Arama

Zehir Nedir? (Sözlük)

Güncelleme: 18 Mart 2016 Gösterim: 2.544 Cevap: 7
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
10 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Zehir -hri

Sponsorlu Bağlantılar
isim Farsça zehr

1 .
Organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem:
"Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle bayıldım."- F. R. Atay.
2 . mecaz
Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı:
"Dünya ile küsmüş, içi zehir dolu olarak yaşamıştı bütün gençliğini."- N. Cumalı.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • zehir gibi
  • zehir kesilmek
  • zehir saçmak
Birleşik Sözler
  • zehir hafiye
  • zehir zemberek
  • zehir zıkkım
  • zehretmek
  • zehrolmak
  • beyaz zehir
  • panzehir
  • kurbağazehri

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEHİR, -hrl a. (fars. zebr’den).
1. Organizmaya yeterli miktarda girdiğinde yaşamsal işlevleri tahrip eden ya da bozan madde.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bazı hayvanlar ve bitkiler tarafından salgılanan ve genellikle sokma ya da katma ile vücuda girebilen zararlı sıvı; ağı. (Bk. ansikl. böl.)
3. Ed. Kötü duygular, öfke, kötülük: içinin zehrini boşalttı. Bütün zehrini kustu.
4. Zehir etmek -» ZEHRETMEK. || Zehir gibi, tadı çok acı olan şeyler için kullanılır: Zehir gibi, yiyebilirsen ye; çok sert, ısırıcı ve etkileyici olan hava için kullanılır: Dışarda zehir gibi bir ayaz var; çok becerikli, işinde usta olan kimse için kullanılır: Zehir gibi bir şoför; üstün, aşırı: Zehir gibi bir zekâ. || Zehir olmak -» ZEHROLMAK || Zehir olsun, yedirilip içirilen birinden bir kötülük görüldüğü zaman söylenir. || Zehir zemberek, çok sert ve acı söz için kullanılır. || Zehir zıkkım, son derece acı. || (Yediği) zehir zıkkım olsun, bir kimseye ilenç olarak söylenen söz.

—Esk. Zehr-âb, acı su. || Zehr-âbe, zehirli su; kaygı: "tesis olunurken daha, bir dest-i hıyanet / bünyânına katmış gibi zehrâbe -i lanet" (Tevfik Fikret). || Zehr-agîn, zehir dolu; çok acı. || Zehr-alud, zehirli. || Zehr -amiz, zehirli; acı. || Zehr-bar, zehir yağdıran; çok çok acı. || Zehr-dar, zehir yüklü, zehirli. || Zehr-efşan, zehir saçan: "onun firakı olurken içimde zehr-efşan / nasıl görür gözüm âsâr-ı fecri şevk-âlud" (Tevfik Fikret). || Zehr-nak, zehirli: "Kalbinde zehr- nak bir şeyin seylabını hissetti" (H. Z. Uşaklıgil). || Zehr-i mar, yılan zehri.

—Biyokim. Zehir giderme, organizmanın endojen ya da eksojen zehirli maddeleri yansızlaştırması ya da atmasıyla sonuçlanan biyolojik süreçlerin tümü.

—Kim. müh. Kataliz gibi kimyasal bir etki ya da yüzdürme gibi bir işlem sırasında çok az miktarda bulunması halinde bile normal alışverişi bozan ya da bunları engelleyen element. (Bk. ansikl. böl.)

—Nük. müh. Nükleer zehir, nötronları şiddetle soğuran madde. (Bk. ansikl. böl.)

—Teknol. Zehir giderme, bir atığın zehirlilik özelliğini, işleme sokmadan ya da atmadan önce giderme. (Bk. ansikl. böl.)

—Zool. Zehir bezi, zarkanatlılarda, zehrin alkali öğesini üreten bez. || Zehir çengeli, zehirçengellilerde başlıgöğsün önünde yer alan ve duyargalıların duyargalarına denk gelen çift uzantı. (Bk. ansikl. böl.) [Eşanl. KELİSER.) || Zehir kıskacı, örümceğimsilerin zehir çengeli, (esk.)

