Arama

Ozon Nedir?

Güncelleme: 24 Aralık 2015 Gösterim: 1.039 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Aralık 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
OZON a. (fr. ozone). Kim. Molekülü üç oksijen atomundan oluşan gaz halinde yalın cisim (03).

Sponsorlu Bağlantılar
—Org. kim. Ozonla ayrışma, doymamış bir hidrokarbonun ozonla parçalanması. (Eşanl. OZONOLİZ.) [Bk. ansikl. böl.]

—ANSİKL. Çevrebil. Çevre kirliliği çok olan şehirlerde ve sanayi bölgelerinde ozon, azot dioksitin (N02) ışılkimyasal ayrışmasıyla oluşur. Havadaki oranı belli bir eşiği aştıktan sonra zehir etkisi gösteren ozon bitki yapraklarında nekrozlara yol açar ve fotosentez etkinliğini azaltır. Kükürt dioksit gibi hava kirliliğine yol açan öbür etmenlerle birleşerek etki gösterebildiği için çok az yoğunlukta bile, ekili alanlara verdiği zarar, tek başına verdiği zarardan daha fazla olur, insanda mukoza tahrişine ve akciğer alveollerindeki esnekliğin azalmasına yol açar.

—Jeofiz. ve Meteorol. Atmosferdeki sürekli ozon miktarı (atmosfer ozonu) “indirgenmiş kalınlığa" göre, yani normal sıcaklık ve basınçta tüm gazın toplanacağı düşey bir sütunun kalınlığına göre belirtilir.
Bu kalınlık ortalama olarak 2,5 mm'dir. Ozon 15 ile 40 km yükselti arasında çok yoğundur ve 25 km'ye doğru en yüksek derişime ulaşır. Tüm ozon burada toplanmıştır (ozonosfer). Ozonun çok az bir miktarı da alçak katmanlarda oluşur. Günümüzde, alçak katmanlardaki ozonun stratosferde, oksijen molekülünün dalga boyu çok kısa olan morötesi ışımaların, serbest elektronların ve kozmik ışınımların etkisiyle ayrışması sonucu oluştuğu düşünülmektedir.
En önemli rolü morötesi ışımalar oynar (dalga boyu 0,12 ile 0,20 ıxm arasında). Ters bir tepkime ozonun sınırsız olarak artmasını önler: ozon, dalga boyu 0,20 ile 0,29 /xm arasında değişen morötesi ışımaları soğurarak oksijen moleküllerine dönüştürür. Böylece 15 ile 40 km arasında toplanan ozon, düşey devinimlerle toprağa kadar iner. Aynca kararsız kutupsal hava, kararlı tropikal havaya oranla daha çok ozon içerir. Yükseltide, doğurucu ve tahrip edici mekanizmaların mevsimlere göre (morötesi ışımaların yoğunluğu) dengesi, mevsimlik dağılımları da açıklar Sonuçta, yeryüzündeki yerel farklar alçak katmanlardaki tahrip edici mekanizmalardan kaynaklanır. Gerçekte ozon normal sıcaklıkta ağır ağır ayrışır ve indirgen cisimler oksijenin fazla atomunu soğurur. Böylece ozon oranı temiz havada 100 m3'te 200 ile 400 mg'a ulaşır; içinde indirgen tozlar bulunan kent havasındaysa çok zayıftır.
Stratosferin ozonu bu soğurucu özellikleriyle dalga boyu kısa olan morötesi ışımaların toprağa ulaşmasını önler: Güneş tayfı 0,29 fim'de durur. Eğer böyle olmasaydı dalga boyu 0,29 #ım'den küçük dalgaların etkisiyle Yer'de yaşam olmayacaktı. Ozon ayrıca, havanın sağlığa elverişli olmasını sağlayan güçlü bir bakteri öldürücüdür.
Sanayi kökenli sayısız kimyasal tepkimeler ozon katmanının oluşumunda ve delinmesinde rol oynar; 1950’den başlayarak hidrojenli (su buharı, metan ve moleküler hidrojen), azotlu (uçak motorlarının ve kimyasal gübrelerin ürünleri) bileşiklerin ve halojenli bileşiklerin (çözücüler, aerosollerdeki gazlar) etkisinin getirdiği sorunlar çok önemlidir.

