 .
Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı veya sterilize edilmiş pamuklu özel parça.

5 .
(mecaz) Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken.

Birleşik Sözler
  • tampon bölge
  • tampon devlet

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TAMPON a. (fr. tampon).
1. Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış tıkaç: Bez tampon. Kâğıt tampon.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir şeyi silmeye ya da bir sıvıyı emmeye yarayan (sarılıp top haline getirilmiş) bez ya da pamuk yumağı.
3. iki karşıt güç arasında çarpışmaların, çatışmaların etkisini azaltmaya yarayan şey: Ben aralarında tampon görevi yaptım.

—Bilş. Bir bilişim sisteminin bir bölümünden gelip başka bir bölümüne gidecek olan bilgileri geçici olarak barındıran bellek bölgesi.

—Biyokim. Tampon sistemi, ani bir asit ya da baz katıldığında bir ortamın asitlik -bazlık dengesini değişmez kılan tampon maddelerin tümü. (Bir tampon sistemi zayıf bir baz ile bu bazın kuvvetli bir asitle tuzdan ya da daha genel olarak, zayıf bir asit ile bu asidin kuvvetli bir bazla yaptığı tuzdan oluşur. Organizmada tampon sistemi plazma düzeyinde karbonik asit [zayıf asit] / sodyum bikarbonat [alkali tuzu] karması ile sağlanır. Plazma proteinleri, hemoglobin ve fosfatlar yardımcı tampon sistemleridir.)

—Cerr. Bir kanamayı durdurmak için bir yara ya da boşluğa sokulan küçük pamuk ya da gazlı bez paketi. || Dikiş tamponu, dikiş noktalarının kıvrımlarına sıkıştırılan gazlı bez. (Birbirine yaklaştırılan deri yüzeylerine daha geniş bir dayanak alanı sağlar, ipliklerin yarayı yırtma olanağını ortadan kaldırır.)

—Denize. Liman römorkörlerinin baş bodoslamalarına yerleştirilen ve sancak iskele omuzluklarına kadar uzanan kalın lastikten usturmaça.

—Dy. Çarpışma anında darbenin etkisini azaltmak için lokomotif ve vagon şasilerinin uçlarına çift olarak yerleştirilen, yaylar üzerine oturtulmuş metal çıkıntı. || Tampon traversi, metal kasalı yolcu vagonlarının ön ve arka bölümlerine yerleştirilen, genellikle kalın dövme saçtan yapılmış takviyeli parça.

—Fizs. kim. Çözeltilerden oluşan ve seyrelme sırasında pH'si en küçük bir değişme göstermeyen karışım; pH'de meydana gelen en küçük bir değişim, başlangıçtaki dengeyi yeniden kuracak bir tepkimeye yol açar.

—Grav. Yedirmebaskı ressamının cilayı planşın üzerine yaymada kullandığı, içi pamuk dolu taftadan yapılmış küçük torba. || Kazıma ucuyla ya da ofort tekniğiyle kazınmış bir planşı mürekkepleme ya da son kez silme işinde kullanılan keçe, paçavra vb.'den yapılrtıış gereç. || Baskı tamponu, baskı makinesinin icadından önce, ağaç üzerine gravür basımında kullanılan, at kılı ya da tutkaldan yapılmış, üzeri bez ya da deri parçasıyla kaplı top.

—ikt. Özellikle fiyatlar ve ücretlerle ilgili bir artışı durdurmak için önceden saptanan kesin sınır.

—inş. Genellikle esnek bir gereçle kaplanan ve bir kapının ya da pencerenin gereğinden fazla açılarak duvara çarpmasını önlemek için yere ya da duvara tespit edilen parça.

—Kad. hast. Âdet sırasında dölyoluna sokulan, uygulama tüpü olan ya da olmayan, sıkıştırılmış pamuk silindiri.

—Matbaac. Eskiden baskı kalıplarını mürekkeplemekte kullanılan deri kaplı tahta parçası.

—Metalogr. Tamponla parlatma, elektrolit emdirilen bir başlıkla donatılmış, taşınabilir bir aygıt yardımıyla yapılan elektrolitik parlatma. (Bu tür yerel bir parlatma işlemi, çalışma sırasında işi durdurmadan tahribatsız metalografik bir incelemede kullanılır.)

—Oto. Motorlu bir taşıtın önüne ve arkasına takılan ve düşük hızlı (5 ile 8 km/sa) trafik kazalarının yol açtığı darbelere karşı kaporta kaplamasını, yapıyı ve aksesuarları koruyan, genellikle biçim değiştirebilen metal ya da darbeye dayanıklı plastik bir lamadan oluşan karoseri öğesi. (Bk. ansikl. böl.)

♦ sıf. Tampon işlevi gören şey için kullanılır.

—Biyokim. Tampon madde, bir çözeltide yer aldığında, bu çözeltiye ani katılan asit ya da bazın etkisiyle H + iyonları derişi- minin değişmelerine karşı koyarak pH'yi görece değişmez bir değerde tutan madde. (Sözkonusu asidi ya da bazı tamponlar)

—Fizs. kim. Tampon çözelti, bir yükseltgeme-indirgeme tepkimesinde gerilimi (potansiyel) değişmeyen çözelti.

—Savunm. Tampon bölge, Sovyet öğretisinde, komutanlığa ülkenin savunmasını düzenlemek için gerekli çekilme olanağını veren komşu toprakların tümü.

—Uluslarar. huk. Tampon bölge, iki düşman kuvvet arasında, çatışmayı önlemek için ayrılan, askeri güçlerden arındırılmış bölge. || Tampon devlet, birbirine rakip iki büyük devletin sınırları arasında yer alan devlet.

—ANSİKL. Oto. Tamponlar, 1965’ten bu yana, yalnız zeminden olan yükseklikleriyle değil, aynı zamanda enerjiyi soğurma kapasiteleri ve çarpma sonucunda yayalara fazla hasar vermeme bakımından da kesin kurallara bağlıdır. Yapıları, metal çubuklar ya da kesonlar ile bunları doldurmada kullanılan kalıplanmış plastiklerden ya da sert köpükten meydana gelir. Belirgin bir başka eğilim de, fazla yüksek olmayan klasik tamponların yerine, ön taraftaki radyatör pancuru ile farları ve arka taraftaki lambaları içine alan darbeye dayanıklı gerçek bir koruyucu kuşak kullanmaktır. Bu koruyucu kuşaklar, kasanın-tabanına tutturulan yan tamponlarla tamamlanır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

3 Ocak 2017 / kompetankedi Kimya
3 Ocak 2017 / Misafir Tıp Bilimleri