—Günümüzde, Chilopoda öbeğinden çokayaklı- ların zehir çengeli. (Zehir kıskaçları hareket ayaklarının birinci çiftinin iki güçlü çengele dönüşmesiyle oluşur ve kerpetenin ağzı gibi çalışır. Flayvan, ısırdığı zaman, zehir bezlerinden gelen zehri ısırılan yere akıtır.)

♦ sıf. Zehir hafiye, göz açtırmayan, sert kimse (alay yollu kullanılır).

—ANSİKL. Zehirlere bitkilerde istisnai olarak rastlanır. Örneğin ısırgan bunlardan biridir ve zehrini ancak batarak akıtabilir. Buna karşılık hayvanların hemen hemen bütün şubelerinde zehirli türler vardır: kirpikliler trikosist fırlatır; knidlilerin ve daha başka türlerin yakıcı kapsülleri vardır; denizkestanesinin kıskaçlı dikencikleri, ka- fadanbacaklıların ve karındanbacaklılar- dan conus’un tükürük bezleri zehirlidir. Çeşitli vatozlar (denizkedisi) kuyruklarında bir ya da birkaç zehirli iğne taşır, buna karşılık trakunya ile synanceia’nın iğneleri yüzgeçlerinde ya da solungaç kapak- larındadır. Sürüngenlerden bir kertenkelenin ve helodermanın ısırması tehlikelidir ama önden oyukdişli yılanların ya da oluk- luzehirdişlilerin (kobra, çıngıraklıysan, engerek vb.) çengelli zehir dişleri ve öldürücü zehri vardır. Erkek gagalımemelinin ayağında zehirli bir mahmuz bulunur. Eklembacaklılardan akreplerin zehirli kuyruk iğnesi; bazı örümceklerin ve bazı kırkayakların bir çift zehir çengeli vardır. Böcekler arasında sokarak zehir akıtanlar yalnız iğneli zarkanatlılardır (arı, yabana- rısı, bazı karıncalar).
Sokma, ısırma ya da bir yaraya değme ile vücuda giren hayvan zehirlerinin etkili maddesi çoğunlukla kan ya da sinir sistemi üzerinde enzim etkisi yapan proteinlerdir. Oysa mukozada herhangi bir lez- yon bulunmadığı hallerde bunların ağızdan alınmaları zararsızdır.
Flayvan ve bitki zehirleri genellikle po- lipeptit yapısında toksinler içerir. Bazıları sinir merkezlerini etkileyerek başağrısı, kusma, solunum güçlüğü, felç gibi sinirsel bozukluklara neden olurlar. Bazı başka zehirler kanı etkiler Antikoagülan ve kanamaya neden olan kobra zehrinden başka bütün yılan zehirleri koagülasyon hızlandırıcıdır. Nihayet birçok hayvan zehri anafilaksi tepkilerine neden olabilecek uyarıcı maddeler içerirler.

—Cez. huk. Halkın içeceği sulara ve yiyeceğe ya da içeceği şeylere zehir katarak tehlike yaratan kimse beş yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır (Türk cez. k. md. 394).

—Eczc. Flayvan zehirleri eskiden olduğu gibi günümüzde de tedavide kullanılmaktadır.
Arı (Apis mellifica) zehrinin hemoliz yapıcı, nörolitik ve damar genişletici etkisi vardır. Bazı romatizma türlerinin tedavisinde iğneyle verilerek ve ağrı kesici ya da kan çekici olarak krem şeklinde kullanılır. Karınca, yabanarısı ve eşekarısı zehirleri de aynı amaçla kullanılabilir Kurbağa (Büfe bufo) zehrinin kalp kuvvetlendirici ve yüzeysel anestezik etkisi vardır. Semender zehri de benzer etki gösterir.
Yılan zehirleri arasında en çok kanamaya karşı olan etkisi nedeniyle engerek (Vi- pera redi) zehri ile ağrı kesici bir nörotok- sin ve bazı urların tedavisinde sitolitik etkilerinden. yararlanılan enzimler içeren kobra (Naja tripudians) zehri kullanılır Bothrops jararaca ve Lachesis atrox gibi bazı yılanların zehirleri, içerdikleri pıhtılaştım enzim nedeniyle kan dindirici etki gösterir.

