Arama

Uçuş Nedir?

Güncelleme: 20 Kasım 2016 Gösterim: 1.150 Cevap: 3
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Temmuz 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM

UÇUŞ

Ad:  uçuş.JPG
Gösterim: 183
Boyut:  18.4 KB

1. Uçmak eylemi ya da biçimi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Kuşlar, böcekler vb hayvanların havada asılı durmalarını ve yer değiştirmelerini sağlayan uyumlu kanat hareketleri dizisi: anlann, yaban ördekleri'nin uçuşu. (Bk. ansikl. böl. Zool.)
3. Bir hava taşıtı için, havada, uzayda yer değiştirme olayı. (Bk. ansikl. böl.)
4. Bir hava taşıtının, bir uçağın kalkış ve iniş arasında aldığı yol.
5. Havadan daha ağır araçlarla yapılan hava seyrüseferi.
6. Bir hayataşıtıyla yapılan yolculuk; uçak seferi: Üç saatlik bir uçuş.
7. Uçuşa geçmek, havalanmak..

—Arıc.
  • Çiftleşme uçuşu, yeni anaarının yumurtlayacağı yumurlalan dölleyebilmek için erkek arı ya da anlardan spermato- zoit alıp vücudunda depolamak üzere kovandan aynlarak çıktığı ilk ve son uçuş. (Zifaf uçuşu da denir.)
  • Kovan belleme uçuşu, yeni işçi anlann, balözü ve çiçektozu toplama görevine başlamadan önce kovandan çıkıp yönleri kovana dönük olarak topluca yaptıklan kısa süreli uçuş.
  • Temizlik uçuşu, arıların kış uykusu Boyunca bağırsaklannda biriken dışkıları boşaltmak üzere kış sonunda çıktıkları ilk uçuş.
—Bine Uçuş anı, bir atın engel atlarken o engelin üstündeki en yüksek noktada bulunduğu an.

—Fiz. Uçuş zamanı, bir parçacığın, ardışık iki noktadan geçişleri arasında geçen ve parçacığın hızına bağlı olan zaman. (Bu zamanın ölçümü ya da değerinin incelenmesi, vurumu biliniyorsa, parçacığı tanımaya ya da enerjisini ölçmeye olanak verir. Bunun için, hızlı parıldayıcılı algılayıcılara çakışma devreleri ya da zaman genliği dönüştürücüleri eşlik ettirilir Duyarlık 10—10 saniyeden büyük olabilir.)

—Havc.
  • Uçuş personeli, havacılıkta, uçakta görev yapan kimse (Pilot, telsizci, hostes vb)
  • Düşey uçuş döner kanatlar (ciropleynler) ya da uçağın toplam ağırlığından daha fazla bir itme kuvveti sağlayan bir türbojet sayesinde yerden düşey olarak havalanabilen ya da yere düşey olarak inebilen kimi aerodinlerin düşey bir yörünge üzerindeki uçuşu.
  • Hava akımlan uçuşu, hava akımlannın yükselmesinden yararlanarak yapılan uçuş
  • İki uçuş, bir ilkörneğin uçuş denemeleri ya da bir seri uçağının teslim denemeleri için yapılan başlangıç uçuşu.
  • Meyil uçuşu, yamaçların eğiminden yararlanarak yapılan ptanör uçuşu.
  • Planör uçuşu, bir planörün hava akımlarından yararlanarak yer değiştirme biçimi. (Bk. ansikl. böl.)

—Koregr. Uçuşta, bir bacak havadayken başlatılan bir adımı niteler. (Böytece bu adımlara uçuş adımları denir: uçuş entrechat'sı, dönerek uçuş brisâ'si.)

