Arama

Soyluluk Nedir?

Güncelleme: 10 Kasım 2015 Gösterim: 1.056 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Kasım 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SOYLULUK a.
1. Soylu bir kimsenin durumu; asalet, asillik: Soyluluğuyla övünmek.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Saygı uyandıran, yüce gönüllülük, seçkinlik belirten bir tutumun niteliği; asalet, asillik: Bu davranışınız eşsiz bir soyluluk örneği. Duyguların soyluluğu.
3. inceliğiyle, görkemi ve görünümüyle hayranlık ve saygı uyandıran şeyin niteliği, asalet, asillik: Duruşunda bir soyluluk var.

—Topbil. Soylulardan oluşan, özel bir statüsü olan ve kan esasına göre varlığını sürdüren toplumsal sınıf. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Soyluluğun Avrupa'daki kökeni, büyük istila hareketine kadar uzanır, istila döneminde süvarilerin sahip olduğu üstünlük, toprak sahibi aristokratlara ve istilacı yöneticilere üstünlük sağladı. Böylece hem toprağa ve hem de silah gücüne sahip yeni bir toplumsal kategori ortaya çıktı. Bu kategori, hükümdar otoritesi zayıfladığı zaman, köle durumundaki köylüler üzerinde tam egemen olarak daha da güçlendi. XI. yy.'da şatolardaki senyörle- rin yanına şövalyeler yerleşti. Resmi bir kurum haline gelen silah kuşanma, şövalyelerin yüksek bir sınıf haline gelmelerini sağladı. Bu sınıf, sadece vasallık bağına boyun eğiyordu. Bu ayrıcalıklılar ve soylular grubu, şövalye geleneklerine ve hukuksal kurallara (büyük evlat hakkı) bağlıydı. XII. yy.'da aynı grup, soylu aileden gelmeyenlere kapılarını kapattı. Soylu sınıfın XII. yy.’dan başlayarak içine düştüğü ciddi bunalım, sayıca (Flaçlı seferleri, Reconquista) ve mali bakımdan zayıflamasının sonucuydu. Flükümdarların yeniden güçlenmeleri ve kentlerin rolünün artması da, bunalımın bir başka nedeniydi. Fransa’da yoksullaşan ve daha sonra Yüz Yıl savaşları dolayısıyla sayıca azalan soyluluğun içine, feodallerin topraklarını satın alan zengin burjuvalar sızdı. XIV. yy.'da soyluluk verme hakkını krallık ele geçirdi.
Ancien Râgime Avrupası'nda azınlıkta kalan bu grup (Avrupa nüfusunun % 3’ü), yeni kurulan bürokratik monarşilerin hem destekleyicisi hem de muhalifi oldu. Polonya, Rusya, Macaristan ve İs- panya'daki soylu sınıf Avrupa'daki soyluların üçte ikisini oluşturuyordu. Bu sınıf içindeki birlik ve bütünlük, kültür benzerliklerinden (fransızca konuşmalan, yaşam biçimleri, düşünceleri) kaynaklanıyordu. Ama hukuksal statülerindeki ve siya
sal durumlarındaki Duyur. ayKirııiKiar, soyıu sınıflarının farklılaşmasına yol açtı. Değişikliklere açık olan İngiliz soyluluğu, iktisadi yaşama katıldı. Toprağa bağlı olan ve askeri nitelik taşıyan İspanyol soyluları ise, 1700'den sonra Saray’a iyice bağlı hale geldi. İtalyan soyluları, bürokraside ve toplumsal-ekonomik yaşamda rol oynadı, germen Avrupası’ndaki soylular da, prenslerin yanında askeri ve bürokratik görevler aldı. “Soylu cumhuriyetleri'dekiler (İsveç, Polonya, Macaristan, Venedik), siyasal güçleri ve ekonomik faaliyetleri ele geçirdi. Rusya'da XVIII. yy.'da soylu sınıf, devletin dayanağı ve serilerin efendisiydi.
Fransız soyluluğunu belirlemek daha zordur. Bu sınıf, soylu olmayanlara karşı durarak erdemleri kendisinin temsil ettiğini ileri sürdü; onursal, mali (vergi bağışıklığı), hukuksal ayrıcalıklara kavuşmuştu; orduda, adalet örgütünde ve Kilise'de belli görevleri vardı. Bazı ödevleri yerine getirmesi de gerekiyordu: krala hizmet, yakışık almayan aşağılık işlerde çalışmadan "soyluca" yaşamak, vb.
Aristokrat ve kozmopolit bir uygarlığın geliştiği XVIII. yy. Avrupası'nda, soylu sınıflar; toplumsal gücünü koruyordu. Bu sınıflar, Fransız devrimi karşısında bir cephe oluşturdu ve XIX. yy.'da, en azından Doğu Avrupa'da, etkili bir rol oynadı. Devrim’den çok zarar görmüş olan transız soylu sınıfı, 1815'te yeniden canlanmanın yollarını aradı. Bu arada, imparatorluk soylularının ve soyluluk unvanı verilenlerin (1815-1848) katılmasıyla soyluların sayısı artmıştı. Ama yurttaşlararası eşitlik ilkesi daha da güçlendi ve soyluluk unvanları, 1876-77'den başlayarak devlet tarafından onaylanmadı.
OsmanlI Imparatorluğu'nda türk ailelerin oluşturduğu toprağa dayanan ve silah gücüne sahip unsurlar, merkezi yönetimin güçlenmesi karşısında toplumsal bir sınıf olarak ortaya çıkamadılar. Bu nedenle OsmanlI imparatorluğu'nda Batı’daki biçimiyle kurumlaşmış bir soyluluğa rastlanmaz.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.