ZEBUN sıf. (fars. zebun). Esk.
1. Güçsüz, zayıf, aciz: “O dakikadan itibaren o gözler ümitsiz, zebun, meyus bir aşkın âlâmını bana hıçkırıklarla anlatmış..." (H. E. Adıvar).
2. Zebun etmek, aciz bırakmak, çaresiz kılmak: "Yârân-ı vefâkân zebun etti ecel" (Y. K. Beyatlı).
3. (Birinin) zebunu olmak, birine zebun olmak, bir kimseye aşırı düşkün olmak, onu çok sevmek.
4. Zebunküş -> ZEBUNKÜŞ.
1. Güçsüz, zayıf, aciz: “O dakikadan itibaren o gözler ümitsiz, zebun, meyus bir aşkın âlâmını bana hıçkırıklarla anlatmış..." (H. E. Adıvar).
Sponsorlu Bağlantılar
3. (Birinin) zebunu olmak, birine zebun olmak, bir kimseye aşırı düşkün olmak, onu çok sevmek.
4. Zebunküş -> ZEBUNKÜŞ.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Zebun Nedir?