—Kim. müh. Zehir katı bir katalizörün yüzeyini bozarak etkinliğini yok eder. Zehirlenme mekanik bir bozulmadan ileri gelebildiği gibi (katı yağ filmi, ince toz katmanı, kontak yöntemiyle sülfürik asit üretiminde piritlerdeki arsenik III oksit), eğer yüzey tersinmez bir biçimde etkilenmişse kimyasal bir bozulmadan da kaynaklanabilir.

—Nük. müh. Nükleer zehir. Bir nükleer reaktörde, bir nükleer zehrin oluşması ya da eklenmesi reaktiflik üzerine olumsuz bir . etki yapar ve zincirleme tepkimeyi durdurma eğilimi gösterir. Parçalanma tepkimesinin yol açtığı parçalanma zehirleri (en önemlileri ksenon 135 ile samaryum 149’dur) ile reaktifliği düzenlemek için reaktöre özellikle eklenen zehirler birbirinden ayrılır. Bu sonuncu zehirler, katı (bu durumda, hareketli kumanda çubukları ya da salkımları içinde yer alırlar) ya da çözünür (soğutma akışkanına ya da yavaşlatıcı akışkana karıştırılırlar) halde olabilirler. Tüketilebilen zehirler ise, soğurdukla- rı nötronlarla parçalandıklarından reaktörün çalışması sırasında yavaş yavaş yok olurlar. Zehir olarak kullanılan maddelerden biri de, borik asit (çözünür zehir) ya da bor karbür (katı zehir) biçiminde yararlanılan bordur.

—Teknol. Zehir giderme çeşitli işlemlerle gerçekleştirilebilir: asit ya da baz atıkları birbirleriyle ya da tepkin maddelerle yansızlaştırma; kimi iyonların yükseltgenme durumunu değiştirme — böylece, başlangıç hali çok zehirli olmasına karşın son maddeler dış ortam tarafından kabul edilebilir olduğundan, altıdeğerli krom üçde- ğerli kroma, oksitli siyanürler de siyanat- lara indirgenir; son ürün toprak görünümünde bir cevhere benzediğinden zehirli iyonları çözünmez kılan silisli bir ağ içine hapsetme.

—Toksikol. Zehirlerin bir kısmı ani ve şiddetli etki gösterir ve hücresel canlı maddeyle birleşip kararlı bileşikler oluşturarak biyolojik yapılann tahribine ve hücrenin ölümüne yol açar. Kuvvetli asitler ve bazlar, cıvalı bileşikler gibi madensel zehirlerin çoğu böy- ledir Kimi zehirlerse hücresel canlı maddeyle birleşince kolayca eski hale dönebilen bileşikler oluşturur Bunlar çoğunlukla geçici etkili zehirlerdir. Anestezilerde, yorgunluk zehri gibi organik zehirlerde, bazı bakteri toksinlerinde, bazı alkaloit ve hete- rozitlerde de durum aynıdır. Bazı zehirlerin özgüllüğü çok dar sınırlıdır, öyleki, düşük dozlarda, bazı anatomik yapılar, bazı enzimler ya da alıcı bölgeler üzerinde etki gösterip diğerlerine dokunmazlar. Bu nedenle böyle zehirlerin çoğu, uygun dozlarda ilaç olarak kullanılabilir ve bazı organların ya da aygıtların işlevlerini hızlandırmak ya da hafifletmek için kullanılabilir Örneğin morfin ağn alıcılannın etkinliğinde tutukluk yapar, striknin kas uyarılganlığını kolaylaştırır, dijitalin kalp kasılmasını düzgünleştirir vb. Daha başka bazı zehirler hücre çoğalması için gerekli öğelere (çekirdek DNA’ sı) çok sınırlı, ama kararlı bir biçimde tutunurlar (ortak değerlikli bağlantılar). Böylece kalıtsal değişikliklere (değişinim) ya da kimyasal kanserleşmeye yol açabilirler. Bazı zehirler antikor oluşumuna ve alerjik hastalıkların ortaya çıkışına neden olabilirler.
Sentez yoluyla, yalnız bazı canlı varlıklara (bakteriler) ya da bazı canlı kanserli hücrelere saldırabilen maddeler üretilebilmiştir ve böylece enfeksiyon hastalıkları ve kanserler için kemoterapi çağı başlamıştır. (-► PANZEHİR ve ZEHİRLENME.)

