Arama

Sap Nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 4 Nisan 2016 Gösterim: 1.962 Cevap: 3
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
10 Ağustos 2012       Mesaj #1
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sap
MsXLabs.Org &MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Yüksek yapılı bitkilerde dal, yaprak ve çiçekleri taşıyan bitki bölümü. Genellikle toprak üstünde bulunur. İki ana görevi vardır: Bitkinin topraküstü organlarını taşımak ve kökle yaprakları arasında besisuyu iletimini sağlamak. Yapısı otsu bitkilerde oldukça basit, odunsu bitkilerde ise daha karmaşıktır, otsu bitkilerde, dıştan içe doğru;
1) gözenekli bir üstderi,
2) kabuk,
3) iletim demetleri ve özekdoku, bulunur.

Odunsu bitkilerin gövdesinden alınan enine kesitte ise dıştan içe doğru şu bölümler gözlenir:
1) Mantar hücrelerinden oluşan mantardoku;
2) mantar büyütkendokusu;
3) kabuk;
4) ongun besisuyu ileten soymuk tabakası;
5) dışa doğru soymuk, içe doğru odun hücreleri üreten ve ağacın kalınlaşmasını sağlayan damar büyütkendokusu (kambiyum);
6) ham besisuyu ileten odun hücreleri;
7) odunlaşmış, iletim yapamayan, yalnızca gövdenin dikliğini sağlayan öz odunu.
Sap aynı zamanda boyuna da büyür. Boyuna büyümeyi sağlayan, bitki ister otsu, ister odunsu olsun, tepe tomurcuğudur. Tepe tomurcuğu koparsa bitkinin uzaması durur. Ağaç ve ağaççıkların ve kimi otsu bitkilerin bir tek sapı (gövdesi) vardır. Çalılar ve otsu bitkilerin çoğunda ise bir ana sap ve birden fazla yansaplar bulunur. Toprak üstündeki otsu ve odunsu saplardan başka bir de toprakaltı sapları vardır. Bunlar yumru (patates, yerelması), rizom (süsen), soğan (soğan, sarımsak, lale) biçimlerinde olabilir. Kimi topraküstü saplar ise kaktüslerde olduğu gibi iklim özelliklerine uyarak biçim değiştirip etlenir ya da fasulye, sarmaşık vb.'de olduğu gibi sarılıcı, tırmanıcı; kabak, karpuz bitkilerinde olduğu gibi yatık bir görünüm alır. Menekşe gibi kimi bitkilerde ise, sap yok denecek kadar kısalmıştır.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
10 Ağustos 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sap
TDK; Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

  1. Bitkinin dal, yaprak, çiçek gibi bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm.
  2. Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak.
  3. Bir aracıtutmaya yarayan bölüm.
  4. İplik, tire, ibrişim gibi şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik.
  5. Demet durumundaki ekinler.
Benzer sözler
  • sap
  • sap çekmek
  • sap derken saman demek
  • sap döner, keser döner, gün ge
  • sap gibi

Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Eylül 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SAP -pı a
1. Canlılarda uçtaki bir organı vücudun bütününe bağlayan ince uzun kısım. (Yengeçlerde, ıstakozlarda gözleri başa bağlayan, ekmek küfünde [mucor] sporkeselerini taşıyan saplar.)
2. Bitkilerde çiçek, meyve ve yaprak gibi parçaları gövdeye ya da dala bağlayan ince uzun kısım.
3. Bir aletin, bir kabın, bir silahın vb. kavramaya ve elde kullanmaya yarayan bölümü: Bıçağın, küreğin sapı. Bir torbanın, valizin sapı.
4. Dikiş için iğneye geçirilen bir dikimlik iplik: İki sap ibrişim.
5. Dağınık ya da demet halinde biçilmiş ekin.
6. Ara Erkek.
7. Sap çekmek, biçilip demetlenmiş ekinleri harmana taşımak. || Sap gibi, çok ince şeyler için kullanılır: Uzun boylu sap gibi boyunlu bir gençti. || Sapı silik, belli bir kişiliği olmayan, başıboş gezip dolaşan, serseri: Bana değil de o sapı siliğe mi inanıyorsun? || Sap yiyip saman sıçmak, çıkarmak, bir olaya kızıp ağzına geleni söyleyivermek, ateş püskürmek (kaba). || Sapına kadar, bir niteliğin en yüksek derecede oluşunu vurgulamak için kullanılır: Sapına kadar mert ve dürüst bir adamdır.

—Al, tak. Sap yuvası ya da deliği, bir alette, bir takımda, içine sap takılan oyuk bölüm.

—Anat. Bir organı vücudun geri kalan kısmına bağlayan ve içinden damar, sinir ve işlevsel kanallar geçen anatomik eleman.

—Arabac. Sap arabası, ANGIÇLI’ ARABA1 nın eşanlamlısı.

—Bıçakç. Bir kesici aletin, ağızdan sonra gelen, namluya bitişik ya da namlunun içine giren ucu.

—Bür. ger. Kalem sapı, ucunda madeni bir uç bulunan, yazı yazmaya ya da resim yapmaya yarayan,çubuk.

—Çiçekç. Sap yaprağı, yapma çiçek yapımında, sap üzerine dizilmek üzere hazırlanan yapraklara verilen ad.