—Sirk. Bir trapezcinin sallanan bir trapezden bir taşıyıcıya ya da taşıyıcı tarafından başka bir trapeze doğru fırlatılarak gerçekleştirdiği oldukça tehlikeli atlayış

—Spor. Serbest uçuş takma kanatla yapılan hava sporu. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSIKL. Havc. Hava güvenliği bakımından, uçuşlar, uluslararası VFR simgesiyle gösterilen görerek uçuş ve uluslararası İFR simgesiyle gösterilen aletli uçuş olarak ikiye aynlır. Uçuştan önce her pilot, yapacağı uçuşun koşullarını gösteren uçuş planını kontrol servisine onaylatmak zorundadır. ( hava TRAFIK'İ.)

Tutunma ilkesi ve uçuş mekaniği,


ötelenme hareketi yapan eğik bir levha üzerine etki eden hava, hız ne kadar fazlaysa ya da levhanın yüzeyi ne kadar büyükse, o oranda büyük bir kuvvetle levhayı yukan kaldırma eğilimindedir. Bir uçağın kanatları üzerine havanın yaptığı bu etki, bir yandan, uçağın arkasına doğru yönelen ve motorun itme kuvvetiyle bastırılması gereken bir direnç kuvvetinden, yani "sürüklenme"den, öte yandan da büyüklük ve yön bakımından uçağın ağırlığına karşı koyan bir tutunma kuvvetinden, yani “kaldırma kuvvetinden oluşan iki bileşene aynlır. Şematik olarak, düz uçuş yapan bir uçağa etki eden kuvvetler yalnız bunlardır. Bu kuvvetler sisteminin bileşkesi öne doğru yönelmiştir ve dengeli bir uçuş rejimine ulaşıncaya kadar uçağın hızlanmasını sağlar.

Pike uçuşta pilot, sürüklenme ve kaldırma kuvvetlerinin bileşkesi, itme ve yerçekimi kuvvetlerinin bileşkesine eşit ve ters yönde olacak şekilde uçağın hızını (hız bu durumda, uçağın ağırlığı ile itme kuvvetinin fonksiyonudur) ayarlar. Yükselme sırasında uçağa etki eden kuvvetler yine aynıdır; ancak bu durumda, uçağın ağırlığı, ilerleme yönüne dik olan ve kaldırma kuvvetiyle dengelenen bir kuvvet ile sürüklenme kuvvetine eklenen ve uçağın hareketine koşut, ancak ters yönlü olan bir talana kanatla uçuş kuvvet halinde iki bileşene ayrılır. Bu nedenle itme kuvveti, bu aerodinamik direnci ve ağırlık bileşenini bastırarak yükselme hareketinin devamı için gerekli itmeyi sağlayacak kadar büyük olmalıdır.

Dönüşlerde uçak üzerine yeni bir kuvvet etki eder: merkezkaç kuvveti. Bu durumda kaldırma kuvveti, uçağa verilen eğim nedeniyle iki kuvvete ayrılır: biri, ağırlığa karşı koyan düşey kuvvet, diğeri, merkezkaç kuvvetine karşı koyan yatay kuvvet. Uçağa, doğru bir eğim verilerek gerçekleştirilen dönüşlerde, bu kuvvetler sırasıyla, ağırlığa ve merkezkaç kuvvetine tamamen eşit ve ters yönlüdür. Uçağın eğimi bir yandan, sürüklenme ve itme kuvvetleri arasındaki oranla belirtilen uçuş hızına, öte yandan dönüş yançapına bağlıdır. Eğim çok zayıf olduğunda, merkezkaç kuvveti ağır basar ve savrulma olur, tersine eğim çok büyük olduğunda, ağırlık üstün gelir ve uçak altta bulunan kanadı üzerinde kayar.

Planör uçuşu.