—Zool. Örümceklerde zehir çengelleri kalın ve güçlüdür, dipteki güçlü parçanın içindeki çentikte pençe biçimindeki üç parça yer alır ve başlıgöğse kadar uzanan zehir bezi kanalı bu pençenin ucundaki bir deliğe açılır. Örümcekler avlarını bu zehir çengelleriyle ısırırlar ve parçalamadan önce onları uyuşturur ya da sersemletirler. Zehir çengelleri nesneleri tutup taşımaya yaradığı gibi bazı hallerde yeri eşmeye de yarar.

Kaynak: Büyük Larousse


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEHİRÇENGELLİLER a Bir çift ağız önü uzantısı (zehir çengelleri) ve bir çift ağız ardı uzantısı (duyu ayaklan) bulunan ve bedenin ön bölgesinin (prosoma) öteki eklembacaklılarda dengi bulunmayan eklembacaklılar altşubesi- (Bunlarda eşeysel borular sekizinci bölütte dışarı açılır. Zehirçengelliler iki sınıfa ayrılır: örümceğimsiler ve pycnogonida; bazı bilginler Merostomata öbeğini de bu altşubeye sokarlar Bil. a. Chelicerata.)

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEHİRLEMEK g. f.
1. Bir kimseyi, bir hayvanı zehirlemek, öldürmek amacıyla onlara zehir vermek, yiyeceklerine, içeceklerine vb. zehir katmak;'ağılamak: Belediyenin zehirlediği köpekler.
2. Bir kimseyi zehirlemek, bir şeyden söz ederken, bir kimsenin bünyesine zarar vermek: Kirli hava, sigara insanları zehirliyor
3. Bir kimseyi, bir topluluğu zehirlemek, onlara bünyesine zarar veren maddeler kullandırtmak, kötü alışkanlıklar kazandırmak ya da zararlı olduğu düşünülen düşünceler duygular aşılamak: Gençleri zehirleyen uyuşturucu satıcıları. Çocuğu genç yaşta bu çarpık fikirlerle zehirlediler.
4. Kendini zehirlemek, zehir içerek kendini öldürmek; organizmaya zararlı maddeler kullanmak: Bu acıya dayanamayıp kendini zehirledi. Şu sigarayla kendini zehirliyorsun.
5. Suyu, havayı vb. zehirlemek, onlara zehir katmak, zehirli madde-, lerle onları kirletmek: Suikast amacıyla kuyuları zehirlemek.

