Arama

Okşamak Nedir?

Güncelleme: 17 Aralık 2015 Gösterim: 790 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Aralık 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
OKŞAMAK g. f.
1. Bir kimseyi, bir hayvanı okşamak, sevgi belirten bir hareketle ona hafifçe dokunmak: Bir kediyi, çocuğu okşamak.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir kimseyi, bedenin bir yerini, bir nesneyi (elle) okşamak, ona hafif hafif dokunmak, elini sevgiyle üzerinde dolaştırmak: Yanından geçerken yanağını okşadı. Bir yandan konuşuyor, öte yandan çantasının kadife yüzeyini okşuyordu.
3. Tkz. Bir kimseyi okşamak, onu dövmek, ona dayak atmak: Biraz okşarsan aklını başına toplar.
4. Ed. Bir şeyi, bir kimsenin bedenini okşamak, bir şeyden söz ederken (rüzgâr, deniz, güneş vb.) o şeye, o kimseye hafifçe değmek, varlığını zevk vererek duyurmak: Deniz, güneş ışığıyla parlayan kayalıkları okşuyordu. Rüzgârın nefesi saçlarını okşuyordu.
5. Bir kimseyi, gururunu, gözünü vb. okşamak, onu hoşnut, mutlu etmek (genellikle deyimsel anlatımlarda kullanılır): Göz okşayan bir görünüm. Irmağın sesi kulakları okşuyordu. 6. Esk. Bir kimseyi, bir şeyi okşamak, onu andırmak, ona benzemek: "Yahut kumdan bir tepecüğe okşar / Tağa dokunup yerinden ırmak ister" (Tarih-i ibni Kesir tercümesi, XV. yy.).

okşanmak edilg. f. Okşanmak eylemine konu olmak.

okşatmak ettirg. f.
1. Bir kimseyi, bir hayvanı (bir kimseye) okşatmak, onun okşanmasına izin vermek: Kedini biraz okşatır mısın bize?
2. Tkz. Bir kimseyi okşatmak, onu dövdürmek, ona dayak attırmak.
3. Esk. Bir kimseyi, bir şeyi bir kimseye, bir şeye okşatmak, benzetmek: "Yüzünü okşatır bağ-ı cinane / Habeş benlerini Hidustane" (Hikmetname, XV. yy)

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.