Bu alanda yapılan deneyler, Almanya’da, Lilienthal, ABD'de, VVright kardeşler, Fransa’da Ferber ve Vbisin kardeşlerle XIX. yy. sonu ile XX. yy. başına kadar uzansa da, gerçek uçuşlar ancak 1920’de başlamıştır. Gerçek planör uçuşu, yani atmosferdeki yükselen akımlardan yararlanarak yapılan ilk uçuş, 1856' da büyük bir planör yapan ve bunu 1857' de Trâfeuntec’de deneyen transız Jean -Marie Le Bris tarafından gerçekleştirilmiştir. 1865'te, kuşların uçuşlarını gözlemleyen bir başka fransız, Louis Mouillard, kendi tasarladığı bir planörle yaklaşık 45 m’lik bir uçuş gerçekleştirdi. Fransa’da, dağlık bir bölgede, pervanesi stop etmiş bir uçakla birkaç saat uçan teğmen Thoret ve özellikle gitgide daha iyi sonuçlar veren planörlerle \&uville ve Montagne Noire’da uçan Marieyrol ve Eric Nessler gibi uçuş gönüllüleri tarafından incelenen planör uçuşu, o tarihten sonra büyük ölçüde gelişmiş ve gözde bir havacılık sporu olmuştur.

Başarılı bir uçuş yapabilmek için, planör, sakin havada, az eğimli bir yörünge boyunca alçalmalı ve pilot, uçuş irtifasını artırabilmek amacıyla, yükselen hava akımlarını aramalı ve bu bölgelerde olabildiğince uzun süre kalmalıdır. Öte yandan, önceden belirlenmiş bir yol izlenmek istendiğinde güçlük artar. İyi bir planörün temel niteliği, sakin havada alçalma hızının zayıflığına bağlıdır; bu nedenle planörün büyük bir aerodinamik inceliğe sahip olması, kanat açıklığının fazla olması ve oldukça hafif bir malzemeden yapılması gerekir. Planör, atmosfer türbülansının çok kuvvetli olduğu bölgelerde büyük kuvvetlerin etkisi altında kalacağından, bu yapı, aynı zamanda çok sağlam olmalıdır. Sonuç olarak, kusursuz bir kullanım kolaylığı, pilota, yükselen zayıf akımlar içinde kalabilmesini sağlamalıdır. Planör, yalnız, bir yükselen akım bölgesinde gerekli manevraları sağlamak için yeterli bir hız ve yükselti kazanamaz. Bu nedenle, planör eskiden, önüne takılan ve iki ekiple çekilen V biçiminde bir çekme kablosuyla rüzgâra karşı çekiliyordu. Bu yöntemle kazanılan yükselti ve elde edilen hız oldukça azdır. Günümüzde, planörler bir metenik tambur üzerine sarılmış 200 ile 300 m uzunluğundaki bir kabloyla çekilirler. Planörün uçakla çekilmesi ve çekme halatının planör pilotu tarafından istenilen yer ve yükseltide bırakılması pahalı, ancak daha etkili bir yöntemdir.
Planörle uçuş sanatını, motor kullanmadan yapılan ve basit bir inişe dayanan süzülme uçuşundan ayıran şey, atmosferin yükselen akımlarını arama ve kullanmadır. Yükselen akımlar, şematik olarak, yamaç akımları, ısıl kökenli yükselen akımlar ve dalga akımları olarak sınıflandırılabilirler.

Yamaç akımlan, yani dağlık bölgelerde oluşan yükselen akımlar, yerleri en kolay belirlenen akımlardır ve yatay bir rüzgâr, bir tepe ya da dağ sırasıyla karşılaştığında oluşurlar. Rüzgâr yamaca doğru tırmanır ve yükselen akımın düşey bileşeni rüzgâr hızına, rüzgâr tarafında bulunan tepenin yamaç eğimine ve bulunulan yerin zeminden yüksekliğine göre değişir Bu yükselen akımlara ters olarak, karşı yamaç üzerine inen, genellikle burgaçlı akımlar oluşur.