—Cez. huk. Zehirleyerek adam öldürme, adam öldürme suçunun ağırlaşmış biçimi. (Adam öldürme suçu zehirlemeyle gerçekleştirilirse verilecek ceza ömür boyu ağır hapistir [Türk cez. k. md. 449].)

zehirlenmek edilg. f. ve dönşl. f.
1. Öldürülmek amacıyla zehir verilmek: Zehirlenen şehzadeler.
2. Organizmaya giren zehirli bir maddenin etkisiyle hastalanmak ya da ölmek; ağılanmak: Bayat balıktan zehirlenip hastaneye kaldırıldı. Konserveden zehirlenen birçok kişi yaşamını yitirdi.
3. Bir şeyden söz ederken, organizmaya zararlı duruma gelmek; kirlenmek: Fabrika dumanlarıyla zehirlenen hava.
4. Kötü alışkanlıklar edinmek ya da zararlı sayılan düşüncelerin, duyguların etkisinde kalmak: Esrarla, sapık fikirlerle zehirlenen gençlik.
Kaynak: Büyük Larousse

zehirlenmek
(nesne almayan fiil)

1 . Zehirlemek işi yapılmak veya zehirlemek işine konu olmak, ağılanmak:
"Zehirlenmiş bir köpekle, kömür çarpmış bir insanın ölüşlerine bakarsanız onları kardeş sanırsınız."- R. N. Güntekin.
2 . Zehire maruz kalmak.
3 . mecaz Zararlı düşünceler edinmek.



zehirlenmek ingilizcesi

1. to be poisoned.
2. (for someone´s mind) to be filled with harmful ideas.


Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 18:32
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEHİRLENME a.
1. Canlı bir organizmaya, bozukluk yaratacak miktarda zehirli madde girmesi ya da içerde birikmesi. (Zehirlenme akut, subakut [birkaç hafta sonra] ya da süreğen [birkaç ay ya da birkaç sene sonra] olabilir. Bazen de, alınan miktarı dışa atılan miktardan yüksek olan bir zehirin birikimine bağlıdır.) [Bk. ansikl. böl. Patol.]
2. Hızla ölüme neden olabilen ya da en azından, normal işlevleri hissedilir derecede değiştirebilen her maddenin zararlı dozunun organizma üzerindeki etkisi. (Bk. ansikl. böl. Toksikol.)
3. Isırma ya da sokma ile bir hayvan zehrinin organizmaya girmesi ve bundan doğan patolojik olguların tümü. (Sıcak ülke hayvanları dışında zehirlenmelere en sık neden olan hayvanlar sürüngenler [engerek], zarkanatlılar [arı, yabanarısı], örümcekgiller [akrep, örümcek] ve bazı deniz hayvanlarıdır [trakonya, medüz, denizkestanesi].)

—Kim. müh. Bir katalizörün etkinliğinin kaybolmasına neden olan bozulma. (Bu bozulma, ya katalizörün fiziksel durumunun değişmesinden ya da etkin merkezlerini tıkayan katışkı maddelerinin yüzeye soğurulmasından ileri gelir.)

—Nük. müh. Bir nükleer reaktörde, nötronları yakalayan bir ya da birçok cismin varlığı nedeniyle reaktifliğin azalması.

—Patol. Metabolizma ürünü iç zehirlerin ya da dıştan alınan zehirlerin organizmada yarattığı afetlerin tümü.

—Toksikol. Zehirlenmelerle savaş merkezi, zehirlenmelerin önlenmesi ve tedavisiyle uğraşan uzman sağlık merkezi. (Bk. ansikl. böl.)

—Vet. Koyun gebelik zehirlenmesi, kanda, ve dokularda ketonlu cisimlerin birikmesiyle belirgin beslenme hastalığı. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Patol. Zehirlenmeler kaza ya da cinayet zehirlenmeleri, mesleki zehirlenmeler (kurşun, benzen vb.) ilaç zehirlenmeleri ya da uzun süre alınan maddelerden doğan zehirlenmeler, işleme maddeleri (besin katkıları, kimyasal artıklar, kirlenme) zehirlenmeleri, toksinlerden ve bazı biyolojik sistemlerde biriken metabolizma ürünlerinden (besin zincirleri) doğan zehirlenmeler, tütün, alkol ve bazı uyuşturucular gibi "sosyal” zehirlerden ileri gelen zehirlenmeler gibi çeşitlere ayrılır. Zehirlenmenin ağırlığı, ilgili maddenin zehirlilik derecesine, alınma biçimine, alınan miktara ve kişinin dayanıklılığına bağlıdır. Çocuklarda kaza sonucu görülen zehirlenmeler üzerinde yapılan incelemeler bunların en çok 2 ya da 3 yaşlarında olduğunu göstermektedir. Sıklık sırasına göre zehirlenmeye neden'olan maddeler şunlardır: paraklorobenzen (haşarat ilaçları), çamaşır suyu (Javel suyu), kodein (öksürük şurubu), aspirin, bulaşık sıvıları, fenobartibal, prometazin, atropin, ko- detilin (öksürük şurubu), sulu boyalar ve çamaşır-bulaşık yıkama tozları. Bu tür zehirlenmelerde ölüm oranı 14 yaşından küçük çocuklarda % 10’dur,

