SİLSİLE a. (ar. söze.).
1. Birbirine bağlı ve aynı türden şeylerin yan yana sıralanmasıyla oluşan dizi: Bir dağ silsilesi.
2. Bir ailenin bilinen en eski atasından, yaşayan son torununa kadar uzanan sırası, soy zinciri.
—Esk.
1. Zincir: "Silsileden dahi fariğler idi" (Âşık Paşazade, XV. yy.).
2. En yukardan en aşağıya doğru derece derece sıralanma, düzenlenme: "Türk müverrihleri, münekkidleri, ... bir devirden bir devire geçtikçe daha ziyade yükselen bir esatize silsilesi idi" (Y. K. Beyatlı).
3. Silsile-i hatırat, anılar dizisi. || Silsile-i inkı- labat. değişmeler zinciri. || Silsile-i meratib, rütbe sırası; hiyerarşi: "...birbirlerine kardeş muamelesi eden evladlara mün- kasım olmak üzere aralarında bir nevi silsile-i meratib tesis ettiler" (Ahmet Muammer ve Şükrü Kaya). || Silsile-i vakayi, olaylar dizisi.
—Esk. coğ. Silsile-i cibal, dağ sırası; sıradağ.
—Esk. mat. Dizi, seri. || Silsile-i ale-l-vila, dizi.
—Jeod. Silsileyle ölçebilen, ayanın herhangi bir bölüntüsünü karşılaştırma doğrultusuyla çakıştırmaya ve bu bölüntüyü her bir ölçüm süresi boyunca sabitleştirmeye yarayan bir organla donatılmış bir açı ölçme aygıtı için kullanılır.
—Tasav. Silsilet üz-zeheb, on iki imam sevgisi. (Şiada, halife Ali’den son imam Mehdi’ye kadar on iki imama saygı ve sevgi duymak, mezhebin ana ilkeleri arasında yer alır ve bu sevgi “altın dizisi” anlamına gelen silsilet üz-zeheb deyimi ite dite getirilir.)
—Yerbil. Silsile yöntemi, ayanın kusurlarını gidermek ya da en aza indirmek amacıyla başlangıç doğrultusunun sistemli bir biçimde değiştirilerek aynı ölçümün birçok kez yinelendiği bir açıyı ölçme yöntemi.
Kaynak: Büyük Larousse
Silsile Nedir?