Isıl kökenli yükselen akımlar, planöre çok daha fazla yükselti kazandırır. Bu akımlar, ya yer yakınlanndaki havanın ısınmasından (sıcak hava daha hafif olduğundan yükselir) ya da daha karmaşık meteoroloji olaylarından (nemli hava kuru havadan daha hafif olduğundan, soğuk cephelerin varlığı ve havanın nemi önemli bir rol oynar) kaynaklanır. Isıl kökenli yükselen akımların yeri, bulut oluşumlarıyla belirlenir, yükselen güçlü akımlar, hareket halindeki cumulusların altında ve içinde gözlemlenir. Cumulo-nimbusların içinde, bu akımlann şiddeti çok yüksek olabilir ve bunların yakınında eş şiddetli inen akımlar bulunduğundan, atmosfer türbülansı planörün bozulması için yeterli olabilir. Bu nedenle cumulo-nimbusların altında ve içinde uçmak yasaktır.

Son olarak, yine dağlık bölgelerde, dalga akımları oluşur, fakat bunlar, etkilerini çok yükseklerde hissettirdiklerinden, yamaç akımlarından farklıdır. Bu akımlar, bir yamaç boyunca yükselen hava kütlelerinin, dağların oluşturduğu engellerin üzerinde yatay olarak akan hava kütlelerinin akışını tedirgin etmesinden kaynaklanırlar. Bu tedirginliklerden, engelin arkasında ve özellikle 2 000 m’yi aşabilen yükseltilere kadar etkili olan, dalgalanmalar doğar. Rüzgârın belli hız ve yönlenmeleriyle (dalgalanmaların yer değiştirme hızı rüzgârın yatay hızına denk düşüyorsa), dalgalan malar sabit bir rejimde kalır: bu dalgalanmaların yükselen bölümünde oluşan çok güçlü yükselen akımlar uzayda sabittir Yükselen dalga akımlarının, dağların oluşturduğu engellerle sınırlı olmadığı ve ovalar ile denizlerde de, bir soğuk cephe üzerinde oluşabilecekleri sanılmaktadır.

—Spor.
Serbest uçuş, amerikalı Francis Rogallo’nun çeşitli esnek kanat tiplerini denediği sırada, 1940 yıllarında ortaya çıktı. Fakat bu spor özellikle 1960 yıllarında başka bir amerikalının, R. Miller'in çabalan ve 1970 yıllarında Avrupa’ya, özellikle Fransa’ya giden iki avustralyalı (Ben- nett ve Moyes) sayesinde gelişti. Hava akımlarından, özellikle yükselen hava akımlarından yararlanmaya dayanan serbest uçuş iyi bir aerodinamik ve aeroloji bilgisini gerektirir Havalanma rüzgâra karşı ve oldukça dik (20°’lik bir eğim ve 15 km/s'lik bir hızla karşıdan esen rüzgâr en uygun doğal koşulları oluşturur) bir yamaçta yapılan bir koşudan sonra gerçekleştirilir. Takma kanadın yönlendirilmesi (yön değiştirme hız ve yükseklik denetimi vb.) yelken takımının (17-25 m2 arası boylarda) altına yerleştirilmiş bir yamuk (ya da üçgen) aracılığıyla gerçekleştirilir.

—Zool.

Kuşların uçuşu.


Kuşlarda kanatların hareketi bedensel öğelerin çeşitli biçimleri sayesinde kolaylaşır: başın ve özellikle de gaganın ince uzun olması; kuşun hava keselerini şişirerek özgül ağırlığını azaltabilme yetisi; tüylerin hafif ve geniş hacimli olması; kanat kaslarının yoğun biçimde beslenmesi vb. Ağırlık merkezi çok aşağıdadır; kuyruk telekleri hem bedenin yatay durmasını, hem de telekler arasındaki hava akımlarının arkada toplanmasını sağlar.
Kuşlar havada iki çeşit uçuşla yer değiştirirler:
  1. Kanat çırparak uçuş'öa küreklerin sudan destek alması gibi kuşların kanatları da hızla çırpılarak havadan destek alır;
  2. Süzülerek uçuş’ta kanatlar beden eksenine dikey olarak açık tutulur, kuş hava tabakası üzerinde kayar (böylece yükselen hava akımlarıyla birlikte kuş da yükselir, gitmek istediği yöne doğru esen rüzgârlara kendini taşıtır, hâttâ kendi düşüş hızına eşit bir yükselen akım bulursa havada hareketsiz asılı kalabilir). Aynca, çok küçük kuşlar dan kdibriler üçüncü bir uçuş biçimi gerçekleştirir: bazı böcekler gibi kolibriler de havada asılı durabilir ya da yanlara doğru yer değiştire bilir.