• Hayvanlarda zehirlenmeler, ilaçlardan ya da besinlerden kaynaklanabilir. Besinlerle birlikte pek çok zehirli maddeler yu tulabilir. Bunlar arasında, lezzet katkıları (tuz), zehirli tuzak yemleri (strikinin, çinko fosfür, talyum tuzları), gübreler, yabancı ot ilaçları (bakır sülfat), haşarat ilaçları (arse- nikliler, sentetik organik maddeler), topraktan gelen maddeler (flüor, molibden), ve birçok bitkiler sayılabilir. Genellikle bu çeşitli zehirlenmeler sindirim ve sinir bozuklukları biçiminde ortaya çıkar. Bununla beraber bazılarının özel belirtileri vardır. Nitratlar, kloratlar, bakır sülfat, acıçiğdem, düğünçiçeği, cıvalı maddeler he- moglobinüriye neden olurlar; acı bakla, revenala, kuşotu sarılık, turpgillerden bazı sebzeler (lahana, şalgam, kolza), su turpu, yabani tere ile zehirlenme solunum bozuklukları yapar Ferula, eğreltiotu pur- puraya neden olur. Karabuğday, koyun- kıran, ışılduyarlılığı artırır.

—Toksikol. Konuya ilişkin şu noktaları belirtmek yerinde olur:
1. belli bir maddenin zehirliliği incelenen türle bağıntılıdır ve enzimsel uyumla hafifleyebilir;
2. zehirlenme etkisi alınan doza, her bireyin duyarlılığına, zehrin organizmaya giriş yerine, seyrelti derecesine ve zehri idrarla, dışkıyla ya da solunumla atacak boşaltım mekanizmalarının durumuna göre değişir;
Zehirlenme solunum, sindirim, deri, deri altı ya da damar içi yolla olabilir.
Zehirli madde doğrudan doğruya dokuları tahrip ediyorsa etkisi yakıcı, yaşam için gerekli sistemler ya da işlevler üzerindeki etkisiyle hücreleri tahrip ediyorsa (hemoliz, hepatit) hücre eritici'dir (sitolitik); yalnız sinir ya da kalbe özgü hücre uyarılganlığı olguları üzerinde etkiliyse (hipnotikler, ihtilaç yapanlar) işlevsel sayılır.
Zehrin vücuttan atılmasına kadar kalp ve solunum etkinliği sürdürülebilirse işlevsel zehirlerin etkisi tersinirdir, yani işlevler eski hale dönebilir. Organizma suda ya da yağlarda eriyen zehirleri emer, çoğunlukla onları karaciğer düzeyinde mikrozom yükseltgenmesiyle değişikliğe uğratır ve genellikle suda eriyen metabolitleri idrarla atar. Organizmanın bu genel eylemi kural olarak bir zehirden arındırma yoludur, ama bazen metabolitler ilk ana maddeden daha zehirli çıkar.

