SÖZDE be. iddiaya göre, söylediğine göre; sözümona, güya: Sözde bize yardıma gelmiş, ama gerçek hiç de böyle değil. Sözde çalıştık. Sözde dinledik.
♦ sıf. Gerçekte öyle olmadığı halde, öyle olduğu söylenen, öyle olduğu iddia edilen ya da bilinen: Sözde aydınlar. Sözde düşünce özgürlüğü. Sözde akraba.
—Dilbil. Sözde özne, edilgen cümlede dilbilgisel işlevi açısından özne görünümünde olan nesne: "TABAK (kedi tarafından) kırıldı” cümlesinde tabak sözde özne, kedi ise gerçek öznedir. (DOLAYLI ÖZNE de denir.)
Sponsorlu Bağlantılar
—Dilbil. Sözde özne, edilgen cümlede dilbilgisel işlevi açısından özne görünümünde olan nesne: "TABAK (kedi tarafından) kırıldı” cümlesinde tabak sözde özne, kedi ise gerçek öznedir. (DOLAYLI ÖZNE de denir.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.