Böceklerin uçuşu.


Böcekler havada asılı durarak, yanlara doğru hareket ederek ve kanat çırparak uçarlar (iri kızböcekleri dışında). Kanat çırpma sıklığı en az dan böcekler kelebeklerdir: lahana kelebeği sa niyede 9 kez kanat çırpar. En çok siklikse en küçük çiftkanatlılarda görülür: saniyede 1 000 çırpış. Böceklerde ortalarina ka nat çırpış sıklığıysa 200'dür (arılar).
Füzebedenllkdebekgillerden Sphirn: leı saniyede 15 m (55 km/sa), kızböceklerin den Aeschna'lar ve sığırsıneklerinden Ta banus'lar saniyede 14 m'lik hıZa ulaşabilirler. Uçuş dayanıklılığı iyi uçan böceklerde (çekirgeler, bazı kelebekler) çok fazla dır. (Göç.)

Öbür hayvanlar.


Yarasalar, böğürleriyle aşırı gelişmiş dört parmakları arasında kanat zarları gerili dması sayesinde ellerini kanat gibi çırparak geceleri uçarlar. İkinci Zaman’da yaşamış pterozorlar büyük bir olasılıkla yarasalar gibi uçuyorlardı ama her kanatlarında yâlnızca bir parmakları çok gelişmişti. Uçtuğu’’ söylenen öbür hayvanlar (uçanbalık, Petaurus'lar vb.), hiçbir itici güç yaratmadan, hava akımlarından yararlanmadan’liaıtada süzülürer.

Uçuşun genel sorursan.


Bu sorunlar hayvanlar için de uçan makineler (balonlar, uçaklar, helikopterler, planörler) için de aynıdır ve uçan makinelerde hayvanlardan örnek alınmıştır. Ybğudük. ağırlık merkezi, hayvanın boyutlanyla kanat çırpışlarının sıklığı arasındaki bağıntılar, kaslar için yeterli enerji sağlama, uçuş yönü denetimi ve engellere yaklaşma, yere konma, havalanma, dayanıklılık, maksimum hız, uzun mesafeli yönelim... gibi uçuş sırasında ortaya çıkan sorunlar büyük bir karmaşıklık.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 20 Kasım 2016 18:19
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Kasım 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM

gece uçuşu


isim, askerlik
Sponsorlu Bağlantılar
  1. Askerî amaçla uçakların geceleyin yaptığı uçuş.
  2. argo Erkeklerle geceleri para karşılığı ilişki kurma işi:
"Viyana'da en büyük caddelerde gece uçuşuna çıkan manga manga, bölük bölük kadınlara rastladık."- B. R. Eyuboğlu.
Son düzenleyen Safi; 20 Kasım 2016 18:16
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Kasım 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
uçuş
isim
  • Uçmak işi veya biçimi:
"Koca mermi bölüğün siperine doğru istikamet aldı, havadan onun uçuşunu takip eden gözler iri dairelerle açılmıştı."- F. R. Atay.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Kasım 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
uçuş ingilizcesi
  • flight, flying
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

24 Eylül 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
29 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
15 Mayıs 2009 / enucuzu Soru-Cevap
25 Mart 2012 / Mira Uzay Bilimleri
9 Haziran 2015 / nötrino X-Sözlük