Zehirlenme belirtileri özellikle adli tıp açısından önem taşır:
1. anımsatıcı belirtiler, yani kurban ya da sanığın uğraş ve alışkanlıkları ve kullanabileceği zehirler;
2. zehire göre değişen çok çeşitli semptomatik olgular;
3. ya doğrudan ilgili dokuları ya da dolaylı olarak bazı özel organları ilgilendiren anatomik lezyonlar;
4. kimyasal ve biyolojik yöntemlerle zehrin araştırılması;
5. yapılan gözlemleri denetlemeyi, belirlenen lezyonları yeniden oluşturmayı hatta, eğer ayrıştırılamamışsa, zehrin yapısını belirlemeyi sağlayan fizyolojik deneme.

• Zehirlenmelerle savaş merkezleri, çoğunlukla zehirlenmelerin sıklığını göz önünde bulunduran amerikalı çocuk hekimlerince ilk defa 1953'te Amerika Birleşik Devletleri'nde kuruldu. Avrupa’da 1958'den sonra gelişmeye başladı ve erişkin zehirlenmelerini önlemeye ve tedaviye koyuldu.
Organizasyonları, başlıca bir telefon şebekesi ve buna yardımcı olan bir acil yardım servisidir. Bu servis, ilk bakımı sağladıktan sonra acil olarak klinik toksikoloji servislerine nakli sağlar. Bu sayede akut zehirlenmelerin tedavisi büyük gelişmeler kaydetmiştir:
-karbon oksit zehirlenmesinde basınç altında oksijen tedavisi;
-çoğunluğu uyku ve yatıştırıcı ilaçlardan ileri gelme koma hallerinde yardımcı solunum ve kalp bakımı, gözetimi;
-yakıcı maddelerle meydana gelen sindirim kanalı nekrozlarında geniş cerrahi müdahaleler:
-yapay böbrekle böbrek dışı temizlemeler, kömür sütunu üzerinde emmeler, hücreleri tahrip edebilecek maddelerle olan zehirlenmelerde kan süzme ya da yaşam için kaçınılmaz olan hücrelerin fonksiyonlarını uyarma.
Bu vesile ile birçok panzehirler keşfedilmiş ve geliştirilmiştir: maden kelatlayıcıları; asetilsistein (parasetamol zehirlenmesi); Prusya mavisi (talyum zehirlenmesi); hidroksokobalamin (siyanürlerle zehirlenme).
Zehirlenmelerle savaş merkezleri, bundan başka, bir de gün geçtikçe cemiyetin sırtına artan bir ekonomik yük olan insan zehirlenmelerinin salgınlarını, öldürücülük ya da sakatlayıcılıklarını kıymetlendirecek olan bilgisayara kayıtlı bir fiş ve dosya sistemine sahiptirler.
intihar eğilimlerinin incelenmesi de, kişide neden olacakları tehlikeli olayların saptanmasında ve bunların medikososyal önlemlerle önlenmesinde çok önemli rol oynar.

—Vet. Gebelik zehirlenmesi, genellikle ikiz ya da üçüz gebe olan koyunlarda görülür ve doğumdan iki hafta önce başlar. Aşırı bitkinlik hali ile kendini belli eder Çok zaman dört ila on dört gün içinde ölümle sonuçlanır. Hastalığın nedeni besin den
gesizliğidir; yetersiz beslenmeden ileri gelebileceği gibi aşırı protein ya da karbonhidrat alıntından da ileri gelebilir.

Kaynak: Büyük Larousse

zehirlenme
isim

1 . Zehirlenmek durumu:
"Gece saat dörde kadar eğlendik, yahut zehirlenmenin adına eğlenti dedik."- A.Gündüz.
2 . Yılan, arı vb. sokması sonucu görülen hastalık.
Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 18:32
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEHİRLİ sıf. Canlı organizmalara zarar veren, zehir içeren ya da salgılayan ve yu- tulduğunda ya da yalnızca temas edildiğinde rahatsızlığa, hatta ölüme yol açan maddeler, bitkiler, hayvanlar için kullanılır: Zehirli petrol artıkları. Zehirli mantar Zehirli yılan.

