ZEBAN a. (fars. zeban). Esk.
1. Dil, tat alma organı.
2. Konuşulan dil, lisan: “Beni bir gün anıp dildarım almazmış zebanına" (Vasfi, XVI. yy.).
3. Llıgat; lehçe.
4. Zeban-aver, çok söyleyen; düzgün ve akıcı söz ya da şiir söyleyen. || Zeban-dıraz, uzun dilli; geveze: "Nihad Bey'in zamanı ekâbiri hakkında bu suretle zeban-dırazlığa tasaddisi tabiatının muk- tezası olmakla beraber..." (Ali Fuat). || Zeban-gez, keskin dilli; doğru ve acı konuşan. |j Zeban-zed — ZEBANZET.
1. Dil, tat alma organı.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Llıgat; lehçe.
4. Zeban-aver, çok söyleyen; düzgün ve akıcı söz ya da şiir söyleyen. || Zeban-dıraz, uzun dilli; geveze: "Nihad Bey'in zamanı ekâbiri hakkında bu suretle zeban-dırazlığa tasaddisi tabiatının muk- tezası olmakla beraber..." (Ali Fuat). || Zeban-gez, keskin dilli; doğru ve acı konuşan. |j Zeban-zed — ZEBANZET.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Zeban Nedir?