—Kim. Ozon, içinden elektrik kıvılcımları geçirilen havada kokusu yüzünden ilk kez 1781'de Van Marum’un dikkatini çekti; daha sonra C. F. Schönbein 1840’ta yeniden keşfederek ozon adını verdi; Marignac, Becquerel ve Fremy tarafından incelenerek yapısı açıklandı; Soret'in araştırmaları sonucu formülü bulundu.
Ozon mavi renkli, 1,66 yoğunluğunda, solunumu tehlikeli, kuvvetli, keskin kokulu bir gazdır. -112 °C'ta sıvılaşarak indigo mavisi renginde son derece kararsız bir sıvı verir. Suda oksijenden daha çok çözünür; gerek terebentin esansı, gerekse diğer organik esanslar tarafından soğurulur.
Ozon yüksek sıcaklıkta kararlıdır; 1 500 °C’a doğru oksijenden tersinir olarak elde edilebilir. Buna karşılık soğukta dengesizdir, bozunarak oksijen verme eğilimi gösterir. Ozon ne kadar derişikse, bozunma o kadar kolay olur ve 100 °C'a doğru ısıtmayla meydana gelir. Ayrıca toz halindeki pek çok cisimle (kömür, manganez dioksit) bozunabilir. Bu kararsızlık, ozonun yükseltgen özelliklerinde ortaya çıkan en temel niteliğidir. Soğukta iyodu, hemen hemen tüm metalleri, özellikle cıva ve gümüşü yükseltger; klor, brom ve iyodu hidrojen ya da metallerle oluşturduğu bileşiklerinden açığa çıkarır. Kükürt, fosfor ve arsenik asitlerini maksimum düzeyde yükseltger; soğukta amonyağı, amonyum nitrit ile amonyum nitrata dönüştürür, ayrıca organik maddeleri (mantar, kauçuk) yükseltgeyerek parçalar. Bütün bu tepkimelerde ozonun üç oksijen atomundan yalnızca biri atom durumunda tepkimeye girer; diğer ikisi normal oksijen olarak açığa çıkar.
Buna karşılık ozon, terebentin esansı ve doymamış çeşitli organik bileşikler tarafından tümüyle soğurularak ozonitler denen az kararlı katılma ürünlerini verir.
Ozon, yeşil bitkiler tarafından klorofil işlevi (özümleme) sırasında oksijen molekülüyle aynı anda, ama daha az oranda üretilir; ayrıca üst atmosferde fotokimyasal tepkimeler sırasında da meydana gelir. (Bk. ansikl. böl. Jeokim. ve Meteorol.) Soğukta oksijen açığa çıkaran kimyasal tepkimeler ile elektrik kıvılcımlarından yararlanarak ozon üretilebilir. Bileşiminde en çok % 10 ozon bulunan ozonlu oksijen elde etmek için gazın bir ozonlaştırıcıda iyonlaşmasını sağlayan, soğuk ve yayınık elektrik boşalınalı bir elektrik yayıntısı içinden oksijen geçirilir.
Ozon, yükseltgen ve bakteri öldürücü etkisi nedeniyle kullanılır; özellikle kapalı ortamların havasını dezenfekte etmekte ve suları mikroplardan arındırmakta işe yarar. Ayrıca tekstil ürünlerinin ağartılmasında, şarabın, odunun yaşlandırmasında, sikatif yağların hazırlanmasında, kimi bitkisel esansların (vanilin üretimi) bireşiminde, özellikle oleik asit üzerine etki ettirilerek pelargonik ve azelaik asit üretiminde kullanılır.

—Org. kim. Bir alken (R2C=R2) üzerine ozon katılması, öncelikle bir molozonit verir; molozonit daha sonra kendi kendine hızla yeniden düzenlenerek ozonite dönüşür. Eğer karmaşıklaştırma etkenleri yoksa ozonit, su yanında karbonilli bileşikler (R2C=0 ve R2C=0) ile hidrojen perokside (H202) ayrışır. R ya da R gruplarından biri hidrojen atomuysa, bir karboksilik asit (RC02H ya da R'C02H) oluşur. Bu bakımdan ozonitin, çoğu kez, örneğin çinko eşliğinde R?C=0 ve F^C=0 bileşiklerini veren indirgen hidrolizi yeğlenir. Al- kenin formülü, ozonla ayrışma parçalarından kolayca yeniden oluşturulabilir; bu nedenle ozonla ayrışma, özellikle doğal organik bileşiklerin yapısını aydınlatmada yaygın olarak kullanılır.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

2 Temmuz 2016 / The Unique Çevre Bilimleri
10 Nisan 2014 / Misafir Çevre Bilimleri
2 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap
12 Şubat 2013 / Misafir Çevre Bilimleri