—El sant. Sap iğnesi ya da sap işi, iğneyi, iplik hep üstte ya da altta kalacak biçimde küçük aralıklarla kumaşa batırıp çekerek yapılan işleme. (Desen kenarlarına ya da çeşitli çiçek motiflerinin saplarına uygulanır.) || Fantezi sap iğnesi, yapıldıktan sonra üzeri başka renkte bir iplik, sim vb. ile sarılarak bezenmiş sap iğnesi.|| Portekiz usulü sap iğnesi, ipliği iğneye birkaç kez dolayarak yapılan sap iğnesi.

—Esk. sil. Delici, vurucu ve kimi kesici silahların elle tutulan, ahşap ya da metalden yapılmış sopa bölümü. || Sap kovanı, sapla silahın delici, kesici, vurucu işlevdeki bölümünü bağlayan silindir biçiminde metal parça.

—Halk, hek. Kiraz sapı, kiraz ve vişne türlerinin kurutulmuş meyve sapı. (Bk. ansikl. böl.)

—Kilitç. Anahtar sapı, anahtarın, kilidi açarken elde tutulan bölümü.

—Mantarbil. Şapkalı mantarlarda şapkayı taşıyan genellikle silindir biçimindeki kısım. (Çoğunlukla paralel liflerden [hıf] oluşur. Üzerinde, türleri ayırt etmeye yarayan renkli belirgin süsler bulunur.) [Bk. ansikl. böl.]

—Müz. Telli-yaylı ve tellimızraplı çalgılarda teknenin uzantısı olan ya da ayrıca takılan, üzerinden tellerin geçtiği bölüm. (Ucunda burguluk yer alır. Kimi çalgılarda [çoğu Avrupa çalgısıdır], sapın üzeri, sert bir ağaçtan tuşla kaplanmıştır) [Eşanl. KOL]

—Oy. Bir bilardo istekasının kalın ucu.

—Sepetç. Sepet örmek için kullanılan, uzunlamasına biçilmiş söğüt ya da hint hurması dalı.

—Süslem. sant. Tezhipte çiçek sapına benzetilerek yapılan motif.

—Tarım, mak. Sap değirmeni, bitki saplarını ve artıklarını kırmaya yarayan ve kutu gibi bir kılıf içinde, yer hizasında, dikey bir eksen etrafında dönen (600-1 500 dev/dk) bir ya da üst üste birkaç helezondan ya da zincirden oluşan kırma makinesi. || Sap iletici, balya makinelerinde bulunan ve toplayıcıdan gelen sapları, samanı ya da otları pres kanalına iten, rotatif ya da periyodik hareketli parça. || Sap kaldırıcı biçerdöverlerde bıçak taşıyıcıdaki parrların ucunda bulunan ve biçilen başak ve sapları kaldırmaya yarayan parça. || Sap kesici, bazı meyve ve sebzelerin sapını kesmeye yarayan ve genellikle döner bir kasnak ile bıçaklardan oluşan makine. || Sap yayıcı, bükülmez parmakları ya da esnek tırnakları olan ve biçerdöverin döveninden sarsağına yönelik sap, saman ve başak akımını dönerek düzenleyen kasnak.

—Zool. ve Bot. Bir organın bir yere sabitleşmesini sağlayan, her çeşit dar anatomik yapı (ince olduğunda sapçık adını alır).

—ANSİKL Halk hek. Kiraz çöpü de denen kiraz sapları 3-4 çm uzunluğunda esmer renkli çöplerdir. Özel bir kokusu ya da tadı yoktur. Bileşiminde potasyum tuzları ve tanen vardır Dekoksiyon halinde idrar artırıcı, peklik ve kuvvet verici olarak kullanılır.

—Mantarbil. Yastık mantarlarında hasat, sapı bükerek karpoforu ayırmakla gerçekleştirilir. Böyle yapılan toplamalarda sap tümüyle sağlam kalır ve beraberinde, temizlenmesi gereken, yastık toprağından bir miktar sürükler. Bu durumda hasat "sap kesilmeksizin” yapılmıştır denir. Mantarlar "sapları kesilerek" de toplanabilir. Konserve yapımı için Hollanda'da çok yaygın olarak uygulanan mekanik hasat, sapı, özellikle düzgün biçimde yayılmış örtü toprağı düzeyinde keser Konservesi yapılacak mantarın verimi kesilmesi gereken sap bölümü ile orantılıdır.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
4 Nisan 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
sap ingilizcesi

1. handle.
2. stem; stalk.
3. pedicel; peduncle; petiole.
4. enough (thread) to thread a needle (approximately fifty centimeters).
5. slang penis, dick, cock.
– çekmek to take newly cut sheaves of grain from the field to the threshing floor.

– gibi kalmak
1. to be left standing forlornly by oneself.
2. to be left sitting high and dry; to be left holding the bag.

– gitmek to go stag, stag, go (somewhere) without a female companion.
–ýna kadar wholly, completely, to the nth degree: sapýna kadar dürüst completely honest.
– kalmak slang to be womanless and horny.
–ý silik colloq. good-for-nothing, no-count.
– yiyip saman sýçmak/çýkarmak vulg. to get very angry, be breathing fire
SİLENTİUM EST AURUM