—Biyol. Avlarına ya da avcılarına tama- miyle özgül bir organ kullanarak zehir akıtabilen hayvanlara ve bitkilere denir: Zehirli yılan. || Bazen, zehrini avının ya da avcısının içine akıtmadan temas yoluyla (doğrudan ya da yakın mesafeye yayarak) onu tahriş edebilen ya da zehirleyebilen hayvanlara ya da bitkilere denir (bazı kurbağalar, ahtapot, mancenillia). || Zehir içerene, zehir salgılayana denir: Bu hayvanın ısırması zehirlidir. Zehirli bez, zehirli organ.

—Eczc. Zehir içeren maddelere denir. (Bk. ansikl. böl.)

—Huk. Zehirli madde -> UYUŞTURUCU.

—ANSİKL. Eczc. Zehirli maddeler bitkisel, hayvansal ve madensel kaynaklı olabilir. Düşük dozlarda yararlı olabilen bu maddeler, bu dozun aşılmasıyla zehir etkisi gösterirler. Bunlar, tehlikeli maddeler, tok- sik maddeler ve uyuşturucular olmak üzere sınıflandırılırlar. Zehirli maddelerin ticareti ve saklanması gibi hususlar yasalarla belirlenmiştir. Türkiye’de 984 sayılı yasa, ilaçlarla, sanat ve tarımda kullanılan zehirli maddelerin ve kimyasal etken maddelerin satıldığı yerlerle ilgilidir. Eczanelerde kullanılan ilaç ve kimyasal maddelerin satıldığı ticarethanelerin sahibi ya da sorumlu müdürü eczacı olmalıdır. Bu gibi yerler, o bölgenin en büyük mülki amirine yapılan başvuru ve Sağlık bakanlığı' nın izni ile açılır, ilaçlar dışında çeşitli imalat işleri ve tarımda kullanılan diğer zehirli maddelerin satıldığı yerler için eczacı sorumlu müdür koşulu aranmaz. Ayrıca, zehirli maddelerin depo edilmesi, saklama koşulları, alıcıya verilmesi, gerekli defterlerin tutulması gibi hususları belirleyen bir yönetmelikle, bu maddelerin satıldığı yerlerle ilgili yasa hükümleri içeren bir başka yönetmelik de bulunmaktadır.

Kaynak: Büyük Larousse

zehirli ingilizcesi

1. poisonous, toxic; venomous.
2. poisoned, (something) to which poison has been added/which has been poisoned."
Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 18:30
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEHİRLİLİK a. Zehirli olma durumu.

—Patol. Zehirli olanın niteliği. (Zehirlilik, tüm canlıların kimyasal bir ürüne olan da- yanıklıkları ile sınırlı zararlı bir niteliktir. Alınan miktara ve alınma koşullarına göre tek alım, canlı yaratığın yaşam süresine oranla kısa zamanda yinelenen dozlarla alım, ya da aynı koşullarda uzun bir süre alım zararlı etkileriyle kendini gösterir.)

—Tip tar. Bir maddenin, 1 kg ağırlığındaki canlı hayvanı öldürmek için gerekli miktarı.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mart 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
zehir ingilizcesi

1. poison, toxic substance, toxic; venom.
2. very clever, crack, crackerjack.
– gibi
1. very hot, pungent, peppery, or biting (to the taste): zehir gibi bir biber a very hot pepper.
2. very bitter (in taste).
3. sharp, biting (cold).
4. very clever, crack, crackerjack.
5. extremely, very, to the nth degree.
– zýkkým/zakkum/zemberek
1. very hurtful (words).
2. deep and rueful (sigh).
3. very bitter (tears).
– zýkkým olsun! colloq. May he/she/you choke (to death) on it!
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

2 Mart 2006 / Misafir Bilgisayar
10 Kasım 2015 / Miriel Edebiyat
18 Ağustos 2015 / NihLe Biyoloji
4 Haziran 2013 / asla_asla_deme Kimya